22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKÎ CUMHURİYET 26 EKİM 1979 ARtS Paris'e îlic geldifi günlçrde sık sLk gittiği Luiembouijj Oahvelenne Yaiıya Kemal sonralan, Baudelaire'in. çocukluğunda oynamış olduğu bir yer diye de dadanır. Bu unlü Fransız ozanına öylasine tutulmuştur ki, doğduğu evin arsasmı, gençken oturdugu Pimodan Otelini. öldüğu hastaneyi, gömüldüğü Montparnasse Mezarlıgını. oradaki yonutunu sık sık görmeye gider, buyulemiştlr Baudelaire onu. Yalnız Baudelaire mi? Sırası ile gidelim. P PİLÂV ve MESNEVÎ Melih Cevdet ANDAY nun nedeni? Doğrn yolun ne oldugunu kendj düşüneme? miydi? Sorun sorunu açıyor, vazgececegiz yanıtlamaktau Yalnızca bir şiirinj anaLm ozanımızın, tam yeridir: Jaures'in gür sadâsı devrinde Tuncu canlandıran ilâhtı Rodiru Verlaine Absent'i Baudelaire afyonuna Kanşan bir sihirli hazdı şiir. Eski Paris'te bir ömür geçti Ideal rüzgân ile hur geçti. Yahya Kemal. tstanbul'daki şiir heveskârliğı döneminde Tevfik Fikret'tea Cenap Şahabettin'den pek hoşlanmamıştJ: onu daha çok Naci, kendine çskmiştir. Bunu belirîmsmin nedeni. arayan ozanımızın erken çağınd&ki eğilimlerine dikkati çekmektir. Yanhş anlasümasın, gelecek yaratıyor burada geçmişi. Tevfik Fikret ile Cenap Şahabettin'in öncüsü olduklan batıcı yenilik akımı için ilerida Yahya Kemal şöyİ9 yazacaktır Bu şiir. Fransızcamn gölgesj. zevksiz, köksüz, acemlce bir şiir olarak görünurdü bana.» Peki. onun yaptıgı neydi? Tarihimizin önemli bir sorunu, Yabancı toplumun kültüründen etkilenroe tartışması. toplumumuzun bütun bir yüz yıhnı doldurmuştur (Gene de sürüyorh Doğu etkilerini doğa! bulup batıya özenmeU yozlaşma sayan anlayış karşısmda Yahya Kemal elbette batıh düşüncenin adamıdır; ama batı öykücülügünu bir türlü beğenmemiş. batıda kendi şiirini. ulusal şiiri aramıştır. «Ben daima bize lâz.m olanı düşündum» diyor. Ancak bu arayışın sonucu ve etkiîeri bugun bile yeni bastan tartışılacak niteliktedir. Geleneğin zlndr! kurulabilmiş midir? Sürdurelim konuyu. O da Fransız şiırinin etkisi içinde idi; önce Hugoya baglarımış. sonra Baudelaire e tutuîmuş. Paul Veriaine in yaşaınına, ve şiirine o denli derimiğine girmiştir ki, bu ozanJarla oır arada yaşar gibi duyar kenöıni, Fakat onu şaşırtan o!ay, dostu olduğu Moreas'in Simgecüere yüz çevirmesidir. Bir gân kahvede. Moreas'm yanında. onun öacüsü oldugu Simgecîlik akımınm buyük adIanndan sözetrnek isterlsr bir iki arkadas., Paul Verlaine'i. Stephane Mallarrneyi anarlar, fakat Moreas kızar, gerçek ozarüarm Racine ile Sofokles olduğunu söyîer. Şöyle bir açıklamada bulunuyor Yahya Kemal. •Cerçi Hugo'ya iyi anlıyorduın. gerçi Gautier'yi ve De Banville'i iyi aniıyordum. gerçi Baudelaire ve Verjaine'i sıtmah bir tutku ile seviyordum. gerçi Maeterlinck, Verhaeren gibi ozanlan yakından biliyordum. ama beğenim. bütün bu ozanlara oranla çok geri sayılan Jose Maria de Heredia'nın şiiri üzerinde durmuştu.» Hadi. Yahya Kemal gene Luxeınbourg bahçelerini boylar. bu kez orada Jose Maria d] Hersdia'nın yonutunu görmeye gitmektedir. Bu ozanda, onun yıllardan beri aradığı şey vardı, «Yeni Türkçe ile kendi duygulanmızın anlatımı. saf ve içtenlikli şiir nasıl olabilirdi? Bunu blr turlü kesfedemiyordum» diye yazmıştı ya, Josö Maria de Heredia'nm önayak oldugu akım Fransız şiirinde klâsik okula dönüş Yunan • Latin dünyasım yeniden değerlendiriş anlamında, Yahya Kemal'e ıımulmadık olanak Yahya Kemal. Üsküp'ten tstanbul'a geldiğinde şiir merakhsı bir gençtir; Tevfik Fikret'i, Cenap Şahabettin'i. Abdülhak Hâmit'i bilir. Halit Ziya'yı okur, ama Fransızca bilmez, batı yazms ile ancak çeviriler yolu ile, bir de Manakyan Tiyatrosunda gördüğü oyunlar aracılığı ile ilişki kurabilmektedlr. Bir gün elina îlias adlı bir kitap geçer, çeviri bir şiir, bir Rum un şiin sandığı bu yapıt Yahya Kemali adamakılh sarar. Bana sorarsanız, ruh çağınhrken raaaaya tarihin geimesi olayıdır bu. Demek o fjünlerde Homeros adınj bilen yoktu Istanbul'da. Sonra «Morg Sokağı Cinayeti». üzerinde büyük bir etki yapar Yahya Kemai'in. Ama Pans'e kaçmasını çabukiaştıran yapıt Mınakyan Tiyatrosunda gördüğu «La Dame aux Camelia»dır. Ağlar bu yapıtı okurken. lşte kimi büyük olayîarm. böyle entipüften nedenleri vardır. «Nedenler» içinde onem sırasını insanhk öğrenmemiştir tiaha, çunkü böyle bir sıra yoktur. Geçen yazımda «O zaman Paris'e gidiîmez. kaçınld:» demiştim Yahya Kemal Paris'e kaçmasımn nedenj olarak «Ulkeyi zindan. Avrupa'yı nurlu bir Alem» gibi gördüğürıü ileri sürer, «hafiyelikten. Asya ahlâkından müteneffir»dir. Paris'te, her kacak Türkiyeîi gibi. Jön Türklerle ilişki kurar Bir yandan da Meau.x Koleji'nde Fransızca ögrenmeye çalışır (Neye aniatıyorum bunlan? Yarut Bu yolda düşünmek için.) Yahya Kemal'in siyasetle (Jön Türklukle) ilgisi 1905'e doğru sönmeye baslar. Jön Türkler'in bilinçsizlikleri midir dersiniz bu lann kapıvn' açıyordu Be'ki de her ozamn dönüp doıa^ıp gelecegi yer klâsik okuldur Gençiiğinde istanbuJ'da çevinsinden okuduğ\ı Homeros'un, sonra Fransa'da Fransızca çevirilerinden tanıdığı Sofokles'in dili ila yeni Turkçenin anlatım gücü arasmda bir benzerlik buluyordu. Bunu Ahmet; Cevat Emr© de anlamış ve denemişti. ama o bir ozan değildi. «Yeni Türkçeyi Heredia'nın aracılığı Ue. eski Yunan ve Lâtin şiirinin ta yanıbaşmda görmeye başlamıştım: asıl Türkçe bana Sofokles'in Yunancası. Tacite'in Lâtincosi gibi saf görunuyordu.» diye ye.zsyor. Onöo,ki eskiye baehhk, biçime özen verme. dış güzelliğe tutkunluk gibi özeliikler. hep bu etkinin sonuclandır. îstanbui'daki yenilikçi ozaalar. Fransız ozanlarına öykünürlerken, Yalıya Kemal, Fransız şiirinm gobegınden bir Türk ozanı olarak çiümayı amaçlamıştır. Oyle ki. Divan şiirini batılı gözü ve beğenisi ile canlandırması, Sfcvdirmesi, Türk şiirinin geleneğini kurmak uğrundaki çabası. geçmişi (Osman2ı Tarihini) şiire çevirmes! (estetikîeştirmesi), bir de bakarsımz ki. sonunda onun yeni değil. eski bir czan oîduğu kanısmı uyandııınış. Çünkü Yahya Keiîial'in en tutarsız yanı. zaman zaman kendjni Yahya Kemal Orta Afrika veya Çukıırova rta Afrika «Imparatoru* Jean Bedei Bokassa neden devrildi? Kan ıçici ve ilkel bir dıktacı olduğundan mt? Kendisini «imparator» ilan edip ötesini beris.ni aitınla donattığından m!? Bokcssa. altın talıtında Fransa'nın desteğiyle ayakta durduğuna gore, neden Fransız kokan bir darbeyie tekermeker vuvarlandı? Acaba Fransa'dan ayrılıp Libyo'ya yakıniaşmak istediğinaen mi? Orta Afrika'nın uranyumu yüzünden mi? «imparator» üstunde yoksuliarın yaşadığı topraklardcki pahalı madenleri Sov/etiere satmak istedığı içm mi «ÇOK uygar, cok özgürlukçü, cok demoKratik» Fransızların sil'esinl yedi? Oıta Amerika'daki El Salvador'da gadaar diktatör General Romsfo neden devnidı? Acaba Nıkaragua1 ya benzer bir halk ayaklanmasını önlemek icin mi ABO elinl cabuk tuttu? İki albay ve üc sıvilden oluşan yeni cunta, CIA ile cı takke ver küiah darbeyı tezgahlamış olmasın? VVashington, darbeden scnra bir soluk a!dığına göre ne demeli? «insan hcklarının yeryüzündekı sovunucusu ABD»nn İran d ktatörj Şah'tan Nikaragua diktatörü Somoza'ya değın kırk yıllık insan kasaplarına sağladığı des!e< ve göstsrd ği yakınlık konusunda söylenecek söz var rrv? O saamasıdır. «Uygarlıgımız pilâv ve mesne\i uygarhgı idi diyen Yahya Kemal :n bu sözu u?erinde haklı olarak du;an Ahmet Hamdi Tanpınar. Evliya Çelebinin anlattıgı bir öyküyü anarak, «Uygarhğsmızı belirlsyen o korkunç entellektüalite eksiklisri olştısunu dile getirir. Bu eksiklik. Yahya Kemal'in serüvenini toplumun malı olmak tarihınden yoksun bırakmıştır. Bir urgarlık. bütün kurumları ile sürdürulebilirse rardır. bu gucü bir topluma sağlayan ise «entenektOai:te»dir. Onun bulunmadıgı bir yerde hangi «klâsik» anlayış sıraya girebilir' Yahya Kemal. bütün eski sanatlarımıa (oysa burpda Tanpınar. «zenaat» demeyi yeğliyor) ysnına alarak tutarh olmak istemiş. ama o çok sevdigi tarihten (zamandan) yardım pörmemiştir. Çunkü biz zamanı aklınıızla kuıamamışızdır daha. Akılla kurulamayan bir «zaman» ise yoktur. Yerimizde Sayıyorıız! OKTAY AKBAL Eyet lİayıir Bakırköy 1'inci lcra Memurluğundan GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂNI 1979/216 T. Bir borctcn dolayı Ipotekli bulunan Bakırköy, Altmşehlr köyü Orta mahaüe msvkilnde kâin 79 pafta 5S48 parsel sayılı 58, 165 m2 miktarındakl arazi ile yine ayni mahalde 7,25 ve 26 pafta, 5847 parsel sayılı 46,646 m2 miktcnndaki gayrimenkutlerin tamamı Bakırköy 1'ncl İcra Dairesinde acık artırma suretiyle sotılacaktif. İMAR DURUMU : istanbul Belediye Başkanlığı İrrar ve Planıama Mudürlüğünun 4.5.1979 tarih 47/1S2 ve 47/ 193 sayılı imar durumlarında: Bina yüksekliği 6.50 İK9,50 m, bina derinlıği azamı 20 m, ön bahce mesafesi 5.00 m, yan bahce mesafesi 5.00 m. arka bahce mesafesi 5.00 m. ayrık nizam şeklınde inşoota müsaac'e edildiği ve Not olarak: imar yönetmeiiğinln 308 maddesine tabldlr. Mügtemilal dahll toplam inşoat olanı 250 m2'yi oşamaz. bağ ve bahce evi yapılabilir. Max cephe 30 metredlr. 22.2.1973 TT pîano göre catı katları tam kata iblağ eriilmştir. Aynca cekme ve catı katı yapılamaz şerhi mevcıjttur. GAYRİMENKULLERİN EVSAF VE KIYMETLERİ: Satışo arz edilen gayrimenkuller. Bakırköy, Altınşehir köyu. Orta mchalle mevkiinde kâın 7,9 pafta 5846 parsel sayılı 58.165 rr,2 miktarlı arsa He yine aynı mohalde 7.25,25 pafta, 5347 carsel sayılı 41646 m2 miktarlı arsalardır. Her iki taşınrr.azın kotu: Devlet Demir Yolları ile (yanl Sirkeci Halka'ı ve Hadımköy'e giden demir yolu) bu derTiiryoluna Daraiel olorak bulunan Halkalı Altınşehir ana voluna nazaran takriben 10 m kadar doha aşağıdadır. Dosya içinde mevcut bulunan plandaki porseller dahiünrie göster'lmis yollar henuz zemln üzerinde teşekkül etmemiştır nemiryoluna cephesi bulunon 7,9 pafta. 5846 pcrsal sayılı ve 58165 m2 lik arsanın büyük bir kısmı su altıncia bulunması hasebile bataklık ve sazlık halindedır. Dahilinde de birkac adet akasya nevinden ağac bulunmaktadır Buna mukabil. göle cephesi bulunan 5847 sayılı parseHn sahaya münhasır kalmaktadır. Bu durumda bataklıklann kurutulması. kulliyetli masraflara müncer olacağı, dolayıs'yle bugünkü durumda kiYmellerme büyük etki yapmakta olduğu görülmektedir. Gayri menkulün mevki. imar durumu civarın mkışaf halinde bulunması. porsellerin halihazır vaziyetleri Halkalı Altınşehir asfalt yoluno yakınlığı. civarındaki istasyona yakın bulunması köy meıkezine oldukca yokmtığı ve diğer bütün faktorler göz önünde tutularak bugünkü emsal alım satım rayicine göre m2 si I40000) TL 'dan 7.9 Dafta. 5846 parseün tamamına (23 266.000) T L ve 7,25,26 pafta, 5847 parselin tamamıno (16.658 400.00) TL. değer takdir edilmiştir SATIŞ ŞARTLARI 1 Sctış 27.11.1979 salı günü. saat 14.'den 14.30'a kadar 5846 parsel, 15'den 15.30'a kadar 5847 parssller Bakırköy 1'nci icrc Dolresinde actk artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tohmın edilen krymetin % 75'nl ve ruchanlı alacaklılor varso alacoklan mecmuunu ve satış masraflarını gecmek şartı ile ıhole olıınur Böyle bir bedelle alıcı cıkmazsa en cok artıranın tcohhudu bakı kalmok şartiyle 7.121979 cuma gunu saot 14 den 14.30'a kadar 5846 No'lu parsel ve saat 15'den 15.30'a kadar 5847 No'lu parseller Bakırköy 1'nci İcra Dairesinde ikincı ortırmaya c«karılacaktır Bu artırmada da ruchanlı olacoklılann alacağını ve satış masraflarını gecmesı şartivle en cok artırana ihafe olıınur. 2 Artırmaya Iştlrak edecekierın tahmin edilen kıymetin % 10'u nlspetmde pev akcesi veya bu miktar kadar mtfi' bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Salış peşın paro iledir. alıcı istediğınde 20 günü gecmemek üzere mehii verilebilr Dellalrye resml ihale damga pulu. tapu harc we masrafları alıcıya aittir. Birikmiş «ergiler satış bedelınden ödenir. 3 potek sahibı alacaklılaria dığer ilgiiiler ( + ) bu gayrimenkul uzerindeki haklannı hususiyle falz ve masrcfo dair cîart Iddıalarını dayanağı belgeler İle onbeş gün icmrie dairemıze bıldirmeleri lâzımdır, oksl tokdirde haklorı tapu sici'i ile sabit olmadıkca paylasmadan hariç bırakılncaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verüen mühlet iclnde ödenmezse İ. K.'nun 133 maddesi gereğince ıhole fesh ediür İki ihale arasmdaki farktan ve % 10 folzden olıct kefüteri mesul tutulacak «e hic blr hükme hacet kalmadan kendüerinden tahsll edılecektir. 5 Şnrtncme ılon tarıhrnden lîiboren herkesin görebllmesi icin daitede acık olup masrafı verlldiöl takdirde ıstiyen aiıcıyo bir örneği gânderilebillr. 6 Satısa iştirak edenierin şartnameyl görmüş ve müncerecaî'nı kabuı etmış sayılacakları, başkaca bllgi aimak isîıvenlenn 1979 ? 1 6 talimat sayılı dosya numarosiyle memurluğumuza boşvurmaları ilon olunur. 28.9 1979 { + ) İigiüler tobirine irtifak hakkı sahipleri de dahildlr. Şükran Borcu Hastalığım nedenlyle yatmış olduğum süre içinde bana devamlı ilgl gösteren ve moral veren Haydarpaşa Nümune Hastahanesi Başhekımi değerli inscn, haük dost. Hayır, dürrya poütikasının önürr.üze getirdlğj sorunlaro dalacok değilim? Ne vor ki hem dış polıtika hem ic siyasa, sınıfsol kavgalann oiuşturduğu kıran • kırara bir dövüştur. Eğer bu doğruyu gözcrdı eder6k ola/lara yaklaşmoya calışırsok, hic bir gerceğin kobuğunu kıramayız. Ancak bu gerçeğin kabuğunu kırıp özünü çıkarmak İcin de h/l «lstihbarat»Ia donanmış olmok ge r ekir. Bu bakımdan uluslarorcsı kavgavı b r yana bırakıp ge!elim Cukurova'ya; v© Adano Senatorü Hayri Öner'in CHP Grubundo Adano Emnıyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürOlmesi olavına değgin sözlerinin oltını çirsllm: « Adana sermayesi saldırgandır; cıkariarına dokunulduğunda yopmavacağı şey yoktur.» Adana Milletvekill İsmail Hakkı öztorun da Adana Valisi ve Emniyet Müdürünün iyl bir ekip oluşturduklorını hem terörjn. hem de stokculuklo karaborsacılığın uzerine gittiklerinı anlctarak şöyle demiş: « Adana sermayesi bu kadronun dağıtılmasını istiyordu. Yurdakul bu nedenle vuruldu. Polisler bu nedenle tutukiandı. Vali de görevinden aiınmak uzere...» Son günlerde gazetelerde okuduğum en ilginc acıklamalar bunlardır. Ne yazık ki, CHP kadroları şimdiye değin ne dunya olaylonna böylesine yaklaşabildi, ne de ıc o!aylara... Diyelim ki, mazottan sekere ve tupgazdan margarine değin uzanan yoklar zincirinde yüzde 100 enflasvonlo boğuşan bir halk, yine de CHP'ye yüzde 30 oranında oy vermlştir. Hsm de CHP yönetimi olayların nedenlerıni halko anlatmak konusunda dilinl yutup susmuşken, secmen oyunu esirgememiştir. Bu yüzde 30. CHP'nin en talihsiz olduğu bölgelerdeki bir ara secimin sonuclandır Türkiye genelinde ne olur? Orasını şimdilik kurcalamayahm Bu yüzde 30'o CHP'nin solundaki solun yüzde 5'ını de katalım; eder yüzde 35 Cok büyük bir güctür bu... Türk halkının herşeye karşın uyanış ve biünclenme oranındaki yuzdesini bir Ğf. modaiyanın tersınden bakarak değerlendiremez miyız? Bugun ülkemızde 7 bin personeli 40'a yakın us ve tesrsiyle bir yabancı devlet yuvalanmıştır. Fransa'nın Orto Afrika'ya yuvalandığı gibi... ic ve dış polıtikanın en sıcak günlerinı yaşıyoruz CHP bu ortamtn kormoşık düğOmlerıne dolanıp kalacak mı? 20 aydır emperyalizmin kapısında vardım bekleyıp nereye ulaştık? Adana sermayesinin ne saldırgan olduğunu bllen CHP yönetıcisl Batı sermayesinin ne gaddar oldugunu tcinde vasadığı acı deneyle öğrenemedı mi? Özeleştlrt ve eleştiri... Bunlar güzel seyler: ama. blr partl özeleştiriye ve eleştinye nereden başlayacağım bıimeü Hükümette iken partide süregeien billncsizlik aynı ciîgiyi ızlerse işte o zaman CHP iflah olamaz Cünku eleştirıyı hangı acıdan vapacağinı ve hangı raya oturtacağını bilmıyenlerın hesaplaşması bir kör dövıjşü olur. • • «Zor olan yazı, yirml yı| sonra da okununca tozeliğini yitürnemiş olan yozıdır. Bir yazı, bir siyasetçinin meslek yaçamından daha uzun ayakta kalmalı ki, yazı o!sun» diye yczmış Cetin Altan... Gazete yazıları coğunlukla gunce.'dirl&r. Guncel o!mak zorundadırlar. Gazete her gün yeniden yoyınlanır; gı'jncîelpk olayiarı yansıtır, yorumlar, sunar okura, Gazetelerde 'kalıcı' nitelikte yazılar da yer alır, ama bunlar CoğunluHa okunmoz. ya da az kişi tarafından okunur. Kitaptır kalıcı ofon, yirmi yıl, elli yıl. yüz yıl sonra okunan yazıiar kltaplarda toplananlardır. Gazete koleksiyonları ancok kitoplıkların toztu raflarında yerieşlr kalırlar: bir inceleyicl cıkacak da o sararmış satırları okuyup yorarlanocağı bırşeyler bulacak. Bu vüzden 'gazete yazısı' adı veriien yazı türünün başlıca özelllği 'guncef bir değer taşımasıdır. 4einde voşodığımız günun gerceklerine, havasına. sorunlarıno değinmeyen yazılar gazetelerde yer alamaz. Doğru bir mantık vardır bu tutumaa.. Ozellikle hızlı vaşayan. cağin sorunları içinde cırpınan okur gazetede 'kıiap yazısı'nı değil 'gazete yazısı'nı ara, aramokta da haklıdır... Cetin Altan yıllardır 'her gün' bir yazı yazıp yayınlayan gazeteci yazarlarımızın en değerlüerinden biridir. 8inlerce yazı yazmış ama bunlorın ıcinde ancck blr iki yüzönu kltaplarda bir araya getirmış... Bir zcmanlar, yani 1965'lerde. hani. hizlı sosvalizm öncülüğü yaptığı. topluma sosyalzmin abece'sini öğretmeye calı$tığı yillarüa: benim gıbı rtem güncel yazılar yazmayo colı$an. hem de sanot. kültür. yozın sorunlarıno da değinen bir yazaro şöyle seslenmışti: «Bir madenlerde kfimür tozlorı icınde dıdınıyoruz, sen de gel aramıza, bu cabayo katıl Bızden kuyumcunun pırlantayı işleyişindekı ınce sanotcıhğı ısteme* sözcüğü sözcuğüne de ğil. ama onlam olarak böyle bir sesieniştı Aradan yıllar gecti. Cetır. Altan'ın şımdı gönceı konuları do 'kahcı" bir nıtelık. bir renk ıcmde e'e ciıp gostermeve calıStıO'nı görüyoruz Aiton'ın 'sanatcı' yaDisının sonucu mudur bu 'yeni' görünüşü. yoksa yıliarca uğraşıp dıdirvıp. toplumja bir yeni ışık yakıp. o ışığı yığıniara benımsetme cabalannın vararsız, sonucsuz kalmasının. daha doğrusu sonucsuz. yararsız kaldığı Izlenıminl vermes:nın bezomlığı mıdir. bılemem!.. Yırmı yılda eskfmeyen yazı!... Acm yirml yıl öncenln gazete koleksıyonlcrını ckuyan bir vazımızı. Altan' ın. Selcukun. M. Kemai'ın, ya da benım ya da başka bir arkadaşm yazısını. Güncel konuian ele aldığımız. o gunerın sıyosai lıderlerının sözisrinı yorumladığımız, elesdraiğ'mız yazıiar bile bugun eskırremıştir. göreceksmiz. Hep düşünurüm, 1959'dc yaymladığım yazılardan 1 birın aliD bir kez daha tarihini saklayarak yayınlomayı. Evet 1959!.. Aradım «1960 Vatan> yıüığmı buldum. 1959 \niindo cıkon yczılcjnmı bir kez dahc okudum İnönü'ye Usok'lo tas atma olay üzerinde bir yazı, soyle bitıyor «Fi'<ırler ancak fıkırlerlg venılır.. Taş atmak küfür etmek. yol kesmek buniar yenilglnın saktcnwn7 be'"tilft"dır » Bu da ' 9 Ha'irai 1959 do «Bcıkalım n'olacak» yazısından «Beklemek. ummak insanoğuno «ergıdır ışıkh bir yoia cıkrrak ıcm bir süre bekıemek umut etmek elbette ki scrttır Ama yainı? bek'errek yalnız ummak vararlı olmuyor.. Boyuna «bakclım n'o!acak> diye beklemek iyilıkten cok kötülük yaratıyor » yırmı yıl öncekı yaz'iardan c<^ğu bir kac Sözrük btr iki ad değıştırmek koçuiuvla bugun de yayınlanır kımse de anlcmaz vazının eskııien yazılaiğını... En güncel yazıiar bile eskimıyor ne yazık ki!.. Soruniar yennde sayvor «kafaılar değişmivor, «düzen» r b' türlü yenüesmiyor lyive doğ'uya güzele gldemivor, r ne /apsok!... Bakıvo uz b i ' ilerieme. bir duzeinne. bir : ^ükselme var sor.ra b r rie ne corüvoruz. eski düzen, esk' kafa eski uvusukluk rtııskinlık eski gelenek oörenpkiç.r aensm o°r' ae'm'S' Vırnv VI' önrenip vnzı'arını okurken kendinizi bugunde sanocaksınız. Bir de!ı nevn a'dın o ' kitac o,a /ınrıi v'l öncenın koieksıyonlonnı konsiırın bugun ortalıkda qezip do'aşan konusup baıjıran S'vosal iTielere Dek benzever kisi'eri bulacoksınız Görereksinl? ki Türkive «bir gsrl bir ileri» Metıte' yürüvusfıv'e ılerlennektedir ya do yerinds saymaktndır.. Gcrlp bir durum. acık'anması guc bir görünüml Drs'um Alfop'm «vi/mi yıl sonra da oVunab^en vazıiondan söz efrres beni bu tür düsüncelere götürdü.. Evet virrnl vıi önceki vozılarımız bua>in de «güncel»se bu topM'mumuz acısından bOvük b f venilcmin bir bozgunn uğramanın beMrt'Sidir.. Bcska yorumu var mı bunun'... Sayın Dr. Rauf ATEŞ'e amellyatı ile bana yeniden yaşama gücu veren; 2. Cerrahi Servisi Şefi Sayın Dr. İsmail URMAN'a Rehabilitasyon Sefi Sayın Dr. tsmail TUNCER'e Ameliyatımdan evvel ve sonra yakın ilgllerini eslrgemeyen hastanenin değerli doktor, hemşıre ve diğer sağiık personeline en ıçten teşekkürlerımı saygılarla sunarım. İBRAHİM BAYSAL Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünden EKim 1979 larihinde 1979 1980 öğretim yılı tedrisatına başlamış iken Üniversite Yönetim Kurulunca süresiz olarak kapatılmış olan Unıversitemiz Edebiyat Fakültesinin yeruden tedrisata. Fen Fakültesinin ise 1B78 19V9 ögretım ysh güz donemi sınavlanna yeniden başlamak uzere L'niversıtemiz 5 kastm 1979 tarih:nde açılacaktır. Fen Fakültesinin 1979 1980 öğretim yılı tedrlsatına başlamak için Fakültenin yetkili organlannca karar alınıp. aynca radyo ve basm yoluyla ilan edilecektir Üniversitemiz öğrencilerine duyurulur. (Basın: 23Î67) 8127 SANTRAL PAZARLARI A. Ş. • • ^ • %25 faizli tahvilleri 5 kasım 1979 pazartesi gunü saüşa sunuyor. Tahvillerin nitelikleri: Daima en yüksek faız Tahvillere yürurlükteki en yüksek faiz uygulanır. Tahvüler. hamiline yazılı 1000 adet 10 000 TL'hk; 720 adet 25.000 TL'lık. 240 adet 50.000 TL'hk kupürler halinde olup tamamı 40 000.000 TL.'dır. Tahviller, 12 kasım 1979 tarihine kadar 7 gün süreyle satışta kalacaktır. Ilk faiz ödeme tarihi 12 kasım 1980'dir. Tahvillerin tamamı. 2 yıl ödemesiz devreyi müteakip 5 taksitte ve 5 yılda itfa edilecektir. Tahviller. ETIBANK BAHÇEKAPI Şubesinde satı& sunulacaktır. a (Cenajans: 1681) 8120 HR t^ST^' •• • • • <AM* • • • • DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Tekirdağ Llmanı. Yen! iskele yanında yapılacak oJan roro gemıleri yanaşma rampası ust yapısı ınşaatı işl 21/11/1979 çarşamba günu saat 14 00'de bırim fiyat esası üzerinden kapalı zarfla eksiltme/artırma şeklınG3 ihale edııecektır. Yapılacok iş, cakılmış bulunan spiral kaynaklı boru kazıklardan teşkıl edlmiş bulunan palplanş perdesinin onkraiı, arko öolgusu, saho kaplaması ve Tekirdoğ eskl fskeîe altı sıvo tam/nnı kapsarrakiadır. Keşıt bedeli 3 500 000 TL olan bahsi gecen işe ait gecıcl temınot 175 000 TL'dir İhale dosyası Kaynarca Pendık'te bulunan inşaat işleri ve Proıeler Müdürlüğünde tncelenebilir. İhaleye ışlırak eîmek istiyenlerln bedeli karşılığı ihale dosyası sotın alma'on gerekmektedir. Teklıfle: 21/1V1979 carşarrba günü en gec saat 12.00ye kadar İnşoat işieri ve Proieler Muduriügü yozı Işlen Sefliğlne makbu? korşılığı tesüm ertılecekür, Poetada Tevdano gelecek gecıkmeier dıkkate alınmaz. 2490 sayılı kanuna tabı olmayan Bonkamız iş! ıhale edıp etm&mekte veya diledığıne vermekte serbesttlr. ya vRO (Basm: 22633) 8131 Genei Oağıton: HOP PtAK İMÇ 6 Blok 6310 UnkaDa.!s«anbul DEVLET!MfZ!N COCUKLARA IS AC5SI g b'Irm adamtannın yazarlann. uımsn ve egitimcilerin çocuk konusunu çeşitlı açılardan deŞerlendirmesini ilgiyle okuyacaksını? (Seminer konuşmalan). Ederi: 50 lira İsteme adresi: Merkez Yetiştirme Yurdu Balıhesir İstanbul Üniversitesi Rektörüiğünden tstanbul Unlversitesınde daha önce ögretime başlamış olan Tıp Fakultelen dışında kalan fakülteler ve yüksek okuliarda !979 1980 yılı Sğrerumine 5 kasım pa<"iıtesi günü baslanacakür. Ögiiilere duyurulur. Avukat Alınacaktır İş Yasosma gore ıstıhdam edıime>< üzere askerıi ğlnf yapmış avukot aimaccktır Işyer Art« ndertır En 07 ücret J3 500 TL brüt olup vı'do i maaş tutannda ikramiyeloıman ve avrıca sosvaı vnrOımıar verıimektedır. İstektlierln özgecniçlenni iceren dnekceerım 5 kasım 1979 gunüne kcdar P K 37 Kızıloy Ankara adresıne göndermeleri rlco olunur. (Basın: 14553) 8113
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear