25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURim 27 MAni \<m ABDVLCANBAZ TUBHAIM SELÇUK YAYLA Fakir BAYKURT <.ıMad?tn gerpkiyor. rürüriim! Madem gerekiyor, !tüs olwm da gıdenrn. Op elimi desın öperjm. Iş ki Güican'ın sancısı dınsin, ateşi sönsün yavrumun. Onun için giderim...)» Katran gibl kara ormanm içindeydi şimdi. Olacak olurdu, neyse o olurdu, hiç korkmuyordu. «Lakin yavrumun işi kahr! Çıktıgım yolculuk işe yaramaz! îyisi mi tetik olayım!.» dedi, yünidü. Tâ Salısazağı denilen yere gelince durdu. Tüfeği aidı omzundan. Tetigin yakınmdan tuttu kabzayı. Domuz kurşunlan vardı sürdügü fişeklerde. «İsterse kızgin kurt çıksın. İsterse ayı çıksın. O zaman Aliah ya ona verir, ya bize! Sıktım mı yıkanm, oyaianmam, geçer gidenm! Ne yapaeağım derisini falan serserinin? İşimin durmaya dayancası yok ki!..» Yeptı sırtındaki azık torbasını. Salısazağı'ndan aşagı lnen çıgın biliyorciu. Çok ince bir çığırdı. Dik. Kayar inerdi insan. En kestirme yo!dan gidiyordu. «Doktorla dönerken Bozkaya'run artiından. Taşköprü yönünden geliriz. At bulurum bir tane. Verınm kirasını. Ya da oip. Cip cip, en iyisi cip. Cip olursa orman yolu fıstıktır, şoför Nuri'nin dediği gjbi! Cipin de parasmı verir:rr. evelallah! Yeter ki doktor gelsin. «Kay hay Çakır, geliyorumı desin. Kadim andına sadık kalaraktan gelsin benimle... Hiçbir sakıncayla karşılaşmadan, gülüm balım gidiyordu karanlık orma.ıın içinden. Ay iyice geceye kalmıştı. Belki doğmuşru yukariarda. Diplerden tâ derelerin içinden yürüyor, kestirme diye en zor çığırlan ızliyordu. Dakika ziyan ederim diye bir lokma azık yemeyi de düsünmüyordu. Yaşamınm en büyük görevine gıder gıbi, büyük önemsemeyle yiirüyordu. «Kahveier çoktan riağılır ben varasıya. Kasabanın elektriği sör.er, durur motoru. Sabah da olmaz. N'erede bulurum doktoru? Evınde bulurum. Nasıl bulurum? Sorarım. Nasıl uyandır.nm? Çalanm kapısım... Bak burası zor. Günaydm dijeceğım. gecenin yansı olacak, burasını h;ç düşünmedirr. bak. Hocabey de düşünmedi. Bilmez bizım yolun ne kadar sürdügünü. benim ne usta, çok kestirme giden yolculardan olduğumu. Ama benim düşünmem gerekirdi. Düşünmedım. Ya çok hızlı gıdeceğım, kanat takıp haggaten uçacağun, elektrikier sönmeden varacagım; ya da iyice sgırdan alıp gün doğarken! İkisınden bırini seç Çakır! Senin için degıl, Gülcan'ın işi önemlı burada. Uçabileceksen uç ..» Daha kestirme bir yol bilirdi Ayıderesi'nden aşağı. «Uçabüirsem oradan uçarım işte!» dfdi içinden. Ürperdi derisi hafiften. Belü belirsiz bir korku yüladı bedenini. Bir tesbih ormanına daldVo aix>a. Hiç duraksamadan verdi kararını. Hetnen uçmağa basladı. «İşte ay doğuyor!..» dedi birden. Gokteyken gördU ayı. Bir an için sadece ucunu gördü. Sıyrılıp gelirdi yüksek dağların ba?ından. «Ama ben gideyjm, Ay arkadan gelsin.'.» Vürudü, bir kayaâan ötekine vıçtu. Gene bir tesbih ormanına daldı. Derince bir çaydan jlırur »ibi. tüfeğiyle. Koluyla kulaç attı dalm yapraİ\v. arasından. Kıznkaja'nm dibine geldi. Bol çakıllı bir dere yatağı başladı. Suyu selı yoktu. Koştu kuru dere yatagından. Ceketmden çıktı ter. «İsterse aksm kuyruğumun oradan!» dedi, jrülaü kendine. «Bazan çok giilmelitc oluyorsun Bay Çakır! Ama zarnn yck, secenin içindesin!.» Yünıdü kendi Rücüne kendi de şasarak. Bir büyiik görev vardı ortada Gorevın kendine düsen yanı yürümekti. Onu tam yapnıaga çalışıyordu önce. Gecenin içinde korkmadan yiirüyordu. Kendir.i Saikım Aga'nın Yeri'nde buldu bir anda. Kolunda, cebinde saatı yoktu. Olsa çıkarır bakardı. Alapilli'yi yakar ışıtırdı caınını. Anlardı sönmüş mü, sönmemiş mi elektrikler. Ama saatı yoktu. Birden Meyre joluna girdi. Bahçelerin bostanların arasından gidiyordu. Usulca bir köprü keçti. Gündüzleri yemyeşil akardı Meyre'den gelen su. SazUk kamışhk olurdu iki yanı. «Döıt y:ldır görmediğim yollar, sazlar, sular! Bende de »z inat yo1:. amma küstüm haa!» Göğsü kabardı, öğiinç doldu içine. lyi yol geldiginı anlıyordu. Elektrikler sönmeden yetişeceğini anlıyordu. Kendini gevşetmeden, dinleneyim falan diye dakika oyalanmadan yürüdü. Atsın köyünün altına geldi. Köyiin kıyısını çadırlar sarmıstı. Köpekler haradak kalkhlar. Tınmadı. AlapiUi'yi çıkardı usulca. Bir o yana. bir bu yana tuttu ışigı. Işığın ardından koştu köpekler, Zıt yrinlerde hızla gezinen ışîğın ardmda şaşırdılar. Hızla yiirtidü Çakir, köpekler geride kaldılar. Ormandan kurtulmuştu iyice. Düzden gidiyordu artık. Bundan ötesinin ytirümek gelir hakkından. «Tabanın dayarsa yürii. Ne kadar arzun %arsa yürii, yiirümelere doy Çakır!.» dedi kendine. YürüdU. sesi, düşüncesi gerılerde kaldı. Balhgin Başı'na geîdi. Bir beleni aşacaktı. Kasabantn ışıkl^nnı gördü birden. Sanlı kırmızılı glillerin bahçesı gıbiydi geceleyın. Ay da yaldızlannı \urmuştu, parlak güzel bir resim olmuçt'j kasaba. «O\sa bilmez miyim ne pasaklı orosbudur.'.. Hiç sevmediğim yer dünyada!.. Yalancı, üç yüzlü, beş yüzlü çakallan \üzünden. Babamı da yalanlarıyla arutan o dürzülerin babaları! Yıllar yüı umau Balhdere köyünde, gelıp kuş konduracaklar bafuıa. gelmediler. Daha almağa, hep almağa saldılar tahsüdarlar:nı. Onlar ne pök dinli oniaar!.» Dış düşmanı koğarken iç düşmanı da yere =eriyoruz diye savaşmışlardı. Çok haramzade bir düzenin sahipleriydi onlar. Nerde ne kadar ağa, bey varsa canlanıp kalktı hem«n. Halkı söz sahibi kılan kardeşliği kueaklardî. Bunun nasıl bir ksrdeşlık oldugunu anlattnazdı Şükriice. Anlatmaktan korkardı belki. Ama kötüjii bUiyordu. Varsıllara dayaii, jandarmacı, vergıci, devlet! Büyük memur beyler de onun!a! T:pkı paâişahlar şrüntindevi sibi kentler. başkentler ımar edilıyordu. Yoktu köylerın ufacık arkj, yolu. arabası. Orman yapmasa şimdi şu dolaşık yol da yoktu. Hâlâ yok el tutacak doktoru. ığr.3 vuracak sıniıiyesı. Gecenin ortasında uzxm yoliar. taşlı, to?îu yollar .. Birden şosaya çıktı. Ooh.'^ dedi. •Ooooft! Nankörlük j'apmn Ç.ak'.r!. Güzcl ŞÜSÜSI var bak! Şu dünyada şosadan tath yol vok. Oooh, m;s gibı yoı. Bu yolla olduktan sonra kırk sasr a.cieıim. dolanınm dünyayı. oooh!.. Birden hızlandı. Elektrik'er ne:r:?n sonecekmiş gibi h;r duyguya kapıldı. Boyna çay geçı;ordu. üstlerınde ktîprüler. Kurbağalann ayakucundan ak.D gidiyordu su!ar. Birden bir Murat araba geçti yanından. K:ris geç'ı bUemcdı ne marka bir nrabadır. kimindir. Biraz ş:r:ı. bir sanjyon.. Her adımı ıkı adımdan a.şkmdi. Her ad:mcla kcrkunç :::salnyordu yolu. Yaklaşıyordu küs olduğu '«asabaya. Beıeket gecenin içinde varıyorurn. Berefeet dostlanmdan. nusniaîilîT.mdan gören olmayacak. Görseler de bilmeyecekipr dört y:l geçmiş. B;nde biri biliıse, ona da ben tamşlıîr vermeyeceğim, gecedir...» (DE\rAMI VAR) Kont Ciano'nım Güncesinden 20 AIAUK 1941 Mussoiını, Rjsyad?.)îi savasm pidışinden pek sevinçü. Hiç lâfını sakjnmadan konusuyor. Alman askerleıinln başansızlıgını alkışlıyor. «Başarısıziıkta pek o kadar ileri de gitmeseler,» de dim. Durum hakkmda daha ay rıntılı bilgi almak için Alfler'yı biie Roma'ya çagırdı. Dünkü tah minlerin ötesınde Libya'da yenî bir şey yok. Resmi agızlardaki slogan, efer Littorio tUmeni Afrika kıyılarına getirilecek olursa, bir kaç gün içinde SoUum'n varabiliriz. Haydi öyle olsun. Mackensen, Almanlann bizim Vichy'ye temsilci göndfirmsmizi onaylamakJa kalmayıp Abertz'in durumuna es bir duromda Paris'e de bir Btiyükelçl gönderme mizden yana olduklannı haber 25 AKAUK 1941 Alfieri. Rus cephesindeki mun, bizirn dileğimizm çok ötesinde felâket bir hal aldığını yazıyor. Bpn. bunu Alman Elçiligındekı havadan da sezijorum. Süngüleri çok düştü. Duce bu sorunu başiangıçta degerlendjrmemişti şimdi, ciddi bir tehlike halinı aldıgına o da inaruyor ve belki daha önemli sonuçlan olacak. Papa, bir Noel mesajı yayınladı arna doğallıkla hoşuna gitmedi Mussollini'nin; beş noktaya takıldı, bunlardan en aşağı dördü, diktatörlüğü yeriyor. Almanlann Katolikliğe karşıt politikası göz önüne alınınca zaten başka türlü olamaz. İsabella Colonna dün akşam bana, son günleıö? Kardinal Maglione ils görüştüğünü söyledi. Kardinal Vatikan'da. Ruslann Nazilera ye* tutulduğunu açıklamış. Herhalde Duce, dine karşı tutumunu gittikçe açığa vuruyor. Noel tatili ona bir bahane yarattı! «Benim açımdan Noel, aralık aymın 25 inci günü olmaktan başka bir anlam taşımaz. Ben bu dünyada, bu dinsel yıidönümü yüreğinde en az duyan adamım» dedi. Bunu kanıtlamak için de. her zamankinden daha uzun bir randevu listesi hazırladı. Yice de bu yıl kalabalık kiliselerden taşmakta 11 OCAK 1942 Almanya çok sinirli. ttke içlndeki düzensizliği belirten yabancı basını yalanlamaları kanıtlar bunu. Duos çok acıruyor. Diyor ki: «Eğer ben şimdi tahtın vârısiyle bir düello yaptıgımı yadsunaya kalkışsam, halk gerçekten bu düello>a inanmaya başlar.s Alfieri, kötü askeri haberler gönderıyor; Rus cephesinden çekilen tüm.?nler:n işşal altındaki ülkelerde propaganda yapılır kor kusuyla görevlendirilip Reich'a geri getirilmediklerini telgraflıyor. Romano; Viyana'dan askerİerin moralinm çok bozuk oldugunu Rus cephesine geri göndsrilmektense bir çok askerin canlanna ku'dığını bana yazdı. 12 OCAK 1942 Duce, Alman askerlerinin İtalya'daki davranışlarını protesto erti. Öıelliklî küçük rütbeli subaylann küstahhklarmı, kavgac:hklannı ve sarhoşluklannı. Dün gece Foggia'da bunlardan ikisi jatmak üzere oian bir adamm evine zorla girmişler ve adama: «Biz Fransa'ya sahip olduk, Belçika'ya, Hollanda'ya ve Polonyaya sahip olduk. Bu gece de senin karına sahip olacağız.» dp mişler. Adam cevap vermiş: «Bütün dünyaya sahip olabilirsiniz ama benim kanma olaraazsmız. Çünkü karım yok. Ben bekâ nm.ı> Düş kınklıgına ugrayınca subaylar, çekilip gitmeden ör.ce bütün eşyayı kırıp dökmüşler. Genel olarak yeni bir şey yok. Japonlar ışlerini kmnyorlar. Almanlar Rusya'da kırıramıyor lar, biz de Libya'da kıvırarm yoruz, şövle böyle. 28 OCAK 1942 Göring Roma'ya geldi ama kendisini görmedim. Birincisı. bizim askerler ir>.ı zi%"arete bir askeri hava vermekte direnip ka• KONT CİANO, 12 OCAK 1942 GÖNÖ GlNCESINE 5JJNURI YAZJYORDU: «GENEL 0URAK DEĞİJEN BİR JEY YOK. JAimAR İJIERİNİ KIVIRirORUR. ALMANIAR RUSYA'DA DA.... KMRAMIYORLAR, BİZ Df ÜBYA' Çevlren: Nihal KARAMAĞARALI Mussolini: Günün birinde Almanlann vaadlerini gömmek için mezarın en buyugunu inşa edeceğim,; bul törenlni t«kellerine aldıklanndan ötürü, ikincisi de, bu şişko adam, ta Rıbentrop'a nişan verdiğinıiz çavrelsrden bu yana bana yüksekten bakan bir tavır tafcınoıgı için ki, hiç befenmiyorum mı tavrı... Son kez Berlüı'e gittigimde. beni nerdeyse krallara yaraşır bir törenle karşılamıştı ama bu törene kişısp.I bir içtenlik katm2k için en ufak bir çaba göstermemişti. Adresimin Flazzo Chigi oldugunu biliyor. Eğer benı istiyorsa r.erede bulacağım da biliyor. Duce anlam bana. Goring trenden inerken: «Zorlu anlar yaşıyoruz.» demış. Cavallero, ba na sonradan telefon edip Göring' in Fransa ile anlaşmak olasılıklannı hesaplayıp iyimser oldugunu haber verdi. Acaba ne kadarı doğru bunun? Churchill'in uzun demectni büjTik bir dikkatle dinledim. On lann da «zorlu anlar» geçirdik!eri ve gelecekte de pek çok düş kınklığı bekledikleri açıkça anlaşılıyor. Gelgelelim, mücadeleyi sonuna kadar gotürmek kararında da hiç bocalamadığı belli oluyor. yaratmak içln buiTlllc çalışmalanea basladalar gibi gellyor bana. Böyle olduğunu duyarsam hiç şaşmayacagım. Tam zamanında bu krizin ortaya çılnjı bende çeşitli kuskuiar uyacdırdi, bunu saklayamam. 25 HABT 1942 TUrkiye"den çok üfrtnç telgraflar geldi. De Peppo, çeşitli yetlrililerle görüsmUs. Aralannda askeri durumla ilglü fikir aynlıklan olmasına karsm Alman Rus savnsının. Türkiye'yi bir yana itmek istedlgi ikilemle sonunda karşı karşıya bırakacagı konusunda birleşiyorlarmış. Ama Peppo, bunun bize karşı ya da bizden j'ana bir hava yaratıp yaratmayacağı sorusuna cevap verecek durumda degil. Bundan ayn olarak bir çok kaynıücJardan aJdıgım haberler de, Türkiye İle Anglo • Sakson dünyasmın arasındaki bağların gittikçe güçlendiğini gösteriyor. 1 NİSAN 1942 Alto Adige'den bir sanayir: Duce'ye, şu fıkrar.m Almacya'da ağızdan ağıza dolaştığını anlarmış: «İki ay içinde Rusîara karşı zafer kazanacagız, dört ay içinde Ingilizlere karşı zafer kazanacağız, dört günde de îtalyanlara karsı rafer kazanacagız» Alfieri'• den bllgi istememi söyledi. Kendisi de bu arada, «1943 yılının ne sürprizler getirecegi bilinrnedifinden, üç tümenin hazırlıgına girişecekmiş» dedi. Mussolini aynı zamanda, tanmsal sergi için Macaristan'a giden iki grup italya'nm Budapeşte'deki rutumlannı yanatan Anfuso'nun raporuyla çok ilgilendi; gece kulüplerinde sarhoş kavgaları, dükkânlarria sergilenen yiyecek maddelerine saldırmalar... Bu olay, ona sınJa karşı, Mussolinivan çok zorlu bir tirad verilmesine yolaçtı. Pareschi. (İtalya'run Tantn Ba kanı) toprak ürünlerlmiz ba'sımından biraz iyimser. Bir yandan da. geleceğe ilişkin gittikçe daha karamsar kehanetlerde bulunuyor. GÖRİSG K0N1 CİANO'YA GÖRİNGİN İKİ TUTKUSU VAR. BİRİ GÜZEl JEYIER VE ÖZELÜKU NRJCEVHERIER, DİGERİ İSE SAVAJ... 6 NİSAN 1942 ring masanıa Üstüne dökmllş ULŞ ları, saymıs, sıraya dlzmiş sonra Jaarıştırmış hepsini ve yeniden mutlu oluvermiş. Yüksek rütbeli subaylanndan biri dün gece dedi ki: «İki tutkusu vardır, güzel jeyler ve aavas» ikisi de pahalı hobiler. îstasyona giderken sırtında 1906larda şoförlerin giydigi kürkle, lüks orosptıların ope raya giderken giydikleri paito arası koc&man bir samur kürk vardı. Eğer bızlerden bıri böyle bir şey yapmaya kalkıssa, sokaklarda t&şianır. Bu turumundan ötürü o Aimanya'da yal nız benimsenmekle kalmıyor, ü?telik seviliyor da. Nedeni de, çarpıcı bir kişiliği var. larsa bunun gerekU oldugunu anlatmıs. Ama bu doğru bir oranlama mı? Bismarclrtn her şeyi kara gördüğü anlaşılıyor. Her zaman böyledir ya, Rusya'daki olaylann gelişimi, moralini bozmuş. Böyle bir karanısarlık içindeyken de yavaştan yavaşa daha fazla açılacaktır. Doğu cephesinden gelen ıaberler yine endişeiendirici. Ruslar her yandan saldmyor ve hatlarda yeniden belirli bir çekiliş bek. lenmekte. 20 $UBAr 1942 4 JUBAT 1942 Göring vatanına dönmekte. Ex celsior Otelinde akşam yemeji yerken kendi mücevherleri daşında pek az şeyden soz elti. Gerçekten de parmaklannda çok Süzel jüzükler vardı. Bütün müoevheriere Aimanya'da el ko:ıduktan sonra bunları Hollanda'da. sözü edilmeyecek kadar küçük bir paraya satm almış. Sonra da büt.iın mücevhjrlere Almanya aduıa el konır.uş. Küçiik bir çocuk çakıl taşlarıyia nas:l ojnarsa. o da raücavherleriyle oyle oynarrnış diye işıttim. Yolculr.ğu sırasında o kadar sinirlivmış ki. yaveri elmaslarla d.olu küçük bir vazo getirmiş. Gö Alfieri'nln gönderdiği bir acaip telgrafa göre Rıbbentrop, bundan böyle ne kurtarabilirse kurtannak için îngiltere'nin bir fO JUSAr 1942 mütareke isteyeceği konusunda Irak Başbakanı E! Gaılanı'yı kehanette bulunmuş. Acaba bekabul eîtim. Ingilizlere karşı bir yaz ırk bakımından bu savaşm harekete başladıgından şimdi• A nasıl bir tehlike yarattığını Alrap uluslannın geleceğinin te manlar fiilen anlamaya başiartuş melini kurmak için Roma ile mıdır? lyı bir şey olur ama ben Berlin arasında mekik dokuyor. buna inanmıjrorum. Almanlar tedbirli davTanmakta. .Mussolim, bu sabah kömür ve Şu anda onunla bir anlaşma ım çelik sorununa karşı biraz ilgi zalamak ıstememekteler. Çok pösterdi. Bunlar kalmadı artık canlı ve kararlı bir adam. Hem bizde ve Almanlar da, bize karşı yüksek rütbesinden, hem de ken üstlendiklerinin ancak yansını di kişiliğinden ötürü halkı arn yerüıe getirdiler. Mussolini: «Bir sında etkin olmanın tadını ÇL<E gtin Alman vaadlerini gömmek nyor. Mihver'in zaferine irnan üzere mezarhklar arasında en öetmiş ve diyor ki. İngilizler bı nemlisini inşa edeceğim» diyor. zim kuvvetlerin Tifiis'e giımesi «Bize vaad ettiklerinden bir şey ne de. kendilerine boyun egdir gör.dermediler, hemen hemen dikieri halkın ayaklanmasına dfi hiç bir şey. Bu nedenle artık isengel olamayacaklar. Türkiye'nin rar etmemek daha doğru. Rusya' tutumu bakımından kuşkuiu. Ba ya gitmek üzere olan tümenleri zı askeri liderler dışmda, Türk mize Almanlardan tanklara karşı halkımn İngilizleri yürekten tut silâhlar ve uçaksavarlar istemeruğunu ve müttefikierin kazana mesi içia Cavallero ytı kand:rcaklanna inandıklannı ^nlatı dım. Roma savunnaasından 12 ba yor. Şunu da eklemeliyim ki Bıs taryanır. ahnmasını ve bundan marck, bu sabsh Vitetti (îtalyan ioğacak tehlikeyi yeğ tutarım.: diplomat. Dışişleri Bakanlığı Ge Doğallıkla durumdan yine İtalyan r.el Müdürüi ile konuşurksn, Al burjuvazisini sorumlu tuttu: manya'nın Türkiye'ye saldırmaya nBunlar ülkenin kajnaklarını gehazırlandıftnı. eğer Almanlar per. liştirmek için kendilerir.i hiç rol kuyuîanna ulaşmak ıstivor zahme*? sokmadılar», ve şu so nuca vardı: «Şimdi, 1911'de flziksel olarak da tümünü ortadan kaldırmadıgıma üzülüyorunı p Amiral Horty"nin fsaltanat naibi) oglu Stephen Horty, Macaristan Naip yardımcılığma getirildi. Meclisler ılunlı bir heyecan göstennişler diye Aniuso telgraf çekti. Adam bu aşamaya uygun biri degil. Efendiden alçak gönüllü ve de gönül alıcı ama işte o kadar. Bu hareketleriyle Macarlar, Almanya'ya karşı olmak türünden kendilerini güvence altına almak polıtikasını denemeye çabalıyor. BHemiyorum, dogru mu kestirmişlerdir? Berlin'de çok soğuk bir hava esiyor. îî:ttilime göre Naip Yardımcısına kutlama mesajı gönderilmeyecekmiş. 25 JUBAI 1942 Almanlarla Japonlann arasında baz: sürtüşme belirtileri var. Örneğin, Japonlar, Rıbbentrop un yaptığı bazı önerilere kızmışlar. Bilindiği gibi Ribbentrop Üçlü Pakt'ın BUyük Etendisi rolünde oldugunu iddia etmektedir. Mussolini, özellikle Almanlara karşı oidugu için Japonlan tuttuğundan. bu sürtüşmeden pek keyiflendiğini açığa vurdu; «Japonlar, başka türlü insanlardını riedi. «Almanlar onlara, kendi verdikleri kararları uygulamaları için gecenin ikisinde İmparatorlarını ya da Başbakanlarım telefonla yataktan fırlatmak küs"ahlıgını yapamazlar.jj Ankara'da tuhaf bir cinayet girisimi: Von Papen sokakta yürürken sersemletici bir darbe yiyip 3'ere yıkılmış ama yaralanmamış. Bakalım, De Peppo (İtalya'nm Tiirkiye Büyükelçisi > bu konuda ne haberler verecek, öğreneceğiz. Ama benirn 'nurada kafam ras'sele bir düşünce takıhverdi: Almanlar Ttlrkiye'de bir karışıklık Göring Roma'dayken. bugünkü günde Fransa'da bulunan ünlü Italjan tablolarının, özellikle Tahudilerin malı olup Almanlann el koyduklan tablolann. İta]ya"ya geri gönderilmesi oiasılığı üzerinde konuşmuştuk. Bu konuşmada geçen adlar arasında Boldini'nin bir çok tablosunun sahibi RjDthschild'in de adı geçmişti. Bugün Göring, hediye olarak bana bir Boldini gönderdi. Yazdığı mektuba şöyle başlanuş: «Yank ki, Rothschild'in evinde hiç bir şey kalmamış.s Eger bu rnektup bir gün ele geçerse. Yahudilerin evini yağma etmekle ben onu görevlendiımişim de vaktinde yetişemedigi için benden özür dilediği sanılacak. Almanlann siyasal bakımdan ne kadar açıkgöz olduklannm bir karutıdır bu. Vichy Hükümeti, tip:k Fransız iıjîubuyîa, İtalyan vatandaşlannın kendi vatanları Do^u Afrika'ya yeniden jerlesmelerir.e karşı şantaj yapıyor. <>.sa, bızim vatandaşlann Giburi'ye yerleştiriîmeleri önceden onaylanmıştı. şim di bu durum türlü itirazlara neden oluyor. Bizimle beraber aynı zamanda Fransız sıvil halkmdan 150, asker olarak da 650 kişi yer.iden vstandaşl:k haklarına ka.uşturulmalıymış. Siviller bakımından anlaşmak olasılığı var ama. askerler bakımınrian yok. Bu arada. orıları geri çevirm?k değecektir diye inanıyorum. Bu işi sonra düşüneceğiz. Japonlann Colombo'ya vpri bir hava şaldırısı yap:ıklarına ilişjcin haberler aldık. Acaba bu Hindistan'a karşı bir hareket başlangıcı nıı cİ3mp';tir1' D"h? îazla, Cripps'in (Sir Stafori Cripps, ergec Hindistar.'m bağımsızlığıyla sonuçlanacak hir ar,Iaşnıa yapmak göreviyle Hindistan'a gitrr.işti.' Hindhler'.p anlaşmasım Ptkilemek ?.n:acıy]^ yapılmıştır samyorum: çiinkü şu anda göriişmelerin geneüikle olumlu bir somıca yoneldiği anlaşılmakta. YARIN: MÜSSMINI HASTALANIYOB TiFFANY HAVIR 37 ÎMCİı SAYfiAUiftl BAtfStl GARTH Bİİf < EVET VE CCOEUİKüYK.UNU UYU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear