Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİVET 30 TEMKIJZ 1977 D\ S ANAT EDEBIYAT Şiire yansıyan Anadolu Adnan BIM'AZAR c ahit Külebi'nin, çiirlerini topladığı yapıta «Sı«.mtı \e ümut» adıru verdıgını gorunce. Yunus'un şu dızelen gelıp yerleştl dilırne HAK BIR GÖNUL VERDİ BANA HA DEMEDEN HAYRAN OLUR BIR DEM GELIR ŞADI OLUR BtR DEM GELIR GRYAN OLUR Ozanlığın dolaşım alanını, bu dızelerae geçen «şâaı» \e «gıryan» sozcukierı çok ı>ı beLr.er .çacu» sevıncı, ıç enr.cmı, sevgısei unıudu yansıtırken «gır jan» tam onun tersı olan gozu jaşlılıg', buııalırr.ı ve ozansal amutsuzaUğu anlatır Şltr, zıüıklar ger çegının dengesını ıbeğenısnn bulmak olduğuna go ıe, bu ad çok 151 ujruuş kuleoı mn şıırleruıe Tum şurlerı ele alınınca, Kulebı nın, Mimut» tan ços «sıkıntıı yı ışledığı görülur. «Sıkınu», şunn de kaçınılmaz oge ıse, «urnut», zaman zaman ye»u lenen bır duvgaaur Denebıhr kı «sıkıntı», Kule bı'nın şur seruvenıyle ozdeş'.e^mış bu kavramaır. Bunun kaynakiarı nereden gelıjor'' Külebı, yogun savaşlann varattıgı bır sıkıntı ortamının çocagudur Ikıncı Dunya bava?ının 1 1 1 sanda evrensel anlamda jarattıgı yalnızlık dujgu su, Külebı'ae «ozlem»e donuşmu^tur. Bır sonsuzİJn., topraA, ba\a, \ol ozıemı onun :?urmın dunyasını ça tar «Nıksır aa evımızaevken / Kuçuk b r seıçe kadar hurduın» aızelerı ou ozlemm bo^sazluguıu çoıt ıyı jansıur Oralan auşırurken a*unn jeıesı bulut rengnaedır aŞmıdı tarlalaıda goııeş va r aır, / Karlar dop.mu'jtur o'ların ujlarmda » dızeıerınoe bu ozlem, dotuga ula^ır Kulebı, o soylu sanatın (^ ınn> >alı:ı vurucuıugunu hep catıu tuıaı »aş.ı mış ımge kullanmaz ama kullandıklarında bır yer 1 IJK, topiuma bır yakmlık \ardır Ornegm «bulut rtııpnde at yelesı», sonsuzluğa açüımı duyurdugu oi^uae, sıkıntıdan kurtulmuş ınsanın ozgurlugunu de anlatır Tarlalarda guneş, ajabıldlgme ozgurdur. Guneş, ışıtabıldıgınce avdm'.ın, tarlaıar doıleyeo.ldığınce genıştır Otlann uçlannda donmuş «^arlar», ışıgı, avdıniığı «berraku bır ozJemı diıe getııır. Ulkeüe «zejtınjagı ve eknıek kadar kıt» olan ozgjrluk, bu aydın'.ık umut dunyasından, bıraen sıkmtıva götürur ozanı. «yırmıncı yuzyti ınsaman Asıp kesuler / Kesıp bıçtıler / Tepeler gıoı dlü jıgıp / Deryalar gıbı kan ıçtıler » Kulebı'de «umut» sanKi koylerde kalmıştır, «sıkıntı» kentlerın yarattıgı bır bunalımdır. Niksar • dan, Paslnler'den koptu rnu gomü, bırden tekauzeleşen bır dunvamn sıkmtılan oaşlar Kentm sıtantılan ona, «Gonullenmız kadar uzak / Daglarda geljncıkler açacak» dızelerını sojletır Ozlem duydugu yerlerden uzaklaştıkça «gönltlnnden de uzaklaşmıştır. Dağlarda kıpkızıl açan yalnız bır gehncıge O2lem, ozandakı umutsıkınü çelışkısını vurguluıor. Ozan bu jalnızlık yuklü ozlemı yaşamıyla, dogal tmgelemesıj le bıçımlıyor Bu ozlem ruç bır zaman dınmeyecektır Bxr ruzgar. gıoı gevece^ o7an da ardından koşacak ruzgarlartn ama yetişemojccektlr. BUzgârlara çobanlık eden bu eskı çag ozanraın umarsızhgını KuVebı de yaşar, onun şurt, Turkıye'nıa ınsan tarım gıbı, sıkıntı ıle umut arasında ürün venr Guneşlerde, sonsuz kırlarda, janık kaduı tenlennde dönetur durur Kulebı nın şıırı Çok ılgınçtır, Isvıçre g^bt, doğanın doga oloufu yerlerde yaşamıştır, ama imgelerinı hıç bır zaman oralann esintısıjle oluşturmamıştır Şunnı narest yaratmışsa oranın şıırını jazmıştır Orneğın Batı kapıtalızmınm besıll nosıes kızlaııru arüatırken oıle onlan bızam ımgemiEde gbrüntu kazanmış kısraklara benzetmıştır. Bu nedenle Kulebı'run şıırı, yapmacıksız, dogaı, tarıhıyle, kultılrüyle, yaşamıjla Anadolu dur. Külebi'nın şurinın bu dzgunlüğü beslendıgi kaynaklann dzeUığınden gelıyor. Örneğın 1936 1946 yıllarındakı şıırlenru kapsayan «Adamın Bırı» adu japıtı şu dızelerle başlar «Evvel zarnan içınd* yazdığun şurler / Berguzar olsun / Aç kamyı bezırgân başı / Bezırgân başı » Bu başlangıç, Kulebı nm peleneksel soyleyıs begenısıne yoneldığını gostenr. îsitekım bu halk so5le\ışımn yalınlıgı. onun hemen butlın şıırlerı ıçın soz konusudur. Halkın şiin algılayışva kurduğu be|eruvle Kulebı'nm şıır beğemst arasında önemli benzeşımler vardır. Şıırının eskıraezjıgınde ve ozgünlügtlnde bu etken onemll jer rutuyor. Bu nedenle Kulebı'nm şurlerl hep aynı etkıvt yaratıyor sanılır Ovsa KuJebı, duyarlık yonunden gittıkçe yoğunlaşan şnrler yazmıştu. Bunu gerçekleştiremeyecegıne inandıgı zaman da şur jazmarmştır. Shakespeare"ln şu gonesı Külebi'nın bu özelllfînl çok lyı yansıtıyor «Niçın benım şiinm yeni süslerden voksun, / Ne çeşnısi yeterlı, ne de kıvraklıgı var? / tstertm ki çagına R H çevırmeyıp HER ŞİİRİ BIR BÜTÜNÜN PARÇAS1 GIBİDIR. SAPMAYAN, EN BAŞTA KENDI IÇINDE TUTARLIDIR,, bu:sun / Taptaze sojleşıler, scp\enı anlatışlar. / Yazdıklanm benzı>or bırbırıne tıpatıp Bütun şiırlerimde tııçin urbalar aynı? , Basmakaiıp soîlenm benı ortaya at.p / tıe ıer»r adımı sana'ımın aslıru. / Şunu bll KI se%gılım Den nep s>em soyle rtm / Bır sensın, bır de se\gm Kuliandıgım tek konu. / Eskıleri yenıler en ustun şıır'erım, / Or.ceden ne jazmışsam Mne vazarım oiu. / Nasıl KI saınes her gun herı eskıdır herı vetıı ' bcvgıiı de venı baştan so^ler her so\'enenı » Kulebı nın şıır süsîerden yoksun üegl'dır ama bu susler hıç • ?aı~Hn "adı tuzu ka'mars 1^ <ıTiaznun. ?\ u<ı te> zlaır Nat'caşı re="n< ,<=' Keidısıdır boyası doğal •30>5idır «Seiırlı bı kadm çıbi ko.aaı C lfr.n oa.içelerı akşam serınlıgınde», «San<tı veşıl jajlalar dır göîlerin», «Haşhaş çiçegir.e benzer kızlar», «Blr mendUl kiraz gıbı kııları» turunden doğal benzetmelerdır bunlar Gerçektcn, Kulebı nın şıırlerı «tıpatıp» blrbtnne benzer ve şıırındekı «uroalar» bep aynıdır Her şurl bır bJtünun parçası gıbıdır. Sapmayan en baş'a kendı ıçmde tutarlıdır bu şıırleı Eskılen yeruleyen şıır belkı en ozgun şurdır Çunku herhangi bir şey içın kokiınden kopmama soz konusu ıse, bu, en çok şııre u>gon duşer Kokunden kopmuş şur başıboştur, onun bunun yedegınde bır şurdır Shakespcare'm deyımıvle şür, «Her gun hem esktdır, hem yenı» Talat Saıt Halman'ın çe\udığı sonede Shakespeare ın ozanca bir hoşgorli sujie de karşıiaşrçoruz Shake^peare'm şnrleri kıvıaklıgı oimavan, «çeşnıs'zi şnrler mıdır, «taptaze so>leşılcr, \ep^enı aalatışlar»dan yoksun mudur' Kulebı'nm şıiTİen ae boy.e noşgönılüdür, «ekmle rın dıbınden geçen su gıbı»dır Kulebı son şıırlenni «Vangın» adını \erecegl bır kı'apta toplayscak Derguerde gorulenlerle, bu şıırlerın ne denh bir toplumsaı yangm ıçınde bulundjgumuzu jansıtaca^ı kaııısındayız Çağımızda \alnızca o z n ' J ^ ı \<ı'»gın seçırmıyor, toplumsal yansının ateşırü dwu>or jureğinde ozan. Aslında, yer jer «Sıkınt: ve L'mut»ta da bu yangının dumanı spzilmektedır «ÇordUKİer, cevızler, lgdelerın / Gıaın oakın golgelen ordamı°> dızelen.golgelen bı le yıtrnış bir gerçek du^anin 'talan»ıru anlatraıyor rnu" Şur gerçekte bır jaşamın yangını değıl ml' Yaşamın yapısı, şıirm de japısıdu. Yaşam sıkıntılar ve umutlar arasında bır ver arıyorsa kendine, şur de arayacaktır Her zaman, «Umut alabıldığıne genış / UmuriazlUıCia denızler glbı»dır Ozan •Kuçuk cakıl ta<:ım, nasıl bulaymı' Kavbolmuşsun bır koraman nehırde» d'vecek denll umudunu yıtırmpktedır Sıkıntı yenı ıımutlara umut jem sıkınn lara goturur Yaşam b 1 çelgıtler üzenne kuruludur Kuıcbı nın şurın.n oze'ı hudur Şur olan şlirın ozanıdı Külebı «Bu \az da ha\ajar «ıcak Gok'»r nıa lı'ren Mr*ılarak> dızeî^n ora u sır c;ınh ou~\aMndrn bır umut panam?^ın rr ış.; .lujor, ajan gın» ıçınde de olsa dunya' | YENI | BİR ŞEY | YAPTIĞINIZ | ANDA | İSTER | İSTEMEZ | SEÇKİN | SEYİRCİ j İLE | KARŞI | KARŞIYA İ KALIRSINIZ,, ojer IManchon, <ahn*lftilftl h*r buytk tankılar uyandtran bir tlvatro adamı. Paris'trki üznat elçlmiı Mehmet llusovun da ustası olan \p T \ r (llu«al Halk Tnatrosıınu) vbneten «anatcnla vapilmış bır knmısmavı sunujoruz. honuşan Alaın Lcblanc. Çevıren Bertan ON4RAN' L. •TMâtre • Pnbllc»te geçenlerde lanan bir konuşmanızda «Yetkı yara'icılara, t^prai onu ışleyenlere verılmelıdır» dediniz. Ne denıek ts1ı\ordunu7 bununla" P Şu soniyu orta\a atnıak «Devletten odenck alan bir kuıuluşu kırr.ın buyrufuna ^eTmelı"» Bu açıdan beım goruşum son aerece açık seçii Kjrulaju ja kcnd.ler ne bır sahneye koju<.u seçecejt olan oelU bır o;*uncu top uluguna ya b. r saaneje koyucu>a, >a da jönetmı ustlenecek bır jazara vermek gerekır Dflha genel bır deyışle ne denli saygın \e etkılı olarlarsa olsjnlar, rıyatrolarm oze^ gırışımcı ere tesl m ed Imesıne kar^vun Ulsuseı a.anda, ben şo>le b r çozumdsn •janajun. Ben onlan degıl de, buyuk ovuncular sahneye ko\ucu, yonetmen olaraıc benı seçmelıL. Fcki onerdıgınız bu «TPtkı varatıctnm olmalı» çozumu, karşı koian ya da elestıren buhınmavacagı ıçın, >onetmeni kendl çalışmasma fazla hojgoruvle bakmaıa goturmez mı acaba" P TNP de, sanatsal kararları Chereau ' la, bcn alınz, ama bu bızı sınırsız guçlu taıluar hv l.ne getırmez Gerçekte, gosten'erımız se\acı taT'îfından surekl eleştırıUr bız, ha.r.m goruşlermı en duzemı bıçımde sorup araştıran t )a**olaraan bınjız jayın organlarındakı elfîtırıler \a' ajrıca kendı aramızaa sık sık tartışırız Ben jandaıı, halkuı nabzuıı yoklamanın gprç«v sorunu vardır karşımızda Yalnız halKin *~ tesler^nl ve soruşturmalanmıza gelen >anıtlaı gozonunde bulundurmaja kalxsaK, televızyonculuk ovnamamız gerekır Biıindığı gıbı, seyırcı çoğu Kez daha once sevrettığı şejlerı ıster Bj%sa ço.i Korcanç bır tuzaktır. Ben bu alanda şu ılke>ı aenımsedım. «Ikı adını atmak, gerı donup ba<. :nak, fazla ılen gıdılmışse, bır adım gerı gelrr.ek. 5rrra jıre ıkı aoım ıleu, bır adım gerı atııia^ Sanatta demokrası ılkes.nin gerçei ve cıddı olaL. TNP'nin «Halkçı» eğillmi tiyatronun seçkln scyirchc >onol:k oimasıvla bağdaşır mı? P. Ben kendı pa; ı:na, halkla ozunaen ılgıîıvıra, cve TNP%e gelen sejırcı oranı, jeaı &e<.z yıldır 98 100 arasındadır Bır oyun dağarcıjının, oır baiima soylev oldugunu unutmamak g c reıiir Her gosterı, bu so>levm yenı bır cümlesıd»r Kımı cumleler az çok karmaşıktır, kımı cümleler az çok becerıksızcedır, ama asıl anlam soylevın kena.sınden çıkar. Bu yıl, «Halk» sozcüğuru tırnak ıçersme alsam da, Ulusal Halk Tıva*rosu sanatı elden geldıgınce ço<c sayıda ınsaı a ulaştırma ışmı jer.ne getırmıştır. Ikl ver ejis oyun sergıledık Tartufte ve Marıvaux, sozün en gerçes anlamıyla, bır eg'ence sahneje Kojauk Kentso\lu Çılifinlıklan: TNP'nin çalışmalan ıçers nüe jeralan b.r gorevı yer.ue getırdık, Adaniavun ar.ısına bır oyun sahneledık Ikı de yenı ovun ovnadık Hdgondange'dan Irakta \e GUles de lîais Tartuffr herKesçe aUuşlandı, araından Kentsovlu CıİKinh^ları ıle Hagondange'dan Irakta seyırcıden lam not aldı Kımı zaman bır gosterı tutmiz Z?ten Uyatroda daha ışm başmdan başanya oynarsanız, hıç bır şeyın anlamı kalmaz Yazar olaraK, şu noktayı belırtmek ısterim Ojuniarım Pİestırnıenler açısmdan bır ta».ım guç lüklerle karşıla^ırken, seyırciden boyle bır tepk. gelmıyor Bu, ovuncularımm sıp dıye benımseıdığını gostermıyor elbet. ama ortada bır tıyatro olayu uı buluııduguiu kantlnor. Eleştırmenlerle ujuşmazlığım dunku ış defıl, onbeş yıl o.ıcesne uzanıjor Yuregıme su serpen şey, halktan son de rece cıddı bır sey.rcı toplulugynun gostenleraru izlemesl, o>"unlarımı sevmesıdır. L. Klml \onetmenler aşmcj »eçkinlikçiliklprinden. hattâ karanlıkçılıklarından otürü luçlanmakta: one surulen savlara gbre, bu tlyatrodakı belll bir sapmanın sonucuvmu?, Slz ne dfrsiniz" P Ya seyırcının ıstedıgıni, yanı oteden berı gordağunü japarsınız, >a da yenı şevler dener sınız \enı şej'ler japmaja kalkıştığmu an, ısteî ıstemez seçtanlıkçı olursunuz, seçkın seyırc^ye ses leaırsınız Ote yandan ben, kamuoyu yoklamalarınm O.ÇJ hahns ge^nlmesını kajgı verıc» bulurum Sanatsal duz:emde, sejırcının dıleğının halkın ger çek ozlernlerjnı jansıttıgı sonucuna varabıîırsınız Eır ozan okunmadığı zaman, japıtlan halka donuk olmaktan çıkmaz Şu anda dtinyarun en ou yuK ozanları bıle 1500 basüıyor. ama bu, onlann yarın halkın mah olmayacaklannı gostcrmez. Halkin en buyuk ozanlan okumadığını Uerl surüp >etkısım kotuye kuHanan her sıjasal guç, hem ozanlara, hem de o ozanları okumadıklannı öne surdügu ınsanlara ıhanet etmış olur. Boyle bir sı lasal güç, o ankı kılgısal durumu, halka basa yapmakta kul'.anır. L. Günumuz tljatrosunda, jönetmfnln TSzarın verini alması ojnn raıan yokluğunu arttırmıjor mu" P. Oyun yazmarmn nedenlertaden b'.ri d« budur Sdhneve kojucunun onemı, tıyatro tarıhı nı çok çok aşan bır gorungudur Doğrudan doğ rjya Batı'nın tarıhme baglıdır XIX yuzyılirı son larına doğru, butun sanat dallarında yapıtları %'arava toplama dusuncesı ortava ÇIKU, bunun PTS ğı hem o yapıtlara veda etmek, hem de kendın'. ze elımızın altında bujuk bır varlık bulundurdu ğumuz yanılsamasjii vermektı Boylece muze,sr doğdu Tıyatro'.arın müzelerıne «Re'pertoıre» IO.J i üagarcığı) denır. L. Bugün blr tıyatıo bunalımından dem nı ruluvor sık sık. O\sa tıjatro tam bir değislm Içınde degıl mı? P Bır siıuntı var elbe\ ben bunun bır banalrn olduğuna emın değüım Son on jil ıçersn de çok büyuk ve onemlı gosterılere taniıc olduk GrotovsKi, Lıving Theatre, Bob Wılson. BiLnana ozomleneoılmesı ıçın belkı de on, onbeş 5il jerc kır Buguıı, ıkıncı b.r soluk anyoruz AJTU goran gJ, 1925'te, Fransa da le Cartel des Quatres ın cır baMvna «Yenıaen» sahre.ed.gı gosterıler sıras.ı da da vaşanmıştır Bo\le donemlenn ardında.ı grış. en araştırmalar hemen kenaı seyırcıler n bulurıar Ama boş duşlere dalma'na* gere^r Coopau'nun en bu'vu< başarısı 400 seiircuı 12 nv namavaı Tıvatroiu gunumuzun kıtle gosterılerr. le, vığınların gor^emlı toplantılarıyla, tele.ızyor. la k'jaslamamak gerekır. Tıyatro bugun alıcıı smır'ı sanat dallarındandır Tıpkı şıır gıbı, halkın alatın aracı değıldır Oyunlanmjzm 40 00T. s^ yrcı orunde oynanması bılp o.ağanustü bır basa rıaır Gorevımız te'evızvoruı jerını almak değ >3vgvn anlatım araçları kaışısvnda bır karsı • gu; oljşturmaktır. Gl R Aytmatcf: "20. yüzyılda sanatı tek tek kalkındırmak olmaz, "Ben kendi yapıtlarımın yanısıra Türk edebıyatını iyi öğrenebilmek için büyük çaba harcıyorum, oğlum da Türkolojıde okuyor,, Ccngız Ajtmatyf (solrta), Moskova Bıyokrlçisı Namık Yolt» tle birilkte.. eçf gımiz 7 temmuî 22 temmuz tarihlerl arasında gerçekleştmlen Uluslararasv Mosko\a Fılm Şenhgı reden ' 'e Moskova'da buiunan T"jrk sanatçı ve s^nemacılarına en yakır. ılgl gbsterenlerden bıri de muriîkkak kl unutuimaz ' aaı'îa'iyîa çok \akmdan tanıaıgımiî Cengiî Avtma'of'du Avtmaîof Moskova'da geçiıilen 15 gun bovunca Türk eKİb.run \anırdan hıç bır zaman avnlmadı ve kardeşler m darak nıtelendırdıgi TiLrk dostlarıy.a u?un sure sn\leştı, yeni çahşmaİ8nndan dem vurdu. Turk ekıbıyle daha ilk Icar G ?ıla?tığmda «Şad» olmuştu Aytmatof, halen TUrkolou tahsılı yapan oğlu Askar ıle bırlikte gelmıştı bızı karşılamaja Kırgız Turkçesl sayesınde bızle anlaşabılmesme ragmen oğlunun tercumanhğım yeg tutuyordu çoğu kez bızlen daha ıyı anlayabıimek, dostluğunu bizlere daha ıyı anlatabılmek içm. Cengız Aytmatof Tılrk ekıbmsn basın toolantılarınm ve resepsıvonlarının hemen hemen hepsrnde bulundu, Sovyetler Eırlığı ıle Tur^ıye arasındakı dostiuk ıhşkılertai düe getırdl. Tum kltaplan Türkçeye çevrllen Cengiz Ayt matof'a sorulacak İlk soru yenl çalışmalan olmalıydı herhalde, ancak ben daha ağzınıızı açmadan yanıtladı «Yenı bır kitap hazırladım. Geçtiğımız giınler içınue tamamlandı Aslında bu bır roman degil, ben bır Buvuk Hıkâye olarak nıtelendırnorum. Adı da «Ala Kopek Denız Kıyısında Kaçıyo » Ekmek paralar.ru denızden, balıkçılıktan kazanan dort kışının ojküsü ou Sonsuz deruzm ortasında bır kayık ıçındeü uç adam \e bır çocuğım oyküsü. Ancak ben bu dort kışiyi kullanarak evrensel bır oyktı yazmaya çalıştım GeçtıŞımız günler Içinde oyku Dordüncü BayTak adh dergıde yaymlandı. Ağus'os ayından sonra da 1 mil^Dn 600 bın adet basılacas Kısa bır zaman sonra Turk çeye da çevrüeceğım umuyorumıı Aytmatol konuşmamızı sık sık Turk dostlannı anlatmak içm yarıda kesıyor, cBugunkü Türkıye yazarlan, yayıncılar, osujucular, kısaca Turk insanları benım oz kardeşlenmdır, Turkıje benim ıkıncı vatanımdır. Benı okusunlar. akıirru, yüregımi, bzumü bıîsınler . » Cengiz Ajtmatof 1978 yılında 50 yaşına basacak. Kendı deylmıyle «Sağ olursa» 50 yılmı gorecek. Şımdı butun eserlerı uç cılt halınde toplamrormuş. Bu «Tum Eserler» de 1978 yılında pıjasava çıkacakmış, sevınçll unlj jazar . Edebıyat üstunde surduruioruz konuşmamızı . «Şımdne degın 12 kıtaoım basudı Bu kraplar 70 dıle çevnldı ve 98 basımı yapıldı Ben iendı japıt.arımm yanı sıra Türk edebıjatını ıvı öğrenebilmek ıçın de büyuk çaba harcıvomtn Çok >akından bılmek içm çahşıyoıum Turk edeb vatını. Ama halen Türkoloji'de okuyan Asker oaha .'vı okujacak, oğrenecek Türk edebıyaunı s Aj'tmatof Turk eaeblyatım çok; ıyı ızleyemese de Turkıye'dekı sanat ortaaıını, sanat ortamındakı ıcarışıklığı jakmdan laleyeblhyor Bu ionada soyledıslen ıse najiı ılglnç. «Bunlar bir ogut değıl» dıyor, «Turtaye benlm lkıncl vatanım » «Yırmmci yuzyüda sanatı "ek tejt kalkındırmalt olmaz. Bırleşmelismız. Tıcaret sanatın karşısmdadır, en büyuk duşman ıse paradır. Ticaret sanatın karunı ıçer, bıze de zı>an getırır. Ancak bunun korkulu jerı neredeaır, bjrıan çozumlerı nelerdlr' Şayet sanatçılar tek te< ıse t?cırler bunlan sıkıp ezerler, ustahklannı e'.lennden alırlar, yok ederler. Bojle olunca da sanatçı ezıldıkçe, aıkıldıkça, gerçe* \erebıleceklerını veremıyor, ozünu açamıyor iuregım dışama \Ttrawıvor Sanat tek tek kalkındırıla.naz, bırı k olma.ı ve bırlıgı kuvvetîendnmelı » Madem ki Ajtmatof ıle Mos, ova Fılm Şonlifl suasında konuşujorouk ve raaaem kı Aytmatofun bır çok yapıtı smemaja a^tanlrrıştı o zamaa boyle bır soruvu atlavamazdık: «Eskı donemlerde vazar'^rın yapıtları smemava astaniamazdı Örneğ n To.stov dönemmde sınema yoktu. Anca< ^una 'r.anısorutı k.ı çağmızda her yazar aynı zamanda b r smercacı olnıaıi. Benım s.nemacı olmam vazarl gımı buyuk OJÇUde etkılıyor ve \azamgima ço» vararlı olujor Ço fj kez kıtaplarımızı smemaja parasız ya da çoc küçük bır u;ret kariıiğıncıa ^enyorum Ben ounlan parasız venyorum ama d.ğer yandan çok daha fazla kazanıvorunı Ornegm sınemayı seyreden Insanlarm savı>ı k.tap okuvar.ıardan çok da>a t fazladır ve vaysınlaşnıa, anınma olanaklan çok daha genlşttr. Bız vazarlar d ışıınce'erjm nn daha gpT s sitielere ulaşabümesı ıçın her zaman çaoa harcarız .» VESCO nun karan üzerınt büvüfe Buglar Yazan tlın Pelının 100 dopum yıldonumu bu vtl butun dunvada törenlerle kullanacal >ır Ehn Pelın (as'l adı Dımıtır 1vano\ tur), 30 VII 1877'de Safva yakınlarındakı Ba\loio ko\unde dunya\a geldı Sofyada oprerım gordu höv ögretmerdıgı \aptı, Sof\o L'nıversıtesınde kütuDhanecı oldu •han Vavoz ^luzesının \onetmeilıgı>ıde hulundu liOîda Fransada ıhtısas gordü Çeşıilı çocuk dergı ve gazetelerı çıfeardı, \cizdar \azdı 1940ta Bılımler Akademısına oiiaan u\e ceçıldı Yetmi'inrı dogurı şıidonıımunıtn butun balkça hutlanmasından ja'nıs hırkaç ac sonra (3X11 1849) hayata gozlennı yumdu U Hıki\elenmn ana konusu köylü \afamı. hoklu toplumsal çelışkıler. koylunün ynksullugu kovlünun kendüıgınden gelen ıi\anıdır Zanf hır lırızm vs güzelhkU bezelı doga tablolanmn ustası sayılan Eün Pelın bunu kahramarUarırun karakteri ve ıç dunyası ıle başanlı bır büeşıme r utaştı rn:.$tır ha'Jun ıç dunvasını ıvı bılen Elın Pelın. edebı\aun suslenne lıaçmadan, vüzMhn bos'arında edebıyatın ınsancd akımlanna \CLDitlannda \er vcrdı Yazar, bırçok hıka\e'iinde kerıdıne ozgü bır ustahkla lb%en traıedıstne. Çehov'la Corkı'nın ınsancl coskuiuna vakmlaşmaktadır LUn Pe'm m en nncmh yapıt\ »Geraklar* ad m taşnan uzun hıkâvesıdır Yapıtta clierbu lo\lu toplulugunun çöhüşü anlatıirraMadi' Ehn Pelın gulduru dal nda hık&yeler d« \azaraız bu turde n ustahgmı da tanıtladı Onun bu tur \apıtlnrında Bulgar koylusunân kurnaı kfiitgı gorulmehtedv' Ehn Pelın «Pı.o ve PendO' derlemesınde ko^ luleri,n kcrak.terıntiekı fıpıfe oze'l'k'en vansıtrrvftır Klın Pelın :n \arutıcıhgı Bulgar duz\azısının çelışımııvip bır nonem *avıhr Sn$"al duzensızhgm ve bununfa ılgılı ahlâk bozukluklannm btlinclne varmoJi, insanm çok yonlu gehşmesı ve toplumsal ortamın etık ve ınsancıl buyruklara ayah uydurmasi ulkusü Ehn Pelın ı Bulgar Edebıvatmda doruk noktasma çıkarmaktadır Yazann \apulan 29 düe çevrılmıştır Türkne'de ı>k çevmsı (1944, AnKara) «VsıçJsı za edırı» «Heı'ces bır kışı ıçi';» başhkh bf hıkâye antolonsmde çıktı Yazar bu. antolonde meşhur «Koca Oküz* oykusuyle tanıtüdı. Çevırıyı T. Acarog'u yaptı 1947de Istanbul'da «Meşhur Mızah Hıkavehrı» Dunya Antoloıısınde Ehn Pehn, T Baltacıoglu nun çevırdıgı \hsafır* oyküsüyle Emıl Zola ve Somerset Maupham'la bırlikte tanıtüdı Bulganstan'da Turkçe olarak ılh çevinst 195S'te «Bulçar Hıfedyeîen» derleTnesınds basıldı yazar Otekı Dünvada» hıkdvesıyla ianıtıldı Onun yapülarından derlenen üh bağımsız kıtap \me Bulgcırıstan'da Türkçe olarak !95<5'da vayınlandı 1959 da Bulganstan'da Y Kerımov'un çevırdığt •Seçme Hıkâyeler* derlemesı çıktı Bu derlemeye yazann en \aygın 22 hıfedyesı alındı Elın Pehn'ın varatıcılığım Türkçe olarak en genı$ tanıtan *Seçme Yapıtlar* derlemesı yıne Bulganstan'da 1972 de yavınlandı Bu derlemeye yazann dıger 24 hıkayetınden başka «Toprafc» ve *Gerafclar» uzun hıkâyelen de alındı 1967'de Istanbul'da basJan «Buîpar Hık&yelert Antolonsı» Turkıye'de Bulgar hıfedvpiennı bır araya toplavan en önemli antoloııdır. Hık&yelen T Acaroglu deriemı? v« çevırısiıti de o vapnvştır Onsözünü ve Bulgar Edebıyatı konusundakı tan'tıcı yazıvı S E. SıyavuşpıJ vazrmştır Elın PaUn bu antolonde 20 Bulgar vazarınm 1 anısua P ovk'isuvle en dolpun bır şekılde tanıtılmışîır Yazann bu yıl kutlanacah 100 vıtdönumu dolaynsıvla îurfeıye'de Ehn F"hnın •Hıkctve ve Vzun Hı>*.avelerd<in Seçmelpr* baslık^ı "crtt bır derlemesı hazırlanmahtadır Çevırıyı N Yümaer yapmaktadır. ıııuıınınıııiMHiinıiMiıiHiıııtııuıııımnımıııının TANISIZ ÖLÜ donmemişsem > c ertesl gun, cun ıjırken r>onmemi$s«n daha Spn de bılır«in butun demekTasUer Bır katıb kefen ıçındp btivur \ p lştc bpn morgta ^at1Tr>rum iıç gıınduT &undi Çamlıca pteUlerlnde levlaklar açnordur Bu eun nç rnayıs Bır \ammda hır ısçi vatıvor, blr Tanımıls bir çenç >rz l«cınin rmnrnkJarı sım§ı>n «ılnlm's açılmıinr Oenç kızın poılerı cevlan gozu kspanmıror, B17 tıçuiTiuz kaldık burada, tanısız (•ain butun 1 MAlISlarda biı de \ a m CS^TI butun 1 "\U\rsiarda r 'Kısl jıbi Bp^ıktpş tan çıkarız %oİ3 Tak^ım e \drdigimuda Bpn gpne oidugmn ^pıde duracağım dimdllc Elıınde bır pankartla AUşam olmus donmemlş<em, RPr BİR KÖY YAZARIN1N 100. DOĞUM YILDÖNÜMÜ: ELIN PELİN .>lehmet KARABULU1