25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 8 28 EYLÜL 1981 Gazetecilikte bölgesel röporfajlar ALt SİRMEN Uzun vıllardır, Türkiye'de bblgesel röporta.)lar bir yana itilnılşti. Altaıı övmen, sis birdenbirr yeııldtıı bir bölResıCİ röportaja başladınız. Buna ncden Rerek duydunuz? ALTAN OYMEN Bir ıastlantı Hasan Cemal Onel Yayın Mudılru olarak arkadaşlai' yurdun çeşıtlı yorelerıne gonderıyoıdu. Orada enteresan konuıar bulsımlar ve bunlar üstüne yazsın lar diye. Bana da Adana'yı oneıdı, gıtüm ve şehırde o kariar çol: ilgınç konıı var kı, bunlarm hepsme bırden falıp oldum. Bunların hepsinı bırden kapsayacak bir roportaj oneıdım Tun ORAL ıle bırlıkU; olmak uzere. Zaten daha once de bırlıkte çalışmıştık başka bir roportajda. StRMEN Nerede birlikte çalışmıştınız? ÖYMEN Ben bir Avıupa lopoıtau yapmıştım.. «1981 Avrtıpası» dıye. Onun resımlerını Taıı yapmıştı StRMEN Yalııız orada paliba Iklniz aynı zamanda ayııı yerde defcildlnlz. Taıı .vazıları okuvııp resimlenıiştı. Bu bu türden llk calışmaııı/ olııvor değll mi? ÖYMEN Evet. StRMEN Altan Üvmen, bu ra.stlantının dı.şıııda, siasln röportajmız gallba, uzun yıllar ilınıal edilmlş bir alana yeııiden dönüş oldu.. OYMEN Evet Anadolu roportajları nedense uzun yıllar ıhmal edılmışti. Tabıı bu yanlış bir davr.inıştı. Bız Turk gazetecıleri Renellıkle gıdıyoruz, Avustralya'ya, Sovyetler Bırliğı'ne, Ameııka'ya ve oralann roportajını yapıyonız ilgınç konular buluyoru7, belkı. Eeeee neden yanıbaşırmzdakı kendı bolgelerımızle ılgilenmiyoruz. Halbukı oralarda o uzak bolgelerde.kınden çok da ha ılgmç olaylar var.. Onlan görmek ve yazmak kendı ulkemı/ı tanımak ve yazmaktır Kendı kendımızuı kendı halkımızın ılgınç yanlarını da gormekte yarar var Bunlan tanınıak ve tanıtmak basınımızın gorevi, tabıı ba>ta televızyon olmak uzere. StRMEN Altan Oymeıı bir /aıııanlaı siz a.jaııs yoııeticisivdini»:. Bu deneyiminizin ışığmda bize so^ler mlsinlz? Türk basımna Anadolu olayiarının yarısırnuM ne kadar oluvordu? (unkü uzun yıllurdan berl artık Anadolu haberleri ajan.slar aracılığıyla geçlyordu. ÖYMEN Evet öyle oluyordu. Evvelce, tıer gazetenin kendi Anadolu ıstıhbaraü vardı ve her yayııı organı kendı başına daha değışık daha özgün şeyler bulmaya çalı&ırdı. Şımdı ıse durum o hale gelmıştır kı Aııadolu'nun heıhangı bir verındekı bir şehırde bırkaç arkadaş rutın birbırıne çok benzeyen haberler verır .. Bunlar anoak onemlı bir • ? e y bir ka/a, bir zıyaret, bir mıtıng olduğu zaman gazetelere gırer O da dedlgim gıbı birbırıne çok ben zeyen haberlerdır. Roportaj yapmak, bir olayı derınıne ıncelemek yoktur.. Hele televızyon bunlara hıç yer vermıyor. StRMEN Peki ajan.slurın yamsıra gazeteler daha K < " n W l»at ta rskislnden daha çok olanaklarla donalılmış Anadolu istihbarati sistemi kursaiar o zaman yine bttİRr.sel ruporU.jlar. ozelliklf hölgf dışından kişllerin jrldlp \apaoaklari roportajlar gerekli olacak mı? ÖYMENT Evet gerekli olacak. Şundaıı gerekli, çünkü haber şoyle bir şeydır: «Bugun ılımızde bılmem şu hadıse olmuijtur» «Falanca kımse gelmıştıı» yahut, «şu kaza olmu^tur » Roportaı ise orayı tanıtıcı oramn ılgmç yanlarını bulmaya, gormeye yonelık başka bir vazı bıçımıdır Orada o roportaı içıne ıns<anların mımıklerı gırer, olayların aıdındakı gerçekler geçmışleri gırer . Sonra uzun yıllar bir bolgede kalan bir kı^ıvı duşıınun. O oıada gorduğu şeylere o kadar ahşmıştır kı, bunların ilgınç yanlarmı her zaman goremeyebılır* Işte kan degışıklıgı bu yuzden geıeklıdır. SİRMEN Sayın Tan Oral, siz uzun yıllar Türk mizahında isim yapmış bir kişinlniz. Daha «nce btiylc bir röportaja kalılmı* nııyduiız? . TAN ORAL Hayır daha once boyle bir röportaja katılma dım. Ama öteden berı yazaılarla bırlıkte çalıştım. Bu çahşmayı severdım . Genellıkle yA7arlaıın yazılarında anlatmak istedıkleıı şeyi anlayıp, bunu çızgıye dokmek, bır de yıne anlatılanları kendı yorumlarımı katarak, çızgılemeye çalışıyordum.. Ama orada tabıj olayları yaşamış değıldım. Bu ket Altan öymen ıle bırlıkte ınsanları ve olaylan aynı anda gorme fırsatı oldu. Ve bunu aktarmaya çahşırken de, ılu ayrı anlatım aracmı iki ayn kışı olarak kııllanmaya çalış>tık ve okuyu cuya bırlıkte sunduk. Bu turden bır çalışmam daha once olmamıştı.. A. S. PekJ bir lıaksı/. rekabet durıımu yok mu bıırada? Çünkü siz çizrr olarak çlzgiyle. yazarın uzun uzun yazınaya çalıştıginı çok daha kısa bir şekilde hemen aktarıvcrlvorsunuz? . ORAL Bu çalışmamda bunu hıssetmedım.. Ama ben bütün çalışmalarımda, yazarın onune çıkmatnak, yanl mesajını kestırmeden veren gızgıler kullanmamak ıçin ozen gösterdım.. ÇUnku okuyucunun okumaması tehlıkesı beni hep düştindurmüştür. Bu yüzden yazıyı meraklandıracak bir üslup tutturmaya çok çalı^mı«iimdır. Yalnız bu kez, az çızgıyle çalıç.madım. Yani öymen'iıı yazdığı kadar çızmeye çalıştım ben de StRMEN Ya«ar Kemal, siz bir Adanalı ve aynı zamanda TUr Idye'nin önde gelen roportaj yazarlanndan hirislnlz. llk roportaj larınızı anıniMvoruın hepsi de birer olay olmuştu ve çığır açmışlardı. Şimdi liıtfen biıtun içtenlİRİnizle soyler mlslniz, bu Adana Cumhuriyet SORDUI YAŞAR KEMAL, ALTAN OYMEN VE TAN ORAL YANlTLAL'l ALTAN ÖYMEN: Roportaj bir yeri tanıtıcı, oranın ilginç yanlarını bulmaya, görmeye yönelik bir yazı biçimidir Orada o roportaj içine insanların mimikleri girer, olayların ardındaki gerçekler, geçmişleri girer... Uzun yıllar bir bölgede kalan bir kişiyi düşünün.. 0, orada gördüğü şeylere o kadar alışmıştır ki, bunların ilginç yanlarını her zaman görmevebilir. Arkadaşımız AN Sirmen, Yaşar Kemal, Altan Oymen ve Tan Oral ıle.. (Foto: Ergun ÇAGATAY) "Basınımızda roportaj geleneği yaşatılmalı» roportajını okımıp da, Adana konusunda şıınu da yazmamışlar, hurası eksik kalmı^ dediginiz ne var? . YAŞAR KEMAL Içtenlıkle soyleyeyım Altan Öymen'ın yap tıgı roportaj .. SİRMKN Bir dakika, Altan öymen'in yaptığı roportaj mı, >okhiı Altan Öymen ve Tan Oral'fn birlikte yaptıkları roportaj mı? YAŞAR KhMAL Ben Altan Öymen'ın yaptığı roportaj dıye oeğım. Çtınku Ben resımrılerı, resım yapanları her zaman roportajın yardııneısı belgeleyıcısı olarak gordüm. Onun ıçin öymen'ın roportajı dedım . Alten Övmen ıle Tan Oral'ın roportaıı deseydık o zaman ba>ka turlu oluıdu. StRMEN Yani? .. Y. K. Yaın o zaman Tan resımler, Altan da altını yazardı. Halbukı bujada ıoportajın her gününde bır kaç resım yapıyor Tan Oral. Ben ısterdırn kı, Tan Oral çızsın Altan öymen alt yazılarmı yazsın. Içtenlıkle soylemek ısterım kı, Altan Öymen'ın ıoportajı kendı turünde çok guzel, Altan Öymen'ın çok güzel bır Türkçesı var Tabıı eskı bır gazeteci ve neyı nasıl vermesı ge rektığım ıyl bılıyor. ömegm ben yapsaydım bu roportajı Adana kebabı aklıma gelmezdı. çtınku Adana kebabını çok ıyı bılıyoıum. O Istanbul'da yapılanlar gıbı değıl. Adana kebabı çok seçme çok lezzetlı bır şeydır. Bır çok kı^ı ıçın çok onemlıdır. Ama ben bu kebabı çok ıyı bıldıgım ıçın aklıma gelmezdı oturup roportajda yazmak . Bunun gıbı bır ÇOK çarpıcı konuyu, bır çok yanını vermış Adana'nın bu yuzden roportajı çok ıyı buluyorum.. Ama ben olsaydım ne yapardını? . StRMEN Hayır beıı onu deıniyorum Yaşar Kemal. Yaşar Kemal olsaydı ne yapardı. O ayn bir rciportaj olıırdu. Sormak is tediğim, röportajda, Adana'nın şu tarafıııa değinilmemi.> ovsa çok onemliydl bu nokU denecek bir yan var mı? . Yani ne eksik? . YAŞAR KEMAL örnegın bu vıl IV I X X ) sıtmalı var dıyorlar Adana'da. Çok bekledım bu noktaya değınilmesınt. Bıı istatısük tekı 17.000 sıtmalı lafma da inanmıyorunı.. Çok daha fazlası var. ÖYMEN Valinm verdigı rakam 30 000 cıvannda. YAŞAR KEMAL Bu da eksık Çunkil Çukurova'nın 1,5 mıl yon nufusu var. Nedır bu sıtmanın kokenı' Mesela ben bu ro poıtajda bu noktayı aradım Yıne bazı Adanalı arkada:>lanmla konuştum, Çeltık sonmuna değınılınedıeıne dıkkatı çektiler. Çel tık sorıınu var, Çukurova'da hivnsınegı çeltık yapar Anoiel de nen sıtma bulaştırıcı sıvrısınek burddaıı kaynaklajıır Çukurova" da pırınç ekme ışı çok korkunç bır olaydır. 40.000 donunı bataklıfc yapıyor ve bu 40 000 donümlük batalüık korkunç bu sorumsuzluk eserıdır. Sekız yü pırlnç taalalarında su kontrolörlugü yapmış bır kışı olarak konuşuyorum. Ben bu ıoporta)da bu ioruna da değınılmesını beklerdim. StRMEN Peki, tekrar Adana'va donecejfiz, bir konuya dokıınmak istlyorum. Siz çok iınlu bir roportaj vazariMiuz. Daha iince, hlç Altan Öymrıı ve Tan Oral'm vaptıgı türden iklll bir Valı^ma yaptınız mı? Bu tür çalışmalara taraftar nıısınız? YAŞAR KEMAL Ben boyle bır ıoportaı yapmadim. Yalnız Bedri ıle Demııeıler Çarşısı Mıllıyet'te yayınlanırken, benun koyume gıttık, Çukurova"yı dolaştık ve Eedu benım halkla ılışkılerımi resımledı Ama Tan ıle Altan'ın yaplıgı turden bır çalı>ma yapmayı çok ısterdım. Uzun yıllar Turhan ıle bırlıkte uoyle bır ş.ey yapmayı duşunduk, bır turlü olnıadı. Ama ben ropoıtajda yazar ıle çızerın ışbırlığının daha yoğun olmasını, çızenrı daha fazla çızmesı gerektığını düşünüyorum. Boyle bır çahşmayı çok yeıınde buluyorum, bu yaşımdan sonra bile denemek ısterım Daha once bır kez Damlataş'da blı foto roportaj denemem oldu Fotoğıaflar çekılıyor beft reslm altını yazıyordum. Yalnız gazetede resımler öyle kotu çıkıyordu ki, sonunda va/geçtık. SİRMEN Acaba, foto roportaj mı, yazar çizer Işblrliğiyle yapı 1 an çlzgl roportaj nıı daha Ivi oluvor. de Hangısi olduğunu da unuttum. Bızım gazetemizin Adana muhabirı vardı. Çoban Yurtçu Abı derlerdı. Benı bır kahvede Sabancu ıle tanıştırdı Başka Sabancı ıle tanışmadım Ama ömer Ağa'yı çok ıyı tanınm. StRMEN Yaşar Kemal hu Adanalılık garlp bir olay. Bir kulüpçülük, kardeşllk. aile gibl bir şey galiba. Bu durumda nasıl olıır da siz Sabancılarla taııışnıa/sını/? Y\ŞAR KEMAL Hayır. Yani ben ovle bır olay olduğunu sanmıyorum. Bolgecılık her zaman var Turkıye'de. Ama Adana' da bu en alt duzeydedır. Çunkü Adana çok karı^mış bır şehır bır çok bolgeden ıns>anlar gelmıs, Adana'nın yerlısı az. Bu yuzden İstanbul'daki gıbı Adana'da da hemşehrılık bağlan zayıflıyor StRMEN Peki Yaşar Kemal Adana'nın en onemli yönü hangisi. YAŞAR KEMAL TUrkiye'de Adana en çok degışlme uğrayan yerdır. Belkı dunyanın en fazla değışıme uğrayan yerlerınden bıridır. Bence en onemli ybntı bu. Örneğln bır şey anlata yım. 1885'de gırıyor saruyorum ılk traktor. Ve b>ı ılk gıren traktor Ingıltere'dekı Hanaına fabrıkasımn 57. traktorüdü»'. Müthış değışıme uğrayan bir ülkedır Adanu. Topragıyla taşıyla nüfusuyla, evlerıyle Mesela Adana bundan 25 yıl once butun Adana koyluleıı V dedıkleri ustü saz yani kamış evlerde otururlardı. Tum koy evlerı boyleydı. Şımdı bır tane bulamazsın ondan. Ben Nadır Bey'e anlatmıştım. Bılmem sana da anlattım mı? Benlm koyümde bir kıbrıt yaıcarlardı, o kıbııtle ocak yakalardı ve bütun koy o ondan, o ondan kor, alaraktan bır kıbntt«n jakılan ocaktan tum ocaklarını yakaıdı yemek pışirmek ıçın. Bu fakiruktendı Şımdı bolgede aşagı yukarı ınsanların yansının buzdolabı vaı. Elektrık geldı. Suyu evın ıçınden akıyor. Benım çocuKluğumda bız Ceyhan'ın çamuılu suyunu kuplere dolduıur, oyle ıçeıaık Şımdı su evın ıçıne gırıyor. Toplanıyor temızlenıyor, depolanıyor evleıe veıılıyor. Şımdı ben olsaydım bu değışıklık nedir onu ya/.aıdım ve bır de mesela Adana'nın yırmi yıl once toplağı nasılmış onu sorardım Hemen sojlerlerdı Tarsus'takı Karakor bataklıgını, Akçasa/. Batakhgını, Osmanıye Bataklığını 20 yıl rtnce Adana'da sıtmaya tutulmamış. bır tnne ınsan yoktu. Her gelen sıımaya tutulurdu Bunu da şöyle anlatırlardı. Adam soruyor, «Neredeıı geliyorsun?» oburli gur sesle bağınyor, «Sıvas'tan» donerken aynı adanu soruyorlar nereden dönüyorsuiı arkadaş, adam kısık sesle duyulur duyulmaz bır bıçımde yanıt venyoı «Adana'dan» Dogrusu ben Altan ıle Çukurova"ya gıdıp bir röportaj yapmayı çok ısterdım. ÖYMEN Yapalım YAŞAR KEMAL Inşallah SİRMEN Ya*ar Kemal Adana ile İİRİli hir de roman var Orhaıı Kemal'in «Bereketli topraklar üstünde». Adana gcrçekten bereketli bır toprak gallba. lıısaıı nıal/cmc.si olarak da çok bereketli bir toprak. Blrçok sanatçı çıktı oradan degll mi? YAŞAR KEMAL Bu bır kultür soıunu bıraz da, Orhan Kemal, Yılmaz GUney, Alı Püsküllüoğlu, Abıdm Dıno. Arıf Dıno. say sayabıldığin kadar. StRMEN Bir de Yaşar Kemal var galiba. YAŞAR KEMAL Epey bereketli toprak ya. Benım dedlgim şu, bır kere Adana'da lemel, halkın kultüru çok sağlam blr kültür Bınlerce vıllık bır Turkmen gelenegı duşmuş orava ve Ka racaoglan'ı, Dadaloğlu'nıı getırmıs, destanları getirmıv Turkiye'nin en güzel en /engın konuşuldugu yorelerden bıridır Adana. Sonra denız var uluşım kolay. Sonıa veknesak bır ulke değil, heryerden ınsanlar gelıyor. O da zengınleştirıyor külturü. Ikıncısı Adana buyuk çelışkıler tılkesidır Sonsuz bır çalışma, zor iş, ben ırgathk yaptım Sabah :i 4'de kalkar, gece 10'a kadar 50 derece sıcakta çHİı>ııdık. Bır ara traktor surüoülüğu yaptım. Geceleri sabaha kadar traktor sürerdik. SIRMEN >aşar Kemal bıırada bir saplama vaparağım. Rnportajda 11tan övmen'e bo.tıın ıı/ıııı ııldıığu için çok pamuk toplavamadığını siivlüvorsıın. Acaba Saban'ctlar kısa olup, çok pamuk toplavabildikleri içın mi '/engin oldular. YAŞAR KEMAL Ömer Aga guçlu Kuvvetlı blr adamdl. Omer A^a çok guçlıi .. SİRMEN Yani Yaşar Kemal'den daha güçlü kuvvetli mi? YAŞAR KEMAL Giıçlu kuvveilı gorunpn adamdı çok. Ma şallah. yani, ben, ömer Aga'yı zannedıyorum kı, 4550 yaşlannda tanıdım. Çok sağlıklı bır adamdı Ve çok çalışkan bır adamdı Ömer Aga ve çok severdı Adana onu. Oysa Kayserı'lıvdı. Adana' lılar yerlılerı çok az severler Ama Ömer Aga çok zeki ve çok şakacı oldugu ıçın onu çok seveılerdı. Yoksa bunun diîinda ben (Arkası 7. Savfada) Mustafa EKMEKCJ Gel de lcme! R amazanda oruç tutanlar az oldu mu, babam: Bu ranıazan, (ok garip geldü derdı. Ramazan adına uzülürdü, Öncekı gun, dıl bayıamımızdı. Dıı bayramı da ganp geldı. F.ır kuçük torenle, odul kazananlaıa odullerı veııldı. Ardından, bır kokteylle kutlandı. Cahıt Kulebı: loifiıdeıı sonra, karavana da var! demıştl. Türk Dıl Kurumu'nda veıılen kokteyllerde, pek içki veıılmez, meyve suyu dagıtılırdı Oncekı gunku koktcyldo çe^ıtlı lçkıler vardı. bankı, dertlenıp ıçıyorlarmış gıbı geldı .. luiucu bır gazetenin, tutucu yazarıarı, Turk Du Kuııunu'nun oncekı yıl verdıgı odullerı dılıne dolamı^, savcılara «ılıbar» etmıştı Savcılar, beçifi kuıul ujelerının ılauesını aldı, «Neüen bu japıta odul verdinlzV» dıye. Seçıcı Kuıu\ uyeleıı, savcılıktan «kovufturnıaya yer olıııadı^ı» kaıarım aldılaı. bavcıya güie, Seçıcı Kurul üyeleıı, bır yapıtta suç olup olmaaıguıı ınceıeme durumunda degılleıdı. O zaman, seçıcı kurulları hukukçulardan, avukdUaıaan ulu^ıurınuk sieıekııdi! Tutucu gazetenin asıl anıacıys>a, Ataturk'ün elıyle kurdugu Tuık Dıl Kuıumunu yaralamaktı. Bunda da 'ba^arı sağladığı soylenebılırdı. üokuzuncu Taııh Kongıesı'nın kulıslerıne degınmi!?tim. Bulum çalışnıalarına, çağnlmayanlar da uelmıştı. Bır konuşmacı dti, Ataturk'ün ıçkı ıçıp ıçmedığı Üzerınde durdu. Iç%ıedıgmı saptamak ıstıyor gıbıydı. Ne ılgısı varüı, Tarıh Kongıesınde Alaluık'un ıçkı ıçıp ıçmedıgının? Yeılı, yabancı orada o kadar bılırn adamı, uzman var. Onların yanında, arasında anılaı ,nüatmanın, ciuy gusal konuijmalaıın yerı olmamak gerekmez rnı? Bazı konuşmacılaıa, Turk Tarıh Kuıuınu Ba>kanı Ord. Pro£. Enver Zıya Kaıal, uyarılaıda bulundu Lütfen, koııularımızın dışına çıkmayın. Sorularını/ı. verilen bildiri çerçevesıııde soruıı dedı. Konuk bılırn adamlarından bazılarına yoneltılen sorular, az.ından ev sahıplıgı ıle konuk&everlıkle bagdaşmadı doğrusu. Bugırmalar, çagırmalar arasında toplantı yer yer «ınahalle kdlıvesi»ne dondu. Yazık! Atatuık ıçer nuydı, ıçmez mı ydi'' Eıuıu, en yakırımda bulunımış. kıvılenn amlaıından ızlıyoıum Hasan Kıza Soyak, «Atatürk'ten hatıralaı» kıtabmda şoyle anlatır: «Bir sahah ba^ ağrısmdan şikayet etti, aradığım fırsat beliımişti; bundan lıemrn ravdalandım. llkııı dilimııı dondüğü kadar ıçki aleyhınrie bııluııdum, zararlarını saydıııı. «Bu haş ağrıları da onclandır» dedim. Sükünelle dinledl; ben MISIUKU O, koıuı^mağa başhıdı: 5 Haklısııı, hunları ben de hilmez değilim çocuk. dcdi. Iakat ne yapa.Miıı kı ivnıcve mecburum; ksıfam çok ama benı mustarip edecek kadur çok ve lır/lı çalışıyor. vakit vakit onu u>ııı>turup hıraz dinlennıek ıhtiyacını du.vııyorum. Harbiye ve Erkan llarbive (llarp Akatienn sl) nıekteplerinde iken sabalılaıı heııl ekserivu koğu^ nrkaılaşlarım ııyandırırdı Çünkü. akşam zihnim ner hangi bir meseleye takılırdı; onu dü^üne düşune kafaın şişer, ııykum kaçardı. Büliin gece. yatağın içinde, donııp (lıırıııdıım: ancak sabalıa karşı, jorgun, bitkin bir lıal de uyuvakalırdun. Ve tabil «kalk» horusun u duyanıa/ dını . Şimdl de öyle tçmedlğım znrnanlar ııyuyamıyorum ıstırap içinde hunalıyorum. Aynı zamanda Içki barsak larımı da tanzlm cdivor. Bu dıırumda. takdlr edersin kı yapahilecegim şev ancak miktarını mümkiin merteht azaltmak olabllir; ona çalısalım» (Hasan Rıza Soyak «Atatürk'ten Hatıralar», Yapı ve Kredl Bankası yayını, cılt 1, sayfa 19). Içtanbul'dan üzuntüyle uğurladı cevrem benı Suudi Arabıstan'a, ozellıkla ds kadın haklarını savunan bırısının oraya ters duşeceğı kanısında olanlar kaygılanıyorlardı Yıllarca Batı'ya açık, Batı'ya donuk koşullan dırılışımızın bır sonucuydu bu Ne koşullar altında olur 3a olsun Batı'dakı bır ulkeye gidış çok daha olumlu karşılanıyor. Rıyad Unıversıtesı'nde kızlar bolumunde calışacağımı, uzun eteklı, uzun kollu gıysılere gereksı nım olacağını bılıyordum yalnızca. Bır kadın olarak nasıl bır yaşantı 9ureceğımı kesın olarak bılemıyordum. Ucakta ardarda sunulan hurmalorı yıyerek, Arap kahvesını ıse bır turlu ıcemeyerek duşuncelenmo gomuldum. Akdenız, Mısır, Kızıl Denlz ve sonunda coller uzerınde ucarak, çolun tam ortasında ışıl ışıl Rlyad'a vardık • Gece ışıklar ıcmde olağanustu guzel, buyuk bır kent. Gumrukt» bavulları kıyasıya arıyorlar, ozellıkle kıtaplara ve dergılere takılıyorlar Uzun beyaz gıysılerı ıcmde gorevlılerı ba vullarımı kapamaya yardım cı oluyorlar. , EVOEKİ LUKS ' Evımız Rıyad'ın dışında, esk| başkentın bugun yıkıntılarını ıçeren kuçuk bır vo dı koyunun yakınında, Dırıya'da, Unıversıtenın oğretım gorevlılerı Içın yaptırdığı si tede Kapıdaki Sudanlı arabanın uzerındekı amblems bakarak bızı ıcerıye bırakıyor Blok apartmanların ara sından gecıvoruz pOT\. y e r lerı bınlerce arabayla dolu. Çıceklı alanlar, cocuk bahcelen var. Evımız oldukca guzel, yepyeni, tum gereksınımımızı karşılayacuk bıcımde doşenmış Otomatık kurutmalı camaşır makıne3i, elektrıklı fırın, duvardan duvara halılarla donatılmış odalarda hnvalandırma duzenl, telefon gercekten colun ortasında beklenmedık, umulmadık bır rahatlığın otesınde tam anlamıyla bır lukstu bu • İvı nıvetle boşlayan yolculuk her şeyı cok daha ıyı gosterıyor, burada daha u2un sure kalanların katılığı. acılıgı bano ters duşuyor. «Boğenmiyorlorsa, sevmıyor larsa, neden buradalar?» sorusu sıırekl, uklanı kurcalıyor Yanıt da buluyorum yıne hemen «Para için yal nızca.» Oylesıne katı eleştırıler, oylesıne nefret var kı kımı kışılerde, «değer mi para lcin boylesine kinle dolu yaşamaya?» ciıye duşunuyorum Sureklı eleştırı ' rahatsız ediyor benı, buyuk bır hoşgoru ıclnde bakmak ıstıyorum cevreme Rıyad Unıversıtesı Kızlar'ın Merke ^ı'ne gıdıyoruz Dekan var dımcısı Mısır'da doktora almış bir Suudlu genc ho nım Uzerınde en pahalı mu cevherler ve glysllerl e birnz şımarık ve kaprlsll ızlenımı Suudi Calışan Bir Türh Kadmı Ayselı. USLUATA YAŞAR KEMAL: Niye bölgesel röportaj kesildi? Röportajın kesilmesi bir politik tutumun sonucudur. Türkiye'yi bu hale getiren polit'k tutum Türk gazeteciliğini de bu hale getirdi. Türk gazeteciliği yeryüzünün en büyük makas gazeteciliğidir. Türkiye'den tamamen kopmuş bir gazete ciliktir. Bizde gazetecilik sırtını ilâna dayamış. Halkla biraz daha yakından ilgilense trajı çok daha fazla artardı. Röportaja dönülmelidir. Ogrenciler her ay para alıyor uyandırıyor. Karar vermekten kacınan, sorumluluğu daha cok erkeklerm uzerıne atmak ıstıyen, ancak yıne de cok onemli kışıler olduklarını vurgulayan bır tutum içinde kadın yonetıcıler KOCALAR ÖZEL SURUCULUK YAPIYOR Işe başlamak ıcın burokrası cok, kadınların bır yer den bır yere gıtmesı ıse hemen hemen olanaksız Kocaların ışlerını bırakıp ozel suruculuk yapmalan gerekıyor. Okula bırakıldığım an dışarıyla ılışkımın kesıldığını anladım. Dışarıya telefon edılemıyor Erkekler ancak alt katta erkek yonetıcılerın ve erkek dekanın bulunduğu yere gellp yukarıya telefon etfırebılıyorlar Sureklı beklemenın dışmda yapacak bır şey yok Çevreme bakıyorum Uzun bır avlu uzerınde bınalar, cıcekler ve agaclarla suslenmış bır bahce. yeşıl unıformaları ıcmde ogrenciler sıcakta susuziuğu gıderecek ceşmeler, ceşmele rın yanında bır kez kullanı lıp atılacak mukavva bardaklarla dolu kutular Var sıllığm getırdığı bu tuketıcl lığe dayanılmaz sıcağı ozur olarak buldum Gozume car pan bolumler lnqılız dılı ve edebıyatı Arap dılı ve edebıyatı, tarıh coğrafya, psıkoloıı sosyoloıı ve tıp oncesı sosyoloıı oncesı yoğun Ingılüce Gelıp gecen oğretım gorevlılerı oldukca değışık ulkelerrien. Suudlular, Hıntlıler, Pakıstanlılar, Amerıkalılar Ing'lızler Sudanlılar Mısırlılar co^juntuk ta RIYAD UNIVERSİTESİNDE KADINLAR Suudl Arabıstan'ın en eskı unıversıtesı olan Rıyad Unıversıtesı 1957 . 58 tarıhınde kurulmuş Huknmet kadınların eğıtımııiı 1959 60 yılında onaylamış 1974 vılında kız otjrencıler Tıp Fakultesı'ne kayıtlaıını yap tırmışlar Bugu n ker'tın <1fl ğışık bolgelerıne rlagılmış durumda bulunan fakultele nn 1985 vılında Dırıyada ta mamlanncak olnn dunyanın en buyuk umversıte sıtesı vo da kampusıınn taşınmosı beklenıyor Buyuk paralar vatırılıyor bu uğurda Tum eğıtım ofjrencılere parasız Ayrıca Suudlu olan ogrenciler her av devletten para alıyorlar. Cok pahalı devletten Y. K. Daha once de behrttun. Haber geıçegm yuzejıdıı Roportaj daha derındır. Benım şoyle bır ıddıam var. Yaratrna dan mumkun degıldır geıçegı vermek Yani yuzeyi>ele sadık ka laıak, yalnu gordüğüne bağh kalaıak gerçegı vermek mumkün degıl. Yaratacaksın Bır teraiını bulup Ü gerçeğı ıyıce anlatabılmek ıçin yaratacaksın Şımdı benım duşuntem bu olduğuna göre başka bır şey çıkıyor ortaya. FotOKiatla yazarın Uışkısınden, lessamla ya/aıın ılışkısı çok daha saglıklı bır sonuca gotuıur Çunku çugı bır yaratıcılıktır, yaıatmaktır. Kotoğrat yaratıcı de gıl. Hıç degılse gazete lotogıafçılıgı yaıatıcı dcgıl. Ressamla yazarın ışbırlıği çuk daha yaıatıtı Onun ıçmdır kı, bu lşbırliğı ınşallah yepyenı bır tuıun onculugunu yapaı. SİRMEN Bu röportajda bu işhirliginın Mmıııt örneklerl Y.K. Canım kardeşım le&mı var ışte Tan'ın çızdığı, Sa bancıların ışe gıderkenkı resmı, olay oldu. Zannedıyorum be nım bır röpoıtajımda boylesıne bır olay olmadı. Çok meşhur bıı adam Sabancı Tan Oral'ın resmı Baba Sabancı Hacı Ömer on de arkadan altı çocuğu ışe gıdıyorlar. Sabahleyın kalkmışlar Bız de buradan goruyoruz. Eız Adana'da her sabah altıda kalkı yor ve pencereden goruyorduk olayı, uç kaıdeş her sabah 6'da ışe gıdıyorlardı, en buyüğu en onde en küçügu en arkada. Işte ben resmı gorur gormez bu olay geldı akluna. Bunun yerine cskı bır fotoğrai koysaydık bu etkıyı yapmazdı Tan Oral'ın çızgısı yaptı ve olay oldu. SİRMEN Siz sabahları Sabancılan mı Rörürdünüz? Y. K. Hayır işçıleri goruyordum. Arkalarında çocuklarıyla Belkı yarm onlar da Sabancı olacaklar. SİRMEN Siz Sabancılarla tanıştınız mı? Y. K. Hayır. Bir defa bir Sabancı'yla konuştum gençlığim olan kıtaplur ogrencılere ucuza satılıyor En son, en modern eğıtım gereclerı sağ lanıyor Unıversıteye gırebıl mek ıcm ogrencılerın olgunluk sınavında başarılı olmaları zorunlu Karma egıtım ana okulu dışında tum aşamalarda ya sak 1970 Eğıtım sıyasası kadınların eğıtımi ıcın şoyle demekte «Kadının eğltimindaki omac, başarılı bir ev honımı, ideai blr e$ ve ana olarak yaşam gorevıni yerine getirebilmesı ıçin onu sağlam bır islam tem» linde yetlştırmek ve kendı dogasına uygun, oğretım, hemşırelık ve tıp gıbi alanlarda calışmak uzere hazırlamaktır.» Kadının pece takıp kendı aılesındekı erkek ler clışında başka erkeklerle konuşmalan hos karşılanmayan bır ulkede unıversıteye gıden kadınların sa yılan hıc de o? degıl bugun GELECEGİN KADIN DOKTORLARI Beıııın ogrencılerım geleceğın doktorları Dort yıllık tıp oğrenımıne başlaınodan once ılk uc ayda Ingılızceyı •yogun bır bıcııncle ogrenmelen zorunlu Başarısız olanlara ıkıncı ya da ucuncu do nem hakkı tanınıyor Ancak arkadaşlarmdan gerı kalmayı hıc ıstemıyor. bunun ıcın de tum guclerıyle caba gosterıyorlar Mekke, Meclıne Taıf Tahran'don Q6 len pek cok oğrencı. okulun hemen yanındakı yurita kalıyor Hafta sonları balıa larının onayladığı nkrabalarmca cıkaıılıp yıne qerı qe tırılıyorlor Babaları ızın varmemışse hıc rlışarıya cıkamı yorlar Her gun gıdıp gelen oqrencılerı durumlarınn gore, babaları, erkek karcteşlerı, kocaları ya da ozel şofor len okula getırıp goturuyor Dışafıdakı mıkrofona almoya geldıklerı kışının arlını soyluyorlar ıcercle bekie^en kızlar hemen pecelerını ortup dışarı cıkıyorlar Bu saatlerde herkes okulun onu ne park etmek ıstedıgı ıcm trafık oldukca voqun oluyor Okula otobusle gelıp qıden ogrencılerın sayıları tia oldukca kabarık Suudlu oğtetım gorevlılerının ya ria otekı calışunların genellıkle ozel şoforlu otoları var onlan getırıp alnıa/a gelen Temızlık ışlerını yapan kadınlar topluca bır aracla gıdıp gelıyorlar ya da aıleden bır erkek alıyor onlan arabayla Yabancı oğretım qorevlılenne Dırıya'ria oturuyorlarsa sabah vö nğle bır otobus ayrıl mış o saatlerrie gıdıp gelme zofunluluğundalar Koro larının otoları dışındo başka bır arac da yok Taksıve bm melerı erkpk ofîrencılerı Dlrıya'mn arkosındaki yurtlalara taşıyon otobıısleı ın ar knsına bınmplerı dp genellık Ifi hos knrsılanmıyor Y A R |N : KAOINLARA KONFERANS TVDEN VERILİYOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear