25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 1968 llkokul Programı'nın (1) 107 yanalını acanlar, Din Bılgısı başlığının hemen altında şu açıklamanın yer aldığını gorurler: «Dın Bılglsı, 4. ve 5. sınıf oğrencllerino, velilerinln yazılı Isteğı uzerıne okutulacaktır» Bu acıklama, aynı yetişeğln iklncl ve son baskısında da olduğu gıbı, yer almıştır (2) Buradakı, «Velılerin yazılı isteği uzerıne okuıulacaktır» uyarısı, cok onemlı ve anlamlıdır Bu demektır kı, asolan, geçerlı olan okullarda genelde dın bılgısının okutulması degıl, okutulmamasıdır Ancak, generk (devlet), çocuğuna dıne ilışkın bılgıler verılmesını ısteyen anababalara blr hızmet goturmekte, bır olanak sağlamaktodır Nedır kı, uygulamada, yonetıciler, anababa uzerınde ozellıkle dar gellrli cevrelerde bır cevre baskısı sağlamak loın, ışı ters yuz etmısler cocuğunun dın dersıne gırmesınl isteyen değıl, ıstemeyen ona babalardan «Yazılı kağıt» istemışlerdır Boylece zorunlu olmayan dın bılgısı dersı, uygulamada zorunlu bır derse donuşturulmüştur. Son zamanlarda gazetelerden mlze gore, butun okulların butun zorunlu dın dersı konuiçrak eskı bu yanlış uygulamaya (') yasallık mak istenmektedır. oğrendlğlsınıflanna donemdeki kazandırıl ÜU2YLAR ve GÜRUŞLER 17 EYLÜL 1981 Geriye Dogru Bir Adım EĞER M. EĞITIM BAKANLIĞI, DÎN KONUSUNDA HER TURLU YANLIŞ VE TEHLÎKELÎ ETKILEYIŞLERÎ ONLEMEK ISTİYORSA, YALNIZCA ÎSTEKLİ ERGİNLERE HİZMET GOTÜRULUR dın derslerlyle, bu Iklllk, keslnllk kazanmış olacaktır. Bız, bu nedenledır kl, zorunlu dln derslerlne soyut bır inanc ve duyunç özgurluğü tartışmasının cok otesınde bır kaygıyla bakıyoruz Bu zorunlu dın derslerının bağımsızlıgımıza ozgurlugumuze kalkınmamıza, cağdaslaşmamıza ne kazandıracağını anlamak, bızım ıcın gercekten quc olmaktadır Cumhuriyet Sahibl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T A Ş . adına NADİR NAD1 Genei Yayın Mudurü HASAN CEMAL Muessese Mudurü EMİNE UŞAKLIGIL Yazı işlerl Mudurü OKAY GÖNENSIN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T.A Ş Cağaloğlu Turkocağı Cad. 3941 Posta Kutusu : 246 İSTANBUL T e l : 20 97 03 BÜROLARı • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENIŞEHİR Tel 17 58 25 ~ 17 58 66. Idare: 18 33 35 • İZMİR: Halit Zıya Bulvarı No: 65, Kat: 3. Tel 25 47 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Cdddesi Türk Hava Kurumu 1 $ Hanı Kat 2 No 13, Tel 14 550 19 731 TAKVİM tmsak 451 Gttne» 640 17 EYLÜL 1981 öğle tküıdl 1308 16 38 Aksam 1915 Tatsı 2047 ••• Satı ERİSEN Layıklığe ters duşer Cünkü, layıklik, kıml gun gormuş yazarların bıle saptırarak soyledığı gıbı dıne karşı oluş değıl, bır anlamda, generkın herhangi bır dın (ya da mezhep) karşısında yansız kalması, her ınanca aynı uzaklıkta durması demektır Oysakı ge nerkın okullarda zorunlu olarak dın bılg'Si vermesı, bellı bır dınl, hatta bellı bır mezhebı resmen, acıktan acığa benimsemesl anlamı na gehr Çağımız, butun neden ve sonuclarıyla, bır ozgurlukler cağıdır Ûrneğin, klml çok gellşmış ulkelerdekl, canına kıyma salgınının altında tınsel nedenler yanında klşının yaşama hakkını bıle kuftanıp kullanmama ozgurluğunun yattığı soyleneblllr Bu bakımdan klşılerın çocukluk çağlarında belli blr Inancla koşullandırılmaları, hatta kendı istençlerı dı şında bellı bır dınden sayılmaları, doğar doğmaz nufus kağıtlarına bu dının Işlenmesı, cağdaş ozgurluk anlayışına uygun değıldır. (Cok şukur, yenl nüfus cuzdanlarında me7hep yerl yok Bu da blr aşamadır) Goruluyor kı okullara zorunlu dın dersle rı konması, layıklığe, ınano ve duyunc ozgur lugune ters duşmektedır Gunumuzde ınanç ve duyunc ozgurluğune yer vermeyen bır ana yasa) duzen duşunulemez Boyle bır duzen ortacağ ozellıkleri taşır Bızı yakın bır gec mışte yok olma noktasına, Işte bu ortaçag özellıklerınden tumuyle kurtulamamak getırmıştır. Ataturk'un bır buyukluğu de ortacağ anlayıs vo düzenınl hıc bır ıkılığe olanak ta nımadan kokten yıkarak cağdaş duzenı toplumumuza getırmesındedır 4 mart 1924 gunlu öğretıml Tekleştlrme (teke ındırme) Yasasıyla dınsel eğıtım busbutun kaldırılmış Mıllı Eğıtım Bakanlığmın sorumlulugunda usa dayah bılım eğıtımı ongorulmustur Oysakı yıllar dan berl, bu kez, Mıllı Eğıtım Bakanlığmın yurutumunde, okul çatısı altında yenıden ikıll ogretıme donülmuş bulunulmaktadır. Zorunlu Dın toplumsal bır olgu değıl, bıreysel bır olgudur Ozellıkle, Islamlık ta Tanrıyla kul arasına kımse gırerrez Tanrıyla kul arasına kımse gırdığı zaman hele orgutlu blr zorunluk konduğu zaman dın bıreysel olmaktan cıl'ar Dınsel bılgıler cocukların değıl, ancak ergın kışılerın kendı ozgur ıstenclerıyle bıreysel olarak edmebıleceklerı sınırlar ıcmde kalmalı toplumsal yaşantıyı etkılememplıdır Bunun ıcındır kı zorunlu zorunsuz gızlı acık, okul ıcı okul dışı her bıçım ve durumdakı dın bılgısı ogretımı, yurttaşın kendı ıstencını ozgurce kullanabıleceğl onsekız yaş otesıne kaydınlmalıdır Eğer, Mılli Eğitım Bakanlığı, her turlu yanlış ve tehlıkeli etkılemelerı onlemek ıstıyorsa yalnızca ıstekli ergın kışılere hızmet goturebılır Bunun dısında bır uygulamayı hem de Ataturk'un Doğumunun 100 Yılı nda yaşamsal değer taşıyan Atatulk ılkelerıyle bağdaştırmak guctur (1) llkokul Progromı, Istanbul, 1986, Mllll Eğltım Basımev'ı (2) ilkokul Programı, Ş Koçhisar T E Yatılı Bolge Oku'u Basımevl, 1979, 104 yanal. Bu, doğru bır tutum değıldır Çunku 618 yaş arasını Içeren, yanl ergınleşmemiş beylnlere çoğunluğun kabul ettığı bır dın (ya da mezhep) de olsa herhangi bır inanci aşılamak demek, generk (devlet) eliyle çocuğu koşullandırmak demektlr Bu Ise, hem layıkllğe, hem de duyunç (vıcdan) ozgurluğune ters duşer. 11 91 Cumhunvet 17 EYLÜL 1931 Yerli malı kullanmayan daireler îstanbul'dakl fabrika ve imalathane sahıpleri geçen cumartesı gunü Sanayi Umum Mudürü Şerit Beyin Başkanlıgı'nda bır toplantı yapmışlar, toplantıda sanayiin dert ve ıhtiyaçlan konuşulmuştu Bu arada Sanayı Bırlığı ümıı mi Katıbi Nazmı Nun Bey resmı dairelerin sanayı teşvık kanunu gereğince yerh mah kullanmaya mecbur bulunduklannı, fakat bir çoklarının bu mecburıyete nayet etme yerek hariçten ithal edilmış eşyadan satm aldıklaruu söylemlşti VaM muavini Fazlı Bey bu hususta şunlan demek tedır « Kanun bu gibi satm almaların tamamen yerlı mah olmasım emretmektedır. Eger bunun aksı şekılde hareket olunduğu haber verilırse derhal mukavele/ı teshederiz Yalnız bu şekilde hareket edenlerin bıze bıldınlmesi gerekmektedır » İVCT Hiivın OKTAY AKBAL KTÜ'nün Gercekci Uyarısı 'Şu yön de kesınlıkle behrtılmelıdır kt, ünlverslte ogretım uyelerının çalışma ve araştıfmaları, ogrenım ve eğıtımı, van tutmadan, hıç bır endışeye kapılmadan ozgurce yapabümelen ıçın, herşeyden önce hendüerının meslehı guvenceye sahtp küınmaları sarttır Mesleğını kaybetme kuşhusu ıçınde olan ve kendıni guvencede gormeyen bır oğretim uy«sınden, bılımın gereklerı beklenemez Oysa unıversıteler, sadece gunluk tekmk gerehsınmelerı karşılayan bır yuksek okul durumunda da değıldırler, ulkenm ıçındekı ve dışındahı bılımsel harehetlerı ve gehşmelen ızlemelt ve ıncelemek, kurumlar hahhmda bılımsel araştırmalar, degerlendırmeler ve eleştırıler yapmak, boylece ulkenm bılımsel, tekmk, ekonomıh, sosyal ve hulturel, hukukı pelısmesıne katkıda bulunmah zorundadır Bugunun ustüne çıkamayan, yurttahı hareketlen ızleyıp eleştıremeyen, bılımsel verılerı vaymlama gucunden yohsun ve sadece olanı ogretmehle yetınen, yaratıcilıh gucu olmayan kuruluşlar, adı ne olursa olsun, gerçek anlamda unıversıte sayı'mazlar* (Anayasa Mahkemesı Karan, 18 Ağustos 1976) Yuksek Oğretim Yasa Tasan'sı guntm konusudur Ne var kı unıversıtelerımız bu tasan konusunda kendilerinden beklenen goruş ve duşuncelerl yeterince behrtmemışlerdır Yetennce dıyorum çunku üniversıtelenmizın gelecektekı nıtelığı, Mşılığı, varlığı, anlamı bu tasannm yasallaşmasına ya da gerçeklere uyan yenı bır yasanm hazırlanmasına bağlıdır. Gundemdekı tasanya bilımsel ve mandıncı verılerle karşı çıkanların başmda Karadenız Teknık Unıversitesı gelıyor Bu unıversıtenm rektoru Prof. Dr Erdem Aksoy'un MGK Genel Sekreterlıgı Mılli Eğitım Komısyonunda yaptığı konuşmayı okudum. Saym Aksoy'un pek çok kışınm sustuğu, ses çıkar.madığı bu çok önemlı konuda açık ve kesm bıçımde goruş belırtmesi, bılim adamhgının, gerçek yurtseverlığın sağlam bır orneğıdir KTÜ Rektöru Aksoy, unıversiteleri çağdaslaştırma çabalannın kısa bır oykusunu anlattıktan sonra şöyle diyor *Şu veya bu nedenle sureklı oU> rafe universite ve ogretım uyelerı sıyasal gucü el~ lerınde tutanlar tarafından suçlanmışlardır. Doğal dır hı kendısıne daha ulkeyı yonetenlenn güvenmedıği, hatta zaman zaman düşman saydığı öğrttim üyelerinın ve unıversıtelerın toplumdakl saygınlığı zedelenmıştır » Saym rektor daha sonra şu uyanyı yapmaktadır «Toplumların. ve doğanın sorunlannı çozebılmek ıçın unıversıter ortamın ozgur ve akılcı bır ortam olarah oluşturulması ve duzenlenmesı gerekmehtedır. Unıversıtelerde bılgi ve deneyın uretılebılmesı ve yeni kuşaklara aktarılabumesı ancak bu ozgur ve akılcı ortamın guvenıhr bir bıçımde gerçekleştınlmesiyle otosıdır.» Yıne KTÜ Senatosu Yuksek Ögretım Yasa T a sansıyle ılgılı yaymladığı 1181981 tarıhli kararda »Yasa tasarısının behrtılen sakmcalar gıderilmediği surece benımsenebıleceh nıtehkte olmadığı* açık bır dılle belırtılmıştır Bu karara gore, universıtelerde her duzeyden yonetıcı ve organlar mutlaka seçım yoluyla gorevlendırılmelıdır, unıversıteler uzennde Devlet denetımı etkınleşünlmeli, ancak bu denetim sıyasal guçlerin elme bır baskı aracı olarak kesınlıkle venlmemelıdır, unıversıtelerm ve universite oğretim uyelennm temel işlevlennden birinin araştırma oldugu gözardı edilmemelidir, Yıiksek Ögrf tim Kurulu ve Yuksek Ogretım Denetleme Kurulu uyelenyle Rektör ve Dekanlann Devlet Baskam tarafından atanması yürurlukteki Anayasamızın temel felsefesane uymamalctedır, bu yasa yeni Anayasanm kabulunden sonra yenı Anayasa'nm ilkelerı ıle bağdaşacak bıçımde ele almmaİKJır. KTU Senatosu sonuç olarak diyor ki 'Yuksek ogretımde ve özeHıhle unıversıtelerde bılımsel araştırma ve oğretim duzeyınde gerilemeye yol açacak, çeşıth huzurvuzluklar yaratacak, yukseh ogretımı sıyasal etkıler altına sokacak bu yuzden unıversıteler çalısmaya oncelıh veren bllım adamlarının unıversıte dışına ve hatta yurt dışına gbcune yol açacak nıtehkte olan bu tasarıda israr edılmeyeceğını umarız » Işte bılimsel goruşe gerçek aydın sorumlululuğuna dayanan bır tutum.. KTU, Tunk ulusunu Ataturk'un ozledıgı «çagdaş uygarlık duzeyı»ne goturecek çalışma ve aydınlanma yolunun bılımsel ozgurlukten geçtığmı en açık bıçımde gozler onune sermıştır Tanh karşısında, kamuoyu onunde gerç&kleri gün ışıgma çıkartma, sorumluları uyarma görevıni yapmıstır Bu davranışm boşa gıtmeyeoeglnl ummak isterim 29 Ağustos tarıhli Cumhuriyet gazetesınde Artun Unsal, Ahmet Hamdı Başar'ın «Ataturk'le uç ay» adlı kıtabıyla ılgılı kısa bır tanıtma yazısı yayımladı Cumhuriyet donemının bu değerll ve ılgınç duşunur polıtlkacısının gunumuzde yenıden okunmasınin ve değerlendirılmeslnın cok yerinde ola cağını duşunduğumden saym Unsal'ın yazısını gorunce cok sevmdığlmı bellrteylm Ama yazıyı okuyunca sevıncımin bıraz golgelendığını ıtıraf etmek zorundayım Yazının dar sınırları ıcınde A H Başar'n klşlliğl ve ozgecmışl kanımca cok lyi ozet lenmıştı Ne var kı onun guncellığı ve llginclığınl oluşturan temel duşuncesı «iktısadl devletçillk»ın, eksık kısmen de yanlış bır bıçımde yansıtıldığı kanısındayım A H Başar ı ne olcude bır «ucuncu dunyacı» olarak gorebılırız bılmıyorum Eğer bu kav ram gunumuzde adına yapılan çeşıtlı uygulamalarıyla bır tutulacak8a, bence tam aksını duşunmek zorundayız Öte yan dan A H Başar'ın Turkıye'ye ozgu blr yol oraştırmaktan cok, belkı tam bılınclnde olmasa da, evrensel bır soruna cevap aramış olduğunu soyleyebılırız Nıtekım yazarın kalkınma ve ekonominın orgutlenmesıyle ıl gıll goruşlerı, «uçuncu dtınyacılığı» ve Turkiye ozelının dar sınırlarını aşarak doğrudan ka pltalızme demokratlk bır alternatlf arama cabalarının kapsamına gırıyor . Evet, Ahmet Hamdl sanayıleşmenln devlet eliyle gercekleşmesınden yanadır Ama aynı zamanda, böyle bir secım yapıldığında cok onemll bır sorunun da mutlaka çozumlen mesl gerektlğinl savunur Bu sorun burokrasl kâbusudur. Sozu yazara bırakolım «Turkiye ancak devlet kuvvetlyie dlrilebillr. Halbuki bugunku hukumet ordusu bu lş« asla kafl ve layık değlltHr. Bllakls de|en«redlr Burokrasl ve luzutnsuz hukümet müdahalelerl ta«fiye edllrrMll, kuvvetler tekslf olunmalı; hulaso evvela devlet kendl organlarında blr Inkllap g«clrmelldlr> U»telık bın yıldk atalet geleneğlne eahlp bır doğu devletlerinden mlras blr burokrası soz koni'suysa... «Blzde d»vİ8tçllfk, tarlhl blr za ruret olarak, doha doğrusu, sermoyedar ve muteçebbls bulunmodığı v« ocnabl sermayeslnden de faydalanamadığımız Için, mecburen başvurduğumuz bır slstem olmyştu. Ancak bunun buyuk tehllkesl vardı: Babıâllnden bize usullerl, an'ano si ve el«mQnlariyle mlras kalmış yasağa dayanan Idarî d«vletl genlşleteceğlz; iktisadl hayatın Idaresina, tanzımlne karıştıraooğızi bu suretle bu dev letln mıfusunu, hâkhnlyetini son dereoe kuvvetlendirece^lz. Bu, buyuk tehllke Idl. İktisadl sınıflarımız son derece zoyıf ve hıç mukavenMt gosterecek holde doğll. Kapıkulu devletl, İktisadl hayata hâkim olunca bunun karşısında halk hakımlyetine, demokrasinln teessur» katiyen Imkân yoktur» doğrudan doğruya halk tarafından demokratlk şeklldo teşk:l ve kontrol edılmssl tikrinde ıdim » Gorulduğu gıbı yazar, gerl kalmış bır toplumun kalkınma sorununa cozum ararken, aynı zamanda bu kalkınmayı hem etkın, hem de sosyal adaletı ve en genış demokrasıyl sağlayan bır duzen ıcınde gercekSeyfettin GÜRSEL leştırmenın de yollarını aramaktadır Bu arayış ıse onu lemesinl Istıyorlardı. Ben ka cok daha evrensel bir konu iktisadl devlet makinesine veolan demokratlk sosyclizmin rilmelidir» Yazardan bır tlyen başka yolda idım ve temel sorunlarıyla karşı karşıbaşka alıntı yaparak soz ko ikiısadı devletın, mumkun olya getırmıştlr Bundan 50 yıl duğu kadar sıyasi ve ıdari nusu demokratık esasları aoncekı ılke ve goruşlerının bır devletln tesir ve mudahalesı cıklamaya calışalım «Benım dışında yepyeni organlara ma coğu bu gunde tum tazelıklenglbl devletçi olan kadrocular nı korumaktadırlar kanımca lik olması ve bu organların blle, o gunku devletln geniş Ahmet Hamdi Basarin Güncelliği 'ATATÜRK'ün izni ile kurulan 2MİLÜ BANKA" buseretı yasamakta 57y!İında tütmbank genc,çalışKan,bî!gl!i yepyeıi bîr kadro ile çagdaş bankadıgn tüm gereklerini 1981 1982 kış sezonunda tüm sinema ve tiyatro Uanlannızda hizmetinizdeyiz. ODAAİANS Cumhuriyet Cad. 13/1 Taksim irtanbul Tel: 44 92 95 A H Başar, toplumun ve devletın yapılarının oznellıklerl nedenıyle, devletın ekonomıye el atarak kontrolu olanaksız ve halkı ezen bır burokratık dev halıne gelmesınden korkuyor Bu nedenle ıkı ılgınc kavram gelıştırıyor «Ida ri devletçılık» ve «İktisadl dev letçilik». «Idari devletçilik»den anlaşılması gereken, aslında klasık lıberalızmın devlet turu İktisadl yaşama kesınlıkle karışmayan, salt toplumsal ya samın gerektlrdığl ıdarl ışlerle gorevlı devlet Ahmet Ham dl, bu ışlerle gorevll kurumların yetki alanlarının olanaklar el verdığl olcüde sınırlan dırılmasından yana «iktisadl devletçllık» ıse üretlm araclarının salt devlet mülkiyetınden cok, toplumsal mulkiyetı nın gercekleştiği duzenın adı Sozü ylne yazara bırakalım «iktisadl devlet lazımdır. Bol Istihsal davasına bağlı plan va İktisadl Işletmeler, Idari devletten ayrı ve tamamen Ih tlsasa dayanan, demokratık esaslar dahlllnde kurulan bir görevyapan e mne tiriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear