Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 16 MART 1982 44. Portatif karyolada yatafc" Biz uyunabilir. Hazırlıklar yapıhrken bende bulunan konyağı açtım. Bır kuçuk cam kadehim vardı, Komutana bir konyak eundum, bır de kesme şeker ı yerdtm. Kendime de konyak dolÜurdum. , Keyifle içtik. 1 Uludag, sonradan Çatalca' da Tumen Komutanı oldu, jbayramlarda buluştuğumuzıda konyak getınrdi. kesme 'çekerle ıçerdik, o günu ve o anıyı yaşamak içın... r MADANOGLU' NUN Salaş Dağı'nın doruğuna ulaştık, bir y tek kisi var.7 atese başladık. vuramadık '% • • Musayi i beklerken arami7 da geçen bır olayı anımsadım. Musayi Sado ile iyi dosttuk. Bır gun bana gelip dedı ki: Bizim küflet (o yorede eşlerıne kuflet kulfet derler. Aıle yukumlulugu er keğın sırtında oldugundan boyle bır deyım yaygınlaşmış) bizle kavga yapıyor. Yüzbaşı Begi niçin yemege çağırmıyorsun, diyor. Bu çagn üzerıne ben de kalkıp Musa'nın evıne yemeğe gıtmıştım. Agaçhk bır yamaçta tek kath kuçuk bır ev. Musa'nın karısı guzel yemekler hazırlamış. Bulgur ustune keklık kızartması ve hazretı pıvaz (soğan)... Musa'dan başka tammadıgım Lkı Kurt daha vardı. Yemekten ionra soyleşıyo ruz. Ben yeru oğrenmeye başiadıgım Kurtçeyı kullan maya çalışıyorum. O sırada Musa'nın karısı sofrayı toplamış, duvarın dıbinde namaza durmuştu. Kurduğum Kurtçe tumcelerde sozcuklerı yerlı yerıne oturtamadığım içın konuşmam gulunç oluyordu Bır kulagı bende oldugundan kadın arada sırada kıkırdıyordu. Namaz bıttıkten sonra kendısını çağırdım. Yetersız Kurtçemın butun olanaklannı kullanarak dedım ki: Cak kızım, bir savaşta Hazreti Ali'nin sırtına ok saplannıış. Çok acı verdıği için Kİmse oku çekip çıkarmaya cesaret edemiyormuş. Nanıaz vakti gelmiş. Hazreti Ali namaza durmuş. Arkadaşlanndan biri oku sırtıntan çekip çıkarmış. Ali, ken dini namaza öyiesine vermiş ki duymamış bile... Sen bir yandan ibadet ediyorsun, bir yandan kıkırdıyorsun, Allah bunu yutar mı? Askerler tulumlardan kana kana su içıyorlar; kızlar sabırla bekhyorlar, tulumlar birtlarında .. Dedım kî kızlara. Burada bekleyin, arkadan öteki takım geletek, on lara da' verirsiniz. < Dorukta... Biz yıne ilerlemeye başladık. doruğa gıden yamaçta btr tepe. bır tep e daha. kaç saat geçtı bilmıyorum; en son tepeye vardığımızda doruk gorundu, çıplak ve kayalık... Musa dedi ki: Izin verin, ben bir b»kayımYavaşça sürundü, dört beş metre önumuzde bır düc lık var, tırmandı, yükseldl, durumu anlaraak içm kafasını çıkanp bakmak istiyor.' Ve başını çıkanr çıkarmaz tak diye bır tüfek patladı. Musavı Sado yuvarlandı. Benım önume düştü. Biz marş marşla fırladık tepeye... Baktık karşıda bır tek ki» şı var Ateşe başladık. Adam kendini yerden yere atıvor, sıçrayarak kaçmaya çalıştyor. Vuramadık. Şalaş Dağı Ben gerldeyken bir olay patlak vermiş. Daha önce jbildigımiz Hürurük köyune bir bölük göndermişler. Hürurük köyü Şalaş Dağma yaslanmıştır. Asiler bölük gelirken daga tırmanmışlar, bölük yan ateşi aldığından ilerleyememiş. Gerçekte ilerleyebilir; ama hakh olarak şehit vermek istememışler. Bunun üzerıne destek bir bölük daha yollanmış, asiler de buna göre önlem alıp güçlenni artırmışlar. Bizim birlikler ilerleyemiyor. Oralarda doğa öyle ki Şalaş Dağınm tepesini tuttun mu, ılerlemek isteyene adım attırmıyorsun. Tabur Komutanı bana de~ di ki: Şalaş Dagınâ1 taarruz edeceksin. ı Başüstüne... ' Aynlırken uzaktan görünen Şalaş Dağına şöyle bir baktım. Zaten oralarda doğayı tanıyorum. Dağ çıplak, beyazımsı, kurşunimsi, sarp, kayahk... I Ama öteki yüzü çamlık. ' Yarım saat sağadoğru yü rüyüş yaparsam ağaçlann arasmdan yukanya tırmanma olanagı bulurum. Sağ yöne dogru bölukle birlikte yürümeye başladık. Tabur Komutanı sordu: Nereye gidiyorsun Madanoğlu? Görevin uygulaması ba na düşer Komutanım. dedım. Içerlemiştim, ama belli etmedim. Yarım saatlik bir yürüyüş le dağm ağaçlık eteğine ulaştık. Dlnlenelira.jj Musayi Sado doruğa vardığımızda dedi ki: «Izin verin, ben bir bakayım.» Yavaşça siU'ündü, önümüzdeki diklikten tırmandı ve başını çıkanr çıkarmaz vurularak önüme düştü. Çamlann sivri kürdan gibı yapraklan yere duşmuş toprağı kayganlaştırmış; bir adım atıyorsun, ıkı adım ka yıyorsun Çık çık bıtmıyor. Su... Biz bu parayi sana veremeyiz. Ofkelendim: Ulan ben buraya konuk geldim, sen ne diyorsun? Musa durumu açıkladi: Yüzbaşı Beg biz sana bir ev verelim... Sonra duşune düşüne konuşmasını surdürdu: !ki tarla verelim... 5 10 kuzu verelim... 20 30 keçi verelim... Bir çift öküz verelim... Sen yalnız yapamazsın, bir de hizmetkâr verelim. Sen bu subaylıktan vazgeç, gel bizim köyün mollası ol, ama bizden aylık isteme... Musayi'ı beklerken düşunuyordum. eğer öneriye evet deseydim, koyün mollası daha başka deyimle hocası olmuştum. manganın ortasında uçgen biçimi ilerleyecek. Ben ve bölük erkanı bu üçgenin ortasında yürüyecpgiz: sen benimle birlikte olursun. Peki. Başladık yurümeye, daha doğrusu tırmanmaya... Ikı manga önde oldugu içın ben bakıyorum. Bır manga ılerlıyor Tek Hık, ama etkısız ateş gelıyor Bunun uzerıne manga bır yayhm ateşi yapıyor O ateş ederken otekı manga yuruyor Ikı manca bırbırını ko ruya koruya, destekleye destekleye tırmanıyor. Tam tepeye ulaştık derken. bakvyoruz kı henüz yamaçtayız; dağın dorugu çok yukarda.. Doruktan arada sırada ustumuze ateş edılıyor. Aldırmıyoruz çunkü agaç lar bizı koruyorlar Yuru>e yurüye çıkarken çok yorulduk Bır yerde mola verdık. Aşağıya doğru bır dere ayağı ınıyor, dıpte bir koy gorunuyor (Sanırım Ayıngârız koyuydu ) Musayi Sado dedi ki: Su getirteyim. kasıl getirtirsın? Musa elmı şakagına attı, aşağıdakı koye bağırdı, on onbeş oakıka geçti geçmedı. 15 16 yaşlannda yalınayak kı?lar, sırtlannda su tulumları. derenın ıçınde bi ze doğru gelmeye başladılar O kızlar nasıl da yuruyorlardı derenın ıçınde en sarp yerlerde .. Kv/l&r sulan başladılar. dağıtmaya YARIN: ASİLER SUBAŞLARIN1 TUTMUŞLAR... .16. Mehmet Havar'm evi, Gazıantep'te Hacıbaba mahallesi Ipek yolu üzerinde 1 no'daydı. Bır yurt taş, sıkıyonetime başvurarak ıhbarda bulunmuş tu: «Mehmet Havar'ın evin de çok sayıda silab var.» 1979 yılı mayıs ayının 25'ınci günü Sıkıyonetım gorevlıleri Mehmet Havar'ın^ evıne gittıklerinde hemen evın gızlı bolmelerini aradılar. Ele geçen ler, Havar'ın hünenni gostermeye yetmekteydı: 867 tane 9 mm. çapında îspanyol yapısı toplu tabanca, 2 tane 9 mm. çapında îspanyol yapısı şarjorlü tabanca, 3 tane 7.65 çapında l&panyol ya pısı şarjorlü tabanca. 3 tane uzun namlulu mavzer, 580 tane tabanca harbisı. 40 tane kalaşlnkof fışeğı 25 tane 6 35 çapında SBF marka fışek. 100 tane 7.65 çapında SBF marka fişck. 288 tane 9 mm. çapında SBF marka fişek, 73 tane Reno otomobıl amortisoru, 2 ta ne Mercedes araba amortısorü, 2 tane büyük araç aksı, 150 tane Mercedes su pompası, 266 ta ne Devrıl marka Japon yapısı stereo radyo teyp, 333 kılo 220 gram macun halinde afyon. 3 kilo 550 gram plaka hahnde alyon, 6 kılo 300 gram esrar.. Mehmet Havar evde yoktur. Bu aramadan beş gün sonra kardeşi Mustafa Havar Sıkıyonetime başvurur: «Silahlar, uyuşturucu maddeler ve oto yedek parçalan benimdir.» Üç ay sonra da Mehmet Havar teslim olur: «Mallar benim değil, kardeşimindir.» Olaya el koyan Sıkıyö netim Askeri Savcılığı, kaçak silah ve mermıler le uyuşturucu madde kaçakçılığının Sıkıyonetımın ilan nedenlen ıle il gili olmadığı gerekçesı ile dosyayı sivil mahkemeye gönderir. Dava Ga ziantep îkınci Ağır Ceza Mahkemesine gelir. Yar gılama sürerken Sıkıyonetim Yasasında degışik lik yapılır ve bu suçlar askeri yargı kapsamma almır. Ve böylece Havar kardeşlerın silah ve mer milerle ilgili davası aske ri mahkemeye, uyuşturucu madde ve oto malzemeleri kaçakçılığı ile ilgili suçları sivil mahkemeye bırakılır. Mehmet Havar «tnallâr benim değildir» diye Doruğa doğru Bekledık bır çeyrek saat kadar... Agaçların arasından çıktı Mu&ayı Sado. Yüzbaşı Beg merhaba.. Hal hatır sorduk. Ne yapıyorsunuz? Şalaş'ı alacagız. Sado bır dağa baktı, bır benım yuzume bakti: Zahmet Yüzbaşı Beg, zahmet... (çok zor yüzbaşı bey). Musayi Sado'nun sırtında beyaz bır gomlek, ayagında beyaz kalın kumaştan bol paçalı bır pantolon var Altı ıp, ustu yun pabuçlar gıymış Bu o yorede uretılen gıysiler ve pabuçlar dı. Dedım kı. Zahmet, mahmet emir aldım. Sado Sen bana bir tüfek ver, bir de manga, ben giderim siz arkadan gelirsiniz. Yok oyie şey... Emır verdım, asker de dın liyor: Bölüğün Birinci Takımı bizi 150 200 metreden izleyecek. tkmci Takım önde yü rüyecek. İkinci Yakınun 4'ün cü ö'inci mangaları önde, 6'ıncı manga arkada iki MJNÜBUGUNU UĞUR MUMCU Kim Sesleniyor? Oturduk, asker sigarasını yaktı. ben de yakıyorum. bir yandan dağa bakıyorum. Erin bıri: Yüzbaşun sağımızdan ormanın içinden bir ses ge1 liyoı . Bunun üzerine uç Kürdün Dinleyelim. arasmda ateşli bir tartışma ' Herkes sustu. başladı. Ben anlayamıyoUzaklardan birl Kürtçe rum, çünku özelhkle Zazabağırdı. Bizım Haymanah er ca konuşmaya başladılar. ler yanıtladüar, Daha önce Arada sırada meraklanıyosöyledığım gibi Haymanah rum, soruyorum, Musayi Sa erle Kürf çok güzel anlaşır do beni durduruyor. En solardı, dilleri birbirine çalar nunda Musa sordu: dı. Yfizbaşı Beg, hükömet Uzaktan ses duyuluyor: size kaç lira maas veriyor? "™ Kimin askprisiniz? Biz 48.5 lira ahyorduk, yu Madanoğlu'nun... varlak sayıyla konuştum: L Ben Musayi Sado, bek 50 net... leyln geliyorum. Kürtlerin biri dedi ki: Kacakcılık iciıı . • • sımrlarımız ve gümrükferi miz Nasreddin'iıı türbesidir Gaziantep Devlet Ilaslanesine yahnlan Mehmet Havar, tutuklular koğuşunun demir parmakhkları testere ile kesilerek kaçırılır. Ancak sonra yakalanır. Havar'ın oğullarının evinin yanında bir TIR kamyonunun gireceği büyüklükte bir garaj vardır. Bu garaja çeşitli dehlizler açılmaktadır. Bu dehlizlerden biri Mehmet Havar"ın evinin mutfağına açılmaktadır. dlretir. îstanbul'da yasa dığını, bu evi kardeşi Mustafa'ya kiraya verdi ğini. özel bölmelerin de kardeşi tarafmdan yapıl dısını tierl sürer. Mehmet Havar'ın oğul larından biri spora merakhdır. Halil Havar, Ga ziant«p Spor Kulübü Baş kanıdır. Dava devam ederken. Mehmet Harar, tutuklu bulunduğu cezaevinden Gaziantep Devlet Hastanesine yatırılır. Herşey ayarlanmıştır. Hastanenin tutuklular koğuşunun demir parmakhkları demır testerest ile kesilir ve Mehmet Havar kaçırılır. Ancak sonra ya kalanır. Adana, K. Maraş, G. Antep, Adıyaman. Hatay, îçel îlleri Sıkıyönetim Komutanlığı 1 nolu Askeri Mahkemesi İ981"ın son ayında her İki sanığı da «toplu kaçakçılık» suçundan 15'er yıl hapıs cezasma çarptırır. Şöyle düşünelim: Bu îs panyol yapısı silah ve mermiler, bu Sovyet yapısı mermiler, bu Mercedes, Reno yedek parçala POÜTİKA n, okuması, yazması olmayan Mehmet Havar'ın evine nasıl ulaşır? Evdekı bu gızli bolmeleri. kım nasıl yaptırır?. Bu gızlı bolmelerde yıllarca nasıl kaçakçılık yapılır? «Havar'ların» ötesınde bu «rirgüt» kımlere dayanır. kokü nerededir, kaynağı nerededir? Bu soruları. ben de çok kez kendı kendime s.oruyorum. Ve kendunce yanıtlar bulmaya çalışıyorum. Gaziantepli ünlü kaçakçılardan «Karasullc» lerın küçügü kaçakçılık suçundan Ankara'da Ma li Polısce gozaltına alındığında kendisıni kimlerin zıyaret ettiğini oğrendiğim zaman bu soru larm sorulmasının bıle gpreksiz olduğuna ınanıyorum. Bu sorular ve yamtlar la şu sonuca ulaşıyorum, «kaçakçı» dedigimız adam voresindf» hem siya sal hem de bürokrasl çev relerinde guçlu ilıskıler kuruyor. Kaçakçıları koruyan üişkiler de bunlar oluyor VP boylece kaçakçı kadar çevresi de onem kazanıyor. •+• İsa Hesass. Van lli Ge vaş ılçesi nüfusuna kayıthydı, Adana Hürnyet mahallesinde oturuyordu, ınşaatçılıkla meşgul olur gorünüyordu ama işı başkaydı. Işi kaçakçıhktı. Terör pazarmda o da vükünü tutacaktı. 1981 ocağının 6'sına rastlayan salı günü Hesass'ın cv) basıldı. Evde, 5 tane vizor tabanca, l'er tane Map. Walter ve Browning marka tabanca ile bunların şarjorleri bulunmuştu. 240 tane de çeşitli marka mermi «Selim îagınur» Selim Yağmur'dan son ra bır ortak daha belirır: Yusuf Taş.. Taş da 5'uvarlanır ve polisın önü ne duşer. Çete belırlenmıştır Sorulur 1117?» «Silalıları kimden aldı \/r / S T C C İ Mehrned V t VJIbDİ KEMAL llk idamhğı Cebeci haplsanesinde tanımıştım: Polis Muzaffer!.. Karısını, kaynanasını, kayınbabasını öldürmüş derlerdi. Bir çok yakmını da yaralamıştı. Ama kurtulmuşlardı. Bu ufak tefek, küçücük adamın bunca kişiyi nasıl öldürdüğüne şaşardım. Muzaffer de, volta zamanı, duvar dibine çomelir, hep susardı, hlç konuşmazdı. Kimseyle konuşmazdı, kendi kendisiyle de... Yargıtay ldamı bozunca. «Ceza münferidi»nden koğuşa dönmüştü. Se vinecek yerde durmadan susuyordu. îdamlık Muzaffer, suskun Muzaffer olmuştu. Ben bir süre sonra çüctım. Muzaffer asıldı nn, asılmadı mı bilemiyeceğım. Sellmiye'de yatarken yanımızdaki üç hücrede de idamlıklar vardı. Hücrelerden birinde iki solcu, birınde bır askeri öldüren tsmet, birinde de bir sagcı vardı. Sağcı bazı açıklamalaraa bulunduğu için (ötmüş), cezası bozulmuştu. Içlerinde en gürültücüsü îsmefti. Hiç durmadan yanık yanık türküler çağırırdı. Gecelerl hiç uyumaz, durmadan Kuran okurdu. Arada bir bizim ko ğuştaki bir hemşerislne seslenlrdi: «Cihan, beni asarlar mı?» Hemşerisinin adı Cihan'dı. «Allah büyük tsmet sabırlı ol!..» derdi, hemşerisi, teselli etmek İçin. «Ben anarşist değilim ki Ciban. Hem beni ne diye assınlar, anarşistler varken...» Ben çıktıktan sonra lkl solcunun da, îsmet'in de asıldığmı gazetelerde okudum. îsmet'in kardeşi kurtulmuş, otuz yıl yemişti. tdamhklar çok byküde, çok romanda geçer. İnsan bunlan okurKen. hep öykü ve roman diye bakar. Idamhkla Idamlar n hlç yakından gördünüz mü? Görmenızi istemem. Çok acılı bir görünümdür. Dostoyevskl anlatır. îdamlıklar ara sında, sırada, sonuncu imlş. Ondan öncekilerl bir bir kurşuna dlzmişler. Tam sıra ona gelirken, bir atlı görünmüş. Ellnde bir mesaj var: «Çar, bunlan bağışladı» demiş. ötekiler birkaç dakikanın kurbanı olmuşlar, ünlü yazar kurtulmuş... Acaba kurtulmuş mu? Bakın bütün roman larına, bu idamın, her satırda Izleri vardır. Hele Prens Mişkin'e Idamını nasıl da anlatırî Bilir mısiniz, Avrupa'da idam cezasını ilk kaldıran ülke Çarlık Rusya'sı olmuş... Acaba neden, Idamdan bir bek lentisi olmadığı için mi? tdamı kaldırmasa, Lenin gelmez miydi? Abdülhamıt, otuzüç yıl dlktatörlük etmiştir. Bu otuzüç yıl içinde onayladığı idam cezasının sadece dört olduğunu bir yerlerde okumuştum. Otuzüç yıl ve dört idam! Acaba çok aespot değil miydi? Abdülhamit'in yönteml sürgündür, istemediklerini durmadan bir yerlere sürerdi, astırmazdı. Humeyni'nin ülkeslnde çok adam asılıyor. Hepsi de Humeyni'ye göre, «vahşi hayvanlarsdır. Acaba bu «vahşl hayvanlar» Kuran'ın neresinde yazılıdır. Bize göre Kuran bir zooloji kitabı değil, bir din kitabıdır. Demek ayetler arasmda Humeyni'nin gördüğü, vahşi hayvanlara ait bölümlerdir. Bir yandan mahkemeler İdam cezaları verirken, bir yandan da ldamlan tartışanlar var. îdam çok ağır bir cezadır. Vicdanlar sızıldıyor. Cezayı çok ağır bulanlar, tartışmayı başlatanlar var. însanın insana bıyması, elbette çok ağır bir cezadır. Ozel bölmeler çok ilginçtir Mehmet Havar'ın evının bıtişiğmde Havar'ın oğullarının evl bulunmaktadır. Evın yanında, bır TIR kamyonunun gi receği büyüklükte bir ga raj vardır. Bu garaja çeşitli dehlizler açılmaktadır. Bu dehlizlerden bırl Mehmet Havar'ın evtnin mutfağına uzanmaktadır. Dehhzin mutfağa uzandıgı yerde bir tahta kapak, onünde de bir buzdolabı bulunmaktadır. Mehmet Havar'ın dairesinin üstünde oğlunun dairesi vardır. Bu dairede bulunan bir delik ıle bitişik daireye geçılmektedir. Hesass, hemen bilgi verir «Silah sattığım kiçiler, Abdülkerim Türkeş. Ramazan Bozatik, Abdülkprîm Düz. Adil Kocabey, Hasan Hallaçoglu ve Ta kiıp tpek'tir.» Hesass'ın adını veıdiği kışilerm evlerinde yapılan aramada, Star, Vızor, Beratta markalı tabancalar bulunur. Bu yabancı marka silahlar. Avrupa ülkelerın deki fabrikalardan çıkıp, 1944 doğumlu Vanlı Hesass'a nasıl ulaşır? Hesass. bıraz hassastır, ortağını da açıklar: «M. Salih Oğuz» Hcsass, Salih Oguz Ile beraber kaçakçılık yapmaktadır. Hesass, bir başka ortağının da adını verir: «Kilis'te Muzaffer Helvarıoğlu'ndan.» Mu/affer Helvacıoglu. Kılis'te Hındıoğlu mahallesi, Dedeag Sokak ta oturur îşı kaçakçılık tır. Hesa.^s ve arkadaşları, Kilıs'te Helvacıoğla'ndan silah saglayıp, Adana'ya getırıyorlar ve burada teröristlere satıyorlar. Ve silahlar, terör eylemlerınde kullanılıyor. ••• 1978 yıhnın Pklm ayının 6'ncı günüydü. Cuma Cihan. Zeliha Karakurt ve Ömer Kesimal, Ankara'dan îskenderun'a birlikte gıtmışler. buradan aldıklan otomatik silahlarla Kahramanmaraş'ta yakalanmışlardı. Cuma Cihan. îskpnderun'da oturmaktaydı, ömer Kesimal, Ankara. De metevler'de. Zeliha Karakurt ise Malatya Başharık mahallesinde Ömpr Kesimal'a sorulur: «Nereden aldınır bu si lahları?» Arabada 11 tane otomatik silah 997 tane mer mi yakalanmıştır. Yanıt verir: «tskenderun'da Şükrfl Aydoğdu'dan.» 55ükrü Aydoğdn'ya Abdullah Arslan ve Davnt Pancar da yardımcı olmuşlardır. Ahmet Bo«arslan da olayın lçlndedir. Sanıklar. önce sivil mahkemede yargılanır. sonra dosyaları, Adana Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesine gelir. 1980 yıhnın ağustos ayında Zeliha Karakurt dışındakı sanıklar mahkum olurlar. Hüküm Askeri Yargıtay'ca onanarak kesinleşir. Bu otomatik silahlar, Îskenderun'a nasıl gelmiş. bu kaçakçıların eline nasıl ulaşmıştır? Güney yöresinde yapılan kaçakçılık içm, «Efendim smırlardan sokuluyor» denilebılir ama bu somut, dış hağlantı nedır. bu da pek bilinmez. Kaçakçılık için smırlanmız ve gümrük kapıları mız Nasreddin Hoca'nın türbesidir. Gelen geçer. giden geçer. YARIN: ERMENÎ KAÇAKÇILAR... ELEMAN 2 KALEM SOĞUK TESTERE LOKMASI SATINALINACAKTIR Şartnamesi, bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabüir. 1 KARABÜK'TE: Demlr ve Çelik Fabrikalan Müessesesl Tedarik ve îkmâl Müdürlüğümüz. 2 ÎSTANBUL'DA: Sirkeci, Yalıköşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 45'deki Mümessilliğimiz. 3 ANKARA'DA: Küçükesat, Büklüm Sokak No: 22'deki Genel Müdürlüğümüz. ISTEKLÎ'lerin şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacaklan kapah teklif mektuplarını, geçid teminatlanyla birlikte en geç 31 mart 1982 çarşamba günü saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemiz Haberleşme ve Arşıv Müdürlüğünde bulundurmaları İlan olunur. (Basın: 12X05) 1937 • Sekreter genç bayan Harbiye'de bır kadın moda salonunnn giınluk kayıtlarını tutacak. Atolye, müşterı ılışkılerıni ve pıyasa ıhşkilerinı takıp edfecektır. Akademi veya benzen okul mezunu genç bayan kendımzı tarutacak bilgilerı ve istedıgınız net ücretı P.K. 42 Karaköy ÎST. adresıne bıldirmız. Müracaatlannız gizlı tutulacaktır. KAPALI TEKLİF ALMAK SURETİYLE 75.000 ÇİFT KONTRAPLAK AĞAÇ ÖKÇE SATINALINACAKTIR 1 Bu ışe ait şartname müessesemızden veya Sirkeci'dekı 5 Vakıfhan altmdakı Irtıbat Büromuzdan temin edilecektir. 2 Teklifler 22 3.1982 gunu saat 16 00'ya kadar muessesemızm Beykoz'daki Muhaberat Şefliğlne verilecektir. 3 Teklifler arasmda şartnameye ve ihtiyacımıza en uygun olanlar torcıh edilecektir 4 Muessesemiz dıledıği mıktarda almakta veya alıp almamakta serbesttır. SUMERBANK DERI VE KUNDURA SANAYİt MUESSESESt (Basın: 12374) Arsa Aranıyor • Sılıvn Beledıye sınırlan ıçınde arsa aranmaktadır. llgılenenlerın Sılıvn 204 nolu telefona müracaatları.. TAPI KOOPERATtFİ BAŞKANIJĞI AB1 ARSA VE