Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 12 13 EKİM 1982 "Özel öneme haiz,, ihbarlar Bir ülkücü Basbakanlığa yapılacak 24 yıla Özel önemi haiz ihbarlar, büyük yolsuzluklar ve şikâyet konularındaki başvurulardan ciddi görülerek incelemeye tabi tutulanlann ne gibi bir işlem gördüğü aylık ve 3 ayhk raporlann ekinde gönderihnesi de isteniyor. ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) Başbakanlık bir genelgeyle «özel önemi haiz ihbarların, büyük yolsuzluklar ve şikayet konulanndaki başvurular dan ciddi görülerek incelemeye tabl tutulanlann ne gibi işlem gördttğünün» aylık raporlar halinda bildirilmesi istendi. Başbakanlık tarafmdan yayınlanan 1982/72 tarihü genelgeyle, «vatandaşlann dilek, şikayet ihbar ve başvjjrulan hak kında aylık ve 3 aylık durum raporlan mahiyetlnde periyodik bilgl edinmesl amacıyla» örnek formun doldurularak Basbakanlığa gönderilmesi istendi. Genelgeye şöyle d e w n edildi: «Her bakanlığm merkez teşkilatına vaki başvurulann aylık olarak gönderilmesi esastır. Başvuruda kastedilen doğrudan bakanuğa yapılan mttracaatlar olup, diğer bakanhklar dan intikal ettirilen başvuruların form'a dercine gerek yoktur. Ancak taşra teşkilatına yapılan dilek, şikayet, ihbar ve başvurulann 3 ayda bir aylık rapora eklenerek ve aynı form çerçevesinde düzenlenmesi, yurtdışı teşkilatına yapılan baş vurularm ise yıllık olarak düzenlenmesi uygun bulunmuştur. Bakanlıklann taşra teşkilatlan lle valilikler ve bağlı ku ruluşlara ait raporlar blrleştirilerek tek bir rapor halinde hazırlanarak gönderllecektir. Öte yandan özel önemi haiz ihbarlar, büyük yolsuzluklar ve şikayet konularındaki başvu rulardan ciddi görülerek incelemeye tabl tutulanlann ne gibi bir işlem gördüğü, konnyla ilgill olarak yapılan soruşturmanııı hangi sathada olduğu, sonuçlanmış ise neticeden belge ve dökümanlann ikişer suretinin aylık ve 3 aylık raporlann ekinde gönderihnesi uygun görülmüştür. 1.1.1983 tarihinin esas alınarak üç aylık durum raporlannın buna göre hazırlanması ve düzenlenen lormlara özel öneme haiz ihbar, şikayet, büyük yolsuzluklar, ülke emniyetini ve sosyal güvenliği ilgilendiren başvuru örneklerinin 2'şer nüs ha halinde aylık ve 3 aylık raporla birlikte müteakip ayuı ilk haftası içinde Basbakanlığa gönderilmesinin teminini rica ederim.» «Müracaat ve şikayetlerln de ğerlendirihnesine Hişkln» doldurulması istenen formda, «işleme konan toplam müracaat ve ştkayetler, işleme konmayan toplam müracaat ve şikayetlerln», «müracaat ve şikayetlerin dağüımı • ihbarlar, şlkayetler, Istekler, af isteği, im zasız ve pulsuz ihbarlar, imsa siz pulsuz ve önemsiz dilekceler, yargı konusu» gibi bölümler bulunuyor. Formda ayrıca, «yapılan kıymetlendirme netlcesinde belge lerln genel eğilimler» başlığı al tında «ihbarlar, şikayetler, istekler, istekleri, yargı konusu, öneriler af isteği» gibi bölümler de yer alıyor. Evinin yanındaki cöplükte yasak kitap bulunan sanık, gizli örgüt üyesi sayıldı lur ne olmaz düşüncesiyle evin dışma çöplüğe attıgı kabul edilen ve tamamının kendisine ait olup olmadığı bile kuşkulu, okumak için zamanında alınmış sol içeANKARA. (Cumhuriyet Bü DevYol örgütünün üyesi rikli bazı yaymların bulunrosu) Asken Mahkeme, olduğuna ilişkin herhangi muş olmasmın suç teşkil et evinin yakınındaki cöplükte bir somut kanıt bulunma meyeceği düşünülmeden sa yasak kitap bulunan sanık dığı ve bu örgüt adına ya nığm TCK'nun 526/1. madVicdan Karabudak'ın gizli pılmış en küçük bir faaliyeti desine göre cezalandırılmaolmadığı sında da yasa] isabet görül örgut üyesi olduğu gerekçe dahi sözkonusu siyle 8 yıl 6 ay hapis ceza halde, sanığın eşi Ayhan memiştir..» sına çarptınlmasında israr Karabudak ile birlikte yaAskeri Yargıtay Başsavcı etti. Askeri Yargıtay sanık şadığı Karamürsel'deki evihakkındaki mahkumiyet ka nin yakmında devlet yolu lığmin tebliğnamesini ve rarını daha önce iki kez boz içerisine atılmış bir kısım mahkeme kararını ıncelesol içerikli yasaklanmış ya yen Askeri Yargıtay 4. Daımuştu. Dava, Gölcük Donanma ve yınların 5 ekim 1980 tarihin resi eksik soruşturma yapılSıkıyönetim Komutanhğı de güvenlik kuvvetlerince bu dığı gerekçesiyle kararı boz Askeri Mahkemesi'nde go lunmuş olması. 6 ekim 1980 du. Bunun üzerine sanık Vic ruldü. Askeri mahkeme, sa günü evinde yapılan arama nık Vicdan Karabudak'ı giz sırasında da eşi Ayhan ta dan Karabudak Askeri Mah li örgüt üyesi olmaktan 9 rafından Selda, Ruhi Su, Ti kemede yeniden yargılandı. haziran 1981'de 8 yıl 6 ay ha mur Selçuk ve Melike Deağ'a ait plaklann dışarıya apis cezasma çarptırdı. Sanık avukatlannın baş tılırken yine güvenlik kuvvurusu üzerine konuyu ele vetlerince el<?e edilmiş olalan Askeri Yargıtay Baş ması, (memur mücadelesisavcılığı mahkumiyet kara ne bakış) başlıkh yine kenrınm bozuhnasını istedi. As di el yazısıyla derlenmiş ba keri Yargıtay Başsavcıhğı' zı notların bulunması, Banın 23 eylül 1981 tarihli teb lıkesir Emniyet Müdürlüğü' liğnamesinde olay anlatıla nün yazısında sanığın Ba rak şu değerlendinne yapıl lıkesir'deki bazı faaliyetleri sanığın ancak fikri yapı di: «Dosya kapsamına göre ve sını ortaya koyabilecek nikendi ifadesine göre> 1980 telikte sayılabilecek bazı şubat ayında Ayhan Kara kanıtlarla TCK'nun 141/5 ör budak ile evlenip Karamür güt üyeliği maddesine göre yasal sel Ziraat Bankası şubesi cezalandırılmasında ne atandığı ve olay tarihine isabet bulunmadığı gibi, sakadar burada çalıştığı an nığın evinde yapılan aralaşılan sanığm, yasadışı madan bir gün önce ne o mahküm oldu • TARİŞ OLAYLARI DAVASIYLA İLGİLİ OLARAK 69 KİŞİ ARANIYOR. tZMİR, (THA) 12 Eylül öncesi Cankaya'da sol görüslü bir kişiyi bıçaslayarak cJldüren bir ülkücü, Sıkıyönetim Komutaniıgı 1 Nolu Askeri Mahkemesınce 24 yüa, olayda kendısine yardımcı olan iki arkadaşı ise 4 ay ile 6 eva mahkum oldular. Durusmada sanıklar, son sözlerini soyleyerek sugsuz olduklarını iierı sürduler. Sanıklann son sözlcrmden sonra mahkeme heyeti adam öldürmek suçundan Mehmet Aytaç'ı eyîemine uyan TCK'nın 448. maddesi uyarınoa 24 yıl ağır hapis cezasına çarptinr ken, diğer sanıklar Kendisine yardımcı oldukları ge rekçesiyle Erdoğan Poy. raz'ı 6 ay ve Bülent Kaıaym'ı 4 ay hapse mahkum etti. 69 KtŞİ ARANIYOKl • Askeri Yargıtay'ın boz ma kararından sonra 8 ekimde yeniden Eörüşülmeye başlanan Taris olayları davası ile ilgili olarak 69 sanığrn arandığı acıklandı. Gölcük'te yargılanan Vicdan Karabudak'a gizli örgüt üyeliği gerekçesiyle verilen 6 yıl 8 ayhk hapis cezası 3. kez inceleniyor. Askeri Mahkeme, eksık so ruşturmayı tamamlayarak sanık Karabudak'ı yeniden aynı maddeler uyarınca 8 msan 1982'de aynı cezaya çarptırdı. Kararın bozulması için yeniden Asken Yargıtay'a başvuran savunma avukat larının dilekçesmde, sanığın yasadışı örgut uyesı olarak mahkum edilmesinin hukuksal dayanakları şoyle açıklandi: «1 Devlet yolu üzerindeki cöplükte sanığa ait 197<Î 197879 yıllarını içeren Dev rimci Yol dergi ve gazetele rinin ciltlenmiş halde bulunması. 2 Evde yapılan arama da evden dışarıya atıldığı (Arkası 11. Savfada) TUTANAKLARDAN BARIS DERNEĞİ DAVASI Yüksek ögrenim gençl^i ne diyor? Bülent Aras (A.Ü. Hukuk f ak.): nce kontenjanlan iki misline çıkardılar. Ama atılan yanlış adımlar geç de olsa farkedüdl. Bu kadar adamı okutacak yeterli sayıda bina ve öğretim üyesi yoktu. Bu sayıyı kısa sürede artırmak mümkün olmadığına göre, yeni bir çözüm bulunarak öğrenci sayısı buna uydurulacaktı. Bir çerçsve yönetmelik geliştirildi. 3. sınav hakkı dediler, iyi dediler, ders geçme notu 50 dediler iyı dediler, ama devam mecburiyet.ini koyunca, ya çalışsın ya da okusun diyerek işin içinden sıyrıldılar. Sayın Doğramacı, babamızı fabrikatör falan sanıyor galıba. Okusalar da bir, okumasalar da, diye mi düşünüyor?... • Yılmaz Koçer (Ist. Üni. Hukuk Fak.): Bilimsel değerini, yazdığı kitabmda Amerlkalı Dr. Spock'tan «esinlenmesi»yle kanıtlamış, sayın Prof. Doğramacı başkarüığındaki YÖK'ün aldığı kararlarta binlerce öğrencmin yakın bir geleoekte görüşülmekte olan Anayasa Taslağındaki «serseri» kavramı içerisine girmesine^ neden olacaktır. • Erdoğan Kesikbaş (Yıldız Üni. Müh. Fak.): YÖK'ün aldığı kararla ünıversitslerde suııü geçme sisteminln değiştirilmesi, bir çok üniversite ve yüksek okul öğrencisini, sınıfta kalma ve okuldan atılma endışesi ile başbaşa bırakmıştır. Konuya, geçmış yıllarda «borçlu sınıf geçme» sisteml uygulayan üniversite ve yüksek okullar açısından bakıldığında lse karardan etkilenmeyen hiç bir öğrenci yoktur. • HaUl Kahraman (Gari Üni. tkt. td. BU. Fak.): YÖK son çerçeve yönetmeliğtni düzenlerken biz ça lışan öğrencileri gözardı ettiği gibi, Başbakan Sayın Bülend Ulusu'nun bize olan vaadini de çlğnemiştir. Çok istediğimizden değıl, fakat ekonomik unsurların baskısı altında hem çalışıp hem de okumak gibi alternatiflerin ikisini de yüklenmek zorunda kaldık. Maddi olanaklan m okula devam etmeme el vermiyor. Oysa yüksek okulda okuyan her öğrenci" gibi ben de okulumu bitirmek idealindeyim, • Güler Aydıntan (Boğazlçi Üni. td. Bil. Fak.): Sosyal bilimler, içeriği nedenlyle özgün uygulamalarla gelişebilir. Tekdüze program uygulaması keslnlikle sakmcalıdır. Gelişmekte olan ülkemizin çeşitli dallarda uzmanlaşmış kimsalere gereksinimi vardır. Yıllardır değerli bilim adamlanmızın katkılanyla geliştirilmeye çalışılan değişik programlan izleme olanağı yok edilmektedir. Çahşmayan, geçmiş yıllarda başansızlıgı olmayan ve şimdi de düşünmeyen öğrenciler istenmektedir. Sayın YÖK yetkililerinin sözünU ettikleri çiçek bahçelerindeki çiçek yetişebileosk midir? Eğer yetişlrse acaba hangi prototip çiçek düşünülmektedir? • Sevil Çağıran (Ege Üni. Tıp Fak.): Anfilerde yer bulamazken, artınlan kontenjana, öğrenci atumyla yer açılıyor. Yüklüce kalma ve geniş kontenjanla yığılan öğrencileri, Prof. Doğramacı yaratıcı kişiliğiyle anfimizi biçerek sığdırsın. Tüm YÖK sistemi ile unutturulmak istenen, üniversitelerin olgunlaşma düzeyindeki insanları, yaşamın gelişmesi yolunda işlevi olan çok yönlü toplumsal konuma getiren b'zerk bilimsel kurumlar olduğudur. • Gültekln Tercan (tzmir 9 Eylül Üni. Jeolojl Müh. Fak.): Biz eski öğrenciler Universiteye kayıt yaptınrken lmzalarımızı eski yönetmeliğe göre attık. Bütün bir yü boyu eski yönetmelik altında oku, şu kadar sınav hakkım var de, kendini ona göre ayarla. Sonra tarn bütünleme sınavlan başlarken bu kararı açıkla. Amaç okumamızı engellemekse açıkça söylenmell. S "Iddiaların dayanağı önyargı la rdır, 0 99 DIŞK davası Zırtıloğlu: Isçi sınıfı bslimine dayalı eğitim yapıBması dogaldır Istanbul Haber Servisi Ek ıddıaname ile, 62'si :damla olmak üzere yargüanan tutuklu sanık sayısı 72'ye Çtfsaa DİSK davasında 6. sanık sırasınriaki Yurıitme Kurulu üyesi ve Oleyis Sendıkası eski Başkanı Mukbil Zırtıloğlu'nun sorgusu yapıldı. Zırtıloğlu, 8 ekım günlü durusmada, ısçı sınıfı bilimine dayalı eğitunı yaygınlaştırmanm lejjal ve yü rürlükteki Anayasal düzen içinde mümkün oldugunu söy ledi. Durusma Yargıcı Çetin Güvener, işçi sınıfı bilimine dayalı eğitimden kastedüenüî ne oldugunu, bu eğitımin yaygınlaştırılması amacmın sosyaiist düzerun hayata geçirilmesı ilkesine neden bağlı kılındığını sordu. Zırtıloğlu, işçi sıntfı bi limine dayalı genel eğitim ile anlatümak istenenin dünya sen dikal hareketinin denevimlerin den bilgi vermek oldugunu be lirtti. DİSK Uyesi sendıkaların, üyesi işçilere verilen eğitim ile güdulen amacı şöyle açıkladı: «Anayasa çerçevesinde sosy» list bir düzenin, vani ekonomik alanda sosyaiist nygulamaların siyasal iktidarlarcagerçekleştirilmesini talep edebilme bilincini üye isctlere verebilmektir. Bu eğitimln gcrçek leştirilebilmesi sosyaiist bir re jime bağlı değildir.» Yargıç, araya girerek tüzük maddesıni okudu. Zırtı.oğlu, tüzük maddesinin sosyalist bir düzenin hayata geçirilmesi amacından söz ettığıni. Duna da Anayasamızın cevaz verdığini sövledi. «tşçl sınıfı bilimine dayalı eğitimi vaygınlaştırmak legaldir. DİSK bunu amaç sayar, sosyalist bir düzen hayata geçirilmesiııi ilke sayar» dedi. Yargıcm «Dev let nizammda mümkün mü?» sorusu üzerine de «Elbette mümkündür. Biz Milli tğitimin devletçe yürütüldüğünu bi llyoruz. Anayasamız özel eğltîme herhangl bir sınırlamn getirmemiştir. Kaldı ki Milli Eğitim, özel sektörce de yapılagelmektedir. Nasıl ki pivano dersi verilebfliyorsa. işçllerlmi ze de özel ders verilebiUr. Bunlar Anayasamızda belirtilmez, ama Anayasamıza aykın değildir» yanıtmı verdi. Yargıç daha sonra 141142. maddelerin kaldınlmasına neden uğraş verdiklerini sordu. Zırtıloğlu'nun yamtı özelle şöy le oldu: «Biz Anayasal devlet düzeninl yıkıcı düşünce ve faalivetlere karşıyız. DtSK'in TCK.'nun 141142. maddeleri. nin kaldırılmasını istemesi, bu amaçta örgütlenmeden yana olduğu biçinıinde değerlendiri lemez. Biz 141142'nin iizüne karşı değiliz. Uygulamada bu özden saptmlmış, düşüncelerin, ycrumlann tatbikata intlkal ettiğini RÖrmüsüzdür. Sen dikal bir örgüt olarak (Işçile rin Anayasadan kavnakîanan demokratik hak ve özRllrl'Jkle rini kendi oıkarları doSrultusunda, sivasal yaşamda kullanmaları gerekir) deriz. Getirdiğimiz yorum biçimine (sen işçi sınıfı diktatörlüğuntl inMsap eden, sermave sınıfım orta(Arkası 11. Sayfada) Sanık Göker: İddia narae ile dünya barış hareketi suçlanı yor. BODUR OLSUN, GÜZEL OLSUN Japon imparatoru Hiro hito'nun ölümünden sonra boşalacak tahtın ilk varisi müstakbel damadın babası. 22 yaşındaki Prens ise en büyük to run olma niteliğinden ötürü ikinci varis. Şimdi kendisine harıl harıl kız aramyor. Prensin boyu topuklu ayakkabı giymesinden sonra ancak 1.65 m. oluyor. O nedenle geleceğin imparatoriçesi olacak kızm, estetik açıdan 1.57 m. boyunda olması isteniyor. I Japonya'nın 22 yaşındaki veliahtına , "erkek eli değmemis,, gelin aranıyor Dış Haberler Servisi Genç ve guzel «eline erkek eli değmemiş» bir kızsamz, boyunuz 1.57 m, dolaylarında ise babanızın da zına gibi ahşkanlıklan yoksa, geleceğin Japon imparatoriçesi ohnanız büyük bir ihtimal dahilmde. Üstelik eğitim görmuş ohnanız şart değil. Mustakbel kocanız Japon imparatorluğunun 22 yaşındaki Velıahtı Prens Naruhito olabilır. Siz de mustakbel bir imparatorıçe olabılirsinız. Ne var ki «güç de olsa çözüle'ıilir» görunmesi ne rağmen iki büyük engel var önunüzde: Japon vatan daşı ve Budist ya da Sintoist olmak... Evet, Ingıltere Velıahtı Prens Charles'ın evlenip çoluğa çocuğa karışmasıyla, dunyanın en gözde bekarlarından biri haline gelen Prens Naruhito'ya kız aranıyor. 81 yaşındaki Japon impa ratoru Hirohito öldükten sonra tahta geçecek ve unlu krızantem tacın sahibi olacak imparatorun en büyük torunu ve mustakbel damadın babası Prens Kihito saraya gelecek olan gelinin herkes tarafından kabul edil mesini şart koşuyor. Geleceğin imparatoriçesi olmak isteyen Japon kızlarının tarihteki «on emir» gibi şu özellikleri taşımaları isteniyor: 1 Japon vatandaşı olmak 2 Budizm veya Sintoizm mezhebinden olmak. Vaftiz edilmiş Hıristiyan olmamak (ancak istenirse dinini değiştirebilir) 3 Kalıtımsal bir hastalık geçirmemiş olmak. (Erkek çocuğu çok olan bir aile den gelmesi tercih nedenidir) 4 Prensten birkaç yaş küçük olmak. Eğitim görmuş olması şart değildir. Ge rekirse özel ders verdirilebilir. 5 Tercihan İngilizce ve Fransızca olmak üzere yabancı dil bilmesi gerekmektedir, 6 Yüksek topuk giydiği zaman 1 65 m. boyunda olan Prens'ten birkaç santim kısa olması gerekmekte dir. Bundan dolayı 1.57 boyunda olanlar tercih edileceklerdır. 7 Hiçbir işyerinde çalışmaması gerekmektedir. Çalışanların daha önceden erkek arkadaşları olabilir. Ne var ki bir imparatoriçenin eşinden başka erkek tanımaması şarttır. 8 Eğitim yapmış olan adayların karma okulda okumamış olmaları gerekmektedir 9 Gözünün bozuk olmaması gerekmektedir. Göz lük fotoğraflarda yansıma yapmaktadır. Ancak kontakt lens takabilir. 10 Gelin babasının evlilik dışı ilişkileri olmamalıdır. Şimdilerde tüm Japon hal ki prenslerinin, bu şartlara uyan bir kız bularak bir an önce dünyaevine girmesini düemekte, el bırliğiyle prens lerıne tngiltere nin gelecekteki Kraliçesi Diana gibi bir •koklanmamış gül» aramaktalar. Amerika Mektubu HalukŞAHIN Kaptanlar ve Tayfalar WASHİNGTON Sonunda beklenen oldu ve ABD'de "işsizlik oranı buyük iktisadi bunalımdan bu yana ılk kez yuzde 10'u aştı. Şimdi bu olgunun önümuzdeki ay yapılacak mılletvekili ve senato seçimlerini nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Başta Senator Kennedy olmak üzere Demokratlar işsizliğin ulaştıgı düzeyin «Ulusal bir yüzkarası» oldugunu soyleyerek Reagan'ı suçluyorlar. Başta Başkan Reagan olmak üzere Cumhuriyetçiler ise kabahati Carter dönemınin üzerine atıyor, ya da enflasyon ile faiz oranlannın düşmesine dikkati çekerek, «Üç göstergeden ikisi düşerken yalnız bln yükseliyor. Yani 21 galibiz.» türünden lâflar ediyorlar. Bu arada Wall Street borsasında olağanüstü bir canlılık var. Hisse senetleri yıldırım hızıyla el değiştirirken, borsanın göstergesi. altına kibrit çakılmış bir termometrenin cıvası gibi tırmanıyor. İşsizliğin rekor düzeye ulaştığı bir dönemde borsadaki coşkunluk bir raslantı mı? Borsa neyin kokusunu aldı dersiniz? Reagan'a sorarsanız, gelecekteki güzel gunlerin kokusunu aldı, canlılığın nedeni ileriye yönelik iyimserliktir. Kimi muhalifler ise, «Wall Street, 1929'da da aynen böyle yükselmişti, O zamanki Cumhurbaşkanı da iyimserlikten sözediyordu. Sakin tarih tekerrür etmesin» diyorlar. Ya bankerler, sermaye keselerinin uçkurlarmı ellerinde bulunduranlar ne diyorlar? Onların özellıkle uluslararası duruma kaygı ile baktıklarını sezinlemek için borsa uzmanı olmaya gerek yok. Meksika örneği yüreklerini adamakılh hoplattı. «Acaba borçlularımızıo tutsagı durumuna mı duştttk?» sorusunu sormaktan kendilerini alıkoyamıyorlar. Pek haksız da sayılmazlar. Meksika Arjantin, Brezilya ve dığer üçüncü dünya devletlerinden alacaklar; tam 500 milyar dolara vanyor. Ya bu devletler, arada bir tehdit ettikleri gibi. borçlannı öde(Arkası 11. Sayfada) İskenderun körfezinde petrol aranıyor İSKENDERL'N (Cumhuriyet) İskenderun Körfezinde, denizde petrol araştırması na «Geco Alpha» adındaki Norveç gemisi ile başlandı. Samandağ yakınındaki i)o muz burnu açıklannda TPAO lle îskenderun'da kurulu Baı bur Gemicilik Şirketınce ortaK laşa başlatılan sismik araştır malarda «Geco Alpha» adlı Norveç gemlsinin kuUanüdığı öğrenildi. Istanbul Haber Serıisî Banş Oerneği Davasında S ekım günu sorgusu yapıian, Ge nel Yonetım Kurulu üyesı Harun Aykut Göker, hansi Lulınden dolayı sorumlu tutulduğunu, hangı fulınden dolavı suçlandıgını behrtmeve gertiK duy mayan bir ıddıaname karşısında bulunduğunu sbvledı. Bu durumda scvlevebıieceklerınln smırlı oldugunu, ı»enel bir suçlamanın kapsamına alın. dığı ıddıanamerun geneli uzerinde durmayı gereklı tîöıdüğünü belırterek şövle dedı: «Bu iddianame ile dünvada adil ve kalıcı bir banşın tpsisi için mücadele eden Türklye'dekl ve tüm ülkelerdeki mflyonlarca insan ve onların ortak iradelerinin ürünü olan ban ş hareketi suçlanmak Menmektedlr. Bn İddianame ile, günümüzde. yalmzca son avlar içinde, Londra'da, Roma'da, Bonnn'da, New York'ta, Paris te, Tokyo'da vüzbinlerce k'şiyl saflarında toplayan. 133 ülkede geniş halk kitlelerinin Mestegine sahip dünya barıs hareketi suçlanmak istenmektedir ilerl sürülen iddialarla. Türkiye'nin banş ve demokrasiden vana ta> vır alan tüm aydınlan. Tıirklye'nln tüm banş ve demokrasl güçlerl, banşın teslsine vhnelik tüm çabalar karalanmak is. tenmektedir. İddianamede adeta barışa karşı olan ideolojik bir tutum benimsenmis eibidir. tlerl sürülen iddialarm baş Iıca davanağı bir kısım ideolojtk • sivasi önyargılardır. Bu önyargılann ötesinde iddianamenin hukuki bir temell oldugunu söyleyebilmek mümkün değildir.» İddianamede yaratılmaK istenen Rörüntünün, «Dünya ban ş hareketinin SSCB Komünist Partisi kontrolünde oldu. KU, komünizmin dieer ülkelerde de gerçekleştirilmesl ama. cına hizmet ettiği» seklinrie olduğuna işaret eden Göker, bu anlayışm tarihi Kercekleria asla doğrulamadığı sivasi bir önyargı oldugunu bildırdi, konuya ilişkin açıklamasım söyle sürdürdü: «Banş hareketi öteden beri dünvanın belll çevrelerince yöneltUen mesnetsiz saldırüarla ideolojik planı da baskı altına alınmak ve eeriletilmek istenmektedir. Son »ylarda, bütün dünvada milvonlarca insanın banş taleplerlnl vükseltmeleri sonucu yoSunlaştmlan bu Ideolojik saldırıların en c»rpıcı örneklerini ABD vönctici çevreleri vermektedir. Geçtiğimiz haziran avında. tsrail'ln Lübnan saldırısı üzerine. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (İsrail'in Lübnan'dan geri çekilmesl ve kınaaması) karar tasarisını veto edeo. eylül sonlannda da Btrlesmiş Milletler'in tsrail hakkıntia soruşturma açılması karanna tsralHe birlikte alevhte oy »eren tek devlet olarak Bevruttakl insanlık dışı katliamın KlllstlnU çocuk ve kadınlann vahçlce katledilmeslnln sorumlu:ıı£unu üstlenen ve bövlece empcrya. list saldırgan!ığın haslıca teşvik ve destekçisi oldugunu bütün dünvanın çözlerl Bniinde bir kez daha açıkça tevid ve teslim etmekten çekinmeyen ABD'nin yönetici çevrelerinin dünya banş hareketine vönelttiği ideolojik saldınnın pedenlerinl anlamak mümkiinılür. tddla makamımn dünva ban ş hareketi konusundaki cfirüş ve vaklaşımının hfivlesl tdeoloiik saldınlann etkilerlnl taşıvamıvacağı mnhakk»ktır. Ancak. milvonlarca Insartın banşa olan özlemlerlni hemen hergün d)le çetlrdlklerl Mr dönemde iddianameve haklm olan uslub ve terminnloünin nedenini kavrıyamadığımı belirtmek zorundavım.» SÜRECEK