Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 ARALIK 1982 Cumhuriyet 9 arAınctaMJ (Bastarafı 1. sayfada) minlerine gUvenmek kolay degil. Milll geür hesaplannın har cama yönuyle faktör gelirleri yönünün «ksik olması, bulunan rakamların denetlenmesinl olanaksız kılıyor. Sanayi ke•iminde geçen yıl ve bu yıl, ta nm kesiminde bu yU tahmin edilen büyüme hızlannın görünen gerçeklerle kolay bağdasmadığını vurgulayan öztln Ak güç özellikle inşaat kesimlndeki büyümeyi açıklamanın çok zor olduğunu söylüyor, «bütün flziki göstergeler bu sektörde gerilemeyi gösterirken, mllll jelir tahmlnlnde nasıl büyüme oluyor anJamıyorum», diyor. Milll gelir rakamlannı kuşkuyla karşılayan eski bir plancı da Gttngör Uras. «1982 için dngöriiien u/o4.5'lik büyüme hızı gerçekçi değildir,» diyerek söze başlayan DPT eski müste şarlanndan Uras, DPT'nin 1982 başındaki %4.6'Hk büyüme hızı tahmininın, DİE tarafmdan temmuz verilerine göre %3.8'e indırıldiğini, bunun üzerıne DPT ve Maliye Bakanlığı'nın a raya girerek ödemeler dengesi hesaplannda «dış alem geürleri»nin tanımını değiştirmek suretiyle büyüme hızı rakamını kasımda yeniden %4.4'e çıkart. tıklarma dikkati çekiyor. Geçen yılki büyüme hızı hesapları için de DİE'nin 17 milyon tonluk buğday rekoltesi tahmininda bulunduğunu, DPT'nin daha sonra bu rakamı 15 milyon tona indirdiğini, Amerikan uydulannm ise 13.5 milyon tonluk buğday rekoltesi saptadıklarım hatırlatan Uras, «önemli olan milli gelirin rakamlar ve tanımlamalardaki oynamalar ve düzeltmelerle değil, üretimrle sağlanacak artışlarla yükseltilmcsidir,» şeklinde konuşuyor ve bu tür oynamalann Türkiye'nin dışa karşı i otaıyfemn Başlıca Ekonomik Faaliyet Kollarında Büyüme Hızları (1968 197» %2.8 Sanayi %5.6 %0.2 Hizmetler GSYÎH %0.6 GSMH %0.4 Kaynak : DİE. fiyatlarıyla) 1980 1981 %0.4 %9.2 %4.2 %4.4 %4.3 198Z %6.5 %5.2 %3.9 %4.7 %4.4 Tanm tlbanru sarsacağına da işaret ediyor. Milli gelır tahminlerinde, bu tahminlerde kullanılan fiyat deflatörlerinde hatalar olabileceğini DÎE'nin içinde bulunmuş olan güvenilir uzmanlar da kabul ediyor. Buna karşın aym uzmanlar milli gelir tahminlerinin en azmdan ssktörlerdeki genel eğilimi gösterme açısından bir anlamı olduğunu söylüyorlar. HANGt KESİM DAHA ŞANSLI? Bu durumda yazinın başmda sözünü ettiğımiz çelişkiyi çözumlemek ıçın söz konusu sektörlere biraz daha dikkatll bakmak, alt sektörlerin ve hat ta rek tek firmaların durumlarma değinmek gerekiyor. Istanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin bu açıdan özel kesim sanayiini iki ana gruba ayırmak gerektiğini beiirtiyor. Gezgin'e göre ihracat yapma şarısı olan ve bu şansı iyi kullanan kesim 1982 yılında daha gerçekçi ve bilinçli çabaların içine girerek gelişmesini sürdürdü. Bu kesı min tek sıkıntısı ihracat pazarlannda karşılaştığı tıkanıklıklar ve başta ihracat kredileri olmak üzere ihracat teşviklerindekı olumsuz gelışmeler. Gezgin'e göre asıl sıkıntıda olanlar ise ihracat şansı olmayan firmalar. Özellikle Turgut Özal'm görevden ayrılmasmdan sonra faizlerin düşeceği, iç pazann canlanacağı, enflasyonun kontroldan çıkacağı bek lentisi içine giren bu kesimin ciddi sorunları olduğunu belir ten Gezgin, «bunlar İçinde ollgopol ya da monopol durumun da ohnayanlar gerçekten güç durumda olabilirler,» diyor. İSO'nun üç ayda bir yayınladığı sanayide kapasite kulla nımı anketlerinin sonuçları da bu yargıyı doğruluyor. Kapasite kullammını smırlayan nedenler arasmda «talep vetcrsiz lıği» açık farkla birinci sırayı alırken dışa yönelebilen firma larla büyük firmaların kapasite kullanımının küçüklere oranla daha fazla olduğu görülüyor. Sanayi üretiminde son iki yılda gözlenen artışm bir nede ni kuşkusuz kl hızla artan sanayi ürünleri dışsatımının sağ lamış olduğu olanaklar. En sz bunun kadar önemli olan îfcncj etken ise özellikle 12 eylülden sonra «ekonomi dısı» etkenlerle Uretimde sağlanan ar tışlar. Çeşitli nedenlerle durmak zorunda kalmış kamu ve özel sektör tesislerinin yeniden üretime sokulması, işçi işveren sorunlarmın yokolması, aynca ithalât tıkanıklıklarının aşılması tabii ki üretimi olumlu yönde etkilemiş bulunuyor. Ne var ki tüm bu etkenlerin ikinci bir kez tekrarlanması olanaksız gibi. Bu açıdan 1981 yılında sanayide sağlanan büyü me hızının bu yıl düşmesini ve daha yoğun finansman sorunlannm devreye girmesiyle gelecek yıl da bu düşme eğiliminin sürdürülmesini beklemek fazla karamsarlık olmuyor. Nitekim İSO'nun anketini cevaplayan firmalann %28'i yılm ilk üç ayında üretimi artırmayı düşünmediklerini belir tirken bu oran üçüncü üç ayda °/o42'ye çtkmış bulunuyor. Sanayide kapasite kullanımı da yılm Uçüncü üç ayında az da olsa gerilemiş bulunuyor. Türkiye'de üretimin ve gerçek büyümenin geleceği konusunda en karamsar olanlardan biri de Prof. Zeyyat Hatipoğlu. Hatipoğlu'na göre %4 dolaylarında bir büyüme hızının önUmüzdeki dönemde sürdürülmesi olanaksız. «önümüzdekt 10 yıl içinde %1.S2'lik büyüme hızlarına erişmek için 0 bile çalişanların ücretlerinin /o30 düşüralmesî gerekir. Bir süre yoksuUaşmayı göze almadan %45'lîk büyüme hızlanm sür dürmek olanaksızdır» diyor, Zeyyat Hatipoğlu. YARIN: Bu farâlerle sanayi yaşar nu? Havaalanlarımn (Baştarafı 1. Sayfada) sunda belli kategoriler saptandığım ve her kategoride aday havaalanlarınm yer al dığını bildirdiler. Buradaki bîr Pentagon yetkilisi, «Bu adaylardan hangilerinin seçileceği bundan sonra yapıla cak çalışmalarla belli olacak. Ancak şimdlden kesinleşmiş olanlar da var. örneğin Muş'ta kurulacak yeni havaalanı» dedi. Pentagon yetkilisi, modernizasyonun tamamlanması için belli bir süre belirlenmediğini, bunun yıllar alabileceğinl, ayn , ca mali porte hakkında da ; şimdiden bir rakam verme , nin mümkün olmadığını ekledi. Türkiye ile ABD arasındaki savunma işbirliği faaliyet leri dün Milli Savunma Bakanı Bayülken ile ABD Savunma Bakanı Weinberger arasmda yapılan görüşmede de ele alındı. NATO'dakl ABD misyonunda yapılan görüşmede Türk tarafmdan NATO daimi delegemiz Büyükelçi Osman Olcay, Genel kurmav Ikinci Başkanı Orgeneral Necdet Öztorun ve Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan Orgeneral Ragıp Uluğbay da hazır bulundular. Bakanlar, iki ülke arasmda askeri alandaki işbirliğinde kaydedilen gelişmelerden ve bu arada havaalanlan anlaşmasıötn imzai edilmiş olmasından oluınlubir hava İçinde söz ettiler. i Uğur Mumcu (Bastarafı 1. Savfada) ral Çelik olduğunun sanıl dığmı bildirdl. Silah ticaretinin uyuşturucu madde kaçakcılığı karşılığında yapıldığının Türk basınında ötedenberi yazıldığını kaydeden Mum cu, Ermeni işadamlarının bu trafikte önemli görev ler üstlendiklerini anlatarak bu konuda bazı adlar açıkladı. îtalya'da tutuklanan büyük patron Arslanyan'm, Samir Arıs ile çalıştığını, Samir Ans' ın de Çelenk'in ortağı oldugunu belirten Mumcu, Çelenk'in Londra, Sofya vo Atina'da dolaştığını Meslek (Baştarafı 1. sayfada) Kurulu'na yasa hükmünde kararnameler çıkarma yetkisi verillyor. Bakanlar Kurulu'na yasa htikmtinde kararname çıkarma yetkisl bir yıl süreyle tanmıyor. Tasannın gerekçesinde, «Anayasada öngörülen yeni esaslardan özellikle sözü edilen kuruluşların organlarının yargı gözetim! altmda seçimlerinin yapılmasına ilişkin hilkümlerinin uygulanmasımn, yeni yasal düzenlemeleri zo runlu kıldığı» hatırlatıhyor. Gerekçede ayrıca kamu kurumu nitellğlndeki b a z t ^ mesletkuruluşlarınm y a k s ı lasan seçim tarihine defc, genlç kapsamlı bir yasa çıkanlmasımn fiilen olanaksız görüldüğü beHrtilerek, Anayasanın 91. maddesi hükmüne dayanılarak yasa hükmünde kararnameler çı karabilmek için Bakanlar Kurulu'na yetkl veren bu yasanm düzenlenme zorunlugu dogduğu kaydedildl. Komisyonlarda ve Genel Kurul'da öncelik ye lvedik llkle görüşülmesl önerilen tasan şu meslek kuruluşlarmı kapsıyor. «TMMOB, Türkiye Barolar Birliğl, Ticaret ve Sanayi Odalan, Ticaret Borsaları Birllti, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi ve Tabip Odalan, Ecracılar Odalan ve onlann Merkez Konseyi, Veteriner Hekirnler BirUjti. Türkfye Noterler Birliğl, Ziraat Odalan BirH&l. Esnaf ve Sanatk&rlar Konfedprasyonu.» (Bastarafı 12. sayfada) lnsan sağlığı için yarar değil zarar getireoektir. SORU Hasta sabibinin aradığı kan merkezlerlnde ya da haatanelerde bulamadığı kan grubu, bir barjka hastane. de ya da yakuı bir illn hastanesinde bulnnabllir. özel ya da resmi kan merkeılerl İle kan baakabtn arasmda bir işbirliğl ya da koordine çauşma var mı? UEMtR Şu anda böyle bir organizasyon yok. Böyle bir organizasyonu sağlayacak Dir yasa da yok. Ancak, Sağük Bflkanliğı, Ulke kan ihtiyacını bîr elden organize ederek karşılamayı öngören bir yasa tasansı hazırlamıştır. Üzerinde çalıçtığı bu tasanmn yasa laşması halinde kanm ticarî meta olması önlenecektir. (Baştarafı 1. sayfada) Moskova ilişkilerinde yapıcı politikaya özen göstermek. O Basra Körfezi'ne yönelik Rp.agan politikasımn Ortadoğu'da jandarmalığını üsîlenmekten kaçınmah ve İslam Dünyasını tedirgin edici strateiilere araç olmamak. Bu sağhklı politikayı yürütebilmek için NATO çerçevesini aşan ve Ortadoğu' da rahatsızhh yaratan yeni bağlanttiara girmemek gerekir. Aneah soru.nla.nmiz bu kadarla da bitmiyor. NATO içinda Yunanistan, Türhiye'ye yönelik tutumunda olum suzluk üretmekte, içinden geçmehte olduğumuz olağanüstü rejimi bir gerekçe gibi kullanmaya çabalamaktadır. NATO'nun Avrupa Grubu da ABD'nin NATO sınırlarını Basra Körfezine doğru genişletme isteklerino karşı durmakta; bu aîanda Türkiye'yi Washington'la başbaşa bırakmaktadır. Ankara'nın İslam Dünyasına dönüh Amerikan politikasının eksenine oturması oldukça zordur. Buna karşın Ortadoğu'daki Reagan planına yahlaşım işaretleri de son günlerde su yüzüne vurmaktadır. Görüîüyor ki Türkiye, birbiriyle çeüşkili odakların etkileri altındadır. Bunlara bir de sımrdaşımız Sovyetler Birliği'nin Doğu Anadoîu'da Amerikan etkinliğinin artması nedeniyle duyduğu rahatsızlığı ekleyebibilirlz. Dışişleri Bakanı İlter Türkmen'in Moskova gezisi, iki komşu arasmda soğuklaşmış ilişkileri sıcaklastırabilirse, Türkiye'nin dış siyasa sikışıkhklarını bir ölçüde giderebilecektir. Brüksel'de NATO toplantılan sürerken ve ABD ilo askeri uyuşma belgesi imzalamrken, Dışişleri Bakanı Türkmen'in, Moskova gezisl bir raslantı olmasa gerek. Gelişmelerin aydmlığa ka vuşması için bir süreye gerehsinmo var. Ancak Türkiye'nin bugün içinde bulun duğu zorluklardan ve feoşuîlardan yararlanmak isteyenlerin etkili varlıkları da yadsmamaz. CalışanJar... Sonilan... Sorunlan..., HİZMETLERİM İHYA EDİLMEDİ: SORU: Ben 1926 doğumluyum. 1950 nlsanından itibaren Emekli Sandıgı iştirakçisi oldum. Nisan 1965 tarihinde Sandıktan istifaen ayrılıp avukatlık yapmaya başladım. O yıllarda avukatlar için Topluluk» sigortası yoktu. Emekli Sandığmdan primlerimi geri aldım. 1970 nisandan itibaren Sosyal Sigortalar Kurumuna sigortalı olarak prim ödeyegeldim. 55 yaşımı ikmal ettiğim 1981 yılı martınm sonunda prim ödemeyi keserek emekliligimi istedim. Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü o zaman eylül. I98l'de süre tamam olmadığı için aylık bağlanamayacağmı ve Emekli Sandığı'ndaki hizmetimi ihya ettigim takdirde aylık bağlanacağını bildirdi. Bunun üzerine ekim 1981'den itibaren yeniden sigorta primi ödemeye başladım. Ekim, kasım, aralık 1981 ve ocak, şubat, mart. 1982 primlerinl de ödeyerek, nisan 1982de emekliliğimi istedim. Tabiidir ki, eylül 1981'de Emekli Sandıgı'na bas vurdum, keseneklerimi faizi ile lade ettim. Emekli Sandıgı toplam 14 yıl 8 ay 16 gün olan hizmetimi 9 kasım 1981 tarlhinden itibaren ihya ettigini v e Sigortaya devrettiğini bana ve Sigortaya bildirdi. Bu kere Sosyal Sigortalar da, açıkta iken ihya ettiğim gerekçesl İle aylık bağlanamıyacağını ekim 1982'de bana bildirdi. Ben ihya tarihinden önce ekim 1981'den itibaren nisan 1983 tarihine kadar sigorta primi ödediğime göreı 1 Tarafıma yaşhlık aylığı bağlanması gerekip gerekmiyeceginin, 2 Bağlanması olanaksız ise, bundan sonra ne şekilde hareket gerekir. YANIT: 1 228 sayılı hizmetlerin birleştirilmesine ilişkin Yasanm 10 maddesine göre; •A) Emekliliğe tabi bir görevden ayrıldıktan sonra emeklilik keseneklerini geri almış. olup, birinci maddede yazılı işlerden birine giren ve bu işlerde çalışmakta olanlardan, aldıklan keseneklerini: a) Istekleri üzerine tahsis yapılacak olanlann istek tarihinden en az 6 ay önce, (...) Kendileri veya dul ve yetimleri tarafından aldıkları günden yatıracaklan güne kadar hesaplanacak % 5 faizi ile birlikte toptan. aldıkları sandıfta» Cdemeleri koşulu ile hizmet süreleri . birleştirilir. Hizmet birleştirmesinin geçerli olabilmesi sizin SSK'na prim ödemekte iken bu birleştirmenin yapılması için başvuruda bulunmanız gerekirdi. 2 Hizmet birleştirmenizi SSK'na prim ödemekte iken yeniden başvuruda bulunmanız ve emeklilik için istekte bulunacağınız tarihten en az 6 ay önce hizmetlerinizin birleştirilmesini istemeniz gerektiği kanısındayız. öğretmenınögrencinin âJ a n . •. sorunları ÖĞRETMENLER «İTİBARİ HİZMET» İLKESİNDEN YARARLANIRLAR MI? SORUı 1943'de bir yıl Ağrı ilinin bir köyünde, 1948 ve 1949'da Van ilinin merkezinde iki yı] kadar ögretmenlik görevim var. 788 sayılı eski «Memurin Kanımunun» 37. maddesine göre, «mahrumiyet mıntıkalarmda yapılan fiili hiz mete yarısı kadar itibari hizmet» eklenir. Şimdiye dek ilgili mercilere yaptıRim sayısız başvuruya hiç bir yanıt alamadım. Sizden, bu yasadan yararlanıp yararlanamıyacağımı öğrenmek Istiyorum. »;. X CETİfJ ŞİŞIİ TUNCER Altının (Baştarafı 1. Sayfada) İçinde ve sarraftan sarraf» değişirken Cumhuriyet altı nının 20.90021.200 llra arasında değişen flyatlarla almıp satıldığı gSrtlldü. 24 ayar külçe altının fiyatı aksam saatlerinde 3.150 liraya kadar çıktı. Dün sabah Londra borsasmda 444 dolardan işlem gören bir ons altının fiyatı geçen hafta sonundan bu yana 23 dolar artmış oldu. Altm fiyatlan dün Hong Kong borsasında 12 dolar, Zürih borsasında 4 dolarhk artışlar gösterdi. Dünya altın f lyatlarındaki bu son artişlar ABD dolannın son günlerdeki değer kaybma ve dolara karşı duyulan güvenin azalmasına bağlanıyor. ABD doları dün de düş me eğllimini sürdürerek Alman markı karşısmda 2.4568, tsvlçre frangı karşısında İse 2.1128'lik değerlere gerlledi. Geçen hafta sonunda dolar 2.5215 Alman markı ve 2.1342 Isviçre frangına eşit değerdeydi. Dolardaki düşme eğllimlnin ABD'de faizlerin düşmesl beklentlslnden ve yeni bir rekora doğru giden ABD dış ticaret açığının durumundan kaynaklandığı belirtiliyor. Kuyumcu Sanatkârlan Demeği 2. Başkanı Muharrem özuslu, Cumhuriyet aîtını satın almak isteyen bazı yurttaşların bulamadıklan yolunda şikayet duyduklanm, Cumhuriyet altını sıkıntısının kuyumcuların satmaktan kaçınmalarmdan doğmadığını bellrttl, junları söyledi: «Cumhuriyet altını yurttasların asın talebl nedeniy le kuyumcu esnafının elinde kalmadı. Son zamanlarda yeni Cumhuriyet altmları da basılmadı. Vatandaşların bu konudakl şikayetleri ni biz de duydnk. Ancak, be lirttlfcim gîbi bu sıkıntı kuyumruların satmaktan kaçmınalarmdan doğnuıyor.» YANIl Bu sonm öteden beri yetkililerle öğretmenler arasmda tartışma konusu olagclmişür. Bu tartışma süredursua biz soruna ışık tutacak bir karardan söz etmek istiyoruz: T.C. Emekli Sandiği Müdürler Kurulu 17 Nisan 1975 günü, 33874 sayı ile, «Yoksunluk bölgel?rinde yapılan fiili hizmete, yarısı kadar itibari hizmet ekleneceğinî» kararlaştırmış. Bu karardan yararlanan bir öğretmenin admı da verebiliriz: Faik Türpan. Şimdi emekli olan Faik öğretmen, bu karardan yararlanarak itibari hizmetini saydırmıştır. T.C. Emekli Sandıgı yetkililerinin, yoksunluk bölgelerinde özveriyle hizmet vermiş öğretmenleria bu önemli iorununa temelli bir çözüm ve açıklık getireceklerini unıajunj, ,v , . , . V j a ^ v . Bayülken, görüşmeda ABD'nin Türkiye'ye yaptığı askeri yardımlannı artırma (Baştarafı 1. sayfada) sını, hazırhklan sürdürülen Katsayının 35'e yükselmesi 1984 mali yılı bütçe tasarınedeniyla 14/1 dereceden maaş alan mernurun yeni katsayıya sında öngörülecek rakamm geçen yıl vaadedilen 450 mil göre maaş artış oranı ise : yiizde 16,8 olarak belirlendi. yon dolann üstüne çıkanlma • 1982 yılında 14 bin 731 lira a smı istedi. Weinberger'in lan memur 1983 yılında 17 bin verdiği yanıt, «Elimizden gr« 211 lira alacak. 13/ı dereceden leni yapıyoruz, çabalanmızı maaş alan memur için yapılan sürdüreceğiz,» oldu. Görüşhesaplama artış oranının yüz mede. Türk tarafındaki bir cie 15,2 olduğu sonucunu orta askeri yttkili, Türkiye'nin ya çıkanyor. Bu memurun 1982 savunma ihtiyaçlan hakkınyılında aldığı 15 bin 193 liraliK maaşı yeni bütçenin uygulan da bilgi verdi. Askeri yetkilinin üzerinde durdugu Itoması iJs 17.511'e yükselecek. nular arasmda tank moderMaliye Bakanlığınca açıkla nizasyonu ve Türk Hava nan yüzde 2122 lik artış oranı nm altmda maaş artışınm or Kuvvetleri'ndeki uçaklann taya çıktığı son derece ise 12. yenileştirilmesi, helikopterderece oluyor. 1982 yılına gö lerin yetencklerinin geliştire bu derecedeki maaş artış o rilmesi yer aldı. ranı yltzde 19.9 olarak hesap İ8ndı. Bu 1982 yılında bu dere Toplantıya yakm kaynakceden 14 bin 853 lira maaş a ların bildirdiklerine göre, lan memur 1983 yılında 17 bin görüşmede Bayülken Yuna811 lira alacak. nistan'in son davranışları Genel ve katma bütçell dai konusunu açtı. Bayülken, relerde ve KÎT'lerde çalışan Papandreu hükümetinin ya1 milyon 420 bin 776 me pay gerginlikler yaratarak murun a!tıda biri, 15, 14, 13 ve 12. derecelerden maaş ah tehlikeU bir macera politikası uyguladığım belirteyor, bu derecelerde toplatn rek. bu davranışlar konu256 bin 911 memur bulunuyor. sunda Weinberger'in dikkaMaliye Bakaniığının belirtti tini çekti. Sedat ERGİN ğı maaş artış oranına 10 ve 11. dereceler uyuyor. Bu derecelerde 35 katsayıya göre ar tış oraru 10. derecede yüzde 22,4, 11. derecede yüzde 21.4 ol du. (BaştaraTı 1. sayfada) Yapılan araştırmada maaş Yeni tabloda, l'nct de katsayısının 30'dan 35'e yüksel .ecenin l'nci kademesl tiımesiyle ı/l. dereceden ma 1010. 4'üncO kademesi aş alan memurun maaş art<# 1150, 15Mnci derecenin oranı yüzde 25'i buluyor. 1982 l'ncl kademesl 380. 9'un yılında 29 bin 829 lira alan cu kademesl tse 420 sek bu memur katsaymın yüksellinde belirlendi. Ulmesi nedeniyle 37 bin 330 li ra alacak. Hesaplama 2/1. de Aynca, ek gösterge a recedeki artış oranmm yüzlan emekliler için de ek de 24,8, 3/1. derecede ise yüz gösterge rakamları yeni de 24,6 olduğunu ortaya çıden düzenlendi. Alman kardı. Araştırmada 4/1, derece ek göstergelerde, çalışıden maaş alan bir memurun elan süreler de dikkate a line 1983 ocak ayından itibaren lınarak hesaplama yapı eskî maaşının yüzde 24,5 fazla lacak. sı 25 bin 699 lira, 5/1 de olan bir memurun eline ylizde 24,.$ Bu arada, Emekll Sanfazlaaı 23 bin 817 lira geçedığı Kanunu ile ek ve cek. değlşikliklere göre bağ1983 yılında öteM derecelerlanan emekli, adi madeki memurların 35 katsayıya lüllük, vazife malüUüğü, göre alacaklan maaş ve 1982 yı dul ve yetim aylığı alan lına göre artış oranlan şöylara, ayrıca her ay öden le sıralamyor: mekte olan yakacak yar 6/1 de 28 bin 316 lira (yüzde dımı tutannda sosyal 24,1), 7/1 de 21 bin 115 llra (yüzde 24), 8/1'de 20 bin 214 U yardım zammı ödenecek ra (yüzde 23,9), 9/1'de 19 bin Dul ve yetim aayısmm 313 lira (yüzde 23,8), 10/1 de blrden fazla olması ha18 bin 712 (yüzde 22,4), 11/1'de linde, bu zammm tama18 bin 111 lira (yüzde 21.4). mı dul ve yetlmlere ePAY DA DÜŞÜYOR şit oranda bölüştürüleBu arada devlet bütçesinden cek. personel glderleri için aynlaıı payın da giderek düştüğü be lirlendi. ÎLAN Personel giderlerinin genel • Çivril Çatlar mahallesi nü bütçe içindeki paymın azalmasına karşı tüketici fiyat in fusuna kayıtlı 1968 doğumlu dekslerinin artışlarına göre ya Adile ERDEMÎR'in adi Nilüfer pılan bir hesaplama ile me ERDKM olarak Çivril Asliye murların 1982 yılında 1977'dekl Hukuk Hakimliğinin 982/208 maaşlannın 6 katmı almalan sayılı karan jl e dUîeltilmiştir, gsrektiği ortaya çıktı. Karar gereği ilân olunur. Alt derecedeki (Baştarafı 1. Sayfada) yor. Dergi, İlhan Öztrak'm şu sözlerini aktarıyor: «El de somut kanıt olmadan bir suçlamatla bulunmak zor. Ama kişi dikkatll düşününce snikast girlşiminln demnkrasiyi istemeyen blı rejim tarafmdan düzenlen. digi sonucuna variyor.» Newsweek'in, «Bu ş KGB'nln kanşıp karışmadığı» konusundaki görüşünü sorması üzerine öztrak'm «(Jerçekçi dfişünfirsek, aksini söylemek olanaksız, dedlgi beUrtiliyor. MARTELLA DİPLOMATtK Mt DAVRAN1YOR? N*wsweek, Roma'daki ba zı polis yetkililerinin, Papa' ya suikast girişımi olayının soruşturmagını yürüten İ talyan sorgu yargıcı llaria Martella'nın, eylemin ge risindeki güçlere ilişkin açıklamalannı «diplomatik» diye nitelediklerini bildiriyor. SÖzkonusu yetkililer, Martella'nın, «Ağca'mn lenıde yainız olmadığt, ama bu aşamada eylemin gerisin de bir ulnslararası örgütün bulunduğunu ileri sürmenin tnümkün olmadıgı» yol lu söz.lanne karşı gıktılar v« suikast girişiminde kesinlikle bir uluslararası örgütün parmağı olduğunu öylediler. Bir polis yetkilis si, Newsweek'e şöyle dedi: «Bu olay kanşık. Üç Türk iie bir Balgar tutuklandı. Sorgu yargıcı Martella bel ki de diplomatik bakundan böyle bir açıklams yapmayı uygun görmüştür.» Kanın Emekliler Kısıtlamalar (Baştarafı 12. sayfada) kurumunda okuyorlarsa sınava bu yıl başvuramayacaklar. 1978 sonrasmda mezun olan öğrenciler de, şimdiye kadar üç kez sınava girmişlerse bu yılki sınava katılamayacaklar. Bir yuksek öğretim kurumun da okurketı disiplin suçu nede niyle okulla ilişiği kesilen öğ renciler, 1983 ÖSS'ye başvura mayacaklar. YurtKur'dan kredi başvurusu yarın sona eriyor ANKARA ( » A ) Yükaev öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan kredi almak ısteyen ögrencilerin 4 kasırnda başlayan başvuru süresi yarın sona erecek. öğrenci kredilerini 1500 11Yüksek öğretim Yasası ile vukselten getirilen smırlamalann öğren radan 3.400 liraya ciler dUzeyinde saptanabümesi Yüksek öğrenim Kredi ve Vurt için bundan sonra ünlversite lar Kurumu, bu yıl 80 bin öğseçme ve yerleştirme sınavla rendye daha kredi verilmesini rına başvuran her öğrenoiye ka kararlastırdı. Kurumdan halen kredi allıcı birer cöSYTVI numaraaı» ve rilecek. 1983 sonrasmda sınav makta bulunan öğrenciler de lar için başvuran her öğrenci kredi artanmı için yarm çabaşvurularmda bu nutnarayı lışma saatl bitimine kadar bekuOanacak. sap numaralannı, okullannı, açık ve doğru adreslerinl belirten bir dilekçe ile Kuruma • Cüzdanımı kaybettim, bü başvuracaklar. kümsüzdür. Yetkililer basvuru süresdnin Bülent GÜLER uzatılmayacağını bellrttiler. • Tomacılar DerneSi klmlifc kartımı, Sişli Vertfl Dalresl • Nüfus cüzdanrmı kaybetkartımı kaybettim. Geçersiztim. Hükümsuzdürdir. ALI ACAR . GÜRSEL SÜUŞIK Anayasa (Baştarafı 12. sayfada) alt kornisyon oluşturmuştu. Anayaaa komisyonu çalışmalarını bugün de sürdürecek Komisyonun dUn sabahki top lantısmda Milli Savunma, îçışJeri, ve Dışişleri Komisyonunun sıkıyönetim yasasında değişiklik öngören tasan hakkında Anayasa Komisyonu'ndan istediği görUş ele alındı. «Arama sırasmda» ele geçirilenlerin toplatma karan bulunmayan hallerde de imhasını öngören tasan hükmünün Anayasaya ay kın olup olmadJğım inceleyen Alt Kornisyon raporu görtişüldü. Alt Komisyon bu hükmün Anayasa'ya haykırı olmadığına karar vermiştl. (Baştarafı 1. sayfada) durdu. Yunanistan bu tatbikata Iıimni Adası'ru da dahil ettirmek istemiş bu lsteğl NATO tarafmdan kabul edilmeyince de çekümistl. Bunun sonucu iki hafta önce Ege'de yapılması kararlaştırılan tatbikat iptal edilmiştl. Papandreu konusmasında Limni Adası'mn manevralara dahil edilmemesine «anlam veremedik lerini» belirti ve NATO'nun bu tutumunu «lonadı», duyduğu «lnfial»i ifade etti. BİLtNEN İDDİALAR Türk va Yunan Dışişleri Bakanlarının geçen yıl haziran aymda Bonn'daki ön temasları ile başlayan diyalog sürecinin «koşula» dayandığmı, bu koşulun da taraflann birbirlerinl tahrik edlci davranışlardan ka. çınmak olduğunu anlatan Papandreu, «Moratoryum» olarak adlantiırdığı anlaşmaya kendıle rinin uyduğunu, ancak Türkiye'nin aksi bir davranış içine girdiğini öne sürdü. Papandreu, daha scnra bilinen iddialarını yineledi ve şöyle dsdi: «Türk uçaklan Yunan hava sahasmı sürekli şekilde ihlal etmişlerdir. Türkiye, böylelikle Moratoryum'u çiğnemiştir. Biz de bunun üzerine Dışişleri Bakanları arasmda yapüacak görüşmeyl iptal cttik. Kendimizl güvenlikte hissetmediğimiz sürece görüşnıelere devam ede. meyiz. £ğer tahrik ve tehditler ortadan kaikarsa yunanistan görüşmeleri sürdürmeyi arzulamaktadır.» NATO'YU DA STJÇLADI Papandreu, sabahki oturumda yapuğı konuşmada doğrudan Türkiye karşısında NATO' dan bir güvence istemedi, bunun yerine Türkiye'nin tehditleri karşısmda bundan önce NATO Ve AJbD'den güvence ıstediklerini hatırlatmakla yetindi. Geçen yılki toplantıda yalnızca Türkiye'yi suçlayan Papandreu'nun bu kez NATO'yu da suçlamalar yöneltmesı dikkat çekti. Yunan başbakam konusmasında Türkiye'nin hava sahalannı ihjal ettiğı yolunda ellerinde .kanıtlar buıunduğunu da ekledi. BAYÜLKEN SÖZ AL1YOR Yunanistan Başbakam'nin konuşması oturumu elektrikli bir havaya soktu. Papandreu'nun yaklaşık 20 daklka kadar süren konuşmasım tamamlamasmdaıı sonra bu kez Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken söz istedi. Bayülken konusmasında Papandreu'nun iddialarına tek tek yanıt verdi. Yunan Başbakanı'run elinde Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini gösteren kanıtlar bulunduğu yolundaki sözlerine karşılık, Türk tarafının da ihlal etmediğine ilişkin kanıtlara sahip olduğunu söyledi. Bayülken, konuşmasımn girişinde şunlan söyledi: «Yunanistan Başbakam Iür YUNAN HEYETI TOPLANTID kiya ve NATO'ya karşı devam rüşünü yineledi. LUNS VE ROGERs lı ve planlı bir çatışma ortaDEVREYE GİRİYOR mı yaratmaya çaba gösiermektedir. Bu çabalar bellrU bir Bayülken'in konusmasını taamaca yönellktir. Yunanistan mamlamasmdan sonra önce Ege Denizi ve Egc bava saha NATO Genel Sekreteri Lur.s, sını açık denizler dahii tama daha sonra NATO Başkomutanı men kendl egemenliğl altına General Rogers söz aldılar. sokup, Yunan milll topraklan Luns, ortalığı yatıştırmak için na katmak istemektedir. Bu ne her iki tarafı da dengeleyen kıdenle gerçek amacını saklayıp, sa bir konuşma yapti ve Türlc çeşitli taktiklere başvurmak Yunan sorunlarının görüştıf.» melerle çözümlenraesi gereğiMilli Savunma Bakanı, bu ni vurguladı. General Hogers sözlerinden sonra Yunan Baş ve bir yardımcısı ise, Yunanisbakanınm «sdzde Türk tehdidi» tan'm çekilmesi yüzünden iptal karşısında NATO ve ABD'den edilen «Apex 82» manevraları güvence istemesinin «anlamsız» hakkmda Papanderu'nun getirolduğunu balirterek, Papandreu diği iddialan yanıtladılar. NAyu «Şantaj yapmakla» suçladı. TO askeri yetkilileri, manevra hazırhklarının geçtiği aşarnalaLİMNt HİKÂYESt n anlatıp, Limni konusunun slYunanistan'ın NATO'nun as yasi ve hukuki yönleri buiunkeri kanadına dönüsünü sağ duğunu, bu nedenle askeri malayan Rogers anlaşmasını ta kamlar olarak buna kanşreaknunadığmı da hatırlatan Bayül tan kaçmdıklannı bildirdiler. ken, Yunanistan'ın tutumu yü NATO askeri yetkilileri. Yunazünden Apex 82 manevralannm nistan'ın itirazlanm geç bir iptal edilmesine değindl, «Lim zamanda bildirdiğini, bu yıizni hlkâyeslnni Yunanistan'ın E den manevralan iptal etmei; ge stratejisi çerçevesinde, ge dışında bir çarenin kalmadığıyapümaınış nel stratejiden ayn ele alma nı, manevraların nın büyük hata olacağını söy olmasmdan üzüntü duyduklaledi. «Limtü Adasını NATO ma rını da kaydettiler. nevralsnna dahil etme istemiGeneral Eogers, Papandıeu'nin srkasında, Limni Adasını da diğer Ege adalan ırlbj ulus nun Limni ile ilgili iddiaîa,nnı lararası anlaşmalara ve sözleş eleştirel bir tonda yanıllaciımelere aykırı olarak sllahlan ğı konuşmasmda «biz bu kodınnasına meşruluk kazandır nuda hakemlik yapamayu» şekma amacı yatmaktadır» diyen linde konuştu. İKİNCİ TARTIŞMA Bayülken, daha sonra adalann Rogers ve diğer NATO askesilahlandınlmayacağmı öngören Lozan antlaşması ve Mont ri yetkilisinin «Apex 83» marev reux sözleşmesinin ilgili hü ralaruun iptali ve limni ile Ugi li açıklamalanndan sonra Pakümlerini açıkladı. penclreu yeniden söz aldı ve da 10 MÎLÎ TANIMAYACAĞIZ ha önce Limni konusunda ge Milli Savunma Bakanı, hava tircüği iddiaları yineledi. Fasahası ihlalleri iddialan konu pandreu bu iddialan yineieyin sunda da, Yunan hava sahası ce, Bayülken kendisini bir kez nın uluslararası hukuka göre daha yanıtladı. Papandreu'nun karasulannda olduğu gibi 10 F1R lıattı konusundaki sozieri mil değil 6 mil olduğunu be ne değinen Bayülken, FIR böl lirtti. Türk Hava Kuwetle,ri' gesinin teknik bir sorumluiulî; ııin Yunan hava sahasmı hiçbir jçerdiğini, Yunanistan'ın ise, Ezaman ihlal etmediğini anlatan ge'de kendi FIB kontrolundeki Bayülken, Türkiye'nin hiçbir uluslararası sahaları Yunan ha zaman 10 mil hava sahası iddi va sahası olarak gördüfünu bil asını kabul etmediğini ve bun dırdi. NATO askeri yetküücri, dan sonra da etmeyeceftini vur FIR'ın teknik bir sorumhüuk guladı. Bayülken, Yunanistan' olduğunu belirterek Bayülkrn'e ın Ege hava sahasmı 1931'deki katıidılar. Bayülken, ikinci konuşmasıtek taraflı bir karamameye dayanarak 10 mil görmesi ko mn sonunda Papandreu'nun nusunda İse, «Ege'deki hava «görüşmeleri aslıada arzuladık sahası devletler hukukn kural lan» yolur.daki sözüne değinelan ve TJluslararası Sivil Ha rek, «Eğer, görüşmelerle ügilî vacıhk Örgütti kararlan orta sözlerinizde samlmi iseniz Tür dayken, tek taraflı beyanlarla klye bunu memnunlyetle karş» lar. Eğer gerçekten samimi ise değiştirilemer» dedi. niz, o zaman iptal etiiğiniz Dıs Miîll Savunma Bakanı, da işleri Bakanları toplantısı lıaf ha sonra Türkiye'nin ikili an taya yapılsın» dedi ve topu kar laşmazlıklann NATO'da konu şı tarafa attı şulmasma taraftar olmadığmı, DÎĞER BAKANLAR örgütün îkili anlasmazhklar TARTIŞMAYA KATILMADI için bir karar yeri olmadığı Bayülken'in ikinci konuşması gibi bu konularda bir sorum nı bitirmesinden sonra Türkltıluğu da bulunmadıgını bil Yunan tartışması son buldu ve dirdi. Bayülken, konusmasının gündemin diğer maddelerine ga sonunda, Türkiye'nin Yunanls çildi. Gerek tartışrrıa sırasııida, t».n ile o'an sorunlannı ikili eerekse sonrasırda diîar bakan bir şekilde ve barışçı yollar Ir.rın bnna kptıimaktan özeUik1 dan çözmeye hazır, olduğu gö le kagmdıkları dikkat