25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 üyap'm Etap Oteli'nde düzenlediği kitap fuarı He ne denli övündüğümü anlatmak istiyorum. Daha salona girer girmez o betimlenmesi hiç de kolay olmayan uygarhk görünümü dolduruverdi ruhurnu. Yayınevlerinin kiraladığı bölümlerdeki raflarda dizilmiş renk renk kitap, duvarları süsleyen afişler, resiınler, fotoğraflar arasında duyduğum mutluluk, sanki bir gezinin yaratıverdiği şaşırtıcı bir yerıiliğin mutluluğu idi. Son zamanJarda çok mu karamsar olmuşum yoksa diye düşünmekten alamadım kendimi; böylesi kitap merakının bulunduğu yerde karamsar olunur rau hiç! Bölümler arasında sessiz sessiz dolaşanların büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. Diyebillrim kl, yaş ortalaması 2025 dolayında idi. O gün Tüyap'ın çağrılısı olarak kitap imzalayan Oktay Akbal'ın başı öylesine kaiabahktı ki, cigara içmeğe vakit bulabildiğinden kuşkuluyum. Bugüne değin bir çok kitap sergisi açıldı, bunlar çok da ilgi gördü, araa hiç biri bu sonuncusu gibi yetkinlikle düzenlenmiş değildi samyorum.' Üstelik giriş ücretli idi. Nerdeyse beş saatimi geçirdim orada; edltörlerle, satıcüarla, alıcılarla konuştum ve şu kanıya vardım ki. halka kitabın sunuluşunda yeni atüımlar başarılırsa, kitap satışlan bugünkünün beş on katma çıkarılabilir rahatça. Ne gibi atıhmlardır bunlar? Önce kitabın satıldıgı yer ruhumuzu okşamalı, sevmeliyiz orayı, bir müşteri gibi değil, bir konuk gibi gîtmellyiz oraya. Sonra kitap satıcısı (belki garip bulacaksınız ama ne yapayım ki söyleyeceğim) kitapsever olmalı, çok okumuş olmalı, bir kitap satınca, onun okunacağını düşünüp sevinmeli, müşterisi ile daha sonraki karşılaşmasmda sormalı ona kitabı nasıl buiduğunu. Taksim'dekl kitap fuarınm sonunu meralıla bekleyeceğim, orayı kaç kişinin gezdiğini, kaç kitap satıldığını ögrenmek için. Bizde yaygm olan kanı, kitap düşkünlerinin büyük çoğunluğunu yazmseverlerin oluşturduğudur; oysa bu kez gördüm kt. kitap satın alanlann çoğu teknik üniversite. teknlk okul ögrencisi idi. Bu konu, bir kaç bakımdan üzerinde durulacak değerdedir. Tekniğe kültürü katma gereksemesinin duyulmasma ne denli sevinsek yeridlr: ayrıca bu öğrencilerin hlçbir koşullandırma etkisi altmda kalmadan, seçeceklerl OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 KASM1982 T IYIMSERLIK Melih Cevdet ANDAY kitabı kendi başlarma saptamaları da önemli sayılmalı. Türk yazını öğreten fakültelerin durumu, bu açıdan incelenmeğe değer. lyimserllk verici bir konudan açmışken, sıralayalım bari sevindirici başka kültürel olayları. Pazartesi akşamı Hodrl Meydan Tiyatrosunda Gülriz Sururi'yi seyretmek benim için tam bir mutluluk oldu. Bu büyük oyuncumuzun değerinden habersiz değildim elbet, nice başarılarını candan alkışlarruş bir hayranıyımdır onun, bunu da kaç kez belirtmişimdir. Parisll sokak şarkıcısı Edith Piaf'ra yaşam öyküsünü konu edinen bir oyun üzerinde çauştığım duyuyordum ve başarısmın kesin olacağını, bundan kuşkulu dostlarıma söylüyordum. Ne gibi kuşku? Çünkü Edith Piaf bir oyun kişisi değildi, yaşamış, görülmüş, dinlenilmiş ünlü bir sanatçı idi; başka bir deyişle, belleklerimizde bir yerl vardı onun. Bakalım oyunda canlandırılacak kişi, belleklerdeki gcrçeğine benzeyecek miydi? «önemli değil» diyordum, «Biz Gülriz Sururi'yi, onun yarattığı Edith Piaf'ı seyredeceğiz.» öyle de oldu, Gülriz Sururi bir tansık gibiydi sahnede, gözümüzün önünden bir an bile eksik olmasma katlanamıyorduk. Onun gibi yaratıcılar seyirciyi işte böyle rahatsız ederler, hep aç bırakarak, doyumdan sürekli uzak tutarak. Edith Piaf da seyirciler arasmda bulunabilseydi (1963' de öldü) bu duygumuzu paylaşacaktı sanınm. Kırk sekiz yaşında ölen bu ünlü şarkıcının yaşamı, sanatından hiç de daha az ilglnç sayılamaz. Onu, Louis Jeplee adlı bir kabare müdürü sokaktan alıp sahneye çıkarmıştı. Ünlü şarkılan işte bundan sonra dünyaya yayıldı (örneğin, La Vie en Rose). Edith Piaf'm müziksel blçemi bugün elbet eskimiştl, ama böyle olduğu için daha da ilginçtir o bugün, çünkü gerçek kişilik moda dışı olmayı gerektirir. Gülriz Sururi sahnede İşte bu gerçekliği canlandırdu Onu seyrederken zaman zaman duyduğum hüznün kaynağı da budur. Tarihsel olanın algılanışma hüzün karışmaz olur mu hiç! îyi bir seçirn, iyi bir çalışma, büytlk bir başarı. Gülriz Sururi'yi kutlarım. Yok, bugün iyimserliğimizi besleyeceğlz hep. Size şlmdi de bir başka büyük sanatçımızı, anh şanh Müşfik Kenter'i öveceğim. «Babalar ve Oğullar» adlı oyundan sözedeceğiml sanıyorsanız yanüırsmız. Onu Turgenyev'in romanmdan ben oyunlaştırdım; bilmem, bir yazarın kendi oyununu konu edlnmesl doğru oIur mu? Bunu daha sonra düşünelim. Ben size Cyrano de Bergerac'tan açmak istiyorum. Nasıl olur? Bu oyun geçen yıl oynanmadı mı? Evet, öyle oldu, gene de oynanıyor ve ben onu daha yeni gördüm yazık ki! Duyuyordum büyük yankısını. her görenden Müşfik Kenter'in övgüsünü dinliyordum, buna inamyordum. ama Edmond Rostand'ın bu oyununa karşı duyduğum olumsuz bir önyargıdan mıdır, bir türlü gidemiyordum görmeğe. önce şunu söyleyeyim. koşuk oyun rahatsız eder beni, uyaklardan ötürü. Klâsik tragedyanm, komedyanm bir şür sanatı olduğunu unutmuyorum elbet; ama eskl Yunan'da bütün dll sanatlan şiirdl, şlirin türleri İdi, ama o ozanlar uyak kullanmazlardı. Yüzyılımızda Eliot. o unulmaz klâsik düşkünlüğünden ötürü olacak, koşuk dramı canlandırmak istedl. Başardığı söylenemez. Bizde yazılan koşuk dramlann ise hiç biri kalmamıştır. Söyleyeceğim bununla bitmiyor: bu koşuk dram üstelik ceviri olursa, ona katlanmak büsbütün güçleşir. Şimdi Cyrano de Bergerac'a dönelim. Bu oyunu koşuk olarak dilimize çeviren Sabri Esat Siyavuşgil'dir (1942). Sabri Esat Siyavuşgil iyl idi, hoştu. ama Fransız şiirini yok ederdi çevtrllerinde. İşte Cyrano da onlardan biridir. Düşünün ki, bu oyunda Cyrano güzel konuşan. çirkin bir ozandır ve Christian admdakt genç, yakışıkh bir subayın sevdiğl Roxane'a vurgundur. Burnunun uzunluğundan ötürü ruhsal bir karmaşa içinde bulunan Cyrano, sevgisini açamaz Roxan"a. Konu şu; ruhu zengin, ama çirkin bir adamla, dili lâf yapmayan yakışıkh bir delikanlı arasındaki aynm nasıl bir sonuç verecektir? Hani yakışıklılıkla zekânın birarada bulunmadığma üzüleceğt geliyor insanın. İşte Edmond Rostand'nm sorunu bu. Ama ne sorun! Üstel'k Christian, sevdiği kıza, «Seni seviyorum» diyor. Peki daha daha? «Çok scviyorum, senl öpmek istiyorum» diyor. Başka ne desin! Ama Roxane, buncası ile yetinmek istemiyor, «Güzel konuşun ki, beni sevdiginizi anlıyayım» diyor. Christian' ın dili lâf yapmadığına göre. Cyrano ona yardun ediyor, Christian adına aşk mektuplarmı o yazıyor, hattâ bir gece karanlıkta, Christan'mış gibi o konuşuyor kızla balkonun altmda. Zekânın. yakışıklı bir adamda değil de. cirkin (burnu kocaman) bir adamda bulunmasmdan çıkan tragedya. Vah vah! Burada doğa'nın haksızlığı mıdır ele alman sorun? Sanırım öyle. Ama dostum İlhan Selçuk, «Şimdi olsaydı, bir ameliyatla sorun çözülürdü» dlye yazmıştı. Belki biraz alayla katıldı konuya; çünkü ben tıp biliminin insanlardaki bu mutsuzluğu çözebilecek duruma geldiğini hiç sanmıyorum. Erkekler yakışıklı. kadmlar güzel olmak istiyorlar. Sanırım yanlış bu; eğer Cyrano yaşammm sonuna geîmiş olmasaydı. az kalsm Roxane sevecekti onu. Ama Cyrano öldü. Ne demek istiyorum? Bunca büyütülmüş bir sorun, kuşkusuz seyirciyi tutar. Ama, biliyorum ki, Müşfik Kenter. böylesine ucuz bir başarı için girişmedi bu işe. Abartılmış bir konuyu insanlaştırmak gibi büyük bir güçlüğün nasıl yenileceğini göstermektl onun amacı. DîyeblHrim ki, Cyrano'yu ilk onun oyunundan tanıdım. Böylesl başarılar, MUşfik Kenter gibi gerçekten büyük sanatçılar için bile doruk sayıimahdır Nasıl da dizsîinlenmiş dcrin bir duygululuktu o! Şaştım. Şunu anladım ki, sahne bir ustanın eline gecti mi. degis'k düzeydeki kişilerden oluşan seyircl kitlesi ortak bir kişilikte birleşiyor, eşitleşiyor. Sanatın eerçekleştlrdiği mutlu bir eşitliktir bu. Kutlanm Müşfik Kenter'i. Cumhuriyet Sahİbi: Cumhuriyet Matbaacılıkve GazetecîIIk T.A.Ş.adına NADİRNADl CenelYayın Müdürü Müessese Müdürü Yazıİşleri Müdürü HASANCEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGONENSİN .YALÇIN BAYER • Yazı İşleri MüdürYard"ımcısı.....«..^HMETKORULSAN Mizanpaj Yönetmeni................................ ALİACAR TEMSkCİLER • Haber Merkezi Müdürü • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVfS ŞEFLERİ * YALÇIN DOĞAN HİKMETÇETİNKAYA MEHMET MERCAN istanbul HaberlerirSefahaHin CÜLERDtş Haber?er • Ergun BALCI Ekonomi: Osman ULAGAY Yurt Haberleri • Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazin Yalçın PEKŞEN Düzeltme: Konur ERTOP . Araştırma: ŞahinALPAY BÜROLAR Konur Sokak No. 24;4Yenfşehîr ANKARA 1758 66ldare: Halit Ziya Bulvan No: 6 5 / 3 İZMİR Tel: 2547 0913.1230 5 Atatürk Caddesi, T.H K Işhanı Kat2/13 ADANA Tel: 1455019731 Basan va Yayan: CUM HURlYET MatbaacılıV ve Gazetectük T.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P. K.: 246 istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI 6.16 7.59 13.01 15.29 17.44 19.20 TEŞEKKUR 11 kasım 1982 günü, kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirerı degerli varhğımız. lıctcfg Bîf Izlenimler ve Göc Sorunu Muammer TUNCER inlencemin bir aymı kapı komşumuz Bulgarlstan'da geçirdim. Ağaç ve orman bolluğu bana ağaç tutkunu bir yazarımızı, Falih Rıfkı Atay'ı anımsattı. Bir gezisinde, rahmetli Falih Rıfkı, o güzel ormanları nasıl yetiştirîp koruduklarım bir Bulgar yetkiliye sorar. Yetkilinin verdiği yanıt çok anlamlı: «Fazla bir şey yapmıyoruz. Bulgar devleti kurulunca ilk lşlerlmlzden biri, ormanlar konusundaki Osmanlı fermanlarını Bulgarca'ya çevirip yasalaştırmak oldu. Şimdi onlan uyguluyoruz.» Bulgarlar artık bu süreci aşmışlar. Ağaç, orman konusunda yasalara bile gerek yok. Herkes ağaca tutkun çünkü. Ne dlyelim: Datısı baçımıza. Biz, değil Osmanlı fermanlarını, en yeni Cumhuriyet yasalarını bile uygulayamadık. İLAN İSTANBUL ASLİYE 4. TÎCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN Dosya No: 1882/1037 Aİ! Avni cenaze törenine katıian, çelenk gönderen, Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunan; gelerek ya da teîefon. telgraf ve mektupla başsağhğı dileyip acıtnızi paylaşan tüm dostlan; akraba, komşu ve tanıdıklar sağ olsunlar. Eşi: Celile öneş Kardeşleriı H. Gülcihan, Yıldız ve Mustafa Öncş Ortaokul ve Lise mezunlarına. D JŞGARANTlSt Jİlkokul mezunlarına BEYAZIT MithatpaşaCad.14 Tel:222106 BEYOĞLU İstikUlCad.87,7 Tel:449OXl JŞOLANAKLARL KADIKÖY Altıyol.Kuudlli Câd.No:8 Tel:361150 JİNEKOLOG OPERATÖR DOKTOÜ AYNUR SAYGILI Kadrn Hastalıkları ve Doğum Mütehassısı ADRESı Ost Bostancı otobüs durağı, üstü. Telefon: 5848 72. Yapı Kredi Bankası Şişli Cumhuriyet Cad. 247/8'de mukim MEHMET ÖZDERİCİ vekili tarafından 29.4.1982 tarihli dilekçelerinde, müvekkilinin alacakhlarına, alacağm % 70'ini, faizsiz olarak. bir bucuk yıl ödemesiz ve dört yd içinde dört raüsavi taksitte ödemeyi teklif ettiği kpnkordatonun yapılan durusması sonunda: Konkordatonun tasdiki icin kanunen aranan çartlann oluştuğu anlaşılmakla borçlu Mehrnet Ozderici'nin rehinle temin edilmemis ve konkordato kapsammda kaîan borçlannın % 70'inin faizsiz bir buçuk yıl ödemesiz ve dört yıl içinde dört eşit tak sitle ödeme teklif ve projesi şeklindeki konkordar tonun TASDÎKİNE. tasdik harcı peşin almmış bulunmakla aynca harç almmasına yer olmadığina, mahkeme masraflannın kendisl üzerinde kalmasına dair verilen 10.11.1982 günlü karar kanuni sürede temyiz edümeyerek kesinleşmiştir. Î.İ.K.'nun 300'ncü maddesi gereğinca hüküm llan olunur. 24.11.1982. TEŞEKKUR Uzun süreden beri çektiğim ıztırabı ameliyatla gideren Cerrahpaşa Üroloji bölümü doktorlarından Doç. Dr. Akif AKAYDIN ile Baş Asistan VeU YALÇIN'a ameliyat sonrası ihtimamlı bakımı ile Dr. Erol ARAS ile Dr. Ali Rıza KURAL'a. Hemşire Yıldız Üçer ile onbaşı Şaban San'ya teşekkürü bir borç bilirim. Mükerrem EDİL Bulgaristan'ın, Durankulak yakımndan başlayarak Rezve deresinin Karadeniz'e döküldüğü yere değin uzanan tek kıyı şeridi, aşağı yukarı 350 kilometre. Bizim kıyılarımız yanmâa devede kulak. Denizi Karadenîz. Nerede bizim Antalya' mızın, Kuşadası'nın ılıman denizi? Ne var ki, Bulgarlar bu kısacık kıyı şeridini turlzm cennetl yapmışlar. Yeşillikler kumsala değin uzanıyor. Her biri bizlm kalburüstü otellerden küçük olmayan sayısız otel. Her türlü konforu ve eğlenceyl deniz kıyısma taşımışlar. Oteller kampingler dolu. Restoranlar ucuz ve temiz. «Slınçev Briag»da (Güneşli Sahll) bir akşam yemeğindeyiz. Strasbourg'da çıkan «Dernieres Nouvelles» gazetesinden Bernard Geisen ile tanıştık. Geisen cana yakın bir Fransız. «Balkan Turistsln organizasyonu ile gelmiş Bulgaristan'a. Varna'da, Burgaz'da eşiyle birlikte geçirdiklerl günleri anlatmakla bitiremiyor. Geçen yıl tstanbul'a da gelmiş. Bayılmış Istanbul'un doğasına. «Ama», diyor. neden temiz ve bakımlı değil o güzellm kent?» Varna'yla, Burgaz'la karşılaştırıyor. Üzüldüm. Bulgarların bizden fazla turist çekmeleri raslantı değiL Komşumuz sekiz yıllık temel eğitim sorununu çözümlemiş. Eğitime «çocuk bahçeleri»nden başlıyorlar. Çocuk yuvalanna ve ana okullarına bu adı vermişler. En küçük köylerde bile 06 yaş çocukları için, binaları bakımlı, personeli eksiksiz «çocuk bahçelen» var. Eğitimi süresince her çocuk, en yahn lş aletlnden tutun, torna tezgâhına değin her türlü araç gereçten yararlanabiliyor. Temel öğretimde çocuğu egilimine, yeteneğine göre yönlendlrmeye büyük önem verlliyor. Ağırlık fen ve işbilgisi derslerinde, laboratuvarlarda. «Kabine sıstemi» diye adlandırdıkları bir tür «Derslik Yönetimisyle olumlu sonuçlar alıyorlar. Çocukların sanata ve mesleklere yöneltilmesinde, sınıf öğretmenleri. çeşitli meslek uzmanlarından da büyük ölçüde yararlanıyorlar. Her ilde, çocukları mesleklere «Yöneltme Merkezleri» kurulmuş. Bu deneyimden biz de yararianabiliriz. Bir başka önemli konuya değinmek istiyorum: Bugünlerde, Bulgaristan'daki Türkler arasında konuşulan başlıca konu, iki ülke hükümetlerinin yapmayı düşündükleri yeni göç anlaşması. Sayın Evren'in Bulgaristan'ı ziyaretinden bu yana. bölünmüş aileler umutla bekliyorlar. Plovdiv' in üstina köyünden Leyla Kuşkuliyeva, tstanbul' dalci iki evladına ve kardeşlerine kavuşmayı sabırsızlıkla bekliyor. Tırnova'nın Draganovo köyünden Zeynel Rasimov, Isardeşlerinin özlemlyle yanıp tutuşuyor. Ve daha biniercesi... Sanınm bu konu teknik düzeyde konuşuluyor Şimdi biz, bnceki göç anlaşmalarında düşülen önemli bir yanılgıyı belirtmek istiyoruz. Geçmiş yıllarda. Bulgaristan'dan göç eden kardeşlerimız orada çalıştıkları sürece elde ettiklerl özlük haklarını Türkiye'ye getiremediler. örneğin, orada on yü çalışmış bir doktor, öğretmen, işçl Türkiye'de sıfırdan işe başladı. Alınteri dolu yıllar bir kaiemde sillnip atıldı. önümüzdeki günlerde yapılacak göç anlaşmasında bu konu gözden kaçmamalı Anlaşmaya ypni eöc pdeccif'orin v>nı sıra, eski göçmenler için de bu konuda sağlam hükümler konulmalı. Bunun Türk Bulgar dostluğunun ve işbirliğinin güçlenmesine de yararı olacağı kanısındayız. Dostlarımız unutmamah kl, Bulgaristan' ın kalkınmasına oradaki özverili, üretken Türklerin büyük katkısı olmuştur. İLAN BERGAMA ASLİYE HUKUK HAKİMLtĞİNDEN Dosya No: 1980/173 Hatice ErtTinç vekill Av. B. Cahit Gündüz tarafından davahlar Ahmet oğlu Yalçm Ayer vs. aleyhlerine açılan komisyon karannm iptali davasının yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğince: Davahlardan Ahmet oğlu Yalçın Ayer'in tstanbul Kadıköy Kızıltoprak imtaş sltesi 6. blok daire: l"de Ikamet eden Nermin Ege'nin yanmda olduğu bildirilmiş ise de bu adrese çıkanlan dava düekçesi ve duruşma gününü havi davetiye tebliğ edilemediğl ve zabıtaca da yapılan tahkikatta Beyoglu tarafında gece aleminde olduğu anlaşıldığından davah adına ilanen dava dilskçesi ve duruşma gününün tebliğine karar verilmiş oîmakla: Davaa Hatice Ertunç vekili Av. B. Cahit Gündüz tarafından davahlar Ahmet oğlu Yalçın Ayer ve arkadaşları aleyhine açılan Bergama İslamsaray mahallesi Karaçayırlar mevkiinde kain 15061 ada ve (1) parselde kayıth taşınmazın kadastro komisyon karannm tesbitinin iptali ile müvekkili Hatice Ertunç adına tashihen tesciline karar verilmesmi Istemiştir. Davah Ahmet oğlu Yalcın Ayef'e duruşma gunü olan 10.12.1982 Cuma günü saat 11.00'de Bergama Asliye Hukuk Mahkemesinde hazır bulunması veya vekille kendisini temsiî ettirmesl dava dilekçesi davetiye ve duruşma giinü yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 21,10.1982 Basın 9836 25467 İZMİR 2. ASLİYE TÎCARET MAHKEMESİ BAŞKANLÎĞINDAN Dosyo No: 982/230. E. Ankara Universitesi Rektörlüğünden Oniversitemlz Dlş Hekimliği Fakültesi için tahmini bedeli 15.000.000 TL. olan ve 1 kaide üzerıne monte edilmiş komple dişçi teçhizatı diye tanımlanan 15 adet diş üniti alımı İle ilgili olarak 11 kasım 1982 günü yapılan ihale teknik şartnamede görülen eksiklikler nedeni ile iptal edilmiş olup aşa^ıda belirtilen şartlar dahilinde yeniden Ihale edilecektir. 1 Üniversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi için tahmini bedeli 15.000 000 TL'sı olan bir kaide üzerine mcnte edilmiş komple dişçi teçhizatı olarak tanımlanan 15 adet diş üniti dahili piyasadan veya dofrudan doğruya akreditifli ithalat yoluyla satın almacaktır. 2 İhale 2 arahk 1982 perşembe günü saat 11.00'de Ankara Oniversitesi Rektörlük binasında yapılacaktır. 3 îhaleye illşkin telmlk ve idari şartnameler 500 TL bedel mukabilinde Ankara Üniversitesi Satın Abna Komisyonu Başkanhğından temin edilebiUr. 4 Ihala 2547 sayıh Yüksek Öğretim Kanunu'nun 58. maddesinin (e) ve 2653 Sayılı Kanun'la degişik (f) fıkralan ile 65. maddesi gereğince çıkartılan ihale ve Satın Alma Yönetmeligi'nin 8. maddesi uyannca kapalı zarf usulüne göre yapılacaktır. 5 îhalenin geçici teminat miktarı 450.000 TL.'dlr. 6 îhaleye llişkin teklif mektuplan usulüne uygun olarak hazırlanarak 2 arahk 1982 oerşembe günü saat 10.00'a kadar Ankara Ütıiversilesi Satın Alma Komisyonu Başkanlığı'na veriimesl veya gönderilmesi gerekmektedir. 7 thaleye iştirak edecek firmaların tdan şartnamede belirtilen belgeleri teklif mektuplan ile birlikte vermeleri zorunludur. 8 Postada vukuu bulacak gecikmeler İle telgrafla yapılacak müracaatlar geçersiz sayılaraktır. 8 nnivörsitemi/ ihalevi vinıp yapmamakta veya dlledJğine yapmakta serbestfir. (Basın: 25056) 7806 Davacı Altm Yunus Çeşme Turistik Tesisleri Anonim Şirketi vekili tarafından davah Efe Tur Turi^m ve Nakliyat Limited ŞirkeÖ aleyhine mahkememizde ikame olunan davanm yapılan durusması sırastnda: Davacı vekili 700.000.45 Lira müvekkili şirket alacağının davaiıdan tahsiline karar verilmesinl talep etmışse de. davalı adına çıkarıîan davetiye bila tebliğ iade edilmiş ve yapıian zabıta tahkikatında da davalının adresinin tesbiti mümkün oknadığmdan duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla. duruşma gunü olan 31.11.1983 günü saat 9.45'do mahkemede hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teblig olu nur. 18.10.1982. İLAN İSTANBUL ASLİYE 3. TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN 982/558 H. Davacı Hasan Akkuş Vekili tarafından davah Mustafa Dinçer aleyhine açılan konkordatonun feshine davasmda: Davacı 1.100.000 TL için davalınm Avcılar'da ki blok inşşaatının bir bağımsız bolümüne haciz koyduğunu, bu işlem tst. 3. îcranın 980/304 sayıh icra dosyasında vurütüldüğünü, bu sırada borçlunun (davah) konkordatosu İst. 4. Ticaretin 981/ 277 sayılı karan ile tasdik edilmiş ve kesinleştiğini. konkordato projesi ve ticaret mahkemesi karan münderecatına göre borçlu 1981 yılının ll.'ci aymdan itibaren ilk sene için borçlan toplamı % 20'sî olan 17.374 377 . lirayı ödeyeceğini, konkordato nisbeti % 80 olup bu zamana kadar davacıya hiçbir para ödenmediğinden davalı Mustafa Dinçer" in konkordato akdinin davacı hakkında feshine karar veritmesi davası açılmıstır. Davaiı Mustafa Dinçer'in tstanbul Eağcılar Caddesi Ferhat sokak no: 5 Bakırköy adresine tebligat yapılamadığından dava arzuhalinin ve ihtarh tebligatın tlanen tebliğine karar verilmiştir. H U M.K.. nun 507 ve müteakip maddelerine tevfikan basit üsülü muhakemeye tabi olduğundan davayı on gün zarfında cevap verilmek üzere 27 Arahk 982 saat: 16.00'da mahkemede hazır bulunmanız i'sülün 509 maddesi mucibince ibraz etmek istedikleri vesikalan en gec duruşma günfıne kadar ibraz etmeleri ve durusmaya gelmedikleri takdirde gıyaplarında durusmaya devam edileceğlne dair Işbu dava ar7uhali ve Ihtarh RÜnlO davetiye tebliğ rnakamına kalm olmak üzere teblifc olunur. 23/11/1982 Basın: 12252 İLAN BERGAMA ASLÎYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1980/174 Hatice Ertunç vekili Av. B. Cahit Gündüz tarafından davahlar Ahmet oğlu Yalçın Ayer vs. aleyhlerine açılan komisyon karannm iptali davasının yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğince: Davalılardan Ahmet oğlu Yalçın Ayer'in İstanbul Kadıköy Kızıltoprak imtaş sitesi 6. blok dair©: l'de ikamet eden Nermin Ege'nin, .yanında olduğu bildirilmiş ise de bu adrese çıkanlan dava dilekçesi ve duruşma gününe havf'davetiye tebliğ edilemedjği ve zabıtaca da yapılan tahkikatta Beyoğlu tarafında' gece aleminde olduğu anlaşıldığından davalı adına ilanen dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine karar verilmiş olmakla: Davacı Hatice Ertunç vekili Av. B. Cahit Gündüz tarafından davalılar Ahmet oğlu Yalçm Ayer ve arkadaşlan aleyhine açılan Bergama îslamsaray mahallesi Karaçayırlar mevkiinde kain (505) aaa ve (29) parselde kayttlı taşınmazın kadastro komisyon karannm tesbitinin iptali ile müvekkili Hatice Ertunç adına tashihen tesciline karar veriimesini istomiştir. Davah Ahmet oğlu Yalçm Ayer'e duruşma gönü olan 10.12.1982 Cuma günü saat: 11 OO'da Bergama Asliye Hukuk Mahkemesinde hazır bulunması veya vekille kendisini temsil ettirmesi dava dilekçesi davetiye ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın t 983325466 «Bu kitapta okuyacaklannız yaşadığımız olağanüstü dönemin gerçek tablosunu yansıtmaktadır. Uğur MUMCU'nun yazılan bugün gunceıdır. Bunlar, yannki kuşaklar hesabma kuşkusuz ibret alınması gereken bir tarih dersi yerine geçecektir.» Nadir NADİ Terörsüz Özgürlük UĞUR MUMCU Dünden yarma kalıcı yazı lar. Tekin Yayınevi îst. 27 69 69
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear