Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 ŞUBAT 1982 Bu yil Fransız Akademisi kazanan Dir rastlantı mıdır? «Demek M, bizl büyüleyen anlatılan öykü olnvor.. » Evet, uzun bir süre için. Bundan yıllarca önce Grlmm Kardeşler'in «MasaUar»ım çe virdim. Ortaçağ öykülerini. güzel kızlan, hay vanlan, şatodan şatoya dörtnala giden atları; kuyu bileziklerini ve uyuyan prensesleri defa larra okudum. «Artık o noktayı aşmı? olduğumiızu Ittraf edln?» Emın misinız bundan? «Eğer Walt DJsney'l düşünecek olursak...» ' Görüyor musunuz? Ama, edebiyat evrenı nin giinün birinde dengesini bularagı bir gerçek Bana gore modern romanın yaratıcısı Cervantes'tir. Görünürde hep epik kurguya bağlı kalmıştır. Ama her zaman da buna manmıyor mu? gibi sjörünmüştür Don Quıchote'nın öykıi sünü kendisinin kurmadığını, buna eski bır elyazmasjnda bulduğunu. başkalannm bu dyküyu kendisinden önce anlatmış olduğunu söyler. Ça ğmda bu yöntem k!âsiklesmiştir, ama buna baş ka bir anlam kazandsrmıştır Cenantes Ilk kez olarak kendi kendisi üzerine düşünmeye başlar edebiyat. Cprvantes, anlattıgı övkülerin örfüsü altmda kendi >c dünv^sının karışıklıkifirını ku« lorunu doğuranlar yaratıcüıktan çok bir deformasyonu gos termektedirler. Gürkal Aylan kitabmın içeriğinı, nıteliğini şöyle tanıtı yor: «Bu kitap, yaşam çllekesı nia, yollar abdalının riyküsü dür. B n kitap, yaşamım günübirtik yaşayan, topluma anlatama dığını arabasının üstüne döşeyen insanuı dramıdır.» Gerçekte uzun yol sürücüsu bir yalruzdır. Kendi başına dur madan araba sürerken kendi kendıne düşünur durur. «Senin yazılmamış yüreğinı vazacağjm, garip sürücünı.» Gınşte her paragrafın başında bu sozü yınelıyor Aylan. Aylan şairce bir tutumla, bır duyar lıkla günümüzün şoförünü bır abdal kimliğınde anlatıyor Gerçekten de onlarm yaşama karşı tavırlarım, yaşama bıçımını oluştuıan felsefeyı halk telsefesının ortak ozelliklennı taşıyan bu sozlerde buluyor. Hıç kuşkusuz bu sröler yalmzca olumsuz duyguların meş hen degıl. Hayatla alay eden. sahte ciddiyetı sarakaya alan sdzler. Hayatten alamadığma kızıp, işı alaya vuruyorlar. Türk halkınm ınce alayı, yaya^amının tıkandığı yerde gülmeceye başvurusu İkı gözlu lahmacun ku*usuna Seyyar Kebap Salonu yazan çocuk bır ınızahçı degil mı' «Neşeıı bilir / bana tav ol?ıı çok» sözü, terkedilışle umudu bır arada banndırmıyor mu 9 Azra Erhat, taşıtlara takılan adlann, yaşanım ıçmden fışkırdıgı savmı ıleri süniyor: «Anadolu'da taşıtlara takılan adlarla bir kitap v;ınlabilir. Bu kitap dört tekerlekli, motörlü taşitın taşra hayatında oynadığı büyük rolü de, tek ' tek kişilerin ve halkın psikolo jisini de aydulatır.» Aylan'm sözlen, smıllaması göstermektedir ki, şartalardan, televizyon ve sinemadan esinlenmeler önemli bır oran tutmaktadır. Üstelik bir çok sözde uyak vardır. Kimj zaman da makme ile ınsanm özellikleri özdeşleşir: «fani for» demverir. Yaşamaya öylesıne tutkundur ama ölümu de unutamaz: «yaşamaya sftriüyüm / öl meye nişanlı». Bakarsanız en usta cinası da kullanıvenr sürü cu arkadaş: «Hadi ordan! / çekemediler / halat koptu.» Dünya olaylan Yusuf'u etkile yiverir: «Apollo ayda / Yusuf yolda». İşte bir şarkıdan ujarlama: «Sollanıayı zevk edindim / sağda neşe ne arar». Eu uyanya kim kulak asmaz, o meydan okumanın içmdeki mızahı kim anlamaz: «Sollama bcni / çeşidim olursun». Bir halk güzellik benzetmesini o insan gibi sevdiği makmeye uyarlayıvermiş: «Fordun adı var / Bedfordun tadi vaT.» Emindnü'nden bir dolmuşa bınip de Taksim'e doğru yola koyulduysamz göıılü kırık aşığın dörtJüğü mıh gibi belIeğinize çakılmıştır: «Buzdan üarayunız / ateşten aşkımız vardı / ve bir çün / yagmur yağdı.» Geçen yıllara hayıflanmayı belkı bir seçkın dize kadar gu 7el anlatıyor şu ikilik: «Gerı dön ömrüm / geri dön.» Babalanmak, biraz diklen mek de vardır bu sozlerde • «Namim ofll reza / dik çikani czerum ha». «Camesbont Fevzi derler ba na / lütfen dayı kafamı boz ma». «ömür Biter Yol BltmeT» ın dörduncü bölümü edebiya tımızda taşıta ayrılmış. Şairlerimiz insanla taşıt olgusunu nasıl birlestirmişler onu el<? alıvor Aylan. Dilzyazımızda yazılmış eiı seçkin örneklerı konunun hü zünlü duyarlıgını yüreklerp sızdıran yazılan almış kitabı na. Bekij Yıldız'ın, Adalct Ağa oglu'nun, Fürıi7an'ın, Necan Cumalı'nuı. Ferıt Edgü'nün. Demir Özlü'nün, Demirtaş Cey Cumhuriyet 5 lıun'un üruniennüe taşıtın m san yaşamıyla olan bağlanüsını yansıtan seçmeler var. Gürkal Aylan gerçekten llgl çekici bir toplama yapmış, na var ki, bu toplamaya bir incslemeciden çok bir şair duyarlığıyla yaklaşıyor. Oysa bu söz lerin tarihçesi bile yapılabilir, argo edebiyatımızm gelişim çizgisi ile bu sözlerin bulunuşu arasmda paralellikler kurulabilirdi. «Ömür Biter Yol Bttmez», bır meslek grubunun daha geniş deyimle bir sınıfm yaşam felsefesini ortaya koyuyor. Bunların değerlendirmesinden 1 çok önemli sonuç i3.r çıkacağı kanısındayım. Arabesk ve yozlnşma kavramlarını birlikte ananların b u sözlerlp düşiince lerını cieğiştirecPklerînî umalım. BUy'Ck Ödulunu sanaî edebiyat doğan hızlan Marthe Robert: "Roman, sinemaya uyarlanamaz,, Derleyen: Yaşar İLKSAVAŞ Bu yıl Fransız Akademısı'nin Eleştıri Bü yük Ödü'.ü'nü de kazanmış olan Marthe Robert, Ülkemizde az tanınrmş olmasma karşm. gerek televizynnda yaptığı eğıtsel dizi programlar, gerekse yayımladığı kıtaplarla CPsıkanalıtık Dev nrn', 'Eski ve Yenı Pon Quıchote*den Kafka ya') yalnız Franpa'da deŞıl. Fransa'nm sınırUrı dışındH da büyük üne enpmış bır va?ar A*a ğıda Georçes Suifert'ın «salır aralarını okıımayı bilen vazar» olarak tanımladıSı Marthe Ro bert'Je vaptığı «Le Point»nin son savılarmda yayınlanmıs söylesinın bır bölumü yer almakta. Georges Suffert: «Bir tiimcede slzi büyüleyen. size çekici gelen nedir?» Marths Robcrt: Tümcenm kurtıluş bıçımı T« neler söylediğı. Yalnızca beni büyüleyen bır şey rîcğü bu. Size kara roman türündeki bır kı taptan almmış beylık bir ömek vereyim. Bır sefahat ve cınavet gecesımn ardından romanın kahramanı yemeklerle dolu bir kahvaltı masa smaı oturur. Yazar, orıikl yumurtadan yapılmış bir omlet, üzerlerinden damla damla serbetlerı akan bir gözleme dağı ve dev bır kahve fincs nmın berimlemesini yapar. Böyle bır yemek llstesl gerçek yaşamda midemi bulandınrdı. Bu anlamsız tümceyi okuduğumda, okuduğunuzda, aehgı betimleyen bir şeyler duyumsuyorum, duyumsuyorsunuz. Bu imgesel yemek kendi bı ciminde sanat sorununu koymakta ortaya. «Yanl, s\ze göre, yazarla metin arasmda tuhaf. nlagandışı Mr şevler geçmekte?» Tabil. «Kibar Fahişeleı>deki Rubempre*nin ölümu için Oscar Wılde'ın yaşamınm en acıkll o!ayı olduğunu neden söylediğini açıklayın bana? Werther'm bir intihar dalgası yarattığını nasıl sövleyebıliriz kesin olarak? «Yanl dogru mu bo, ynksa yanlış mı?» Ashnda hıçbir şey bümiyorum. Tartışılamayacak olan, bir şevlerin geçtiğidir yalnızca. «Nelerin?» Yıllardır yanıtlamaya çalıştığım soru bu TTIises, Don Quifhote. Buvard ile Pecuchet, Emma Bovary ve Raskolnikov, bu imgesel yüzler milyonlarca kisinın kafasında yer etmiştir. Dernefc kl, edebiyat duyumsama ve düşünme bıçimleri üzerinde göstermektedir etkisini. «Blr yanıt mı getiriyorsunuz? Bundan kaçmıyorum işte. Baa gerçeklikle rt saptamakla yetiniyorum. özellikle şunu: Edebı yatm bir tarihl vardır. Batı'da herşey Home ros'la başlar. Ne yapar Homeros? Hareketli bır deniz gezisl, kımi inanılması güç övküler anlatır. Kısacası, bundarı hem kendisi hoşlanır, hem de bizleri btiyüler. Kahraman serüvene koşar, blnlerce tehüke atlatır, sonunfla, yola çıktıgı günkü kadar genç ve gttzel, ervine döner. Sözkonusu kişi, perl masallanndaki ormanlarda gesbıen kalrramanın llrizldir sankl. Tüm edebiyat bu ilk modelln üstünde hayat buimuştur. Joyce'ün o ünlü yapıtına «Tflfses» adıru vermesi yayın raporu H SAGIRDERE Kemal Tahir. Karacan Yayınlan. 275 lira. Kemal Tohır'ın kıtoplarının yeni basımlannın yopılmosı sevındirıcı bir oloy. Yazarlarımızın unııtulmasına yol açan f ek neden kıtaplarının tukenıp yen'dsn basılmomasıdır «ooğırdere» 19.^'te yayınlandı Çankırı clolaylonnda Yamoren koyunue başlayan romanınm eksen kafıramanı Mustafa'dır Bır kız yuzunden koyunu terkedıp kentlere duşer, sonra qene köyune doner Soğırdere, değışık cevre'eri VP ınsan kışılığını elfi alan oremll bır roman KLAUBERT'IN KOPARD1OI KIYAMET Marthe Robert: «Yapıtlaruıın resimlenmesine karşı kıyametler koparan Flaubert'in olarını anımsıyor nrjsunu?;? 'Göstermemek için canımı çıkarfliipm bir şckl. aptalın biıi kaîkıp da nasıl diye yazıyordu.» kulannı ortaya koyar. Onu izleyecek olan roman cılar bu mantığın sınırlannı daha da genlşletereklerdır. Bnnun karşılıfında romancılsT dünyayı ele Keçîrecekler.. Dünya, biraz fazla abartılmış oluyor, Düş sel, oldukça yeterll. Birkaç yüzyıldan berl yazarlar tüm kurallan aştılar. Yarattıklan kişilonn kafalarında yer aldılar, daha başını yazmadan sonunun ne olacağmı bilîyorlar, coğrafyaya, matematiğe, astronomiye burunlannı soktular, yanİKca komşularmın topraklanna tecavto; etmekle kalmadılar, bilim adamlarınm, sosyoloğların, tarihçilerin alanlannı da tecavüz ettiler. PeJd, iyl romanı kötüden »yıran nedir? Bu hemen hemen sffele anlatılamayacak, ama o derece de açık bır şey. Nietzche bir yerde ?öyle der: «tstediğimiz. arzuladığimız, tüm öhürlcrl. yok olup çfttfğrnde hâlâ tapmamıı CP reken tek tanrıdır dilbllsrisi.» Yet^nek, deha. tüm bnnlar basit btr dll hilçlsf işi olmasa gerek? Dılbilgisi tüm ıletîşim biçimlerini sağlayan kelimeler oyununun kuralıdır. Kelimelerle çok özel ve olağanüstü bir betimleme yapma olanağı vardır. Yazılı türnceleri çizmek ya da resimlemek hemen hemen olanaksızdır. Yapıtlannm resimlenmesine karşı kıyametler koparan Flaubert'in olaymı anımsıyor musunuz' «Göstprmemek îçin canımı çıkardı&ım bir şeyi aptalın blri kalkjp da nasıl çirebilir?» diye yazıvordu, böylece sorunuzu ' da yanıtlamtş oluyor. Soylu edebiyat göstermez, çok daha fazlasını yapar. İşte bunun için de, yeri gelmişken ekleyeyim, yapıtlann uyarlanması (sözgelimi romanın sinemaya> yalmzca bir ihanet degil, aynı zamanda, tüm içten'.iğimle söylüyorum, olanaksız bir şeydir. # LADY CHATTERLEY'İN SEVGİLİSÎ Gurkal Aylan: «Bu kitap yollar abdalınm övküsudür.» TamponSara yansıyan acılar Örnür biter yol bitmez Gürkal AYLAN MAY Yayınlan, 100 Lira MÜB biter yol bitmez Çoğumuz bu sözü taşıtla rm tamponlarmda oku muşuzdur. Bu söz bır umut suzluğu, bir Sısifus direncını taşır, Şimdılerde bu söz bir çc şîflemeye ıığradı. Taşıt edebı yatı denilen kendıne özgti bu tür doğdu. Dolmuşların, mını büslerin arkasına konulan çı kartmalar bir tur yaşam felse fesine yaklaşımı ortaya kovdular. Arabesk müziğin yaygınlaşması ıle taşıt folkloru kımlik kftzandı. Gürkal Aylan, «ümür Biter Yo] Bitmez»de bu sözlerin bır D, H. Lawrenc9. Can Yayınlan. 350 lira. Caqdaş romanın ustası D. H Lavvrence'ın başyapıtlarından olan «Lady Chatterley'ln Sevgilisi» tam Tnetin olarak dıhmi7e Akşıt Goktürk tarafından çevrildi. Goktürk, cevırının başında yer alan gırışinds romanın özelliğıni belırtlrken, romancının cinsellık olgusuna yaklaşımının ana oizgllerinl de veriyor. Yayınlandığında İngiliz toplumundo tepkilere yol ocan roman, cok sonraları tam metin olarak yayınlanabildi. Bir Lady'nin bir koru bekcısi il© illskisıni dile getiren roman, bugün de önemli blldirl İle dev yopıtlığını ve okunurluluğunu koruyor. <Ü ÖTELERİN COCUKLARI Halikarnas Balıkçısı. Bllgl Yayınevi. 200 lira. Daha önce «Ötelerin Çocuğuı» adıyla yayınlanan romanı baskıya Doktor Şadan Gökovalı hazırlamış. Gökovalı, girişte, romanda bazı düzeltmeler yaptığını ve eskiyen sozcüklerl değiştırdiğinl beMrtiyor. Romanın bazı böfümleri bağımsız öyküler biciminde yayınlanmıştı. «Ötelerin Çocuklarısnın baş karakteri Elif'tir. Köyde Tıy can adı verilmiştir. Tıycan'ın ölümle biten seruvenl, Bolıkcı'ya özgü, coşkulu dil ve parlak benzetmelerle anlatılıyof Küseyin Haydar. Ödül Alan Kltaplar Yayınevi. 100 lira. Dergilerde yayınlanan şıirlerıyle ilgiyl çeken Hüseyin Haydar'ın calışmaları 1981 Akademi Kitabevi Şlir Bırıncılık Ödülü'nü kazandı. Huseyin Haydar, Acı Turkücü'nun başına şöyle bir not kovmuş. ıtSiirierlm; meşe yollarında, dere boylarmda, yürek yırtan acılarla söylendiler ıssız sokaklarda. Menekşelerin evind» ezgl perileriyle değil, kara yağmurlarda suskun kuşlarla okıındular. Oeniz koyclonna, kücücük kağıtlara not edlldiler geceyarılannda; kırık ve küskün. Pusank havalarda söylendiler; ezlk ve acı. Ben böyle ölümieri yazmak Istermlydim hiç... Böyle şiirlerl...» Kemal özer, Hüseyin Haydar'ın şiirinin, «Yenl tadlar, yenl ImgeSer, yeni açılımlar getlrmeye aday bir şiir» olduğunu belirtiyor. m ACI TÜRKÜCÜ O derlemesıni ve yorumunu bı ze getinyor. Yalnızca bunu yap makla kalmıyor, yazarlanmızm taşıt edebiyatına değgin ürünlerinden de almtılar sunuyor. Aylan'm, Taşıt Edebiyatı Tasıt Folklonı'nda toplanan so?;ler bir gerçeğı simgelemek fedir. Bu sözler belli bir dün '•'a görüşünu yansıtmaktadır Yaşam karşısmdaki ezikliğı. umutsuzluğu, boynu büküklüğı! ıçeriyorlar. Ne var ki, bunlar tek başına özsnın bir kültürün ürunü sayılmarnalıdır, bu soz lere temel olan şarkılardır, halk türküleridir. Taşıt folk Irrceleme arastırma M. Şükrü Hanioğlu, BÎR SİYASAL DÜŞÜNÜR OLARAK DOKTOR ABDÜLLAH CEV DET VE DÖNEMİ, Üçdal Neşriyat, tstanbul, 1981, XV. 439 s. Bir Osmanlı aydmı olarak Dr. A. Cevdet (18691932) tttlhat TO TerakM Cemlyetinin kuruluş yıllanndan Kurtu luş Savasmın sonlarma kadar, yaklaşık 25 yıl, yazar ve düçünür olarak1 etküi olmuştur. Mektebi Tıbbiye yülannda, gelenekci bir toplumun çocuğu olarak pozitif bUimlerle karşılaşan A. Cevdet, o yülarda basitleştirümlş bir bffimeel poztövtem yazan olarak şöhrete kavuşan BUchner'uı etldsi altmda kalır. Bu ilk etki hayatmm sonuna kadar devam edecefc, hatta baa hallerde toplumsal gelişmeye uyum göstermestne engel olacaktır. Doktor olduktan son ra Ittihatcılarla ilk ilişkiler, sürgün Jön Türklerle kısa bir beraberUk, Avrupa'da öaellikle İsviçre'de siyasal mülteci hayaö, çeli$kili siyasal davranışlar, Mısır'a yerleşerete îçtilıat dergismi yayınlamaya başlayışt, nihayet I90R' den sonraki yıllarda tstanbul'a dönüşü ile A. Cevdet'in ya şamı, aynı dönemdeki hürriyetçi aydınlann yaşamına ben «erlik gösterir. «Cumhuriyet dönemînin siyaset laboratua n olan II. Meşrutiyet» yılları A. Cevdet'in en etken olduğu ve kendi birikirni ile belirü bir fikir ortamınm geüş mesine kattalar yaptıgı dönemdtr. ölümüne kadar yayınlamaya devam edeceği Unlü dergisinin yanında, çevirt vo telif kitaplan ile büyük bir etkinliğe kavuşur. Ancak bu dönemde de şiddetli Batıcı tutumu ve din düşmanlığl ile devamh polemik ve kovuşturmalar içinde yaşamış, hatta savlanm desteklemek için çelişkilere düşmüştür. Birinci JJünya Savaşmdan sonraki yıllarda Kurtuluş Savaşına kar şı olan tutumu ve davramşlan etkinliŞini azaltmıştır. Dzun yıllar etküi olan ve Cumhuriyet öncesi yıllannda belirli bir fikir ortamımn oluşmasına katkısı olan bu düşünür hakkmda ansiklopedilerdeki bilgiler. A. Adıvar'm tslam Ansikloppdisi'ndeki kısa makalesi ile Ülken'in Cagdaş Türk Düsünce Tarihi'ndpki incelemeleri dışmda pek az yayın yapılmıştır. HanioŞlu bu boşlugu doldururken, bütün bir dönemin açıkhga kavuşmasma yardımcı olacak katkılar yapmıştır. Kitap 17 böltimden meydana gelmektedir. Bölüm sonlannda beigeler ve açıklamalar eklenmiştir. Yazar, gerek Türkce gerekse vabancı dillerdeki kaynaklan ustalıkla kullandıgı gıbı, basjlı olmayan pek çok h,el?eden de yararlanmıştır. Türkiye düşünce tarihi ve siyasal tarihi ile ilsilenenlerin okuması gereken bir kitap. şahin alpay reket eder. Siyaset felsefecilerinin yaptıkları da, gpniş anlamda, budur. öte yandan, siyaset felsefesini «hem dünyayı açıklamak, hem de ... siyasal ödevleri göstermek» iddiasında olan ve siyasal faaliyete son vermevi amaçlayan ideolojilerden ayırmak gerekir. Kitap, yukanda tanımlanan anlamıyia siyaset felsefesi yapan ve başka siyaset anlayışlanna karşı genellikle hoşgörülü olma ortak özelliğini taşıyan şu düşünürleri kapsıyon H. Marcuse, P. A. Hayek, L. Strauss, E. Voegelin, M. Oakshott, K. R. Popper, B. De Jouvenel, E. Aron, J. P. Sart re, H. Arendt, C. B. Macpherson ve S. Rawls. Değişik ölçülerde olmakla birlikte, her biri ünlü ve etkili olan bu düşünürlerin bazılan tilkemizde oldukça iyi tanınıyor. Kitabın sonunda verilen biobibliografik bilgiler gözden geçirildiginde, daha ziyade radıkal görüşleriyle tanınan Sartre ve Marcuse'nin önemli eserlerinin birçoğunun Turkçeye çevrilmiş olduğu görülür. Ama en az bu düsünürler kadar etkili olmuş, liberal eğilimli ve bazen tutuculukla da suçlanmış. Popper ve Hayek gibi diğer bazılan ise daba az biliniyor. özellikle Popper gerek bilim fe'.sefesi ve gerekse siyaset felsefesi alanında çağımızın en büytik isim lerinden biridir. Cagdaş bilim felsefesinde kendi adıyta anılan önemli akımın kurucusudur. Düşüncede dogmatizmin, totaliter ideblojilerin temelinde yatan felsefi görüşlerin kıyasıya eleştirisini yapmış olmakla ünlüdür. Popper'ln siyaset felsefesi ve sosyal bilim felsefesi ala nındaki önemli eseri Açık Topluro ve Düşmanlan (Cilt 1, çev: Mete Tunçay, Cılt II, çev.: Harun Rızatepe, Siyasi îlimler Türk Demeği Yaymlan, Ankara, 1957 ve 1968) Türk çeye çevrilmiş, ancak mevcudu çoktan tükenmiştir. Diğer eserleri henüz dilimize kazandınlmamıştır. Bu bakımdan, Çağdaş Sivaset Felsefecileri derîemesinde ver alan ve Oxford üniversitesi profesörlerinden A. Quinton'un imzasını taşıyan Popper incelemesi bizce en dikkat çeken yazıiardan biri. De Crespıgny ve Minague'ün bu derlemeleri, Türkçe yayıncılann belirttiği gibi, «kamuoyumuzda siyasetin niteliği ve değerinin yeniden düşünüldügü» bir dönemde çok yararlı bir başvuru kitabı. Korkut Boratav, TARIMSAL YAPILAR VE KAPİTALİZM, 2. basım, Birikim Yayınlan, İstanbul, 1981, 199 s. Ülkemizde çalışanlann çoğu tanmla uğraşıyor ve yaratılan gelirin büyük bölumü de yine tanmdan saglanıyor. Tanm alanmdaki ilişMlerin ve gelişmenin incelenme si, ülkemizin sosyoekonomik yapısınm aydınlatalması açı sından büyük önem taşıyor. Son yıllarda bu konulara ilgi artmakta ve tanmsal yapıya ilişkin araştırmalar çogal makta. Bu çalısmalarda yararlanılacak kavram çerçevesinin ve çözümleme araçlannın belirlenmesi özellikle araş tırmacılar bakımından önemli bir gereksinme olarak ortaya çıkıyor. Gelir dagıhmı, devletçilik, planlama ve tanmsal yapılar konulannda çeşitli çalışmalanyla ve özellikle Türkiye' de Gelir Dağılımı (Gerçek Yayınlan, îstanbul, 1969) ve Türkiye'de DevletçUik (Gerçek Yayınlan, îstanbul, 1974) adlı eserleriyle tanınan Korkut Boratav'm iki yılda iki baskısı yapılan bu son kitabı (1. basım, A.Ü. S.B.F. Yayınlan, Ankara 1980) yukanda değindiğimiz gereksınmeyi karşılamaya yönelik bir kuramsal inceleme. «Tanmsal yapılar ve bu yamların, tanm dışındaki kapitalizmle jlişkisiımi ele alan kitabın iki ana bölümü var. Birinci bölümde, Tanm Yapısımn Ana Unsurlan' başlığı alinnda, tanmsal yapının incelenmesinde kullanılan ç5zümleme araçlan olarak üretim ilişkileri, işletme biçimleri, bölüşüm ilişkileri ve toplumsal sınıf ve tabakalar gibi ana kavramlar açıklanryor. İkinci bölüm, küçük üreticiliğin çok yaygm olduğu ülkemizde aydmlatılması hayli önemli olan bir kuramsal soruna efîiliyor: «Kapitalist olmayan tanm yapılannın ve özellikle küçük üreticiliğin kapitalist bir sistem içindeki yeri nasıl açıklanabilir?» Boratav*m bu çalışması sosyoekonomik yapımızın araştınlmasıyla ilgilenenler kadar. bu sorunlara genel bir ilgi duyanlar için de önemli bir okuma. Yazann konuya sistemli yaklaşımı ve açık ve akıcı dili eserin rahatlıkla izlenmesine olanak sağlıyor. Kitabtn sonunda verilen kaynakça araştırmacılar için çok yararlı. Eserin son yıllarda ülkemizde sosyal bîltmler alanmda yayınlanan en dikkate değer kuramsal çahşmalardan biri olduğunu söyleyebiliriz. kısa... kısa... Gfllten Kazgan, ÎKTÎSADt DÜŞÜNCE veya Politik tktisadın Evrimi, 3. basım, Remri Kitabevi, tstanbul, Aralık 1980. 494 s. Gülten Kazgan"m, temel iktisadi doktrtnleri ve bunlara bağlı okullan temsil eden düşünürleri ve teorilerini çözümleyici bir yaklaşımla anlatan bu yapıtı, iktisadi dü'üncp tarihi alanmda bütün dünyada yar zılmış en iyi calışmalardan biri. Kitabın beklenen yeni basımı, baştan sona yeniden gözden geçinlmiş olarak yayınlanmış bulunuyor. A. Bennigsen C. Qelquejay, SULTAN GALtYEV VE RUSYA »IÜSLÜMANLARI. çev.: Nezih Uzel, Hürriyct Yayınlsn, tstanbul 1981, 256 s. Tanınmış doŞubilimcılerin özgün adı Les Mouvements Nationaux Chez les Musulmans de Russie Le «Sultan Galievisme» Au Tatarstan (1960) olan bu ortak eseri Sultan Galiyev' in düşünce ve eylemleri ti zerine bir inceleme. Sul tan Galiyev, 19171921 döne minde önemli bir yöneticı iken, daha sonra Sovyet yönetiminin Müslüman ton luluklara karşı yürüttüğu siyasetin Çarlık yönetiminin siyasetinden farklı olmadığmı ileri sürerek muhalefete geçen; 1929'da tutuklanıp, 1940'dan sonra or tadan kaybolan ünlü bir Tatar düşünürüdür. Aynı yazarlann daha son ra yayınlanan L'lslam En Unlon Sovietique fSovyetier Birliğinde îslaml (1968) adh ortak bir calışmaları daha bulunuyor. Bennigsen'in en yeni kltabı ise, S.E. Wimbush ile birlikte vazılan, MusHm National Communism in the Soviet Union fSovyetler Birlîçl'nde tslam Ulusal Komünizmil (1979). Korkut Tuna, YURT DIŞINA t$Çt GÖ1STDERME OLAYTNIN SOSYOLO.TİK ELEŞTİRtSt, l.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayım, tstanbul, 1981, 267 s. 1974 yılında sosyoloji dalında bir doktora tezi olarak sunulmuş olan çalışma, Türkiye'den yurtdışına işgücü göçünün ba7i yönleriyle ilgili. 19611971 döneminde yurt dışından alınan işçl talepleri, yurt dışmda çalışmak içîn yapı lan başvurular ve yurt dışına gönderilenler üzerine îş ve İşçi Bulma Kurumu kaynaklarma dayanan ba 7A bilgilerı derlivor. Yurt dısına göçle ilgilenen araştırmacılar için bir kaynak Türkcan, TEKNOLOJİNtN EKONOMt POI.tTtĞl Yayırdan, Ankara, 1981, 259 s. Teknoloji konusuna değişik açılardan yaklaşılan ça lışmada ilgi çekici bir bölüm «Modern Teknolojinin özellikleri ve Sorunları» başüğını taşıyor. Burada, ileri ülkelerde üretimin ge liştirilmesine yönelik araştırmageliştirme faalıyetleri; büim politikası kalkın ma ilişkisi ve Türkiye'de bilim politikası konulan ele alınıyor. Mümtaz Zevtinoğlu, UIiüSAL SANAYt, Çağdaş Yavmlar, tstanbul, Mart 1981, 1441 B. 1979 yılında bir trafik kazası sonucu ölen Mümtaz 2toytinoflu, ESldşehir Sanayi Odası Başkanı ve Türkiye Sanayi Odalan Birliği kuruculanndandı. Ekonomimizin dışa bağunlı ya pıdan kurtulmasını savunan aydın bir sanayici olarak tanınıyordu. Yakm dos tu Tahsin Yücel'in yayına haarladığı bu kitap, Zeytinoğlu'nun 19711978 yıUan arasında çıkan yazılann dan ve yaptığı konuşmalardan oluşuyor. A. De Crespîny K. R. Minogue (der.), ÇAĞ DAŞ SİYASET FELSEFECİLERİ, Çev.: Mete Tunçay ve diğerîeri, Remzi Kitabevi, îstanbtıl, 1981, 293 s. Kitap, çağımızın baaı tlnM dUşünürlerinin siyaset felsefesi alanına giren görüşierini özlü olarak tanıtmak amacıyla, değişik yazarlar tarafından kaleme alınan ve uzunluklan 1540 sayİFa arasmda değişen 12 ayn inoelemeyl derUyor. Derleyenler, kitabın amacını ve kapsamım açıklayan sunuş yazısmda, siyaset felsefesinin ne oldugu konusunda şu yararlı tartışmayı yapıyorlar: Slvasal lnce!emeler genellikle üç türlü olabilir. Bunlann bırinrisi, siyasette olup bitenleri tarihsel ve/veya nicel verılerc davanarak aıjıklamaya yönelik çalışmalardır. Siyaset bıllmoîleri esas olarak bu tür çalı«malar!a ugraşırlar. IkinriM sıvpiPttf» «np yarjılması veya yapılmaması vahut ne diişTrmlrriPsı vevs drtsümiîmemesini» ögtitleyen normatif nitelıkte fnrPİPmplprrlır Ücüncıi *iij siyasal mcelomeler ıse. sivîjsett snlsrna srfrişimlert niteligindedir Rıvasal degerlprtn valnızoa t«rcihlerden lbaret olmayıp, kendi başlanna araştınlabilecek akılcı bir yapıda oldulüan noktasından ha M. Bülent Varlık, TÜRKtYET>E BASINYAYIN TARtHt KAYNAKÇASI, A.t.T.A. ayını, Ankara, 1981, XVX. 92 ». Türkiye'de BasınYayın tarihi ile ilgili yaymlan da ğınıklıktan kurtaran ve top lu şeMlde araştmcılann yararlanmasına sunan bu kaynakça, kendi elamnda büyük: bir boşluğu dolduru yor. Kaynakça Kitaplar ve Makaleler olarak ikiye aynlmış; her iki bölüm için ayn birer dizln yapılarak bunlara bir de yazar dizinl eklenmiştir. Ayknt Kazancıgil Vural Solok, TÜRK BİLÎM TARİHt BtBLtYOGRAFYASI (18501981), t.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fabültesi Yayınlan, tstanbul, 1981, XXIII. 328 s. «Bilimsel birikimin inceIenınesi kadar derlenmeslnin de önemli olduğu» tesbitinden hareketle hazırlan mış olan bu bibliyografya çalışması, Türkiye'de 1850' den gtinümUze 130 yılı aş km bir süre içinde, astronomi, matematik, fizık, kimya, botanik, zooloji, je oloji, fiziki coğrafya, ormancılık, mühendislik, tek nik biltaıler, tıp, eczacılık, diş hekimliği, veteriner hekimlik ve ziraat konula nnda yazılmış kitap, ma kale, monografi, akademik tez ve süreli yayınlan kap sıyor. Çahşma, yazar ad!a nna göre alfabetik bibliyografya; yazar adlan endeksi ve konulara göre en deks olarak üç bölümde düzpnlenmiş. Türk bilim tanhi konusunda araştırma yapmak isteyenler için dpğerli bir kılavuz. tsmall Tunalı, FELSEFENÎN IŞlGlNDA MODERN REStM, Remzl Kitabevi, tstaabol, 1981, 221 n. İki ana bölUmden otaşan kitabsn vîmpresslonlzm» başlıklı birinci böltimü daha önce Atatürk Üniversitesi yayınlan (Erzıınım, 1960) arasmda çıkmıştı. Bu bölümde Mach p07İfivizmi iTn empresyonist sanat anlayışı arasındakt UişM ve empresyonist güzellik teorisi inceleniyor. «Soyut Resim» üzerine ikinci bölüm, soyutlui: kavramını ve soyut sanat akımlannı irdeüyor. Mo dam sanat ve resmin feîse fe Bçısandan değerlendiril digi bayU ilgtac bir eser. DOĞTJMUNTTN 100. TILINDA ATATÜRK'E ARMAÖAN, Yayına hanrlayanlar: Münir Afctepe • Mehmet Kaplan Nejat Göyünç, t.Ü. Edebiyat Fak. Yayını, tstanbul, 1981, XT605 s. t.Ü. Edebiyat Fafcültesi ötretim üyelerinin 24 ayn incelemesinden oluşan Armagan, tarih, edebiyat ve kfiltür tarihi dallarmda ya a l a n kapsamaktadır.