Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURlm 3 0 TEMMUZ 1 9 7 1 st*nbul Ist*nbul olah, hiç degilse, benlm tanidıjfım kadanyla îstanbul, yani şunun şurasında elll elh Des yıllık îstanbui böylesine Pla, böylesine basıbos, sahipsiz, böylesine ipsiz sapsız, sallapati bir kent olmamıstır. Taşra patlaması, politik alandar, başlayaraK toplumsal alana dek sardı sarmaladı dört bir yanımızı kısa »ürede, ilkellikleri, vurduıri duymazlıfclan, hoyrathkları, saygısızlıklan adetâ bır yasam biçemi (üslubu) yaparak. Geçen gün, Karaköy e gitmele Uzere Kadıköy'den vapura bineceğim. Otobüsten indim, iskeleye doğru yürüyorum. Karşıdan, Deyaz keten elblseli, kalantor mu kalantor bir adam geliyor, elinde pahalı bir çiçek demetiyle. Bir s e v piii değüse bile, saygın bellediği bir kimseye gidiyor, besbelJi. Saplan, fazlalıkları Dır bir kopanp atıyor yerlere, ardında dökür.tüler bırakarak. Belli, befendirmek istiyor çiçekleri, dolayısiyle de kendini, yarattıgı pislige sırtıru çevirerek. Daha önceleri de gözliiyor. gözlemliyordum çevremi, genç yaslı, 'kadın erkek insanlanmın, otobüsten inerken, vapurdan çıkarken. ellerindeki bUetleri, gelişi güzel yollara serpe serpe, sıgara izmaritlerini sağa sola, doğal bir şey yapıyormuş gibi, ata ata yürüyuşlermi. Çöp kutulannın varlığına aldırmadan (hoş çöp kutusu da yok ya), ellerindeki biletleri ufaltıp küçültüp, hiç degüse, uygun bir köşeclge şöyle bir çekingen özenle bırakacak yerde, bir tarlaya ekin ekercesine dört bir yana serpmekten çekinmiyorlar. Yol, sokak, rneydan bir çöplüktür sanki onlarca. Öylesine rahattır içleri. Bir çeşit özgürlük, serbestlik gösterisinin rahatlığını duyuyor olmalıdır. Nerden geliyor olmalı. hepimizin malı sayüan, üstüne titrememiz, temizliglne can baş koymamız gereken, her gün arsınladıgımız, çolugumuzun çocugumuzun, doerumuzun ahbabımızın geçtiği, geçeceği jollann, sokaklann temizliğine yançizmemiz? Latirüerin re« pnblica dedikleri, kamunun, yani senin benim malımız. ortak malımız olan yollarırnıza, meydanJanmıza, parklanmıza, ormanlanmıza, kısacası ulusal varlığımıza karsı bu yüz kızartıcı, bu utanılası kaygısızlığımızı neyle açıklayabiliriz dersiruz? Aklın, sağduyunun egemen olduğu bir toplum anlayışma ters düşen, bir sapık, bir vurdum duymazlık tutumuyla. Doğjlulara özgü bir tuturnla mı? 192425 yülarındaydı. Anadolu'dan daha yeni gelmiştik ailece Istanbul'a. Fatih'teki dede konağına yerleşmiştik anam babam kardeşierimle. r OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Pislik Düzeni VedatGÜNYOL Evin içl bir temizlik, sodalı sabunlu bir temuslik çılgınlığının kıîı kırk yaran baskısına almıstı bizi. Bir gün. hep ammsıyorum, ailece büyük amcamızın evıne gitmiştik, çamurlu, çirkefli yollardan geçerek. Evin girisinde ayakkabılarımızı çıkarmış, sabun kokulu bir araııktari büytik amcanın odasına dalmısttk. Her yer öylesine temizdi ki, o çamur deryasından gelmiş olmanın tedirginliğini atamıyonium üstümden. Yetmiş beşlik büyük amcarnızm, otuzluk harumı, bir koyu Müslüman evinin aşırı femizliğinde ağırhyordu bizi, sağı solu ha kirlettik. ha kirleteceğiz tedirginliği ile. Dışanların pisligiyle içerilerin aşm temizliği, daha o körpe yaşımda çarpılmışa döndürrnüştü beni. Bakıyorum, bakıyorum da, Doguda kamusa! temizlik diye bir şey yok galiba, diyorum kendi kendime. Herkes kendi temizligini aramakta. Abdest, gtısül, hep insanlan tek tek temizliğe iteleyen zorunluklar. Ne tuhaftır ki, tek tek temlzlenen insanlar, bir arada temizliğe yan çızebiliyoriar. Dolmuşta sigara içenlere bir bakm, izmaritleri, ıçendeki ktUlüge koyacak yerde, pencereden dışan atmajı yeğliyorlar. Yalnız dolmuşlarda mı, özel arabalardakiler ae aynı yöntemle kendi temizliklerini sokagın pisligine defişmiyorlar. Bu konuda, bugüne kadar ayıp olur diye kimsecıklere açıklamadığitn bir anımdan söz edeceğim. Dr. Adnan Adıvar'a olan sonsuz saygım dolayısiyle, Halide Edip'in uzun yıllar yakınında buiundum. bir çeşit onursaî jrazmanlıgını (kâtipliğini) yaptım. hem de sevine sevine. Bir gün. Laleli'deki evlerindeyim. Halide Hanım, son romanlanndan birinl yazdınyor bana. Büyük bir eoşku içindedir. Sigara üstüne sigara içiyor. Bir ara ayaga kalkryor, agzına kadar izmaritle dolu küllügü alıyor. Ne yapacak diye bakıyorum. Açık pencereye dogru yöneliyor. Küllügü sokağa boşaltıyor dogalca, sonra gidip yerine oturuyor \e yanda kalan cümlesini yazdınyor bana. Birden, dünya yıkılıyur sanki başımB. Halıde Edip, Türk toplumunun yetiştirdigi eşine az rastlanır bir değer, bu davranışı başkasında görse. dünyanm altını üstüne getiıebilecek bir uygar insan. nasıl olur da, böylesine bir davramşta bulunabiliyordu. O gün bugün hep düsündüm dur dıım bunun üstünde. K;iç''''';i'^<>n kalma bir bilinçsiz alışkanlıkla sokak temizliğine o güne kadar pek önem vermeyen benirn gibi bir insan, bir bilinç tokmağı yemiş oîuyordu kafasuıa. Düşündüm. hâlâ da düşünüyorum ve Halide Edip'j suçlayamıyorum. Küçüklükten kaima bir aîışkanlıktı bu, bütün okumuşîuğuna. bu'konularda ki titizliğine karşm, bilincin köreldiği bir anm sakarlıgma kurban gitmişti. Bir Doğu alışkanlıfıydı bu, küçuk yaşlarda edinilen, ama olur olmaz zamanda, birden tepiveren, insanın kendini bile şaşkınlıklara sokan. , Batıda, temizlik, evde başlayıp sokakta. sokakta başlayıp evde biter, bitiyor da. Sokak temizligi, ev temizliğinin ayrılmaz bir ögesidir orda. Evını temiz tutmak isteyen insan. her şeyden önce sokağı temiz tutmak zorundadır. Nasıl olmuş bu, kendiliğincien mi. yoksa yasaklar, jnldırmalar, cezalar, jtorKutaaalarla mı? Eatı insanı, Dofu insanındaa daiıa nn lyi yaradılışlıdır? Hayır. yüz kez. bintezııayır. Bandaki bugün biıi «aşırtan düzen, den»tlmH. «ret, derıetimll yasaklardan geçe geçe varılrr.ış b:r düzendir. Denetim 1 rasaklar. ardı »rkası bıraTcılmaytn. efir «çtır1 mayan yasak'.ar, sure gide sonunda bir alışkanlıs bir düzen gelenegi yaratmıstır, o kadar. Bir de şu var: Doguda ibir Ölçüde bizde). res publica kavramı yoktur diyemiyecegim ama. vardır da diyemiyeceğ;im. 1938'lerde. bir Fransız e^ıtim grubu Ingiltere'ye sidiyor. îngiliz eğitim sisıemini inceîemek amariyle. Fransızlar bir İngiliz lisesini geziyorlar. Bir ders arahŞında, smıflan geziyorlar. Her ke? bahçededir. Koridorlardar. gecerken. bir sınıfm önünde duraklıyorlar. İçeriden çekiç sesleri gelmektedir. Dalıyorlar smıfa. Bir çelimsiz öğrenci, elinde çekiç. öğretmenin iskemlesini onarmaktadır. Soruyorlar çocuğa, niye bahçeye gitmedin. diye. «Öğretmenin iskemlesinin bir ayağı sakatlanmış, onu onarıyorum» diye yanıthyor. tşte, size, res pnblica bilincinin güzel bir ömeği. Yıllarca önce, Tophane sokaklarından birinden geçerken. on onbir yaşlarında bir sürü çocufun bir ağacı, daha yeni dikilmiş bir ağacı kökünden sökmekte olduklarını görmüş, aNe yapıyorsunuz, ayıp değil mi?» diye araya girmek istemiştirn de. sille tokat saldınlarıyla uzaklaştınlmıştım oradan. Şimdilerde, ezile büzüle. burkula bunala düşünüyorunı böylesi tııfjmiar karşısında, sokak temizlîğinin, yani kamu esenliğini hiçe sayan bir ortamda ne yapabilirim, ne yapabiliriı diye. Peki. top'.umsal yaşayısıniızı etî'.ileyen böyiesi bir tutum. siyasal yaşamımıza yansımıyor mu, yansımamış rnı? Sağa sola pislik saçar., ken dmden başkasını düşünmeyen bir insanlar topJulugundan, siyasal yaşama geçerken ayni p;slikler geçerliliklerini sürdürmüyorlar mı? Yırmi şu kadar yıldır, politücacılanmız ne yapıyorlar sanki, sağa sola pislikler, iftiralar, sııçlamalar vağdırmaktan başka? Kendi esenlikler:. kardeş yeğen esenlıkleri uğrunda, kamuyu çamurda, batakta bırakmaya pasa gdnülleri razı oluyorsa eger. işte bu evsokak ten»iziığı çeliçkisinin sürüp aitmesinden kaynaklanarak razı oluyorlar. Onu bunu suçlama politikasıyla lcendilerini temize çıkarmaya bakan. aslır.da, suça, pisliğe batrmş bir nolitikayla. batağa saplamnış bir sürü insancığm yönetimine sokmak istiyen geri zekâlı, kurnaz klmsenin halk yönetimi adına, Türkiye'yi avucıınun içine alma sevdasmda oldukiarma famkiık ediyoruz hayıflana acına. Ama, Türkiye, sonu kestirilemez sürprirlerle dolu bir ülkedır, unutmayalım. Gün dogmadan neler doğar. Sicağın Getirdiği... ıcak, Ankara'nın betonundan yansıyıp başa vuruyor. Beyın, kafatasınırı içinde pişen lop bir yumurta. Guneş altında öuharlaşan çopluk aibi kokuyor başkent. En kucuk dedikodu telefon iletişimiyle on dakikaaa dlltien dlle, kulokton kulağa yayılıyor. Hem en kuçuk aytıntılarıyla : Duydun mu Mikoit AP'ye geçtniş. Kim bu Mikail? CGP mllİBlvekllL Eh, demek ki yakında Cebrail de geçar AP'ye betkl Azrall de transfer için hazırlanıyor, kimbilir? Pekl, kardesim nasıl geçmlş bu Mlkall eftndl AP'ye? Nicin böyle birşey yapmış? İfifo! edilmiş.. Ne diyorsıın yahu? Ben demlyorum, CGP blldlrisi diyor. AP Mikoil'I Iğfal elmiş. «Utanç vericl yönlemlerle» kandırmış zavalhyı.. Çalmış, kacırmış. CGP bildirisi çok öffceli bir dille diyor ki «Hayali ihracat yoiuyla çalınan milyonlar çalanların yanına kolmıyacoğı gibi AP'liler CGP'den adam calmanın hayrını görmiyeceklerdir. Devlet hazinesinden milyonlar colaniarın milletvekili calmayı marifet sayanların ruyalarından acı şekilde uyanacakları gün uzak değildlr.» Yapma canım, böyle tnl demiş Feyzi bey? Evet, hem bu Suleyman bey yaman adam doğrusu, Mikoil'i iğfal etmekle kalmadı, Kamran inan'ı da kandırdı, yola geürdi. raconunu bozdu. Neler oluyor canım? Şu Kamran inon ne kadar ozenII bir adamdı. Tıraşlı kafası, düzenli kıravalı, temiz giyslieriyle televizyona cıkıp acık oturumlara katılırdı. Baslongıcta AET'den veya NATO'dan gelmiş Amerikolı temsilcl sanmıştım. «Amanın ne lyi Turkce oğrenmiş, tumceleri nasıl da duzenli, AET'nin NATO'nun dcvasmı nasıl da cansiperane savunuyor» derken batılı deği! doğulu olduğunu oğrenmistim. Hem de Seyhogiu imis. Çoğu kişl •oyadına bakıp inanmış mıydı Kamran Inan'a? Şlmdl herkes boşkentte ince politika yaparak bu otayın ordındo yatan gerceğl arıyor. Zaten başkent politika kurmaylarıyla dolu... Dünyanın en sacma laflorı en zırva manlığın sarmalında sunuluyor, en olmodık işler doğal karşılanırken, oluruna işler tepki uyandırıyor. Mikail ne yopmış? İnan ne demiş? Peki öte yanda neler oluyor? Rodezya'daki aracı Amerlka'dakl lefeciyle blrllkte MC'ye yüzde 9.25 faizle 2 milyar dolar buluyor. Bir düşünelim bakalım? MC'nin Maliye eski Bakanı Ergenekon Rodezya'daki aracıyı nasıl buluyor? Rodezya'daki aracı Oregon'dakl tefeclyl nasıl buluyor? Oregon'dakl tefeci 2 milyar doları nasıl buluyor? S Demirel ve Devlet Adamlığı Muzaffer ÖZSOY EMEKLİ GENERAL ll T ürk iç politika yaşammda ilginç simalardan birisi de hiç kuşkusuz sayın Demirel'dir. Bir döneme damgasını vurmuf bir pohtikacı. Bu damga, olumlu mu, olumsuz mu, onu görelim: İç v« dışta çözumsüı büyük ülke sorunlan, bütun ağırlığı ile haraniık bir gece gibi Türkiye üzenne çökerken, bu sorunlan; bir devlet adamının nesne\ göruşleri dışmda. olumsuz yöndeki gelişmeler çizgisine götürmek istemi. or.un ya parii çıkarlar.nı ülke çıkarlarındtzn üstun tuttuğunu ya da belirgin tehlikeleri göremeyecek değin dar bır lider yapısıia sahip olduğu gözleminı vermektedir. Bafbakanlık dönemlerinde icaatmı sürekli olarak pragmatist bir felsefe kavramına oturtmak isteyen sayın Demirtsl gerçekte oportünist çıkışlar içinde kalmtftır. 1. MC yönetiminin ülkedekl çok yönli tahribatmın, demagonk rakam sıralamaları ve ger*,, Çek difi btyanatlarla millemfi gizleme çabalan, yent girişimleriyle artık geçeritğini yitırmiş bulunmahtadır. MilliyetçiUr Solcular biçiminde Türk ulusunu, ıki değışık sivri ve tehlikeli noktada toplama ve ayırma uğraflan, iktidar olabürnenin ya da kifisel çıkarlanmn basamaklan olmamahydı... Devlet adamı ayıncı değıl birleşlincidir. Devlet adamınm kafasında partitel çıkarlar, her zaman yurt çıkarlarınm gerisinde bulunur. Örneğin, Daniel Web$ter'&e bu nitelik görulmektedir. O, Amerikan birliği için kifisel duşuncelerinden tamamiyle tıyrılnuş olarak övle kalmış. inançlan uğruna acı çekmif. politika alanında afaroz edilmiş, ama prensiplerinden hiç bir şey kaybetmemiştir. Daniel \Vebster savunduğu ılkelerle ülkesine, bir politikacının parti adamı olma kofulu yerine, bütün yurdun adamı olma koşulunu getirmiştir. Bizde ı$e, 1. MC yönetimi, iki hutuplu bir toplum düzeni ve bu düzen içinde de sadece kan, umuU suzluk, ölüm ve yoksulluk oluşturmuştur. Bu yönetımde, gittikçe büyüyen ve tehlikeli boyutlara. ulaşan iç ve dı? sorunlar, kendi gelişme hoşullatina dırakılmış. ekonomik haynakUmmız büyük bir hızla tüketilırken dış borçlar yükteh faizlerle alabildiğine geniflstilmiş, silâh ambargosunu etkisiz kılacak güçlü. bir seçeneh bulamamıştır. Öte yandan, Türk ulusal güvenliği. ambargonun geiirdiği yoksunluklan gidermek için, ehonomik kaynaklan askerl harcamalara çevirmek amacına bağlanmış. ama Ege'de kö'klü ve etkin güçler dengesi kuruUunamifUr. Politih nosyonuTM, her zaman *şartlar* huramına bağlayan AP lideri, «dün dündür*. 'bugün de bugündür' gibi iiyasal yaşantımıza özgü yaklafimlar getirmiştir. Kenditinde varolan tehlikeli Başbakanlık tutkusu, toplum eğüimlerinl değerlendiremeyecek kadar, kendisini körleştirrniftir. Şeçim sonuçlarıyla parlamentoda oluşan partiler aritmetiğini. kendisine özgü mantık oyunlanyla bir potada 'cem.' etmeğe çalışah Demirel ise, tayısal üstunlük formülleriyle hükümet çatısım kurmuştur. S. Mill, hükümetlerin, nasıl ortaya çıkmış olduğu konusunda ileri sürülen kuramlarla değil de, elde ettiği sonuçlarla değerlendirilebileceğini kabul etmekteâir. Oysa sonuçlar. Demirel Hükümetlerinde acı oU muştu'r. İktidarlannda, sokaklarda kan ve ölüm kol gezmiş. Türkiye bir iç savaşın eşiğine kadar sürüklenmiştir. Atatürk ilkeleri çiğnenmiş, Cumhuriyetin temelleri parti çıkarlan uğruna dinamitlenmif ve Türk çocuklan düzmece ders kitaplanyle okul sıralannda başlayan çağ dışı, bölücu bir akunm içine hızla sürülmüştür. 12 Mart müdahcılesi. ük anda, bu hava içinde oU mustur! 1971 şubatında. Genelkurmay'da generaller duzeyınde yapüan bir toplantıda, ortak nokta, Atatürk ilkelennin çiğnendiği tezi idi. İç politika soranlarında, istek ve öfkeler, dusünceye anahk ettiği sürece, orada her zaman uğur$uz~ luk ve felâketler görülür Büyük bunalımlar. büyüh insanlar ve unutulmayacalz cesaret davranışlan yaratır. Büyük devlet adamlan. büyük olaylar ve büyüklükler içersinde yetişir. Onhi' öu:'clnrını. yeniden iktidar olma olanahlarmın ısığı altında araştırmazlar: gelecek kaygutunu vicdanlannın önünde hiç bir zaman tutmazlar. Devlet adamı, ulusuna, sağlam ve hudutsuz bir iç bünye ve ruh vererek ülkesini kesin bir biçimde guvence altına almayı, büyük mücadelelerine hedef sayar.. O, büyük hedeflere ulaşacak yollan araştınr. Ulusal kuvvet ve kudretin bu hedeflerle dengeli olup olmadığmı hesaplar.. İktidanm. yeni iktidar yollannı açık tutmak için kullanmaz.. Çünkü o. kendisini ulusuna adamıçtır. Şan. şeref ve ikbale itibar etmez. Mevküer. insanlan büyütmez.. İnançlanna bağlı vicdanlı asilerin yolu çok defa ıssızdır. Shakespeare, 'Bir insan ölünce. iyilikleri kendisiyle beraber mezara gömulur. kötülükler ise geride kalır* demiştir. Pel'Hkada da önemli olan sey. tarihin yargısına, kötülüklerden annmış olarak çıkabilmektir. 2 milyar dolar ne demek? MC'nin Türkiye'yi okkanın altına sürüp 1981 seCimlerine dek götürmesi demek... 2 milyar dolarla bir üıkenin yalnız iktidarı değil, politikası da değiştirilebilir. Öyle sıradan bir özei tefeci hiçbir devlete 2 milyar dolar veremez. Bu işin altında iş, tefecinin ardında bir devlet gücü olmalı... Hangi devlet gücü bulunabilir bu olayın ardında? Amerikonm bir devlet gücü IVashington destur vermeden kim 2 milyar doları Ankara'ya bastırabilir? Suudl Arablstan'dan iran'a değin tum parababaları kendi başlarına iş göremezler. Natıl? Bak ABD ile Suudi Arabistan, Mısır'ı satın aldılor. Kissinger devreye girdi, Suudl Arabistan bcstırdı. Ustune Amerikan yardımı da geldi. Sonu ne oldu? Yahudi • Arap çatışması Arapla Aıabın çatışmasına döndu. Sedat Libya'ya saldırmakla neyi amaclıyor? Blze gelince Ecevit zomonındaki Türk Yunan catışmasf, MC kurulunca Türkün Türkl» çatışmasına dönüşmedi ml? Actılar icerde ikinci cepheyi... Eloğlu 2 milyar doları verdi mi, bedelini alır, hem bugünku kuşaklardan, hem gelecek kusBklorrfon :;• •• > Sıcak «enln de boşına vurmuş. Bakfeti mHrar doJar öyküsünün ordımten cokyey cıkacok. Sen para saymasını bilir misin? Blllrim biroı.. Eğ»r botı. ABD Kongresiyle ve AET'slyle Türklye'y» ombargo koyuyor do klmliği kuşkulu öz»\ orocılarla tefecller 2 milyar dolar buluyorlarsa, bir anlamı var demektlr. ••••••••%• TEŞEKKÜR dondurma kaymak Tt ı , lsyan, ASLlinın dogurnunda degerli katkılan ve üsttin esırgemiyerek yaşamırruzın renklenmesini sag, Sayın, Opr. Dr. ;; Süreyya Menteşoğlu'na ii ]| , | • ve SSK Izmır Tepecik Dogumevinin değerli başebe, ebe ve personeline şükran duygulanmızı ve teşekkürlerimizi üstirız. HÜLYA ve A. RIZA BODUR ' ]| •••MMIMMN» (Cumhuriyet: 7150) Tonguç Ödülü Yanşması Tanşmanın Amacı: TONGUÇ'UN KÖY EMEKÇİSÎN1 BHJNCLENDIKAIB YOLCNü SÜRDÜRMEK. ^arışmanın konusu: Konu sosyaj nitelikte olup serbesttlr. KövcüîükJe Ugüi ÖŞI ve örglitlerden gonu Izerlne gelen dne.^erden bir kaç örneiî verelım: Sosyaı'itn r.eaır. solcuJur nedir, faşızmı tanıyalım, gerçek anlamda toprak reioımi' köylü dostu Şeyh Bedrertın kimdır neı«r ?apmak ıstemiştir, toprak ağalan nasıl topraü ağası oıaıuştur &oyün üiculn nasu bir okuı olmalıdır, gerçejj ^ooperanfçililc ve rürkıye'de taxım kesunıre gerekll kooperaafler. Türilje'de köylülerin ekonomik ve politik örgtitlenmesı yollan, koylüyü ueden okutmuyorlar, köy enstıtülen tçı&ında ısrSykentler?... Yanşmacılar konuiaruu bu ömekiertM saçeoıiecekieri eibi. kendl bulacaklan konularla yar.smaTa Katıiabiliıler l'anşma koşullan: 1 Yanşma herkese açıktır. 2 Hazırlanacak yapınn köy emekçislnce benimsenmesi, onı. bilinçleadırecek nitelik tasıması ba« koşuldur. Yaprıjımız araştırmalarda köylünün sosyal «onomııt ve pohtik aianlarda öğrenme ve bilgilenme ıstegını gordüs. Çeşitli sorularla karşılaştık. Bu sorulan vanıtlarRanın cok çetin blr lş oldugunu anladık. Sonunda oir sendıia roplantısmua bır emekçinin Tlirkiye'de gelir dağılımını Dir sonıun ekınsk üzertnde anlatışındakl açıklığı ve başanyi g'irüükten sonra bu alanda çok güzel yapıtlann dofabileoejıne taKiıdık. Işte bu cedenle, gelecek yapıtlann her şeyden flnce «öylU tarattrnîan benimsennesi, onun okuyaeağı nitelUt« olm'ası koşulu lle bu yanşmayj açıyoruz. 3 Yepıtlar öykü, roman, sahne ojrmu. şür, bihmsel y«a.~ gftn her türden olabilir. Yarışmava birden tazja npjüa katılınabilir. * îanşmaya katılma süresı 31 mart 1978 giintl sona erer. SoruçJar 23 haziran 1978 günü açıklanacastır. 6 Yazılar 6 kopya olacaktır. Seçlci Karul; Stçıc Kurui bir halk ozanı. blr köy emesçlsı ikl yn'ar, blr demek yönetim kurulu üyesi olmak üzere oes ıciıntn oluşur Odüfler: Bınncıye 10.000. lkinciye 3.000, Uçüncüye 1 0 dördün5D cuye 10O0, beşincıye 5 Ü lıra verileeektır. 0 iraDtiiiiin telil hakkl bu yanşmayı düzenleyen 17 Nisan Köy Enstitülerinl Sevenler Derneği'ne aittir. Her türlü lıaberleşme ve yapıtlann frönlerılmesi İçin adres: Hazan Sokak No: 5 Bostancı İstanbul. (Cumhuriyet: 7152! tsmall Haxö Tonjruç: Köylüsüz veni ftir uygarlık Taratılamaz. sîiriiürülemez. Dondurmayı kim sevmez?.. Tam Gıda " şimdi kaymaklı dondurmayı evinize getirdi. Bir bardak suya bir paket Tam Gıda Hazır Dondurma Dondurmanız Tam Gıda. Dondurmacınız Tam Gıda. Çilekli, vişneli,çikolatalı, limonlu, sade... Buz gibi:.. Tam GıdaTdan. , Gıda Sanayii A.VECDİ CAPA tam hazır dondurmalan (Artoş: 663) 7142 II HEDEF, DEV BİR DENiZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA HEDEFE YAPACAĞINIZ ULAŞABİLİRİZ YARDIMLARLA BU 1976 IÜBK D l l KURUMU ROPORÎAJ OCHJIÜ HiKMET ÇETiNKAYA Türkiye <îerçeği ÖOEMELI fSTEME IDRESI: HAUD ZiYA "ULVARI N0: 65 KAT: 3 »IftlİK SARAYI İZMİR İİIIIII1IIIIIIİ1İ1IIIİHİİİİİIİIİİİIIIIIIIHIIIİII111IIIIIIIIIIIIIIIİİ1III11İ11IIİİ11)