23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 1982 Anayasa tasansmın genel htlkUmleruv deki 12, 13, 14. maddelerin temel hak ve Özgürlüklerin özüne dokunduğu açıktır. Esneit ve belirsiz gerekçelerin yanısıra, «...btuüar lçin Anayasada öngOrülen güvencelere aykın önlemler aunabilir» noktasına kadar gidilebilmiştir. 26, 27 ve 28. maddelerle, dUşltnceyl açıklama ve yayma özgürlüğU, bilim ve sanat özgürlüğU ve basın özgürlügü kısıtlanmıstır. 26. madde «tzin Sisteml»nı öngörmektedir. «Gerçek dışı ve zamansız haberlerin önlenmesi», «gençliğin zararlı akun ve davramşlardan korunması» gibi gerekçeler ise, Ytlrütme'nın, her türlü yorumuna açıktır. 27. madde, « .. yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtunı»nı kı»Uamaktadır. 28. madde, «Basın hUrdür, sansür edüetnez» dedikten sonra, ağır kısıtlarua]»r getirmektedir. OLAYLAR VE GÖRÖŞLER 11 EKÎM 1982 konabUmesl İçln değlnmek gereken ıon birkaç noktanın başında Devlet Denetıeme Kurulu ge liyor. 148. maddeye göre tumü Cumhurbaşkanı tarafıııâuı atan&D v# amacı başta Ifönetlınlıı hukuk» uygunlagunua düzenll ve verimli sekUde yfirüttilmeainin ve geUştrnlnıeainuı sağlanmas» oJarak ıfade edilen bu kurul gerçekte, Yürütme'nin yalnızca Yönetim'i değil, hemen tüm sivil toplumu denetleyen bir organı olacaktır. Çünkü «... Cumhurbaşkanı'nın isteğl uzerine tüm kaıtra kurum ve kuruluşlannda» üeğii, «... kamu kurumu niteliğinde olan meslek koru lugUnnda, her düzeydeki işçî ve işveren mealek teşekkullerinde, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda» da «her türlü inceleme, araştırma ve denetlemderi» yapacaktır. Kısası odalar, barolar, ışçi ve işveren sendiKaları gibi «yönetım»le ilgısı olmayan ikincil toplumsal ör gutlenmeler de Cumhurbaşkanı'nın aenetimins alınmakladır. Bu da, Tasan'nın tüm toplumsal kurumlan ve gruplan, «sosyal organizmamn ışlevsel organlan» ve hiyararşik bır devlet modeli içinde Yurütme'nın kollan olarak gören sosyal ielsefesı ve siyasal ideolojisi ile tutarlıdır. Hemen hatırlatalım ki, 1 Nisan 198) 'de çıkanlan 2443 nolu kanunla zaten yetkilen düzenlenmıs olan bu kurulun tdart perscneli de Devlet Başkanlığı ve Mılll Güvenlik Konseyt Gen?!» Sekreteı taraftndan tayın edilmektedir (2443/Md. 3). Ayrıca, 2443 nolu kanunun 7. maddesi bütün ilgili iturum ve klsilerin, Denetıemb Kurulu'nca istfinecek her türlü bilgi ve belgeyi vermesinı emretmektedir Tasarı'nın herşey devletin içinde, hlçbJl şev devletin dıpnda değil yaklaşımı, yerel yönetıml ve meslek kuruluşlanm da kapsamma al. mıs; siyasetten dışladığı toplumsal kurumlan idarentn içine almıştır. 155. madde «.. gcreviyle ilgili bır suç sebebiyl'î hakkmda soruşturma vsya kovuştuıma açılan mahalH idare organlan veya bu organlann üyelenm îçişleri Bakanı geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar gorevden ahkoyafcilir» denmıştir; seçimle gelen kurul ve kişiler, Yürütme'nin seçılmeden a« sslmiş olabilecek bir üyesince kamu görevinden uzadaştırılabilecektir. Ben?«rlikîe, 158. mad 4eye göre, «kamu kurumu niteliğinde meslek teşekkülleri mensuplan» hakkında da devlet raemurlan gibi disiplin kovuşturması ve cezası uyçulanabilecektir Nasü memurlar siyasl partilere ve sendtkalara üye olamayacaklarsa (Md. 159); meslek kuruluşlan da siyasetle uğraşma yacaklar, siyasi partiler, sendikalar ve dernekterle ortak hareket edemeyerekler; aynca mülki âmirlor, hekim karanna kadar, bunlann seçilmiş organlannı gorevden uzaklaştırabılecektir. YürUtme üstünlüğüne dayalı bu devlet biçiminin, toplumu içinde eritmesi tamamlanmıştır. Devlet karşısında toplumsal örgütlenmenln olmadığ. yerde, birey de yoktur. Ideoloji, Siyasal Kummlar ve Devlet Modeli Taha PARLA nyla ortak hareket edemeyecekleri gibi kısıtlamaların yanısıra, tüzük denetimi, ldarl ve malî denetim yoluyla, yukanda sözünü ettîğimız genel slyaset yasağı bu alanda da somutlaştınlmaktadır. Daı anlamda siyasetin, seçım yoluyla iktidar müeadelesinin, ana mekanizması, özel bir 1 dernek türfl olan siyasa partilerdir ama; genis anlamıyla siyaset, toplumdaki bütün baskı gıup lannın her an içinde olduğu bir faaliyettlr. Yalnız sendikaiann değil, bütün ikincil örgütlerin, hıçbir «ekonomik» faaliyeti yoktur ki, bu anlamda «siyasal» olmasın. 57, 58 ve 5S. maddelerle, grev hakkı kısıt lanırken işçi işveren uyuşmazüklannda, Tttrütme'nin bir organı olaralc düzenlenen Ytiksek Hakem Kurultı eliyle devletin zorunlu bakemliği anayasal hükum haltne getirümiş, tslj'asî amaçlı grev», «dayanışma grevt», «genel grev» yasaklanmış; ktiçük işyerlerinde ise, grevle birlikte toplu iş gözleşmesi de kökten yasaklanmıştır. Bakanlar Kurulu çalışma koşullannı dikte edecektir. Tasan'nın « 8ıel teşebbtislerin güvenltk ve kararhlık içinde çalışmasını »ağlayacak önlemleri» alacak bir devletı öngören (Ma. 51), fakat benzerl bir korumayı işçilere, (r^torik biçimde bile olsa) tammayan. sosyal felsefesi ve ekonomik ideolojisi, «tşçi işveren ilişkilerinde menfaat dengesini ve çalıtma banşını» (Md. 52) sermayenin lehine ve emeğin aleyhine koruyaeaktır. lUkte her zaman «işçilere uygulanacak nygun çabsma şartlannı» (Md. 59) yukardan bellriemış; monopol ve oligopol durumundaki özej teşebbüslerin «yararlı yönde gelişmesine yardımcı» (Md. 60) olmuştur. Oysa Uberal parlaraenter devlet blçiminde, toplu sozleşme esasına dayanan serbest işçıişveren ilışkisi esasUr Toplıunsal gruplarm orgütlü siyasal kat.üın. biçimlerine genel yasak koyan, siyasal katılımı kışuıin oy vermesine indirgeyen, sivil toplumu olağanüstü yetkili fakat sorumsuz ve deneümsız bir yürütme"nin güdüm ve denetlmine »okan Tasan, aynı derneklerde ve sendikalardA olduğu gibi, siyasal partıleri de Kisıtlanuşur. Tasan'nın 77. maddesinde «Siyasj partıler, demokratik siyasl hayatın vazgeçilmez unsurlandır» ve «izin almadan kurulurlar» dendiKten sonra. 77 ve 78. maddelerde hemen tüzük ve program kısıtlamalanna, yönetici ve faallyet tür lennin sınırlanmasına geçılmışttr. Depoiitizasyon yaklaşımı burada da uygjlanmış, siyasal Darti; lerin ikinc l örgütlerle ve baskı gruplanyla ilış kilerl yasaklanmıştır. Partiler, «polıtıkalannı yurütmek ve güçlendirmek amacıyla» derneKler, sendikalar, vakıflar ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlanyla «maddl ve manevi» yönlerden güçbirliği yapamazlar. Oysa, siyasal partilerin varlık nedeni ve temel ışlev) tam budur. Çağdaş demokrasi kuramında iKincil örgütlerin kanalize ett'.ği grup çıkarlannı siyasal partiler bütünleştirir, temsil eder ve «politlkalannı yürtitmek ve güçlendlrmeK amacıyla» buniann toplu oylarmı almaya çalışır lar. Pitekantropus Erektus ollandalı bilim adamı Dubois, Cava adasının Trinll yöresinde 1889'da bir insan fosilı buldu. Hem insansı hem maymunsu nitelikler taşıyan bu ilkel yaratığın iki ayağı üzerine dikllen ilk atamız olduğu saptandı. Dubois, yatay durumdan dikeye doğru dönüşen ilk lnsana Pitekantropus Erektus (Pithecantropus Erectus) adını verdu Buluş çarpıcı ve sarsıcı yankılar yarattı. Milyonlarca yıllık geçmişin karanlıklanndan kopup gelen oluşumda insanlaşan yaratığın serüveni ilginçti. Hayvan gibi yürürken lçsel bir dürtüyle iki ayağf Uzerine nasıl dikilmişti Insan?... Çevresindeki eştürleri, Pitekantropus Erektus'a kimbüir nasıl bir şaşkınlıkla bakmışlardı?.. tnsan türü içinde ayağa kalkan ilk atamız... Selam sana'. Sonra ne oldu?... Ikl büklüm yürümekten vazgeçen insana, çevresindekiler önce ürküyle, sonra korkuyla, daha sonra tepkiyle baktılar. tnsan sürüsüntin dnzeninl bozup İki ayağı üzerine kalkan ve başını dlkleştiren ilk insanı kesinlikle öldürmüşlerdlr. Ne var ki ilk öfkenin kurbanı ardından, İki ayağı üstüne yüks«len bir, bir daha, bir daha, blr daha Insan görülüp izlendikçe olay doğal sayılmaya başlandL Ve o günden bu güne toplumun yasası değismedL Karanlık sanrısında yaşayan Insanoğlunun bedensel dikilmesl, içsel bir dürtünün ürünüydü; lçsel dürtü ruh oldu, düşüncelegti; liklrleştl; tarih boyunca başını hep dikleştirdi insanoğlu... * Çağlar geçtl. Gözbebeğini delen gün ışıgı bilincin elmasını yontarken dağıttı karanhğın sanrısmı; bulau bllimin tanrısını. tnsanoğlu çekti bllincinin ktireklerini; ve her kürekte genlşledl göremediğl ufuklar. Forsanın sonsuz gücü vardı. Ufuklar günden güne ağardı. Yetişmek için yitirdiği zamana; Insan, çırpındı durdu tarih boyunca; aklın mahmuzuyla vurdu gebeliğln çıplak karnına; yoksulluğun kamçısı şakladı beyninde. Blr hücreydi dünya.. Yanna doğmak lçin. Ana karnında yatan her bebek bekllyordu karanlıkta... Kıvrılmış... ^ Dizlerl arasmda başı... Ellerl kenetll. llkin bedendi dlkleşen... Sonra vicdan olduSonra fikir. Tarih, lnsanın bllinçlenlp başını yükseltmer slnln öyküsünü anlatan bir kitaptır. Kutsal bir kitap. O kitabı öp, başma koy.. Ve kıpırda bebek. Yırt karanİığın kapısmı... Dikll onurunun İki ayağı üstüne. Pitekantropus Erektus'a layık olmak içln.; Başını dlkleştir. Geleeek yülarda fo&ilinl bulduklarında iki büklüm görüp de seuln hesabına utanmasıniar. H 33 ve 34. maddeler, lzin almaksızın kullamlabileceği usulen yinelenen dernek kurma özgürlüğünü, önce «şekıl, şart ve usuller» ile daraltmakta, sonra da dernek faaliyetlerini fiilen yasaklamaktadır. Derneklerin faalıyeü, tüzük denetıml yoluyla hiçe indirılmekte; siyasl partüer, sendikalar ve kamu kurumu nlteliğindeki meslek kuruluşları Ue her türlü bagları yaBaklanmaktadır. Dernekler îçişleri Bakanlığı'nca kapatılabilecektir. Bu, Yürütme'nin, Yargı'nın işlevlerini de yüklenmesine bir başka örnek olduğu kadar, Tasan'nın sıvil toplumun tüm ikincil gruplanm siyasetten dışlayarak yerine idareyi koyan egemen ideolojisinin bır Julıftdır. Oysa, çağdaş demokrasi kuramında, «demokrasi»nln ikinci adı «dernekler demokrasisı»dir. Siyasal partiler ve sendikalar özel der»ek türlerl olmak üzere, özgür, özerk ve çoğui dernsk örgütlenmelen, etkin yönüyle sivll topIvun ile siyasal toplum arasmda bağlantıyı saglayan, edilgen yönüyle de bırey ile devlet arasında tampon görevi yapan arayapüardır. Oysa, Tasan'nın amacı, bireyi devlet karşısmda atomize etmek, onların çıkarlannı ve amaçlarını gerçekleştirebilecekleri ikincil örgUt lenmelerinl yasaklayarak, devlet karşısında korunmasız bırakmaktır. Yürütme'nin olağanüstü yetkill ve denetlmsiz olduğu bir «devlet bicirnisdlr bu. «Suç ve ceza kanunsuz olmaz» ükesi yerine Yürütme'ce alınacak «ceza yerine geçen güvenllk önlemleri» kavramını (Md. 37) geçerll saymaktadır. Tasan'nın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve ödevleri bölümü de, bu saplamalanmızı somutlaınaktadır: «Kooperatlfler slyasetle uğrasamav ve siyasl partilerle işbirliği yapamazlar» (Md. 46). lzin almaksızın sendıka kurulabilir sözıt usulen edilmekle birlikte <Md. 55), sendikaiarın siyasi amaç güdemeyecekleri, siyasi faaliyette» bulunamayacaklan, siyasl partiler, dernekler ve kamu kurumu niteüğindeki meslek kuruluslfc Dernekler, Sendîkalar, Partiler Mülkiyet ve miras (Md. 43), toprak mülklyeti (Md. 44) gibi «haklar»ria sermayeye «anayasal Kiivence» veren, kamulastırma (Md. 48) Tasan'daki «siyast partilerin kapatılması ve devletleştirmede (Md. 49) «rayiç bedel ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açacağı dava uze peşin ödeme» ile «teşebbüs sahlMnin nzası» girine, Anayasa Mahkemesi'nce karara baglanır» bi ince duyarlıklar gösteren Tasan, iktisaden (78/6) hukmti, «Adalet Bakanı, fcamn davasmı güçsüz kesımlerm toplu pazarlık ve örgütlü sı yasal faaliyetini gayrı meşru Uân ediyor. Oysa açması içln Cumhuriyet Savcısuıa emir vere büir» (177/2) hükmü ile birlikte okunduğun çağdaş demokrasi kuramında, siyasal partilerin da, siyasal partilerin, nasıl her an Yurütme'nın yanısıra sendikal faalıyetler. sınıf mücaaelesidenetimlnde bulundurulacağı ortaya çıkmaknin demokratik yöntemle yürütülmesinin ana tadtr. mekanizmalandır. Çünlıü ekonomik gılçsüzlük, ancak siyasal ve hukuksal alandaki eşitlik ile yumuşatılabilir. Tasan'nın, piyasalann denetlenmesi başlığı altında, usulen «tekelleşmeyi önleme» (Md. 60) ve «tüketiciyi koruma» (Md. 61) görevleri de Tasan'nın getırdiğl genel siyasal kurumlasyüklediği bu korporetist devlet blçimi, yürür. manın ve devlet modelinin bUtünüyle ortaya Siyasal Kurumlaşma ve Devlet Modeli OKTAY AKBAL CVCT HAVIR Okurlar ve "Cumhuriyet,, (okurlarcaari.. Kadıköy'de güzellikleri bozanlar Kadıköy'dekl bazı caddelerin duzenlenip, trafiğe kapatılması ve özellikl» de îskele Meydanı, rıhtım ve civarlanna birkaç ücretli oto park yapılması son derece guzel ve sevindirici hizmetler.. Gerek trafik gerekse belediye ilgililennı kutlamağı bir yurttaşhk görevi sayanm. Ancak, gözden kaçan veya unu tulanlarr da sıralaraak isterim. Vn sanınm zaman zaman her türlü güvencesizlik olaylarına da ileride etkili olabilecektir. Aşağıda sıralamağa çalıştığım hususlara da el atmak, Kadıköy ve yöresi açısmdan, beklenilen birer olay durumu na ginnek üzeredir, görebildiğimir kadanyla... Son aylarda Kadıkoyde ilginç atıhmlarına tanık oldufumuz ilgililer, sanırız bu hususlara da 6zen ve itina gösterip ilgileneceklerdir. 1 Erenköy Suadiye dolmuş v« korsan taksi durağının bulundu ğu kısım, çarşı içi ve çok kalabav hk olması ve güzergahma da yine çarşınm en yoğun yerınden geçirilmesi, sayısız mahzurlar dogurmaktadır. Ve bu akış ileride daha da mahzurlu olabilecektir. 2 PTT ve Sümerbank önü yine o eski derbederliğine burünmüştür. 3 Migros ve Ziraat Bankası çevresi de ayni görünümün birer aynasıdır. 4 Aynca, buradakl seyyar satıcılara bir çözüm de henüz getirilmiş değildir. Ve zaman zaman görmemezlikten gelen tutum davranışlar da devam etmektedir. 5 Hele bazı sokaklar vardır kl, gelişi güzel araç park edildiginden veya araçlar gelişi guzel hatta sokağın ortasına bırakıldıgından, trafik bir keşmekeştir. Allah korusun bir yangın olayında buralara nasıl girilecektir. Araç sahipleri nasıl bulunacaktır. Doğrusu merak konusudur. Rıhtım caddesi boyunca devam eden bu sokaklardaki trafik panoramasını görmemek ise mümkun değüdir. İlgiUlerin ilgisine. Bulent SOYDAH KADIKÖY Tarihi eserleri korumak en birinci insanlık görevimiz olmalı. Geçenlerde bir okulla gittlglmizde gördüm utandım. Biz kt ulus olarak tarihe saygılı lnsanlanz. O halde burasmı eski güzel ligine kavTişturmalıyız. Lutfen ilgilenilsin bu yerle. Etrafının, içinin yüz yılhk tozlan alınsın. Güzelim mermerli meydan, nefis heykeller, yapı harikası dehlizler onanlsıa O zaman hem pırıl pınl bir eser, hem de öğünülecek bir hizmeti ger çekleştirmiş olacağız. Muhakkak ilgüenilmeli Agora ile, Muhakkak ele alınmah. Bu kıymej bilirligimi. zl hak edecektir Agora. Tarih ÖMERLER öğretmeni ifiJ». on günlerde aldığun okur mektuplanndan parçalar sunmak istiyorum bugün size. Bu mektuplar içinde yaşadıgımız dönemi bir aynadan yansıtırcasma gösteriyor. Yurdun değişik yörelerinden gelen bu saslenişler belli çizgide, anlamda birleşiyor. tstanbul'dan bir emekli Î.C. yazıyor: «Sevgili 'Cumhnriyet'imlrin otuz liraya satılış nedenlni sanki özür diler gibi yazıyorsunuz. Buna gazeteyi her oknyan, onun değU ottra, elli hatta daha büyök degerde oldnfu billncinde değil mi? Üeri yaştayun '34, bir huror evinde yaşaınaktayım. 'Cumhuriyet'i okumak en değerll saatlerlm. öğreniyor ve bütün yazarlanmuan haklı ve incelikle yaptığı uyanları zevkle okuyorum. MiIIetünln teleceği adına mnutla doluyor mutlu oluyorum. Ben görmesem de bir gün hak ve doğruluk gflneşl gönullerl aydınlatacak ve yuzlerimiz gülecektir. Henüs bunamadım, ama işlerine öyle geldiği lçin bana bunak muamelesi yapanlara, kendlmi korumak için 'Ama ben "Cumlıuriyet'i okuyorum' diyorum. Hepiîüz sağolunuz.» tstanbul, Şişli'den C.ö. Koç yazıyor: «'îleride Wr başka Atatürk, bir başka mUUyetçl lider' çıkmayacaktır. Çünkü Türk toplumunu hasta yatağından kaldınp en sağlıklı en canlı ve çağdaş yapıya kavuçturan Insandır Mustafa Kemal. Sizin de yazdığınız gibi "herhangi bir lider' değildir. Bizim tarihimizin 'tek adamıdır. Bu ülkede Kemalist tdeoloji'ye mUliyetçilik doğrultusunda seçenek aramak sevdası yeni değildir. Pamakiann başka sevdalarda olması bizi hlç ilgilendirmez. Bay Pamak'uı 12 Eylül Sncesini kastederek Türk mllliyetçllerinden belki meşru müdafaa durumunda kalanlar olmuştur, ama genelde silah kuUanmamıştır' şeklindeld •özlerlnl okuyunca akuma tsrail'in Begin'I Ue Şaron'u geldi. Bu ara onlarda 'meşru müdafaa' durumundalar diye tüişünmeye başladun! Dünün siyasal yönetlmi ülke idareslni 'cephe' anlayışına yaslarnıştı. Ülkemiz 12 Eylül'e böyle geldi. Bugünün DM üyesi de yann o 'cephedeki' yerini şimdiden hazırlama hevesine düşerse, bir süre sonra bir başka ayın 12'sine ulaşınz. Geleceğin Türktye'slnde 'kültürün çağdaş oldnğunu' söyleyen ve yazanlar çoğunlukta olacaktır kuşkusuz. öyle ise Pamak'lara şimdiden güle güle diyebilirizj» îzmir, Çamdibi'nden C.K. yazıyor: «Ben bir 'Cumhuriyet* okuruyum. 'Cumhuriyet' okumadığım gün kendimde bir ekslkllk hissederim. Dürüst ve gerçekçi tutumunuz bizleri 'Cumhuriyet'e bağlamıştır. Ben ilkokul meznnu, 1948 mezunu, C. bu gazetenin 13 yıldır tiryakisiylm. Slzlerle övünç duyuyonız. 'Cumhuriyet' 30 lira olmuş, ne yazar 'Gazeteniz bu tutumunn sürdürdükçe ki sürdürecegine kuşkumuz yok onun değeri parayla ölçiilmcz. Ekmegimi keser yine 'Cumhuriyet'i alırun.» Istanbul'dan C.S. yazıyor: «Gazetemizin yaşaması için her özveriye 'evet' diyorum. Düşünce ve duygolanmi gazetemiz 'Cumhuriyet'e borçlu olduğumu her sanıan övünerek söylemekteyim. Savaşım elbette çok zor olmakta. Etraftaki kümeleşmiş holdingler ve kuruluslara arkalannı dayamış sağcı basın renk renk resimler basarak, yığtn yığın ilan alarak rahat bir yaşam sürmektedlr. Bizim gazetemiz ise Atatürk devrimine sıkı sıkıya bağlı bir ailedir. Kurtuluş savaşı da böyle kazanılmıştı. Atatürk devrimini ve Ukelerini lyi ve kötfl günlerde sadece 'Cumhuriyet' savunabilmiş, bugün de savunmaktadır. Bize insanca yaşamayı, sevmeyi, sevllmeye layık olmayı, saygı duymayı ve saygı Auyuunasuu öğreten bir organdır 'Cumhuriyet'.. Bizi kimse yıkanıaz. Türkiye CumhuHyetiyle yaşıt gazetemizi kornyalım, sımsıkı kenetlenelim. tlerici bir aile 10 Hra ile sarsılm.z. Her gün bir çay eksik Içeriz.» Gerekli miydi bu mektuplardan parçalar aunak? Ama gazetemizin 30 liraya çıkması ile ılgili o kadar çok mektup aldım, öyle içten seslenişlerle karsüaştım ki, hiç değılse birkaçmdan parçalar sunmak istedim sizlere.. Niye on lira daha arttırdınız? dlyen yok! Böyle bir okur yığını»\a Ayanan bir gazeteye ve o gazetenin çalışanlanna ne mutlu! Bu mutluluk duygusunu bir kea daha belirtir, okurlarımıza içtenlikle •sagolnn' derhn. S Agora'nın hali içler acısı Kentimizln (İzmir) orta yerin de, çok degerli eserleri içinde bulunduran bir yer. Agora. Çok ıs lek, çok ayak altı bir yerde Agora. Ikiçeşmelik yolundan 4050 metre içeride. Her gün yüzlerce turistin ziyaret ettiği bir yer Agora. Tarihçesi çok eskilere dayanıyor. Bilinen tarihçesi eski Romalılara dek uzanıyor. Üç katlı etrafı galerilerle çevrili, zemini mermer taşlı, kaleye dek uzanan dehlizli çok ilginç bir yer. Bu kadar degerli bir yer olma sına karşın ilgisiz kalnus bir yer Agora. ilgili. ilgisiz herkese sözum: Beyler. Agora bakım istiyor. Bu ha liyle ayıp oluyor. Ne edersek edelim bu yeri tamir ettirelim, restora edelim. T.C. Kastelli» Banker Kastelll yanl A. Cevher özden. Surmene'nin Kastel yöresinden olduğu için, Sürmene'de bir okul yaptırmıs. Okulun adı: T.C. Cevher özden Kız Meslek Lisesi» Kastelli'nin hakkmda T.C. yasalarına göre tutuklama emri bulunduguna ve Sürmene'deki okulun kapısında «T.C. Cevher Öıden Kız Meslek Lisesi' yazdığına, yanl T.C. İle Cevher özden burada özdeş göründugüne göre acaba ortadaki durumun hukukl degerlendirmesi nasıl olacaktır? Ankara'da sokak isimlerinl bir çırpıda değiştiren belediye yetkilileri herhalde bu durumun da degerlendirmesini yapacak ve bizleri aydınlatacak güçtedirler. Duraun KARACA ÇayeliRtZE ÎLAN İSKENDERUN PETROL OFİSİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN Bölge Müdürlüğümüzün ihtiyacı olan bir adet fotokopi makinası kapalı zarf usulü ile alınacaktır. 1 Ihale 20.101982 Çarşaıriba günü saat 14.00' te Bölge Müdürlüğümüzde yapılacaktır. 2 Işin geçici teminatı 30.000. TL'dır. 3 Konuyla ilgili bütün bilgiler Teknik re îdari şartnamemizde mevcut olup ilgililer 500. TL. karşılığında Bölgemiz Teknik İşler Amirllği'nden temin edebilirler. 4 Ofisimiz 2490 sayılı eksiltme, arttınna Iha» le kanunu hükümlerine tabi değildir. (Basın: 22473) 6663 Cumhuriyet SahibirCumhuriyetMatbaacılıkveGazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ CenelYayınMüdürü Müessese Müdürü Yazı Işleri Müdürü • Yazı İşleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Miidürü Mizanpaj Yönetmeni TEMSİLCİLER » AMKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ * • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN HASAN CEMAL EM'NE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR Toros Yayıruart Nuruosmaniye Cad. 37 Atasaray 206 Cağaloğlulstanbul Istanbul Haberleri:Selahattin GÜLER Dtş Haberfer • Ergun BALCI Ekonomı. Osman ULAGAYYurt Haberlerı • Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazın ; Yalçın PEKŞEN Duzeltnıe: Konur ERTPP Araştırma: Şahin ALPAY BUROLAR Konur Sokak No. 24/4Yenfşehir ANKARA Tel: 17 58 2517 58 66 İdare: 18 33 35 Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel:25 47 09131230 tLAN P H GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 reşekkülümüz ihtiyacı için 130 adet ucret alma makinası kapalı yazılı teklif almak suretiyle satınalmacaktır. 2 Bu alıma ait şartname Ankara'da Genel Müdürlüğümüz Malzeme Dairesi Başkanlığı'ndan, Istanbul'da Bölge Başmüdürlüğümuz Malzeme Servisi'nden TL. 400 mukabilinde temin edilebilir. 3 Tekliner en geç 2.11.1982 tcünü saat 10.00'» kadar Genel Müdürlüğümüz Malzeme Dairesi Başkanhğı'na verilmiş olacaktır. 4 Teşekkülümüz 2490 sayılı kanuna tabl d«ftildir. (Basın: 22402) 6665 DFRSHANESI DERSANESi ÇSIRfi&a»}" KADIKÖY üniversiteye girmek için' Atatürk Caddesi, T.H.K Işhanı Kat 2/13ADANA Tel: 14 550 19 731 Basanve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılıkve GazetecilikT A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğlulSTANBUU P.K.: 246 Istanbjl, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM I İMSAK GÜNEŞ 7.0S ÖĞLE 13.01 İKİNDİ AKŞAM 18.36 YATSI 20.06 1 5.23 S.23 16.10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear