23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. odma NADİR NADİ • Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Yozı İşleri Müdüru CETİN ÖZBAYRAK • Bason ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacıltk v« Gozetteillk T.A.Ş., Cağaloğlu, Türkocağı Cad. No : 3941 • Posta Kutusu 246 İSTANBUL, Telefon : 28 97 03 • CUMHURİYET •k BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT EOER • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvarı, Yener Apt. Yenişehir, Tel.: 17 5866 25 57 01 • İ2MİR Holll Ziya Bulvarı No. 65, Kat3Tel.: 1312 30 1 2 47 09 »ADANA Atatürk Caddesi. Uğurlu Pasaj, Tel.: 14550 19731 ABONE OCRETLERİ Aylor . 1 3 6 1t Yurtlci • 90 270 540 1.080 YurtDışı: 165 495 990 1980 Avrupo, Yakın Doğu 400, Amerlka, Orta Amerika. Guney Asya Için 800, Uzak Doğu icin 1200 kuruş uçak ek ücreti alınır. T A K V İ M 27 MAYIS 1978 imsak 3.24 İkindl 17.10 Güneş Öğle 5.32 13.11 Akşam Yatsı 20.30 22.27 2. ve 3 sayfalor (santimi) Devam sayfosı (scntimı) llân sayfaiarı (santimi) İstonbul [sontımi) Ar.karo (santimi) Ölcm, Mevlid, Teşekkiir (5 santimi) Nişan, Nıkâh, Evlenme. Dcğum Yayın Hoyotı. Koyıp (kelimesi) 280 L\< 320 200 120 100 600 400 4 GÖZ LE M (Baştarafı 1. Sayfada) oğluları, Giritlileri, Kubalıları, Feyzioğulları, Tarık Zaferl«ri, Muammer Aksoylon, Munci Kapanileri, Fehmi Yavuzları, Tahsin Bekir Baltaları, Hicrî Fjşekleri anımsıyoruz yanlden... Ve de 27 Mayıs sabahı silâha sorılon general Madanoğulları, Özdilekler, alboy Köksallar, Kucukler, Acunerler, Yıldızlor, Ataklılar, Karamanlar, Yurdakulerler, Gürsoytraklar, Kobibaylar, Aksoylular, Karanlar, Okanlar, Esinler, Özdağlar, Turkeşler ve ihtilâlin doğ gibi lideri Cemal Gürseller... Menderes Hükümetlne karşı savos acan Nadir Nadiler, İlhan Selcuklar, Oktay Akballar, Emil Galip Sandalcılar. Aziz Nesinler, Sadun Tanjular, Çetin Altanlar, İlhami Soysallar, Dogan AvcıoğuNarı, Altan Öymenler, Metln Tokerter, Falih Rıfkılar, Hüseyin Cahitler, Emin Karakuşlar, Bedii Faikler, Şinosi Nahltler, Naci Sodullahlar, Ahmet Emin Yalmanlor, Nlhat Erimler, belleklerimizden, anılarımızdon yazılarıyla, kavgalarıyla geciyorlar bir bir... 27 Mayıs toplumsal gelişimimizde bir kavsak noktasıdır, demiştik. Öyle bir kavşak noktasıdır ki, bu kavşakta, Bayar Menderes yönetimine karşı dovusenler, aradan gecen zaman ı'cinde karşıkarşıya geldiler. öyle bir kavşaktır ki o gün, karşıkarşıya gelenler bugün kolkola girebildiler... Özgürlük kavgasını o günden bu güne aynı tazelik v« coşkuyla sürdürenler, bir ısık seli gibi bugune kadar uzanıyorlar ve toplum bu ısık selinde yolunu bulmaya calışıyor . Ya karsı güclere teslim olanlar? Ya onların değirmenlerlne rüzgâr taşıyanlar? Ya şu sömürü düzeninde bozuk düzenin carklarını yağlayonlar? Kim derdi ki, İhtilâlin sözcülüğünü yapan kurmay albay Alparslon Türkeş, tutuculuğun ve gericiliğin simgesi olacak? Kim derdi ki, Menderes'in kürsülerinden oldığı ogretim üyeleri, 12 Mart gunlerinde üniversite öğretim üyeleri cezaevlerinde en aşağılık işkencelerden geçerken, o yönetimlere alkış tutacak? Kim derdi ki, Menderes Hükumetin» karşı isyan bayrağı acanlar, bir faşist yönetimin Başbakanlart ve parti başkonlan olocak? Kim derdi ki, Menderes Hükümetinln tutuklattığı uniu gazeteciler, bir dönem sonra basında, televizyonda «ihbar dilekçeleri» okuyacak? Bütun bunların yanıtı cok bos'tlir belki de... Toplumsal gercek, sınıfsal gercekten soyutlanmaz. Demokrasl soyut tartışmalardan çıkıp, sınıfsal gerceklere oturdukca herkes ytrli yerini belirliyor, saflannı seçiyor.. 27 Mayıs bir günün yirmkJort saati demek değildir. Devrim o gün bir caskeri ihtilâlı ile başlamış, özgürlük kavgasıyla bugune kadar gelebilmiştir. 27 Mayıs devrimini, 12 Mart karşı devrimi yok edemedi. Bundan sonra da hiçblr tkarşı devrim» yok edemeyecek ve devrim, emekcilerin eliyle «halk iktidarı» kurulduğu gun gercek yörungesine oturocaktır.. Selâm o günden bu güne savaşanlara, selâm özgürlük savaşçılarına, selâm ülkenin bağımsızlığı için kan ve alınt«rl dökenlere... ECEVİT (Baştarafı 1 Sayfada) şılaşmamız halinde görüşmeniz söz konusu olabilir mi?» bicımindeki bir soruya şu kar şılığı vermiştır: «Kipriyanu benim muhatabım değildir. Ancak Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanı Sayın Rauf Denktaş ile gorüş mesi söz konusu olabilir. Bu arada, Türkiye ve Yunanistan'ın Kıbrıs'ta iki ulusal toplum arasındaki sorunların çözümlenmesınde gereken desteği soğlomalarındo yarar vardır. Bu nedenle duşüntilduğü takdirde Türkiye ve Yunanistan Başbakanlorı ile Kıbrıs Türk ve Rum yönetimi llderlerinin resmi olmayan bir loplantıda bir araya gelmeleri söz konusu olabilir.» Bruksel'de radyo ve televızyon temsılcıleri icm bir basın toplantısı duzenleyen Başbakan Bulent Ecevıt, ambargo yuzunden doğan boş/uğun ka patılması icin NATO'nun kayıt sızlık ve çaresizlık ıcinde gbrunduğünu soylemiş. bazı «bir kaç» NATO uyesinın bu konuda bir şeyler yapmaya calışîık larını belirtmiştir, Boşbakon so zunu ettiğı «bir kac ülke»nın adlarını vermemiştir. Öte yandan, Başbakan Bülent Ecevıt oncekı akşam Ulus lararası Basın Bırliği'nin onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, «Sovyetler Birliğl" nin Türkiye'ye silah satmayı önermediğini» belirterek, «Tür kiye ile Sovyatler Birligi iki ay rı ittifaka uyedirler Silah satışı pratik bir sonuc vermezdi» demiştır. Ecevit Turk Yunan ilişkileri konusunda ise şöyle konuşmuştur: «Yapabilecegimiz en iyi şey İki ülke arasında karşılıklı gu veni sağlamaya çalışmaktır. Hicbirimizin diğerine saldırmakla kazanacağı bir şey yoktur.» AET Komisyonu Başkanı Roy Jenkıns ile yaptığı goruşme konusunda do bilgi veren Başbakan Ecevit, Türkiye AET ılışkılerınde aksayan yönlerın giderılmesi icin topluluk yet»ciîilerıne bazı somut öneriler sunduklarmı söylemiştir. Ecevit AET ile ilişkilerin durgunluk ve bunolım dönemine girmış olmasının iki nedeni olduğunu. birınin bugune değın sorunları cozmek icin sağlıklı ve gercekcı bir yaklaşım izienememes:, ıkincısinin de AET ııe ihşkılenni verimli biçtmde düzenleme ve geliştirme bokımındari Ref^dîrı& CTuşenteri yetennce yapamaması olduğunu söylemiştir. Ecevit görüşmelerde ilişkilerin sağlıklı bicimde düzenlenmesi icin AET'nin Türkiye'ye topluluğa jye olmoyan ulkelerden ulkelere tanıdığından daima daha fazla ovantajlar sağlama tammoy: ılkel olarak kabul etmesı ge/ektiği üzerinde durduğunu söylemiştir. OLAYI.ARIN ARDINDAKİ MHP'nin (Baçtorafı 1 Sayfada) ızieyerek Hükümet alanma gel mıştir. Yüruyuş sırasında geniş güvenlik önlemleri alınmış, her elli metreye bir polıs yerieştırılmiştır. Polisierin yanı sıra bin kadar ülkücünün yüru/üşün guvenlığini sağlamakla görevli bulunduklorı gözlenımstır. Yürüyüş sırasında «Zam zülüm işkence işte CHP. Genelgelerle Anayasayı ciğniyenlerden hesap soracağız Dunya Türklerinin bağımsızlık savaşı Dik boş tok korın mutlu yarın?» gibi sloğanlar bağıran yürü/uşcülern onünde MHP milletveküleri. Genel idare K'jrulu üyeleri, Atatürk Ümvers.'îes nden bazı bğretım üyeleri, MİSK Genel Başkanı Ömer Faruk Akıncı yeralmışlardır. Yürüyüş ve miting nedenıyle yüksek okullarda dersler tatil edilmıştır. Bu arada kentte cok sayıda MHP yandaşı genc dergı satmışlar, yurttaşlara zorla rozet takmışlardır. Yürüyüş sırasında ayrıca 14 eski Türk devletinin bayraklarıyla şımdiye kadar olaylarda öimuş genclerin bez üzerine yapılmış resimlerinin taşındığı. yüriıyüşe sakallı kişilerle cocuk yaştaki bazı kişılerin katıldıklorı, bu arada tekbir getirildığı dikkatı cekmıstır. TÜRKEŞ'İN KONUŞMASI Mitıngte konuşan MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş. Ecevit ıktidarına ağır bir dille catarak, «Bugünkü Ecevit iktidarı zulumden zevk almaktadır. Bu iktidar zulüm hastasıdır. Memurlar, öğretmenler ve hatta işciler günun hangi saatinde hangi haksızlığa uğrayacağımn, kaç günde kac yere tayin edileceğfnin endişesi icindedir. çalışon eşler birbirlerinden uzak yerlere tayin edilmekte, aile mevhumu bile tecavüze uğramaktadır» demiştir. Türkeş özetle şunları söylemiştir: «Her kıyıma uğrayan, her Is kence gören, bu kanunsuz fiillerin sahiplerini iyi tesbit etmelidir. Cünkü kısa bir süre sonra bugünkü Ecevit iktidarı gidip yerine Türk milletinin özlediğl iktidar kurulduğunda, en ufak bir haksızlığın, kanunsuz luğun, zulmün ve Işkencenin hesabı milimine kodar sorulacaktır.» . ; < OTOBÜS KURŞUNLANDI ! Miting sırasında herhangi b'r olay cıkmamış. oncak, Erzurum'a gelmek üzere Gaziontep'den yola cıkan MHP'lilerin bulunduğu otobuse Tunceli'den geçerken ateş acılmış. 1 kişi ağır olmak uzere 3 kişi yaralanmıştır. Yaralılor Erzincan Devlet Hastanesinde tedavf al tma alınmışlardır. GERCEK Cumhuriyet 27.5.1928 (Baştaratı 1 âu/iada) Denktaş'ın BM Genel Sekreteri Kurt VVoldheım ile göruşmesinden sonra yayınladığı bildiri, «yen: unsurlar;> taşıdığı gerekcesiyle, ABD Dışişieri Bakanlığı tarafından «olumiu ve cesoret ve.'îcn. olarak nitelenmiştir. Bununla da yetinilmemiş, acıklomada, «Ümit ederız ki, önumüzdeki haftalarda sozu edılen fikirler daha da gelış tirilır» denilmistir ABD Dışişieri Bakanlıgmın tavrı ilginctir. Bir kere, Sayın Denktaş'ın bildirisinin metnine bakıldığında, «yenı unsurlar» ın varlığından soz etmek pek olası değildir. VValdheim'a sunulmuş oneri paketinden farklı bir yanı yoktur. O halde ABD Dışişieri Bakanlığının «lyımserI ğ m i n nereden kaynaklandığı sorulabilir. Bir de, «fıkirlerin doha geliştırılmesı»nin önemine değinilrnektedir. Günlük deyişe indirgendiğinde VVashington, Kıbrıs'a ilişkin Turk önerilerinin ızenginleştırilmesi»ni Kıbrıs ile ambargonun <selârneti» acısından temenni etmektedir. Bu temenni bir bakıma, Türk Heyetini VVashington' da kapalı kapılar ardında bekleyen ortamın niteliğlne ışık tutmoktadır. Oysa Başbakan Ecevlt, Kıbrıs'a ilişkin öneri paketinin ancak masa başında zenginleşllrilebilecegini bir cok kez ifade etmıs ve «muzakere oncesi muzakere söz konusu olomaza demiştir. Sayın Ecevit'in bu tavrıyla, Carter yönetiminin VVashington'dan Bruksel'deki Türk Heyetine çoktığı işaretin nasıl bağdaştırılabilecegi sorusu bugün icin ortada gözükmektedir. Batı merkezlerindekl çabala rın yönlendirildiği ikinci hedef ise, ambargonun bugün oldugu gibi surmesi olasılığından kaynaklanmaktodır. VVashington ve NATO; son günlerde verilen tüm guvencelere karşın hala ortada görülen bu olasılığın gerçekleşmesi durumunda Ecevit yönetiminin nasıl «yatıştınlaccğı»nın arayışı ıcinde gozukmektedir. Sayın Ecevit'i • akılsız bir miüıyetcilıçje» saplanmaktan koruyabUmeye donük carel»rin özenje değerlendirildiğini söytemek olasıdır. Son ücbucuk yıl Ankara'ya yönelik sözlu vaadlerle geçirilmiştir. Bu bakımdan, Sayın Ecevit'in deyişiyle «Turkiye'nin sovunmasını ABD'ye boğımlılık» tan kurtarmaya dönük adımların, amborgonun verdiji tarihsel dersin ışığında, giderek atılması gündemdekl yerini korumaktadır. Demirel (Boştarafı 1. Sayfada) bize yadigâr bıraktığı bu vatanı ebediyete kadar muhafaza ve müdafaaya karariıyız» şeklınde konuşmuşlur. Demirel'in konuşmasının tümünde, milliyetcilik ve bolücüluk kavramlarını işledıği ijlennıiş, özetle şu türde pcsajiar yer clmıştır: «Istonbul'un fethini kutlanaya hazırlandığımız bu günlerde. Fatih Sultan Mehmet'in manevi huzurunda, bu meydanda, AyYıldızlı Bayrağımızın altında toplanmanın heyecanı içersindeyiz.. Milli ve manevî değerlerimiz, ağır bir saldırıya maaruz kalmıştır. Milii galeyanın sebebi budur. 1 Mayıs günü bu meydanda alcakca sergilenen kızıl ihanet, milletimizi derinden yaralamıs ve bir uctan bir uca bütün vatan sathında buyuk bir millı galeyanın doğmasıno sebep olmuştur. Bu kızıl ihaneti lânetlemek mutlaka yerine getirilmesi gereken bir gorev haline geldiği için toplanmış bulunuyoruz. 1 Mayıs günü bu meydandp toplononlar aziz Turk milletinin gururu ile oynamışlardır. Meydanları boş sanmışlardır. (Istan bul elbette feth olunacaktır) diye buyuran Hz. Peygamberln ruhu muazzep olmuştur. Sultan Fatih'in ruhu muazzep olmuştur. Ulubatlı Hasan'm, onunla beraber şehit düşen yiğitlerin ruhları muazzep olmuştur. Kızıl yılan bu meydanda baş vermiştir, Bu baş mutlaka ezilecektir. Gafillere ve hainlere sesleniyoruz. Ülke sahipsiz değildir. Millet, devletin de, Cumhuriyettn de, Bayrağın da, Atatürk'ün de, İstiklâl Marşının da sahibidir. Milletin varlığına ve tarihine başkaldıranları, mutlaka kahredeceğiz..» Demirel aynı üsluptaki konuşmasını surdürerek. Bayrağa nasıl sahip çıkılacağını onlatmış, bölucülük konusuna gecerek şöyle devom etmiştir: «Türklye'nln bütünlüğüne, be raberliğine, kardesliğlne, dirlik v* düzenliğine musollat olaniar, şunu iyi bilmelfdirler ki, ihanet nereden gelirs* gelsin mutlaka mahvedileceklir Millet oynanmak istenen oyunu sezmiştir. Satılmış, sapık ve hblnler hak ettikleri dersi mutlaka alacoklardır. Bölucülük yalnız bölüculere değll, bölunenlere de sadece felâket getirir. Bölucülük kıyametinin altındoi kimse sağ sollm çıkomaz. Türkiye Afganistan Muhadenet Muahedenamesi ANKARA, IS. (a.a.J Türkiye ve Afganistan muhadenet ve teşriki me sai muahcdenîimesi şehrimı/de Hariciye Vekili Tevtik Rüştü bey ile Afganistan Hariciye Nazır Vekili Gulam Sadık Han tarafından imza edilmiştır. Protokolda şöyle denilmektedır. «Bugünkü carihli Türk ve Afgan dostluk ve teşriki mesai muahedesini imza eder tarafeyn murahlıasları hususatı atiye hakkında mutabık kalmışlaıdır. Trafeyn arasın da iktisadi sahada teşriki mesai kabul edilmiştir. Gcrek bu hususun sureti tntbikiyesınin tetkikile tanzimi ve gerek iki memleket araainda rnunahale. muvasala key fiyetinin mütalaası ile bu hususta ittihazı icap eden ve mürr.kün olan ted birlerin tayin ve tespitı için tarafeynin mütehassıs murahhasları mümkün olan kısa zamanda mü/akerelere başlaya caklardır. İş bu protokol muahedenamesinin bir cu zü mütemmimi teşkil etmek üzere murahhaslar tarafından imza edilmiş tir» 25 mayıs 1928 Imzalar: Gulam Sadık Dr Tevfik Rüştü • Kuzu eti Istanbul'da 85 kuru^r. satıhrken Kadıköy'de 120 kuruş=î satılmaktadır. Yaptıgımız tahkikattan Kadıköy ka.saplarınm bir tröst yaptıkları anlaşılmıştır. Gere ken tedbirin almacagı umulmaktadır # Erenlcöy'dp Mehmet ve Hasan isminde iki açıkgöz kendılenne Zabıtai Belediye memuru süsü vererek evleri dolaşıp • Bacalarını/ı neden femizletmiyorsunu?dıye bazı evierden elli kuruş, bazı evierden birer lira cezayi nakdi aimakta iken suçüstü yakalanmışlardır. • Adana'daki Kars kazası ile Şark'taki Kars vilâyeti isim benzerliğinden dolayı bazı yanlışlıklara sebep olduğundan kazanın ismi (Çukurova)ya tahvil edilmiştir. Muhadenet: Dostluk Teşriki mesai: İş birligi Hariciye Vekili: Dışişieri Bakanı Tarafeyn murahhasları: Her iki taraf deiegeleri Hususatı atiye: Aşagıdaki hususlar Mutabık: Uyuşulmuş Tatbik: Uygulama Tanzini: Düzenleme Münakalc ve mu vasala: Ulaşım ve gidip «elme ittihazı icap eden: Alınması gereken Cezayi nakdi: Para cezası Buhran: Bunalım Ekseriyet: Coğunluk Tahvil. Degiştirme. CHP GRUBU (Bastarofı 1. Sayfada) «gayri resmi olarak yapılan görüşmelerde bekleyen yasalann çıkanlması için go rüş birliğine varılmıştır. CHP Grup yöneticijeri pazar tesi günü AP, MHP ve MSP Gnıp yöneticileri ile «resmıtemaslara başlayacaklardır. Resmi görüşmeler sonucu iktidar ve muhalefet grupları arasında anlaşmaya vanldıgı takdirde önceiikle çıkanlmak istenen yasa, öneri ve tasarıları şunlardm Devlet memurlarının di siplin cezalannın affına ilişkin öneri. Avukatlık yasasına ilişkin teklit ve tasan. llkokul öğretmenlerinin ek ders ücretlerine ilişkin ta sarı. Ordu mensuplarmın tayin bedellerınin arttırılmasına ilişkin oneri. Vatani hizmet tertibinden aylık alanlann aylıklannın yükseltilmesine ilişkin tasarı, Emekli Sandığı Yasası'nda değişiklik yapılmasına ilişkin öneriler. Sosyal Sigortalar Kururau Yasası'nda değişiklik öngören tasan. NOTLAR (Baştarafı 1. Sayfada) dan bütun dunyaya abone ser visı yopan UPİ'de var. Ayrıca radyo demeclerının sayısını, bi zım gibi, öbur arkadaşlarımız da hesaplayamadılar. Ecevit'in Bruksel ziyareti sırasında perde arkasının en çok dikkati çeken olaylarındon bıri, aynı şehirde Türkiye'yı temsıl eden uc Türk Büyükelcı sinın bırbirlerıne karşı tutumları oldu... Söylentılere bokılır sa Turkiye'nin Brüksel'de bulunan ve Belcıka hukümeti nez rlınde olanından başka NATO ve Ortak Pazardo da Türkıye'yı temsil eden üc Buyukelcisine bu Avrupa kenti biraz dar gelıyormuş. Bu bakımdon çeşitli toplantılarda neredeyse birbirierini selamlamaktan bıle kacınan üc yüksek diplomat. ancak geriye alınmaları sözko nusu olunca, aralanndaki «prob lemler»ı unutarak bir yemekte birarayo gelmişler. SEBEP NE? Ecevit'e gosterılen bu cok genış ilginin sebebinj ise, eldeki verilere dayanarak şöyle acıklamak mümkun: Turk Baş bakanı. ocık ve secik olarak «Batı kadrosu» tcinden ayrılmak nıyetinde olmadığını 'ıer vesıleyle acklıyor. Nitekım ge rek perşembe akşamı gerekse cuma sabahı veraığı bütun demeclerde de bu nokta onemlj bir yer tutuyordu. Ancak Turkiye'nin Batı'y! ıstemesı. «T«k yanlı bir sevda» mteliğl taşımamalıydı ve şımdıye ka dor olduğu gıbı taşımozdı da bundan sonra. Bu bokımdan butün temaslarda soru ve sorun şu noktaya gelip dayonı•/ordu: «Peki ama, acaba Batı da Türkiye'yi istiyor mu?» işte bu raddede Ecevıt, Bonn' da başlattığı taktiğı daha doğ rusu stratejiyi, Brüksel'de geliştirerek ortık topu batılılara atıyordu. Cünkü teker teker goruştüğü hic bır batılı devlet adamır Türk Başbakam'na hak vermezlik edemiyordu. En azın dan sızan haberler bu yolday dı. O halde şımdi sıra Batı'da oluyordu. Türk hukumetinin konumunu güçlendiren en önemli ögelerden biri, bu zor temaslar sıra sında Ankara'nın hic bir bicimde tehdit eder veya santaj yapor gibi bır havaya bürünmemesi. Çeşitli alonlarda sorunlar ortaya konuluyordu, ce şitli yönlerdeki olumlu yahut olumsuz secenekler konusunda değerlendirmeler yapılıyor ve orkasından söz karşı tarafa bı rakılıyor. Bütün bu gelişmelere bakarak ve teker teker görüşmelerde pek cok ileri gelen Ecovife hak veriyor diye, Batı tarafın dan Ankaranın mesajları gereğince algılanıyor ve bunun gerekleri yerine getirilecek yar gısına varmak doğallıkla olanaksız. Ancak daha şimdiden apacık ortoya çıkan bir durum var kl o da Ankara'nın, en az üc yıldır kilitlenmiş bulu nan Türkiye NATO ve Türki ye AET ilişkılerıne canlılık getirmesi. Bütün bu hareketlenmenin ve Türkıye'ye başbaşo görüşmelerde gosterılen, «anlayış»ın istenen sonuclara ulaşamama sı halinde seceneğın ne olacoğı konusu ise karanlık... • •• ATAŞ (Baştarafı 1. Sayfada) yüzde 40 dolayına kadar düş müştür. Bunun üzerine Enerji Bakanlığı yabancı şirketlere ra finerinin yeniden tam kapasiteyle çahştınlması için 90 günlük yasal süre tanımıştır. Bu sürenin sonunda rafineriye devletçe el konulması hakkı doğmaktadır. Ancak. 90 günlük sürenin bitimine ve dolayısıyla devle tin ATAŞ'a el koyma hakkının doğmasma beş gün kala yabancı şirketler yeniden ham petrol ithalatına başlanmasmın «Çofe fazla bir an lam taşımadığı asıl önemli olanın, rafineriyi tam kapasiteyle çahştırmak olduğuEnerji Bakanhğı'nca bildirilmiş ve tam kapasiteyle çahşmasının sürdürülmesinin de bir ayn önemi olduğu ha tırlatılmıştır. Tam kapasiteye geçilmedikçe, devletin el koyma hakkmm sakh bulunması üzerine. yabancı petrol şirketleri bu kez sürenin dolmasından bir gün önce ATAŞ'ı tam kapasite çahştırmaya başlamışlardır. ATAŞ'ta ithal edilen ham petrol dün akşamdan itibaren tam kapasiteyle işlenmeye başlanmıştır. TV. 18.20 LASSİE DizJ filmin «Kacak» adlı serüveninin bugün yayınlanacak ikinci bölümünde yuvasından otılan köpek, kacak sayılmdkta ve aranmoktadır. Köpek sığınacak yerı olmadığı ıcin başıboş dolaşır. Bir sürü sahibi taratındon vahşi hayvan sanılarak vurulan köpeğe Lassie yardım edecektir. RADYO 05.00 Acılış program ve kısa haberler 18.40 ATLI KAR1NCA 05.05 Türküler ve oyun 06.00 06.02 07.00 07.02 07.07 07.30 07.40 0800 08.05 08.35 08.45 09.15 09.45 havalorı Kısa haberler Günaydın Kısa haberler Köye haberler Bölgesel yayın ve 10.00 10.01 10.21 10.30 10.45 11.00 11.02 11.32 12.00 12.02 13.00 13.15 15.00 15.01 15.31 16.00 İlkokul cağmdaki cocuklara yönelik dizlnin sekizinci bölümü ekrana geliyor. Programda 27 Moyıs Özgüriük ve Anayasa Bayramı nedeniyle Devrim ve İnsan Hakıarı Beyannamesi anlatılacok. Ayrıca Ali, Veli, Kırkdokuz, Elli'nin katıldıklan bir de bilgj yarışması yapılıyor. 19.10 SPENCER'İN PİLOTLARI Dizi. «Arama» başlığım taşıyan bugünkü bölumle sona eriyor. «Spencer'in Pilotları» yerine 17 hazirandan başlayarak «İsveçli Robenson»u izleyeceğiz. Spencer. Casa ve Stan, Spencer'in savaşta tanıdığı ve hayatını kurtaratı Maggie adlı hemşire ile birlikteyken ucakları düşer. Maggie kör olmuştur. Düştüklerj arazide su yoktur ve telsiz de bozuktur. 20.00 KARA KUVVETLERİ BANDOSU 20.30 HABERLER VE HAVA DURUMU 21.05 5 DAKİKA Progrom dizisinin «An Bu Misofirler» adlı bölümu ekrona geliyor. Savaş Yurttaş i'e Cavidan Poiatkan'ın rol aldıkları oyunda misafiriik konusu güldürü biaminde işleniyor. İzleyicilerden gelen mektuplarda konuklarla ilgili yakınmalara yer veriliyordu. Oyun misafirlikte uyulması gereken kuralları anlotacak. reklamlar Hoberler Istanbul ve RumeH turkülerl Haberler ve reklamlar Özel program Marşlar AnıtKabir'den naklen yoyın Sazlarla oyun havaları Genelkurmoy Başkanlı ğın'dan naklen yayın Kısa haberler Arkası yarın Saz soloları Anayasa Mohkemesinden naklen yoyın Ankara radyosu cok sesli korosu Kısa haberler 1961 Anayasasının getirdikleri Turkce sözlü hafif müzik Kısa haberler Özel eğlence programı Haberler Oyun havaları Haberler Hürriyet ve hürriyetin korunması Tangolar Öğle haberleri Türk sanat müziği toplu programı 16.30 Türk halk müziği 17.00 Haberler 17.02 Dilek kutusu 17.50 Oyun havaları ve reklamlar 19.00 Haberler 20.15 Konuşa konuşa 20.35 Solıstler gecidi 21.00 Haberler 21.02 Turkce sözlü hafif müzik 21.30 Dînleyici isteklerl 22.00 Kısa hoberler 22.02 Türk bestecilerl 22.30 Klâsik Türk sanat müziği korosu 23.00 Haberler 23.10 Cumartesiden pozara 00.55 Kısa haberler 01.00 Kapanış. 16.05 Bugün (Baştarafı 1. Sayfada) Başbakan Bülent Ecevıt mesajında, «Toplumdoki huzursuzlukların, Anayasanm fazla demokratik ve özgurlükçü oluşundan değil, bu Anayasanm ongörduğu hakca toplum dü" zeninin henüz tam gerc«kl«şm#miş bulunuşundan kaynaklandığını» söylemiştir. Ecevit, TBMM'nin ve hükümetin bu alandaki eksiklikleri kısa sürede gidereceğine inandığını belirterek, «Bu eksikliklcr giderildikc», topluma huzur gelacektir» demiştir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ise, mesajında şunları söylemiştir: «Türk Silâhlı Kuvvetlerinin 18 yıl önce rejlmimizi başka istikametlere soptırmaktan kur taran v* her zaman olduğu gibi Atatürk ilkelerini korumak ve demokratik parlamenter hu kuk devletini daha sağlom temeller üzerine oturtmak gayesiyle gerçekleştirdiği bu büyük devrim hareketi, muhakkak ki her yıl Jâyık olduğu heyecan içerisinde kutlanacaktır. Bu devrimle gerceklcştirilen, anayasaı hak ve özgürlükleri başka istikametlere sap tırmak veya busbütun ortadan kaldırmak istiyecekler, tarihin her devrinde olduğu gibi çıkabilecektir. Bağımsızlığını ve özgürluğünü her şeyin üstunde tutan Türk milletinin bağrından cıkmış Türk Silâhlı Kuvvetlerinin siz kıymetli men supları bu gibi girişimleri yerinde ve anındo söndürecek güç ve kabiliyettesiniz.» CHP Genel Sekreteri Musta fa Üstündağ da, yayınladığı mesajda. «Bazı tutucu çevreler çıkorlarının gereği 1961 Ana yasası'ndan tedirgin olsalar da 27 Mayıs devriminin ulusumuza kazandırdığı Anayasa, özü İle ve beraberinde getirdi ği kurumlar iie yaşntılocaktır» demlştir. TRTII 08.00 09.00 09.20 09.40 10.10 10.40 11.00 11.20 11.35 12.30 Gün başlıyor Türküler gecidi Tülin Yakarcelik'ten şarkılar Sularımızdaki servet Çeşitli sololar Şiirlerde yaşama sevinci Taş plaklarda Türk halk calgıları Başlangıctan bugune Türk edebiyatında cocuk 21.10 HÜRRİYET VE ANAYASA BAYRAMI ve mizah Acıklamalı Klâsik Türk müziği korosu 13.00 Haberler 13.15 Hafif müzik 13.30 Halk ozanları bölge 14.00 14.20 14.40 15.00 15.30 15.50 16.20 16.40 17.00 17.30 18.00 sanatcıları Öğretmenler Odosı Riza Rit'ten şarkıiar Cevre sorunları Küçük konser Trafik Folklorumuzdan Arkası yarın Türk hafif müzîğı Şarkılar Yurttan sesler Okullarda müzik 18.45 19.00 19.45 20.15 20.30 21.00 21.30 22.00 22.30 23.00 23.15 23.30 23.55 23.55 Türküler Haberler Hürriyet.. Hürrîyetin korunması Ankaro radyosu cok sesli korosu Haftanm ülkesl 1961 Anayasasının getirdikleri Erkekler faslı Türküler ve oyun havaları Gece konseri Türküler Şarkılar Haberler Türk hafif müziği Kapanış. İstanbu! Televizyonundan Sema Okay'ın gerçekleştirdiği bu özel programda günün önemini belirten görüntüler yer alıyor Necdet Ugur Baştarafı 1. Sayfada Cok geride kalmış bir tarihi anı lar olacaklardır. Fakat anlaşıln,a7 Kir politika Turkiye'nin bu (•*.«sas duyarlı bölgelerinde, cok uzun zamandan berl bir takim sürtüşmeleri sanki gundeme getirir gibi, bence bütün siyasol partilerin DU eğilimin kar sısına çıkması lâzımdır. Osman lı İmparatorluğu zamanında bile buyük bir dikkatle korunmuş olan bu dengelerin, şimdi çağımızda gündeme getirilmesi anlamsızdır.> 21.40 YURDUN SESÎ Tüzde 100 (Baştarafı 1. Sayfada) ınairileceğini bildirmiştir. Mataracı bu konuda şu ocık lamayı yapmiytır: «Caya yapılan zamlar önümüzdedir. Bunlar biraz fazladır. Yoksul halkımızın sofrasında bulunan ekstra cayın 70 liradan 140 liraya çıkışını; yüzde yüz zommı fazla miktar olarak görmekteylm. Bunun 14 lıra değil, 10 lira. yanl kllosu 140 lira değil 100 liro olarak sotılmosı icin talimatı vermlş bulunuyorum.» Gümrük ve Tekel Bakanı Malarocı, kahve fıyatlarında aa hissedilir derecede indırım /apılacağmı ifade etmiş. tG«cen yıl 7500 CİF olarak İthal edilen kahvenin tonunu blz bu yıl 3500 liraya ithal ettik. Kahve fıyatlarında da büyük duşuş olacaktır» demıştır. Programı Cemile Kutgün ile Mehmet Özbek sunacaklar. Mehmet Özbek, «Bilirsen mi senden niye küsmüşüm», Nazan Balkırtan, «Alim gitme pazora», Zü'kuf Altan, «Bir güzel kl on yaşına girince», Güven Yapar. «Şu gelen kayık mıdır». Soner Özbilen, ffDerdinden deli oldum inan vallahi», Ali Gürlü, «Karanfil oylum oylum», Ali Gurlü Soner özbilen Güven Yapar, «Ak koyunum yüz olsa», Saadet Yılmaz Bircan «Kor mı yoğmış yüce dağlar başma», «Aşık Ali Metini «Zelzeleden viran olan Erzincan», Saadet Yılmaz Bircan Nazan Balktrtan Mine Yalcın «Yandım şeker oğlan», Mine Yalcın «Yine dertü dertü inliyorsun» ve Mükerrem Kemertaş «Bahcalorda bal erik» adlı turkülerl söyleyecekler, 11.55 12.10 Turkce sözlü hafif müzik Türk edebiyatında Hiciv TRTIII 07.00 07.02 07.30 08.00 09.00 09.45 10.00 10.30 11.15 12.15 12.30 13.00 13.30 14.15 15.00 16.00 16.30 17.00 17.30 18.00 22.45 TATİL SİNEMASl Jean Negolescu'nun yönettiği ve boşrollerini Rossano Brozzi ile Clifton vVebb'in paylaştıklan «Aşk Ceşmesı» <Three coins in the fountain) adlı film gösteriiecek. Yapım, Roma'da yaşayan üc Amerikalı kızın yaşamını ve aşklannı konu alıyor. Milton Krasner'e 1954 yılındo en iyi • görüntu yönetmeni ödülü kazandıran filmin bir özellıği de şarkısının Frank Sinatro tarafından söylenmesi. Caz müzği Solistlerden klâsik Türk müziği eseıleri Müzik köşesı Cağdaş Türk sanat müzığ; Gunün konseri Müzik sozlüğü Müzik bahcesinden Deyişler ve ezgiler Müzıkle yaşayanlar Klâsik Türk musikiSi korosu 18.30 19.00 19.30 20.00 21.00 22.00 23.00 24.00 00.30 01.00 Acılış ve program Güne başlarken Barok müzik Saboh icin Muzik şölenl Türküler Çeşitli sololar Müzik stüdyosu Öğleye doğru Asıklık geleneği Çağdaş Türk sanat müziği Pop 78 Barok müzik Dünya radyolarından müzik festivallerinden Gunümüzde caz Gecenin konseri Cağdaş Türk sanat müziği Caz müziği ALTIN Cumhuriyet Reşat Reşat kulplu Hamit Aziz Napolyon İngiliz 24 aynr 22 ovar 1240 1250 3000 3100 2500 2600 1550 1650 1250 1300 1250 1300 1550 1650 166.50 166.60 15250 152.60 01.00 GüNE BAKIS Gece ve müzik Kapanış.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear