23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTI CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1979 MECLİS, SIKIYÖNETİMİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'da Sıkıyönetimin on üç üde ikl ay daha uzatılmas!, Meclis ve Senoto'nun dunkü birleşik toplanttsında 225'e korşı 337 oyla kabul edilmiştir. Oylamaya 67 kişi katılmomış, 1 kişi ise çekimser kalmıştır. Oyiomaya CHP'den 5, AP' den 5. MSP'den 5, MBG'dan 2, Kontenjan Grubundan 3 ve 1 bağımsız senatörle, CHP' den 13, AP'den 6. MSP'den 15, MHP'den 6 ve 3 bağımsız mil letvekili katı'mamıştır. Sıkıyonetımin 2 ay daha uzatılmas'na jlıskin TBMM karcrı Resmî Gazetenin dünkü mükerrer say;sında yayınlana rak yürürlüğe girmiştir. ECEVİT'İN KONUŞMASI Başbakan Bülent Ecevıt Sıkıyönetim uygulamasının özgürlükcü bir nitelik taşıdığını belirterek «Bu tür sıkıyönetim uygulamasından hoşnut olmayanlar dört kategoriya oyrılır. 1) Şlddet eylemcileri ve onları destekleyenler. 2) Eylemcilar orasında ayrım gözetllmesini is teyenler. Bir tarafı hedef alıp, ötekilere göz yumulmasını teteyenler. 3) Türkiye'de demokratik yönetimden ayrılmasım Isteyenler. 4) Sıkıyönetimin hükumetin yerini almasını isteyenler» demiştir. Ecevit konuşmasında sıkıyönetim uygulamalorı hakkında bilgl vermış, sıkıyönetimin eylemciler arasında ayırım gözetmediğinden kendisina yardımcı olmak Iddiasıyla ortaya çıkan eylemcilere aldanmadığını. kışkırtmalar dan da etkilenmediğınl söylemiştir. Ecevit şöyle devam etmiştir: ıDemokrasllerde demokratlk amoclara ancak demokratilc araçlaria ulaşılır. Demokrasllerde şlddete karşı çözüm şiddet değildir. Demokratlk devlet otoritesine ve güvenllk önlemlerine etkinllk kazandırmaktır. Bu yol zaman ister ama en sağlıklı yol budur. Çağımızda şiddete karşı şiddetin geçerü Cözüm olmadığını, demokratlk olmayan bazı ulkelerde bile artık anlaşılmıştır. Ama bunların hâlâ yanıbaşındak! ulkelerde olsa bile hâlâ görmek Istemeyenler vardır.», Ecevit sıkıyönetım uygulaması yeteri kadar sert değil diye kaldırılmasını savunmanm anlamsız oiduğunu, bu takdirde sıkıyönetim hic olmayacağını hatırlatmış, Sıkıyönetimin Silahlı Kuvvetlere saygınlık gerekçesiyla kaldırılmasını istemenin de yerinde olmadığını ikı cylık uygulamanın Silahlı Kuvvet'.erin saygınlığını artırdığını söylemıştır. «Bir topluma şiddet yo luyla suskunluk geldiği görülür ama, huzur geldiği görülmemiş» bıcimınde konuşan Ecevit devlet gücünün etkinlığinin başka şey oiduğunu, devletin şiddete başvurmasının ise, başka oiduğunu söylomiştir. Ecevit sıkıyönetim oncesi ve sonrası olaylar hakkında rakamsal bilgi vermiş, sıkıyonetimden önce iki ay içinde onüç ilde 509 olay meydana geldiğini, sıkıyönetimin uygulandığı iki ay içinda ise olay sayısının 243'e indiğini soyıemiştir. Bu sözler üzerine AP grubundan alaylı sözler ve alkışlar Işitilmiştir. Bunun üzerine Başbakan AP sıralarına dönerek «Bu rakamtan kuçümseyenler kışkırtmalarına son verseler rakamlar daha da azalırdı» demiştir. Bunun üzerin© AP'liler sıra kapaklarına vurarak Başbakanın bu sözlerinl protesto etmişlerdir. Ecevit sıkıyönetimin ana gerekçesinin Kohramanmaraş'toki gıbi mezhep kışkırtması ve toplum çatışması olayları oiduğunu, sıkıyönetim süresince bu tur olayların hiç görülmediğini kaydetmiş «Bu nedenle başon tam ve kesindir» demiştir. Ecevıt sözlerini şoyle tamamlamıştır: «Sıkıyönetim ikl ayda eibette sonuç aşamasına ulaşamazdı. Ancak, sıkıyönetimin cok uzun süre devamını da uygun bulmu yoruz. Hükiimet sıkıyönetime gerek bırakmamak için gerek li öniemleti hızla aimaya çalışmaktadır, iki ay daha uzatılmasını takdirierinize sunuyorum.> Dahn sonra CHP grubu adına Konya Senatörü Erdoğan Bokkalbaşı söz almıştır. Bakkalbaşı muhoiefetin başlangıçta sıkıyönetim itanını istediğini, da ha sonra da sıkıyönetim biçimine itiraz ettiğini, amaçlonnın hükümeti yıpratmak oiduğunu savunmuş, Demirel'in Cumhurbaşkanı'na gönderdiği mektupta Ecevit hükümetinin görev süresinde meydana gelen adi suçları, doğal afetleri, yangınları ve trafik kazalarını hükümetin sırtına yüklemeye kalktığını hatırlatarak, «Böyte bir tu tumun ne amaç taşıdığını yüce heyetinizin takdirine sunarım» demiştir. Bakkalbaşı eşgüdüm uygulamasının yasal ol duğunu, sıkıyönetimin komutan tarının Başbakan'a karşı sorum KJ olduk'crını yasa!orda yer al iljığını hatırlatmış «Sıkıyönetim Maresi iki aylık süre İçinde kendisine verilen görevi tam onlamıyla yerirra getlrmiştir» demiştir. MHP SÖZCÜSÜ: OLUMLU OY KULLANACAĞIZ MH^adına konuşan MHP Ge nel Başkan Yardımcısı Sadi Somuncuoğlu, sıkıyönetim uygulamalorını eleştirdikten son ra sıkıyönetimin 2 ay daha uzatılmasıaa olumlu oy kullana , 13 İLDE İKİ AY DAHA Ecevit: «İki ayda eibette sonuç aşamasına ulaşılamazdı. Ancak sıkıyönetimin çok uzun süre devamını da uygun bulmuyoruz. Sıkıyönetime gerek bırakmamak için gerekli önlemleri aimaya çalışıyoruz.» UZATTI için, «Felan, felan, elan» dsdtğini beiirtmiş. MHP'yi göstererek, «Bir de bunların filan filan kuruluşları vardır. Onları niye söylemiyorsunuz?» demiştir. CHP'li 5, senatör 13 milletvekili; AP'li 5 senatör, 8 milletvekili; MSP'li 5 senatör, 15 milletvekili; MHP'den ise Türkeş dahil 6 milletvekili oylamaya katılmadı. Süleyman Genç'in konuşmasına AP'liler müdahale edince sert tartışmalar oldu. caklarını söylemiş, «MHP olarak, soyın Ecevit müdahalelerin den vazgeçerse, yukarıda saydıgımız hatalar düzeltilirse, komutanlanmız devletimizi düş manlartndan süratle arındıracaklardır Inancındayız» demiştir. AP SÖZCÜSÜ AP Grubu odına söz alan Millet Meclısi Grup Başkanve kili Turgut Toker TBMM birie şik toplantısından önce yapılan AP Grup toplanîısında oybirliği ıle alınan karar doğrultusunda sıkıyönetimin uzatılmasına red oyu vereceklerini söylemiştir. AP Grup toplantısında konuşan Demirel, Genel idare Kurulu'nda yaptığı konuşmayı yinelemiş, «Sıkıyöneti me bir Anayosa kurumu olarak karşı olmadıklarını, sıkıyonetimi eşgüdüm yoluyla Işlemez hala gelmesine karşı ol duklarını» so/lemış, «Biz Silah lı Kuvvetler'in zedelenmesine karşıyız» demlştir. «sıkıyönetimin sulandırıldığını» one süren AP Genel Boşkanı «Can ve mal güvenliğini soğloyamayan dev let başka neyi sağlarsa soğlasın devlet değüdir. Vatandaş devlet» itimodını kaybeder se bu fetrettir.» şek'ınde konuşmuş dana sonra söz olan Ankara Milletvekili Oğuz Aygün'de hükümetin gitmesl göruşünü savunarak, «Milli Koalisyon» önermişti. Grup toplantısında savunulan görüşler doğrultusunda ko nuşan AP sozcüsü Toker, «Sıkıyönetime hükümete güvensizlik olmak üzere red oyu vereceğimizi belirtirim» denış tır. AP ortak grubunda Demirel'ln iki saat süren konuşmasının ilgi toplamadığı, bazı AP'lilerin grup salonundan cıkarok yemeğe gittikleri öğrenilmiştir. KONTENJAN GRUBU Kontenian Grubu odına söz alan Zeyyat Baykara iki aylık sıkıyönetim uygulamasında eşgüdüm toplantılarının eleştirildiğini hatırlatarak «Öyle sonıyoruz kl, yasada koordmosyon diye yazılı olan bir deyimin eşgüdüm diye kullanılmaya boşlanmış olmasından cok, bu toplcntılarin orrvoc ve kapsamının kamuoyuna gereğince duyurulup anlatıtanvamasından dolayı bu eleştiriler yapılmoktadır. Bu nedenle Soyın Başbakanın konuya burada açıklık getirmesini rica ederim • demiştir. Baykara Türkiye'nin lcinde buiunduğu zor koşullarda silahlı kuvvetleri yıpratacok davranışlardon kacınılmosı gerektiğinl söylemış, «anook ülkemiztn lcrnds bulunduğu bugünkü Sıkıyönetime red oyu verenlerden Bağımsız Milletvekili Nurettin Yılmaz, «Sıkıyönetim ilan edildiği zaman da red oyu vermiştim. Yine red oyu verdim. Çünkü sıkıyönetim özgürlükleri kısan ve sıkan yönetimdir» dedi. sınıp tia yer aidığ.nı bildirmiş, «Amaç yainız şiddet olaylarına başvurcnlcrı değil, cniarı örgüt lcyen ve onîcsra yon verer.lari di ortGya çıkarıp mahkeme önune çıkarıinasidır, Hükümetirriıin görev boşına geldiğinde oldiğı önlemlsrden bazıiarı etkinliğini gcstermiş, diğerieri da uzun çciışma gerektird.ğinden kısa zamanda etkinliğini gösterecektir. Sıkıyönetimin hükürnelj sağladığı nisbi rahatlıkla bu çalışmalarımızı sürdürmekteyiz» demişt:r. Şiddet olaylarına ilişkin rakamlar da veren Ecevit, iki ay:< sure icınde S kıyönetim Man kerr.alerine 1173 dova dosyası:vn gönderildiğlni, bunlardan 316 adstinin SıVıyöneîim Savcı.arinca. 8S7's;nin ise sivil adl./elerden gönder.idiğini soylemş'.ir. Bu tür oloyların Sıkıyönst.m Mahksmelerinde birieşmesi ı;e o'aylcr orasındaki kopukluğu gidereceğıni ve bcğ.arj'.ıların daha iy; kurulabilece ğin;. bel:r;en Başbakcn. Poiis Vazife ve Selâhiyetlerine ilişkin tüzüğün Danıştay'ın onavından gectığinı. yakında ya\mlanacağını. böyiece ideoloı k çotışmcda taraf olan poI 5lerin meslekten cıkart : lacak!arını büdirrrş, «Bugünkü kosul !arda polislik mesleği askerlikteki kadar disiplin gerektirir» demiştir. Ecevıt, pol s demekler nin bu konuda yaşa çıkınca yasalara uygjn şekiide ortadan kaikacağım büdirrriş, olağanustü durum düzenlenmesınin Sıkıyönet m Yasasmda değ ş;klik yapmak suretiyle gercekieştiri'eceğini belirterek, «Bu konuda hazırlıklar yapılıyor, yakında Meclis e sunacağızı demiştir. Eceviî, eşgüdjrn ile ilgiii eîeştirilerı yanıtlarken de, böyle b:r uygulamanın koordinasyon adı altında gecmişts de yapıldığını belirterek, «Sadece gelişen Türkçemize göre kelimenin adı değişmiştir. Eşgüdüm yerine Fransızca bir kökenden ge len koordinasyon kelimesinin kullanılmasını istemenin milliyetçllikle ilgisini göremiyorum. Ayrıca, eşgüdüm deyince oklına koyun gütmekten başka bir şey geimeyenlere Türkçemizde amaç gülmek diye bir keüme clduğunu hatırlatmak isterim» uem.şt r. Part/lerin şiddet eylemcileri karşısmda bölünmerresi gerekıığini savunan Ecevt, «Ayrım nözetmeden şiddet eylemcilerinin karşısında birleşirsek, sorunun önemli bir yönünü çözmuş oluruz» diye konuşmuştur. Ecevit, MHP sözcÜEünün olaylor içinde yer olan örgütier GENC KONUŞURKEN.. zor koşullar oltında karşılıklı göruşme, diyalog ile açıklığa kavuşacak çozümlenebilecek uygulamadaki hata ve tereddüt leri neden gösteren sıkıyönetimin uzamasına karşı cıkmanın acele verilmiş bir karar olacağını duşunuyoruz» demştr Baykara poliste bölünmeye ne den olan dernek uygulamalarına henüz son verilmediğini söylemiş, anarşinin önlenmesi için getirilen yasoların geri bırakılmasını anloyamadıklonnı bildirmiştir. Baykara «2 ay gibi kısa bir sürede anarşinin hükümeti korumosı elbet beklenmez. Önemlj olan bu konuda mesafe oldık mı almadık mi? Böyle bir bilgiden yoksun oldu ğumuzu belirtmek isterim> demiştir. MSP SÖZCÜSÜ MSP grubu adına söz alan Oğuzhan Asıltürk «Sıkıyönetimin ilanında öngörülen g e rekcelerin ortadan kalkmadığını, Maraş'ta sükünetin sağlandığını ancak, Türkiye'nin pek çok yerinde olayiar oiduğunu ve büyük olaylar beklendiğiniı söylemiş, "Sıkıyönetimin başarısı ya da başarısızlığı konusunda hukum vermek İçin vakit henüz erkendir. Hükümetin bcşaramadığı bir konuda bir başka müessese görevlendiril mektedir. Bu ordunun yıpranması demek değildir. Ordumuz, kendini yıpratmaya terketmez. Böyle bir şeye inanmak hatalı olur.» «Eşgüdüm kelirr.esinin kullanı!masır,;n hataiı oiduğunu bunun yerine muşterek tclbikat denilmesi gerektiğiniı soy ^eyen MSP sözcusu «Sıkıyönetimin uzatılmasına kabul oyu vereceklerini* bıld:rmışt>r. ATAMAN: ECEVİT DERHAL İSTİFA EDEREK DEMİREL'LE GÖRÜŞMEÜ Gruplar adınc yapılan konuş T.alardan sonra. <:ş;sel konuşmaiara geçilmiş, eski DP'li Sebati Ataman, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde buiunduğu durumun bir tab'.osunu çizdikten sonro iki büyük par tinin liderleri Ecevit ile Demirel'in bir araya gelmelerinı ve konıjşmalcrını istemiştir Bu durumda ilk 3d\mı Ecevit' n atmasını ısteyen Atcrnan, «Bu ilk adım Sayın Ecevit'in hükümetten derhal istifa etmesidir.» demıştır. ECEVİT'İN 2. KONUŞMASI Başbokcn Ecevıt, gruplar adı na yapilan konıışmalardan sonra ikinci kez söz alrr.ış, şidde; hareketlerinin örlenrresi koşulları arasında devlet istihbarat örgütleriyle yargı organlarına daha cok işlerlik kazandırıima Son soz olarak konuşan CHP'li Süieyman Genç, Sıkıyönetimin devlet terörüne dönüşmemesi icin titizük gösterilmesı gerektığinı savunmuştur. AP'lilerin ağır sözlerle sataşması üzerine Genç. «Ne kador tepinirseniz, tepinin, beni düşüncelerimi söylemekten ayıramazs:nız5 demiş, Genc'in kullandığı bu «Ne kadar tepinirseniz, tepinin» sözü AP'liler arasında gürültülere ve sıralara vurmalara yol acmıştır. ALACAKAPTAN Daha sonra CHP'li Uğur Alacckaptan, MHP sözcüsünün «hakim atamalarma müdahale edildiği» Ş9k!indeki iddialarını yanıtlamak cmacıyla söz istomiş ve «Bu İlk iddia olsaydı konuşmayacaktım. Fakat, bütcede bu iddia ortaya atıldığı glbl, yozıh soru önergesl de vermlşler» demiş, iddiaları reddetmiş:>r. Alacakaptan, «Ben adaletin işlemesine dışarıdan yapılacak müdahalelerin adaletl zedeleyeceğine Inananlardanım» demiştr. Bu sırada bazı AP'H'er söz,atınca Alacakaptan şu karşılığı vermiştir: «Beyefendiler, ben o bahsettiğiniz iddlalardan yargılandım, beraat ettim. Sizin hakkınızdaki iddialar ise halen oskıdadır.ı Dsha sonra AP'ü Grup Başkanvekillerinden Esat Kırotlıoğ!u, Genc'in konuşmasında gs cen «tepinme» sözcüğü ils IIgılı söz istemiş, Başkanın vermemesi üzerine kürsüye gelerek. bunu reddetmiştT. Kıratl:oğlu konuşması sırasında, «Atatürk'ün izinde olduklarını söyleyenler 1 Mayıs'ta Takslm meydanında Lenin'in, Mao'nun değil Atatürkün resmini taşırlardı» deyT.ce CHP'li Metin Tü zün ar<a sıralardan f:rlayarak Kıratlıoğ^'no doğru koşmuş. «Yalan söylüyorsun» diye bağırmıştır. O sırada Kıratlıoğlu konuşmasmı bitirip kürsüden indiğindeT herhangi bir olay büyümeden önlenm:ş. ancok bu sırada AP'liler ile CHP'ii'erin a;cğa kaiktıkları gözlenmiştir. OYLAMA Daha sonra cd okunarak yapılan ovlomada, Sıkıyönetimin iki ay daha uzatılması isteTii 225 oya karşı, 337 oyio kabul ed Imiştir. 563 uyenin katıldığı oylr«fnada, Kontenjan Senatö'ü Meîin Toker çekimser oy kullanmıştır, 67 kişi de oylamada buiunmamıstır. Oylamada. CHP'l! 5 senatör, 13 milletvekili. AP'den 5 senatör. 8 rmlletvekiM. MSP'den 5 senatör, 15 miMetvekir. MHP'den 6 mi'letvekiü, MBG'nden 2 senatör, Kontenjan G r ubundan 3 senatör ile bir boğımsız senatör ve 3 bağımsız m : lletvekili bu'unmamışlardır. KATILMAYAN MİLLETVEKİLLERİ CHP: Kemal Anado'. ismail Hakkı Öztorun, ibrah'n Akdoğan, Kenan Akman, Necati Cebe, İskân Azizoğlu, Sodullah Usumi (hasta), Hasan Celâlettin Ezman, Eşref Cengiz, Ahmet Harrdi Celebi (hasta) Hayri Elcioğlu. AP: Mustafa Bulut. Ihsan Toksarı, Celâl Yardmcı, Hasan Korkut, Tevfik Koraltan, Halil Başol. Nihan İlgun. Selflhatt n Gürdrama. MSP: Abdullah Tonba, Korkut Özai. Abdurrahman Onsal, Muslıh Görentaş, Muhyettin Mu'.iu. Hascn Seyithanoğlu. Şener Battcl, Tahir Büyükkörükçü, Reca: Kutan, Fehim Adak, Abdülkadir T : murağaoğlu. Emin Saydagil fistanbul'da cenazeye katı'dı). Abdülkadir Kaya, Salih Özccn, Yaşar Göcmen. MHP: Alpaslan Türkeş {Izmitte partisinin kongresine katıldı). Turan Kocal, Nevzat Kösoğlu, ihsan Karacam (hasta!, Cengiz Gökçsk, Ömer Cakıroğlu. Bağımsız: Cemalettin Inkayo, Fikri Pehlivanlı, Abdülkerlm Zil~n. KATILMAYAN SENATÖRLER CHP. Nurhan Aytemiz. Selâhaîtin Cizrelioğlu, Sadrettin De mirayak, Mehmet Fevyat. AP: Hikmet Arsianoğlu, Hayretün Erkmen, Kasım Küfrevj, Erdoçan Adalı, Münir Daldal, MSP: Mehmet Bilgin. Lütfi Doğan. Sülevman Ergin. Sabahottin Snvcı, Ali Oğuz. KONTENJAN: Hüsamettin Celebi. Sndi Irmak, Namık Kemal Şentürk. MBG: Ahmet Yıldız. Vshbi Ersü. BAĞIMSIZ: İsmail ilhan. MHP'lilerden salonda bulunanların Sıkıyönetimin uzatılmasına, «evet» oyu vermelerl Parlamento cevrelerinde, MHP'n!n ötedsn beri Sıkıyönetim yanlısı olmakla acıklanmaktadır. Ancak. MHP ve ülkücü eğilimlerinin bir coğunun cezaevlerinde bulunrralarına da dikkati cekenler, MHP'nin böylecs Sıkıyöne'im yetkilüer'ne yakın görünme cmacını taşıdığını da ifcde eîmişle'dir. Sıkıyönet:me red oyu verenlerden bcğımsız Nurettin Yılmaz. caze'ecilsre «Sıkıyönetim ilân edildiği zaman da red oyu vermiştim. Yine red oyu verdim. Cürkü Sıkıyönetim ÖTCjürlüklsri kısnn ve sıkan bir yönetlmdirs aem ştir. Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Umit: Konutta ısınma ihtiyacı nedeniyle fueloii kullanımı yasaklansın ANKARA, (a.a.) TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Dokuzuncu Genel Kurulu dün Ankara'da yapılmıştır. Genel Kurul'un ac;ş konuşmasını ycpan Petrol Mühendisleri Odası Baş kanı Refık Ümıt, «Türkiye'nin içinde buiunduğu ekonomik so runlardan çıkmasının baş koşulunun petrol tüketiminin kısıtlanması oiduğunu» söylemiş, «Özel otolara benzln sotışlarının ve fueloilin ısınma amacıy la binalarda kullanılmaaının ya saklanmasmı» önermiştir. Ümit, «Türkiye'nin petrol dar boğazından kurtulmosı icln pet rol üretlminin artırılmasının ka çınılmaz oiduğunu» söylemiş, Oda'nın bu konuya ilişkin görüş lerini şöyle açıklamıştır: «Yabanoı petrol şlrketlerl ka mulaştırılmalıdır. Petrol Yasası ulke çıkarlarına uygun hale getirllerek, yabancı şlrketlerin calışmalarına son verilmeli ve ulkemizdekl tüm petrol çalışmaları lek bir ulusal kuruluş tarafından yurutülmektedlr. TPAO Türkiye'de genlş çaplı arama ve sondaj çalışmalanna girişebilmesl İçin dinamik bir yapıya kavuşturulrrvalı, gerekli reorganizasyonlar yapılmo lı ve vatırım olanokları artırılmalıdır. TPAO'nun arama ve sonda| çalışmoları İçin gerekli olan ve stokları azalmış bulunan malzeme ve yedek parçaların satın alınması İçin yeterll dovlzln Ivedlllkle sağ4anması gerekmektedir. Ayrıca, petrol sanayiinde kullanılan malzemenln ülke içerisinde yapımı çalışmalarını hızlandıracak ve yerll üretlmi yaygınlaştıracok önlemler chnmolıdır. TPAO ya elinden alınmış olan perakende pazarlama hakkı yenlden verilmeli, TPAO benzin istasyonları yenlden açılmahdır TPAO'nun petrol çalışmaları dışındaki alanlarda çolışma yap ması önlenmelidir. TPAO'da yetişmiş teknlk adamların işten aynlmolarını önleyecek önlemler alınmalıdır.» Petrol Mühendisleri Odası Başkam Refık Ümit. «Petrol tüketlmlnln ener|i tüketimindekl payının 1960da yüzde 18 doloyında iken, 1978'do yüzde ellibeşi aştığınn biiairmiş, özetis şöyie konuşmuştur: (Türkiye'de ener|l tüketlml, ülke ekonomisine katkıda bulunamamakta, tersine ekonomiyi kemirmektedir. Ülkemizdekl enerji kaynakları arasında petrole ağırlık verilerek yanlış tercih yapılmıştır. Bugün petrol ürünlerl tüketimimizin yüzde 24.5 sanoylde, yüzde 17.5'u konutların ısıtılmasında ve yüzde 11'i elektrik üretiminde harCanmaktadır. Ülkemizin petrol ürün leri tüketiminin hemen hemen yarısımn fueloil olarak en çok sanayide teknlk santrallarda ve konutların ısıtılmasında kulianıldığı düşünülürse, Türkiye'de gellşmekte olan »onayinln ülke ekonomisine tukettiğj enerji ölçusunde katkıda bulunmadığı ve sanayide teknik santrallerdo ve konutların ısıtılmasında ülke koşullanna göre yanlış enerjl kaynoğı seçlldlği ortaya çıkar.» Öte yandan TMMOB Petrol Muhendısleri Odası, IX. Genel Kurulu sonunda ycyımladığı bildıride, Türkiye'de yıHardan beri sürdürülen hatalı ekonomik ve politik uygularriGİar sonucunda, enerji sorununun ortaya cıktığı belirtilerek, petrol tuKetiminın sınırlandırılmosı ve Petrol Yasasının değıştirllereK petrol lenmizın devlet leştirilmesi istenmiştir. Çok uiusiu şirketlere bağımlı enerji polıtikasıyla ülkenin bugün yaşadığımız darboğaza sokulduğu da beiirtilen büdiride, alınması gerekli önlemler arasında ayrıca, tüm petrol calışmaiarının tek bir ulusal kuruluşta toplanmasi, petrol arama caiışmalarına hız verilmesi, petrol tüketiminin kısıtlanması ve gerekirse karneye bağlanması, devlet eliyle toplu konut ve merkezi ısıtma sistemine gidilmesi, otomobi! üretim ve kullanımımn kısıtlamasına gidilmesi, petrole dayalı santraller yerine hidroelektrik ve kömür santrailerinin kurulması, güneş ve jeotermcl kaynaklardcn yararlanılması gibi görüşler yer almoktadır. Organ nakli,, tasarısı komisyon'da benimsendi ANKARA (a.o.) Organ ve doku alınması ve aşılanmasına ilışkın yosa önerısi Millet Meclisi Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda görüşülerek ka but edilmiştir. Komisyon'da önerinin, Millet Meclisi'nde öncelik ve Ivedilikle görüşülmesi de karara bağlanmıştır. Sağlık ve Sosyal işler Komisyonu Başkanı Hatay CHP Milletvekili Öner Miskl, komisyonda kabul edilen önerl İle ılgili olarak dün porlamentoda bir basın toplantısı düzenlemiş, önerinin, genel kurulda da a/nen benirnsenmesi halinde orgon nakündeki yasal boşluğun doidurulocağını söylemiştir. Miskl, Türkiye'de halen organ naklinin yapıldığını, ancak bu yasa ile nak;in bazı koşullara bağlondığını belirtmiştir. Kabul edilen metin ile, organ naklinin ticaret unsuru yapılabilmesinin önlendiğ ni ve hayat kurtarıcı nitelikte oimasının hükme bağlandığmı kaydeden Miski, öneri hakkında şu bilgiyi vermiştir: «Bu yasa ile 18 yaşından küçük kişilerden orgon nakli yapılamayacaktır. Ancak 18 yaşından küçük kişilerin organ larını vermek istemeleri hallnde ikl şahit önünda bu Isteklcrini beyan etmelerl gerekmektedlr. Bir kislnln hayatını tehlikeye sokaçak hiç bir organın naklinin yapılmaması da hükme bağ lanmıştır. Ölüden organ naklinin yapılabilmesi için bir doktorkır heyetinin raporu bulunmast ve eğer kendisininn bir vasiyeti yoksa eşlnin çocuklarının veya yakın akrabalarının Izninin alınması şart koşulmaktadır. Kaza halinde İse olıcı İçin hayati bir durum meydana gelmişs» ve ölen kimsenin akslna bir vasiyeti ve yakın akrabası yoksa organ nakledilebilecektir. Bu yasaya aykırı davranan kişilerin bir yıldan üç yıla kadar hapis ve 50 bin liradan 100 bln llraya kadar para cezasına çorptırılmaları da hükme bağianmıştır.» Kardan sonra başlayon Okaryakıt sıkıntısı ozellikle kaTıyon şoförlerini etkilemişlir. Saatlerce benzin istasyonlannın mazot kuyruklarında bekleyen şoförler ateş yakıp ısınmak zorunda kalmışlardır. İlgiiiler okaryakıt sıkıntısınm gecic: oiduğunu kar yağışı ve bunun hemen arkasından don olayının meydana gelmesi nedeni ile dağıtımın aksadığını, benzin sıkıntısınm iss tamamen giderildiğini mazot sıkıntısının da k:sa sürede sona ereceğini söylemişlerdir. (Fotoğrai: Ali ALAKUS» İstanbul Defterdarlığı'nda müstahdemlere elbise yerine kumaş verilmesi tepki yarattı İstanbul Haber Servisi istanojl Defteraarlığında görevli mustohdemlere eSbıse yer>na kunnaş verilmesi ve palto parasının ödenmemesi tepki yarotmıştır. Maliye Memurları Derneğı Yönetim Kurulu adına aç klama yapan Hasan İnkaya, tum illerde müstahdemlere dikilmiş elbise venldiğini, istanbul'dak lere ise sadece kumaş veriidiğıni, bunun haksızlık oiduğunu söylemiş, verilmeyen palto paraları ile ds Defterdarın odasının doşendiğinin bizzct istanbul Defterdarlığı Lâvazım Daire Müdürü Sıtkı Törün tarafından müstohdemlere söylendiğini ılerj sürmüş, Törün ise teftişe her zaman açık olduklarını, hiç bir haksızlık yapmadıklcrırtı ıfade etmiştir. MALİYE MEMURLARI DERNEĞİ Maliye Memurları Derneği Yönetim Kurulu adına konuya iitşkin acıklama yapan Hasan inkaya. özetle şu bilgileri vermiştir: «1975 ve 1976 yıllarında Ankara ve İzmir'de görevli müstahdemler Sümerbank'tan giyindiler. İstanbul Defterdarlığında görevli müstahdemler İse elbiselik kumaş aldılar, dlkllmiş elbise almış gibi imza verdiler. Onlardan boyle İmza olındı. 1977 yılında ise gsne butün illerde müstahdemler dikilmiş eibise aidıkları halde istanbuldakilere hiç bir şey veriimedi. İstanbul Defterdarlığı, Maliye Bakanlığımn bu iş için tahsis ettiği paranın bir bölümünü geri gönderdi. 1977 yılı içinde bu konu için müfettiş soruşturması açıldı. 1979 yılı için de, 51 palto parası geldiği söylendi, yenl işe girmiş müstahdemlere palto parası verildiği halde, 30 yılılk müstahdemlere, palto parası alma hakları ve sıraları gelmiş olduğu halde polto paraları verilmedi. Bu uygulamo, müstahdemler tarafından büyük tepki İle karşılanmaktadır. LEVAZIM DAİRE MÜDÜRÜ istanbul Defterdarlığı Levazım Daire Müdürü Sıtkı Törün ise sorun hakkında şöyle konuşmuştur: «Müstahdemlerin tepkileri yer sizdir. Geçen yıllarda elbise ve ayakkabılan verildi. Bu yıl da palto paraları Bakanlıktan eksik geldi. Bakanlığa, kimlere palto parası verellm diye sorduk. Bir kadro listesi gönderdiler. O llsteye göre ödeme yaptık. Kime verllsin dedilerse onlara verdlk.» AKARYAK1T DARLIĞI BAŞLAYİNCA SOBA VE ODUNKÖMÜR FİYATLARI ARTIŞ GÖSTERDt İstanbul Haber Servisl Gaz ve motorinin bulunmaması yüzünden bu tür likit yakıtlarla ısınma gereksinmelerini karşılayon aileler, karakışın ortasında caresiz kalmamak lcin yeniden harcamalara girerek odunkömür sobası aimaya başlamışlardır. Odunkömür sobası satanlar ozellikle gaz ve motorinn piyasodan çekilmeye başlamasından sonra satışlannın giderek arttığını, istemlerin karşılanması icin ürettmin fazlalaştırıldığını söylemişlerdir. FİYATLAR ARTTI Bır süre öncesine kadar 300 lira ile 600 lira arasında satılan basit sac sobaların fiyatı gaz ve motorin sıkıntısının başlamasından sonra 500 lira ile 1000 liraya satılmaya baş lamıştır. Emaye sobaların fıyatı ise 2 bin 500 ile 3 bin liraya yükselmiştir. Piyasada kömürün bulunmaması odunun ceşitli yerlerde değişik fiyatlarda satılmasma neden olmuştur. Bazı yerlerde odunun tonu 1600 liraya satılırken, başka yörelerde de 1900 hraya yükselmiştir. Bir ton odunun fiyatı taşınma ücreti ile bır iıkte ycklaşık 2 bin lirayı bulmaktadır. Gaz ve motorinin bulunmamc sı yüzünden yeniden odun Komür sobasına dönen b'r yurt taş ısınma gereksinmesıni karşılamak için aldığı odun kömür sobasma ve yakıtına karşılık ay sonunda yaklaşık 7 bin iira harcadığını, bu durumun da bütçesini olumsuz yönde et kıleyerek borçlanmasına neden oiduğunu söylemiştir. Ev hanımları da gaz ve motormin yakıt oorak kullanılmasının temiz'ik acısından kenaileri icin kolay oiduğunu, ancak bulunmadığından zorunlu olorak odun yakmak durumunda kaldıklannı belirtrrişlerdır. Akaryakıt bayileri de evlerde motor nin kullanılmamasının ta sarruf olcccğmı ve ekonomıye katkısı bulunacağmı söylenışlerdr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear