Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyer 12 7 MART 1982 Danısma Meclisi tutanaklarında YOK Sağışman: "YÖK kendini toparlamalı fc ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi İstanbul üyesi Muzaffer Sağışman Yüksek Öğretim Kurulu'nun sorunlara yaklaşımda tutarsız olduğunu iddia etti ve «YÖK kendini toparlamalıdır» dedi. Danışma Meclisinde gündem dışı bir konuşma yapan Sağışman Yüksek Öğretim Kurumlarında bir huzursuzluk bulunduğunu söyledi ve «Huzursuzluğun giderilmesi için elden ge len yaptlmalıdır» dedi. Sağışman'ın konuşması Danışma Meclisi tutanaklarına gectiği bicimiyle şöyle: «Yüksek Öğretim Kanunu ve bu kanun ile kurulan Yüksek Öğretim Kurulu, kısaca YÖK, yüksek öğretimdski ceşitli sorunları çözmek ve çağdaş düze ni sağlamak üzere hazırlanan tedbir paketinin bir bölümüdür. Yüksek öğretimdeki sorunları 3 ona grupta toplamak mümkündür: 1 Öğretim ve eğitimde eşit başarı hakkını sağlamak, 2 Yüksek Öğretim Kurumlarındaki dağınıklığı gidermek, 3 Öğretim üyesi ihtiya cını hızla karşılamak ve bu dalı teşvik etmek, Yüksek huzurunuzda konuşmama sebep, YÖK'ün bu sorunlara yaklaşımındaki tutarsızlıktır. Özellikle kanunun hazırlanmasında büyük payı olduğu tahmin edilen sayın YÖK başkanımn memleketi tanımadığı, kuruluşları bilmediği, sorunları teşhis edemediği ve hntta son beyanları ile Yüksek Öğreîim Kurulunu yüzeysel kararlara sürüklediğini göstermektedir. Birinci sorun olan, eşit başarı hakkı. 12 Eylül 1980'den evvel büyük çapta aksıyan öğretim ve eğitim sonucu zedelenmlştir Hiçbir anarşik olaya karışmamasına rağmen pek çok yüksek öğretim öğrencileri derslere devam ve Im tlhanlara girme imkanını bulamamış, ellerlnde olmıyan sebeplerden başarısızlığa uğramış ve hatta belgeli duruma düşmüştür Bu durumu tesbit eden bazı yüksek öğretim kuruluşları, bu gençlerin mağdurlyetinl gidermek lcln yeni Imtlhan hakları verirken, bazıları bu uygulamaya Iştirak etmemiştlr. suzluğu bir an evvel gldermesinl, asistanlık müessesesinln yeniden düzenlenmesini ve gelişmlş yüksek öğretim kuruluşlarından akademilerin hakları olan statüye kavıışturulmasını, 10.000/20.000 öğrencisi olan kuruluşların tek fakülte olamıyacağını anlamasını bekliyor, hepinizl saygı ile selamlıyorum.» Ücretler, verimlilik ve sosyal ilişkilere göre belirlenmeli fÜCRET POLİTİKASI» SEMİNERİNDE İŞCİ VE İŞVEREN TEMSİLCİLERİ İLE AKADEMİSYENLER SEYYANEN ZAM UYGULAMASINI ELEŞTİRDİLER. Ekonomi Servisi Türk Ekonomik Hukuk Araştırmalan Vakfı'nca düzenlenen, «Ücret Politikası» konulu seminere bildiri sunan, Işçi ve Işveren Temsilcileri ile Akademisyenler. «ücretler seyyanen belirlenmemeli, seyyanen zam uygulaması da terkedilerek, ücretlerle ilgili düzenlemeler, verimlilik ve sosyal ilişkilere göre yapılmalıdır» görüşünü savundular. Sheraton Oteli'nde dün yapılan seminere katı(Arkası 9. Sayfada) Isveç, milletvekili ve yerel seçimlere hazırlanıyor Abdullah GÜRGÜN bildiriyor STOCKHOLM Isveçte önümüzdeki eylül ayında yapılacak olan belediye, il meclisi ve milletvekili seçim leri için hazırlıklara başlandı. Seçimler için şimdiden pa çaları sıvayan siyasi partiler birbirlerine daha sert bir dille çatıyor, afişler basıhyor; broşürler dağıtılıyor, meclis sert tartışmalara sah ne oluyor. Isveç Parlamentosundaki 3 şubat genel politika tartışmasından bu yana tartışılan en önemli sorunlar arasında işsizlik ve yeni işyerleri yaratılması. ücretli fonları, vergi sorunları ve halkm artan geçim derdine kim. nasıl çözüm bulacak gibi konular yer alıyor. «Burjuva Blok» adıyla anı lan koalisyon hükümeti partileıi, Halk Partisi (FP) ve Merkez Partisi (C) ile hükü meti dışarıdan destekleyen Muhafazakar Parti (M) kemerleri sıkma politikasını savunurken, «Sosyalist Blok» adıyla anılan Sosya) Demok rat Parti (SAP) ve Sol Parti Komünistler (VPKl ise halkm hayat düzeyinin, 1976 seçimleriyle. sağ partilerin hükümet olmalanndan • Sosyalist bloğa sans tanınıyor YÖK'ün sorunlara yaklaşımınm tutarsız olduğunu söyleyen Sağışman YÖK Başkanımn Kurulu yüzeysel kararlara sürüklediğini öne sürdü. Eylüldeki kampanya için partiler şimdiden mücadeleye başladılar. Sosyalist bloğu oluşturan Sosyal Demokrat Parti ve Sol Parti komünistler, halkın yaşam düzeyinin 1976 seçimleriyle sağ partilerin hükümet olmalanndan bu yana oldukça düştüğünü işliyorlar. titüsü (SIFO) ve «Svenska Dagbladet> gazetesinin ortaklaşâ yaptıklan son, ocak 82, istatistiğine göre bugün seçimler yapüsa partilerin alacağı oy oram şöyle: SAP %>46,5, M %28, C%11, FP % 7, VPK %4. Buna göre sosyalist blok oyların %50.5' ini alarak hükümet olacak. bu yana oldukça düşmesine işaret ederek bu politikaya karşı koyuyorlar. Sağlık ve sosyal giderlerin kısılmak istenmesini, sosyal demokrat, İsveç İşçi Sendika lan Konfederasyonu (LO) genel grev tehdidiyle karşıhyor. Kamuoyu Yoklaması Ens I l İngiltere Mektubu Ahmet TAN Thatcher'in Mars'dan gelen damşmanı zor durıımda • BAYAN THATCHER'İN «SAĞLAM BİR ERKEK KOLU»NA GEREKSİNMESİ OLDUĞU SO1LENİP DURURDU. ÇÜNKÜ ÖYLE İŞLER VARDI Kİ, KADIN ELİ İLE YÜRÜTÜLMESİ ZORDU. BAŞBAKAN BU KOLU «MARS» ADLI ÇİKOLATA FİRMASINDAN SAĞLADI. LONDKA Bayan Thatcher, ammsanacağı gibi, geçen yıl Dünya Bankası'ndan bir Prolesör transler etmişti. Alan VValters, Banka'nın «assolist»lerinden biri idi. «İVıoneterizın»in dünyadaki ve Dünya Bankası'ndaki «en iyi lcracıları» arasında yer alıyordu. Bu yüzden, ıtasarruf, kemer sıkma) diylp duran Başbakan, yummuştu gözünü, açmıştı kesenin ağzını. Ve kendisininkinden daha yüksek bir ayhkla Profesör'ü özel danışmanlığına almıştı. «Sağ kol» bile olsa Prof. Walters'e ödenecek 4 bin küsur sterlinlik (1 milyon küsur TL.) aylık epey gürültü kopardı. Ama kimsenin itirazı para etmedi. Bayan Thatcher'in «sağlam bir erkek kolu»na daha gereksinmesi olduğu söylenip dururdu. Çünkü öyle lşıer vardı ki, kadın eli ile yürütülmesi zordu. Başbakan bu kolu da «Mars» adlı çikolata firmasından sağladı. «Sol kol» Mr. Christ Lawson'un pazarlama uzmanı idi. Yeni görevi yapılan resmi açıklamaya göre, bilindiği gibi, Başbakan'ın halk nazarında zayıllayan saygınlığını onarmaktı. Eoı anlamda görevi, ekonomik görev üstlenen «sağ kol»dan çok daha dehşetengızdl... Mars'dan gelen kol geçenlerde ilk kez sıvandı. Ilk pazarlama prıSgramı'nı uygulamaya koydu. AncaK sonuc pek iç açıcı olmadı. «MİNt MINİ YARAMAZ..J» Amaç şu idi. Bayan Thatcher'in «beşeri yaıunı» ön« çıkararak, «Demir Leydisliğini biraz yumuşatmak. Kendisinin «sert kadın» tipi beklendiği gibi halk gözünde başarıh ölmarnışü. Bu nedenle, yapılan program gereği, bir zamanlar, «Çıtı • pıtı bir genç kızdı» düşüncesi uyandırılacaktı halkta. Başbakan, doğup, büyüdüğü kasaba'ya gidecek, okuduğu kolej'e bir «tluvar plaketi» asacaktı. Televizyon kameraları, gazeteciler hazırdı. «Bir zamanlar genç kızdı» programı gereğince sınıflarda dolaştı, oturduğu sıralarda oturdu, karatahtalann önüne dikildi, bahçede bir ebecilik oynamadığı kalaı. Kameralar çahşıyor, llaşlar patlıyordu. «Başbakan olacak çocuk sıradaki oturuşundan bellidir» gerçeği ile halk karşı karşıya geldi. 1936 1943 yılları arasında ögretmenliğini yapmış bir yaşlı hanım küçük Margaret'le ilgili anılarını aktarmaya çalışıyordu, gazetecilere.. O zamankı soyadı ile Margaret Bobert, yaramazlık yapmazmış, çalışkan, disiplinli imiş. Üstelik uzun süre sımî mümessilliği yapmış hem de başarı ile. Program uyarınca plaket'in perdesini Bayan Thatcher kaldırdı. Kabartma bir resminin altınaa, «yurtseverllk, cesaret, kararlılık» sözleri okunuyordu. Milyonlarca kişi televizyondan, gazetelerden izledıkleri «okul sıralarında oturan küçük Margaret'in» Düyümüş halini, görüp etkilenmişlerdi. Ancak son anda ortaya çıkan bazı aksaklıklar tüm incirleri berbat etmişti. Hernedense, Grantham kasabası halkı, hemşenrileri Thatcher'e «biraz haşin» davranmışlardı. Gerçı OKUI içindeki program beklendiğinden iyi icra edildi. Ama dışarısı, okulun kapısı kazan gibi kaynıyordu. Granthamlılara düşen, îngüiz bile olmaya gerek yok, nezaket gereği, «lıoşgeldiniz, sevgili heraşehrimiz» gibisinden bir karşılama idi. Ama, sevgi gösterisi, alkışlama ne söz, okulun önüne birikenler en bariton perdeden, «yuh» çekmeye başlamışlardı. Oyle ki, yuh seslerl, doksan birinci dakika'da haksız penaltı vermiş bir hakemin toplayacağmdan daha yürektendi.. MADALYAH SALD1R1 Polis kordonunu zorlayan kasabalılar, ellerindekl pankartların sopalarını anlaşılmaz biçimde bir dilde sallıyorlardı. Bir pankartta yazılanlar, değil bir insanın, bir boğanm bile tüylerini diken diken edecek dehşette idi: «Herşey kesildi... Kesilecek tek şey kaldı: Thatcher'in gırtlağı...» Bu Granthamlılar, «re»sen emekliye sevkedilmiş, deve kasabı mı, yoksa İngiltere'de tebdil gezen «mau nıau lar mı» idi anlamak zordu... Eu gürültü partırtı arasından yaşlı bir adam fırladı. Polis kordonunu yardı. Başbakan'ın makam arabasınm önün.3 atladı. Elindeki bir avuç (demir 5uvarlağı) arabanın ön camma fırlattı. Bir yandan da şöyle bağırıyordu: «Haftada kırk yeıti sterlin'le nasıl geçinirim?...» Polisler adamı yaka paça ettiler. Daha sonra ifadesini aldılar. Gazetelere geçtiği kadarı ile adı Harry Hilbert'miş. İkinci Dünya Savaşmda ve bir çok İngiliz sömürgesinde asker olarak görev yapmış. Arabanın ön camma fırlattıkları da, bozuk para değil, «savaş ve başarı madalyaları» imiş. Izlendiği kadan ile Mars'dan gelen uzman'ın programı pek başarıh bitmedi. Belki program iyi idi ama kasabalı haşindı... Belki de çikolata pazarlamakla, Başbakan pazarlamak arasındaki benzerlik zayıftı... Bu arada, Eaşbakan'a (demir parçaları) ile saldında bulunan adamın başına ne geldiği merak edilebillr. Ulkelerin hukuksal ve siyasal yapılarına göre iki olasılık söz konusu olabilirdi. Birinci tip bir ülkede saldırgan, yedi gün yedi gecelik bir sorgulamadan sonra çok susayacağı için, Başbakan'a fırlattığı madalyalar yanm bardak s u u'e kendisine tek tek yutturulur, daha sonrada uygun bir matkapla vücuduna madalya biçiminde döğmeler yapılırdı. ikinci tip bir Ulkede ise, yaşma saygı göstenlerek pek fizik müdahaleye maruz bırakılmaz, ancak, «Baş. bakan'a suikast girişimi» maddesi ile 510 yıl arasında bir süre için hapis cezasına çarptırılırdı. İngiltere'niıı bu iki kategorinin dışında yeraldığı ortaya çıktı (belki bir kez daha). Saldırgan'a hiç bir işlem yapılmamış, «Al şu madal.valarını, bir daha böyle kabalık yapma. .» diyerek evine gönderümişti Oysaki adamuı «cezai ehliyeti» tamdı. Savaş gazisi Mr. Hilberr/in ülke çapında birdenbire Une kavuştuğu gibi bir de yaptığı yanına kâr kalrmştı. 80 milyon lira değerinde kaçak otomobil eiegeçirildi ' İstanbul Haber Servisi Güvenlik kuvvetlerince sürdürülen bir dizi operasyon sonuI ^ | İstanbul, 100 yaşında ve bellegi güçlü bir kişi tarafından onyıllan feapcu, yurt dışmdan getirdikleri K 6 f i t ! İ 6 S m 6 sayan dönemlerde ayrı ayrı gezilse, her halde ilginç manzaralar sergileyebilir. toplam 80 milyon lira değerin Yukandaki fotoğraf, Feriköy'ün doğu sırtlanndan bir görüntüyü sergüiyor. Sol deki lüks otomobilleri sahte yanda görülen dere, ünlü «Baruthane Deresi.» Ancak, bu dere yeni bir dere. Bu su yolunun oluşması da, doğal kobelge ve evrak düzenleyerek şullardan, coğrafi nedenlerden haynaklanmamış. İstanbul büyümüş, yayılmış, gecehondular her yere genişlemiş ve satan 6 kişilik bir şebeke yaFeriköy'ün batısındahi çukurluhta bir dere ortaya çıkmış... Bu derenin bol yağmurlu günlerde ne hale geldiği geçtiğikalandı. miz yülarda görüldü. Baruthane Deresi'nin taşması yüzünden yüzlerce yurttaşımız evlerinden barklarından oldular, İlk olarak Üsküdar Mimar göçebeliğe başladılar, 1982 yılının şubat ayında ise, derenin durumu geçmiş yıllardaki görüntüsünü koruyor... Sinan Çarşısındaki lüks bir yazıhaneye düzenlenen baskm(Fotoğraf: Erdoğan KOSEOĞLU) da, söz konusu otomobillerin satışını yapmakta kullanılan sahte kaşe ve mühürler bulundu. Buradaki aramalarda, Bursa, Adana, Erzurum, Atyon, Manisa ve Eilecik Trafik Şube Müdürlüklerina ait mühürler ele geçti. Elde edilen bilgiler doğrultu sunda, Ankara, Adana, Mersin, Kütahya, Afyon, İzmir, Bursa, Sivas, Kayseri ve Sakarya kent Yüksek öğretim kurulundan, lerinde de geniş çaph aramayanl YÖK'den, artık kendlslnl lar başlatıldı. Oto Masası Detektiflerince burada yapılan otoparlamasını konulara göreviperasyonlar sonucu, Eyüp Bul ne uygun bir clddiyetle egilgan, Nedim Göral, Erhan Kamesini, otellerde toplantı yaramaya, Hüseyin Yalçm Eryil parak yeni üniversite, fakülte, rü, Muhammad Salam (Pakisbölüm modellerl aramamasını, tan uyruklu) ve yurt dışından kürsü adının bilim dalı olarak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) • F. ALMANYALI KATARÎNA UEBERHORST ÖĞRETÎLEZeka düzeyi yüzde 2550 ara otomobil getirmekle görevli bu değiştirilmesinin bir yenilik gelunan Mehmet Zeki Dündar Tek kelime Türkçe bilmeyen BİLIR ÇOCUKLARI KORUMA DERNEĞİ EĞİTİM MERsında olan öğretilebilir çocuksuçüstü yakalandılar. tlrmediğlnl ve bilhassa yüksek Kotarina Ueberhorst adlı AlKEZİ'NDE 1 MARTTA GÖREVE BAŞLADI. KATARİNA lar icin Etlik'te acılan okulun öğretim kuruluşlarındaki, huzur Söz konusu illerden, İstanman öğretmen Etlik'teki «Öğre «ÇOCUKLARIN GELİŞMESİNE ÜCRETStZ OLARAK uzun süreden beri faaliyette bul Emniyet Müdürlüğüne getilebilir Çocukları Koruma DerKATKIDA BULUNACAĞIM, BUNUN KARŞILIĞINDA olduğunu, yurttaşların yapatirilen samkların yapılan sorneği Eğitim Merkezinde» zekaDA TÜRKÇE ÖĞRENECEĞÎM» DİYOR. cakları katkılarla faaliyetlerin gulamaları sonucu, sattıkları Ulusu ve İslam ca tam gelişmemiş çocukları müş uzmanlara ihtiyaçımız var tere Büyükelçiliğinden çok ya genişletilebileceğıni açıklayan saptanan 8 adet Mercedes, 1 aeğitiyor. Konferansı İyî det BMW, 1 adet Volkswagen, Ölcen, bir de vakıf kurmak 1 adet Audi ile 1 adet MercuFederal Almanya Büyükelçl dı. Bu amaçla ceşitli kuruluş kınlık gördük. Alman Kültür üzere girişimlerde bulunduklalara müracaat ettik ve F. Al Müsteşarı Dr. Steck bizzat oku Niyet Komitesi ri marka otomobile el konulllği Kültür Müsteşarlığının katrını açıkladı. du. kısıyla sağlanan öğretmen Ka manya Büyükelçiliğl İle ingil lumuzu ziyaret etti.» üyeleri bugün tarina Ueberhorst, mart ayı Bağdat'a gidiyor başmda göreve başladı. Zekaca tam gelişmemiş çocuklarla ANKARA (a.a.) îran Irak anlaşmak için bir dil bilmek savaşınm sona erdirilmesi ama gerekmediğini söyleyen Uebercıyla oluşturulan İslam Barış horst, işaretlerin yeterli olduKomitesi; Cidde'deki toplantığunu, ancak kısa sürede Türksında bugün Bağdat'a varın da çe öğrenmeyi amaçladığını söy Tahran'a gitmeyi kararlaştırdı. ledi. Ueberhorst «Ben çocukHeyetin îran ve Irak'a yapaların zekaca gelişmesine üccağı ziyaretlerde Başbakan Uretsiz olarak katkıda bulunalusu ve Dışişleri Bakanı Türkmen de bulunuyor. Heyette Pa cağım, bunun karşılığında da Türkçe öğreneceğim* dedi. kistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak ile Bangladeş Devlet Baş17Öte yandan Öğretllebillr Ço kanı Abdül Settar da yer alacukları Koruma Derneği Genel cak. rasyonu CGT Genel Sekreteri JeanClaude Laroze İle Başkanı Makbule Ölçen de Bulgar sendikaları ile ortak bildiri İslam Banş Komitesi UyeleFehmi Işıklar'ın imzaladıkları bildiriye yer veriliyor: şunları söyledi: DİSK davası iddianamesinde Şili seminerinde yabanri dün .Suudi Arabistan Kra«CGT delegasyonu ve DİSK yöneticileri kendi ülkeÇocuklarımın tam yotlşmecıiarın da yaptıklan tütn konuşmalara yer verildikten lı Halitji ziyaret ettiler ve lerinin ekonomik ve sosyal koşulları hakkında karşılıklı sl İçin bu alanda öğrenim gör sonra, DÎSK yöneücilerinin yurt dışı sendikalarla ilişkibirlikte öğle yemeği yediler. bilgi alışverişinde bulunrauşlardır, bu anlamda Fransa Öte yandan, Tahran'da bululerine, karşılıklı ziyaretlere yer veriliyor. Bu arada DİSK ve Türkiye sermaye sınıfınm stratejilerinde derln çıkar nan Başbakan Yardımcısı TurGenel Sekreterinin odasında bulunduğu bildirilen, «26 e«Sakıp Sabancı benzerlikleri olduğunu saptamışlardır. gut özal dün sabah İran ekokinı 1979 tarihli, Bulgar Sendikaları Merkez Konseyi deHer iki kuruluş Fransa'da ve Türkiye'de Toplumnomi yetkilileri ve Dışişleri BaTemel Eğitîm legasyonunun DİSK'e yaptığı ziyarete ilişkin olarak, karkanı Behzat Nebevi ile görüşsal Anlaşma biçiminde bunalımın sonuçlarını ücretlilerin şılıklı temas sonunda tanzinı edilen, Fehmi Işıklar ile GeOkulu»nu Milli tü. Özal îran ile yapılacak işsırtına yüklemeyi amaçlayan büyük sermaye güçlerinin orgl Evgeniev imzalarını ihtiva eden ortak bildiri» de idbirliğinin Türklye'ye yarar sağ stratejisine karşı çıktıklarını ve bu kpnuda aynı görüşte Eğitim Bakanı dlanameye aktarılıyor: layacağını bildlrdi. Türk İran olduklarını açıklarlar. «Her iki sendikal merkez temsilcileri iki örgiit araresmi göriişmeleri de dün baş hizmete açtı CGT delegasyonu ve DİSK yöneticileri özellikle sensındaki ilişkileri gözden geçirerek aralarındaki işbirli^i ladı. dikal hak ve özgürlükler konusunda işçilerin istemleri ile İstanbul Haber Servisi gelişmesinin iki ülke emekçilerinin temel istemlerine uyBayındırlık Bakanı Tahsin ilgili olarak aynı tavır içinde olduklarını saptamışlardır» îstanbul Yıldız îlkokulu, yapıgun olduğu konusunda göriiş birliğine varmışlardır. önalp ise, Endonezya'daki tedenildiğl vurgulanarak Savcılık değerlendirmesi şöyle yalan ek binalarla geliştirilerek, DİSK Te Bulgar Sendikaları Merkez Konseyi iki ülke maslarmı sürdürüyor. pılıyor: Temel Eğitim Okulu'na dönüşhalkları ile emekçileri arasında iyi komşuluk, karşılıklı türüldü. Ek binaları, Hacı Ö anlayış ve işbirliğinin geliştirilraesini, Balkan ülkelerinde «Bu ortak bildirinin mahiyetinden de anlaşılaeağı üzemer Sabancı Vakfı taralından re sınıf ve kitle sendikacılığı ilkelerine bağh bulunan ve Turing ve ve tüm dünyada barış ve güvenliğin sağlanması yolundaki yaptırılan Yıldız İlkokulu'nun bu ilkeler doğrultusunda faaliyetlerini siirdüren CGT ve Otomobil Kurumu ismi, «Sakıp Sabancı Temel E çahşmalara katkıda bulunmayı kendilerine gö'rev bildikle DİSK arasında aynı ideolo.jik doğrultuda yakın bir işbirliğitim Okulu» şeklinde değişti rini ifade etmişlerdir. ği ve dayanışmamn mevcut olduğu, yine bilindiği üzere Çamlıca'da bir DİSK yöneticileriyle konuk sendikacılar uluslararası rildi. Okul, dün Milli Eğitim Bakanı tarafmdan hizmete a sendikal hareket konusunda göriiş ahşverişinde bulun sınıf ve kitle sendikacılığmın temel ilkelcrinin Marksizm kahvehane ve Leninizm'den kaynaklandığı, ayrıca bu ideoloji ve ilçıldı. muşlardır. kelerin hayata geçirilıuesi konusunda eğitim çalışmaları Törende bir konuşma yapan daha açtı Bu anlamda Dünya Sendikalar Kongresinin almış olyönünden CGT'nin DİSK'e yardımcı olacağı ve bu cünıleHasan Sağlam, 1818 köyümüz duğu kararlar üzerinde durulmuştur. Bu kararlara uygun den olarak DİSK militanlarının eğitim için Fransa'ya gönde daha henüz ilkokul bulun olarak kapitalizm ve kapitali.st sömiirü karşısında emek İstanbul Haber Servisi derilmesi konusunda mutabakata varılmış ve böylece madığını açıkladı. çilerin demokratik hak ve istemlerinin savunulmasında Türkiye Turing ve Otomobil İstanbul Valisi Nevzat Ayaz DİSK'in yüksek düzeyde C Tipi Eğitim Semineri olarak vaKurumu'nca yeniden düzenlebarış, dostluk ve silabsızlanma miicadelesinde uluslararası ise konuşmasında îstanbul ilisıflandırdığı bu tür eğitimden geçirilen militanların Türnen Çamlıca tepesinde bir «kah işçi hareketinin işbirliği ve eylera birliğinin temel olıışnin, özel idare bütçesinin yüzkiye'ye dönuşlerinde konfederasyonun örgütlenme ve eğivehane» daha açıldı. 18'inci turduğu görüşünde birleşilmiştir. de 44 gibi büyük bir bölümünü tim ünitelerinde görev aldıkları keza CGT ve DİSK arayüzyıl îstanbul'undan bir kahDİSK yöneticileriyle, Bulgar Sendikaları Merkez KonMilli Eğitim alanındaki çalışvehane yapılarak, «seyir yerlesındaki işbirliğinin daha da ileri götürülerek kendilerine seyi Heyeti gerici ve emperyalist güçlerin karşı faaliyetmalara ayıran tek il olduğuri»nin yeniden düzenlendiği yakın bildikleri hükümet yetkilileriyle temas kurmaya özel nu söyledi. lerine rağrnen yumuşama sürecinin uluslararası ilişkilerde Çamlıca tepesinde oturacak yer gayret gösterdikleri ve hattâ bu hususta başarı sağladıkYıldız Temel Eğitim Okulu'önemli bir yeri olduğunu belirtmişlerdir. Bu anlamda Salt kalmaması sonucu Kurum ikin ları görüluıüştür.» na ismini veren işadamı SaIl'nin, imzalanmasınm dünyada gerginligin azalmasına ci bir «kahvehane» daha açtı. kip Sabancı da okul tarafmtddianamenin daha sonraki bölümünde DÎSK'e yave barışa doğru önemli bir adım olduğunu belirtmişlerdir. Turing Genel Müdürü Çelik dan verilen, «Şükran Plaketibancı ülkeler, uluslararası sendika örgütleri ve demokratik Helsinki ilkelerine de değinen DİSK ve Bulgar Sendikaları Gülersoy, Çamlıca tepesinin ye ni» alırken, «En büyük hediyekuruluşlardan gelen kutlama mesajlan ve mektuplara geMerkez Konseyi temsilcileri uluslararası dayanışmamn geniden düzenlenmesine ilişkin yi aldım. Minnettanm, her şeniş yer veriliyor, gelen telgraf ve mektuplardan kuruluşlişmesi yolunda bütiin güçleriyle çaba göstermeyi kendiyin temeli iyi yetişmiş insan, çahşmalann sürdürüldüğünü ların listesi çıkanlarak, DİSK'in ilişkl içinde olduğu yabllgill Insandır. tyi ofcuynn, lerine görev bildiklerinl açıklamışlardır..» ve gelecek ay tepede «atlı arattlkejBüiMi iy» SnMalMr olna» îddiftnamede daha sonra 1520 ekim 1979 tarlhlnde bancı kuruluglar llstesl sıralanıyor, <İWU, DÎSK'ln davetllsl olan Fransız Genel Çalıgma Konfede, SÜRECEK Türkçe bilmiyor ama geri zekâlı feöcukları eğitiyor "Dil bilmek önemli değil, isaretlesmek yeterli, Bulgar sendikalan ve Fransız CGT ile ortak bildiri imzaladılar DİSK DAVASI İDDİANAMESİ