Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ifl kl yıl öncesüıa kadar «tfmy&nın en kalabalut demokrasısı» dıje tanman Hındistan'ı «dünyanın en keyfi diktatorluklennden bın» haUne getıren Indıra Gandhı'nın geçen ocak ajmda bırdenoıre genel seç:mlere karar vermesı, Hındıstan'da olduğu kadar dünya kamuoyunda da şaşkınlık >ara*mıştı. Zihınlere takılan soru çu ıdr Iran Şahı ya da Suudi Arabıstan Kralının sahip oldugu kadar geniş yetkılerle donatılrruş bır Başbakan, halkoyuna başvurma rızıkosunu neden goze alıyordu0 Akla ılk gelen yorum, seçımlenn baskı altında yapılıp halkan ıradesinl serbestçe kullanamayacağı, oylamaya hıle katılacağı, kısacası. «gostermelık» bır seçım yapılarak dıkta yonetımıne meşruluk kazandmlacağı yoiunda idi. Ne var kı. bajan Gandhi bu kuşkulan dağıtmak ve ıvınıyetm kanıtlamak uzere bazı tedbirler getirdı Ğeneî seçım tarihimn açıklanmasıyle bırlıkte, ulkenın uzerıne karabasan gıbı çoken «Olağarustu durum» rejımi (tam&men kaldırı'madıvsa da) gevşetildi Basındald sansur hafıfledı, cezaevlennı dolduran sıyasal tutuklulann bır kısmı serbest frrakıldı ve muhalefete dıledıği gıbı seçım kampanyası yapmak hakkı tanındı. Şu halde Başbakanı genel seçlmlere iten nedenlen baska yerde aramak gerekıyordu Batılı gozlemcıler Indıra Gandhi yı tutum degıştırmeye zorlayan etkenleri araştınrken daha çok dış baskılar üzerinde duruyorlar. Gerçekten de, Hindıstan'da yırmi aydır uygulanmakta olan adının konması guç rejım butün dünyada sert eleştirılere uğramıştı. Uğramaması da olanaksızdı, çunku bu buyuk demokrasi ulkesındekl durum hakkında alınar. haberler Pınochet'nın Şıli'sınde olup bıtenler kadar kaygı vencı ıdı: Temel hak ve özgürlukler kısılmış. basın susturulmus. sağ ve sol muhalefetın liderîeri gozaltına alınmıştı. Olağanılstu durumun ılâmnın yıldonümunde protes+o gosterısı yapanların ustune ates açılmış, yuzlerce genç Uımkianmıstı Zındanlarda bulunan sıyasal tutuklulann sayısınm yuzbını astıgı tahmın edıliyordu. (UMHURIYEI 15 MARÎ 1977, Î OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Hindistan Yol Kavşağında Mahmut DiKERDEM zılan Türldye büyüklüğünde olan 17 eyaletı, çeşıtb dıl, dın ve çıkar gruplarını banndıran bır ülkede seçım sonuçlannın, Batıda oldugu gıbı, halkoyu sondajlarıyla orceden belırlenmesıne olanak joktur Henuz sıruf bıhncme erışmerraş halk yığınlan kimı zaman butun hesaplan boşa çıkaracak bıçımde agırlığım duyurabılir. Ayrıca, gelecek hafta yaplacak seçımler sımdıye Kadar ahşılagelmış olanlara benzemeven koşujlar altında cereyan edecektır Yıne de seçirrlere katılaeak sıyasal guçlerın durumu buaz yakından ırv celenınce, sağlıklı bır tahmm yapmak ıçın bazı lpuçlan elde etmek mumkundür. önce Indıra Gandhı'nın lehıne isleyecek ögelere bır goz atalım Başında bulundugu Kongre Partisı otuz yıldan yanı H.ndıstan bağımsızlıgı na kavustugundan berı hıçbır gene! seçimde venılmemış bır kıtle partısıdır Bagımsızhk raucadelesının büyük kahramanı Mahatma Gandhı'nın (bugunku Başbakanla ad benzerhğinden başka hıçbır ıkşkısı yokturı kurduğu Ulusal Hmd Kon gresı drgutunün uzantısı olan ve Jawaharlal Nehru (.bugünkü Basbakanın babası)nun bderligi altında guçlenip toplumun bütün tabakalanna kok salan Kongre Partısl, ıkı Meclısli Hınt Parlamentosunda surekh oıarak salt çoğunluga «aFıp olmustur. 1971'de yapılan son ger.el seçımlerde de Kongre Partisı tek başma oy toplamınin yuzde 43'unu alarak ulke çapında başan sağlamıştır Sıyasi yelpazede yer alan irıli ufaklı partılerden hıçbırı genel seçımlerde Kongre Parhsıyle bov ölçuşecek derecede bır varhk gosterememiştır Yalnız eyalet hükumetlen seçiminde bu kurahn ıstısnaları göriılmuş, Kerala g;bı bır ıkı eyale'te Komunist Partisı. Kongre Partısınden daha çok oy toplamıştır. Oysa yannkı (16 martl seçnılerde Komunist Partısı de bayan Gandhi ıle ortakhğı kabul etmıştır. Ozet olarak, Indira Gandhı'nin güvendıgi kozun, babası Nehru'dan kendisine miras kalan prestıjın golgesınde. otonteve s^jsı.ı H.r.t halkının demokratık üayata gozunu açtığından berı başında gormej'e alıştığı Kongre Partısıne gostereceğı bağhlık olduğu sovienebılır Ayrıca. ;.ırmı avdır suregelen olağanustu durum jonefimınm ağırhğı altında, komumstler dı^ındakı muhalefet partılennın kolu ve kanadınm ıyife kırılmış oldugunu hesaba kattıgı da duşunulebılır. Bütün Muhalifleriyle.. Ancak, madalyonun bir de otekı juzü vardır' Onumuzdekı seçım Kongre Partısıyle onun rakıbı olan partıler arasında deçıl Basoakan Indıra Gandhi ıie onun butun muhahflerı arasında cereyan edecektır Komumstler dı=ınaakı tum muhalefetın onak bır lıste ıle seçıme katılmavı kararla<;tırmıs olması bır yana, Kongre Partısının ıçınde de çatlamalar olmustur Nıtekım, Ba? bakanın hıç beklemedığı bır sırada en guvendı ğı huki'met uyelennden bın kendısnden Itoparak «Demokrasi ıçın Kongre» adı altında yenı bır par*ı kurmuştur. Tanm Bakar.ı Jagjıvan Ram'ın «ıhanetı» Başbakan ıcın agır bır darbe olmustur. ç'inku bu zat Hındıstan'da ^ayılan 70 mılyonu bulan eskıden «PaTa» dprılen :lgı kurulması yasak sınıfın hukumet*ekı te'< tem sılcısıdir. Yedıgı darbenın etkısı sılmmeden bu ker Basbakanın halası Nehru nun kızkardesı bayan Pandıt de muhalefet cephesıre katıldığını acıklamıştır. Halkın saygı duydugu kışılığıyla muhalefete guclu bır manevi destek kazandırrrış olai Pandıt N'ehru yaütığı basın toplantısında «Indıra'vı sever ve takdır ederim, fakat memlekette demokrasıvı yenıden rayına oturtmak gerekivor» demıştır. Hindistan'ın kudretll Basbakanımn seçim öncesınde sırtında taşıdıgı en buyuk kambur ıse Sanjsy admdaid fcendi 8* ogludur Tld yıl 8nc* sme kadar poiıtıka salinesir.de adı du>ulmamış arkadaşları arasında tembel \e şunank bır oğ rencı olarak tanınan bu genç muhendıs. birdenbıre on plana çıkmış ve sdylendığine gore, annesıni halkın gozunden duşuren ıki bnemli karann alınmasmda bu>uk rol oynamıstır Hmdıstan'da bugun herkes 26 hazıran 1975'te oiaganus tu durumun ılârmdan ve dogum kontrolu uygu lamalanndan Sanıav Gandhı'nın bırıneı derecede sorumlu oldaguna manmaktadır Doğum kontrolu programı gereğır.ce geçen yıl 6 mılyon kışi zorla kısırlaştırılmıştır. Asıl ılgmç o'.an, bayan Gandhı'n'n oğlunun sıyasi ıhtırasların: frenlemek şoyle dursun, onun butun gırışımlernı vargucuyle destekletnış, hatta Sanjay'i kendı^ıre halef olarak seçmış bulunmssıdır. Seçım karr.nanyası başlarken, «Ana Knhçe» ıle oâlurun bu'.uk posterlerınm Hindistan' ın bır ucundan obur ucuna kadar duvarları susledığı gorulmüştur Bır muhalefet lıden bu posterlenn onunde halka seslenırkcr. «Babası lıderımızdı aıye bu*vn a le\ı surşıt oasunızda mı goreceğız? Bavan Gandhi Başbakan mı, yoksa ÎTiparatorıçe mıdır'')) dıve bagırmış ve şıddetle alkıslanmıstır Korgre Partısınm ıçınde de Sanyaj Gandhi nın kısı'ıgıne ve temsıl ettıgı çıkar gruplarına karsı duviı'an alleru keskinleşmış, genç velıahdın Komunist Partısıne saldırması, ozel teşebbusu açıkça savunması, yuksek burjuvazı ve buyıik ış çevrelenyle sıkıfıkılığı, popülıst prograrrlı partıd" cıddi huzursuzluk yaratmıstır Secım arefesmde Partıde gorulen kopmalar bunu doğrulamaktadır. ÖVIP gorunu\or kı, Hındıstan'ın demokrasi tarıhınde ılk kez çetın mucadele ıle geçeceğı anlasılan genel secımlerı yıne ıktıdar partisı ka7ansa da. partının lıden bn seçımden venık çıkaraktır. Çunku Kongre Partisı kesm olarak bolünmüştur. Gerçı partınin bugünkU liden 1969 vılında aa avnı dıırumla karsıla^mış ve muhalıflennı safdı^ı bırakarak lıderlığını korumayı basarmıştı. Ama bunun nedenı Kongre'nın halkçı. ılerıcı kanadına ve onlann temsıl ettıği genış tabana dayanmış olmasıvdı Oysa bu kez ıktıdar partisı ıkı yıllık ceberrut, huknk dışı bır yonetımın gıınahlarını sırtında taşıvarak halkın karşısma çıkmak ve nartının ılkelerme ters duşen bır etıket altuıda seçım savaşı vermek zorunda bırakılmıstır Bu durumun tek sorumlusu ıse partının lıderıaır ve bu lıder artık tartısma konusudur. Onumuzdekı sejımlerden sonra Hındıstan'da Mahatma Gandhi ıle başlayıp Jawaharlal Nehnı ı.e deram eden (.tartısılmaz lidernlık donemınm kapanarak daha sağlıklı bır demokrasıve geçış surecının baçlav'acafını ilerı sürmek kehanet sayılmamalıdır AC1DIR ACI... £ nsanın kafası şartlandığı caman, düşflnme olanaklan I da kıtlaşır. Hele ban flkirler, kör . inanç katüığına * erişirlerse, yandım AUah. Yervuzünde kor inancın çeşitli brnekleri var. Çok bilinen birini anımsayalım Bir yezidinin çevresine çember çizildl mi, adamcağrz kıpırdaTamazmaımjş jerinden. Yezidı. çemberi aştı mı. çarpüacağına inanır; kafası bu inanca göre koşullanmış, çitileronış, kurulanmıs, kolalanmış, ütülenmiştir. Acaba ç«vremizde benzer olgular yok mu? • * Kumar Bu durumun yarattığı tepkilere ragmen. bavan Gandhi nm genel seçımlere gıtme karan salt dış etkılere ya da Pakıstan'ı taklit etme hevesıne bağlanamaz. Aslında Hındistan Basbakanı bır kumar oynamaktadır, oysa bütun kudreti elınde tutanlar zorlanmadıkça ya da kazanacaklanndan emın olmadıkça bu tur kumarı oynamazlar. Içenden b:r zorlama olmadığına gore, sanırız kı Hindistan Başbakanı seçımlerden zaferle çıkacagına kesinlıkle inandığından zarlannı atmaya karar vermiştır Acaba Bayan Gandhı'nln hesabı doğru çıkacaJc mıdır? Hındistan gibi 600 rmlyon nufusu, ba Kara Listeler Dr. Murat DEMiRCiOĞLU BUKSA üNIVERSÎTESÎ evlü! tarihlnde mecUste görüşülmekte olan Gu^enlik Mahkemelerinin Anayasaya aylon olduğu »leri sürulerek DtSK tarafından iş yerlerinde M»anın cıkmasını önlerne amaci Ue grev \x\gulamasına geçilmiştir. Bu olav ıizerine Işverenler Konfederasvonu Yetkfllleri "iüriJtme Komitesi ve Yonetim Kurulunun aldıklan Kararlar doğrultusunda basına verdikleri tlenıeçlerde, tertiplcnen hasın toplantılannda ve büjük tirajlı gazetelere \erdikleri Uânlarla; giriîfilen hareketin yasa dışı hir şrev nitellğinı taşıdığı \e suç tesldl ettiği, ilrili vasalarda önsörülen haklar olarak. yasa dışı gn*c katılanlara cezai vaptırımlar ınçnlanması için ceza davalan açılacaçı gibî. bu kişiler hakkında çalışmadıklan pinler Ue hafta tatiline alt ücretlerlnltı kpsileceei ve Bereldl görülenlerin hizmrt sözlesmelerinln ihbarsıı ve uiderimsiz feshtdileceği açıklanmıştır. Arkadan birçok isçinin sözlrşmesi feshedilmiştir. Bununla da kalma>an Işverenler Konfederasyonu 2 kasım 1916 tarihlı Işverenİer Dergisinde (1). Devlet Gü\enlik 1 asasının Anaiasa'a aykınlığı ile ilüüi duıenlenen çrevlere katıldıkları için çesitli iskollarmdaki live işverlerinde çalışan hizmet söıleşmelerı feshedilmis. 3«2 isçinin listesini adsovad. ana adı, baba adı, işverlerindekı RÖre\Ieri. sigorta sicil no ve doğnm yerlerim belirterek acıklamıştır. Açıkça belirtilniemekle beraber vavınlanan bu lıste Ue îşverenler Konfederasvonu 362 Msivi kara listeye aldıklarını imâ etmişlerdir. Böylece çalısma hukukumuzda veni bir uyRulama baçlamıstır. «Kara liste» (Schwarze liste) tanâml. Ve bu liste jayunl»ma hâU de> \am ettnektedir. Karj liste nedlr? Bizdc ujeulama^ma 2 kasım 1976 tarihli derRideki llânla başladığını holirttigimiz kara liste tanzimi ban ülkelerde ozellikle Is»içre'de epeyi eski denenen bir yoldur. Isviçre'de ışverenler veya organizasyonlan (sendikalan) tarafın dan, iş buimalannı önleme amacı ile. aktif sendikacılar 5İxli olarak saptanır ve listeve alınırlar. Işte bu tip listelere Is\içre çalışma hukukunda kara listc denümektedir. Sendikal faaluetlerde bulunrna, scndikalara girmc, işçilere tanınan sendika nzjciırlüfnnün içerigini oluşturduruna gore, sendikal ozgürlük de Isviçre Medeni Yasasının 28. maddcsinde dıizerüenen kisisel haklardan sayıldığından, bu tip listelerin tanrimi Isviçre'de d^retide (doktnndc) kişisel haklsra tecavuz kabul edilmekte ve bu nedenle listede >er alan ısçilere Isviçre Medeni Yasasının 28. maddesi \e kosjuUan cercekleştiğinde Isrfçre Borclar Yasası'nın 41. madderine gore, haksır eylemden doğan dava haklan unuımaktadır. Bfzdeki uygulama: 1961 Anayasamınn 48. maddesln» s lşçiler ve işverenler, önceden irin almaksızm meslekî tesckkuller kurabilecekieri gibl, bunlara serbestçe uye olabilırler. 46. madde Ue getirüen pozitif sendika özgürlüp (PosıUve KoalitionstreUıeit) gadece stndlk» kurma. sendikava ııye olma değu, aynı zamanda sendikada aktif çalısmsyı d» ifade eder DİSKe bağlı çeşitli sendika fiyesl 362 Idsf, sendikalann karan gerefi Devlet Gü\enlik Mahkemeleri Ue llgiU olarak grev yapmışlar ve bu çrevler yasa dışı kabul edUerek bu kişilerin hizmet sözleşmeleri feshedildiçi bu isçiler hakkında da cezai da\alar açılmıştır. Grevin tarifi, unsurlarını, yasal ve yasa dışı grevler ile yasa dışı grevin sonuçlarını içıklayan 275 sayılı Yasa'nın 17, 29 ve 54. maddeleri gereği buraya değin isçilere uyçulanan yaptırunlar tartışmanuzın dışındadır. Bu konuda sovlevecek bir süzümüz yoktur. Ancak birim vanrt aradığımız sorn işverenin neden avnca hizmet sözle«înıesini feshederefc cpzalandırdiRi 362 işçiyi bir liste haünde vayınlanıak gerekslnmesini duyduğudur. Acaba amaçlanan nedir? Istenilen, listeyi yavınlayarak bu isimleri aflse edip gelecekte, işverenJeri bu işçileri işe almada nvarraa mıdır, yoksa en içtenlikli duvçularla kamuovunu avdınlatma mıdır? Neresinden bakılırsa bakılsın 3 > kisilik liv *2 tenin yayınlanmasj ilerde bu listode ver alan kisilerin ış buimalannı önleme sonııco doçurur, veya dijer bir devişle hansi ısvercn bu listelcıin vavınlanmasından sonra acaba sendıkal faaliyetten dolayı sözleşnıesi feshedilmiş bu Msilere rahatça is \eıebnecektir? tste bu hali ile 362lik liste amacını aşmış tsviçre'de olduğu gibi «Kara Liste» özelliglne kavusmu^tur. Kaldı ki, yeni listelerle bu sayı çok kabarmış durumdadırBu veriler sonucudnr H, biz tşveren Koniederasyonnnca yavınlanan bu liste lle çalışma havatımtıa «kara liste» tanzimi uygulamasına başlandıjını belirttik. Bn ise sorunlar yaratır: Hukukumuzda «kara liste»nin tanzimi herseyden önce yukanda tanımını verdiğimiz Anavasanın 46. maddesi Ue "getirilen pozitif sendika özgürlüğüne tecavüz teskil eder. Pozitif sendika öz;unlüçu ite kişinin, Medeni Yasa'nın 24. maddesinde clıızenlenen kişisel baklardan sajnlır. Bu haliv]^ de bu tip listclerin tanzimi avrıca kişisel hahlara da tecavüz teşkil eder. Kişisel haklar, nesnel (Ayni) haklar gibidir. Bnnlar herkese karşı ileri sürülebîllr. Herkes bu haklan ihlâlden kaçınmakla vükümlüdür (tsvicre Fed. >Iah. Kar. 52 11 "!"<>). Buna göre kara listede »er alan isçilere Medeni \axanm 24. maddesi ve kosullan gerçekleştirUdiğinde Borclar ^psamızin 41. maddesine göre hah'îir eylemden doğan tlava haklan tanınmalıdır. tİPiı surdütümuz davalann komısu 5521 sayıh t s Mah. • asası ıun 1. madriesi kapsamı disında kaldı^tndan, vetkili 5 malıkcmplcr iş mahkemeleri değil, cenel mahkemeler olacaktır. Bu nedenle B.Y.'nın 41. maddesine RÖre. açılacak davalar B.Y.'sının 60 maddesindeki, uman aşımını tabidirler. (1) Isveren Dergisi Cilt 15, Şayı 2, kasım 1976, «h. 39 dv. TARTISMA Bilim dilimizin de özleşmesi gerek G«nel olarak bilıml. bilımsel çalışmalardan e:de edılen ve b.lıınsel jonremlerle doğrulanan bügılenn tümu dıye tanım layabılınz Uretılen bılgıler ga zete. dergı, kıtap, radvo, tele\izyon gıbı çok degışık yollarla ya\ılırlar. Yayılma aracı ne olursa olsun vayıima >olu dıl dır. Kısaca dılın gorevı, bılgılerı aktarmaktır denılebılır. Bıl.m ulusal olmayıp evrenseldır. Herhangı bır ulke ıçmde uretılen bılgıler, ulusal sınırlann otesınde. tüm dünyaya yayıiabıhr. Bılım oğretılırken veya yayıhrken kullanılan bilımsel sozcük ve terimlerın tumune «bıivn dılı» dıyoruz. Bılırı dılı avrı bır dıl olmavıp genel dılın bır bolümudur. Bır ulusu ulus japan ogelenn başında dıl geıdığine gore. her ülkenın bılım dılının. o ülkenm ana dıli olması doğaldır Yazımızın kapsamını dar tutup ana dıhmız Turkçsnın yabancı kokenlı sozcuk ve tenmlerden etkılenmesını, bılım dilı çerçevesınde ıncelemek ıstiyoruz. B.lımın amacını. doğanuı gız lerını çozme ve ınsenlıgın doğaya egemen olmasını sağlama dıye ozetleyebılırız Bu ıse bılımsel arastınnalarla oîur Bılımsel araştırmalar. bılım adamı, para, emek, zaman ısteyen ışlerdır. Bugun her ulkedcn bılım adamları, bılıme kat kıda bulunmaktadırlar. Doganın gızlerını çozme ve doğaya egemen olma gibı guç bır snnnda. ozgur dunyanm ışbırlıgı yapması doğaldır. özgıir dun>ada, bihm adamlan arasında, bilımsel araştırmalar ve uretılen bılgılerın alış venşı konulannda işbirhğı vardır. Ulu sal sınırlar dışmda uretılen bılgılerden yararlanma yabancı dıl ıle olur Her bılım adamının yabancı aıl ıle, kendı bıl:m d?lında meydana gelen gehşmelerı ızlemesı gerekh ve 7orunludur. Aksı durumda, bılım adamı. kendı bılım dalında. bılımden kopacak ve W lımın gerısınde kalacaktır. Bu ıse bılım adamınin yozlaşması oemektır Pır ulkede, bilım duzeyı ıle kalkmma arasında ne kadar onemlı b.gıntüar olduğu bilmmektedır. Bilım duze5ını oluşturan. çagdaş bilım adamları ve onlann bılimsel çalıtmalandır ÜİKemızde bır bolüm b:Iim Hdam:. yabancı dılde yapılan b'lîmsel yavınlardan etkılenırken. b'lunsel sozcuk ve rrnmIsrın yenı kavramıarın Tur<cçe karşılıklarını buyu<: b:r ozenle bulup kullanıyorlar. Dıger bır bolumunun ıse boyle bır ugraşıya gtrmeden. btleıek ve5 a bılmeyerek. ozellıkie Batı kokenli (Ingılızce. Fransızca, Almanca vb ) SOZCUK re terım lerı olduğu gıbı ald.klan ve Turkçede kuilandıkları bır gerçektır Boylece, Batı KOkenlı sozcük ve tenmler. once bılım aılım'ze, daha sonra da gunluk konuşma ve dılıre gırıp verleşme.ctedırler. Eu ıse, dılımızm Dogu kökenlı sozcük ve tenmlerden annması cabalarını baltalamaktadır. D ğer bır devişle, dilımız Doğu kokenlı sozcuk ve terlmleracn annırken. Batı kdkeniı snzcuk ve terimlerle do'maktadır. Batılı uluslar kendı dıil»rır.l yabancı sozcuk v« «rimlerden titızhkle koruyorlar. Dığer ülkelerde vapılan yenılüt ve buluşlan bıle, kendı aUier'ndekı kok ve eklerle kaışmklar tureterek adlandınyorlar. Hıç o.r dıl, doğarken zengm bılım dılı olarak dogmamıştır. Yuzjflar sjren dıl bılıncı, bazı d:l'erı zengın aıl veva z«ngın bıkm aı li yapmıştır. Ataturk devnmlenrıln en onemlilerınden bın olan D.l Devnmme vurekt«n bağlı olan bılım adamlanmız, b>''m dılınin özlesmesını ıstemekte ve destek' emektedırler. Türkçe dusunüp Turkçe sçvlem^t her bîlım adamının en Aıemlı kaygısı olmalıdır. Kafaian vabancı sozcuk ve terimlerle dolu bılım adamlan. bılgıierını hal<a akraramazlar. Dıl kUtucu'an genel 5azı ve konıı^ma dıl:rde oldugu gıbı bıl.m d.lımızdp ae ozleşmeye karşı çıkmaktadırlar. Bılım dılının ozlesnıesı sorunu ıkıye ayrılmaktadır. B r ncısı. halen bılım düımızde yerlesmiş olan ve kullanılmakta olan yabancı sozcuk ve ternıler.n Turkçelesî.rılmes'aır. f J ~ reslı bıhmsel caiışmalarıa n.l.mde yenı kavramıar olusnıa1: tadır. Ikıncı sorun vabon^ı dıllerdekı bu yenı kavramlaıin ılk kez dilimıze girerken rmıara Türkçe karşıliKlar "julunmasıdır. Bılım dıl.ınıze virleşen sozctık ve terimleri sonradan atmak güç olmaktat'ır. «Kompüter» sörcüSünun aMlması ve verin» «bılelsa'/ar» roz cugünün zetirilme>!'nde kars'laşılan dırenç ortadadır. Ovsa, bılım dı'ımıze illc kes »ırerken. bilgisavar olarak adlandınl«»y dı, dırenç gostenlmdy*?e*;i Yabancı kokenli SOZCUK ve tenmlere, ozellıkle venı buluş ve kavramlara ozenle Turkçe karşılıklar bulmak kolay ış değıldır. Bu, kişisel çabaların yanmda, orgutlu çabalan, kurum çalışmalarını gerektmr. Bu arada onsmh bır konuya da degınmek gerekır. Bılım dallannm her bırınde kullanılan bı lımsel sozcuk ve tenmlerde, ulke, duzeyınde bır bırlık yoktur. Aynı bılım dalmda. aynı bır kavram, değişık araştırma veya bıiımse! kuruluşhırındakılerce, degışık olarak adlanaırılmaktadır. Bu düaensizlılt, bılım adamlan arasında ar.lasma guçluklen yaratrnaktadır. Herseyden dnce, bu duzensizlıçm gıdenlmesı gerekır. Turkçeve gereken onemı vermek. gereken saygı ve ozenı gostermek her bılım adamının gorevı olmalıdır. Orgutlu çabalarla, her bilim dalında kullanılan sozcuk ve terımlerde bır bırlığe gıdılmelıdır. Gene orgutlu çabalarla, bilim dılınde yerleşık olan ve jarleşecek olan yabancı kokenli sozcuk ve tenmlere Turkçe karşılıklar bulunmahdır, kullamlmalıdır. Sanınz, Turk Dıl Kur.ımuna bu konularda gorev ve sorumluluklar düşmektedır. Soz konusu çalışmalar, her bılım dalmda çalışanlar veya onlann temsücılennın de katılması ıle Turk Dıl Kurumu"nun kılavuzluğu altında yanılabılır. Dr. Bavram AH UZUNER KTU Inşaat Mühendıslıgi Bolumu THABZON Dısişleri Bakanı Çağlayangil, Sovyetler'e gtsd glriştaündedir. Gerinin amacı. boyutlan, sınırlan bellidir. Kapitalist Batı dunyasına bağlı ve bağunlı Tıirki^e, sosvahst Sovyetlerden >ardım alıyor. lalnız Sovjetlerden mi; kuçuk Bnlgaristanın elektriğine mnhtacız. Romanva, Orta Anadoln'da petrol rafinerİM kuruyor. Büyük Türkive'nin gerçekleri bunlar. Ama bizim iıstnnde durmak istediğimiz. Çaflayançirin gezisivle birlikte basına yansıvan Turk So^et askeri yaklaşımıvla ilgili tartısmalardır. Saçcı ve tutucu çevrelere bakarsanız, Türkive'nin Sovyetlerle askerî alanda yakınlaşması. valnız olanaksıı değU, aynı zamanda korkunç bir şeydir. Hiç Ataturk Turkiye'si Sovyetler'den silâh alabilir mi? Biı \4TOVa bağlıvız. Batı dunyasının mesiyiz. L'lkemizdeki bir avuç komunist. Sovyetlerle askeri ahsverişin duşlerini göriiyorlar; bdyle bir şey için göklerln yanlması, toprajrın çatlaması çerekir. Amerika'ya bağımlı çevrelerln bövle düşünmesi doçaldır. Zaten Içınde yaşadıfunız dıs iliskıler ortammda Sovyetlerle gerçek bir askeri jaklaşımın koşıüları voktur. Ama konuvu pratik ve sitasal değil. diişiinsel alanda ele almanuı vararlan var. Cunkü çofn insanımızın kafası 4merika'da koşullanmış, çitılenmis. kurulanmış. koljlanmi'. utulenmiştir. Bu kişilerin çevresine Maslıınçtonıın parmafryla bir de çember çizilmiştir. Yezidin haddine mi düşmüs çemberi n dı^ına çıkması. Biz bu korinançlıları. \a da bağunlı kişilıkleri bir vana bırakıp konnvu kurcalavalım. Cıuncel dunvamızda ABD ile Sovvetler nukleer sılâhlar konusunda bir anlasmanın tartışmaiannı sürduruvorlar. Yani patron. knzey komşumuıla stratejık silâhlar duzevinde pazarlıklar ıçindedir. Bu pazarlık bızıın sırtımızdan da \akti>le yapıldı. 1 2 \1I1nda >Vashington ile Moskova'nın % anlaşmasnla Anadolu'dan Jüpiter füzeleri kaldırıldı. Biz topraklarımız üstune yurütülen pazarlıktan habersız, sonuca razı olduk. Demek ki patron bızden habersız. kuzey komşumıızla işi pışırır; hiz ondan habersiz bır adım atamayız. ^imdı. patron bize ofkelenmiş, silâh ambarçoiu uvçuluyor. NATO Kumandanı Hajg, bu vuzden Türk Silahlı Kuvvetleri gucunun van varı>a dustüçunıi açıklamıstır. Peki. bu NATO bizi kuzeyden gelen bir saldırıya karşı korınacak mı? 19«01arda, «esnek karşılık stratr.tisi» «N'ATO'ca benimsendiğinden beri, bn soruva yanıt tartışmalı ve kuşkuludur. Turki>e bir NATO savaşının ileri karakoludur. Ama. ABD'nin iilah ambarçosu ve Yunanlstan'ın saldırı tehdidi altındadır. Buna kar«ı Ege'de 4. Ordu kurmuşuz. Şimdiki savaşlar üç çunluktur. \unanistan, ambar°;o}la yarı yarıya gücu eksilmis ve beli bükülmü> Türkiye'ye havadan saldınrsa ne olacak? Ne var ki bu ortamda bile Sovvetlerie askeri guvenlik Taklasınıları bızim veridilerın kafasma sığmaz. Çünkü bunların beyınsel işlevlerı. ulusal bağımsızlığın mantıgında değii, Amerikan uyduluğunun formüllerinde kalıplanmıştır. Moskova çevTek yuzyıl önce Boğazlarda us istemcdi ml? Ya Kars ve Ardahan olavn? l'llö'te Kus ordusu Erzurum'a davanıvortlu. 1920'lerde Mustafa Kcmal Pa^a, Sovvetler'den yardım ve silah aldı. Kıme karsı" ABD nın, Inçıltere'nin. Fransa'nın. tek sözle Batı'nın dcsteklediçi ^ unaııistan'a karşı. "^ırndi Batıda çatıstığimız \unan var. tenemizde ABD atnbargnsu var, \e ABD'nın koltuçu altına sığııımaktan bav ka bir <ev dusünemeven mandacılar var. Bunlara gore Sovvetler'den yardım ve silâh almak, komünistlik \e de vatan ihanetı. Peki, Ataturk vatan haini miydi? Sovyetler'den silâh milâh almak bir vana . Bu yazı bir politika yazısı deiil Şartlanmış ya da sa» tılmış olanların mantıklannı sergUevelim dedik. Acıdır bunlarla aynı toprakta yaşamak. BURSLU ÖGRENCİ OKUTULACAKTIR Kuruınumurun gelecek yıllardakl eleman ihtnâcımn karşılanması amaayla aşağıda adı ve bolumu vazılı Ögreum Muesseselerınae burslu Öğrenci Okutulacaktır A Oğrettm Muessesesinin Adı 1 ORTA DOGU TEKNÎK r Boliunü Koııtenlan Adedi Yaşam koşulları değiştikçe yasalar da değişmeli Hukuk kurallanna uymayı, yasalara gereken saygıyı gostermeyi ve uymayı yurekten ısteven bır kışıvam. Sozüm yasalara karşı çıkmak, yasalarınuza uymamayı teşvık e'mek anlammda değıldır. Olamaz da. Yasalar yokken ınsanlar, toplumlar vardı. Toplum yaşamını duzen altma almak, toplum bıreylen arasında düzenı sağlamaK, karşılıklı sorumluluklarmı tesbıt etmek, bırey ve toplumıarın devletle olan ılışkılerınde karşılıklı hak ve menfaatlarını temınat alnna almas ıçın, gorulen gereksınme uze rıne yasalar, yasa yapıcılar taraîından konur. Her yurtaşın da bu vasalara uyması ve saygı gostermesı zorunludur. Bizım dteden beri üzennde ısrarla durmak istedığmıız ko nu, yasalanmızın değışen ınsan yaşam koşullan, lstek ve ihtıyaglan gözönüne ahnarak, ınsan hayatma uygun bır hale getınlmesıdır. Ülkemızde, bazı kurum v« ku ruluşlar yıllar oncesınm ıhtıyaç lanna. ısteklenne gore hazırlanmış olan yasalarla yonetümektedır. Bu yasalann bırçogu herkes tarafından bılınmektedır. Ama ne var ki, bu kurum ve kuruluşlann yıllar sonrakı ıhtıyaç ve isteklerı değışmış, teşkılâtları genışlemış, ış yapma alanlan değışmış, değışme yen tek şey varsa, o da uvmak ve uygulamak zorunda kaldıklan yasalardır. Bu kurum ve kuruîuşlar çağm degışen koşullarına değıl de uygj lama zamanı geçmış vasalara ıntıbaka zorlanmaktadırlar. Çağırmz'te, yerjüzUnde yaşayan tum insanlann yaşam şekıllerı ve yaşam koşulları gun geçtikçe değışmekte, insanlann yenf yeni Ihtiyaç ve istekle n ortaya çıkmaktadır. Bu ıstek ve ıhtıyaçlann duzenlı bır şekılde yenne getırilmesi ve yasalaştınlması gereklidır. Bu gerçeklerın objektıf yontemlerle saptanması, insanlann yasalara inübaklannı değıl, yasa ların insan yaşamına ve haysiyetıne intıbaklannın sağlanması rereidr. Çağımız Türkıyesınde insanla n «ISTEDİĞIMIZ ŞEKILDE YONETÎEIZ» jahniyetı artık çok genlerde kalmıştır. Halkımızın istek ve ıhtıyaçları da gün geçtikçe artmaktadır. Bu ıstek ve ihtiyaçlann yasal olalak karşılanması gereklidır. Eğer halkımızın istek ve ıhtıyaç ları yasal olarak sağlanmazsa, her şey kapanm elinde kalır. O zaman da buyuk bır anarşı ortamı doğar. Dileğimız bütiin bu olumsuzluklan bır tarafa itmek, insan laıımıza haysıyetlenne yaraşır bır yaşam ortamı hazırlamaktır. Ulkermzde birçok bılım dal lannda uzmanlaşmış yetısriın elemanlanmız vardır. Hukuk alanında uzmanlaşmış elemanlanmız da sayılamıvacak kadar çoktur. Hukukçulanmızdan ısteğımız Mevcut yasalan mızı mcelesmler. Zamanı geçmış, halkımızın vasamma uymayan yasalan saptasmlar. Netıcevı yasa kovucularma vasal vollardan duyursunlar. Hatta TBMM.'de b:r yasa fntıbak komısvonu kurıjlmasmı önersın İpr. Netıce olarak zamanı geçmıs. ve ıhtıvaçlanna uygun yasalar çıkpnlmalı, ınsanlanmın • Talara ırtıbaka zorlamak yerıne, yasalan ınsan yaşamına intıbak ettırmek yöntemı seçılmelidır. M. Zekeriys BAYRAK Efitim Yöneticisi UNI\ ERSITESI a. Muhendıslık Faüultesi Elektrık 2f1 In«aat 6 3 Makına 3 b. Mımarlık Paktltesl Mımarlık c. tdari Ilımler Fakultesı Işletmecılüs 3 Ekonomı 1 2 ISTANBÜL TEKNtK ITMIVERSITESI a. Elektrık Fakultesı ElektronikHaberleşme 20 b. Inşaat Fakultesı Inşaat Muh. 6 c. Mımarlık Fakultesi Mımarlık 3 3 DÎL VE TABtH COGRAFYA FAKULTESI Ingıiız Dıli ve Edebıyatı 2 Fransız Dıli ve Edebıyatı 4 4 TODAÎE SEVK VE IDARE Y. OKTJLU 5 TEKNtK YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULÜ 6 İSTAXBUL FLORANCE NIGHTING.VLE HEMŞtRELIK YÜKSEK OKULD Hemşırelüc B BURS VERÎLECEK OGBENCİLERDE *R4NACAK Ş4KTLAR a. T.C. Vatandaşı olması. b. tlk sınıflarda 21, son smıflarda 25 yaşını doldurmamış olması. c. Oğretım muesseselerimn gündüz bölümlerınde öğrenım yapması ve şımdı bulundugu sınıfta sene kaybına uğramamış olması. d. Evll olmaması. e. Hızmeta engel olabilecek bir fıılle yukümlıl bulunmaması. t. Turkıye'nın herhangı bır yennde görev yapmaya engel olabilecek vucut veya akıl hastalığı veya vu cut sakatlığı ile özurlü bulunmaması. g. Oğretım müesseselenmn oğrenım nızamlanna aykın hareketlen tesbıt veya tecıl edılmemıs olması. h. Mezun olduktan sonra Genel Mudürlüğumuzce atanacagı yerde burslu okutuldıığu (Tatıller daful) oğrenım sureleri kadar mudde'le mecburi hızmet ıfa edeceğine dair taahhüt ve keîalet senedi vermesı. C Burs almak ısteyen oğrencılenn Ankara'da Eğıtım Tşlen Dairesı Başkanlığma; Istanbul'ds BOSTAKCI PTT BOLGESEL EĞITIM MERKEZI Mudulugune şahsen muracaat etrneleri gereklidır. PTT GENEL MÜDÜBLtGO (Basm 12916) 2492 tlektnk Elektronık Paranın ucuzlamasına yol açan durum MC. kurulduğundan bu yana en çok 1976 yümda kendısınden bahsettirdi. Bu dönem ıçınde fıvatlar arttı. Halkın yoksullugu çoğaldı. Yaşama mdeksı 5o.cseldı.. Tüketime yönelık ozel sanayı sahiplerı mıljonlarına mılyonlar kattılar. Hele Turk parasmın değerının kut dıve ıkide 1 bır duşurülmesme ne buvrulur Yaşam zorlaşıyor Turkıye'de. Hayat pahalılığı akıl almaz derecede artıyor.. Devlet Plânlama Teşkilâtı'nın yansıttığı bılgüere gore, son on yılda özel sanayı kesimi butun yatınmlarını, vergı tecılı, vergı ındırimı gıbı teşvık olanakları ve de bılhassa hızlandırıl.njş amortısmanlarla fınanse e'mıştır.. Ondan sonra tâbudır kı yurt ıçm tasanuflarda genleme bal gıbı ızlenır. Gazetelen dıkkatlice ızlersenız, dovıze çev nlebılır mevduatın yuzde 9O'ırtin vahflncı iıvnılrlıı rirpl v& Hi zel kışılere aıt oldugunu anlarsmız. 1975 yılında DÇM'ye gelen 950 mılyon dolar tutarındakı hesabın yuzde 10'unu Tur.< ışçılerm gonderdığı hesapiar oluşturuyordu. Ancak bu rakamlar geçtıgirrua 1976 yılınaa gerıleme gosterdı. MC nın bol keseden attığı vatırımlar, lab rika kurma teşebbüslerı, tanh ve uçak sanayune ılışkın demeçlerın ne oldugunu bıraz duşunun Demırel, boyle sıkışık durumlarda karşılıksız olarak pıyasaya sürdugu paralarla o tomatıkman emısyon hacmmı arttınr ve paramn değerını du surüp sonunoa bu hukumet savesınde fıyat artıslan, ekonomık çarpıklıklar, gızlı açlık ve ışsız yıgınlar ve zor yaşama koşullan ortaya çıkar. Çarpık kapıtalızm, yaptak endusrrısı ve korkunç sömüriı duzenı ıslerken halk yıgınlan ezıleceK soğukta, aç karnına dolaşanların sayısı dı artacakfır Biıyuk kentlerımızde yaşam mucadelesının boyutlarını, her sınıf halkın gerçeklenn! ne kadar vazsak yıne de bütun çıplaklıgı ı!e belırtemeyız. Çünkı yaşamak acı çekrnek gıbı oldu arttk Cebimızdeki, cebinizdekı para ucuzladı. Satın alma gucünuz azaldı bıraz daha. Turkıye. gıderek fakırlesıyor, neresinden bakarsanız bakınız . Turkıye bır kısır donguvu vaşıyor . Bakalım bu bunalım çağı ne zaman bıtecerî? Erol ÖZKAN )st. Lv. A. (4) No: hı Sat. Al. Kom: Bşk. dan Sirkeci • Demirkapı âskerl lhtiyaç için 300 Kg. 12 Noiu (12 mm ) ÇTVİ Mtiteahhıt Nam ve hesabma satın alınacaktır. lafcnunj uatı 28 TL. Tahmınl tutan 84«u TL. Kat'ı temınatı îasu 1L. Açık eksıltmesı 30 mart 1977 çarşamba gunu saat 10.00'da îstanbul Levazım A'lığı 4 Nolu Sat. Al. Kom Bşk'lı^.nda yapılacnktır. Evsar ve şartamesi hergün goru^ebılır. 'STANBUL iKTiSADî ve TiCARF İLİMLER AKADEMiSi BAŞKANLIĞINDAN lacaktır. e, Muhasebe dilında Doç?n*ıık «ırar; açıKanunl şartlan haız lsteklılînn Mart P77 avı sonuna kadar Doçentlık hususı talımatnamesındçkı hususlar muvacehesınde Akademı BaşkarJıgına rr.uracaatlsn duyurulur.