17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHURtYET 13 lr oydon berf Orta. Ooğu Teknik Onîversîtesı'nden cok sozeaılıyor. Oloy, derslenn başlamosı neaenı ıle yapıton torertde, 4050 öğrencınin. Istıklal Mcrçı söylenirken ayofo kalkmaması, Enternasvonal Marşını söyleme gırişlmınde bu'unmasıntion kaynaklamyor llgılılerın, yetkılılenn bov'e bır davranışa korşı cıkmaması aşırı duyarsızlık olurdu Komuoyu do gereken tepkiyi gosterdı. Şimdı sıro ODTU'yü topiu mumuz ve de Orto Doğu'nun gen kalrnış ulVeleri açısından değerlendırmeve geimıstır B>z, birkac örnakten de yararlanarak, bunu yapmağa calışaccğız. 27 Mayıs 1960'tan sonra kurulan M'M) Bırflk hükümetının karşnaştığı eğitım sorunlanndan biri ODTU'vü ulkeye kazandırmak olmuştur. Demokrat Parti ıktıdannın son yıllarında bir temel ctma toreni yapılmıştır. Ancak sonrodon her şey olduğu gibl bırakılmış, tek blnonm yapılması çoyle dursun, temel otılon yer bı'e bulunomamıştır. Btlındığl gibl, egitım. bıtırılmek ts olan Buyük Mlllet MecMsl blnasmın şant ve blnolarında başlotılmış, Rektörlük, bir sure, Ml ff Müdofac coddesındeki, kücuk btr binada bannmiştır. ODTÜ'nün kuruluşu son 20 yılın urunüdür, divebllıriz. Turlü olaylar dışındo, bu surs icınde sagianon geltşme baş döndürücüdur Kcmpus (yerlesme planı). mimarisl acılanndan Batı üntversıteleri lle boy ölcuşecek durumdodır. Kitaplık, eğitım düzeyi, taboratuvanar. oğretım üyelerlnin nıtelıği bakımından da Türk unrversıtelerlnin hic binnden geri kalmaz. Kompusto <iı(cflen on bes mılyona yakın ağac, corak. kurak. ormansız Orta Anadolu'do, Istemrse nelenn ycpılobilaceğınl gösteren gorkemU blr anıttır. Verdlğl mezunlar, yopılan bılimsel calışmater... bakımından yotkiiller yüz ağartacck rokomlar. örnekler verebiürter. Adındo Orta Dcğu B 0. Do£u Teknîk Üniversitesi Prof. Fehmî YAVUZ bulunan ülkelerden sürekü o'arck öğenci cs'<tığı de bır gercek Orta Doğu Unıversıtesı 12 Mart olaylarıo degın ulkemıze, bu arada Ankara'ya gelen yaboncı devlet adamianna, ovunerek gosierdığınvz bır zıycret yerı olmuştur. Batı u kelennde Cikan bırcok gaz9te ve dergının de bu umvsrsıteyı oven yazıiar. resımler yayınladığı bılınıyor. Bıraz genlere gıderek, Koy Enstıtülerinden söz etmekte yarar gorüvoruz Koy Ensl'tuler • ne oğretmen vetıştırmek uzere kurulan Hosanogian Koy Enstıtusü de, bır sure Ankara'ya ugrayan yabcncı devlet odarnlarına gostermekte'i onur ve kıvanç duvduğumuz b,r kuruluştu, İkınc> Dünya Savaşının boşlarındo Dunyo turuna Cikan. Başkon Rcosvelt'ın vardımcısı. kısa bır sure Ankara'yc uğramış. O'nun gezı proğramm da da Hasanoğlan zıyaret! yer almıştı. Cok portılı donemın çalkantılan arasmda Hosanoğlan ve scyısı 22'ye ulaşan Kov Ensttü ler) kapatıkjt, va da kuşo benzettldı. O günlerde Köy Enstitulerı ıcın soylenen'en utanarck anımsıyoruz. Türk bayrağına hakaret edılm •;. irkaç ay öncesıne değin buyuk anamal çevrelennden peşpeşe gelen •hukumetı uyan nıtelığınde kı tam sayfa gazete ılanlanna şımdılerde pek rastlannuyor artık. Rastlanması ıçia de bır neden kalmadı. Ekonomi, mılyonlarca lıralık gazete ılanlan vererek gerçekçı çıkış yolunu.» gösterenlerle, •yerleşik karma ekonomi anIayışmın» erdemleriru savunanlann istedıkleri biçim ve yonde ışlıyor Avanta ekonomisinin kuralları tum acımasızlığıyle kıtleleri kasıp kavururken. vurguncu. istıfçı ve karaborsacılar «devir bu devırdır» deyıp. •buyük yagmadan» kendılenne duşen paylan kapma yanşını sürduruyorlar Çok değıl. daha ikı uç ay öncesıne değın. •Karma ekonomi anlayışından sapma oluyor, kışinin teçebbus şevkını kıran aşın müdahalecı ve güven sarsıcı bır zıhnıyet uygularuyor'» sa\rıyla kıyametı koparanlann, şımdılerde seslerini hiç çıkannamaları oldukça anlamlı.. Yaşamlanndan ve uy gulanan ekonomi sıyasasından hoşnut olduklan anlaşıhyor. Tjjrk bayrağı cyakîar olfında ciğnenmış, he'âlordan. kız oğrencılerın auşürduğu çocuklor cıkıyormuş... Koy Enstıtülenne karşı oian tepkının neden1 ortadadır. Enstıtuıerden yetişen oğrencıler, her turiu cabanın uğraşının urünunu ahrette değıl, bu dunyada toplamayı köyluye öğretecekler ve boylece sornuruden kurtuimanın yollcrını acacak'cKGi Eoyle bir uy^nış kâvlüyu somuren ağalonn bevlenn dın cdom'arının işıne geimezdı Ist9, oe'enek bekclen ıle el ele veren poııtıkacı'ar gercek amaclann' gızle\ ere'<. turlu 'ftıralarla kotu'emeierle. Koy EnsJıtulerım kapatmoyı başcrdı'ar. Son oünlerde cok sö? edıien Sıvere!' • BJcok aıiesı olayını da carpıcı bir ornek olorak gostermek ısterız Köy Enstitulerı duzenlı bıcımde gel sse, köylu bilınclens» ıdl, kâvlü • devlet • ağa ılışklsı coktan vumuşamıştı Gazete hcberîerıne gore, devlst kuvvetlerının scz konusu eve gırrrest bır «EFSANE» ımış 8atı Cl ke'erı 300 vıl once, Feodoi Dü?enl vıkcrak, bu turrj sfsonelerı gurdemlennden cıkordılcr de uygulanan TOPLUM KALKINMASI do. sonra. kı dönemlerde kuşo benzetıldf «e unutturuldu. Köy kalkınmasma eşıt anlamda kuflcnılan. toplum kalkınması yönteml lle kovlu ve Devlet rş bırlıği yapacak, yüzyıllorın savsakiaması gıdenlecektl. Ağonın, bevın değıl, kövdekı coğunluğun duyduğu gereksınrreıere öncslı< tanımr.k. toplum kalkınmasının basta gelen ılkesı ıdl Bu amacla yetıştinlen I derle' arocılığı ıle ccğun'uğun duydjğu gereksınmeler öğrenllecek ve Koye goturulen kamu gorevierinden buyuk halk kıtleleri yarorlandırılacaktı Dahcsı var ICove ycl, su, e'ef<tnk. okul troktor goturmekle kövde kooperatıfler kurrnak'o ıs bıtmıyordu Koylü vuz yı lardon berı kend sme ve devletıne korsı olan guven>nı yıtırmışt1 Bu güvenln ven.den ka zondınıması, toplum kalkınmcsı ıle sağlanaoılırdi Orto Doğu Tekmk Unıvers'tesı'nın ülkemizın ve bolgeinızın eâ tırr kuruluşlorı arosındakl yenm ve onemınl kanı'iamoya kalkıstıoyı çereksız buluyoruz Kov EnstıtıMen ve Toplum Kal k nması ornekierinde O''duğu gfbı. tümden btr sav'Sal<lcma kuşa benzetrre söz konusu olma3a b'e !<ısa surede geiısen ve parlok sonuclcr o'ncn bır kurulusu kaTiuoyunda yıpratTken (bu aroda ogrencı goideren Orta Ooğu ülks »• • rnın kamı.oyunu dc hescbo katmok zorunlu^u vardır) cok dılkatl' clnnamız gereklr «Yıkrra> mn cYapmakiton COK kolay olduğunu bütün de neyler gösfermıs bulunuyor Her o'ondo aiınacak olumlu. ya do olun1SUÎ sonuclcr toplumumuzun tümünu llgılendlre cektır Öğıenci6i <le oğretim üyeleri lle. «orunn ';. <n veikn: ieviet kuru^çlan ve basmımı? ıle lutumumuzdan, davranışianmızdan k'mın ne ölcude varciandığını bıldığımlz surece doğru vo) da oiacağız halk yaranna etkinlik gösterebılmesı. va da uretim yapısmı toolum 5aranna etkileyebılrresı ıçın yeterlı yatınmlara davanmamaîttadır. Blrîncl Beç Ytlîrtç KalVınmo Wanr dönemîrt Yarın Geç Olabilir [ nson yoşarken zaman uzun gelir; oma. yoçononlor ! anılaştı mı, hayatın kısalığıno şaşarsınız. Babamı anmsarım. Bırlncl Dünya Savaşı'nda Harbiye'de öfl« rencıyken cŞark Cephesı>ne göndermışler. Bozgunun ordından Sur,vede gorev alrrıs Sor.ra yenllgl... Derken Ulusal Kurtuluş Savaşı... Yeni bır devletın kurulufu v« Cumhurıyet devrırnlerı... Bır gun uzaklara bakarak gözlerlnı kısmıştı babam; ve o yasiTida bsnım anlıyamavacağım bırşey soylemışti: Ne tuhaf. bütün yaşananlar birkac dakıka gibi Tarıh kıtobının birkac saytasına birkac kuşak sığar. Insan ancak içlnde yaşadığı yıllorı aşon bir mantıflı kafasına'o kurabıldıği zaman cevresındeki olaytan anlomaya boşlar; yoksa gunlük catışmaların dağdağasında yitirır kendısinı... Bız öğrencıyken Sankamış bozgununu binlerce yil önce yoşonmış bır korkulu duş gıbı okumuştuk. Oyso oramızda o bozgunun tum acılarıpı vureğinde duyan, kalıtımını bedenınde tnşıvan nıce kışl dolaşıyordu. Bırıncı Dunya Savaşının bjtün ölulen elımızdekl kltapto birxac satırdı 1980'e doğru yol alan Turkıye'de blr fırtmo hovasi mı var' Dort hofto sonra secım yapılccak, ama terör can ustune can aiıyor. Fısıltı gazetesi durmadon pompa'ıyor tercculerın yüreklerrı! Durmoym! Bu hükümet gidıcl. Blz gelırsek hepinlzi kurtarocoğız Ve cina/et üstune cnayet ışienlyor. Gazeteler cınavet haberlennı verıyorlar, kotıllertn resımlennı basıyorlor. Itıraflarını voyınlıyorlar Okuduğumuz tarihlerden değışık bır hayatı yaşıyoruz. Bıyığı yeni terlemıs 16 • 17 yaşmdakı cocuklor demec verlyorlar: lnsan öldurmekten zevk alınm. Acaba cınayetle tarıh değıstırıiebılır mı' Devîet başkanıarına kırallaro, Cumhurbaşkanlarına, Başbokanlora yapılan <su kast>larm tor hte bozı dönum noktalarmı vurguladığırı kıtoplarda okuyoruz. Sözgeliml Bırlncl Dünyo Sovası neden pat!amştır> Avusturya Macarlstan velıahtı arşıdük Franz Ferdınand'ın Saraybosna'do bfr S'rp'ın kurşunlorıylo con vermesi Avusturya'nın Sırbistan'c savc? ran etmesıne yol açmıştır. Arra gercek neden bu mudur? Artık Turkıye öyle bır noktaya geidl ki cinavetlerin ardmdaki gercek güçler ortaya cıktı. Öluier bu güclerın kurbanı. butun katıller, bu göclerin kuklos:dır. Ne var k bu gucler c'nayetlerın gercek nedenlerirrf < siyasal amaclarma olet etmek lcm yorumlodıkca, gunluk politıkada gozgözü gormıyecek ve daha cok odam oldurulecektır. TCrkıve'de terör ve cınavet artık AP'nın ve MHP'nın temel poiıtiko strateiisl lcm blr orac gibl kullanılıyor Bu gerceğı görmemek lcm kor olmak gerekir CHP Ise bır cendereye sıkısmış gıbıdır Teröru kullanon v« kotıllerm sırtını sıvazlayıp yureklendıren partılerle porlamentoda yonyono oturup anayasal duzende ışbırlığinl yürutmek zorunda kalan bır CHP'nın ışı cok zor. Avusturya Macarlstan velıahtı Arşidük Ferdinand'm bır Sırp'm kurşunlorıyla oldürülmest, yeryüzundekl poylaşım savaşının nedenlerini değiştırebılır m l ' Türkklye'de Cukurova Rektör Yardımcısının olaurulmesi, ülkedekı paylaşım savaşımının cınayete donuşen S'mgeSfdlr İlerde (belkı de uzun yı.la sonra) yaşadığımız donemm anlamı butun cıp'aklıgıyla ortaya cıkacak. Bugünku katıllerle bugunku kurbcnlar geleceflin tarih kıtoplarında birkac satırdır. AP ıle AP'nın doğal ortagı MHP'nln destekledıgl terörun durdurulması >çın katıllerın örgutsel llışklletinl gundeme getırmek gerekıyor Bu işln yapılmosı ertelendıkce terör sürecek. Cınayet kışkırtıcıları, orgütsel yetkllerlyle blrllkte hukumete yenıden gecmek umutlarını sardurdukçe, okor> kan durdurulamıyqeaktır. Bu apocık gerceğın ustüne gldemıyen bugunkü hükumet ıse yarın belkı cok gec kalmı* oiacoktır. I + Yargılan Yargılamak, OKTAY AKBAL B Evet Hâyir Ekonomi Siyasası Ve Kitleler ENFLASYON'UN ALABİLDİĞİNE HIZLANIP, EKONOMİK DAR BOĞAZA GİRİLDİĞİ BİR ORTAMDA, ANAMALCILARIN KÂRLARININ, EKONOMÎ SANKİ YÜKSELME DÖNEMİNDEYMİŞÇESÎNE ARTMASI. ÇARPIKLIĞIN BELİRGİN GÖSTERGESİDİR. Hükümetin Açmazı... Ekonomıde yeni yatınmlar oluşturmanın önkoşulu. bunlan akçalandıracak yeterli kaynakların buiunmasıdır Bu alanda en temel kaynak ise vergılemedır Vrergi yıti gmın yılda 50 mılyan aştığı bır yapıda, bu yolla kaynakîan toplum yaranna bollaş nnnanın ya da topluma yararh yeni yatınmlar oluşturmanın açmazı ortadadır Kal dı kı vergı yasalannın parlamentoda engellenmesıyle. bu oîanak daha başlançiçta hükümetin elinden alınmıştır. Hukumetın ıkincı çıkmazı. varolan yatınmlan toplum yaranna yönlendiremeyışınde temellenmektedır. Bu konuda, kıtlelenn çıkarlariyle çatışan çarpık bir isleyim ve üretim yapısımn varlığı en başat sorunu oluş turmaktadır Anılan yapının en beîirgın Ö7elllği ise. emperyalizme bağımlı ve tüketime yönelık olmasiyle somutlsnmaktadır Ekonoroık ilişkılerde her rürlü ıç ve d'ş sömurüyü berabennde getiren böyle bır yapınuı kıt lelerin çıkarlariyîe ne denli çatıştığı açıktır Işsizlık. gelir dagıhmı dengesizliği ve yörelerarası gelişmışlık aynmlan gıbı sorunlar. bu yapının ürettıği ve ağ'rlaştırdığı sorunlardır. Böyle bir yapıda kaynakîan toplum yaranna bollaştırmanın önkoşulu hiç kuşkusuz ekonomiyi ıç ve dıs sömürüden kurtarmaklır. Bu da uretım alanında yapısal değişmeyi zorunlu kılar. Bu temel seçenekleri kullanamayan. ya da ekonomıde kıtleler yaranna etkinlik gösterebilmesi içın yeterli yatınmlara dayanmayan bir hukümet için. varolan yatınmlan teşvik etmekten ve bir de sendikalardan ücret istemlerinde insaflı olmalan nı istemekten başka yol kalmaz. Bu koşullarda hükümet, anamal kazançlannm yeterli düzeyde kalmasına öncelik tanımak ve siyasal olarak bunu sağlamak zorun dadır. Anamalcılann çıkarla nnı temsıl etmek znrunluluğunda olmasa dahi. bugünkü iktisadi güçlüklerle savaşmak için başka bir olanağı bulunmadığından böyle dav ranmak durumundadır. (1) Ne var ki. bütün bunlar, anamalalara fiyatlar aracılığıyle sürdürdükleri 6avaşuada kesin yengi kazanmalanm kolaylaştıracak en elveriçli koşullan oluşturur. «Yargılanmdo yanılmam, dlye, büyuk blr laf etmek Istemem. Cünkü B. Boyer'in dediği gıbi, yargıtarımın hep slnln değerl blr değlldir, ama hepsl yorgılanabılir. Ör neğln Yaşor Kefnarin 'Akcasazın Ağaları», <Fakır Baykurt'un Tırpan" adlı romaniarı konusunda eskı coşkumu bugün bulamıyorum ne yazık kl. O yapıtlar üstune verdlğlm yorgılarımı bugun yargılomak isterim, kendıme olan guvenlml yıtırmemek Icln.» Vedat Gönyol "Eleştlrl' darglslndekl blr soruşturmaya böyle yanıt vermiş. ilglnç ve duşündurucu bır acklcma... özellikle blr eleçtirmen olarak da tanman Günyol'un yıllor önce verdıği yargılan bugun yenıden yarCilamok gereklilığine Inandığını söylemesi uzerlnde durulması gereken bir olgudur. Kışl, nedenli aydın. bılge, görgülü, bllgill, sağduyulu otursa otsun zaman zaman coşkulara kapılıyor. Güncelliğln verdlği blr duyguyla bir yapıtı olduğundan da üstun ve değerli göreb:lıyoruz. Bu denll yanılgılara pek cok eleştırmen duşmuştur. Bir örnek 'Devlet Ana' romanı... Bu kıtop. yoyın lanır yayınlanmaz. hotto yayınlanmadan da 6nce türlu övgülerle karşılanmış, Kemal Tahır 'dünyanın en büyuk romancılarındon blrl" olarak Ilerl sürülmek Istenmiştl. 'Devlet Ana'nın Ilk öncelerl yaratttğı buyuk hayranlik vs övgüyü, bız de yıllor sonra bu ovgu ve hayranlığın orta dan kalktığını düşunmek ccşkulu yazılar yazmanın eleştiri olmodtğını sösterlr. Vedat Günyol gercek blr eklne ve beğentye sohlp u3 ta bır yozordır. Demek o da zaman zaman kendinl coşkuya kaptırmış. heyacanla klmi yapıtiarı olduğundon daho ustün blr değer vormiş. Şimdl bu yargılan da yargt lıyor Bu guce. bu dOzeye, bu olgunluğa erişmek elbet kolay değıldlr. "YarBilan do yargılamak' Istemek her aydının. her eleştlrlcmtn boşaracağı ış değıldır Günyol yeni cıkan 'Orman Işırsa' adlı kitabına şu cumlelerle başlamtş: «Insan dedığlmiz varlığı sorumluluk duygusun don ayn düşüneblllr mislnlz? İnsanı hayvandan ayıron nltelik biünc oldujuna göre. bılıncl. blr ölcüde. sorumlu luk duygusundan bcşka neylo tonımlayabillrsıniz?» Günyol 'eleştiri'nin ve 'eleştlrici"nin önde gelen niteliğinl bu satırlanyla duyurmaktadır: Sorumluluk... Ama bu, yalnız o yazıyı yazarken, duşuncelerinl söylerken duyulan sorumluluk değildir...» Ben yanılmışım, blr tokım döşuncelerimln yaniışlıöını. ya do gereğınden cok abartılmıs olduğunu gördOm. anlodım' demektir, dıyebilmektir de... Kıml yapıtlar Ostüne ovgüler okurum. okuyorum. Bu yazılorı yazanlor soygınlığı olan. beğenisl olan irtsanlor... Ne vor kl o yapıtlorı ben de okumuşum, o denll beğenememısim. Eksıkhkler. fozlalıklar. anlomsızlıklor. gerceklere ters duşen yönler bulmuşum. Belkl belirtl b:r değerleri var; kimi rahat okutuyor kendinl. klmi bılmedığımiz blr gözlem sunmuş bize J<lml de derlnlıği olmayon konulara zorlo bır anlarp vermeye calısmış. Ama bakıyorum. gerekslz sözlerle övüluyor o yopıtlor, hem de öylesıne coşkuylo. öylesine goklere yüceltılerek. Acaba 1 *ben mi yanılryorum dlye duşünüyorum coğu kez... Yeniden okuyorum o yopıtı. hayır bende blr değişiklik o!muyor. Uzun yıllar önce blr yazımdo "bır yazar her çeyden önce kendisl Icln yazar yopıtını' demiştim. Başka bır yozımda da değerli yapıtların önce 'mutlu bır azınlığa, seslendlğinl, sonrodon (jenış yığınların malı olduğunu söylemıştım. 1950'lerde... O gunlerde elestirlldlm. yerlldim. hatto elaya alınmak Istendim böylesine açık ocık Inandığım görüşierı yazdığım kjln... Bakıyorum eon zamanlarda bır cok toplumcu vazarımız, eleştirtclmlz fönce kendımiz icln yazarız», «Meğerse hep kendimlz Icın vazermışız» demeye boçladılar. Dönüp dolaşıp 'gercek'e gelmek güze1 bır seyl Coşkulorın, sanat dışı düşüncelerln etkısmda kolıp ö'cüyü kacırmak her yazann. her eleştırtcmin karsı>aşacağı bır durumdur. Bu tür benim de yamigılanm vor. Saymaya kalksam uzar glder. Günyofun 'Orman Içırscr odlı yeni kitobı bilgelık kotıno uloşab len blr düşünürün, gercek blr yazın. bır ekın adammın bırbınnden seckin yazılarıylo dolu. Her Diri bızi yeni düsüricelere götüruvor. zenglnieştiriyor. 'Artık ormon ısımakta' divor Günyol... Yczılarıyla bu ormandan aydınlıklar sunuyor. Dr. H. Sami GÜVENÂmma Idaresı Enotıtusu Asıstanı çen bir ekonomik yapıda fıyatlar bir istem sunu ıhşkısinin sonucu olmaktan çok. anamalcının ehnde gelır paylaşımı savaşjminın en etkın bır aracı konumuna girmektedır. Başka bir deyıçle. fiyatlar sıruf kavgasınm vaz geçilmez bir aracma dönuşturulmektedir Bu oyle bır araçtıç ki. beJU efeonomik yapılarda girislmcılerce etkm kullanım olanaklannın artm*«. kend$Wrty!e çatışkan çıkarlara sahip olan bır başka smıfın elindekı bir başka aracı, asıl amacmdan saptırarak etkisizleştırebılmektedır Bu araç da, anlasılacagı gıbı. ışçıler aç^ından suııfsal savaşımm bır parcasını oluşturan top!u sözleşmelerdır. Gerçekten da, tekelci fıyat mekanızmasıyle. çatışmanın mal piyasasına kaydınlma olanaklan. ış çilerin yaptıklan toplu sözleşmelerl, asıl ereklerinden saptırarak, sonuçlan bakımından anamalcıya degil de. topluma yük getiren bır araç durumuna düşürmektedır. Sonul çözumlemede, işçi ücretlerinin artması. anamalcının elde ettigi kâr payında koşut bır azalmayı beraberinde getirmedıgi surece, yapılan toplu sözleşmeleri anamalcı ile sürdürülen savaşımın bir parçası olarak değerlendirmek olası değıldir. Bu ise. işcilerin kendi sınıfsal konumlannı ve gerçek suufsal çıkarlannı kavramalannı önemli ölcude engelleyen bir süreçtir. Bu koşullarda. salt yuksek düzeylerdeki ücretler için savaşıra veren, ama bunun anamalcı ile sürdürülen savaşımm blr parçası olduğunu algılayamayan bir işçi sınıfı söz konusudur. dan» yakınmalan, özde fiyatların sınıfsal savaşımda ne denlı etkılı bir araç olduğu gerçeğinı bır kez daha açıkça vurgulamaktadır Ger çekten de. anılan çevrelenn •fıyatlann ekonomiye göre ayarlanmasi" yonündekı istemlerının altında yatan şey. karlardan hıçbir örvende bukınraamaja ve çatışmayı işçi piyasasmdan ma! pivasasına aktMmayı içeren böy1« bi r tokrtef fıyatlaödırma yonteminden başka bir Şsy değildir Kaldı ki. «fiyatlann politikaya göre ayarlanmasi», yanı anamalcılann fiyatlar aracılığıyle yürüttüğu gebr çekişmesinj toplum yaranna kısıtlayacak para ve kredi sıyasalarının etkinlik kazanması, yerleşik uretım yapısı içınde zaten olanaksızdır. Çünkü. hükümetin bu alandaki kimi uygulamalan da açıkça göstenniştir ki. anamalcılann girişunlerini kısıtlayıcı önlemlere karşı oluşturduklan tepki. kesinkes fîyatlan duşürmeleri biçtminde değil. ama yatınmı ve üretimi sınırlamalan biçiminde belirmektedir. Bu da varolan uretim sığalannm toplum yaranna kullanılmaması. kuyruklann uzaması ve karaborsayla istıfçiliğin yaygınlaşması sonucunu doğurmuştur. Kitlelere pek çok temel mallarda. blr bakıma varhk içtnde yokluğun koşullan yaşatılmıştır. Kaynakîan toplum yaranna bollaştırma ereğini güden bır fıyat politikası. herşeyden önce üretim yapısında kimi köktenci degişiklikler yapılmasını zorunlu kılar. Aksi halde, yüzeysel denetim önlemleriyle ve polisiye uygulamalarla bir sonuca vanlamaz. Şimdiki hükümetin en başat çıkmazı. toplum yaranna yeni yatınmlan oluşturamayışından ve varolan yatınmlan bu ereğe yönlendiremeyışinden kaynaklanmaktadjr. Başka bir deyişle, hükümet ekonomide Kaynakîan toplum yaranna bollaştınna sozvermesi (vaadi) ile ışbaşma gelen hükümetin lse, ekonomüi ya şamın doruklannı ele geçirenlerin çızdıkleri bu sözde çıkış yolunu. onamaktan ve «Orman ekonomisinin» işleyışıne seyirci kalmaktan öte hiç bir etkinlik gosteremedığı gözü çekıyor.. Gerçekten de, ülkece yasanılan agır bir ekonomik bunalıma karşın, özel gırışim kesimindeki başa gureşen 300 dolaymdaki fırmanın, 1978 yılını. bir öncekl yıla göre % 90.2 oranında daha arta bir kârhlıkla kapatmalan. kaynaklann kimler yaranna bol laştıgının ve bunalımm faturasının kımlere ödetildtğinin en somut kazutını oluşturuyor. İşçiler, Emekçiler, îlericiler!.. 14 Ekim 1979 ara seçimlerinde faşizme ve gericiliğe, tekellerle uzlaşma, emperyalist dayatmalara boynn eğme ve reformcu hayallere karşı ülkemizde yoğunlaşan ekonomik, politik bunalımdan işçi suuf ımızın gösterdiği çıkış yolunu duyurmak için îstanbul'dan bağımsız senatör olarak adayhğımı koymuş bulunmaktayım. Seçim kampanyasında, başıru işçi sınıfımızm çektiği ÎLERÎ DEMOKRATİK BÎR DÜZEN SAVASHVHNDA. TÜM ULUSAL DEMOKRATİK GÜCLERÎN EYLEM VE CEPHE BİRLİĞİNİ YÜKSELTELÎM. Çarpıkhğın Boyutlan Enflasyonus alabüdigıne hızlaoıp, ekonomik dar b o ğaza gırildiği bır ortamda, anamaicılann kârlarının, ekonomj sanki yükselme dönemindeymişcesine artması, çarpıkhğın en belirgın gostergelerinden birini oluşturmaktadır. Ekonomideki çarpıkhğın 'ikinci boyutu ise. geleneksel emek anamal çatışmasuım. emek piyasasın* dan mal piyasasına kaydırılarak bu çatışmanın etkisizleştirılmesınde kendlni göstenneitedir. Ğ*ylelikle, an»malcı karşısına örgütlü işçi kitlelerinden çok. örgutsüz tüketici kitlelerini alarak, işçi deviniminl pasivize etme olanaklanna kavuşmaktadır. Anamalcılara bu iki olanağı birden sağlayan ana mekanizma, fıyat mekaruzmasıdır. Fıyatlann tekelcj yöntemlerle. istemden bağımsız biçimde özgıırce saptanabılmesidir. Gerçekten de. bir ekonomide gırişimcıler fiyatla n dıledıklerince saptama olanaklanna sahip olduklannda, işçi ücretlerindeki nomimal artışlann onlar açısından hiçbır sorun oluşturmayacağr açıktır Sorun oluşturmak btr yana, tam tersine her türlu malıyet artışlannı kolaylıkla fiyatlara yansıtabildiklerınden, ücret yuksehşlerini onayarak. çatışmayı işçi pıyasasından mal piyasasına aktarabılmektedırler. Cr>'!ehkle. fiyatlar bir yandan işçi kavgalannın önlenmesinde. obür yandan da buyuk kârlar elde edılmesinde en etkılı bir araç olma ıslevıni görmektpdir Sonuçta işçi ücretleri ne ölçüde artarsa artsın ekonomik bunahm ne denlı yoSunlaşırsa kârhlık oranlan da koşut b'çımde artmaktadır. Kısacası gittikçe tekeiie Fiyat Saptama Tartışmalan... Buyük anamal çevrelerinin bir süre önce gazeteler» de yayınladıklan kimi bildirilerde, «zellikle her türlu fiyatın ekonomiye değil, politıkaya göre ayarlandığm Sonuç Bir ekonomide fiyatlar tek yonlü olarak anamalcılar tarafından dikte edildiğı surece, kaynaklar toplumdaki geniş kitlelerin değil de, anamalcılann yaranna olarak bollaşır. Böyle bir yapıda fiyatlar bir istem . sunu ilışkisinin sonucu olmaktan çok, sınıfsal savaşımm en etkili bir aracı olarak işlev görur Anamalcılann fiyatlar aracılığıyle yüruttükleri gelir çekişmelerini toplum yaranna suıırlandırmanın yolu. üretim yapısmı etkileyen köktenci önlemlerden geçer. Salt fiyat denetimlenyle ve polisiye önlemlerle bu konuda bir sonuca vanlması olanaksızdır. Tekelci ve işbirlikçi ekonomik guçler toplum yaranna sınırlandınlamadıgı surece. ekonomik kaynakîan kitlelerin yaranna bollaştırma eregini güden bir fıyat siyasası gerçekleştırilemez. (1) Der Splegel'de. genç Almaa sosyalistlerinin, SDP nin reform stratejisini eleştınlerınden. 1975. İSTANBUL DEVLET GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Akodemlmız YükseK Dekoratıf Sanatlar Fcküites! Tekstıi Sanatlan Kursüsüne Docentlık ve Profesörlük Yönetmeiığmin 32 ve 33. maddeieri uyarınca seclmle 1 adet Profesor alınacaktır. llgılılerın 21 Eylul 1979 Cumc gunü 1750"a kadar Akademl Rektorlüğune bcşvurmaları rıca olunur. (Basın 20940! 6932 I$Çİ SINIFININ SAVAŞ YOLUNDA YÜRÜYEN, İŞÇİLER, EMEKÇİLER, ÎLERİCİLER! FAŞİZME GEÇÎT için sizleri işçi sınıfmın yükselttigi BAĞIMSIZUK. DEMOKRASİ. BARIŞ TOPLUMSAL ÎLERLEME ve SOSYALİZM bayrağı altında davanışmaya çağınyorum Trabzon Tıp Fakültesi Dekanlığından Faküıtemtzde munhal bulunan Genei Cerrahl Bıllm Dalına 1 ae'ece profesor kodrosundc coııştırılmak uzera 1 Adet Ögret'm gorevlısı alınccaktır Isteklılerın hayat hi. kayelen. okodemık calışmalcn, 2 $er adei fotoğrafları ve referonsıorını gosterır dllekcelen lle en gec 21 Eylül scat 17 30'a kodor Ankara Hccetîepe Unlversıtesı icındeki Dekanlıgımuo bııal muracootlon ger6kmektedır. Duyurulur. Ankara Tabip Odası'ndan Odomızın ekım oy olağan aro Genel Kurul toplontısı 8 ekım 1979 pazartesı günu soat 18 00'de Ankora Tabıp Odası salonunda yapılacaktır Koyıtlı meslektaşlarımızın top'ontımıza katılmaları duvurulur. G UNDE M : 1 Yonetım Kurulu calışma roporunun okunması 2 Dileklerın gorüşülmesı. (Cumhurıyet 6937) BAKİYE BERİA ONGER Istanbul Bağımsız Senatör Adayı BAĞIŞ KAMPANYASI HESAP NO: 117161/2 Yapı ve Kr6dı Banxası Beyoğlu Şubesl Istanbul Turkıye <C'jmhurfyet 69381 (Bas.n 20908) 6934
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear