23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 12 28 EKİM 1982 1. Mîlli Kültür Şurası sona erdi: Doc. Sakaoglu: Kanun yerine yasa denmesi, suc sayılmah • Reha Oğuz Türkkan: 'Aygıra benzer uygar, avanaka benzer olanak gibi uyduruh kelimeler kullanılmamalı» • TDK Başkam Turan: *Dün Cevdet Paşa'ya yöneltilen suçlamalar bugun dil devrimini sürdürenlere yöneltiliyor» • Afet înan: *Türklerin hamam kültürü enteresandır. Hamam takımlarıyla birlikte tarihl bir hamam müze haline getirilmeli..* . ANKAKRA, (Cumhuriyet Bü rosu) 1. Millî Kültür Şurası, dtin tamamlanan Komisyon ra porlannın okunmasından sonra, Külttir ve Turızm Bakanı İlhan Evliyaoğlu'nun konuşmasıyla sona erdi. 5 gün süren Şura'nın son gününde, en yoğun tartışmalar, Turk Dili ve Edebiyatı Koroisyonu'nun raporunun görüşülme si sırasında geçti, bu Komisyonun raporunun tartışılmasına çok sayıda konuşmacı katıldı. «YASA DEMEK SUÇTTUR» Türk Dili ve Edebiyatı Komisyonu'nun hazırladığı raporu savunan Doç. Dr. Saim Sa kaoğlu, millî yerine ulusal dıyenleri kınadı, «Siz hiç devleti.ı çıkardığı kanunların yasa diye çıktığını duydunnz mu? Ka nun yerine yasa denmesi suç tellaki edilmelidir, dedı. TRT Temsılcısı Rıdvan Con gur, kulandığımız dılle müzelık hale geldığırmzı Uerı sürdu. Kj nuşmacılardan Rauf Inan, Osmanhca kelimelerm Turkçe'den ayıklanmasınm Ataturk'un isteği olduğunu belirtti ve, «Ata türk dünyadaki iki büyük de v let adamından biridir, diğerinin kim olduğunu da siz bulun.» dedı. Türk Dılı ve Edebiyatı Komısyonu'nun raporuyla ilgılı olarak Reha Oğuz Türkkan da konuştu. Türkkan, 44 yıl önce «öztürkçe sevdasına kapıldığını,» ama sonra yanlışmı görerek gen döndüğünü, Türk Dıl Kurumu'nun ürettiği sözcüklerın uydurma olduğunu, bu söz (Arkası 9. sayfada) Brandt: Yesiller'in varlıgını kabul etmek zorundayız Alman Sosyal Demokratlanmn lideri, Hıristiyan Demokratlarla koalisyona karşı «Başka bir seçenek bulunduğu siirece büyük koalisyonlara başvurmaktan kaçınılmalıdır. Bu, iki parti için de korkunç bir zorlamadır.» Dış Haberler Servisi Mart ayında erken seçım, aralıkta Hamburg eyalet seçım sonuçlarımn beklendıği Federal Almanya'nın siyasal geleceğı şımdıhk belirsız. «Anahtar parti» rolunu oynayan Hur Demokratların ov tabanınm yuzde 3'e duşmesıyle, çoğunluğa dayalı hukumetlerin nasıl oluşturu lacagma verilebılecek yanıt kalmadı Giderek bır Sosyal Demokrat Yeşıl koalısyonundan soz edilıyor. Çünku marttaki seçimlerde Yeşillor'm uçüncu parti olarak parlamentoya gırmesi bekle niyor. Ancak yeni üçüncu partinın anahtar rolu oynayabileceği kuşkulu görunuyor. Sosyal Demokratların yülanmış lideri Willy Brandt «Spiegel» dergisınden aktardıgımız aşağıdaki goruşmede partısi açısından bu olasılıkları degerlendirıyor. SORU Sayın Brandt, Bonn'da ıktidarı yitırmenizin ardından, durumunuz duzeliyor. Hessen ve Bavyera eyalet seçimlerinde nabız yoklamalannda ılerıdesmiz Bu, muhalefet özlemi va da Bonn'daki ihanete karşı duygusal bir tepki mı, yoksa beklediginiz sol çoğunluğun habercisi mi? BRANDT SPD'nin bir süre için oy kaybına uğramaması, yükseliş içinde olma3i iyı Bızı destekleyenlerin, SPD'nin muhalefette olmasmdan memnun olduklarını sanmıyorum. SORU Sızın tekrar Baş bakan adayı olmasını istedi ginız Schmidt'in, nukleer fıi zelere ve atom santrallerine karşı olan insanlarla işbirligi vapabileceğıni duşünemıyoruz. BRANDT Onun SPD'yi önce Hamburg'da sonra Federal düzeyde çıkmazdan kurtardığını unutamayız. SORU Çevre koruma, anti nükleer gibi hareketlere açılma politikasmı savunuyorsunuz. SPD'nin inan dırıcı olabilmesi için. başka bır Başbakan adayı bulması gerekmez mi? BRANDT Bu konuda uygun bir muhatap değilim. Yanlış kapı çaldınız. Diğerlerinden daha ihtiyatlı biçimde, a m a yine de Schmidt'den bir daha Başbakan adayı olmasını istedim. SORU ^ Ama açıkça. Sch midt'in tek aday olmadığmı soylediniz. Hanso Jochen Vogel'ın adını verdiniz. BRANDT Yanhş. Bavyera seçimlerinden önce. düşünülebilecek adayların adlarını verecek olsam Schmidt'e yaptığım çağırınm inandırıcılığından çok şey kaybedeceğini söyledim. SORU Hamburg'da seçimler yenileniyor. Yeşiller Hamburg'u yönetilemez hale mi getirdi? BRANDT Hayır, yönetilemezlik tezl saçmadır ve demokratik değildir. tster hoşuma gitsinler, ister gitmesinler. Birileri parlamentoya girdi mi, onlan kabul etmek zorundayım. Ama onlardan yalnız biçinısel ktırallara değil, şiddete başvur manıa. Anayasa gibi ilkelere bağlıhk beklerim. İşçilerin isteklerini gözardı etmemesini beklerim. Sonra ağır lığını, seçmenlerine verdiği vaadler yönünde kullanmasını bekerim. Ama bunu, başkalannın seçmenleri kar şısındaki görevleriyle de bağdaştırmalıdır. Bunu yapmaz ya da yapamazsa, tek çare kalır.^ SORU 77. Büyük koalisyon mu? BRANDT Hayır... Başka bir seçenek bulundukça, büyük koalisyonlara başvurulmamahdır. Bu korkunç bir zorlamadır. İki parti için de siyasal yelpazenin sağı ve solu için de. Yalnız, bir parti, tavır alamaz hale gelirse, iki büyük partiyi bazı kararlarda ortak davranma ya zorlar. SORU Bu fiili bir büyük koalisyondur. BRANDT Eh, söylediğim yalnız şu: Demokraside yüzde 5. yüzde 8 ya da 10' luk seçmen desteği olan bir parti oyunun kurallarını tek başına saptayamaz. Yüzde sekizle yüzde 80'i bağlayamaz... SORU .. FDP'nin yapmaya çahştığı da buydu değil mi? BRANDT Evet olabilir. Adamlar yüzde 3'lük FDP ile epey iş çıkardılar. SORU Eski hükümet sozcüsü Bolling yaymlanan günluğünde 21 eylülde yeni bır SPD yönetimi konusunda tartışmalar olduğunu ya zıyor. Yani parti nin yenilen mesi için Brandt, VVehner ve Schmidt'in gitmesi gerekiyor. BRANDT Söz ettiğiniz insanlar farkh zamanlarda işbaşına geldiler. Yalnız seciime dönemlerine bağlı olarak değil, gördükleri işlev lerin gerektirdiği zamanlarda yerlerini başkalarına bırakacaklar. 9 Eylül Eğitim Fakültesi Dekanı "yeteneksiz ve yetersiz,,mis tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) 9 Eylül Universıtesi Eğitim Fakültesi Dekanlığına atanan Prof. Dr. Hüseyin Scsli'nın 1974 yılın da görev yaptığı Atatürk Üniversitesı'nde «fakülte yönetirnindcki yeteneksizliği ve yetersizliğlsnin bir tutanakla belirlendiği bildirüdi. 1974 yılırda Atatürk Üniversitesi Senatosu'nda, Milli Eğitim Bakanına, Üniversite Denetleme Kurulu'na ve Üniversitelerarası Kurul'a sunulmasma karar verüen tutanağın altmda Edebiyat Fakültesi, Fakülte Kurulu üyeleri Prof. Dr. Selahattin Olcay, Prof Dr. Kaya Bilgegil, Doç. Dr. Rah mi Hüseyin Ünal, Prof. Dr. Niyazi Akı ve Doç. Dr. Ha luk tpekten'in imzalan yer ahyor. Tutanakta Prof. Dr. Kaya Bilgegil, Doç. Dr. Haluk İpekten, Doç. Dr. Rahmi Hüseyin Ünal ve Doç. Dr. Cevdet Gökalp'ın fakültenin sonınlannı görüşmek için Fakülte Dekanhğı'n(Arkası 9. sayfada) YOK'e bağlanan ohullardahi 4 bin öğretmenin aylıkları azalıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Millî Eğitim Bakarı lığına bağlıyken şimdi YÖK'e bağlı olan yüksek okullarda çalışan 4 bine yakın öğretmenin YÖK'ün ba zı ilke kararları nedeniyle huzursuz oldukları bildirili yor. Öğretmenlerin 1983 ma li yılmda gerçekleşecek katsaymın 34 olması ve yüzde 80 tazminat ödenmesi halinde bile maaşlarında orta lama 5 bin lira düşme olacağı belirlendi. Daha önce Mîllî Eğitim Bakanhğma bağlı erkek teknik, kız teknik, ticaret ve turizm, 2 yıllık eğitim enstütüsü, 4 yıllık yüksek öğretmen okulları, kız ve erkek sanat yüksek öğretmen. endüstriyel sanatlar yüksek öğretmen okulunda öğretmenlik yapanlardan 1. derecenin son kademesi ne gelmiş ve artı 400 ek gös tergeden yararlananların durumu 1983 ocak ayından itibaren değişecek. YÖK ile çeşitll üniversitelere bag lanan bu eskl yüksek okulla rın söz konusu öğretmenleri aylıklannı ünlversitelerden almaya başlayacaklar. Ancak sayıları 4 bin kadar olan 400 ek göstergeli öğret menlerin göstergeleri yenl bütçe yılmdan itibaren 200'e inecek. Buna gerekçe olarak YÖK kararlanna göre 400 göstergenin karşılığımn do centlere ödenmesi gösteriliyor. Halen Millî Eğitim Bakan lığından ayhk alan bu öğretmenlerin aylıkları YÖK' Un gösterge ilkelerinin uygu lanması halinde azalacak. Yeni bütçe 1 e katsayılan 1 34'e yükselecek ve yüzde 80 tazminat alacak öğretmenle rin aylıklarmda bu artışlara karşı ortalama 5 bin lira bır duşme meydana geleceği belirtiliyor. 657 Sayılı Devlet Memur ları Yasası ile YÖK'ün kuruluş Yasası arasmda meydana gelen çelişki nedeniy le 1. dereceye gelen öğretmenlerin yeni göstergeleri konusunda Millî Eğitim Ba kanhğı ve YÖK'ten bir yetkili başvurulara açıklayıcı bir yanıt vermiyor. WİLLY BRANDT Demokrasilerde yuzde 10'luk seçmen desteği olan parti oyunun kurallarını tek başına saptayamaz Deniz Tren tarifesi olmayan DDY, kâğıt tizerinde "dakik,, sefer yapıyor Yatay ve dikey çizgilerle ayrılmış büyük panolardaki planlamaya göre trenler saat onu dokuz geçe ya da gece yarısma sekiz dakika kala gibi son derece «dakik» hareket ediyor. Fakat bir görevli «Ankara'dan sonra saatlerce rötar yapar..» dedi. «Doğu Ekspresi en garip trendir.. Bir tek yük trenlerine yol vermez..» 1942 kilometrelik Haydarpaşa Kars arasmı rötarsız 48 saatte alan Doğu Ekspresi saatte ortalama 40 kilometre hız yapıyor. sakin sakin beni dinledikten sonra gülümsedi ve DDY'nin son uç yıldır tarıfe bastırmadığmı soyledı.. Başmüdur, elınde cskj ta rıfe olsa uzerinde düzeltme yaparak verebileceğıni takat onun da bulunmadığını belirterek yerinden kalktı «Buyrun.» dedı. Bırhkte odasından çıktık. Başmüdurluk katındaki odalardan bırıne gırdık. Odadakı uç memur, Başmudur'ü gbrünce ayağa kalktılar. DDY'nin Istanbul'dakı en yüksek yöneticısi ılgıli memurlara «Arkadaş gazeteci.. Bazı trenlerin saatlerini öğrenmek istiyor... Yardımcı olıın...s dedı. Birinci îşletme Başmüdürü, yanımızdan ayrıürken memurlardan bırı duvarda asılı duran oldukça buyuk boyutlardaki panola hareket edip 01.33'de Malatya'ya vanyor... Güney "îksp resi'nin Diyarbakır'a varışı 07.48... Posta treni Konya' dan Afyon'a saat 11.02'de geliyor... Tarıfeyı boylece öğrendık ten sonra ışın ışınden çıkamayacağımı anlamaya başladım.. Saatımın, birkaç dakika gerı kalması demek, son derece «dakik» gorunen trenlerı kaçırmam demekti... Yıne de ilgili memura sordum: Bu trenler söylediğiniz gibi saat onu dokuz geçe ya da gece yansına sekiz dakika kala gibi dakika sı dakikasına nu hareket ediyor? Bu soruya odadaki bütün memurlar güldü... Bırisı «Nerede o gfinler» dedı. «Hele Ankara'dan sonra saatlerce rötar yapar... Düşünüyorum da siz bu gezi planuıı uygulamaya kalkarsaniz en az bir ayda Istanbul'a dönemezsiniz...» Haydarpaşa'dan Kars'a gidecek «Doğu Ekspresi» saat 21.50'de hareket ettı... Yataklı vagonda Dıvrıği yolcusu iki madenci ile bır de bsn üç kişiydik... Haydarpaşa'dan ayrılırken, gecenin karanlığında bıle gar bınasmm dış cephe onarımı ıçın kurulmuş ıskeleler gorülüyordu... Dö^beş yıl dır sürüyordu onarım çalışmaları... Oysa, 75 51i once Almanlar binanın tamamını ikıyıl üç ayda yapmış lardı... Bitirilemeyen onarım çalışmasını İstanbul'a donüşte araştınrım dıyerek yemekli vagona geçtim... Ya beş ya da altı yol cu vardı yemekli vagonda ve çay içiyorlardı... Istanbul'u yavaş yavaş gende bırakırken bir çay da ben söyledim ve Kars yolculuğunun hesabını yaptım... Haydarpaşa Kars arasındaki 1942 kilometreyi önemli bir rötar olmazsa 43 saatte almamız gerekıyordu.. Bu da adı «ekspres» olan trenin saatte ortalama 40 kilometre hız yaptığım gösteriyordu... Za ten, gardaki yük taşıyıcılar dan biri «Beyun, bu Do^u Ekspresi en garip trendir. Bir tek yük trenlerine yol vermez...» demiştı. YARIN: YATAKLf VAGONLAR 1Haydarpaşa Garı'ndaki gt şeden, «Doğu Ekspresi»ne bilet aldıktan sonra tren ta rifesi aramaya başladım. Once danışmaya gıttım. Danışmadakı gorevli yüzume ters ters bakıp «Ne tarifesi istiyorsun kardeşim'.» dedi... Elımde yataklı vagon biletı ıle bu kez Gar Müdür yardımcısımn odası n a girdim. Belki, trenle yol culuk edecek bır vatandaşa yardımcı olmak ister dıye biletimı gbstererek sordum: Tren tarifesi verebilir misiniz? Mudur yardımcısı yanıt bıle vermeden başını önündeki kâğıtlara eğdi... Yan odadakı Gar Müdurü'nü «ra hatsız» ettım bu kez de: Trenlerle Anadolu'da uzun bır gezıye çıkacağım, yollarda kalmamak için ta rifo almam gerekiyor. Yok. Bizde tarife filan yok... Nerede bulabılırim acaba? Çaresız, DDY'nin Istanbul'daki en list düzey yoneticısmi aramaya başlacüm... Birinci îşletme Başmüdürü'ymüş. Haydarpaşa Gar binasındaki 1. İşletme Başmüdürlüğü'nün yüksek tavanh koridorlarından geçip, yüksek basamakh mer dıvenlerını çıkarak Başmüdür'ü buldum ve hemen «derdlmi» anlattım: TARİFE BASILMIYOR Gazeteciyim... Trenlerle ilgili bir röportaj hazırlayacağun... Doğu Ekspresi ile Kars'a kadar gittikten sonra oradan yine trenle geri dönüp Sivas ya da An kara'dan Güney Ekspresi' Kredi v e Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü açıklaması: ne binip Kurtalan'a gitmck, oradan Nusaybin'e geçip Toros Ekspresi ile Adana' ya gelmek ve Adana'dan posts trenleri ile Konya üzerinden Afyon'a geçip Pa mukkale Ekspresi'ne yetise rek Eskişehir'e gelmek ve buradan Boğazlçi Ekspresi' Anarsiye karısan ögrenciye kredi verilmeyecek r ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü öğrencı lerin kredi alabilme koşullarını belirledi. «Her ne şekilde olursa olsun yasa dışı örgütlerle ilişkisi olmuş anarşi v e terör alaylaruıa karış mış» öğrencilerle «Hayatını kazanmayacak derecede herhangi bir bedeni ve ruhi sakat lığı olanlar» kredi alamayacak. Kredi alamayacak öğrenciler arasmda para sız yatılılar, burslulâr asgari ücret düzeymde ayhk ya da ücretlî olan sürekli çalışan «hir gelire sahip olanlar»m yamsıra bır yüKsek ögretim kurumundan mezun olmuş bulunan 3ar, kredi istemınde bulunduğu tarihte kayıtlı olduğu ogrenim kurumunda bir yıldan fazla başarısızlık gösterenler daha once kredı alıp borcunu tamamen ödemeyenler yabancı uyruklular kurumun yurtlarında barınırken sü resız olarak yurttan uzaklaştırma cezası alan lar bulunuyor. Kredi Yurtlar Kurumundan kredi almak isteyen öğrencilerin düzenleyeceklerl ta ahhüt ve kefalet senetlerinde askerliklerini yap mamış kişıler kefıl gösterilmeyecek Emekll, çiftçi, Bağ Kur'a kayıtlı olmayan meslek sahipleri, yedek subay öğrenciler, erler, erbaşlar, Bağ Kur'a bağlı ev kadınları ve tüzel kişiler de kefil olamayacak. DDY son üç yıldır tarife bastırmıyor ne binip Haydarpaşa'ya ge i'i dönmek istiyorum... Kâğıt uzerinde yaptığım bu planı uygulayabilmek için tren tarifesi gere kiyor... Trenlerimizin durumunu, demiryolcuların sorunlarım onlarla birlikte yaşayarak öğrenmeye çahşacağım... Bu gezi sırasında trenleri kaçırmak da istemiyorum. Oaha doğrusu kentlerde konaklamadan sürekli trende olmak istivorıun... Bir demiryolcu gi W... Birinci îşletma Müdürü rı ındırdı. Uzerinde yatay ve dıkey çizgıler bulunan panoları genış bır masaya koyarak «evet» dedi, «ne öğrenmek istiyorsunuz...» TREN SAATLERİ Kâğıt uzerinde kabaca yaptığım plana göre bazı istasyonlardan trenlerin ge çış saatlerini sordum. İlgılı memur, her bölgeye göre yatay ve dikey çizgılere ba karak trenlerin saatlerini okumaya başladı: 1804 sayılı trenin Gaziantep'e varışı saat 18.18.. 1803 sayılı motorlunun Karkamış'tan hareketi saat 10. 09'da... 1712 sayılı tren saat 22.37'de Cetinkava'dan KİT Kararnamesi 30 Kasımda çıkaJ rılacak. Maliye, "KİT'lerde kadro azaltılması sürsün/r görüsunde ~ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosul Ma liye Bakanlığı tarafından 1983 yılmda Kamu Iktisadi Teşekkullerınin (KİT) yatınm, harcama ve istihdam hedeflermi belırleyecek olan «KÎT Kararnamesi»nin çalışmaları sürüyor. 1983 yılmda KÎT idareleri yeni yatınmlar için 25 bin yeni kadro isterken, Maliye Bakanlığı 1980 yılmdan bu yana «KİT'lerde istihdamın fiilen azaltılması> uy gulamasma devam edılmesı goruşunu savunuyor. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulacak olan «KİT Kararnamesi. nin 30 kasımda çıkartılması yasa gereği, bu amaçla «KİT Kararnamesi» için KİT idarecileriyle görüşmeler başladı. Kararname çalışmalarının bu a^amasında KÎT yöneticilerı 1983 yılında öngörülen yatırım hedeflerine uygun kargo isteminde bulundular. KÎT idareleri, 1983 yılmda 25 bin işçi ve memur için yeni kadro isterken Maliye Bakanlığı'nm istikrar programmın öngördüğu «KÎTlerde istihdamın fiilen azaltılması» uygulamasına devam edilmesi göruşünü benimaediM ögrenildL m kentleri, tskandinav ülkele ne demeli bu günlerde... Bahgın bollaşması, biraz da sıkı denetimlerin " ri balık avcılığı için neredeyse birsonucu. Karadeniz sahillerinde bomba avcılığı tamamen yasaklandı birlerine savaş açma durumuna girerler zaman zaman.. Oysa, sahilleMarmara'da deniz polisinin sürekli denetünleri TROL avcılığını kökünl rimizin şu baline bakın. Balık yıgılmış, karaya çıkacak. Halk dilinde, den kuruttu. Bunun içindir ki simdilerde balık karaya çıktı. Boğaz sa «Balık kavağa çıktı» deyimi olmayacak işler için söylenmiş. Simdilerde mllerinde balıkçılar bahğı nerede ise karada avlayacaklar gibi Gırgıbiz sadece olanı söylüyoruz, «Balık karaya çık>"» diyoruz. Bu mevsim barı çevirmiş tekneler biraz sonra tonlarca bahğı vira edecekler, nıotorlalık boL Yukanda da değindiğimiz gibi çeşitli ülkeler balık avcılığı için za nna aktaracaklar. Haydi hayırksı. Rastgele, hep böyle gele... Bir de deman, zaman savaşı göze alırken, blzâe bnnca balık varkeı^almaya.ıJara nlzierimjzi Wrletmesek..j .(Fotoğraf: Eader ERKEK) BALIK KARAYA CIKTI A k d e n i z
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear