25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ARALIK 1982 KÜLTÜRYAŞAM TAHSİN YÜCEL Cumhuriyet 5 Orhan Veli derlemeleri I Orhan Veli, «Bütün Şiirleri», Derleyen: Asun Bezirci, Can Yayınları, 199 sayfa. ı Orhan Veli, «Bütün Çeviri Şiirleri», Derleyen: Asmı Bezirci, Can Yayınları, 144 sayfa. Orhan Veli, «Bütün Yazılan I: Sanat ve Edebiyat Dünyamız», Derleyen: Asım Bezirci, Can Yayınları, 216 sayfa. ı Orhan Veli, «Bütün Yazılan II: Bindiğimiz Dal», Derleyen: Asım Bezirci, Can Yayıntan, 214 sayfa. han Veli dördülü oluşturdu. Can Yaymlan'nı kutlarken dört kitaba derleyici olaevlnmemek olası mı şu gunlerde?., Ya rak imzasını atan değerli ymevleri sessîz se eleştirmen Asım Bezird'nin dasız da olsa ozan çabalannm da altını çizmek gerekir. Bilebildiğimiz kada lanmızm. yazarlarımızm. rıyla. Asım Bezirci'nin Ordüşün ve sanat adamlarıhan Veli'nin «Bütün Şiirletmzın toplu eserlerini biri»ne el atışı t97S'te Bilgi rer bîrer basıyor. örnekse. Yaymevi "nden çıkan on öAdam Yayıncılık son döne çüncü basımla oldu. Son rnin dev ozanlanna ağırlık on sekizinci basıma kadar verirken, Dergâh Yaymevi hep ^sım Bezirci derlemiş de genç kuşağın pek tanima «Bütün Şiirler»i. Bu değerli dığı îbnül Emin M.K. tnal'ın araştırmacımız bitmez tü eserlerini arka arkaya sunkenmez bir çabayla. ülkemiz makta bize. Yaym vönetoıe de en çok baskı yapmiş şi ninden düzeltmenine kadar ir kitaplan savılan Orhan herkes dikkatli, kılı kırk va Veli'nin eserlerini (saptaya ran bir çaba içinde Onibildiğimiz kadarıyla en bü versitelerimîzdeki bir avuç vük rakip on bes baskıvla akademîsyenin tekelindeyCahit Sıtkı Tarancı'dır) ekraiş gibi gözüken, çoğunca siksiz. vanlışsız bir biçim tarihsel metinlerle yapılan. de okuyucuya ulasması iFrenklerin «L'edition critiCin yıllardir didiniyor. Ken tfue» dediği açıklamah, disine ozanm vakmlan kanotlu baskılar neden yaydar başka eleştirmenlerin de gınlaşmasm?.. yardımı dokundu&u söyleIşte kanımızca bu doğrul nebilir. örnek olarak. Me tudaki son ürün Can Ya,met Fuat'm 1976'da çeşitli yınlan'ndan geldi. Geçenfiralıklarla Politika gazetelerde çıkan «Orhan Veli: Bü sinde çıkan yazılannı göstün Yazılan I, Sanat ve Eterebiliriz. Bütün bunlar debiyat Dünyamız», «Orhan bir vana. Asım Bezird'nin Veliî Bütün Yazılan tl, Bin Orhan Vel! üzerine dört bas diğimiz Dal» adh iki kitap kl vapmıg (19671972. 1977, daha önce elimize geçpn 1979) ilginç bir incelemesi«Bütün Şiirleri», «Bütün Çe nin de bulundıığunu unut.viri Şiirleri» ile birlikte Can mamak gerekir. Muzaffer Yayınları'ndan hos bir OrUyguner'in hazırladığı kı sa monografinin dışmda kapsamh tek inceleme sayabiliriz Asım Bezirci'nin kitabını. Orhan Veli'nin ber baskısıyla giderek genişleyip yetkinleşen mini bibHyografyası da dikkatleri ustünde topluyor. Bunun iJeride Orhan Veli üzerine yapılacak araştırmalara bir temeı oluşturacagı düşünülebilir. Böyle bir çerçeve içinde Orhan Veli'nin gene okurlannın gözdesi olacağını söylemek kehanet sayılma mah. Ama nasıl tanıyoruz acaba Orhan Veli'yi? «Istan jul'da Boğaziçi'nde/Bir fakir.../Veli'nin oğlu../Tarifsiz kederler içinde» midir hep Orhan Veli?.. Türk şiirinde 1940'larda arkadaşlan Melih Cevdet ve Oktay Rifat'la başlattığı öncü «Garip» akı mmdaki sıfattan esinlenilerek kendisine yakıştınldığı gibi «Bir Garip Orhan Veli» midir bu ünlü ozanımız? Ge çen yıllarda izlediğimiz sah ne oyununda içkiye meraklı. dfeiîıeder bir yaşam süren. meteliğe kurşun atan bir ozan olarak canlanmıştı gözümüzde. Gerçekten böyle midir Orhan Veli?.. Yakın arkadaşlan daha iyi sini bilirler ama, biz kendi payımıza elimizdeki kitaplara bakarak onun boynu bükük. içkici bir ozandan çok. gerektiğinde sesi gür çıkabilen ilerid bir yazar da olduğunu görüyoruz. Günlük gazetelerde amansız bir polemik yazan olmuş, dergilerde ciddi kültür ve sanat yazılan yaz mıştır Orhan Veli. Sadece çok sevdigi Fransız ozanla n n m değil, «Çin'den Penı' ya» çeşitli dünya ozanlan nın şiirlerini Türkçe söylemiştir Orhan Veli. Tepeden tırnağa insan sevgisiyle do lu şiirler söylemiştîr. Yakında çıkacak «La Fon taine Masallan» ve «Nasret tin Hoca Hikâyeleri»ni bek leıken Orhan Veli'nin özellikle Fransız klasiklerinden yaptığı çevirilerin bir arada yeniden vaymlanmasını diliyoruz YAPISALCILIK Ada Yayınları, İstanbul 1982, 163 s. Ali BAYRAMOĞLU Ylrminci yüzyılın blr ürü nü olan ve özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası etkinlik kazan .n yapısalcılık, çağımızda insan bilimlerindeki gellşmelerin en önemlilerinden biri. Kimi haklı, kimi abartmalı çok yoğun eleştirilere uğramış bir çö zümleme yöntemi. Bu eleştjriierin tllkemizde de yaygın ^?.rak görülmesl, yapısalcıhğa karşı olumsuz önyargılar oluşturması, yapısalcılık konusuna açıklık kazandınlmasını gerektiriyor. Yapısalcıhk üzerine tartışmalar iki anahtar sorun etrafmda toplanıyor: Bunlardan ilki, tek bîr yapısalcılık raı, yoksa birçok yapısalcılıklar mı oldugu: ikincisi ise, yapısalcılığın sait bir çözümleme yöntemi mi. yoksa ayrı bir düsünce akımı mı oldugu sorunu. tlk soruya yanıt getirmek bir bakıma yapısalcılığa giriş îçin bir öncül olusturuyor. madde' lşlevini görür. Toplumsal ilişkileri anlamak için gözlenebilir verilerin ötesine geçerek dizgeleri (sistemleri), gizil yapılan ve kurumlan belirlemek ge rekir. duşünce inceleme araştırma şahin alpay! Tahsin Yücel yapısalcılıgı dllbilim, budunbilim ve göstergebilim alanlarmda ortaya konmuş başlıca yapıtlar ve çalışmalardan hareketle inceliyor. Bu yapıt ve çalışmaları Türk okuruna ilk kez sistemîi bir tarzda tanıtıyor. Gerek dünyada gerekse ülkemizde yapısalcılığa yöneltilen eleştırlleri tartışıyor. Birçok değil tek bir yapısalcılık olduğunu: yapısalcılığın bir felse fe akımı değil, bir çözümleme yöntemi olduğunu vur şuluyor. salcılık artsüremsel yaklaşımı yadsır. Ancak yapısalcılığın yadsıdığı tarih ve gelişim değil, uygulanagelen tarih yöntemidir. Batı da Marx'çıhktan pozitivizme kadar çeşitli kuramlara egemen olan evrlmci ve etnosentrik (kendi toplumunun ölçülerine dayanan) düşünce, tarih yönteminl yaklaşımının temel taşlarmdan biri olarak alır. Tarihsel yöntem bir yandan sonucu önceden belli yargılara varırken, diğer yandan «ayrışık veriler arasında yüzeysel bağıntılar» kurar. Yapısalcılık tarihsel vaklaşımı tümtiyle yadsımamakta, yeni bîr tarih yöntemi olusturulmasını önermektedir. Tahsm Yücel bu olguyu vurguluyor. ^ Yeni bir nesnellik arayışi # Cem TAYLAN Türkiye'de yapısalcılık S Türkiye'de yapısalcılık hem aydm çevrelerlndo hem de kimi üniversitelerde ilgl gören, üzerinde çalîşılan. tartışılan bir konu. Yapısalcı yöntem. bir yandan spekülatif amaçlı ve yüzeysel tartışmalarda ele alınıp, çoğu kez tutarsı?; gerekcelerle sert eleştirilere hedef olurken; diğer yan dan güclü. oturmuş, ancak akademîk cevreyle sınırh bir ortamda etkinliğini sür dürmekte. Dilbilim, sözcükbilim (lexicologie), göstergebllim (semiologie) gibi alanlarda Tahsin Yücel, Berke Vardar, Sühevla Bay rav glbi seçkin yapısalcılar bu akademik çevrenin en önemli kolunu olusturuyor. özellikle yazınsal göstergebilim alanında eserler veren Tahsin Yücel. bu alanda yapısalcılığın dünyadaki ilk uygulamacılarından biri. Yazarın eserlerinin en önemlilerinden biri ve doktora tezi olan L' Tmaginaire de Bernanos [Bernanos'un îmgelemi] £ Yapısalcıhğın temel ilkeleri # Yapısal yaklaşımlar ve yapısalcılık "Güldük yine de £ îçlnde bulunduğumuz yüzyılda 'yapı' kavrammm toplumsal blllmlerde temel kavramsal araçlardan biri olarak benîmsenmesiyle 'ya pısal yaklaşımlar' yaygınlaşmıştır. Yapısalcılık ya da yapısalcılıklar karmasasmın nedeni. yapı kavramını çözümleme aracı olarab kullanan çeşitli yapısal yak laşımlarla yapısalcılığın öz deşleştirilmesidir. Oysa. farklı yapısal yaklaşımlan n kullandığı yapı kavramı İle yapısalcılığın yapı kavramı arasında köklü bir ayrım vardır. Yapısal yaklaşımlarda ya pı kavramı, karşıhklı bagımh ögeler bütünü olarak ele alman nesnenin sistematik niteliğini ifade eder ve görgül (gözienebillr) olgulara indirgenir. Bu görgül olgular köken. gelîşim ve etkileşim düzlemlerinde ele almır. RadcliffBrown ve Piagefc'den Gurvitch'e kadar farklı yapısal yaklaşımları bellrleyen temel ortak paydanm bu nitellkte bir yapı kavramı olduğu söylenebilîr. Yapısalcılığın yapı kavramı ise, görgül ol gulara ilişkin değildir. Yapısalcılıkta 'yapı', görgül olguların ardında yatan gerçeği anlamak için kurulan kuramsal modellere Indirgenmiştir. Görgül olgular örneğin, toplumsal llişkiler toplumsal yapıyı anlaşılır kılacak modellerin kurulması için 'ham Yücel, eserinin hemen başmda yapısalcılığın temel llkelerini belirliyor: «Ele alman nesnenin kendi başma ve kendi kendisl icin incelenmesi», «nesnenin kendi ögeleri arasındaki bağıntılardan olusan bir dizge olarak ele alınması>, «nesnenin artsüremlilik için de (diachronique) değil. eşsüremlilik içînde fsynchronique) ele almması» ?orunluluğu ve «köken, gelişim. etkileşim gibl artsüremseb sorunların «ancafc nesnenin elden geldiğince eksiksiz blr çözümlemesi yapıldıktan sonra» ele alın Yapısalcılık toplum bllimlerine yeni bir nesnellik getirme işlevini üstleniyor. Bu açıdan, yapısalcılığın toplum bilimleri yönteminde bir «epistemolojlk kopuş», bir devrim yarattığı söylenebllir. Bu yöntemin topluma bambaşka bir gözle eğilmesi, ister istemez Mîchel Foucault'nun Les mots et les choses [Sözcük ler ve Nesneler] adlı eserinde işlediği yeni blr nesnellik arayışmı getiriyor akla. Poucault için toplum bilimlerinin temelini oluşturan bilgi bütünleri («epis teme»ler) aralarında bağlar bulunmayan, ancak top lum'.arın farklı dönemlerdeki taleplerine göre şekillenen bilgi birikimleri. Yapısalcılığın çağımızın gereksinimlerine yanıt veren bir bilgi bütünü olup olmadığı, üzerinde düşünülmesi gerefeen bir konu. STANFORD SHAW OSMANLI İMPARATORLUĞU VE MODERN TÜRKIYE I. Cilt, Çev.: Mehmet Harmancı, E Yayınlan, istanbul 1982, 450 s. California Üniversitesi'nde (Los Angelesî Türkiye va Yakm Doğu Tarihi profesörü ve International Journal of Middle East Studies (Uluslararası Orta Doğu încelemelerl Dergisi) adlı yayının yöneticisi olan Stanford Shaw, günümüzde Osmanh tarihi üzerinde çalışan Batıh araştırmacılann önde gelenleri arasında. İlk ciidi 1976'da, yine bir tarih araştmcısı olan Türk eşi Ezel Kural Shaw ile birlikte kaleme aldığı ikinci cildi 1977'de yaymlanan History of the Ottoman Empire and Modern Turhey başlıklı hacîmli yapıtı, son yıllarda Osmanlı tarihî üzerine yazılan başlıca eserlerden biri. Geçtiğimiz gunlerde Türkçe çevîrisi yaymlanan Shaw* un eserinin birinci cildi Gaziler İmparatorluğu: Osmanlı Imparatorluğu'nun Yükselişi ve Çöküşü (12801808) admı taşıyor ve Osmanh Türklerinin 13. yüzyılda küçük bir beylikten, 15 ve 16. yüzyıllarda Asya ve Avrupa'nm büyük imparatorluklanndan bîri haline gelişlerinin öyküsünü anlatıyor. Büyük ölçüde Osmanlı arşivlerîne ve Batı kaynaklarına dayanılarak yazılan eser. imparptorlukta 16. yüzyıîm sonlarmda başlayan cözülmeyi ve III. Selim döneminde imparatorluğa yeniden güç kazandırmak umuduyla alman. ilk önlemleri inceliyor. Shaw çiftlnin imzalannı taşıyan ve Türkçesi henüz yayınlanmamıs olan eserin ikinci cildi Reform. Revolution and Republic: The Rise of Modern Turkey (Reform, Devrim ve Cumhuriyet: Çağdaş Türkiye'nin Doğuşu) (1808 1975) admı alıyor. Bu ciltte, 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlannda Osmanh İmparatorlu&ü'nda çaçdaşlaşma çalışmalan. milliyetçi akımlann yayıhşı ve imparatorluğun çöküp, Cumhuriyet Turkiyesi'nin doğuşuna yolaçan toplumsal değişmeler incelenıyor. Toplam 900 sayfa dolaymdaki eserin 60 sayfalık son bölümü Türkiye"nin 19231975 arası tarihine aynlıyor. Osmanlı Mısırı'nın Mall ve İdarl örgütlenmesi ve Celişmesi (1962), Fransız Devrimi Çağında Osmanh Mısın (1964), Osmanh Mısırı'nda Bütçe (1968) ve EsM ve Yeni Arasında. III. Selim Döneminde Osmanh împaratorluğu (1971) gibi diğer kitaplan ile Osmanlı toplumu ve kurumlan üzerine çok sayıda makaleleri bulunan Stanford Shaw'un eserinin yaymlanmasmdan kısa denebilecek bir süre sonra Türkçe basımmın yapılması önemli bir kazanç. «Tahsin Yücel gibi yetkin bir bilim adamınm yapısalcılığı bir bütün olarak işleyen bir eser vermesi kayda değer bir olay. Bu eserle gerçek yapısalcılık gercek bir yapısalcı tarafmdan ülkemizde ilk kez kapsamlı olarak ele ahnıyor.» (1969) yazınsal göstergebilim alanmdaki ilk yapıtlardan. Bugün yapısalcılığın klasiklerinden birî olarak kabul edilen A. J. Greimas' m Semantiquc Structural TYapısal Semantik] adlı yapıtında sonuç bölümünün konusu olmuş blr eser. Ülkemizde üniversite dışmda kalan yapısalcılık tar tışmalarmın olgun bir düzeye gelemejrlşinin nedenleri arasında, bu konuda yetkin blr eser verilememiş olması, dilbilim alanındaki birkaç istlsna dışmda temel yapıtl arın çevirilerinin bulunmayışı gösterllebilir. Bu açıdan. Tahsin Yücel gibi bu alanda yetkin bir bilim adamının yapısalcılığı bir bütün olarak îşleyen bir eser vermesi kayda değer bir olaydır. Bu eserle gerçek yapısalcılık gerçek bir yapısalcı tarafmdan Ülkemizde ilk kez kapsamlı olarak ele alınıyor. ması, vb. Yazar bu temel îlkeler çerçevesinde önce dllbilim alanmı konu alıyor. Saussure'den Prag dilbilim çevresl ve Kopenhag okuluna uzanan bîr düzlemde Troubetzkoy, Jacobson, Hjelmslev'in yapısalcılığa katkıları irdelenîyor. İkinci bölüm, budunbl lime, LeviStrauss ve yapıtlarma ayrılmış. Son bölümde ise göstergebilim inceleniyor. en ilginç tartışmalardan bl rine sonuç bölümünde değiniyor. Bu bölümde eşsüremsel yaklaşımm tarihi neden analiz dışı bıraktığı ve tarihsel yaklaşımm han gi koşullarda devreye sokul ması gerektiği ele alınıyor. Yapısalcılığa yöneltilen en sert eleştirilerden biri, tarihln devre dışı bırakılması, dönüşüm ve devîngenllk gibl kavramlann yad smması. Gerçekten, yapı Sait Munzur, Karikatürler, Nisan 1982 Turgut ÇEVİKER # ANBLAR 1911 1938) artt Munzur (1959), rürk fcarikattirüne 1970'ierde giren bir genç çizer. Bir mfeat dergisîne Dağlanmaksızuj ce$itli der gl ve gazetelerde karikatürleri. ni vavmladı. îlk karikatür «dbümü olan «Güldük yine de...» geçtiğimiz avlarda fcendl olanaklanvla vaymlandı. Türk karikatürünün genç kuşağı, dergisini varatamadsğı ioin, benarda köşnde kalmışör. özellikle O£uz Arai'ın «Gır gır»'da vetiştirdigi eençier, bu kuşajhn Uk kanadını oluşturuyor. Gırgır'ı bu kuşagın. o ilk kanadının dergisi olarak bile saymak Rüç. BU nedenle derSisiz kuşak. özellikle ikinci kanat. 1970 80 vıllannda dernek, sendika ve bazı meslek kuruluşlannın vavınlanvla büyük Razetelerin mizab savfalannda eahsmaiannı sersriledl Bu tür yavmlardan sayısız lmza SfeUp çeçti Evliii l9R2'den son. ra bircok Imza cekildi. ÇünkU tlrün verdikleri vavınlar durmustu. Buna karşın karlkatür serüvenini sürdürenler var. Bel U ö , bu çizerler. en azından «dnci bir on vılı <1980 90> Böze ahvorlar. S. Mtmzur"u bu tavır içinde eörüyoruz. YavınladıSı albüm ise hem. eecmis on nlın blrikiminj kucaklamafc. hem de vanna hazırhgın bîr isareti gibl duruvorSait. yer aldıgı senc fcarlkatürcüler içinde fcendine özgü Çlzgisı ve tirjlemelerivle dlfckat, çekmiştır. Bu gençlerin bir ço6u sevdikleri ustalara özene özene karikatürlerini oluşturma ya çahşırken, Sait. her$eve gözünü fcapamış, öncesiz bir karikatürü saralıvordu. îlprt çektiğl Urünlerinden tnı vana onun karikatürleri bu özgünlüğünti korudu. Bir a;enç karikatürcünün (sanatçmın) vokuşun hemen başında bövlesme bir özgünlükie çıkageimesı eerçekten sevlndirıcidiı. Genç Karikattircüler. albumlerme en çok sevdikleri ustaianna önsöz vazdırmayı çok sevener. Munzur da liırhan Selçuk'a yazdırmıs. Bu, Saît' m mizah damannın nereye bağn oidugunu da göstenyor. Turhan'm karikatürüvle Sait' lnkl arasında Dlr iliski var. Bir yakmlık, Dlr ortakiık var. Mizah anlayışlarından Daşka nir şey bu. rurhan'ın ve Sait' in Kankatürüne bakanm yttsünü. ıik elde bir soSuk daigası çarpar. Bu, çizel ve biçem den icavnaklanan bir şey. Bu soğuk dalgası, peşinden sıcak bir mizah dalgasıyla seriler ve düşünce gülümser. Toplam 42 Karikatürden oluşan «GüldUk yine de...»; basın, sanat {MUlleri, iletisim, TV, müzik, kadın erkek, aydınlık karanlık, savaş barış, silahlanma silahsızianma, emek emekçl işveren, açlık tokluk, eğitim, saglık ilaç, kül tür, sinema gibl OIEU ve süreçleri eie alıvor. AlbUmdeki baa karikatürler, Munzur'un çizgisindeki bir degişimin habercisl durumunda. Bu değişlm, gerçekten sürer ve gelişirse Sait, daha güzel blr fcarikatüre ulaşabilir. tsteme Adresi: Aydınlıkevler, Eğmell Sokak No: 22/8 Ankara S Yazan: Cemal Madanoğlu / 320 Sayfa / Çağdaş Yayınlan Cemal Madanoğlu'nun Cı.mhuriyet'te tefrika edilen anılannın i)k bölümü Çağdaş Yayınlan arasında çıktı. Madanoğlu'nun çocukluk yıllanndan başlayıp 2. Dünya Savaşunn hemen öncesinde noktalanan bu anılar, Doğu Anadolu'daki isyanlann ba»»rîîrAasına katüan genç Cumhuriyet Tltrkiyesi'nln ilerde 'BnemH gÖrevlere geleoek aydm bır subsyının çok sevdığl yurduna getirdiği bakış açısıyla ilginç. llban Sclçuk, kitaba yazdığı önsüzü noktalarken, Cemal Madanoğlu'nun bııgün vardığı noktayı şöyle dıle getiriyor: ttŞimdi »nılarmı yazarken, b!r holdingin röne*iin kuıulu arpalıgındf zenginleşen emekli grMieral degildir: sade emeklilife vaşamını beninı<îemiş nanmsln asker kişiliğini sürdürmekredir. Yaptığı ve başarrtığı işlerin onurunn artık hiç küroe üzerinden alamaz Madanoğlu'nun anılannı okurken bu blltncin ryhatlıjını ve kaj'Ensi7İıinnı alınlıjonız. Vurduna ve insanlıga karşı açılt alınla hesap verebilecek kişinln kendi kendisini bzeleştiriden gecirmesi belkî daha kolay oluyor. KimbİIir? Madanoğlu Paşa'nın anılannı'ald yürekll yaklaşım belki de bu giivendı>n dogmaktadır.» Yakın tarihimize ışık tutan ve benzerlerine seyrek rastladığımız çok başarıh bir anı fcitabı. Gerisi daha sonra yayımlanacak. fahsto yttfçl esfeîtn<îekl KUŞAKTAN KUŞAĞA Yazan: Dr. Nejat Eczacıbaşı / 272 Sayfa '/ Dr. Kejat Eczacıbasi Vakfı Yayınları îş adamlannın anılannı yazmalan, son yıllarda ülkemlzdP göıülen ilginç bir gelişme. Vehbi Koç'Ia başlayan bu eğilım Muammer Tuksavul'un anılanyla sürdü. Yakmda Sakıp Sabanci* nın kıtabı piya^aya çıkacak. Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı da, Eczacıbaşı Şirketler Topluluğunun kuruluşunun 40. yıldönümitnde, kurucusu Dr. Nejat Eczacıbaşı'nm anılannı «Knşaktan Kuşağa» adıyla yayımiadı. Heidelberg ve Şikago Üniversitelerinde sürdürülen yüksek kimya öğrenimi ve doktorasından "sonra, küçücüb bır atölyeyle iş hayatına atılan bir bilim adamınm sanayicilikte ilk adımları. önceleri balıkyağı ve jocuk maması üreterefc geliştırdıği işinl nasıl ilaç fabrikasına dönüştürdüğunün, Uaç fabrikatörlüğünden sıbhi malzeme üreticiliğine ve başka sanayi dallanr.a nasıl gectiğinin öyküsti. Dr. Nejat Eczacıbaşı'nm aralan, bır bakıma 2. Dünya Savaşı sonrası TUrk sanayiinin gelişme öyküsü. îlgiyle okunan bir anı kitabı. hayvamlar OOOOO O O O O O O O O OOa DÜNYANIN EN DÜŞICÜNÜ y B u HOfco? r « LARIDIR SEteS v. ( /yöK C^sUM ) N # ALKOL VE İNSAN T 'İ't'UAttr ... / PEKf Yazan: Dr. Krdal Atabek / 288 Sayfa / Kelebek Yayınlan Daha önce Cumhuriyet'te dizi yazı olarak yaymüanan «Alkol ve İnsan», kıtap halinde çıktı. Yazannın önsözde belirttiği biçimiyie, kıtabın yazılış amscı şöyle özstlenebilir. «Otuz yıla yaklaşan hekimlik hayatunda on binlerce hastaya içki içip içmediğinı sordum. tnsanların hep sıkıntıya düştüklerini gördüm... Çünkü biz hekîmler, uısanların karşısına çoğunlukla, onlann zevk aldıklan şeyleri yasaklayan Idşiler olarak çıkıyorduk... Alkolli» içkiler konusıınu incelerken gördüm kl, bizler de biraz ölçiiyü kaçırmışız. önemll olan, içkinin nasll Içildiğini bilmek. tçkinin ?ararlannı görebilmek, bu zararlardan kaçmahilmek.» Ve şöyie devam edıyor: «Hayatı kendlmize zehir etmeden nasd yaşayablllriz? Hem zevkimizl, hem sağlığunızı sürdürebiliriz bence. Kitapta çatık kaşlı yasaklar. tel orjüler yok. Ama vur patlasın çal uynasın vurdumduymazbğı da yok.» Özellikle kitabın sonuna eklenen «50 Soru . 50 Yanıt» başJiklı bölüm konuyla ilgıli çok çeşitli sorulara getiraği İlginç karçıuklarla çok yararlı. Çağımızm en önemli sorunlanndan birine bir fıt'kimin lnsanca yaklaşınu olarak nitelenebilecek, çok yararn bir kitap. Cr6'/'f"i/j ^^^ Çt 1 Behic AK Insanlara, onlann brlmediği Öğretmek hiyorvm... Nasıl olmaları genpkfüğini. nası/ lcn gercfefiğini öğnetmek KİMKİME okumak. kimsenın çok ve içinde siıyorüm kafar # FANNY Yazan Erica Jong / 448 Sayfa / E Yayınlan TUrk okuru Erica Jong adım, ilk kea 1973 yılında yayımlaaan ve bugüne kadar yedl baskı yapan «Uçuş Korkusu» ve «önce Can» actiı ıkı romarundan tanıyor. jong*un romanlan Bırleşik Amerika dışındakı blrçok Ulkede ds çok satan kitaplar arasında anıüyor. Kendisl ülkesinde aynca ozan olarak da ünlü. Yenl romanı «Fanny», kitabm kapağında da belirtUdiği gibl «taşralı bir kızın tıaıikulade seriivenlertnin gercek hikâyesl». Taşralı kız da, on s.ekızınci yüzyılda yaşadığı söylenen Fanny Hackabont Jones. Yazar da kitabında o çağın özelliklerini dikkate almış, dilini kul. lanmaya çaba narcamış. Kitabın adı, erotik edebıyatın bir başka tinlü yapıtı «Fanny Hill»i ammsatıyor hemen. Bır zevk kadıtının anılannı. Erica Jong da bu kitabın en sevdigi yapıtlardan birl olduğunu kitabın sonuna eklediğl tanıtma yazasında vurguluyor. lanmı di/şunen bir insan ofmafe isfemiuorum... Töm insanlarq , yarai olmat'niyetindeyim konuda ktBntltl # ORNEKLERLE EDEBİYATIMIZ Yazan: Muammer Yfizbaşıoğln / 480 Sayfa / Tekta Tayınen Yardımcı ders kitabı olarak M.E. Bakanlığı tarafmdan orta dereceli okullara tavsiye edilen «Orneklerle Edebiyatamız», genışletilmiş olarak yeniden yayımlandı. Kitapta Türk Edeblyatı başiangıcmdan günümüze dönem dönem incelenıyor. Her dönemle JJgill yazar ve ozanlar tamtılıyor, yapıtlanndan örnekler veriliyor. Böylece ögrencinin elınde hem bır özetlenmiş edebiyat tanhi, hem de bır seçkl oluyor. îslâmlıktan önceki sözlü ve yazılı edebıyatın cluşturduğu İlk bölümün ardmdan, Islamlık sonrası Türk edebiyatı geliyoı. Sonra da Tanzimat, Serveti PUnun, yirmtncl yüzyıl başlarının ve Cumhuriyet dönermnin edebiyatı venllyor. Kitapta çağdaş yazar ve ozanlara da (en gençleri Fakir Baykurt, Attila îlhan, Turgut üyar, Edlp Cansever ve Cenul Sfireya) yer aynteuj. ~
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear