02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I Kİ CUMHURİYET 28 ŞUBAT 1373 ran halsımn Cınü bütun dünyoyı tutmuştur. Hurneynı'nin önderiiğ^nı yapugı d&vrm yonetırrıivn bu konu üzennöe akıicı yaklaşırıla durması. Ircn'm geleceğıne büyük olcüae etkı yapacaktır. Halı dokuyan Iranlı kadıniam. dünyanın en becenkii yarotıkları oiciuğj varsoytreı gscsrlı midir? Sanırım KCKCİJ ğum burada çörekleniyor. BaşKa sozlarle. «Isvıçreli, Alman, Fransız, Rus... kadınlan neden hah dokumaz da, iranlı kadınlar, çoğunlukla gerı kclmış ulke kadınlan halı dokur?» sorusuna verilecek yanıi, kordüğumu çojmeğe yarayabılir. iran'da ve gerikoinıış ülkeleroe, mutlu ozınlığın kadır.larının halı riokumadığı da a/r Oır jjerçek Öyleyse halı dokumann yoksuüuklu ziğın geriiennds kolmaklo sıkı boğianttsı var Bugün ileri dcdığmz ulkeslerde kaamıarın b>rkoc yüzyıl önce halı dokumuş o maiorı bunun kanıtıdır. Öteki gerı kalrmş ulkelere bskınca, Iran'ın ; b r Osîünlüğu var. Bu ulke, petrc den soğlaclığı gelirie geri kolmşlıktun kurtulrrak tcın gınşaceğı butun cabaları dsstekleyebılır, bu rıedsnle halıdan scğiayacağı geliri, dovizi gbzden çıkarabilir. Her ülkede olduğu gibı. iran'da da nufusun yarısını kodınların oiusturduğu gerceğinden yola cıkarsak. :sk başına holının bu kitlemn biıyüV. bu kesimn; cagm gerılennde bırakan nedenlenr başında yer aldığı söylenebılir Gelenek bekci'er bu kitleyı sörrıurenler. lüriu gerekcelerden. yüzyıllann birikirrinden yorarlanarok, halıyı savunacaklardır. İrcn halılormö oidukca genış yer veren b r filmcle: «Bu holıları dokuyan kadınlar. kızlar dağru Cennete gıdecek> deniliyordu. Anloşılan mutiu azınlığın kadınları Cennete gitmemeyi goze alrmşlardır. ya da onicrın başka yoilardon Cennete gitmesi güvsnce altıno olınmıştır. iranlı kadınların. kızlonn, halı tezgöhımn başında, hangi mönüeri. türkülen söyledğini bilmıyoruz. Ülkemizcfe. ince halı dokunon bölge>erin basındo yer alan Bünyan'dan şu örneği verelim. I Iran HalısıDevrim Yönetimi Prof. Fehmi YAVUZ tKısm halı, y«ın harman, Dizlerimd» kalmodı dermon» Gercekten, halı, hele ınce halı dokumok bir işkencedir ince halıların bir metreKOesınde yiızbısi'.eıce düğum bulunur. Tabon ha linrında dıığjrr, sayısının b;rkac milyona uiaştığı co< gorulur. iste bu duğjmler, mutsuz coğuntuğun «ıtiinlannın. kızlarının parmoklarının ücundan cıkor Hah tezgâhlarının kurulduğu yerler, coğunlu*ia. saglık koşullarındon yoksunaur Her $ırada kirkit vuruiması zoruniuğı). bır yaıdan sınır bozücu gürültu cıkması.ia. öte yandan bu tezgâhların zsTiin katlanndc kurulrr.asına nsden olur. Kızlor. cocuk denecek, cok kücük yaşlarda iszgâha oturtulur. Bunlorın gözlerinin acılmaması, dunyada olup bitenleri, boşka ülkelerin çocuklarının neler yap'tığını, kendı ülkeler ndekı muiiu ozınlık cocuklonnın nosıl yoşadığını oğrenrnemesı Ioın gereken onlemler o'ınır. Isporta'nın kıyı mahaüelsrıne yakın, bir boğ evıne. korr.şu kövlerden gelerek yerleşen. işcilik, hamallık vaoan bırine: «Coluk, cocuk ne yapıyor?» diye sormuçtum. Şu karşdığı verdi: «Kızlor annlan ıle halı dokuyorlar. Onian şahere. carşıya getırmemeğe dikkat edıyoruz. Gözıen ocılırsa lıclıdan soğurlor.» Kızlcr ıcn İmam Hatıp okulu yaptırmak ve acmak uzere Isparta'da bır dernek kurulnuştu. Başorısız kalan bu gır.şımın amacları arasında, halı dokuyanların ooğru Cennei'e gıdeceğı inar.cmı aşılamak da yer almış olabıür. Haiıyı iran sorunlarm.ın tüaıünden, top!umun genel yapısmdan ayırmaK doğru olmoz. Ancak ulke nufusunun yarisını (kad,;ı kesirr,:n() ılgilend:rmesi nedeniyle halının ağırlı* kazandığı da ayrı bır gerçek. Halının, cağın gerısmde kalmış toplumlarda geçerü b r ,ş ve gecım alanı olduğu görüşünü beairnsem«den köklü cozümlere ulaşüamayacağı ortadadır. İc Anadolu'nua nalı ve kılım dokunan yörelerinde söylenen şu tekerlerra de unutulmasın: «Holı işi. deli işi Kilim i f i , kimin işi?> Kızlar. gelınler, daho b>r süra, bırşeylsr dokumak zorunoa ise, haıının yenne ki'imi koymanın yol ve yöntemlen araştınlnnolıdır. Ayrıco «•vrt, 6roö, çeşitli •! lşl«rl yaparaK, cocukları il« iig'lenerek. geliniet, kızlor zamanlanm dej»rlendırebiimelıdirler. 1979 Dünya Cocuk Yılı. iranlı çocukların (halı nedenı Ile kız çocuklanmn) kurtarılması icm b;r dönum noktası olobıür. Kreş!er;n, ara okullarınm, çogunıukla kızlann gıdebiieceğı okulların sayısını bır çırpıda artırmakia, halıdon uzaklaşma, bır aıodo eie alınmalıdır. Şah döneminde yapılon 12 mılyor dolorlık sılah âıporışınde, 7 mılyarlık kesiminı. Bahtıyar hükumetınin iptol ettiğıni gazeteler yazmıştı Son gazeie haberlerine göre, gerı kaian beş mılyarlık kesım de :ptal edılmiş. Petrol gelirıerinın sılahlanmaya değıl, ülkenın Kalkınmasına, mutsuz azıniığın cıkariarına uvpun b'.cımde harcanacağı, devrim yönetiminm bıldirilerınde vurgulanmaktocır RosvvBlfin. ikinci Dunya Savaşı sırosmda Tahron Konferonsındon dönüşunde, iran gbklerinden ayrılırken, Şah'a gbnderdığı mescjda: «Ucoklan ulkeniz cok çıplak ve ağacsız görunuyor. Diterim bu dururndan kurtarmak yoilarını bulursunuz.» oniamıno gelen sozler de vardı. İşte, gunümuze dek sıiaha ve sovunmaya ayrılan paraların buyuk bır kesiminı ağaclandırmaya harcamakla ulke guzelleşecek, kurtonıacak; kadına. erkeğe yenı ış ve gecım alanları acılacakîır. Kumes havvan'arı. evcil hayvan'or, meyve, sebz«, cıcek... yetıştirmek de, geniş haİK kıtleîerıne yanı olanaklar sağlar. Butun bun;ar keçıden kunutmayı do berabermde getirecektir. Petrole davalı iloc. boya, kimyo endüstrısı de cok sayıda kadın ışcı colıştırır. Yalmz kadın ve rıalı ocısındon aeğıl, turr, ülkenın çıkarları acısmdan, başanlı gihsim'erde bulunobilmek icin dogmalonn tutsağı o'narr.ok oklın yolundon ayrılmamak, kcpitalıst. sosyalıst ayirımı yapmodan, ilen ulke'erm uyguladığı coğdaş yöntemleri benımsemek zorunluğu da ortadadır. Patlamak ? «Cumhuriyet Ankaro Burosu Ecevit Hük"jmeti OECD'ya T j r k ye'r.in yani b^r devalüasyonu <esinlikle yapmayacağını bildirmiştir.» anlam tasır bu haber? | Sıradan bir yurttoş şoyle bir gözatıp gecer yukarıdai kl satıriaro «Cansıkıcı» ekonomik haber ve yorumlarlo ilgilenmez emekli öğretmen Hulki Bey, ev kadmı Şaziment Hanım, emekci kardeş Huseyin; ellne gecen porayta çarşı • pazar fiyatlarına bakar; hükümele öfkelenir. Oyso «IMF, OECD, Bankalar Yordım Konsorsıyumu* gibi deyimlerde »mekci yığtnları bilinclenmedikce Türkiye, iflah oiamıyocaktır. Yurttaş omru billoh pahalılıkton yakınacakiır; carşı pozarda, lahana, hovuç, morgorin, plrinç, fasuiya fiyatiarıyia didişip duracoktır. Ne var ki İkinci Dunya Savaşı'ndan bu yana girdiğlmlz «devoiuasvon enflasvon'i sormalında İİK kez. bir hükümet, Batı'nm para babalarına karşı bağım•ız bir karora varabilmittir. Batının para bobaları deyince aklımıza ne gelir? IMF deyince ne duşünurüz? IMF (Uluslararası Para Fonu) gokten zembille yere inmiş değil ki!... Dünya para düzenini yoneten bu kuruluşu bir çeşit bcnkoya benzetebiliriz. N« var ki 10 devlet, bu kumpanyanın yüzde 53 kaynagmı oluşturmuştur. Tümü kapitaliznıin oğababalorı olan bu 10 devletin en basmda ABD, Fransc, İngiltere, Federal Almanya vardır. Yani Guadeloupe'da topianıa Turkiye icin karor verdiklerini soyliyenler, IMF nin cle, OECD'nin de, yabancı bankalar konsorsiyumunun da patronlarıdır. Kendimizi hiç aldctmıyolım. Dort patron Guadeloupe'da bir ışov» yaptktan sonra bizi yin» IMF'ye havole etmişlerdir istedikleri koşullar bellldir; bir duzenin koşullarıdır bunlar; ve vazgecilmez niteliktedirler. Çeyrek yüzyıldan beri Türkiye'den her darboğazda istenen koşuüar aynıdır: Devaluasyon yapocoksın. memur işçı koyij> uclusunün geürini kısocaksın banka kredilerinl daroltacaksın; vb... Bu koşulların iceri donuk yani nedir? Kaik yığınlarının gelir v« ucretlerini kısan hukümet tepctaklak olur. Dışa dönük yani nodir? Devaluasyon yaparsdn yani ulke parasının degerini resmen duşürürsen dışardan satın alınan mallar doha paholıya gelir; sattığın mallar ucuz N: Bu Robotlan Kinı Yönetiyor? OKTAY AKBAL Ö Evet Hayır B unlara cok şaştık. Artık şoçmayı bırakmalıyız. Şaşkınlık donemi g»çti, şimdl «ylem zamanıdır. i» yopmak, kök«n« lnm»k, tcmtli bulmak, butun bu rcbo'lorı kim uretiyor, kim işl*tlyor, kim besllyor, bunları ortaya cıkarmak gerekiyor. Oduncu diye, Türklstan göcmsni bir cocuk göıümüzun onund« .. Nerde olduğu billnmeyen Tuysüz de... Biri on yedi, biri on altı yaşındo... İkisi de oğrenim görmeniış, ikısi de karacahil, ikisi de bilinc ışıgındon uzak .. Tuysuz ne demiştı: «Canımız sıkılıyordu öldurmek icin bır komur.lst aradık». Oduncu ne diyor. «Sağcılık, milliyetcillk, u'.kuculuk, butun bunlar nedir doğru dürüst bilmiyorum. Fakat solo karşı olduğumu blUyorum». Neyi savunduğunu bilmiyor, ama kıme karşı carpıştıgını biliyor1. Bu da bir şeydir denectk, ama nsdir solcuiuk' diye sordunuz mu yanıtı şu: «Aslında solculuğun da ns anlama geldiğini bilmiyorum». Sogcılığı bilmez, solculuğu hic bilmez. Ama cebinde para, elind* sllah, boşı sıkıştıkca saklanacagı sığıncklar, koruyucular, destekciler, hepsi hepsi var! On yedi yaşında Öldurduğu inson saytsı yedi, yoraiadıklorı da en czınclan o kadar! Soygunlar, baskınior cabası... «Taboncamı cekerek onu tren yoluna ccktim. Üc el ateş eltim yer» yıkıldı Edirnekapı Öğrenci Yurdu'ndo saklandımı diyor acık acık.. Edirnekapı Öğrtnci Yurdu ha! istanbul Valiei gunlerce göruşmeden sonra yalvcr yakar bu yurıtaki komondoların oradan cıkmalonm sağ'ayübilmlştt. Ontar da mrırslar söyleyerek, «Ide bayrak, kalelerini düşmana teslim ed«r gibi cıkmışlardı. Katiller «aklanıyor, katiller siloh «ğitimi yapıyor, kotiller korunuyar, beslenlyor, ama davlet güçleri «tkısız, gucsüz bu zorbalaro karşı... Öte yandan hatırlarsınız, Site Yurdu'nda 'solculor' var diye zırhlı taşıtlarla, yüzlerce görevlinin baskınlarıyle orasını yerle bir etmişlerdi aynı d«vlet gücleri.. Bir yeıde etkisiz. yavaş; başka bir yerde vurdugu yerde toz bııckmoyan... Budur işte, zorbaları. katillerl besleyen yurekîendiren, şımarık, azgm, korfcusuz hals sokan... Oduncu bir bir anlatıyor hcrşeyi... İkjnci cinayetten sonra yakalanmış, tutuklanmış, napist* yatnıış, aroda guc kozanrnış. Hapıstan cıkınco daha büyuk bir gucle, imania eskı zorboiıklora gırişmış. Solcuları cezalandırtnak, öldurmektir onun işi... N t olduğunu, kim olduaunu bilmediği insanları, ne olduğunu, ne anlcma geldiğini bılmediği sağcılık adına oldürmektir gorsvi!.. Anccii. oit IOOOV yopor bu ışierıi. . 3ir, oaho bir bir daha... Gıder «hocanlarından para alır evlerinde gizlsnir hopse girer, kaçırıiır, yeniden korunur, yeniden sılalı'anüırılu. yeniden cinayetter işlemek uzere koşullandırılır... Şimdı htsabı vertcek adolet onundr Ne dıyecek mahkemede? Itirat ettiği butiın bu suclorı orada yadsıyacak beiki de? H»p öyle olmuyor mu? Koruyuculor yeüşıyor imdatlarıno... «Beklt nasıı olsa iktidar biZıiıi ciccs:. san sımdi «Tegrnenssin, orr.a yoıiü bizi:n orgütte «yüzboşı» olocoksın, daha ıleride «olbay». Oyleyse vur, kır, ölciur, arkanöcyız... Ne olduğunu bilmediğin •ulkucuiük\, umilliyetcilik» uğruna dök konım ver canını!..» Ocuncu'yu sonsuz hapse mohkum etsek n« çıkar? Idom e'.sek ne cıkar? Bir değil ki böyltlcri, sayıları pek cck: gıttıkce de artıyor sayıları.. Bilinçli bir eylsme katılmo cottısından d«ğıl, robotlaştırma işleminl çok başonyia oercsklestırenlerin ijaşarısından .. Bize düşen. Oduncu g bi «kurbonnlardan yola ç karak cşomo aşama «y<lortm başona doğru yurürnek, ilerlemek, o «yılonsı dslignde kistınp. ezmektir... Bilgisiz, bıraz da zekâ yoksulu cocııkiorımız» genclerimizi böyle zehirli yılanlara karşı korumaktır Niye adım adım ılerlenmiyor Oduncu'dan harfketle? Silohı kim verdi? Parayı nerd« aldı? «Hoco» tiedık'eri kinıler? Yurtta kim onu korudu? Onların ardınaakiler, sonra onlorın sonra ötekilerin... Gide gide bir yere. bir kişıye. biı örgüte vorılocaktır. Varılması o d«nii gu.~. aenıCir tsıcnifsu* Su icer gib> cdam olduıen robotlardan topıumu kurtav.nak bir gorevcir. On altı on yedi yaşındaki biiıncsız Kalıüer nerde yatıştnn.yoı, nerde besleniyor? Perde arkasmdoktler kim? Ec» it hükumsti bir yıldır çozemed: bu giT.'ei'i Onümüîdcki aylordo da c6?ernezse. zorbalığo teslım o>mak zorundo kalacaktır. Zorbalıgın robotlorına, faşizmın pençsierıne... lksmizde kimi siyasal. toplumsol ve ekonomik hak ve ozgürlükler henuz yasal o.arak tonınmarnıştır. Ancak daha onemiısi. kımi dönemsel ve goreli iyi'.eşrnelere karşın, ozellıkle 12 Morttan bu yano. yasal hok ve özgurluklerden bazılarını kullanmo'* do, kışi ocısındon buyük tehlikelere yol ocabilmektedir. Savunulması, istenmesi ya do kullanılması engellenmek istenen siyasal, tcplumsol ve ekonomik hak ve özgurluklerden yana olmak, bu yolda örgütlenmek, yazmak, konuşmok, okumok, giderek (hatta) engellemelerden yona olduğunu belirtmemek, kışinın ancok kendısini ve yakınlorını tehlkeye otıp oidurulmeyı, yaralanmayı, sokat bırakılmayı. dayak yerneYİ. ışkence gormeyt. gözaltıno alınmayı, işınaan atılmayı ya da surulmeyi, maImın, mOlkünun, evinin, işyerinin yakılıp • yıkılmosını, oc ve yoksun kalmayı goze olarak ya pableceği ışler hâtine getir;lmek is'enmiştir Nssnel olarok, ancak «statükocu> egemen sınıf ve zümreler;n işıne gelen bu gıdiş, uzun süre. siyasal iktidar tarafındon da gerek yasndışı resmi uygülamalar, gerek eşkıyayo ftöz yummo hatta koruyucu'.bk etme yoluyla desteklenmiştir. Si/asol yaşoma etkin bıcimds katılmanın olası malıyeti arttığı ölcude, toplu'nsal düzens ılışkın yenı ve köktencı onerılerin savunulmosı yasalarca öngörulrnüş bicımlsrin dı şına kayar: Bu bicimler, yasolhğın getirdığı guvenceleri uvgulamada yitırmişlerdir. Bu arada, kuçuk fakat etkın grup lor, bu önerilorin benımsenmes:, savunulması ve ureti'mesinde goreh bır oğırlık kazanırlar: Olosı moliyetin yuksekliği, genış kitleleri görelı bir sus kunluk ve ed^lgenltğ« yoneitır. Gençlik ve Solun Parçalanışı . % HER TÜRLÜ ÖZGÜRLÜK. YASAL OLARAK TANINAUŞ GİBİ GÖRÜNÜYORSA DA GEÇERLİ DEĞİLDİR. KİMİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KULLANMATA KALKIŞANLARIN BAŞINA, ÖLÜM DAHİL, NELER GELEBTLECEGINİ HEPIMİZ BİLİYORUZ. grubun varlık koşuiudur: llkelere ya tümuyle ve oldukları gi bı ınanılır, ya da S's;em yıkılır ve cevresinde oluşmuş bulunan grubun varllk nedeni ortadon kalkar. Gerek. ılkelere lumuyle inanonlar, gerek. ounarı farklı bicimde anlayan ya io değiştirmek ''stsyenler, ken dı savlorını, toplumsol uygulaTIO icinde doğruiama olanağı"o sahıp değillerdir; cunkü sosyoekonomik işlevsellikîen kaynokianon ve siyasal eylem birimm» (örneğin kendisi .cin sınıfo) donuşme potansıyelıne sohip bır gtuo oluşturmamaktodırlar. Bu dururr.da. savlorı kanıtlamanm tek yolu vardtr: ictutorlılığı en ilerı uereceye cıkarmak, yani temei kabul edılen ılkeler n doğruluflunu ve değıştirilemezliğini daha yüksek bır sesle vs daho stk olarak tekrarlamak. öğrenci genclık kesimindeki, hsr biri h«m parçalonma ürunu, hem de parcalanmaya gebe olan cok soyıda grup ve froksiyonlorın kendı varlıklarını meşrulastırmck. doğrulamak ve sur dürmek ıçin vopacokları tek şey ise şudur: En sert v« uzlaşmaz tutumu. kenüılerınden en cok değil. en az farklı olanlara karşı takınarak fartlılıklarını belirtmek ve belırginleştirmek! Belirlı bir öneri sistemıne manctcn kaynaklanan Du cok sayıdaki gruplardan her birinın forklı bir toplumsal zümr» ya da «mıfa t« kabul ettiğini, arolarındaki. bazan kıyıcılığo kador voran karşıtlıkların do sosyoakonomik çı kor catışmolan ve sınıfsal csliskilerden doğduğunu ise duşü nemeyiz Forklılığı en katı biçımde savunup bel;rtmek ve be lirgınleşîırmek amcctır oüık. Bu forklılığı vurgulamadığı ölçüds ise «vorlığı» anlamını yıtırecektir. Öyleyse bu farklılık bağnazlıkla vurgulanmalıdır. işte bır troksivon boylece oluşmuş oldu. Son Böz olorok şunlorı belirtmek istiyoruz: Hic bir toplumsal olguyu, bu arado do <sol»öaki parcalanmayı, casusların, kışkırtıcı oianlorın etkinliklen. bazı kisilerın ıktidor hırsı. hareket icinde «polis»lerin varlığı gibı cok özel, ya do genc lık heyeconı. diışük büino duzevi, hızlı toplumsal değişme ve bundon kaynaklanan onomi gibi cok genel nadenlerle acıklıyamayız. Her toplumsal olgu gibi, bu parcalonma olgusunu do, ülkedeki somut koşullar ve oluşumlarla bağmtılı olcrak el« almak zorundayız. Böyle bir yoklaşım icinde ilk ele alınocak konu ise ezilen sosyoekonomik işlev gruplarının eyltm birimlerine dönüşüp etkin siya sol katılımda hulunmalarına olanak verecek bir cok hak ve özgııriüğün yokluğundan ve va rotonlorını do kuilanmonın ceşıtli yoilardon engellenip gucleştirilmesinden doâan toplumsol • »iyasol bosiuk ve bu boeluğun cesitli toplumsal kesimler üzerindeki etkisidir. lar. Mazlum y o da az gelişmiş bir ülke için enflaıyon hızlı pahalılıktır. Hızlı pahalılıgo hızlı somuru de diy«biliriz. Eğer fiyatlar yükseliyorsa, birileri bundan yararlanıyor demektir. Kimler yararlanıyor? Cevrenıze bir bokın: Ceyrek yüzyıldır Türkiye'de enflasyon sürüyor ve bazı aileler, kisiler, şirketler, holdingler palazlanıp büyuyor ve şişiyor. Her enflasyonun sonu devalüasyondur. Cunku hızlı pahalılık paranın değerlnin duşmesl demektir; paranın değeri ict» duştü mu, dışardaki ulkelerin paralarına lyani dovizlere) gör» de diışer. O zaman yabancı poro • babalarına fırsat doğmuştur: Devaluasyon yapi... derler. Orloiama her 10 yılda bir Turtclye'ye bunu söyleıier. * Peki n« i*« yarayacak devaluasyon? Dışarı satacoğımız mallar ucuzlarsa, ihracatımız artocok mı? Nsyirniz var satacak? Stoklarımız mı blriktl? İc tüketime bil* yetişemiyen bir sanayi ile devalüasyon ne yazar ci?er? Tarım urunlerimizi satmak icin zorluk mu cekiyoruz? Hayır. Ama IMF bir yandan «ıthalâtı k.s» der; öte yandan «devaiüasyon yap» d»r. Yani itholâtı kıssan da, dışarıya ödeyecegln dövize Türk emekcisinin harcadığı olınteri coğalacak. Yabancı, sana daha QZ ınalı, daho pohalıya satacak, OECD'nin Sekreteri Bay Van Lennep bu hesabı lyl bjlir; IMF'nln açıkgözlari ise cok daha iyi bilirler. Bugün Türkiye'y* 5°0 milyon dolar taze para vermek İcin 42 milyonun alınterini «devolje» •tmek zorunluluğunu ileri süranlarin bankalarında dışarda colışan Türk isçiltıinln olınteri karşılığı 7 • 8 milyar mark yatmaktadır. Şu sömürü düzeniyle olavere • dalavere carkını mazlum uluslar ortık anlamaya başlcdılar mı? İran, durup durduk yerde patlamadı ya? Toplumlar da insaniar gibi bir yerde patlayıverir. Kadir CANGI2BAY AİTİA TOPLUMBİÜM ASİSTANl doha da ozdır. Knybedeceğı pek fazla bır şeyı yoktur, ustelik koybedeb^lecftklennin kendi gözündekı değen de pek yüksek değıldir. tabii canı dışında... Özünd* biyolojik bir kat«çorı olan ve temel toplumsal sureclerin coğuno tam olarak katılmayon gençlik kesımınde, si yasai bağlanmolar, bireyin sos yoekonomık işlev ve konumun dan cok, oiilâksal seclşlerınden kaynakianır. Sınıfsal kökenın, birey uzerinde sosyopsı kolojik bir hazırlayıcıiığı bulunduğu ocıktır. ancak öğrenci gançlık, doğası gereğı. scsyoekonomik ışlevlerin doğrudan bağlayıcılığı dışında yaşanılan bir konumdur. Bu kesimdekî siyosol nitelıkli gruplar, kendilerini oluşturanlann gruba boğlılıklan süresinc* ve öi Cüsünde varolabilirler. Burodo sosyoekonomik işlev ve konu mun belirlsdiği nesnel bir men supluktan cok, bireysel istemden kaynaklanon oznel bir boğlı'ık söz konusudur. Bu ke«imdeki gruplar, sosyoekonomik işlev birimi niteliğı toşımoılor, dolayısiyle de toplumsal eylem birimin» dönüşme potansiyeline. sahip değillerd:r. Sosyoekonomik i$lav»ellikten uzak olduklan ölcüde, ccvresinde oluştuk'arı öneriler s;s temıni toplumsal proxis tuygulamal ıcmde sınoyıp doğruloma, ya dâ yönıden düzenleme gucunden yoksundurlar. Önerılen s'SteTTi doğruitusundaki eylemia gücü ve bağlayıcılığı inanmışların sayısı v« inanmışlık derecelerıyle sınırlıdır. VARLIKSAL HİÇLİĞE KARŞI SOYUT YETKİNLÎK Grubun vorlığı ortak inanoa dayandığı olcüde, cevresınde bırleş'len ön«riler sistemi. doğrulanabilir olmanın da ötes;nde, inanca konu oitnanm zorunlu koşulu oiorok <celişkısiz», tyetkin olarok ictutarlı» olmok zorundadır. İctutarlılık ise, ancak, değişmez, mutlak ve genelgecer ilkeler uzerinde kurulabilir. Toplum yaşomını venıden düzenlemeye yönelik bır öneriler sisteminin ictutorlıhğı. zorunlu olarak. ya ahlğksal bir deger yargtsı, yo da öze! ve tarihsel olanı evren&elleştiren yasa niteliklı bir ilke üzerine kurulacaktır. Toplumun tarihsel akışını acıklarna ve be lirlemsde dayanılan ilkenin bir ohlâk yargısı olmosı fonatiklği. evrenselmiş gibi kabul edıl»n bir toplumsal oluş tarzı olması is« doğmatikliği doğuracaktır. Öneri sisteminl temellendirmenın tek yolu İctutarlılık, sistemi sovunan grubun birleçtirici oğesi de sısteme inanmıslık olunco, ictutarlıhğın doyandığı ılkeler konusundaki en ufok kuşku bil», grup açısmdon tıoşgörütebitecek en son şoy olacaktır. Uygulama'yo dökülme oianağından yoksun sis t«min. Inandırıcılık kazanabilmek icin tutunacoğ! tek dal. ictutarhUktır; ortak inanç is« VEFAT VE TEŞEKKÜR Erzincan sşrafından Mahmut ve Necbe Metin'lerin evlatları Oursun, Faına. Cevha r, Turan. Nuran ve Şükran Metin'lerin kardeşısri, Nociye Önder'm kadeşmin cocuğu. Hacı, Rıza, İbrahım. Cemal. Binaii, Nıyazı. Hatayi ve ismail Metın'in amcazadelen; Gulağa Cirren, Rıza Çimen. Celol, Mıırat, Sabahat, Tuncay, Ulker Süley man, Cahit. Naci. M'ne, Hakan, Cevdo, Euru. Cem ve Hülyo'nın büyuk amcolan Altuğ'un dsdesi; Serap ve Bevhan Metin'lerin kayınpederi; Gulbe/oz Metin'in eşı, Yjksei. ihsan ve Nurcv Metıi'Ienn bcbosı... KİTLELER YERİNE MARJİNALLER Öğrenci genc, büyük olasılık la işlev, iç düzen'eme. etkin lıklerin zamanlanması. yerleşim bıcimi ve yen vb.. bokımın dan, toplumdakı temel süreclerden soyutlcnmış tyurt» yo da tbekâr evnnde yoşar. ne iîgüc ve colukçocuk sohibidir. n« d» gerc«kten kalıcı olon ya da kalıcı olaccğını duşündüğu bir cdüzen> kurmuftur: Toplumsal acıdon sohip olduklan zaten oz, bunların orasında doğrudan kendi cobasıyla edinmis olduklan is* Mehmet Ali METİN aniden rahotsızlanıp 18 2 1679 tar hınde bokkm rnhrretıne kavuşmuştur. Kısa suren hastclığındo ve vefatından sonro bi?leri yalmz bırakmayon, her turlu yortiım esırgeıneyen. Doktor'lor comıasıno başto olmak uzere corş: ssnafıno v« tüm Erzınconlı heiışenrıler ( mıze, bızzat gelerek vey3 gelemeyıp de telefon, telgraf ve rr.ektupla acımızı paylayan tanıdık, dost ve akraba'anmıza şukranla'ınıızı sunanz. AILESi CUMHURİYET MATBAACILIK VE GAZETECİLİK T.A.Ş. YÖNETİM KURULUNDAN Sicil No: 34599/3430 TurK Ticaret Kanunu v» şirVet esas mukov»lestnin hükümlerine uyarak şirketimizin hissedarlor umumi heystl 23 mart 1979 cuma günü saat 10.30'da şirketimizm merkezi oian Ccğaloğlu Türkocoğı coddesı No: 38/41 numaralı mohalde alelâde surett» toplanacaktır. Saym hissedariarm s»«»ip olduklan hi**« ten«tl»rinl toplantı günunden en az bir hafta öncesîne kadar şirket veznesıne tevdi ederek karşılığındo giriş kartı almalarını rıca ederiz. 1978 yılı bilânco. kâr zaror hesapları ile Yönttim Kurulu ve Murakıp raporları şirket merls«ind« toplantı günunden 15 gün evvel Türk Ticaret Konunu'nun 362. maddesi gereğince hissedariarımızın tetkiklennt hazır bulundurulacoktır. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1 1978 yılı muamelât ve hesaplarına ait Yönetım Kurulu ve Denetci raporSannın okunup müzakere edılarek tasvibi. 2 1978 yılı bîlânço ve kâr zorar hesaplonnın tetk'.k ve tasdiki ile Yönetim Kurulu üyelerinin ve denetçinin ibrası. 3 i97g yıiı kör poymın t»vzii hokkında karor ittihazı. 4 Esas mukavelsnamenin 24. moddesı gersğınce 1.979 y\U için Yönetim Kurulu üye odednin tesbit ve secimiyle ücretlerinin tayini. 5 Esos mukovelenomenin 37. madd«si g«r«5ince 1979 yılı İcin Denatei »ecimi ve ücretinin toyini. (Cumhurryat: 1825) 1827' ÇAĞDAŞ GAZETE DERGİ KİTAP BASIN VE YAYIN A.Ş. YÖNETİM KURULUNDAN Sicil No: 11695V63832 Şirketrpizin Gene! Kuruiu aşağıdakı gündemi görüçmek üze:e 23.3.1979 cuma gunu soat 10'cia şırketırr.ız merkezi Olan Cağoloğlu Türkocağ, Caddes: No: 3941 d» olağon toplontısını yapccaktır. Soyın hisseciarlanmızın toplantıdon osgori b'r hafto evve. ginş kartını almalarını rica ederiz. YÖNETİM KURULU BAŞKAN BAŞKAN VEKİLİ Berin NADİ Şahabettin AKTARI GÜNDEM: 1 Şirketimizin 1978 yılı muomelât Ve hesaplarına ait Yönetim Kurulu ve Denetci raporlarının okunmosı, müzakere edılesrok tasvibi. 2 1978 yılı bilânco ve kâr zarar hesaplarının letkik ve tasdikiyia Yönetim Kuruiu üyeleri ve Denetcl'nin ibraı. 3 Faclıyet dönerrj tamamlonmcöon istiîa eden Yönetim Kurulu üyesı yerıne dcneır sonuna kador Sami Karaören'ın T.T.K. 315 maddesi cısleğince yopılan ataamasmın tosdik ve tasvibi. 4 1979 yılı icin Yönetim Kurulu ü/elermin secimiyle ücretlerınrn tayini. 5 1979 yılı icin Denetci secımi. S Dilekler. İLAN Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünden tstonbul ili, Ootalca ilce«i Kumbargoz yor»sinde topunun 9 pafta 117 parselıni teşkil eden ve Ofisimızce kamp tesisleri olarok kullanılmakta oion 5050 M2'!ık deniz kıyısındaki arsa uzerind» birinci sınıf IÜKS maızeme ıla donatılmış iki blok 66 oda ile Kofeterya ve gazinodan ibaret taşınmaz mal 50.000.000. TL. (elli milyon] muhammen bed«l üzerlnden acık artırma LSUÜ ila satılacaktıı ihole 21 mart 1979 tarih v« saot 1500'de Petrol Ofisi Geneı Müdurlüğü Sotınolma Komısyon Başkanlığındo yapılacaktıı. Bu işe oit geçici taminot 1.500 rX)0. TL. olup, şortnomeier Petrol Ofısı İstanbul Bölga Müdürlüğünden v» Patrol Of^si Ganal Müdurlüğü Emldk Şub« Müdürlüöünden temin edilebilir. Genel M'jdüriugümuz 2490 ioyılı konuno tabi dcğildıı. PKTROL OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ [Hanqi Aions: 114) 1830 (Bosın: 11962} 1815 (Cumhurıyet: 13?6>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear