02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I Kİ CüMitüBİYET 26 ŞÜBAT 1979 V argi kcnun tasorılorının Meclisler'den kolayca çecn,esını soğlaınak ıcın onlan CHP teklifı Gdı altınöo paroiora ayıraniarın gönuileri, nedense, Türklye Cumhuriyeti dev!et!nin ve hatta dünyanın en ağır vsrgi yüku altınoa ezılen, emeğinı sotarak gecinen Türk işçi ve msmur kitlesmin yukunu biraz oisun azaltmağa. onlora biraz olsun rahat nefes alma irnkönı soğlamağa razı oimuyor, oiamıyor. Hatto dıyebıliriz kı vergi kacakcıiarı ve vergi kanunlanmızın boşluklormdan ıstıfade ederek vergı vermeden yaşoyıp prograrnh ve içkili gazinolarda bir gecece asgan ucretle calişan Dır işcinin bir yıllık nel gelırinı ödeyen, IstGr.bulcon Ankara'ya özel ucaK tutarGk gidebilip deviele en düşük düzeyde vergı odeyenler içın alabıldığine acık kopılorı, iççı kıtlesı icm sıms.kı kopatmaktadırlar... ÖrneĞin: Gecen yıl Mecı.Sıere sevkedi'.en vergi kanun tasansmda ucretlı'.erin yıllık yan gelirlerinin toplOıTiırtin 80 bin lirayı oşmosı haiinde bu ücretlinin rnaaş ve ikramiyeden ibareî yıllık gelirlerinin tümunün toplunarok muterakkj nisbetten vergilenditilmesı öngorüldüğu halde ki bu takdirde işverenlerco yan odemelenn yıllık 80 bin liro oiarak doncurulması suretiyle işcıya hıc olmazsa vergı öded.ğT son dilım uzennder. bu mebiaga isabet ecen vergi farkı kodar bir istifade sağlaniiası olanoklıydı. CHP teklıfinde ışcı ve memurlara biroz olsun nefes olmo oionoğı sağiayacak, yani «ehveni şer> olan bu hükum degişttrılerek vergi yükü her türlu insaf ölculennin dişıntia, gaddorca artırılmok ıstenmektsdir. Anıoşıtıyor ki işci. voni dar ve sabit çe ! ir!ı yanlısı gorunerek iktidar oionlor, ıstenen vergi hasıîatmm tutturulmosında da işçılere guveniyor (!) ve vergisiz yaşoyonlcrio kacakcıiaro dokunmok istemiyorlar... Gerçekten. ocıkco görüleceği uzere şu onda hükümet, veroılendirilmBmış kazartçlcn vergi kapsamına olıp, oünümüz koşullarıno gore cok gülünc bir durumda kolmış bulunan götüru vergılerj endekslere ve günumuz koşuılonno gore ayorloyp ve en önemlisi vsrgi kocokcılığını cr'leyıci tedbırlar alıp milyarlarcc ek vergi taiısil edebıleceğıni biimezlıkien gelıp, koioy yolu Ucretleri Yıllık Vergileme... M. Mithat CİNMAN zor fokot odoletli yolo tercih etmektedir. Fokat bu oracia, ışcı va memur kitlesı icm zoten lahomrnul eöilmez bir durumda olan yoşam koşulları bıraz daha cekıimez ve dayonılmaz oiacakmış, kıme ne... Foka; şu nokta unutulmorr.alı ve önemie uzerınde durulmalıdır kı memlefcetimizm emeği ile gecinen .şcı ve memur kitlesı artık rr.eştiur hikayedeki ülkenın talıhsiz halkı gibi, ortan vergııer ve nayat pchalıl ğı karşısmda üzülmeyi, ohlayıp oflamayı bırakmış güimeğe hem de kahkaha ile gulmeğe başlamıştır ve samrız zamam geldiğınde, sandık başında kenoisıne bu zulmü revo görenlerin hailerıne gülecektır... Evet ne diyorduk? Sayın Bokanımız gecen gün CHP teklıfine gore: yıllık ücret gehri asgarı ücretin yıllık tutorının 8 katmı yanı 3300 X 12 x 8 = 312.300 lirayı aşmrjsı halinde ki bu oğır enfiasyonist ortamdj bu gibiiar cok olup. bu yı| neticelenecek toplu sozieşmelerie sayııarı doha da crtacaktır. yıl sonunda ışcmin bir yıl ıçınde cldığı tüm ücret ve ikromiyelerinin toplancrak muterokki nisbet üzerinden vergılendirıleceğini müjde'.sdiler (!; Bu takdirde toplam geliı iizarinden hesoplanan vergı i'e yıl icinde gerek ücret ve gerekse ikramiyelercisn kssilen vergiler toplaTinın mukayesesi netıcesinds bulunocok fark Ocak ayı icinde işversnce işciaon kesilerek malıyeye yat:nlocak. eğer yıl icnde fozlo kesi'miş bir vergi varsa (!) yıne ışvsrence Ocak ayı verpüeri eksik yatınlmak suretiyle bu vergi işciye ödenecekmiş!... Bu demektır kı aylığı 20.000. l;rcs olan ve yıldo 6 maaş ikramiye alon bekâr bir işciden yıl icinde aldığı maaş ve ikramiyelerinden kesilen vergtlere ılâveien 25.125 lıra dalıa ek vergi kasiiecek ve eğer maaşı yetersa Ocak ayı lc>nde isverence Ma'iyeye ödenecsktir.. Işts hescbı: Bu işci yıl icinde. 12 maaş icm 12 x 20.000 = 240.000 lira üzerindsn 111.210 lira, 6 ikramiyesi için ise 6 x 20000 = 120.000 lıra uzerınden 45.625. lira olmak üzere toplam 156.835 üra vergi ödemıştir. yani toplam vergi yukü % 43.56' dır. Tosorınm kanunlaşması holindeyse oyni işcinin yıllık maaş ve ikramıyeleri toplamı 316.800 lirayı aştığı icin. maaş v» ikru.Tiiyelennin toplomı 360.000 lıra uzer:nden hesoplanacak vergi iie yani 181.960 lıra ile yıl içinde kesümiş vergiler toplomı 155.835 lira mukayese edüerek aradaki forkı teşkil eden 25.125 lira kendisinden ek vergı olarak Ocak ayı icinde ta'nsii agılecektır. Boşka bir deyimle işcinin toplon vergi yukü % 50.54'e yukseitilrriş olocaktır. Pek tobiidr ki maaş orttıkca bu oranın da artacağını btlirtmeğ» gerek yok Bu durıımun veginin ana prens'ıplerinden oyırma prtnsibine ne derece uygun buiu'iıduğu ea nun takdirlni :se vergi teklifini hazırLvonların ve bu yolc.baş koyanlorın takclirlerine bırc<ıyor, insoflanna sığınıyoruz... Şimdi sormak isteriz. bu emekçıden yana olduğunu soyleyenlere: Bu mu vergi adaletı? 20 bin lira aylığından 3 252,66 lira vergi ödeyip eline ayca net 10.747.34 lira gecen ernekci (hescplamalarda koloylık sağlamok cmaciYİo Sosycl Sigorta primi ve maiı denge vergısi r.czara aiınmamıştır.) 25.125 hro ek vergiyı ocak ayı icinde hangi geliri ile odeyecektir'' Farkın ocak ayını takip eden oylarda da tahsil edılebileceğini tasavvur edelim, bu takdirde işcinin 2 ay 10 günlük net gelırine karş;lık o!an bu vergi farkının kesilmesi sırasında isc: kendinin ve aileslnin gec ; mlni no ile sürdürecektir. Yoksa, 'o dc IMF'dsn ycrdım mı is^eyecektir?.. Gorü!üyor kı MecHs'erden «ben bu yola baş koydum» edebıyctıyia. cle'acaie gec;rilmek istenen tosarı emekciler icin bir vergi konunu değil. b r r zu;üm konunu tasarısıdır. Yok. yok! Verg;nin temGi i)):els.ioden olon eşitlik, adGİet iikelerine ve ayırma prensibine b'j derece oykırı bulunan ve emek gelrlerınin vergiierinı ssnnaye, yani calışlrncdon elde edılen gelirlerin vergılerıyle cynı oranda ve hern de peşın nlarck ödeyegelen vo talırısiz kiıleye bu kodar rulüm etmeös onların oy'.crı ile iktidcr olanların bile haklorı olamcz... Bu husurvto bir önerimiz var. bilmem bu yola baş kovonlar ne buyururlcr? Eğer. bîlli Istekieri limü! açan ücret vs ya'i ödemeler toplumumuzun müterekkı nisbet üzerindsn vercılendirilrnesınde bu kadar ısrariı ıseler ve bundan vazgeçemiyorlar jse, yılhk top'am ücret ve ikramiye geürlerini birarada vsrgilerıc''rrr.?k zorı^ıia b'rck'locck işcilerin veroilerni de öbür mükellefler gibi, yanı tüccar ve serbest mesiak erbcbı p,b:. hakikı veya gotü'u masraf indirimleriTi takiben, net gelir üzerinden hesaplayıp, gehrin kozanıldığı y j ı takip ede'n ertesi yıl icinde üc eşit taksitte tchsil etsinler, peşin olarak değıl... Bu soyede belki bıraz olsun vergileme prsnsıplerıne ve Anayasal ıikelere lers düsmekten kurtulabilırler Haftanın Özeti Ince Polıtika İ CT E CHP Ortak Grubunun onceki günkü toplantısındo bazı parlamenterler MİT'i ve polisl, bir bölümü de 8ıkıyön»timin t o l a ve devrimci ketime karşı uygulamalarını eleştirdiler. Ve sonra oylama yapıldı. 60 dolayında CHP'li parlamanter Sıkıyonetimin 2 ay daha uzatılmasına karşıydı. Buraya kadar demokrasinin genel kurallorı işlemişti. BİR POLİTİKACI TÜRÜ Ancck toplontıdan scnra •demokrasinin oörünmeyen vüzu.: bir kez dcha görüldü. Sıkıyönetimin uzatılması aleyhinde oy kullanan pariamenterlerdan bir bölümü gazete ve a|cns bürolanna telefon edivor ya dq bizzat giderek, yayınlanacak hab«rde karşı oylar bdiumünün yer alnıamasını, en azından kimlerin karşı oy kullandıyının belirtiimemesini rica ediyordu. Parlamenter Giduklarına gore*, Sıkıyönetim yetkililsriyle herhangi bir ters düşme durumundan ctkiniyer oimomaları gerekirdi... Uitelik ulus adına tum uygulamaları den«t!smekle, mantıkları ve vicdanlorının gefektirdiği yerde kcrşı cıkmak, müccıdele etmekle yükümlüydüler. Peki, neydi bu hassasiyetin nedeni? «GEREKÇE» CHP icind* «Bcykal grubu» olarak bilintn parlamenterlerin tumü Sıkıyonetimin uzotılması aleyhlnd» oy kullanmışlardı. Ancak «onlardanı; olmayan bazı parlamenterler de «onlar g.bi» aleyhte oy kullanmıştı İşte gczete bürolarında rlcacı olup adlarının yayımlanmatını istemeyenler de bunlardı. Cünkü adları «Baykalcılarla» birlikte yayınlanırsa kendllerlnln de rBaykal'cı» olduğu sanılabiürdi, oysa bu parlamenterlerimiz kesinlikle eBoykol'cı» değillerdi!,. Bu parlomenterle'in bu çekingenliklerine yoksa Başbakan ve CHP Genel Başkonı Eeevlt'in Sıkıyonetim'e ilişkin ocık ve kesin tutumu mu neden olmuştu? Buyuk Kurultcy öncesinde Genel Başkana ners duşmek» gibi bir hatanın «neresınden dönersek kârdır» diye mi düşünüyoriardı? Şiir • *. Lstüne Evet SAĞCI BASIN NE DİYOR Alpay KABACALI OKTAY AKBAL «Şlir uzmanıı demig Anday banim icin... Önce sevindim. Sonro, harhangi bir işin, bir sanatın uzmanı olmanın ne denli guc olduğu, o kişiye pe denli scrumluluk yuklediği aklıma geldi. Hem sanatîa lumanlık oiur mu? Bilim mi bu, teknik mi? Ben kendime «şiirsever» tanımını yakıştırırım. Şiıri duymaya, anlomoya, sezmsye calışon bir kişi olmak olabilmek... Şiir tutkunu da oiyebilirsirız Gencligimde cok uğroşnm şiir yazmavo. olmcdı, tutturamadım. Simdilard» bile, yalnız anlarımda, «şiir» oluo olmadığını bilmediğim dizeter ya da satırlar ciziktiririm.. Montaigns «İyi şiir kuraUarın ve oklın ustündvdir. Buyuk şiir düşüncelerimizi coyurmaz, allak bullak eder» der. Eluard «Ozan. esinleneıı klfiden cok, boşkalarına esin verendlr» der. Reverdy «Şiir bir değerter değlsimldir» der. Rimboud «Şlir sozun simycıitdır» der... Bcn bun'arı okumuşum, n* demek Istedlklerini anlamışım, şiir yazmanın n* büyük, ne önemli bir uğraş, bir yaratı olduğunu oğrenmlşim, artık «şiir» yazdım, yazıyorum diye nasıl ortaya cıkardım? Bunu «»iirsever» olduk'arı holrie «ozan» olmoya kalkıson, ozan o!c<u!;lanno Inanan, başkalarmı da buna tnandırmaya çalışanlar için de söyluyorum. Rimband n» d«miş «BEN bir başkasıdır. Sık sık «ben» aiye yazıyor»om, bundan. Özdemir Asaf'ın «Yalnızlık Paylaşılmazı; İlhan BerkIn «Kül», Ali PuskOllüoğlu'nun «Yaz ve Yagmur»; Ataol Benramoğlu'nun «Kuşatmado» adlı yeni kltaplarım okuyorum sabahian b«h... Bir yandan da «şiir ustune» yazılmış yazıları. aldığım esk! notları, kendl düşuncelerimi... Dostum Andoy'm «şiir uzmanı* tanımlamasını da bu aroda anımtadım. Atac da bir şiirseverdi, oma «uzman» mıydı? Sanmam... Uımontar yamlmazlar, yanılmamalıdırlar. Bir kalp uzmanı, bir beyin uzmanı yanıldı m), hasta olür. Bir makine uzmanı yanlış bir iş yaptı mı o crac batar, düşer. Demek istediğim, bir işin uzmanı aslo vonılmamalı, oldanmamalıdır, Kendimi «şür uzmanı> saymıyorurn elbst, amo orneğln Atac İcin böyle bir »öz soyt«nebilirdi. Bir çok ozanımızm önemini, değerini ilk o anlodı. yazdı; iavundJ o ozanları Ama bu arada değsrtiz klmt«t«rl de beğermedi mi? Onlar icin de övgülu sözlar yazmadı mı? «Zarını ottığı» her klşi «ozan» olamodı. Örneğln bir Ahmet Kabaklı'nın «Kadın S«sl» cdlı manzumeslni bile beğenmiş, ustelik bizlere korşı da savunmuftu. Demek, şlirde yalnız şiirde d»ğil, romanda, öykiırJ kısa^csı tüm sanaî dn'larında uzman olmak olası değild'r. Böyle «uzmanılar da çıkar arada! Bunlar kesin mi kesm konuşan kimselerdir. Tanrı sürimlzi, 6anat;mızı böyle «uzmanülardon korusun! Oysa. bir sanat yapıtına sevglyle, hatta saygıyla yaklaşmak tek yoldur. Ben şiirs*verlm, şii:e, sanata saygılı bir ohurum, bir yazorım. Anday'ın ne demek Istedlğini anlıyorum, sağ olsun, ama «uzman» sozcüğü korkutuyor rjözümu. «Ben bu işin uzmonıyim» dtyenler vardır, o zaman tartışamazsınız, görüşunüzu sövleyemazslnrz! Oysa kimse sanatta uzman olamcız, otsa olsa «usta» olur, o kador... İlhan Berk'in 'Kül'ünü beğeniyle okudum. Hep veni' olmak isteyen bir ozan. Hep 'kendlni arayan' bir ozan. «Br adasın sen cok eski bir atlasta Cok eski bir halkın su aidığı Ben çjüneş, alkol. stkıntı adando senin Sen sabahı, akşamı adanın • Gecesi ben Sen su yolları, ağaclor, cayırlar. guneşler Ben karabasanın senin Ssn buğdayı. ovoları, nehirleri hakının Ben ıssızlığı Sen ki kaiobalıklarsm arolar^ndan gectiğm Surgunü b?n adonın senın» diyor. Özdemir Asat lYa'rızlık Pay!aşılmazj da yalnızı ve yalnızhğı işlemiş baştanbaşa... Birbirinden guzel dizelerl* dolu kitap. Işte yaınızın duruırlarından biri: «Yalnız'ın Şakladığı bir şey vordır Boyjna yerinı değiştirır Boyuna onu arar Biri bu'sa dıye» Bu da başka bir durumu yalnızın: «Kendi öyküsunu • Ne aniatabilen Ne de dinleyebilen Kendi türküsünü • Ne vazabüen Ne söv eyebüen.i Ali Püsküüuoğlu' nun yedinci kitabı «Yaz ve Yağmur» Değişik bir rıavası var Püakulluoğlunun. Önce yadırgıyor, sonra seviyorsunuz. O da bir fiirinde 'yalnızlığı' İşlemiş: sGelen olur Elindekı culgı Bir kuş sesi olur tyice Yürek duyar yolnızlığı Pürrraktarı ve kirpiklerı uzunsaj diyor... Ataol Behramoğlu genç kuşağın etkill bir ozanı. 'Kuşatmada' ki şiirlerin baş özeliiâl 'içtenliği'dir. 'Kendini' apacık seri yor dizelerinde. Ofkesini ozlemini, acısını. Annesinin ölumu ustune yazdikiorı beni de etkiledi. Bir gun tum aile annenin mezanna gjtmişler, bir şiirinde onu aniatmış: Ataol Behromoğiu'nun dizeleri zaman zaman duzyazıya cok yaklaşıyor. Bımun tehiikesini belirtmeliyim. Şiir dizesi ile düzyazı satırı birbirine benzememeli... Bir şiirinl şöyle bitirmiş: «Yaşadıklarından oğrendiğim bir şey var • Yaşadın mı buyuk yaşayacaksın, ırmakloro göğe, bütün evrene kanşırcasma / Cünkü ömür decığimiz şey hayata sunulmuş bir ormağandır / Ve hayat, sunulmuş bir armağaTdır insana». İyileri de var, kötüleri de... Başanlıları da, bosonsızları da... Hlcbir ozanın tum şlirleri üstün bir düzeyde olamoz. Ama ben. derim ki, bir ozan belirli bir ntteliğe, bir değere ulaşmalı tum şiirlerinde. Büyük inişler çıkışlar olmamalı. Böyleleri az. g«rcekten az. Kalıcı ozanlar, onlar olacak. Yoşadıgı gunlerln övgüleri, alkışları bir sanat yapıtını ölümsüz kılamaz, o yapıl gerçekten bir «deger» taşımıyorsa... Önce de yazmıştım, yineleyeceğim Şlir icin yazılmiş en güzel söz.. Alain der ki: «Şiir insanofllunun mucizesidir. Tek mucizesi.» Kolay değil mucizs göstermek, Bin kişi yazacak. Bir tanesi kalacak. Coğu kez, o da kalamayacak ! BATAKLIKTA ÇIRP1NANLAR! Sogcı partilerle cniarın dumsnsuyundaki basın, son gunlerda «oîke baldan tatlıdır» ata sozünü hakiı çıkcron bir tutum içerisindeler. «Bu hükümet gitsin» cırpınışları, sağ'da bir parçacık olsun tutarhlık, mantık, sağduyu bırakmadı: Mil'i Mücadelenin bosiangıc yıllorındaki duruma donuldüğunu ilon eden, halkı direnişe cogıran bildıriler yayımianıyor ya da bu bıldirilerin savunusu yapılıyor, yeni «gerekceolerl hazırlonıyor İki oy önceye değin Sıkıyonetim gelsin diye, ordu yonetime el koysun diys yırtınanlar, bugun Sıkıyönetirne «koordinasyon» sözcüğü yerine «eşgudum» sözcugjnun kullanıidıgı icin karçı cıktıklannı söyleyecek nokiayo geldiler.. Bu iktidar terörizmle savaşımdo başarıya ulaşamadığı icin, ulke ekonomisini düze cıkaramadığı icin ve başka gerekçelsrle elbette eleştirilecektir, eleştirilmektsdir. Ama elesllriler, şu traji komik görunümü gözden kacırmamızı engellememelidir: «Hukurr.et gilsln» isterisi, bataklığa duşmüş bir kimsenin cırpındıkca dibe doğru gitmesini ve gittikce de can havliyie daha cok cırpınmasını andırmaktadır. Bu hükümet «farzı muhal» düşerse, bunlar bataklıkta cırpındığı icin değil, bambaşka nedenlerden dolayı düşecektir. Son haftalarda yazılanlardan yerimiz oranında ve rasgele alıntılar: tıyor ve söylüyor. Herkesden bu konuda yardım bekliyor. Hur riyetci demokrasi budur. Ne ol dJ? Zır zır CHP plâkları dönmeye başladı. «Halkı ayaklandırmak ıstıyorlar!» Hani buna da demagojı deyip gecmek lâzım. Nerdeee. Arkadan Ankakara Savcılığı harekete gecmiş. AP nin bu bildirıyı neşrederek halkı harekete gecirmek istedığı iddicsı ile tahkikat veya tokibata başlanmış. Tabli bunlo rı cıddiye almamak lâzımdır. Savcılık kendllğinden de. Adalet Bakanlığı emri ile de böyle takibatlar yapar. Ne ifade eder? Bu iş ondfl/ı bjr fldd. ile rısıne g;tmez ki... SÖMıJ^Or. kiye'deki tüm vatandaşlor gü" ler. (...! AP"nin dBfttffinde millet oyları ils iktidara gelmek ve gıtmek yozılıdır.» yatıno tercürnan olmuştur. Zira. sıkıyonetimin hükümetin elinde gercek hedefinden saptırıl maya cahşıldığı ve gereken önem verilmeyerek yasak sav ma knbilinden uygulanmaya cahşıldığı belirtilmektedır. (...) İki ay cncesine gore değişmeyen şartlar karşısmda Sıkıyonetimin köklu b r care olamayacağı yolundo votondaşta islifham uyandıran »nlaşılmaz bir tutum hükumetçe ısrarla sürdürGlmüştur. Son gunlerdeki beyan'ar bu tutumun devam ettirüeceğini gösterir nitelıktodir. Siya6i iktidarın Sık4V9n«i»mci«ft»J>ekU|şenın j.al ın•mentno müsaad» etmeyerüyan^ış tu;{a(»u, giderek orduya ofan gfevW! v« v ©nun ıtibarCnı da zedeieyecek bir istidat taşımak îadır. AP bildirisinln bu yönden etkili bir Ihtar olarak karşı ionması en uygun görüş olur. AP Gsnel idare Kurulu son btld.risi ile kücük sıvasi hesapiar yuzunden, partızonlığo pirim verrreK yuzunden işlemez hale getirilmek istenen bir Sıkıyonetime taraftar olmadığını acıklamokla sorumtu bir dovraniş orneği vermiştir.ı leri paralelinde ve aylardır yazılagelenlerden cyrımı yok, TERCÜMAN don Rauf Tamer'in 19 şubat gun'ü incileri; son, belkı de son'dan bir evvet'dır bu uyarımız.. Hükümet gıtmelıdir... Cunkü 0u hükümet. ülkeyi ucuruma süruklemiş, kardeş kavgası ve ıç harp icin en miikammel zemını hazırlamıstır... Esasen kuruluş şeklı gbvriohlakrdir... Ta sarruflarıyla şimdi, meşruiyetıni de koybetmıştır. Kan. kin, nefret ve husumet'ten boşka, Turk insanına hıc bir sey getırmemıştir. Getıreceğı de yoktur. Bundan 3 ay sonrasını kes tiremeyen b r ovuc maceracı. eger hâlâ gozleri kor ve kulak lon kapalı bir şekilde bu inat kabinesi'nı surdurmek niteyındelersg, onlcra zaten mahvoimuş gozuyle bakabiliriz ama, vebal'dcn kurtuiamayacak baş kalofı da vardır... Kimier? Par lamentoda bu hukumetten des teğini çekmeyen diğer üyeler... Bu hükümet doğrultusunda «gö zü kapalıs parmak kaldıran Mil lı BirlikcHer... Devlet yönetmeye kalkan DlSK'li ve TÖBDER1 li yoneticiler. Ve en mühimı de, Şah'ı korurcasına, yani milleti unuturcasma asıl gorevini ihmal etmiş bazı Anayasal kuruluşlar...» BAŞARILl Evet, Başbakan ve CHP Genel Başkanı Bulent Ecevit'in Sıkıyönetim'e ilişkin goruşleri son derece acık secikti: jSıkıyonetiiT' amacı doğruüusunda bcşnn sağ:QT.'ŞJ:» Başbakan Ecevit, Sıkıyonetimde zaman zaman yonlış uygu'amalar olduğunu da kabul ediyordu, ancak «bu eksiklığın onlenmesi icm eşgudumun daha ıyı ışl«yişinir, sağlanmasına çalışılıyordu». IMF BASAMAĞI Londra'da «borc erteleme ve tcze para bulma» amacıyla yapılan görüşmeltrd* iş yin» döndu doloştı başlangıc noktasına, yani İMF İle anlaşmaya dayandı. Yabancı bankalar Türkye'nin hazırladığı anlaşma metnini benimsiyor, ancak yine başta İMF ile anlaşma koşulunu yaniden ön« «ürüyorlardı. Bunun dışmda yabancı bonka temsllcilarlnln devatüasyon ya da KİT ürünlerlne zam gibi konular üzerinde durmadıklon belirtiliyordu. Ekonomik sıkıntının yine geniş kitleler uzerlndekl • atkisi, kış v» »oğutc havomn ytnidan bostırdığı aünlerde. bfr kez daha kalorifer yakıtı. gaz v« benzin darlığı biclmtnde görüldü. İran olayfonnın etkisiyl» s»rbect piyasada petrol fiyatları OPEC'in denetlmlnden cıkarken bir hafta önce tonu 140150 dolar olon motortn p«şin 310 dolara satılmaya başlıyordu. Ham petrolün varili ise 14 dolardan 25 dolara yükselmişti. Bu koşullar icinde, ay icinde ithal edileceği büdirilen 60 bin ton motorinin sıkıntıyı yeniden kısa bir sura icin ertelemesl beklenlyor. «ETKILI IHTAR»MIŞ.. AP'nin Sıkıyönetime karçı cıkmasından sonra Nurcu AP'IHerin organı YENİ ASYA'da 22 şubat gunu Safa Mursel dedi ki: «İki aylık sıkıyonetirn uygulamasını değerlendirirken, el bette nereden nereye gelmdıği ve ne derece etkili olunabildiğı hususları gbzönunde tutulacaktır. AP bıldırisi bu konuda şikâyetci çevrelerin hıssi DIST A CEZA UZADI Cln gactiğimiz hafta sonundo Vietnam toproklorına karşı silahlı soldırıya gecerken, eyiemlni csınırlı bir cezalandırma harekatı» olarak tanımlamıştı. Oysa sovaş bütün sınır bölgaslnde bir hafta boyunco yoğun bicimde sürdü durdu. Ktntlsr karşılıklı el değiştirdi. Sivil halk yerlndtn yurdundan edildi. Cspheye yeni ytni blrllkier süruldü. Sovyitltr Blrliği de Vietnam ile dostluk anlaşmasının gersklerinin yerine getirlleceğinden v« Cln'l ctzalandırmoktan soz etmeye başladı. Dunya barifının son d«r«c« duyarlı dengeler uzerind» korunduğu şu günlerd* bu tür «ceza ve karşı cezas eylemlerinln dengeyi onarılmaz bicimde bozabilecağinden k,orku duyonların l o y ı ı ı da az değil. BİR FETVA DAHA! İşte bir «hükümıt gitm«lidir< f«tva«ı daha. AP blldiri TAZE KAN İSTİYOR «Bu Düzen»le Kalkınma Tabioları 1977 yıhnda Türkiye. kalkınma hızı ile dünyada üçüncü yeri tutuyordu, bugrün ise kalkınma hızı sıfıraduşmüştür. Dı« borç olmadan kalkınma olamaz, bu gerçeği ise kimse ağzına almalc istemiyordu. (... MC hükümetinin Maliye Bakanı) Sayın Ergenekon'un Türkiye için çizdigi tablo. tam anlamı ile kalkınan. büyük yatınmlar yapan bir Türkiye'nin. tablosu idi. Zaten. Türkiye kalkınan bir Türkiye olmasa idi, CHP. büyük yaygara ve feryatlarla bu «Ayıplıhükümeti kurma yoluna girir mi idi? Sevin YLNER (Son Havadis, 20.2.1979) Türkiye bir darboğaza mı girdi. sıkmtıda mı, işler iyi mi gitmiyor hemen BU DÜZEN suçlanıyor. (...) Sütununda, akıl, fikir degil. sadece ideoloji. biraz da kabadayıhk satan bazı yazarlar, ilkel bir kurnazhk içindeler. Çünkü bugün hürriyetlerden yararlanarak rejimi tahrip ediyorlar. Yann ise gulaglar ideolojik eğitim kamplan, akıl hastaneleri, gerçeklerin yazılmasmı engelleyecek... Vatandaş, korkunun yarattığı pembe (!) bir dünyada. düzen değişiküğinin acı meyvalann:. tek başma topiayacak.. Bu devrimci (!) külhanbeyierin yakasına yapışmadan... Türkiye'nin önünde iki yoı vardır: Gelişmiş Batı ülkelerinin kapitalist modeli veya sosyalist model... (...) Marksizm. gercekler karşısmda iüas etmistlr. Hür teş»bbusun ortadan kaldırılması. nesillerin feda edilmesine, işcinin sömurüimesint ragmen. ekonomik kalkmmayı beklenen düzeye getirememiştir. Kalkınraa yanşında kapitalizm, sosalizmi, hem de sosyal adaleti sağlayarak geçmişîir. Nazh IllCAK (Tercüman, 20.2.2979) «MELCE» SORUNU 12 şubat günlü SON HAVADİSte Attila Onuk şunları yazıycrdu: «Sıyasi gözlemciler her nedense sağdakı Korutürk Demırel buluşmasıyla enterese oldular daha ziyade. Görüşme talebi Cumhurbaşkanı Koruîürk' ten gelmişti.. Ve süre uzadıkca uzadı, mutad ölcüleri aşıncaya kodar.. Fasılasız iki saat on da'<ika devam etti. Hic şup hesiz Köşk'ün, tanhindeki «Ehemmivetli buluşmalar» meyanındoydı bu dereoe uzun görüşmeler. Ne mi konuşuldu? Bu nu tahmin icin cok fazla düşünmeye lüzum yok.. Tabii ki b tıp tükendiği her halinden belli olan icra organının durumu! (...) Şimdı ıse yem bir sol taktik uygulanmak istenıyor galiba... Örfi idore müssse sesina karşı... Doiayısıyia Türk Silöhlı Kuvvetlerimize gölge dü şürülmeye yelteniiiyor.. «Örfi idare mı? Askeri yönetim mi? Al sana...» der gibi bir hali var aşırı so!un. Sayın kumandanlar vurun yumruğunuzu artık vurun... Kükreyin ve bu a'coklo ra hadlerni bildirmek icin giyin cizmelennizi.. Zıro milletin sğınacağı başka melce kalmadı.» 19 şubat günlü HERGÜN' de MHP savunucularından Dtviet dtrgltlnin kopak kllş*ıi var: Almanya, Franta, Amcrika ve ingilter», ell«rlnde Ipler, «Hükümet»i oynatıyorlar. AHındo «Yeni Düyunı Umumiye» yaztsı yer olıyor. N« var kl ayni gezetedeki Said Bilglc'ln Türk««' ten alıntılar yapan yazısına bokarsak, hükümetin «kızıl mıhrak!ar*!a işbirliği yaptığınc inanıvereceğiz: «Şarefimizle, haysiyetimizle yaşayacaksak. dsvletımizm de vamını ve milletirrizin bütunluğünü istiyorsak, Turkeş'in sesine kulak vermeye mecburuz. DiŞ ve kızıl mihrakların son bir yılda bühassa artan cüretlermin temellennde kimier yctıyor? Kızıl eşkiyalara, bu devleîin «Harimi ısmetini» acan eller, kimlerın elleridir? ı ..) Yurdumuz kızıl yangınlar ortasında kaimıştır. Gösterılecek bir gsvşeklik tedavısı ımkânsız yaralar acabilir. (...) Ecevit ekibi güvenme ve güvenilir olma gucunu kaybetmiştir. Kendilen icin tek cıkar yol, emanet1 ehlıne tevdi etmektir. Evet, suratis yeni bir sec.m hükümet kuruimalı ve demokrasımize tcze kan kazandırarak yeni seçımlere gıdilmelidir.» HUMEYNİ'YE İTİRAZLAR iron'da dsvrlmin «ilk scrhoşluğu^ gectikten sonra Humeynl yönetimi acıtındon bazı «catiak seslers duyulmaya başlandı. Şah dönerr.inds ana eylem bicimini kent gerillası olarak sürdürmüç o'.cn «Halkın Fedaileri» adlı sol örgüt Humeynl'ye karşı bayrak actı Örgütün Tohran'da yapmok i»t«diği, tiaha sonra üniversitt'de gerce^leştlrdiği gosteride Humeyni ihanetle suclandı. Bu gösteriye 50 bin dolavında kişinin katıldığı biidirilirken örgütün gercek gücü ve yöneticileri bilinmiyor. Ancak iki hofta oncski süahlı catışrralarda geniş bicimde silahlanma glanağı bııldukları, Amarikan Elciliğine yaptlan baskını ve son oiarak bir Amerikon Elektronik sirketinden 2 Amsrikalınm kocırılrrcsı gibi eylemleri de bu orgut üyeierinin gerceklestirdiği belirtillyor. İrcr'da artık «Şch'a kcrşı olmak birllğl soğlamoya yttmiyor. Cumhurıye) CİDDİYE ALMAMAK Halkı direnişs cağıran AP bildirisinden dolayı Savcılığın soruşturma acması üzerine, 21 şubat günlü SON HAVADİS'te Abduüah Uraz şoyle dedi: JBU işe MHP ile başladıiar. Yunîa kan gövde/i göturürken, MHP neşrettiği bir bildiri ile, idarenin orduya devrin:, sıkıyönetimin ilânını istemişti. Bun dan biri başka mana cıkararak, «İdareye ordunun el koy masını istiyor» diye sanıyorum aynı savcılık harekete gecmiş idi. Daha savcılık harekete gec meden önce zır zır CHP Dlâklorı dönmeye başladı. Şimdi ay nı durumla karşı karşıyayız. AP herkes gibi bu hükümet;n artık gitmesını, çek;lmesini is Çizmeli Eleştiri! Tahüye, Osmanlıca bir kelime. Boşaltma, indirme manasma. Limanlarda şileplerin yük alması veya indirmesi «tahmil tahliye» oiarak isimlendirilir. Çok kullanışh oldugu. uydurukça kelimelerle karşılanması tatbikatta pek mümkün olmadığı için bu tabir hâlâ geçerli. (...) Bir de Adliye'de kuüanılan TAHÜYE var... Tutukluluk halinin devamında adaiet. devlet sanığm durumu ve kanuni sebepler yüzünden mahzur mütaiaa edilen hallerde bir veya birkaç. bazan 15 16 sanıgın, sahverilmeleri haline TAHLÎYE deniyor. ... Bu TAHLÎYE. meselesine akhnızı fazla takmayınız. tnsan da tahliye edilir, yük de tahliye edilir. Hukuki tahliyeler de olur.hammaliye kabilinden tahliyeler de olur. Yeter ki kişizadelere. devletinize. insanmıza oian sevgi ve saygınızı kafanızdan ve yüreeinizden tahliye etmeyin. Akmet GUNER (Aynntüı Haber, 22Z197Sİ EGITIM MUDÜRÜ ARANMAKTADIR Büyük bir kuruluş, ekonomik ve ticari konularda, kamuj'a açık kurs. seminer ve benzeri eğitim programları düzenlemek üzere kurulacak eğitim merkezini organize etmek ve yönetmek amacıyle tam gün çabşacak tecrübeli bir eğitim müdürü aranmaktadır. îlgilenenlerin, özgeçmişlerini belirten bir yazıyı en geç 8 Mart 1979 günü akşamına kadar P.K. 377 İstanbul adresine göndermeleri rica olunur. Müracaatlar kesinlikle gizli caktır. ' tutula Mehmed Kemal Ara Rejim Kara Rejim (Basın: 11790) 1780
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear