25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 | | lkemiz bir tanm ttlkesidlr, nüfusumuzun I I bUyük bir çoğunluğunun «25 milyondan ™ fazla» kırsal kesinde yaşaması tarsal sorunların, yurt sorunlanraızın önemli bJr parçası olduğunu göstermektedir. Nüfusumuzun büyük bir kısmı da tanmla uğraşmakta, milll gelirlmizin büyük oram bu kesimden sağlanmaktadır. Tanm ülkesinin kalkınması elbette, tanmla sanayinin içiçe oluşumu ile olanaklıdır. Ne var ki, hâlâ ulusal tanm politikamızın saptanmamış olması, ne üretimin planlanmasına ne girdilerin düzenli kullamlmasına, ne lhracatm artmasına ne de Devletçe ve onun çalışanlannca götürülen hizmetlerin yararlı olmaema olanak sağlamaktadır. Dışsatım (ihracat) maddelerlmizi tanm ürünleri, madencilik ürünleri ve sanayi mamulleri teşkil etmektedir. Bunlar arasında büyük bir oran tanm ürünlerinden «% 70'ten fazla», son yıllarda ihracatta büyük bir artış gösteren sanayi mamullerinin «% 20 civarmda» pek çoğunun da hammaddesi yine tarım ürünlerinden karşılanmaktadır. Dışsatımı gerçekleştirecek işlem ve îşlevler, üretimden tüketime kadar bir bütün teşkil eder. Eu bütün içerismde bugün için bir çok eksikhkler ve kopukluklar vardır. Şöyle ki; UrUnün hasadında, toplanmasında, nafellnde depolanmasmda, aynhp ambalajlanmasında, dağıtımında, iç ve dış pazar araştırmalannda bir sürü noksanlıklar ve düzensizlikler vardır. Işte bu nedenlerle tanma dayalı ihracatımıza öncelik tanıyarak aşağıda belirtilen önlemlerin alınması durumlarında ihracatımızda büyük bir gelişme olabilecektir. • Üretim alanı ve üretim miktan: Ülkemizin yüzölçümü 77.797.127 Ha.'dır. Tarım arazisi 27.699.003 Ha. «yüz ölçümümüzün > 28'i», teknik açıdan tarıma daha uygun arazi miktan ise 21.700.000 Ha.'dır. Ve ülkemiz meteorolojik olarak çok çeşitli böiümlerden oluşmaktadır. Bu nedenle geüşmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizi klimatolojik bölgelere ayırarak üretim nıaddelerinin her yöreye göre dağıhmına son derece önem verilmeli, üretim nıaddelerinin doğal koşullara bağlı olarak dalgalan ma göstermesinin önüne geçilecek önlemler alınarak üretim miktarlan sabit tutulmaya çalışılmahdır. • Sulama: Ülkemizde sulamaya elverişll arazi miktan 16.700.000 Ha. Toprak özellifcleri bakımından sulanabilecek arazi miktan ise 12.500.000 Ha.'dır. 1980 yılında DSÎ Genel Müdürlüğü'nce yeraltı sulaması dahil olmak uzere 493.604 Ha. Toprak Su Genel Müdurlüğü'nce 75.091 Ha. Kooperatifler ve diğer kamu kuruluşlannca 92.628 Ha. Halk tarafından sulanan 66.696 Ha. oimak üzere îiilen sulanan alan miktan toplam olarak 728.019 Ha.'dır. Bu durumda 1980 yılında toplam olarak sulamaya elverişli sahalarımızm çok az bir kısmı sulanabilmiştir. Bunlara karşıhk sulama alanlarımızda üretimimizin yetersiz olduğu da bir ger çektir. Sulama alanlanmızm; büyük bir kesi OLAYLAR ve GÜRÜŞLER 10 EYLÜL 1981 Tarımsal Dışsatımın Gelismesi TARIMSAL DIŞSATIMI ARTT1RABİLMEK İÇİN, ÜRÜNÜN DERLENÎP DSPOLANMASINDAN AMBALAJLANIP DAĞITILMASINA KADAR. GÖRÜLEN BÜTÜN AKSAKLIKLARIN GİDERÎLMESİ GEREKİR. uretictnin malına çok ucuz flyatla el koymakta, buna karşüık tüketicıler her an ucuz ve iyi kalitecie tüketim maddesi bulamamaktadırlar. Bu nedenlerle pazara günlük tuketıme» • uygun tolçünde mal sunumu mümkün olamamaktadır. Bu konulann önlenebilmesi için daha geniş tesisler kurulmalı ve bu konularda da dışa dönük teknik çalışmalar yapılmalıdır. Sonuç Dış ülkelsrde ihracatla ilgili bir sürü kuruluşlar vardır. Bu kuruluşlar üretim ve pazaria ma konularında gemş iaalıyet gösteımektsdırler. Bu konular geniş araştırma isıeyen ışler olması nedenıyle dış ülkelere gdrevıi olarak gönderilen Tarım ve Ticaret Ataşeleri bu konuüa daha yararlı olacak şekiide ortaklaşa çalışmalıdırlar. Özellikle tarıın urünierine gereksmi mi olan ülkelere konularım çok iyl bılen ve ülkemize katkısı olabilecek çalışanlar Kamu kuruluşlannca görevlendirilmelidırler. îhracatla ilgili olmak uzere son yıllarda ülkemizde oldukça fazla ozel şirkeüer kuruımuş olmasına karşsa bunların bırkaçı dışmaa büyük bir çogurıiuğu başka konularda dış ulkelerle Uişki kurmak amacı ile kurulmuşlardır. Tarımsal ihracatm suratıe artabilmcsı ıçın Dev let denetimmde olmak üzere ülkemızdfcki üretici ve ihracatçüarın ıştırakleri veya üretken olan üreticislne kaıkıda bulunabiıecek köy kooperatiflerinin bir araya gelerek anonim şirketler kurmaları dalıa yararlı olaoaktır. Bu kuruluşlar da üretinı maddelerini sofıalık ve sanayiük olmak üzere yurt içi tüketimi ve ıhracatını sağlamak üzere çalışroar.dırlar. Tanmsal ilıracatunızı arıııabiımemiz için yukanda değinılen teknik ve ekonomik önlemler süratle ele alınmalıdır. Bu önlemlör almdagı halde ihracatıraızüa bir gelişme oimuyorsa, ihracatçı, muhteiıf zararîardan çekiniyorsa Devletin oiddi olarak denetimi altınoa olmak üzere bu zararlar devletçe güveııce altuıa alınmalıdır. îthalatçı üikelercie geniş bir reklam kanıpanyasınuı açılması da uygun olacaktır. Bu konunun sağlanabilmesi içm üreticiienn, ihracatçuarın, kooperatiflerin ve ilgili odaların çok az parasal katkıları ile miiyonlan aşan bir reklam bütçesi oiuşturulabilır. Ülkemizde tanma dayalı sanayi dalı henüz gelişmemiştir, ürelim nıaadelerimizin sanayi jıammaddesi olabilecek kısımlarının ekonomik olarak değerlendirilebilmesi için gerekli önlem ler ahnmalı, sanayi dalları kurulmalı ve kurulacak tesislerin çalışmaları ihracata dönüK olmalıdır. Bu konularda yararlı olabilecek eıemanlann eğitilmesi ve yetiştirilmesi en kısa süre içerismde ve özellikle ele alınmalıdır. Ülkemizde ihracat, ithalatın ancak %60 70'inl karşılayabilmektedir, bu durumda ise dış borçlarımız süratle artmakta ve kalkmma hızımıa istenilen düzeye hiç bir zaman ulaşamar maktadır. Bu nedenlerle tanmsal açıdan yukanda kısaca değinilen konular dışmda, gerek maden ürünlerimiz, gerefee sanayi mamullerimize de uygulanılarâk genişletilmek suretiyla ihracatımızırı geüştirilmesinde önemli çalışmalar yapılmalıdır. Havadan Para... S Ünal ÖZDOĞAN Yük. Zlraat Mühendisi minde fazla sulama yapılması nedenlyle Uretim oldukça düşmekte ve drenaj alanları ol dukça genişlemektedir. Sulama koausunda en kısa süre Içerisinde bir gelişme olmalı, ileri ülkelerde olduğu gibi sulama alanları ve tekniği geliştirllmeli, üreticıye ilgili kuruluşlaroa kurslar açılıp fiilen gös terilerek en uygun ve ekonomik sulama usulleri öğretilmelidir. • Tarımsa! Mücadele: 1980 yılında Ulkemizdeki tarım alanında yapılması gereken ilâçlama alanı 13.000.000 Ha. iken Tanm ve Orman Bakanlığı ve üreticilerimizin yaptıgı ilaç lama alam toplam olarak 6.545.650 Ha. «% 50'si»dır. Bu konunun gelişebilmesi için ilâçlamanm başarılı ve ucuz olarak yapuması sağlanmalı, zirai mücadele ilâç ve malzemeıerinin bol ve ucuz olarak temin edllme çareleri araştırılmalı, ilâçlama konusunda teknisyen ve üreticiler teknik açıdan eğltilmeli, kurslar açılarak ö'ğrenimleri sağlanmalı, mahsul zararları ile ilgiii biyolojik rasat sistemi kurulmalıdır. • Gübreleme: Gübre kullamlmasının arttınlması için gübre îiyatlarınm süratle düşurülmesi, çiftçinin gübre kullanıhmına özendirilmesi ve bu konunun geliştirilebilmesi için özellikle küçük ve orta üreticilerin gübre kullanabilmelerinin sağlanması ve ilgili Bakanlıklarca gübre kredileri verilmesi, ana üretim bölgelerinde demonstrotit çalışmalann daha yoğun olarak yapılması sağlanmalıdır. • Bakım: tyi tohumluk, toprak işleme, budama, seyreltme konulan üzerinde bölgesel kurslar açılarak, üreticiler özel bir program dahilinde özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı ilgili kuruhışlarca eğitihnelidir. • Ziral Krediler: Kredi hadlerinin yükseltllmesi sağlanmalı, verilen krediler konu ile ilgili kuruluşlarca kontrollü olarak organiza edilmeli, gübre ve ilâçlama için verilen krediler ayn olarak verilmeli, üretici tarafından üreteceği madde teminat olarak gösterildigi takdirde yülık AVANS şeklinde kredi verilmeli ve bankalarca üreticilere verilen kredi faizleri, ihracatçı firmalardan alınan faiz oranlanna düşürülmeîidir. Ülkemizde Zırai Krediler genellikle T.C. Ziraat Bankası tarafından verilmektedir. Verilen zirai kredilerin başka konularda kullanılmaması ve üreticinin almış olduğu kredlnin sürekli olarak kamu kuruluşlannca denetlenfebümesi için Ziraat Bankası'nın, Tanm ve Orman Bakanlığı'na bağlı bir kurulus iıaiine getirilmesi daha uygun olacaktır. EVİM Tuna gazinolar dünyasında kendine özgu yert olan saygıdeğer bir bayandır. Hürriyet gozetesind» Sevim Tuna'ya ilişkin şu fooberi okudum: « GĞI Gazlnosunda sc?!nev'o çıkan ses sonatçiM Sevlm Tuno'nm oyofeları oltına 400 Un üra aton «İzn»>r« II işadomıı Moîi Şube «k!5î5»r!ı»9* gözeîitHia alındı.» Sigara lcmlyorum, Eğer icsem, bir sigara yokar, ciöer'mo c©ker, «onw (romaplardaki gibi) halka Iıalka yükselen dumonlaro bakarak düşünceye dalardım: Vah zavallı halkım!... Senin yazgın doğ!şmly«cek mı? Taa Birinci Dünya Savaşında Avusturyalı yosma Milovic'in sigarasını binlik banknotlarla yokon lşadamlan tarihimize gecmemiş midir? Oysa yaşadığımız Türkiyo'ds böyleslno edeblyoto va hele romantik düşüncelere yer yok»ur. Hovardalık kanımıza işlemiş. Çiftini çubuğunu satıp vurulduğu kadına yedlreı* az mı kişi var yaşadığımız toplumda... • Pazara hazırlama • Hasat, Ayırım, Ambalaj, Nakliye: Hasat esnasında genel olarak dikkatslzlik nedeniyle Üretim maddeleri kayba uğramakta veya zedelenmek suretiyle dayamklığı nzalmaktadır. Tasnif, ülkemizde bazı bölge'.er hariç elle yapılmakta bu durum ise lş güçlüğüne ve zaman kaybına neden olmakta ve lstenüen tipte mal ayrımı yapmak mümkün olamamaktadır. Bunun için standardizasyon konusuna geniş çapta önem verilmeli, konu ulusalarası olçüler içinde halledilmelidir. Ambalaj konusu da, sınıflayıp ayırma konu sunda olduğu gibi bölgelere göre farklıhK göstermektedir. Bu konularm haili için; hasat zamanı ve şekli üretim bölgelerinde teknisyenlerce üreticilere öğretiimelı, toplama kapları ve boşaltma şekilleri uygulamah olarak gösterilmeli, üreticilerin tasnlf malunajan sahibi olma ları sağlanmalı, bölgeler arasındaki ambalaj farkı kaldırümalı özellikle Fransa'daki uygulamalar gibi standartlardaki ambalaj tiplerine uymaya çalışümalıdır. Nakliye yol durumuna göre çeşitli araçlar ve çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Nakil esnasında özellikle yaş sebze ve meyveler munlplasyon bakımından dikkatsizlik sonucu hasar görnıektedir. Bu durumlar önlenmeli, nakil esnasında özellikle soğuk hava tertibatlı vagon ya da kamyonlardan geniş ölçüde yararlanma yolları araştırılmalıdır. • Koruma ve pazara sunma: Yeterll ölçüde koruma olanaklarımız olmadığından hasadı izleyen günlerde pıyasa dolmakta, üretici değer fiyatını alamamakta bir takım özel kuruluşlar • Üretîm Bir olaya çeşitl! acırian yaklaşım olosıclır. Ben da saygıdeğer Sevim Tuna'dan başlıyarafc Sayın Turgut Özal'ın bir sözüne atlamak isliyorum. Özal demiş ki: o Havadan para kazanma döneml geride kaldı.» Acaba? Eğer bir ülkede havadon para kazanılıyorsa, bu duzeni altı ayda, bir yılda değiştirmek olanaksızdır. 12 Eylül vönetimine yordımcı olmak isteyen, bu gerçeğî düpedüz Söyler. Bugün havadan pora kazanılamaz mı? Bir gazınoda şarkıcının ayaktarı altına serilen yaklaşık yorım milyonu örnek dıvo vermiyeceöim; ama, yüzde 60 faizle halktan para toplcyan bazı kişi ve kuruluşlar oçaba ne yapıyorlar? Bir düşüneüm bakalım... Osmon Ulagay'ın haftalık «Ekonomi Noîlarunda okudurn. İşadamları diycrların:ş kl: « Faizlerin serbest b:rokı!masındnn önce parasrnı bonkaya yaiıran yurttaş sömürülüyordu. (...) Yıüar yılı bu miüet eiindo avucunda ne vorsa ucuz faiz!« biz» akıttı. Fabrikalarımtzı bundan yararlanarok kurduk..» 1960'larda bu gerçekleri yazdığımız icin bazı iş çovreleri Cumhuriyet'e ilan ambargosu koymok istemişlsrrii. Demek ki zamanla gerçekçi yaklafim ağır bastı; hoşgörü gelişti; ama şu soaı havada sallanmaktadır: Elincfe 2 tnllyon llrası bulunon bir klşl parasını yüzde 60 faiz!« Işletmek olancğıno sah'pîir. Peki, bu havadan pora kazanmak değil mSdir? Yüzdo 60 folz l!« parayı alan bcnksr ya da bankacı bu parayı nosıl kullanccckîır? Acaba o sayın isadcmı da havadan para kazanma yöntemlerin» mi başvuruyor? Ortada bir bozukluk olduğu acıktır. Nasıl düzeltılir? Gerçskleri ortaya koymak sağlıklı tartışmanm ilk koşuludur. Peki, gerçekleri ortaya kim koyacak? Kim tartışacak? Doğrusu son günlerde ekonomik sorunlar üzerine geniş bir tartışma ortamı oluştuğunu söylemek gerekir. Açık oturumlar yapılıyor, demeçler veriliyor, topf lantılar düzenleniyor. No var ki konuşanlar hep İşadamları... Diyalog gibi görünen bir monolog Sürüp gldh/or. İşadamı işadamıyla tartışıyor. Memur, işçt, öğreîmen, köylü, osnaf, mühendis, doktor acaba ne düşünüyor?.. Filanca işadamı söylüyor... Falanca işadamı yanıtlıyor. Vaktiyls bir politikacı «Türklya'de 45 mllyon 6ze* teçebbüs vardır» demişti. Acoba doğru mu eöylemlş? • CVCT OKTAY AKBAL HflVIB Mamak'ta Bir Gün eçen gün Mamak'taydun. MHP davasını bir gün boyu izledim. llk izlenimlerimi de yazdun. Hepsl o kadar değildi elbet. Yazalacak şeyler var, yazılmayacaklar da... Bir konu, Adalet önünde enine boyuna incelenirken düşünce, görüş belirtmek hem yasalara, hem de ahlak kurallanna aykındır. Kendi adıma, geçmiş yıllarda bu davada incelenen, sergilenen konularda pek çok yazı yayınladım, anımsayanlar olur... Şimdl Adalet'in bu konuyu aydınlığa çıkarmasını beklryoruz. Hiç bir yorum yapmadan, görüş belirtmeden... G Mamak... Tam otuz yıl önce bir kea geüniştim Mamak'a. Karlı bir kış günüydü. Orhon Anburnu'nun «Sürgün» filminin Sansür Kuruluna ilk gösterilişi vardı. Ankara içindeki sinemalarda yer bulunamadı, Mamak'ta bir sinema salonu varmış, oraya gidelim denildi. Bir çok bakanlık temsilcisi, film yöneticisi, yapımcısı ile birlikte arabalara binip Mamak'a gitmistik. Anburnu'nun çağnlısıydık Nalm Tirali ile birlikte... Pencereleri kınk, kar parçalanmn içeri dolduğu bir salonda «Sürfün»ü seyretmiştik. Paltolanmıza sıkı sıkıya sanlarak, durmadan sıcak çaylar içerek... Sonunda Sansür Kurulu filmdeki dans sahnelerinden kimi kesintiler yapümasını istemişti. Yıllar sonra bir bahçe sinemasında «Sürfün»U bir kez daha seyrettiğimde o çıkanlması Önerllen parçaların yerli yerinde durduğunu görmüştüm, hatta daha da açık sahneler vardı... Mamak'a, MHp duruşmasını Izlemeye giderken o uzak günü hatırladım. Yollar değişmiş, herşey değişmiş... Otuz yıl bu, dile kolay!.. Koskoca bir salon. «Adalet Mülkün Temelldir» yazısı yargıçlann tepesinden bize bakıyor. Basma aynlan tribünle Izleyicilere, daha doğnısu sanık yakınlanna aynlan yer yanyana... Yüzlcrce samk vardı önümde. Hepsini arkadan görüyordum. Hep traşh kafalar, ama önlerdeki kişiler öyle değil... Neden diyo düşundüm? Kimin saçı kesilir kimin kesilmez! Bunun bir kuralı var mı? Sıradan kişiler, gençler mi bu uygulamaya katılan? «Lider» düzeyindeki ünlüler neden böyle bir uygulamadan uzak tutulurlar? Hem saç kesmek neden? Bir sağlık önlemi sayıhyorsa, o zaman herkese uygulamak gerekir. Değilse, o zaman gençyaşlı, ünlüünsüz demeden hiç kimseye uygulanmamalı... Güzel bir görünüs değill TUrfeeş, en önde oturuyordu. Yanında partinin ilerl gelenleri... Askerler dört yanlannda dolaşıyor. îkide bir uyanlarda bulunuyorlar, ayak ayak üstüne atanlan, sandalyelerine yığılanları, konuşanları hizaya getiriyorlar. Olaysız bir gündü. İddianamenin son bölümü okundu. Ağır suçlamalar, en sağlam kanıtlar belgelere dayanılarak ileri sürülüyordu. Saniklar sessiz, tepkisiz... Avukatlar görevlerini yapmak çabasmda, ikide bir birşeyler söylemek istiyorlar, ama daha çok dinlemeyi yeğiiyorlar. Onların sırası daha sonra gelecek, savunmada... Bu belgelere, kanıtlara karşüık olarak nasü bir savunrtıa yapacaklarmı ilgiyle izleyeceğiz. Hep gençler... Yaşlan yirmiyi ancak bulmuş ya da azıcık geçmiş gençler. Yan tribündeki analar, babalar, kardeşler onlan gözlüyor, savcılann birbiri ardma okuduklan uzun suçlamalan dinledikleri yok... Sanırım iddianameyi dinleyenlerin, hem de dikkatle dinleyenlerin başında MHP Genel Başkanının iki kızı ve damadı var. Kendisine bir uyanda bulunmak zorunda kalan bir eri tersleyecek kadar sinirll bayanlar bunlar.. Anlamab gerekir onlan, kolay değil, her gün geliyorlar, babalannı her gün orada görüyorlar, yaşlı, bltkin, her gün biraz daha çöken bir baba... Kim olursa olsun katlanmak kolay değil evlat olarak... Kantinde çay lçlyoruz.. Blrl yaklaşıyor, sağcı bir gazetenin köşe yazanna benzetmiş benl. Soruyor «o» muyum diye? Hayır diyorum. PeM klmün? Bir gaxeteciyim, o kadar... Tribünde de bir genç yaklaşıyor kim olduğumı öğrenmek hevesinde. «Köşe yazansınız değil ml?» diycr. Evet, Adım şu, var mı bir diyeceğin, diyorum. Sorular soruyor, ordan burdan, gerekli gereksiz. Yaşamda en iyl meslek hangisi? îyî yaptıktan sonra hanglsi olursa olsım! Ama bol para kazanmaJi: istersen, onun yolunu bilemem! Sonra çüayoruz Işıkia blrlikte. Ceyhun Atufu anımsıyorum, oğlunun «Cumhuriyetete çalışmasmı ne kadar tsterdi, oldu işte... Anka ajansından Güllapoğlu'nun kullandığı arabayla gazeteye dönüyoruz. Birden Işık bir mezarlığı gösteriyor: «Babam bnrda yatıyor...» Sevgili Ceyhun, bugünleri göremedi, yüreği elvermedi. öyle duyarh, öyle soylu, öyle bu dUnyadan olmayan bir ozandı ki! Bir de sataşıyorlar şu günlerde, en çirkin biçimde, üç beş dizesinl seçerek! Ekmekçi dostum o şiirleri tümüyle yayınlayarak verdi gereken y&nıtı. Anlarlar mı? Hiç sanmam. on yıllarda özellikle 12 Eylül'den bu yana, ülkemizde turizmin önemi anlaşılmışa benzer. Önemi derken, turizm yoluyla gelecek paranın diriligini ve katışıksızlığını amaçlıyoruz. Değilse; turizmlfi ilgili bütün sorunlar anlaşümış ve çareler aranmaya başlanmış olsaydı, işimiz ve konumuz daha kolay olurdu. Gün geçmiyor ki, gazetelerde dergilerde, radyolarda, TV'de durmadan turizmle iigili konular ele alınmasın. Bir yazm eri, roman yazan, öykücü, ozan gezi notlan yaymlıyor. Sözü turizme getirip bağlıyor. Sevindirici, ülkemiz için yeni ve önemli bir atılım bizce bunlar. Devlet Başltanı Sayın Evren, turizm diyor, ülke kalkınmasında dört ögeden biridir. Bir başka bildiride, turİ2mle ilgili basmda çıkan her yazı derlenip değerlendirüecek. Ne güzel değil mi? Ne kadar olumlu atılımlar bunlar. Ancak bir soru geliyor akla. Derlenen bu yazılar, sunulan bunca çaba ürünü eylem biçimine ulaşıyor mu? S Tîirizm Şurası Toplanmalı TURtZMDE BAŞAR1 SAĞLAMAK İÇİN TAM ORGÜTLENME GEREKLtDİR. ÖRGÜTLEN1MENİN KOŞÜLLARINI İSE TOPLANACAK «TURİZM ŞURASI» SAPTAMALIDIR. yın Barlas Küntay'ın yardımıyla, bakana ayrılmış odayı vererek, bir merkoz büroya ka vuşmuştu 1979'da. Tepebaşı No. 57 Kat 8. Biz bu jeni merkezimizi binbir hevesle 32 ülke ye duyurduk. ToplanU masaları, perdeler, koltuklar. resimler, haritalar vs. dayadık döşedik. Gel gör ki, Turam Bankası genel müdürlUğUnden aldığı mız bir yazıda odayı hemen bo şaltmamız isteniyordu. Bina, sözünü etüğim bankanındı. Ya pılacak iş yoktu. Odayı terkedip, bir üyenin bürosuna sığmmak vardı çaresiz. İşte bizim turizm anlayışımız. Tanıtmaya verdiğüniz önem. Klşisel çabaıann basarısı, ne olabilir bu koşullar altında. Şimdi, bilmemlz, kabullenmo miz gereken bir gerçek var. Bakan da, müsteşar da, genel müdür de bizim toplumumuzun bireyidir. Onlardan olağanüstü beceriler, rasamlan allak bullak edecek sonuçlar bek lemek yanlış olur. Toplumsal olaylarda olaganüstUlÜk yoktur. Slstem vardır. Örgütlenma vardır. Pllan vardır. Denenmişi öğrenmek, İyi ömeklerden esinlenmek, kendi büayemize uy gun olanı seçebilmek ve uygulayabilmek vardır. Küçük, çok küçük lhmallerin bütün bir çabaiar kümesini gölgeleyeceği gerçeğine yer vermek, turizmde saglıklı bir düşünce olacaktır. Turizm ve Tanıtma Bakanlığı, sezonun başmda, basında çı kacak her yazıyı derleyip değerlendireceğinl vaadetmlşti. Eu davramş bizce konuya çok olumlu bir yaklaşımdır. Bu dü şünceye göre deriz ki bir TURİZM ŞURASI toplanmalı. Bu şurayı, kurum temailcileri, uzmanlar, gönüllüler, deney erleri vb. ücretsiz oluşturmalı. Şu ra'ya katılacak her cielege, önceden yazılı bir önerge vermelidir. Bu önergeler belli küme lerde toplanmalı V3 sımflanma lıdır. îlginç ve tutarlı olanlar gündemi oluşturmalı ve tartışmaya sunulmalıdır. Bir de, her delege, şuranın sonunda yenile nen kamlannı ve öüşüncelerinl, blr rapor halind3 şura baş kaniığma göndermeUdir. Sonunda yararlı olan ortaya çıkacaktır kanısındayız. Mutfaktan folklora, tarihten doğaya, eğltimden modern turizme, yerelden etnolojiye, tanıtım ve yayından tutarlı ve çarpıcı sloganlara atlayarak saptanacak pilan ve rarogram tu rizmin anayasası olmahdır. HalSm UĞURLU Aturjet Genel Başkanı Ülkelerde bir ilanın, bir reklftmın, bir makalenin nelere malolacağmı bilen bilir. Blz bunlara gerekli harcamayı yapmıyoruz. Bu gidişle yapacagımız da yok doğrusu.. Örneğin, dünyada FİJET adlı bir örgüt var. (Federation înternationale Des Joumalistes et Ecrivains du Tourisme) Bu örgüt UNESCO'ya bağlıdır ve 32 devlet de Uyesidir. Biz de U. yeyiz. UIUSEI adımız, «Türldye Turizm Yazarlan ve Gazeteciler Derneği»dir. Uluslarajası adımız «Association Turque de» Joumalistes et Ecrivains du Tourisme»dir. FİJET'in her yıl bir ülkede genel kongresi, Wr ülkeda de başkanlar düzeyinde direktörler komitesi toplantısı olnr. Aynca bu örplt bünyesinde bir de Balkan Turizm Yazarlan Kongresi her yıl sırayla yerine getirilir. Bütün bu kongrelere katılan ülkelerin delegeleri, gazete, dergi sahibi kişiler. Ya da gazetelerde yazan kişiler. Hiç bir örgüt kendi kasasından harcayaralt bu Jtongrelerl yapmaz. Mutlaka o ülkenin Turizm Bakanlığı yanl devletl tarafından yapUır. Her kongre sonrasmda, bir yıl sonraki kongre sanırsınız ki kapısılır. Herkes o kongrenin kendi tilkeslnde yapılması için can atar, savasır. O can atan delege bilir ki, 32 ülkenin yazarlan, Ulkelerine dönüslertnde yazılar yayınlayacaik, fotoğraflar sergileyeoek ve slaytlar sunacalctır. Bu kongrelerin kapasiteslnln 300 yazar ve gazetecl oldugunu söylersek, tanıtmanın boyutlan kendiliğinden ortaya çıkar. Derneğimlzln çalıçması, 1967'de Bakanlar Kurulu (18. 7.1969 gün ve 6/12101 sayılı) ka ranyla yurt dışındaki aynı amaçlarla çalışan derneklerle işbirliği yapması ve kongrelere katılması saptanmış bulunuyor. Gelgelelim, T)İ7i bu kongrelerden hiçbirini (Bir Direktörler Komitesi hariç) ülkemizde vapabilmiş değilİJ!. Gelmiç geomiş hig 'bli' Bakan, bu yıl da siz çağınn, kongreyi btade yapalım» diyememiştir. Oysa «kongre turlzmi» diye bir olay var. Kongreye katılan her delege, ev sahibi ü'keye bir pay öder. Fransa 330dolar, Ba hamalar 300 dolar. îsvec 2250 kuron koymuştu bu katılma pa yma.. Bir insan salt bu payla kalmaz herhalde. Ba^ka nice harcamalar yapar. Nevse, ayrmtılara Kirmeden, «ITcemizin turizm anlayışma ilişkin tipik bir olayla sözü bağlayahm. Eizim ulusal örgütUmüz ATUIÎJET yıllar sonra, zamanm Turizm ve Tanıtma Bakanı Sa Blz bugüne dek yazılanlardan başka, başka bir açıdan yaklaşmak istlyoruz konuya. Bir «Turizm Şurası»nın toplanmasına gerek görüyoruz. Tuvalet, tesis, turiste iyi davranış, ulaşım, can güvenliği, rezervasyon yeteneğl bütün bunlar elbette çok önemli işler. Ama kabul zorundayız ki, turist ken dine çckici olarak sunulanı ve duyurulanı görmek ve yaşamak Ister. Bizim kumumuzu, denizimizi, güneşimizi, mutfağımızı, tarihsel kalıntılarımızı biz ona sunmazsak turist nereden bilebilir? Tanıtma soruntma değinmek lstiyoruz yanl. Kabul edelim M, bizim tesis sorunumuzdan daha yürek parçalayıcı yanımız, tanıtma sorunumuzdur. Bunun iki nedeni var bizce. Bir, •uzman kisilerin yetkisizliğl. Biri de parasal neden. Dış LONDRA 14 (a.a.) Gandi, telsiz telefonla Amerika'da neşredilmlş bir nutukta, kısaca Hindlstan tarafından girişilmiş olan mücadelenin yalnız kendi memleketin) değil, bütün ciünyayı teslrl oltında bırakmakta oldugunu söyle miştir. Gandi, bütün milletleri Hindistan'ın yapmakta olduğu mticadelecle onunla iş.blrliğl yapmaya davet ettikten sonra Hint'lilerin kendi aralannda sınıf ve mezhep kavgaları yüzünden ayrılığa düşmüş olmalarına teessüf etmiştir. Gandi demiştir ki: «işte 16 EYLÜL 1931 «Hindistan'a adalet istiyorum!» buna dayanarak, calışmalarımıza gaye olarak haik tabakası aleyhlndekl bir takım imtiyazların ortadan kaldırılmasını ve hangl mezhebe mensup olurea olsun bütün Hint milletlerlnin birleşmesinin gerçek leşmesini seçtik. Şahsen milletlmin hürriyetlnl kanlı vasıtalarla elde etmekten se daha uzun müddet bek lemeyi tercih ederlm.ı Gandi, netice olarak, aç blr halde bulunmakta olan milyonlarca Hlnfll lehlne dünyanın vicdanına müracaat ve hitap etmiştir. bilmerk BİLGSSAYAR oaretiyor... H a f u »nları Türk çe olarak verilen ve 16 3 5 yaf aratı tıer y*$ ve tthsl düzeyinde ki$ileregörehizırianniş olan BİLGİSAYAR SEMİNERLERİMİZE katılın BİLGİSAYAR ÇAĞINDA eİLGİSAYÂR ÖĞRENEREK, gelir Veyaşamdüzeyinizi yükıdtin, . çevrenizde SAYGINLIK kannın. RPG II PROGRAMLAMA SEMİNERİ Bilgisayar (Computer) dalında Türkiye'de en yaygın: ve geçerli RPG II PROGLAMLAMA Dilinin öğreti, leceği bu seminer, Bilgi işlem Sistemleri Tanıtımı ve Bilgisayar'a Giriş ile takviye edilmiştir. ANKARA 15 (a.a.) Uzun bir müddetten beri in şaatı devam etmekte olan Ziraat Enstitüsü binaları tamamlanmak üzeredir. Binaların yalnız kalorifer tesisatlarının takılma sı kalmıştır. Bu da ekim başlarında tamamlana* caktır. Ziraatimizin gelişmesi ve ilerlemesinde enstitüle re büyük önem verilmek Ziraat Enstitüsü açılıyor tedir. Bu yüzden müessesenin hiç olmazsa ziraat kısmının bir an evvel açılması ve muhtao olduğumuz ziraat elemania^ rının yetiştirilmesi için azami gayret gösterilmektedir. Getirilmesi karara bağlanan mütehassıslar birer birer gelmeye başlamışlardır. Öğrenime en geç kasım ayının llk haftalarında başlanacaktır. Sayın Doklor ve tczatılara Mayafc beym fonksıvonlannr duienleyıcıVazoreguMlor, Cumhyriyeİ Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteoilik T.A.Ş. odma NADİR NADİ Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMİNE UŞAKLIGİL Yazı Işlerl Müdürü OKAY GÖMENSİN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecllik T.A.Ş. Cağaloğlu Türkocağı Cad. 3941 Posta Kutusu: 246 İSTANBUL T e l : 20 97 03 BÜROLARs • ANKARA: Konur Sokak 24/4 YENİŞEHİR Tel: 17 58 25 17 58 66, İdare: 18 33 35 • İZMİR: Halit Ziya Butvarı No: 65. Kat: 3. Tel: 2547 09 1312 30 • ADANA: Atatürk Caddesi Türk Hava Kurumu Is Hanı, Kat 2 No: 13, Tel: 14 550 19 731 TAKVİM 16 EYLÜL 1981 haâak Güneş ögle îldndi Akşam Tatsı 4.66 6.39 13.09 16.39 19.17 20.49 IBM 3742 DİSKET OPERATÖR EĞİTİMİ Asgari orta okul mezunu adayların kabul edileceğı bu seminer, tamamen makinebaşı eğitimi olarak verilecektir. Damla (50 Bilgi Hazirlarîıa Mçrkfczi Inönü Cad. Ankara Palas Apt. 77/9 bi^merk 20 damlası, 1 mgr. Methansulphonate tuzu oUrak Dihydroergocrisline, Dihvdroerqochryptine. Dihydroergocornıne ihtıva eder. Ayazpaşa istanbul 161:43 57 7 6 4 3 57 77, saba İLâc sanauıi ı/e bcaret a.5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear