22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 m nsanların varoluştan beri aeğişme1 yen ortak yanları, gerekslnmelerinl I karşılamak amacıyla tüketici oluşlarıdır. Kigiler yaşamak için tüketmek zorundadırlar. Hukuk ve ekonomi diline, özellikle yirmlncl yüzyılda katılan «Tüketicinin Korunması» sözcüğü, özünde halkın korunması anlamını taşımaktadır. Gerçekten, bütün ekonomik işlevlerln ama cı, tüketimi karşılamak ya da tüketim pazarlarına ulaşabilmektir. Kapalı aile üretiminden, yaygın piyasa ekonomisine geçiş sonucunda, üretici ile tüketici, birbirlerinden uzaklaşmışlardır. Üretlmin belll elîerde toplanmasına karşın, tüketim zorunlu olarak, toplumsal nıteliğini sürdürmüştür. Kuşkusuz, tüketimi karşılamak amacıyla üretim yapmakla, tüketim alanlarının bölüşülmesl için üretmek arasında önemli farklılıklar vardır. Tüketlmin karşılanması için üretim yapılması, toplumsal bir zorunluluktur. Üreticinin tüketim pazarlarında etkin olabilmek için yap tığı girişimler ise, toplumsal sonuçlar doğurmakla beraber, Özünde bireyseı amaçlara yöneliktir. Bu çelişki çagımızın temel sorunu olarak, önemlni stirdürmektedir. Gelişen teknolojl üreticiyi güçlendtrmiş. yaratılan yeni gereksinmelere bilmçeizce ayak uydurma cabaları lçerisindekl tüketiclyl yalnız ve korumasız bırakmıştır. Tüketici, sunulan malların niteliği konusunda yeterll bilgilerden yoksundur. Gerçek dışı ve abartümış reklamlarla beğenisl kamçılanmakta, gereksiz harcamalara lttlmektedir. Ölçüsüz reklam ve anbalaj giderlerl, sonuçta yine tüKeticlye yansıtılmaktadır. Taksitli 6atışlarda borcunu gününde ödememe durumunda, ağır koşullar içeren sözleşmelerl imzalamak zo runda bırakılmaktadır. Tükettci, sunulan hlzmet ve malların niteligl, yararlılık derecesi, fiyat İle kalite ilişkisi konularında deneylmslzdlr. Satılan malın. bozuk ya da OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 16 MART 1982 Tüketicinin Korunması YENİ ANAYASA'DA TÜKETİCt VARLIĞI VE ETKİNLİĞİ BENİMSENMELİ, TOPLUMSAL BİR OLGU OLARAK, TÜKETİCİLERİN ÖRGÜTSEL VARLIĞI DA KABUL EDİLMELİDİR. Av. Güney DİNÇ tzmır Barosu Başkanı eksik çıkması durumunda yeterll güvenceler bulunmadığı gıbı, olağan yargı yolları İle hak aramak, hem çok masraflı, hem de zaman alıcı olmaktadır. Besin maddelPrinin safthğa zararlı olmaması, elektıriklı ev araç ve gereçlerinin her türlü tehlikeye karşı korunmah duruma getirilmesl, yakıt olarak kullanılan sıvı gaz tüplerlnln yarattığı patlamaların önlenmesi, günümüzde. tüketlcinln çözüm getirilemeyen sorunları arasında önemini sürdürmektedir. Tüketicinin korunması, ekonomik içe rlğinin yanısıra günümüzde, çözümü gereken hukuksal bir sorun olarak önem kazanmaktadır. Serbest piyasa ekonomisinln egemen olduğu btr çok ülkede, tükettci haKiannın güvence altına alınması İçin yenı yasal düzenlemelere gidilmiştir. Liberal ekonomlnln uygulandığı toplumlarda bile, devlet, flyat ve kalite denetlminde etkin görevler Ustlenmektedir. ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde, devletln sağladığ araç, gereç ve labaratuvarlardan yararlanan güçlü tüketici örgütleri kurulmaktadır. Çağdaş btr hukuk sorunu olarak, tükettci haklarının korunması için, 20. yüzyılın özelliklerinden kaynaklanan yeni çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye'de durum nedlr? Bugün ülkemlzde, tüketici haklannı doğrudan gUvence altına alan yeterll yasal düzenleme lerin var olduğu söylenemez Deglşlk yasalara serplştirllmlş. bir çogu karşılaşılan sorunlara çözüm getiremeyecek kadar güncelligini yltirmiş kurallarla tüketici haklarının güvence altında tutuımasına olanak bulunmamaktadır. Çagdaş teknoloji çagdaş yasal düzenlemelerl gerektirmektedir. Bugüne değln, tüketici hakları, dogru dan doğruya Anayasalanmızda ele alınmamıştır. 1876 Anayasası'nın 13. maddesl, 1924 Anayasasının 79. maddesl lş kurma özgürlüğünün, yasalarla sınnianablleceRİ nl belirtmekle yetlnmişlerdtr. 1961 Anayasası'nın 41. maddesinde ise, «îkttsadi ve Sosyal hayatın, tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraştr bir yaşayış seviyesi saglanması amacına göre...» düzenleneceği belirtilmlş lktlsadl, sosyal ve kültürel kalkınmayı gerçeıcleştirmek amacıyla kalkınma planıannı yap mak, bir ödev olarak devlete verllmlstlr. Anayasalar, yasalar yoluyla yaşama uygulandıklarından, tüketiciyl koruyan yasaların, bu yetkller çerçevesınde çıkarıl ması her zaman mümkündür. Ancak devletin sınırlandırıcı ve düzenleylcl yetkllerintn kullanılnıası yoluyla getlrllecek önlemler, tüketici etklnllğinden kaynaklanamayacağı için, gelecekte yine yeterslz kalabllecektir. Sanayici, tüccar ve üretici kuruluşları gibl. tüketicilerin de yurt düzeylnde örgütlenme bilinç ve olanaklarına kavuşturulması gerekmektedir. Tüccar ve sanayicilerin meslek kuruluşlarınca uygulanan kalite denetimleri, daha çok üyelerl arasındakl haksız rekabeti önlemek amacına yöneliktir. Oysa, serbest piyasa koşullarında, tüketiciler de beürleyicl etkinliğe sahiptir. Tüketici kuruluşlarının, devlet katkısıyla kuracakları labaratuvarlarda, bilimsel inceleme ve degerlendlrmeler sonucunda, sunulan hizmet ve malların yararsızlığı konusunda, kamuoyuna yapacaklan açıklamalar, devlet yatırımlarından çok daha fazla ekonomik etkinlikler yaratacak güçtedlr. Bu nedenle, gündemdekl önemll sorunlardan biıi, tüketlcileri, kendl orgütlerlyle. serbest piyasayı oluşturacak istem (talep) gücü içersindekl beitrleyici yerlerlne oturtmaktır. Ülkemlzde yeni bir Anayasanın hazırlık çalışmalarına girildiglne göre, tüketlctnin sunum ve istem (arz ve talep) iltşklM içersindekl belirleylcl gücü gözden uzak tutulmamalıdır. Devlet, varlığını sürdürmek İçin, her dönem ve koşulda, halkın destegine gereksinme duyacaktır. Yapılacak yeni Anayasa'da. bellrleylci toplumsal btr tfüç olarak, tüketlclnln varlıgı ve etklnilğt benimsenmelidir. Devletln ekonomik yaşam üzerlndekl düzenleylct girlşlmlerl. tüketici örgütlerinln kararlılığı ile güçlenebllir. Yeni Anayasa'da, toplumsal bir olgu olarak, tüketicilerin örgütsel varlığı kabul edllmell, bunlar kamu olanaklan İle desteklenmeli, serbest plyasanın halk yararına geltştlrilmesl için, etkin tartışma ola nağı sağlanmalıdır. Kuşkusuz. böyle bir düzenleme çeslt11 üretim alanlarına yayılmış ve Bir oranda tekelleşmtş bulunan devlet ve kamu ekonomik kuruluşlannı da, aaha özenll üretime yönlendirecek, KÎT'ler Uzerlnde tüketici denetimlnl oluşturacaktır. Sahaflar'da Aci Bir Kitap Satısı.. ocam Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, pazar yazılanna yeniden başladı. Ben de bir okur olarak kendısine yeniden kavuştum. Her pazar elimde kalem, hocamın yazılarını okuyorum. Bu kez şu saturların altını çizdim: «Sllahlı eylemlere karışmamış bir bölük vatandaşı siyasal ve ekonomik düşüncelerl yüzünden açlıga ve allelerlnl sürünmeye mahkum edersek bugünU kurtaralım derken, gelecekteki anarşinin tohumlarını da şimdiden atmış oluruz. Koca bir Ulkeyl uzun süre kapalı bir kışla disipllni altında yaşatma olanağı bulunmadığındandır kl, 12 Eylül Harekalı'nı gnrçekiuştırenler daha ilk gününde yalnız vatanı değll, demokraslyi de kurtarma amaçlannı llan etmişler ve bilindiği gibi ilk aşama olarak, bir Danışma Meclisi toplayıp Anayasa hazırhğına geçmlşlerdir.» Velidedeoğlu yazısını şöyle bltiriyor: «Politika yBlnız bugünU degil. özellikle ileriyl görme sanatıdır.» H Burhan 1ARFAD Istanbul Üzerine ör* yıl bitti. Hesaplaşma köşemde ilk yazı 7 mart 1978 gunlu Cumnunyet'te çıkmıştı. Yazılarm başladığını bildiren bırinci sayfadan notta: «Burhan Arpad Istanbul'un sorunlannı yazıyor» diye bir duyuru vardı. Yazı «Vanmız Yoğumuz Işhanı» başlığını taşıyordu. Arkada kalan dört yıl neler getirdi ve neler götürdu, diye duşününce pek çok şeyin gıttiğinı anlıyorum. Işhanlannın sayısı v e kat yüksekllklert daha da arttı. Istanbulun en eski tiyatro yapılan Mlllet Tiyatrosu ve Fransız Tiyatrosu yıktınlıp işharu yükseltildl. Hem de koruması gereken kuruluşlar ve uzman kişilenn onayıyla. Ya da görmezlikten gelmesiyie. En son yeşlllikler acımasızca yok edildi. Kalamış koyu bile yok edildi. Dağlara taşlara sığmayan Istanbul, şehir olarak daha da kargaşalık ve düzensızlik ülkesi oldu. olmaya itelendi. Koskoca dört yılda Hesaplaşma'da çıkan ikivüzun ustünde yazımın neye yaradıgı sorulabilir. Tek VQ kesin bir cevap var. Ilerde araştınna yapacaklar belge olarak değerlendirebülrler. 1920 1980 Istanbul'unun ne olduğunu, neleri yitirdiginl. sorumluları ve sorumsuzlan bu yazılarda bulablleceklerdir. Insanoglunun en güçlü yanı 'Söz'ün. hele yazılı sözün etkinliğlnl gittikçe yitirdiği bir ortamda daha başka sonuç alınamazdı. Ne var kl, dört yıldır atdığım mektuplar, telefonlar ve klmi eöyleşiler yine de umutlandıncı. Destekleylci. Hesaplaşma'nın beşinci yıhna bu umut ve desteklerle başlıyorum. Beşinci yıla bir okur mektubundan ve tanış bir yazann kalem ürünunden kısa bölümler alarak ayak basıyorum Hemen bütün çalışma yıllannı Istanbul dışmda geçirdiğlni emekll olunca yerleştiği bu şehirde ştmdi yabancı duruma düştüğünU bellrten Cahit Küçüka. şöyle yakınıyon «Benlm gibl uzun müddet Anadolu'da kaldıktan sonra İstanbul'a gelince gerçl lnsan bir baska dünyaya gelmiş gibi oluyor amma, ihmal, bakımsızlık, zevksizlik, vurdumduymazlık gibl nedenlerle bu güzel kentln ne hale getirilmlş olduğunu da üzüntüyle farketmekte gecikmiyor.» Yıllardır karşıla^madığımız tanışlardan müzik yazan Sadi Günel de. Ankara'da çıkan Tasvir gazetesinde «Sanat ve Toplum Olaylariı Burhan Arpad'a Açık Mektup» başlıkh uzun ve aynntılı yakınma yazısında üzüntülerini ve öfkesini benden çıkarmak istediği şakasıyla şöyle yaziyor: «Istanbulun o eşsiz güzelliklerine greyder tırnaklarıyla beton lekeli yaralar açan kültür düşmanlan, sen onları yerdikçe, banka çekleriyle karşında sırıtıyorlar yıllardır. Bu da yetmezmiş gibl, o cinayetleri önlemesi gereken bir bölüm yetkilller ve sorumlular, senin sütununa dek sokularak bagınp çağırmaya bile kalkıştılar. Nerdeyse ienl suçlu çıkaracaklar. Tarih önfinde yüzlerl lozaracagına, çağımızda çok geçerli olan zorbalığa kalkışıyorlar. Bu acı gerçekler bana öylesine dokunuyor ki, hıncımı senden almak istiyorum. Hele o «Çecll Sorel'den seks filmine» yazını okuyunca büsbütün tepem attı. Kalbim duracak gibi oldu. Ya kendimi, ya senl öldürmeyi kurarken, yücelerden blr ses çınladı kulaklarımda. Yüzüne haykınşımı hoşgör dostumt Ad konulmaz bir bunalım içindeyim. Eşimi toprağa vermenin arısını bile bastıran bir sanatçı kötümserliğiyle çırpınıyorum. Bagışla tedlrginliğjmden doğan çıkışınamı. Kaleminden öperim.» Beşinci yıla başlarken birkaç satır daha. Çamlıca tepesinde Çelik Gülersoy'un eliyle yaratıhveren guzellikleri ve kultür toplumuna yakışır düzenlemeleri görmeye giderken yamaçlann en son yeşillerini de yok eden Istanbul Belediyesi'nin gözü önunde altı yedi katlı kaçak yapılan nasıl görmezlikten gelebiliriz? Ama yetkili ve sorumlu belediyeciler gönnezlikten gelebiliyorlarl Şchircilik Enstitüleri Rörmezlikten gelebiliyor! Nazım Büro Başkanlığı etkisiz kalabiliyor! Çevre Sağ!ığı Vakfı'nm kılı kıpırdamıyor! Anıtlar Yüksek Kurulu seyirci kalabiliyor! Ynzık kl böyle!.. D mlze Izin Isteyeceğlz. Bu yıl lclnde özel kesim endüstrl kesimınde uretım artışı bulunmadıgı özel kesim kurumlarınca da kabul olunuyor. Sanayide sadece kamu kesıminde üretim artmıştır. Ancak bu üretim artışı satış artışı şeklinde olmamıştır. Örneğln demirçelikte 1980 VE 81 YILLARINDA MİLLİ GEüretim hızlı bir artış kaydetti.. LİRİN YÜZDE 3,7 ARTTIĞI İDDİA Ama inşaat kesimınde ve maEDİLİYOR. BUNA OLANAK YOK. deni eşya kesimınde işler durgun gittiğinden satış yok, stok BAŞKA RAKAMLAR BUNU DOĞRUllgllller diyorlar kl, 1980'de çok... Sıgara, çimento, Pet LAMIYOR. Milli Gelir yüzde 0,7 eksilmış Kim ürünlerl baktr v.b.'de de ve 1981'de yüzde 4,4 oranında durum ayni... Bir «üretim artartmıştır. Yani Iki yılda net tı» sozünü edebilmek için, Arslan Başer KAFAOÛLU Milll Gelir artışı yüzde 3,7'dır devlet kuruluşlarına mallyet al savındalar. Biz de tbuna oıa önemll ölcütü, halk refahıyla lar. Her doların gümrüklü ma tında satılamayan imalat yapnak yok, sizin başka rakamla ilgili malları satan ve yapan llyetl 180 llra olsa (4) 90 mil tırılmıştır. Ve bu düzenln adırınız bunun doğru olmadığını ların içinde bulundukları buna yar eder. 90 rnllyar büyük ra na da cPiyasa Ekonomisl» adıgösterlyor.» dlyoruz. Kanıtlar lımdır. Televizyon, buzdolabı, kam İlk bakışta.. Ama 1981 yı nı verme cesaretl gösterilmişcok açık. hkl şu: 1980 yılında otomobll, camaşır maklneel, lı mllll gelirlnin yüzde Iklsl tlr. Bir cesaret örneğl de bu toptan eşya flyat endeksl ar konut Imâl, Inşa ve satıs ra bile değll... Bu dış alımdakl üretim artışını gercekleştiren tışı yüzde 100 ve 1881'de de kamları meydandadır. Bunlar 90 milyar liralık artışa karşılık, kamu kesiminl, üretlml düşen yüzde 35'tlr. ikl yılın flyatları da 1979'a göre, fiyat artışlan bina yopımındakl azalış herhâl özel kesim temsilcllerlnln durüstü8te blndiğinde 1979'a göre genel flyat artışının altında ka de bunun çok üzerinde... Öyle madan suçlayabllmesidir... flyatların yüzde 170 arttıgı an lındıflı hâlde üretim yüzde 10 kl 24 Ocak kararlarının ateşll laşılır. (1). Yanl herkesin pa İle yüzde 70 arasında gerlle bir savunucusu bile şöyle ihraeal gellrl yüzde 170 artsay mlştlr; satışlarda da durum ay tiyatlı bir dil kullanıyor: f... (1) 1979'a göre 1980 flyat artıdı resml rakamlara göre nıdır. Buna karşılık, çarıklı kur 1981 yılında yatırım hevesinln şı yüzde 100. Yanl 1979 yılı Mllll Gelir artışı sıfır olacaktı. naz klşllerln yanıtı hazırdır: azaldığını fakat 1982 yılı için... 100 kabul edlllrse 1980 Iki Eger herkesln gellrl yüzde 170' Herkes harcamıyor bankalara Bekleyiş icerlsine glrildiği izyüz olur. Bunun üstüne yüz In üstünde artmışsa Milli Gelir para koyuyor. Oysa bu bir İd lenimi...» Hem de bu artış ya de 35 fiyat artışı yüzde 70 artmış ve yüzde 170'ln altında dla... Ama yanlış iddla... da ozalışlor neye göre? Milll demektir. Artış böylece bir düzeyde artmışsa Milll Ge Şöyle kl, bütün iddlalara Gelirın eksildığı kabul olunan (100 + 70) =170 oluyor. lir azalmış demektlr. Hadl bir ve yüksek falzlere karşın mev 1980 yılına gore... Düşünelım (2) Bu SPAM (Sermaye Piyasa de yüzde 5 rtüfus arttşmı dü duatın Mllll Gelire oranı 1979 ki 1980'e göre bile azalmış ve sı Araştırma Merkezl) 89şünüp, yüzde 170 rakamını İle 1981'de hemen hemen ay hem de bunu 24 Ocak kararmlnerinde 24 Ocak kararlayüzde 165'e düşürelim. Burada nldlr (2). larının bir onaycısı söylüyor. rının savunucularından bir yuzde 10, hattâ yüzde 15 Prof. Demirgil tarafından Unutmamalı ki bizde (ve her Başka bir yoldan rakamların avans daha koyalım, ölcü ola anallzine gldellm: Mllll Gelir ülkede) tüketim harcamaları ya açıkça ve bir kac kez berak yüzde 170 yerine yüzde arttıysa, tüketim ve yatırım da tırım harcamalarının beş katılirtilmiştir. Yazılı metln de 150'yl alalım. Ondan sonra da artar, Tüketlmin artmadığı bel dır. elimizdedir. Yanl tüketim harcaması soralım: 1980 ve 1981 yılların lldlr. Başta Sayın Başbakan yuzde 10 eksilmişse Milli Ge (3) Örneğin, BANKA ve EKOda gellrl 1979 yılındakl gelirl herkes <fedakârlık»tan, eıkıntı lirin ayni kalması İçin yatırım NOMİK YORUMLAR Şubat ne göre 1,5 kat artmış olan ya katlanmak»tan Söz edlyor. hnrcarnalarının yüzde 50 art1982 sayısında Prof. Alkln var mıdır? Yanl örnegln 1979' Bunun anlamı ftüketlm eksıl ması gerekir. Gerçek aşkına buna parmak basıyor: Sayda 10.000 lira gellrl olan kac mesinln» kabulünden başka ne konuşan kimse böyle bir yatıfa 14. klşlnin gellrl 25.000 llra olmuş dir kl? Bir ülkede tüketim sey rım artışının varlığını kanıtla (4) 180 lira mallyet aslında tur. Işclnln ml? Köylünün mü? rlnl bellrleyen malların satış yamaz. abortmalıdır. Çünkü bu itha İş adamının mı? Esnafın mı? durumunu da yukarıda belirtik. Burada şunu bellrtellm; bilâtın büyük kısmı dolar kuBunu gösterebllecek klşi, bunu Tüketim artmadığı bellldlr kı zlm iddiamız 1980 ve 1981'ln ru 110 lira clvarındayken iddla edebilecek klşi herhâlde sacası... Pekiy yo yatırımlar? ikisl lcındir. Bu ikl yıldakl olan yanl ağustostan önce garyoktur. Yüksek Hakem Kurulu' Bazıları hemen burada yatırım ları Mılll Gelirde mutlak bir cekleştl, kaldı ki bir coğu nun verdiği zamlar meydanda, malları dış alımının artışına sı azalışı kabul etmeden yorumiagümrük verglsinden bağışık Devlet memurlarına verilen ğınıyorlar (3). Oysa bu artış ma olanağı yoktur. tır. Ama Itlraz cekmemesi zamlar da meydanda... Halkın oran olarak fazla ama mlktar Icln kasîen yüksek bir de1981'de ortaya çıkan garıp gelirl azalmıştır. Bunun en olarak sadece 500 mllyon do bir görünüşü daha sergilemeğerlendirme yaptık. ANLIŞ üstüne bina edıien bir istatistik bilginin yanlışlığı bugünün bilgi düzeylnde çok kolay anlaşıiır. Yeter ki, nereden ne aranacağı bilinsin. Hele yanlış İstatistik mılll gelirle ilgili tse bu cok kolaydır. Şimdi bu konuda bir örnek olarak 19B1 yılının yüzde 4,4 oranındaki Milü Gelir artışı rakamını ele alacağız. Y Istatistisin Dili Hocamın yazısını okuduktan sonra bir okur mektubundan bazı bölümleri yayınlamak istedim. Adını vermek istemediğim bir ilçede yaşayan, yine adını saklı tuttuğum bir yapı ustası yazıyor: •Sayın tlhan Selçuk, candan selamlanm. Size bu mektubu yazmam bir yakınma ya da a&Iama değildir. Yıllardır yurt çapında yaşamakta oiduğumuz demokrasl deneyiminin sonucunun ne olduğunu bildirınek amacımdır. On bln nüfuslu bir ilçede bir küçük yasal sol parti başkanı olup öne attlmak, bugün benim açlık ve sefalet içinde perlşan olmama neden olmuştur. Bu bedeli çoluk çocujSrumia birlikte ödüyorum; prıkr ;>sı harcanıyorum. D?ha Insanca bir yaşamın koşullarmı göstermeye çalısmaktan başka suçum yoktur. Ama ev sahibim 11 yıldır kirada oturduğum evdon beni bir celsede çıkarttı. 12 Eylül'den sonra evim sarılıp aranmış, İS gün Rözaltmda kaldiktan sonra salıverilmiştim. Bu olaydan sonra işlerim iyice bozuldu. Yasal bir partlntn üyesi oldugum hald» yn«ıa dışı örgütlerle ilişki kurmakla nasıl suçlanırdım? Bu yüzden sanık sandalyesine oturtuldum. Savunmamı yaptım. Sonucu bekliyorum. Bu çevrenin en iyi yapı ustasıyımı ama «Sakıncalı» görüldtigümden işlerim bozuldu. Aylardır boştayım. Evde np varsa hepsini satmaya başladık. Canım gibi sevdigim kitaplarımı İstanbul'da SalıaHar Çarşısı'na göiürüp sattım. En arından 12 13 liin lira eden kit;>nlarımı iki bavula doldurup pötürrftim. Bir dükkana pirdîm. Adam bütün kitaolanmı boşalttırdıktan sonra dedi ki: Üç b'n lira veririm: istem?)7sen al bavullarını ba«jka dükkanları da grz... Bir kuruş artırmadı. Ben zaten utana sıkıla o dflkkana girmiştim. Kltaplarımı «:Rtmak bana ayıp geliyor, utanç veriyordu. Nasıl dükkan dükkan gezerdim? Üç bin liraya razı olup kitaplanmı verdim. Sahaflar Çarşısı'ndan çıkarken vurulmuş gibiydim. l î yıldır disîmden tırna&midan artırarak aldıgım, «tftzüm gibi koruduğum kitaplarım, coluk çocuğun bir haftelık yemek parasına elden gitmişti.» Mektubun tümunü yaymlamıyorum; ama blllyorum ki bu kadannı okuyan bazı kişiler şöyle düşünurler. Oh olsun keratayal.. Artık aklını başına aiır, bir daha sol partilere üye olmaya tövbe eder: üstelik bu ders başkalanna da ibret olur. Yanhş bir mantıktır bu. yamlgıdır. Batı'da bu arılar yasandı ve bugüne gelindi. Batı'nın geçmişindra ya'janan acıları, Türkiye Yirminci Yüzyıl sonunda yaijomak zorunda mıdır? (Cumhuriyet 16 mart hadisesinde şehit düşen Türk askerleri İçin bugün bir anma töreni yapılacak tır. Bu törene, Istanbul da bulunan mebuslarla resmi, gayrıresmi bir çok müesseseler mensubu iştirak edeceklerdir. (5OVlÖnCE i 16 MART 1932 16 MART ŞEHİTLERİ Törene iştirak edecek heyetleri köprüden saat 3'de kalkacak olan bir vapur Eyüp'e götürecektlr. Eyüp'tekl törene 4.30'da başlanacak ve muhtelif hatipler nutuklar söyleyeceklerdir. VEFAT Canakkale eşrafından, Lütfü ISGUDEN 15 Mart 1982 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Dost, yakın ve akrabalarına duyurulur. Eşl: Nezahat İŞGÜDEN Oğulları: Ömer, Tamer İŞGÜDEN Gün Dogarken Bülbül Susar JGünün ilanıl SVEA Svea gaz ocakları. Pennin en son 1cadı. İdareli ve dayanıklıdır. Bunları her yerde arayınız. BASSAGLIGI Şlrketimiz lnırucusu, îdare Meclisi Başkan Vekili Murahhas Aza Yaşar Keçeli ile îdare Meclisi üyesi Fikri Keçeli'nin amcalan Hacı; ^ Çeviren: Okay Gönensin degerG kaaplar yavnnlar. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık veGazetecilikT.A.Ş. adına NADİR NADl Genel Yayın Müdürü: MüesseseMüdürü: Yazı Işleri Müdürü: HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLICİL OKAY GÖNENSİN Basan ve Yavan .Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazelecilik T. A.Ş. Posta Kulusu: 246 Istanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAR • ANKARA:KonurSokakno. 24/4 Yenişehlr Tel: 17 58 2 5 1 7 58 66ldare. 18 33 35 • İZMİR: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 Tel: 25 47 0913 12 30 Hürmet Keçeli'nin ölürnU İle Uzuntümüz sonsuzdur. Ked«rll aileslnin acısını paylaşır, başsağlığı dileriz. BAKIRSAN ÇALIŞANLARI ELEMAN ARIYORUZ... Tek düze bir çalışma yerine, yetenek ve insiyatifinizi geliştirebileceğiniz hem iyi gelir, hem de özgürce bir çalışma ortamında kültürel etkinlikte bulunabileceğiniz sürekli bir işiniz olsun istemezmisiniz? KtTAPLA OKURU BULUŞTURAN KURULUŞ BtLGE Valikonagı Cad. 11 Harblye Tel: 482204 4822 05 >4NDI MELİH CEVDET PROF. DR. NAZtF KUYUCUKLU'NUN YENİ YAPITI: • ADANA: Atatiirk Caddesl, Türk Hava Kurumu Işhanl Tel: 14 55019 731 Iktssadi Olaylar Tarihi EDERI: 300 ÜRA ÎSTANBUL ÜNIVERSITESİ SIYASAL FAK. YAYINI BÎ1İMLER TAKVtM İMSAK GÜNEÇ ÖĞLE İKİNDİ İG Mart 1982 AKŞAM YATSI. degerU kftapiar yaynnlar 5.33 7.10 13.23 16.44 19.16 20.47
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear