01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 8 11 ETLÜL ULUSLARARASI FIZIK MERKEZİ BASKANI PAKİSTANLI BİLİM ADAMI İSTANBUL'DA KONUSTU: Prof. AbdUs Salam: Islâm aleminin fen biliminde rönesansa ihf iyacı var ürkiye'ye gelme ve burada bu konuşmayı yapma onurunu bana verdiğiniz ıçın teşekkürlerimi sunanm. Ortak îslam mirasma dayanan ulkem Pakistan ile Türkiye arasmdaki dostluk ve kardeşlik o kadar denndir ki, bunu ifade edecek sözoük bulamıyorunı. Küçüklügümde, bizler içîn Islam aleminin en büyük lideri Gazi Mustafa Keınal ıdı. Çocukluk şarkılarımızda ona ve onun kuvvetlerine ıslanuyet hizmeünde katılma özlemini dile getirirdik. Konuşmaının ana konusu Temel Fen Bilimidir. Huzurunuza Islam uluslannın ortak bir bllimsel topluluk içınde işbirliğine gırışerek bilım üretimine en büyük önceliğı vermesini savunmak içın çıkmış bulunuyorum. Eğer bu alanda dünyadaki şereîli yerımizi hak ederek almaya kararlı ısek, bunun için ne gibi bnlemlerın gerekiığinı belirteceğim. ırrnı yıl öncesine kadar tızıkçüer enerjinm dört temel bıçımde bulunduğuna manırlardı: kütle çekim enerjısı, ele'ıctromanyetik enerjı: zayıT ve kuvvetli etkileşme adı verılen çekirdek enerjısinin ıkı biçımı. Bugun bu enerjı rurlerının, bırbırierıne donüştüklen anlaşılmıştır: orneğm, kütlesel çekım er.erjısinin elektriğe donüşme&ı.Hidroelektrik enerjı bmıun bir sonucudur. Bunun gi'oı güneşte oluşan çekirdpk enerjisı de dunyamızı ısıtan güneş ışınlarının elektroınanyetık enerjısme dönüşür. Yirmı yıl kadar önce, ben ve meslektaşiarım zayıf çekirdek enerjisınin temelde elektromanyetik enerji ile özdeş oiabileceğinm belirülenni ıleri sürmüştük. Bu önerı yalnız enerjınin bir bıçiminden otekine dbnüşlınıünü içermiyordu; vardı ğımız sonuç daha derindi. Görüşümüze göre: elektrlkle çekirdek kuvvetleri arasmda temel bir ayırım olmamalıydı, sadeoe ozdeş olmalıydılar. Normal koşullarda gızh kalan bu ozdeşlık, labora tuvarda uygmı koşullar allında gö'îlenebilmeliydı. Kuratnı doğruiayan ilk verı 1975'te geldı. Cenevre'deki Avrupa Çekirdek Araştırma Laboratuvarı (CERN>'de kuramm öngörulerının bnemli b)r kısmını oluşturan yüksüz akımlar denel OIHrak gozlencîi. Kesin doğrulama 1978'de Amerika Eirleşik Devletlerınae Stanford Doğrusal Hızlandmcısı'ndan geldi; herkesi: heyecanlandıran bır deneyde zaj'ü" çekirdek kuvvetiyle elektromanyetik kuvvetin birleştirilmesinm ikinci görünümü yani özü dörtbinde bir kesinlikle kanıtiandı. Şımdi sıra üçancü enerji biçiminin yanı kuvvetli çekirdek enerjisinin bu bırleştırmeye girıp gırmedigım anlamada, bazı ar T Y «Avrupa Fizik Derneği»nin Boğaaçi Üniversitesi'nde yapılan 5. Genel Kurjluna katılan ve İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir törenle kendisine «Şeref Doktoru» ünvanı verilen, îslam aleminin Nobel ödüllü ilk bilrn adamı ve modern fiziğin öncülerinden Pakistanlı Prof. Abdüs Salam'ın törende yaptığı konuşmanm geniş bir özetini veriyoruz. kadaslanmla bu birleştirmeyi öne siırdük ve bu duşüncemizi doğnüayacak deneyler önerdık. Bu deneylere ABD'de, Avrupa'da ve HıncUstar.'da başlandı. Uç yıla kadar Allah'ın iünıyle sonuçlar olumlu gelirse, tüm çekirdek kuvvetlerının, atonrj bırarada tutan elektrik kuvvetiyle özdeş olduğunu kanıtlarmş olacagız. Bundan sonra, kütle çekım kuvvetini elektro çekırdek kuvvetiyle birleştirme ı^ine sıra gelecek. Yani bır elmayı yere du şuren ya da Ay'ı yörüngesinde tutan kütle çekım kuvveti, çekirdek ve elektrik kuvvetiyle birlikte aynı bir bırleşik kuvvstin bır kısmı olacak. Bugün inanılmaz ?ibi gorunse bıle, bunun doğru olacağına inanıvoruz. ilk kez Einstem tarafından önerilen ba duşüncenin kesm deyimi ve doğrulanması elli yıl alabüir. Bu son, çetm problernin gelecekte Islam ülkelermden çıkacak bır genç fızıkçı tarafından çozülmesıni diliyelım. Doğanın ayrı gorünen kuvvetleri arasmda bır bırlık arama duşuncesi, bız fızikçilerin ve bir müsiüman olarak benim ortaü duşüncemızdır. Böylece Allah'a beni hikmetmın bir kısmını anlayacak kadar ayııcahklı kıldığı için şükrederim. 1973 araîığmda, Stokhoîm'da Nobel odül töreninde Isveç Kralı'nm konuşmasmı, Fızık Ödülünü kazananlar adına yanıtla maya çağrıldım. Konuşmamm Dogamn son bıitünlük ve simetrisıne olan ınancımızla ilgıli kısmını noşgoriıniıze sığınarak okuyacagım: »NOBEL KAZANAN ÎLK MÜSLÜMAN BlLİM ADAMI Triesie'|deki IJİııslnrarası Fizik Merkezi Başkanı Prof. Abdus Salam a lsJtanbul Ünivcrsitesi'nde yapılan törenle «şcref doktoru» ünvanı fverildi. Selam, 1979 yüında Nobel Fizik ödülünü kazanmıştı. anha Müşerref HEKİMOĞLU Mavi Kaplumbağa Bahcesinde... aplumbağanın mavisi olur nra, demeyinlz!. Vaktiyle Kalamış'daki evinin bahcesinde çiçekleri yiyen bır kaplumbağayı rahat yakalamak için boyayavermış Bedri Rahmi Reis. Komşular da «mavl kaplumbağalı balıçe» adını vermişler ressam ustaların bahçesine. Geçen pazar Kalamış yollannda sonbaharın hüznünü hissederek Manolya sokağına, o bahçeye gittlm. Rüzgâr ağaçlarda delice şarkılar söylerken Eren Eyüboğlu ve M. Hamdl ile eski resimler, yeni yazmalar, fotoğratlar ve anılarla dolu saatler geçirdık. M. Hamdl, kim diye sorarsanız, Eyübogullarının oğlu Mehmet, bu yaz o da yazmacılığa baslamış, Bedrl Rahmi ya da Eren Eyüboğlu'nun öesenlermi rerüc renlc boyamış, sonra da İstanbul motiflerinden eslnlanerek çok guzel örtuler yapmış, imzasım da M. Hamdi diye atmış... Mehmet'i böyle bir uğraşta gormek beni çok mutlandırdı doğrusu. Ana sanatçı, baba sanatçı, çocukta da bir urantı olmallydı, üstelik Bedros Reis yasmacılığa büyük göntll verdi uzun yıllar. * Prof. Abdüs Salam, Evren ve Ulusu'yu ziyaret etti Haber Merkezl İslam ale minın Nobel ödullu iik bılım adamı Profesor Abüs Salam, dun Deviet Başkanı Kenan Evren ve Başbakan Bülend Ulu8u tarafından kabul edildi Devlet Başkanı Kenan Evren'le makamında görüşme ya pan Pakistanlı Profesor Salam, göruşmeden sonra Türkıye'den ayrıldı. Flzık profesörü Abdus Salam'ın Müsiüman ülkelerın nükleer enerjiden yararlanması konusunda işblrllğl olanokları üzerind» durduğu bildlrıldl. Tutanakları utandıran . * sözler Uğur MUMCU K faiziyle iade. • c 1970 yılmda birgün, blr tabil uye konuşurken kendısine sataşılıyor; İstlfa et, ondan »onra gel konuş, stnatör okJun doho r» l«tlyorsun memleketten? Tabii öye: NflmusKı blr Wor« Irtlyorum, namuslu... Bir üye yerinden. Hayslyetll konuş, hoysiyetll... Blr başka üye, tam Kasımpcşa ağzı İle bır tabıi i>yeye bağınyor: Ptışt... (TBMM. B:1A, 17.6.1970, O:l, S: 222) «Puşt> sataşıno8i Osertn« küreudekl Qy« orkadaşını koruyor: Süllateodtr, aülcılen, •ullalendir... Ve aşağıaon bir üye bağınyor: Ünlü öykü yazan Sobahottln Alı'dea söz eden bır üyey» sataşmnlar da şöyle: Hoyvan... Sabohattin Ali'nin plcl... Hayvon, e»»koâlu «şek, Altah kahr*tsln clzl... Hoşt... (Mlllet Mecti«l, B: 140, 3.5. 1978. O:l «: 45263) Aynr oturumdo bir •otaama biçlmi doho: ı Zıriamo kotoak... (Aynt oturum «: 482) Bir başka oturumda İstlfa edip, oyrıldığı parti8lnl oğır biçfmde suclayan blr tanınmış polltıkacı, önce blr bakandan «Haltetmişsln, halt etmişsln» yanıtını alıyor, bir başka bakan, ayağa, kalkıp iki elin! ağzına megofon gibl dayayıp. bakanlar kurulu sıralarından bağınyor: Yuh, eçekoğtueşek... (M. Mecllsi, B: 78, 18.5.1973. O:2, S: 107) Bakan, eski partl arkadaşı hakkındakl özlö düşöncelerlnl, yenl takılarla yineliyor: Eşeko^lu*ç«k, bu adom namuMuzdur, hayosızdır... Bunun üzerine ortalık karışıyor ve oturuma ara verillyor. Oturum yeniden açıldığında, eşekoğlueşek sözcüğu üzerlne tartışma oçılıyor. Bır üye, bütün üyelerin görüşünü dile getiriyor: Bu catı altında eşekoğlueşak denllecek kımse yoktur... Bu söz üzerıne herhangl bir ideoio|ik kavramt sövgü değerinde gören üyeler bağınyorlar: Komünist denecek var mı?. Boylece «eşekoğlueşekl*» ile ckomOnistlık» arasmda denge sağlanıyor, «öetan!» oluşuyor, tartışma bitiyorl HAİN KİM? 1970 yılmda kendl hükümetlerinin bütcesine kırmızı oy verdlkten sonra ayrılan kırk kadar üye yenl blr parti kurmuşlardı. Bır üye kürsünde J<onuşurken, bu kırk sskl arkadaşı için şöyle konuşmaktaydı: İçlmlzdeki birtakım hainlerle ışbirliği yaparok Bu sözler üzerine kavga bcşlıyor: Sözünu gerl olsın, haln odiır, hain sizlersinlz... • Aynı 8aflardaki blr başka üye: Hain Mnsin sotılmış adam... Kürsüye doğru yuröyen bfr başka öye: Alçakoğlu olcak naimıssuz... Kürsüdekl uye; Hain satılmış sensin... Bir sayın doktor üye veterlnerlik alanına el adyor. Haln herlf, hoyvan herlf... Bu arada kürsüdekl üye eski arkadaşlarını, kiborca yanıtlıyor: O lafı sana mürafckep falzl İle İade edîyorum, haln de sensin, olçak da sensin,.. «Fiıikte yaratuılık, tüm insaniığın ortak mirasıdır. Doğn re Batı. Kuzey ve Güney bu mirasta eşit pay saiıibidirler. isıamiD kntsal kitabıuda .Ulah diyor kı: «Ralunanm yarattığında hiç bir eksiklik gi>remezsin. Etrafına hak, hiçbir eksikiik görujor musuıı? Tekrar tekrar hak. Güzıin korku ve saygıyia kamaşacak.» Bu, gerçekte ium fizikçiıeıin inanciüır, bu ınauç tçimizdo yanar vc bizi ayakta tutar; ne kadar tlerine inersek. hayranük ve şaşkınlığınuz o kadar artar, gözümüz o kadar kamaşır.» Bunları yalnız bu toplantı ıçın süylemıyorum, îakat UçÜTiCÜ Dünya'da îixsat ve kaynak yoksunluğundan bilün yanşmı kaybedenler içın soylüyorum. ılun insaniığın ortak mırasıdır. Bllimsel buluşlar tarihı, butun uygarlık tarıhı gıbı, bılımın dünyamızaa aonemsel olarak gelıştiğinı gostermektedır. Bu gerçegı vuıgulamak amacıyla Nobel konuşmamda, '/60 yıl oneekı bır tarihi oiayı genç bır lskog üeuKanlısımn memleketını terkedıp, güneje I&panyfv da Toleao ya gıcuş,ını anlattun. Adı Michael olan bu gencin amacı Toiedo ve Cürdouo' dakı Aıap universıteîennde çalışmak idı. Mıuhsteı Tolodo'ya M.S. 1217 yılmda vardı. Michael Arısto'yu Latm Avrv.pa ciıllenne kazandırma gıbı ıddialı taır düşunceyı geıçeKleştırmeye kaıar vermıştı. Bu çevırıyı Yunanca aslıntian aeğıl kendısı iıınanca bılmıyüidu o donemde Ispanya'da okutulmakta olan Arapça nushaıardan j'aptı. Toiedo'dan soma, Michael Sıcilya'ya Imparator II. Fredench'm sarayma gıtti. Michael 1231 yılmda Prederich tarafından Salerno'da kuruian tıp okulunu zıyaretmde; sonradan Kral Erıck IV. VValdemarsson'un saray doktoru olan Danimarkalı hekim Hendnck Haıpestraeng'le tanıştı. Danınıarkalı Hendnck Salernu ya bugun Stoknolm'da Ulusal Kıtaplıkta yedı cilt halınde saklar.au kan alma ve amelıyat hakkıııdakı esermı yazmak ıçın gelmış.ti. Hendnck'nı başvurdugu kaynaklar, buyuk ıslam hekimleri El Bazı \e IbnıSina"nın eserlerıydı. Bu eserlerı kendisine ancak Iskoçyah Michael tercume edebilıyorda Toiedo ve Salerno'daki okullar, Batıda bilımm başlangıcmı oluşturur. Bu okullardaKi bilim meşalesi, kaynagım İslam ülkelerınde zaten yanmakta olan ateşten almıştı. E'ilımsel yaratıcılığın tanh ıçmdeki dbnemselliği konusuada, belkı daha da somut ornekler verebılırim. George Sarton, beş eütlık amtsal Bılim Tarıhmde, bılımsel gelişimm öyküsünü, heıbırı yanrn yuzyıl süren çağlara böler. Her yarım yuzyılı, o do nemin simgesel bir kişısıyle adîandırır. ürnegın, M.O. 4ri0 400 donemina Eflatun çagı aer; bunu, yarım yüzyıllık Arısto, Euclid, Arşımet v.b. çagı ızler M.S. 600"den M.S. 7Öü'e kadarkı yıllar Hsıian Tsang ve I Chmg ile adlandırılan Çın yüzyılıdır. M.S. 750' den M.S. 1100 yılına kadar, 350 yıl aralıksız, Arap, Turk, Afgan ve Iıanlıların çağıdır. Islamm ortak zengmlığinın ve kültürünun ürünü olan bu çağa ımzasım atan, Jabiıı, Harzimi, Razı, Mesuflı, Vefa, Bıruni, IbniSina, IbnelHaytam ve Omer Hayyam'ı saygı ile analım. eorge Sarton'ım Bilimler Tarıhinde M.S. 1100'den sonra Batılı Isımler gelır. Cremona'lı Gerard, Roger Bacon 1 v.b. ortaya çıkar, fakat yıne de burüar bır ttığer 25ü yıl boyunca yerlermı İbniRüşt, Nazıruddın, Tusı ve IbnNefis gibi isımler ile bolüşür. Tusi ve IbnNefıs, Hazvey'ın kan doiaşımı kurammı önceden bulmuşlaıdı. Ne var kı KîöO'rien sonra, Isiam dünyası, bır kaç seyrek, bilımsel zekanın parlaklığı dışında gerı kalmaya başlar. Bu birkaç seyrek ornek ıçmde M S. 14J7'de Tırnur Han'm tcnınu Uluğ Bey' ın Semerkanı'taki s,araymı anabihriz. Emir Uluğ Eey bızzat kendısi de astronomlan ile beraber bilimsel tartışmalara katılır ve yapılan keşitlerm zevkıni payiaşırdı. Ve son olarak da 1720'de Delhi'deki Moğol Imparatorunun saraymda zamamn en ileri Avrupa cetvelıerım, 6 dakikaya varan açı değerlennde düzeıten Zi]] Muhammed Şahı'nin verilerinden söz edebiliriz. Ancak bu katkılara ragmen, esas bilimsel gelenek artık gücünü kaybetmişti, yaşamıyordu; daha çok bncelerden kemıkleşmış ve kendi içme kapanrnış bulunuyordu. Ve böylece îskoçyalı Michael ile başlayan dönemin bir bütün çembere tamamladığı yüzjılımi7.a geldık ve hiz, tslam v Arap alemindekiler, çimdi bilimsel yaratıcılıkta ilham alınak İçın yüzttmüzll Batı'ya çevirmekteyla. Mavi kaplumbağalı evde geçen saatler bende ne güzel amlar tazeledl. Salı pazanndaki ev, Narmanh pasajındaki atölya, sonra Kalamış'da başlayan yaşam canlandı gözümde. Hep birlikte yaşadık bu evlerde ve atölyede, iyiyi, doğruyu, gtizeli blrass billyorsam bu sanatçı dostlar çevresinde öğrendim hiç kuşkusuz. Bedri Rahmi'den, Melih Cevdet'den, Sabahattin Eyüboglu"ndan... Onlann sofrasmda yaptian söylesUeri, tarhşmalan paylaşnuş bir Mşlnin muthüuğunu hig bir şeya degişrnem. Kiml zaman bir dost, kinü Eaman bir sevgili, kimi zaman bir otart glbi anımsanm oalan... Geçen pazar Eren ile konuşurken gönltim o yıllann sevgisi ve coskusuyla doldu yeniden. Bu anaoğulun ötasinde tttm dostlan selamladım. Mehmet Eyüboğlu geleceğe dönUk tasarılannı d» anlattı bana. Bir Eyüboğlu muaesi oluşturmayı düşUnüyor. Saygıdefer bir diişünoe. Türk resmine büyük katkılarda bulunan, yapıtlanyla uluslararası kuruluşlarda yeralan bir ressam kankocanın evi bura«. Ne yaaa baksan resim ve o resimlere baglı amlar. Heryerda Bedrl Rahmi, Eren ve dostlan... Dnvarda yanyena iki fotograf duruyor, körpeclte bir Bedri Rahmi, Tavjrcık saçlı, kömür gözlü bir genç reis ve nefis blr genç k a . Beyaz perdenin tanncası Oreta Garbo hajteüni» bu Romen güzelinin yanmda, diyorum Eren'e. Hüzünle gülümsüyor. Bu gün o fotoğraftaki çizgiler çok gerilerde elbet, ama Eren diye bir resam var Türkiyemizde. Bir sanat olayı var. Paris'de bir sergi açmak lstiyorum, diyor. Büyük bir sergi. Ne yapmak gerekiyor bana söyle, diyor. Klşisel girlşlm yapmaktan hoşlanmadıgı anlaşüıyor. Bir çok sanatçımız gibl... Duyması gerekenlere ileUyoruna bu istaği. Bedros Reisin oğlunun da blr istegi var. BabasuMn Brüksel Puan'nda sergiledıği dev boyutlu mossaik panonun serüvenine güzel bır son öneriyor. Panonun «serüveni gerçekten çok ilginç. Brüksel Puan 1»58 yılmdaydı, Bedri Rahmi'nin panosu fuarın en ilgi çekici yapıtı olaralc nitelenır hâlâ. O pazar günil, Brüksel Fuarı'nda görevli Nevin Menemencıoğlu da vardı, fuara dönük anılarla bizi çok duygulandırdı. Fuar kapanınca Bedri Rahmi'nın panosu kayboluyor ortadan. Derken Kıbns'dan bir ses geliyor, 1960 yılmda açılan bir elsanatlan sergısine bu pano da yollamyor anavatandan. Yıllar geçiyor yeniden, galiba 1976'da Istanbul Belediyesi'nden çağrı, Topkapı'da beledıye çöplügünde B. Rahmi'nin bir yapıtına rastlamışlar, haber veriyorlar. Kotil büyük ilgi göstenyor ama panonun eksik bölumleri bulunamıyor. Bir yıl sonra o bölümlerin nerde olduğu da anlasîhyor, ama biraz geç. Moda da Cumalı Galerisı'nde bir sergide bir konuk, Mehmet Eyüboğlu'na babasınm Kıbrıs'daki mozallüerinaen sozediyor. Sen bu kışıyi tanırsm Müşerref abla, 1960'larda Kıbrıs'da görevliymiş, sonra Genelkurmay Ikinci Başkanı olmuş... Tuıgut Sunalp mi diyorum. Evet o, bana bir de albüm verdi, babamın mosaıklen renklı fotoğraflarda gülümsüyor. O albüm hâlâ Mehmefde. Yakında Kanada'ya yollayacak. Eüıyorsunuz Turgut Sunaip Kanada Büyükelçimiz şımdı. Albümü açıp sayfalarım çeviriyorum ve tanıdık vuzler goruyorum mozaikier bnünde. Beyaz üniformalarivla Sünnlp Paşa ve Albay Necdet, Üruğ, Kara Kuvvetlen Kumutan Yardımcısı ve MGK Genel Sekreterl Orgeneral Uruğ da Kıbrıs'da görevli o dönemde. Sunalp Paşa, mozaik panonun serüveninı çok guzel anlaııyor sanatçınin oğluna. Kıbns'dakı her birlık panodan bir parça almış ve Bedri Rahmi'nin mozaikleri, kinıınde bır baş, kımınde bir çiçekle tüm bırliklerimiîsi ıeiiklendırmış Kıbrıs'da. Aslmda çok güzel bir öykü ama ressamın oglu bu bvkujie yetinmiyor, o parça parça panoyu bütünleştirerek Harbokulu Müzesine ya da uygun görülecek bir kuruıuşa armagan etmek ıstıj'or. Babamın Brüksel Fuarı ıçın kullahdığı mozaikier var elunızde. Panoyu rahatça eski biçımlne getirebiürız, o pano da bütünüyle bir anlam taşır. Sanatsever askerler bu litogımızi anlayışla karşılamazlar tnı, diye sonıyor. Fen dc yorum yapmadan buraya aktarıyorum konuyu. Bedri Kahtm'ye saygı içınde. Bakan: Bilimsel olanı dışında özerklik tanımıyorum K\YSERt ( u . ) MUU B ğttim Eekam Haaan Sağlam, Titrkisr» genelinde ögretınen evleri kurulacagmı söyledı. Milli Egitira Bakam Hasan Sağlam, Bakanlığı üo ilgili olarak inceîetnelerde bulunmak Uzere geldigl Kayseri'de Anadolu Ajansı'na yaptijı açıklamada «Bilimael özerklik tsmım kabul ediyorum. Bnnun dışmdaki «raerklikleri kabul edemiyonıın» demiştir. İSLAMDA BİLİMİN GERtLEYİŞİ akat, biı î&lam ülkslerl ned«ı geri kaldılc? Kesln olank kimsa bilmiyor. Gerçekten, Mogollaruı yol açbgı çöküntü glbi dış nedenler de vardı, ancak çok ağır olmakla birlikte, bu nedenler belkl geçicı duraklamaıara yol açacak nltelikte idi. Cerigia Han'dan 60 yıl sonra, torunu Hiilagu, Maragha'da bir gözlem evi kumıakta idi. Benim naçlzane görüşüme göre İslam Ulkelerinde yaşayan bilimin çöküşü daha çok iç nedenlerin sonucudur. Burada bu nedenlerl ineelemeyeceğim. Müslümanlar, önce Jundlshapur ve Harran'dakl HeUes re Nestoryan bılım çevrelerinden isbekle bilgl arıyor ve Süryani dlllerinden çevııiler yapıyordu. Daha sonralan da Bagdat'ta, Kahire'de ve başka bir takım yerlorde uluslararası isleri araştmna enstitüleri (SaitulHikmaTar) v« uluslararası gözlemevleri 3ntrmuşlar ve bu uluslararası merkezler bütün ülkelerden bilim adamlannı toplamıslardı. Bu tür bilimsel merkezler ve topluluklar 1413 yılında gemici Prensy Henry'nin Sagres'de kurdugu * raşbrma enstitüsünden başlayarak, artık Batı'da oluşturuluyor ve sürekli çabalarla gelıştirilıyordu. Biz Ise, hâlâ gerekli teütnolojiye imrenir ve onu elde etmeye çabalarken bile, biHm ile teknoloji arasındaki temel karşılıklı iüşklyi anlayamıyorduk. 1979 yılında bile, III. Selim, Avrupa'mn silah imal sanayil ile başa çıkabilmek amacıyla, Fransız ve Isveçli öğretmenleri getirerek, Türkiye'de modern cebir, trlgonometri, mekanik ve metarurji derslerim başiattığında, bu konularda temel fen blltml arasbrmalanna gerekli ön«mi vennedl, sonuç olarak ise Ttirkiye ATTUpaVa hiçbir aaman yetişemedi. Bugün bıle, ^Ucün temellni teknolojtnta oluşturdugunu WWiğimız halde, bu konuda kestirme bir yolun olmadığmı, uygulamalı fen billminin ön şartı temel fen biliminin varlığının ve" üretilmesinin uygarlıgımızm bir parçası haline gelmesi gerekti^ini değerlendiremiyoruz. TJyamlc olsaydık, «Bilimsiz Teknoloji» sloganım btze satan Jdşilerin uğursuz emellerini farkedebüirdii. F it... Artova Linyit ocağında 4 isci öldü ANKARA (a.o.) Tokot'm Artovo Ilco8i yokmlarifKİa blr llnytt işl«tm«*lnde k6mür oıkormok Için kullonılan drnomltin patloması sonucu, aort l ş j çl öldü, bir Işçi de ağır e«WIde yaralandı. Artovo Ciirrthurlyet Savcısı Arlf Savcı'dan alınan bllgiye göre kazo, kdmür ocağında 500 metre ctefinllkte meydana gekll. Patlama «onucu Servet ve Ibrartlm Karacı, Hacı Özgül ad lı Iççıler olay yerlrtde, Ziyaettln Kilgiç'da kaldırıldıjı hastanede hayatlorını kaybettiler. Patlama sonucu ağır yaralonan Mustafa Erdem de, Tokat Devlet Bastanesi'nde tedavi al tına alındı. IVJ YAŞL1 BİR ÜYE MECÜS BASKANINA SESLENİYORDU: KAKA YAPT1N. DÜN BİR, BUGÜN İKİ, HARAM OLSUN SANA. Görüldüğü gibl tSerbest plyasa falzlerl» sövgü olanında da geçerli oluyor. Ama kürsüdekl üye çok «masum», kendi davranışını şöyle sakince savunuyor: Niye alımyorsunuz arkadaşlar, sadet Içinde konuşuyorum... (TBMM, B:15, 24.6.1970, O: I. s: 26566). LEŞ KARGASI Mıllet Meclisi Başkanının blr üyeye soz vermesi üzerine bır siyasal parti sıralarından Başkana sataşmalar şu düzeydeydi: Leş kargası gördük, leke gördük, aşağıiık herlf, utan... Başkan utan, şerefsiz herlf... Aşağıiık herif... Bu tartışmalar sırasında, yaşını, başını almış bir ü^« Millet Meclisi Başkanına şöyle seslemyor: Kaka yaptın. Dün blr, bugün tkl. Haram olsun sana, yazıklar olsun sana... (M. Meclisi, Bâ 84, 29.12 1977, O: I, S: 68) Bir başkasi: Hayslyetslz... Blr diğeri Ise oldukça kibarca sesleniyor: Sen Oanışma Kurulunu blle çalıştırmadın, bülbül... (Aynı oturum, s: 71). Bu tartışmadan iki gün önce da aynı klşiler Mîllet Meclisi Başkanına şöyle bağırıyorlardı: Büyük sahtekâr... Yuh... Tu... Allah belanı versln büyük sahtekâr... (M. Meclisi, B: 82, 27/12.1977, O: I, S: 6378). YARIN: FAŞİST AHTAPOT İSLAMDA BİLJM RÖNESANSI üslümanlann Altsn Çagı olan 8'inci, 9'unou, 10"JB»U ve ll'inci yüayıllarda neden bilimsei araştırma yaptaklarmı ve bilüni ileriye götürdüklerini anlamai s»r değildır. Müslümanlar, Kutsaf Kitabın ve Hazreti Muhammedin tekrarlanan kesin buyruklannı Izliyorlardı, Şam Ünlversitesinden Dr. Muhammed Ali Jazul Kaüp'e göre, bilimin önemini hiçbir şey şu uyandan daha fazla vurgulayamaz: «Yasa koyucu 250 ayete karsılık, Kntsal Kuran'm 750 ayeti (Id Kuranın neredcysc seklrde biri) inananlara doğayı încelemeleri, düşiinmeleri, aklı en iyl şekilde lcullanmalan ve bilimsel giriştmi toplum yaşamımn tamamlayıca blr parçası yapmaları buvnığunu verlr.» Sizlere Hassreti Peygamberin bilim ve bilgi üreten kişilere, «peygamberlerin halifeteri» gururlu admı verdiğini hatırlaımayacağım. Bu vesileyle şunu hatırlatayım ki Arapçada fen bilim] için «ihn» dışmda keUme yoktur. Kutsal Kuran, bilim ve bilgi Ureten kişinin üstünlüğünü rurgulamaktadır. Gerçekten de tüm îslam topluluğunu bilimsel bakımdan büinçli yapan K^utsal Kitabm bu buyruklanydı. Bu derin saygının en önemli yanı, tslam Milletler Topluluğunda bilimin dogmasına gosterilen koruyuculuktu. H A.R. Gibb'in Arap edebıyatı hakkında yazdıldarı, bilimdekı paralel duramu şu sözcüklerle anlatmaktadır. «Başka yerlerdekinden çok daha büyük derecede, tslatn'da bilimin yeşermesi, üst düze.Tdekilerin düşünce ıcenişliği ve koruyuculuğu koşullarıııa bağli idi. Müsliin^an toplumun bozulmaga başladıgi verlerde, bilim canhlığını \e gücünü kaybettl. Fakat şu ya da bu başkentte prensler ve bakanlar bilimi korumayı zevb, yarar ya da ün saydıklan sürece, meşale yanmava devam ctti.» Bu 14'üncü yüzyila kadar böyle sürdü. Türkler, Arap ve Iranlıların çalışmalanm sürdürerek bu meşalenin yanmasma katkıda bulundular. . Ahmet İbn Osman ElJuzjani (12821343) ilk Türk Astronomlarındandır. Timurlenk'in torunu Uluğ Bey'in Semerkant'taki gözlemevi, İslam Astronomisinin sonuncu abidesiydi. Onun ikinct müdürü Bıvrsalı Kadızade El Bumi, zamanımn en önemli matematikçilennden ve astronomlarından biriydi. Anadolu'da Sultan Beyazıt dbneminde Selahaddın, Güneş Şiiri adı verilen bir astroloji takvimi (1408) yazdı. Tıp, eczacılık ve zoolojide Abdullah İbn Abdulaziz El Sivasi, Lokman el Khwarizmi, BurhaneddinAhmed, Şerafeddin İbn Alı al Hajj İlyas (14041468) ile îbn Sma ve İbn alNefis'in geleneğini sürdüren Muhammed İbn Muhammed alAksarayi, Mııham med ibn Mahmud ibn alŞirvani, Hacı Paşa (Ehidi" İhn Ali al Aydıni) (1380) gibi isimleri saymama ızin veriniz. Şerafeddin (Sabuncuoğlu) eserini Sultan Fatih'e ithaf etmişti. (146566), Daha sonra bu koruma da ortadan kayboldu: Bunun simgesî 16. yüzyıl Saray Şairi Alaeddin Mansur'un neşeli bır şiirind': k&Sdettigi Çibı, Uluğ Bey'in astronomik tablolarmdaki düzeltme lerın tamamlandığı gerekçesiyle, III. Murat'm emirleriyle deni^ topçusu tarafından îstanbul'daki gözlemevinin havaya uçurul ması olayı idi. Artık gözleme gerek kahnamıştı. Tarihin yapraklannı gerisin geriye çevirip, yeniden bilimdf dünyaya öncülük edebüecek miyiz? Alçak gönüllü olarak bum yapabiliria demek lstiyorum: Bir bütün;olarak toplum v« «ze olarak toplumumuzun genç fcesimi bunu yüksek bir amaç ola (Arkası 7. Sayfada) M Türk Tabibler Birliği Merkez Konseyi'nde görev bölümü yapıldı İstanbul Hober Serviel Turk Tabibler Birlğı'nın 30. Buyük Kongresl sonunda T.T. B. Merkez Konseyi Başkanlığı >na yeniden Dr. Erdal Atabek getirıldi. Divan Başkanı Dr. İbrahim Sakaroğlu'nun başkanlığında düzenlenen son toplantıda görev bölümü yapılarak kongre sona erdi. Başkanlığı'na Dr. Erdal Atabek'ın getlrildiğl T.T. B. Merkez Konseyi II. Başkcnlığı'na Dr. Fikret Pamir, Genel Sekreterliği'ne Dr. Şükrü Güner, Muhasipliğe Dr. Fazıl Yazıcı, Veznodarlığa Dişheklml Sinan Yıldız seçildiler. Doc. Dr. Özen Tuncer İle Doç. Dr. Ertuğrol Sayın'ın 1$« Dy# o(0' rak, görev aldıkları oçıklondı,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear