Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
w lr gün: Paşam, dedim. »ündl masamıza su gerektlgini düşünsem, kalkıp içeri gider. suyu geHririm. Burada düsünoemle yapma isMmcim (iradem) arasında ksain bir tutartıhk yardır. 81B çok önemli dönemlerde politikanın t« içtnde bulundunuz, politikada boylesi bir eylemdüfün tutarlılıgmdan söz edilemeyeceğini biliyorum «1bet. Ama politika yaşarnındaki kişi, dUşünmediğinl yapıyor olabtlir ml? Politifcada kisi her saman istediğini yap&bilir mi? CUMHIKİYET ttjl tasa yoldan bir 绫üın« 'batlayabnın«k için, akjamları kimi xomit« üyeltri ile. kimi Anayasa Komlsyonu üyeltrini evime çağınyorum. Şunu da ekleyiv«reyim: «Rakı var» demex»eniz gelmiyor çogu, ya da gece yarısına dogru geliyor. Cumhurbaskanhgı Oeı.el Sekreterinin evinde oturuyorum. Bir ^.ece, biri. Genelknrmay Başkanının doğrudan Hükümet Başkaruna bağîanması önerisinde bulundu. Eizım arkadaşlara döndüm, «Kabul diyor musunuz?» diye sordum. «Kabul ederiz ama Başbakan, Genelkurmay Başkanı ile ilişki kor.usımda özel kalem müdürünü kullanmayacRk. kendisi arayacak.» Herkes onayladı. Zaten siviller Genelkurmay Başkanınm doğrudan Devlet Baçkanma bagianınasını doğru bulmuyorlardı. Anayasa Komisyommdakilerden TJran Giines. Feyzioğlu Emin Paksüt, «Böyle sey olmaz» dediler bana, «Bir devletin yönetiminder. hükümet sorumludur.» Sırası geldiğinde Meclis'e gittim, yukardak: locamda\im. konuşmaları dinliyorum. ama,; biztm karar tersine bir yol tutmus gidiycr, Aşağı indım. fsmail Rüşrü Aksal'ın yar.ma gittim. kararımızm bu gidişe uygun olmadığını söyledim. Aksa! başır.ı sallayarak bana. «Hanginize kuı olacağız. btz de anlayamadık» demesm mi° Bir anlaşma olsun, isler tepetaklak gitmesin diye ödün veriyorsun, iki yanı uziaşurdıgını sanıyorsur.. lakat gidiş o yönde geHşmiyor. Şimdi düşüncelerle eylemler arasındaki ilişki konusnnu bu durumda nasıl değerlendireceksin? Zaman aman her şey elinden çıkıyor, banu göruyorsun. olaylann akışına egemen ola 27 MAYIS 1 9 7 7 B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 27 Mavıs'tan 5 Haziran'a.. Mayıs'tan bu yana 17 yıl geçtt. lıısan için uzun: tarilı İçin kısa sa>ılabilecek hir süre. İçinde yaşadığımız ortanıda 1960 devrin.ine serinkanlı bir yaklaşım kolay değil. 27 Mayıs büyük hir eylemdi. Askcri darbeyle düşürücü yumrıığunu indirdi. Parlamentnnun çogunlugıı tutuklandı ve yargılandı. Bir lushakan ile iki bakan asıldı. Bugünkü devlet vaşamını helirloven Anayasa. bir kurucu meclLsle oluştu: halk nyuna sunuldıı: henlmsendi. Ve Cumhuriyet tarihi 27 Maym'tan öncrsi ve sonrası diye ikiye ayrıldı. Bugün içimizde 27 Mayı«'a dlş bile>enler yaşamaktadır. Başta rtevrik Cunıhurbaşkanı Ce!a! Bayar olmak üzere. 1960 devriminden zarar görenlerin dınjrularnıı anlamak zor değildir. Ne var ki tarih. olavları duygıılarla f'.PÜPrlcndirmez. Sözgelimi 178» Fransız Devriml. 16'ıncı Louis'yi ve Marie Antoinette'i givotine gönderdi diye (ikülemez. Böyle eylemlerin topluına eiilsımı sprpmedih!eri de biliniyor. Bir 27 Mayıs gelir, tutucu ve gericnerin çamna ot tıkanır; hir 12 Mart çelir, ileriri ve devrinıci kosimin canına okumaya kalkar. Tarihsel gelçit'lcri doçal karşılamak. duysusallığın küçük terazilerine değil, geniş çaplı ölçütlerc vurnıaya çahsmak gerekir. Ne var ki böyle bir işi yapabilnıek için, zaman ırereklidir. • Nedir 27 Mayıs? Sorııya yanıt hulabilmek için sanırım bir tarihçl gibi yazılı belgelere ?öz atmak eerekiyor. Bııçün vasayanlar. bir gün srelecek toprak olacaklar. kınleriyk, nefretlcriyle, sevgileriyle, özlemleriyle . Ama yazıiı belfpler, en haşta 1961 Anavasası olmak üzere kalacaklar. ?7 Mayıs Anayasasi Türk toplumnna sosva! fleviet kurahnı çelircli. Toplu snzlrşmeyi, grev hakkını. sendika örgürlüklerini sağladı emekçi sınıflarına Salt bu kadan bile 1960 devrlmi için yeterli değerlendirmeyi yönlendirebilir. 27 Mayıs, ilk bakışta bir darbe jibi çöıünmektedir; ama bu yüzeyselliçin altıncia, sola kapalı bir siyasal rejimiıı toplumsal p.ıtlamavla parçalanması simgelenmektedir. Bu patlamayla bir çok yasak duvan yıkılmış, Türkiye 1950lerin koşullannı aşmıştır. 27 Mayıs'ın askercil sörünümü. darbeyle gellşi, ve evlemin başını çekenlerin küçük hurjuva kökeni. hazı çevrelerde tepkiler uyandırmakta, yanlış yorumlara yol açmaktadır. 27 Mayıs. yoğun bir halk muhalefetinin ürünüdür*. ve ohışturduju sola açık Anayasayı sonuçta ylne halkoyıı temeline oturtmııştur. Ne var ki Türkiye'de 19'uncu yüzyılın yansınrian başlıyarak yaşadı?ımız tlöneme vanncaya değin, tüm ilerici eylemlerin başını küçük burjuva kökenll askersivil aydınlar «.ekmişlerdir. Raşka türlüsü nasıl olabilirdi ki: Coğu Asya ve Afrika ülkesi gibi ülkemizin yakın tarihi küçük bıırjtıvaya dönüktür. Çünkü büyük burjuva, sanayileşmiş iilkelerde sözkonnsudur. lîizde. 1977 vıhnda bile, ileri atıhmların lokonıotif nlabüecek sanavi burjuvazisi oluştuğunu siiylemek kolay dcîilriir. Rundan böyle lokomotif olmak isteyenler de. tarihin istasvonund.T hareket saatini kaçırmışlardır. Eylem. artık küriik hurjuva kesiminden emekcilerin ellerine aktsnlmak iizeredir. Türkiye. sanavi burjuvazisi olıışmanıış ve isçi sınılı celişip bilinrlenmemiş tüm nıazlunı iilkelerin yazsısını yasadı: yaKamaktadır; yaşayacaktır. Küçük burjuvanın yeri bu süreç İçinde değerlendirilmelidir. Devrimcl attlımlar toplumdaki çclçit çalkantısıyla eTgeç oturuşurlar. 27 Mayıs Anayasası yoçun toplumsal hunalım sonucunda. bir patlamayla oluştu; >Tirürlüğe kondu 27 Maps'ın ardından hemen toparlanan tutucu ve gericl güçler ortaklığı, Anayasa'yı «yaıılı düşman» belledi. Aradan 17 yıl eeçmesine karşm. tutucu ve serici güçler ortaklığı 1H77 vılmda aynı eerckroyi işüyorlar. Cephenin liderl Demirrl seçim kampanyasmda dlyor ki: « Bu Anayasayla rlke yonetilcmez.» Sola dönük CHP ile ilericüerin demokTatik dogTUİraUn ise Anayasa temeline dayanıvor. Bu çatışmanın sonucu ne olacaktır? Eger 5 Haziran seçimlerinclc. CHP'nin demokratik programını destekliyen ilerid eücler. Bavar • Demirel çerresindeki tutucu kııvvetleri yenebilirse: 17 yıl sonra 27 Mayıs'ın doğrultusunda bir adım daha sözkonusudur. A n fm ğ Bahçede içiyorduk. Emekli General Cemal Madanoglu, gözlerinl iostı, dudaklannı gerip dişlerini gösterdi. Düşünürken öyle yapar. Politikada insan her zaman istedigini yapamıyor, dedi. Engellerle karşılaşıyor, her şeyt yitirmek tehJikesi ile bunın buruna geliyor. Bundan ötürü de hesabetmek zorununu duyuyor: Uygulamnasuu istediğim düşünoeleriraden hangisini gözden çıkarabilirim, diye soruyor kendi kendine. Herkesin bu durumda olduğunu düşünürsek, nerdeyse olaylar kendi başlarına yol alıyor gibi oluyor. 27 Mayıs'ta da büyük b!r" iş görüldü. Çünkü kimse ne yapüacağını bilmiyordu. Ataıürkçü subaylan Mmi ilkeler biraraya get:rmişti Demokrat Partiye karşı: Atatürîsçülükten sapılması, hukukun çiğnenmesi, orduya poiitika kanştınlarak disiplinin bozulması. Demokrat Farti iktidannı devirdiler. Ama sonra? Sonrası, herkes baska bir şey düsünüyordu. 27 Mayıs devriminin başını çekenlerden ünlU General Cemal Madanoglu ile geoen yaz güneyin bir iöyünde komşuluk ettik. Sabablan ormana yürürdük. Madanoglu anılannı anlatırdı, eline bir dal ahr. toprakta çizgiler çizerek anlatırdı. Sonra denize giderdik. Madanoglu kf.peğıni yıkardı önce, sonra bagıra bagıra kendini denize atardı. Arada bir yanıma gelir, «Dinle bak Anday» der, dojudaki askerliğine ya da 27 Mayısa ilişkin bir anısını anlatırdı. îyi bir röportaj yazan olamayacagınu bilirim. yine de "azayım dedim Madaııoğlu'nun anlattıklannı, îir takım notlar da turtum o günler, ama ne oldu sonra? Aradım. bulamadım. Aklunda kalanlardan derliyorum bu yazıy.. Samyorum ki. 27 Mayıs gibi ÖnemJl bir olayın yıldcaümünde, olay Bilinçli Değil, Ama Yararlı Melih Cevdet ANDAY larla. olaylan yaratanlann üişkis.. üzerinde durulacak en önemli 'onu olsa gerektir. Düşünüyort"um; Madanogiu'iAin, önemli siyasal olaylara karışmış başka kişilere benzemeyen bir yanı var. hep bu yanı ile konuşuyor, belkl de bu yanı ile bir gerçegi anlatmak istiyor: «Kişilüderi büyütmeyelım» demek istiyor, hiç kimse olayları avucunun içine alamaz, güçlü de güçsüz de olaylann elindedir. Böyle düşünen Madanoglu'nun karaktenndeki özellikler daha :tnlaşılır duruma geliyor: Madanoglu z«ki, duygulu, ssflam mantıklı, neseli. babacan. insansever, alçak gönüllü... bir sözcükle bilge bir kişi. Ayrıntılara giriyor. girünüler çiziyor. klşileri n can alacak özellikîeriyle ortaya çıkanyor, olaganüstii bir anlatma yeteneği var. «Politikada ışler nasıl insanin elinden çıkar ya da insanı nasıi ödün vermeye zor'.ar, anlatayım bir örnekle. dedi bir gür.. Kurucu Meclis, Anayasayı hazırhyor. Biz, «Gitmeyelim, kalalrm» diyenleri ı'14'ler:) dışarı yollammz, ama fcerçeğini ararsan. geri kalanlarm içinde de gitmek niyetinde oimayanlar VBr. Xeyı bekjiyorlar buniar? Anayasa tasarısını Milli Komite onaylamazsa Kurueu Meclis kendıliginden dağilacak Ve htiktimet işi tam olarak Komite'nin üzerinde kalacak. Bu sonucu sağlamak için de askerler tasarının kirni yerierine tam olarak karşı koyuyoriar. Etm ' lardan biri. Genelkunnay Ba?kanının, Milli Sarunma Bakanının buyrugunda olup olmaması sorunu ıdı. Demokrat Partinin gününde. Milî! Savunma Bakanının, demek ki bir siviün, parmağı ile Genelkurmay Baskamnı yanına çağırdı gıra görmü? olan subayiar bu konuda duyarlık gösteriyorlar hakh olarak ve Genelknrmay Baş kanınm doğrudan doğruya Devîet Başkanına bağlanması gerektiğini öne sürüyorlardı. Fakat Kurucu Medis Anayasa Komlsyonu ilyeleri olsn politikacılar bıınun tersinı düşünüyorlardı. Ordunun hükümet buyruğunda olmaması akıl alacak şey defiîdl onlarca. Ben, bu çatışan iki görâş arasmda bir çıkar yol anyordum.» Paşa ile her gün buluşayorduk. seyrek olarak bır soru yöneltiyordum ona. dinlemegi yeğHyordum daha çok. bırakıyordum konusma, ajılatma düzenini kendi kursun. Yalnız 27 Mayıs' daki değil, dogugüney Anadolu'daki, Kore'deki sronleri dolayısiyle birbirinden ilglnç »nliara o ö mülmiiş durumda olan general, hiç de anlatma ardında koşan bir kimse degil buna karsm. ka fasını sürekli olarak kurcalayan sorulan izliyor bir yandan, sizinle birlikte bir çörvime varmak istiyor sanki. Arada bır duruyor. düyiijıoesın; yerdeki bir 'aşla gosteriyor. sonra onun yanına başka bir taş koyuyor sopası ile. böylece iki düşün yanyana gelmiş oluyor. Bu anl&tı; biçiminde. %nl!arca askerlerl konu?malct*n gelen bir açık olma, bir sade olma alışkanlıgının çok payı % a elbet. r mıyorsun.» Bir sözügeçerin (otoriteninı ağzındar. bunlan dinlemek çok öğretici ve düşündürücüdür. Sank: olaylann insandür. ayrı. bir mantığı. bir gıd:?i varmıs duysrusıui' ı;yandınyor insanda bu durum. Nitekim 27 Mayıs için de artık yayym kanı şudur: 27 Mayıs, bilinçli olmadan yararl: oldu. Bu gdrüs uzun uzun tartısılmalıdır. Deger bunü. Sayın Madanoglu tıelk: de «27 Mayıs'ta büyiik is başarıldı. çünkü ne yapüacağını bılcn yoktu» sözü ile bunu anlatmak istiyordu. Müdanoğlu onılarını yasıyor. bastırınra sim bilır ne önemli, ne ilginç olayLar, yonımlar bulacagız onda. 27 Mayjs, Bir Bayramdır OKTAY AKBAL Hürriyet ve Anayasa Bayramı Evet Hayır tlrJc Milleti. 17 \il önce, bugün, Anayasa dısı tutum re daYTKUşlariyle meşrulugiL!U kaybetmış bir iktidara karşı direnme hakkını, Türk Ordusu öncüiügünde kuUanarak, 27 Mayıs Devrimini yapmıştır. Türk Ordusu, Kurucu Meclis tarafından Atatürk Devrim ve ilkeleri üzerine oturtulmus. insan hak ve hürriyetlerini. milli dayanışmayı, sosyal adaleti. ferdin ve toplumun huzur ve refahmı saglamajT ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devleüni bütün hukuki ve sosyal temellerıyle gerçekleştirecek, yepyeni bir düzeni getiren Anayasayı armağan ettikten sonra. kendi yerine çekilmistir. Bu tutum ve davranıçır. Dünya Tarihinde bir örneği daha yoktur. T Osman KÖKSAL (Eskı Milll Bırlık Komitesl üyesi) TUrk Ordu«u1n& 27 Mayıs öncesı düzen: bozuk, adaletsiz ve sömurü düzeniydi. Bir avuç yerli ve yabancı çıkarcı zümreler, halkı ve memleket kaynaklanıu sömürürler ve mutlu yasamlarıru surdUrürlerdi. Devletin eline içten ve dıstan bol para geçtiği ve memleket kay nakları da zengin oldugu halde. bu olanaklarla orantılı olarak, ne memleket kalkmdırılmıs ve ne de haîk yoksulluktan kurtanlmıştır. Ama, çıkarcı zümrelerin mutluluju saglanmıştır. Siyasal iktidar, yerli ve yaoancı somürücü zümreler. Uçüz kardeştiler. Bunlardan ikisi, diğerinin iktidardan uzaklaşmamasını; diğeri de ikisinin sömürülerini sürdürmelerini saglardı. BUtün çarklar bu (Al gtilüm, ver gulüm) işlemesi ve sürdürülmesi için, dbndürülürdü. Çarklann önemlilerinden biri «Seçim Sandıfıydı.» Üçüz kardeşler, toplumu; yalan yanlış propagandalarla, siyasal ve ekonomik baskılarla, eğitimle, din sömürücülüğüyle, Anayasa dışı tutum ve davranışlariyle gözleri görmez, dilleri söylemez, ku B ir bayram ölür mü? ölflr. 19 Mayıs bay.amı fibl... Yığından kopar, kopartılır. anlamsızlastırilır, öyle: Bombo? tribünler önünde geçit yupan. Rösterl yapan Istanbul, Ankara. trnıir jençliği:. . tlk ktz seyireislz coşkusus bir 19 Marıs geçirdik. Ne bekiiyorduk zaten? Gençlife kıyıldifi, gençlrrln boyuna öldürüldüsrü, ceıalandırıldıln, itüdifci bir dönemde «Gençlik Bayramı» nasıl kutlanırdı zaten? Gençiifc böyle bir sevinç. bir mutluluk duymadıktan sonra bizler TVIerde, radyolarda, e>zetelerde büyük büyük »özler söylesek de, yazsak da ne çıkar, ne olur? laklan ışıtmez. k&falan düsünmez, suskun bir toplum durumuna getirmislerdi. Bunun sonucu üçüzler, seçim sandığına egemen olmuşlardı. Bu suretle toplum, kendilerini sömürenleri. soyanlan, vurgunculan hem alkışlamış ve hem de sandıktan çıkarmıştı. Bu tarihsel çelişki. memleketin kalkınamayışımn ve halkın yoksulluktan kurtulamayışınm başlıca nedeni olmustur. 27 Mayıs, toplumu çelişkiden kurtaracak çok şeyler getirmiştir. Bunlann başında «özgürlüğü» görürüm. Bu ilke, hem 27 Mayıs Devriminin gerçekleştirilmesinin ve hem de Türk Ordusu' nun Devrimden sonra yer.ne çekilişinin nedenlerden başlıc&sıdır. Zira, Türk Ordusu. ulusun kalkınmasının, halkın mutluluSa ka"uşturulmasınm, özgür birtop lumla oJabilecegini savunmustur. Türk Ordusu'nun yerine çekilme nedenlerinden biri de budur. Bu, 19 Mayıs'uı tek önemli yanı, Başkaa Korutürk'ün konuşma.sı, daha doğrusu konuşmasının bir ycriydi . Bu sözleri daha çok büyükler, politikacılar, parti liderleri duysunlar diye söylemiştir, ama onlar buçünlerde kendi sözlerinin gürültüsü içinde böjle uyancı. sağduyulu seslenişleri duymuyorlar. Sayın Korutürkün gençliğe yaplığı şu seslelenişi dikkatle okumakta yarar var: «Bugündeıı şikâyetleriııiı varsa toplanıp konnşunuz, örgütleniniz, tartışınız. Buniar Cumhuriyet kanunlannın teminatı altındadır ve serbesttir. Buniar, bugün bağımsız, özgiir Türkiye Cumhuriyetinln pahası lâyıkiyle takdir olunamavan nlraetleridir. Evet toplanınız, tartışınız, isterseniz yüniyiinüz. Karşıt örKütlerin, partililerin birkaç kuşak «onra ibretle okunac»k şekilde siyasi edebiyatımıza Reçen ağır sözlerini kendinise vaklştırıyorsana. kanunun îznl revaç Veriyorsa, süüfe bu şekilde konuşunuz. Fakat birbirinize asla kıymannız.» «Birkaç kuşak sonra» birtakım poiitika adamları nasıl anılacak? Bunu düşünmek bile korkunç! O «poiitika adamlarunın çocukları, torunları utanç duyacak babaları, dedeleri adına, yakınlıklaruıı saklamaya kalkışacak, belki onlar da aym nefreti, tiksintivi duyup açıkça »öylevecekler. «Siyasi edebiyatımıza geçen afır sözleri gençliğe yakıştıramıyor Cumhurba.şkanımız . Ama, siz kendinize yakıstınyorsanız, ne yapalun. söyleyin birbirinize canınınn istediğini» dlyor. Yasaların çizdifi sınır içinde kalmak kosuluyla!... Ama birbirinizi öldürmeyin de ne yaparsanız yapın, hepimiz gibi, bu korkunç ıridi^ten hoşnut olmavan tüm ulus gibi... Ne var ki gençlik, çevresinde gördüğü, duyduğu sözlerin, konuşmaların etldsinde kalır ist«r istemez. Büyükl«r böyle davranıyorlar, ben niye öyle yapmayayım, der. 19 Mayıs Bayramını el birliğiyle öldürdük bu yıl. Şimdl 77 Mayıs «Hürriyet ve Anayasa» bayranundayız. Hürrlyet ve Anayasa Bayranu!... «Hürriyett! ölme, öldünne, zorbalık yapma, baskın çıkma hürriyetini bol bol kuUananlar var son yıllarda. Öyle «hür» kişiler ki buniar, dünyamn hiç bir yerlnde böylesine bir hürriyet yoktur! Yoksulluk hürrlyeti, acı çekmck hürriyeti de var milyonlar için: Hiç bilinmez, en unıulmadık bir anda işkencelere uğramak, hapislere girmek, dövülmek. sövülmek hürriyetl de var dörüst lnsanlara, gerçek aydınlara.' Ya Anayaaa bayranu! Hanfi Anayasa? 12 Mart döneminde halkoynyla onaylanan metne hiç mi hiç benzenıez hale sokulan Anayasa mı? 27 Mayu 1960 tarihi elbette ki bir bayram günüdür. Kuaaklarca kutlanacak, anılacak bir dönüm yeridır. Ama Anayasaımz 1961 deki niteligtne. anlamına, çizgisine kavuşturulmadan «An»yasa Bayramı»nı kutlamak garip kaçmıyor mu biraz? Tam on yedl yıl geçti aradan. O gün yirml yaşmdakl gençler fbndi otuz yedisinde, yirmi besindelciler kırldkl yaşında... Anüar eskimedi daha. O günfln anlamı nnnttümadı. 27 Mayıs devriminin Türkiye toplumnna getirdikleri ortad*dır. Bir asama yapmıatır Türk ulnsn o derrimle. Bakmaym bugün yenlden 1960 öncesindeki poütikacılara pek benzeyen, hatta onlardan daha da aşağı duzeyde bnlnnan poHükscllann ortalıkta kaynastığına, konuştuğuna, ulustan oy istediğine... Büyük halk yığınlan değişti, bilinçlendi. ssgdnyn kazandı. Çirkin politikacılar ordusu ne denli çofaldrysa, milyoniarca insanınuz da gereekleri görmeyi, anjamayı, iyiri kötüden, güzeli çirkinden ayırt edebilmeyl öğrendi. Bir gün gelecek bu ulusa yakıımayan politikacılar yok olup gidecek, halkra önüne çıkamaz olacak. Çok yakmdır, göreceflz bonu da... 19 Mayıs Bayramından sonra 27 Mayıs bayramım kutlsyoruz. Şimdi... Biliyorum yine halksız, coşkusuz, içtenüksis bir kutlama olacak. Ne 19 Mayıs'a, ne 27 Mayıs a Lnanmayan politikacılarla dolu yöremiz, sesleriyle çınüyor kulaklanmız... Türkiye'ji çağdışı bir yerlere sürüklemek istiyorlar açık açık. Atatürk derriminden kalan ne varsa hepsini kaldırmak. yıkmak Hemen hepsi Atatürk'fin gerçek kislliflne, gerçek dnşnneelerine, yarattıfi yapıta karsıdır. Bir sözcük olarak, bir klişe, anlamsız bir deyim olarak kuBamvorlar Atatürk ve Atatürkçülügü! Kızı! SulUnlan, Vahdrttinieri överek, seriat yasalannı geri getirmek i«teyerek, Atatürk'ün büttin yaphklannı tepe taklak etmeyi özleyerek .. Bir 19 Mayıs vardır geçmlşimizde. Bir 27 Mayn Tardır. Bu giinler geçer. Bu çağdışı politikacılar yitip gider. 19 Mayıs'lar, 27 Mayıs'lar daha nice gerçek bayramlar yaşar, onlara yenileri de eklenir. Türk toplumn karanhk bir çıkmaza doğru değil, aydınlık bir geleccğe dogru yfirttmektedir. .. VEFAT,. ., .Merhum Bahnye Nazırı ve Dörduncü Ordu Komutanı CEMAL • PAŞA ile Merhume Semha Cemal'in kızlan, Merhum Mehmet. Necdet, Belıç^t Cemal'in ve Ahmet Cemal'in kızkardeşieri, Semra ve Mehmet Ce^ıa: Arel'iıı anneleri, Berin Onar, Mine Kargı, Ahmet ve Hasan Cemai'ın halalan 12 Mart hareketinin uygulama biçimine tanık olduk. Uygulamaya bakarak, Türk Ordusu'nun hareketi olarak degerlendirmek yan lıştır. Zira, Türk Ordu«u Mületinin ö^gürlük ve mutluluk içinde yaşamasından, kendi mutluluğund»n çok daha (azla aevk duyar. Kökleşmiş niteliklerinden biridir bu. Ancak. her toplumda oldugu gibi, Türk Ordusunda da ters düşüncede olanlar, az da olsa görülmuştür. 12 Mart hareketinin uygulamasına bu ters düsünceda olanlar etküi olmuştur. Bir brnek vereyim: 12 Mart derresinde komUnist düzen kurma lddiasiyle kovusruruldum. Ankara Sıkıyönetim Mahkemesinde başlayan kovusrurnıa yetkisizlık karariyle îstanbul Sıkıyönetim Mahkemesine aktanldı. Bu sırada yani, 17 ocak 1972 tarihinde, dosyama konmak uzere, Anka ra Sıkıyönetim Mahkemesine bir dilekçe verdim. Bir suratini de zamanın Başbskanı Sayın Nihat Erime, iadeli taahhUtlü olarak posta ile gönderdim. «Ahndıgına dair makbuz elimdedir.) Bu dilekçemin bir pasajuu a«ağıya yaıacagım. Kontenjan Senatorü lken, 12 Mart hareketinden çok önce, bir konuyu konuşmak üzere, Cumhurbaakanı Sayın Sunay'ı ziy*ret etmiştim. Konuşmamız uzadı ve Komümzm kavramı üzerine geldi. Cumhurba^ltanı Sayın Sunay. komürusti bana şöyle tanıttı: «Gezüenm sırasında bir köye ııgradım. Köy halkı beni karsüadılar. Ancak, içlerinden genççe biri ileri fırladı ve dedi ki: KÖyümüzün okulu, suyu ve elektriği yoktur. Bunlan bize temin ediniz. îşte Osman bu herlı buz gibi komünisttir.» Düekçemin Milll Güvenlik Kurulunda da konuşuldugunu duymuştum. Cumhuriyet Halk Parti sinin KurJİtayına sunduğu ve Kurultayın oybirliğiyle kabul ettiği programı okudunuz mu bilmem. Ben bir kac kess okudum ve Kurultayı da izledim. Sayın okurların içinde okumayanlar varsa. Cumhuriyet Halk Partisl Genel Bask&nı Sayın Ecevit'in konusmalarmı gazetelerden iılemesıni veya konusmalannı dinlemelerîni önerlrim. Sayın Ecevit konuşmalannı bu progrun içinde kalarak yapmaktadır. Program, Cumhuriyet Halk Partisinin kuracağı düzen ile Anayaaa ilkelerini öyle güzel, uyumlu, dengeli, canlı bagdaştırmıs Id; uygulamaya geçis özlemini duymamak mümkün değildir. BLGÜNKİ) DURUM Bugün Türkiye her yönüyle, iki yıl içinde, iflasın eşiğine getirilmis; yolsuzluklar, huzursuzluklar, kanlı olaylar diyan olmuştur. Türkiyenin gelecegi karanlıktır. Türk Milleti, 5 haziran'da, kendilerini soyanlara, somtirenlere, rurgunculara. hırsıdara, evlâtlanm öldürtenlere oy vererek, tarihsel çelişkiye düşmeyecegi ve memleketi karanlıklara sürüklemekten kurtaracağı inancıyle, Hürriyet ve Anayasa Bayramımzı kutlanm. KAT1P Devam kamemi kaybettim. Hükümsüzdür. Hüseyin Tuncpr HVVARAT (Gökhao: 5016) IŞrt^r ri e r\ ••, Kâmran CEMAL iö Mayıs Çarşamba gecesi vefat etmiştir. Cenazesi 27 Mayu gunü 'BUGÜN ı Teşvıkiye Camiinden öğle namıatıı mütealop kaldırılarak Fenköy mezarlıgında aile kabrıstanına defnedilecekti. ACI KAYIP AiLESi Merhum Ahmet Pethi beyın ve merhume Saim» hanımın ogullan, merhum Mustafa Nuri ve merhume Sadriye hanımın aamadı, Semiha İnsel'in sevgiii eşı, merhume Saifet hanım, Burhan İnsel, Merhum Celâl İnsel, Saadet Insel'in degerli kardeşleri, Prof. Dr. Hürol Jnsel'in sevgıli babası, Dr. Ülker tnsel'in sevgiii kayırıbabası. Hayrettin Güçlü ve Semih Üstün Inseî'in çok sevgili dedeleri, Nermin ve Mithat Özaslan, Ahmet Insel'in, Elif Karakaya"run amcalan, Merhum Hasan Kuleli ile Fazilet Kuleli'nin enisteıerı, Merhume Meliha Güranl, Bedia Kutman'ın enişteleri, Merhum Ömer GÜrani ve merhum Feyzi Ku'man'm bacanagı Emekli Albay Gös MStehassisı Dr. Hayrettin İnsel 25/5/1977 çarşamba günü HaJtkın Rahmetme karasmustur. Aziz nâşı 27/5/977 cuma günü Şişli Camiinde kılınacak ögle namazını müteakip Eyüp Sultandaki aile kabrıstanınaa ebedi istirahatgâhına tevdi edi'ecektir. Merhuma Ulu Tanrıdan rahmet dilerlz. A t L E S1 (Cumhuriyet: 5019) ÇIKTI CEMAL PAŞA TÜRKİYE i$Çi PARTiSi iŞÇi SINIFI POLiTiK ÖRGÜTÜYLE YENiDEN Hatıralar Fiyatı: 3 0 l i r a TAKSİM'DE GENEL BAŞKAN Ittıhat ve Terakki liderlerinden Bahriye Nazırı ve 4 . Ordu Komutanı Cemal Paşanın anıları BEHİCE BORAN KONUŞACAK 28 MAYIS 1977 / Cumartesi saat 15'te buluşalım (Cumhuriyet: 5Jİ7) Gün Ola Harman Ola MUSTAFA EKMEKÇi'NiN 12 MART DÖNEMİNDE VE SONR&SINDA YAYINUNMIJ «ANKARA NOTLARI.NOAN OERLENMİJ YAZILARI. Bt'TÜN KİÎAPÇIIARDA (İKİ CllT 50 LİRA) ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İSTANBUL Istanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi Dekanlığmdan Fakültemiîin AnaJitik Kimya Kürsünde açıx öulunan bir doçentük kadrosuna atama vapüacaktır. İsteKİilerın 10. 6. 1977 aksamına kadar Dekanlığırmza mtiracaatlan. (Basm: 17818 5007) (Cumhuriyet: 5010)