23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
C ÖR T CUMHURİYEÎ 8 OCAK 1977 Î^ÜN MİLİTAMlAfilNlN ZAKAM ŞONfcA frLEDî <xÖR£\yL£*SuSMANTİNİVyi SAfo'MlffcİNİM. 7 CİLEÜ YOKİSTAH SAM YELİ Yfezan: Mehmct SELAHATTiN Ta! Neler okursunuz? Dp.ha ziynde muhasebeye ait kltaplar. Pahri, Süryani papazlarından t'ransızca dersi nlriım. rttyp.opktl ama, az;;eçti. Çevrede bu ders işinin bayli eleştirildiğini biliyordu. Sakallı adamın, blr pavur dili ögrenmeye heves ettigini ögrenirse, belki bıınun aleyhhırie düşünebilirdi. Ne hilcmet.se, tanımadığı bu adamın kendi hakkında iyl şeylcr düşünmesinl istlyordu. Isınmıştı ona. Akşam eve Ridınce, güleç yüzlü lyi bir adamla tanıştığını Reyhana söyledi. Havadan sudan konuşmuşlardı nma, birbirlerinden hoçlanmışlardı. Kim oldugunu bıle bilmiyordu. Sahi, neden lsmini sormamıştı? Eeyhan: Kimmiş, diyince bunlan hatırladı. Bir daha rastladığında bgrenecekti kim oldufcunu. Birgün vall Muhiddin bey onu çağırttı. Karşısına oturttu, hal hatır sordu. Genç adam ona saygılı cevaplar veıirken, bu konuşmalann arknsından nelcrin çıkacağını tahmin etmeye çalışıyordu. Nihayet Vali: Oglum, dedi. Şimdi sana bazı sorular soracağım. Cevaplarının dogru olacagından hiç şüphcm yok. Yalmz şunu bilmeni isterim ki karşında seni düşünen ve iyiliğini isteyen blr kinıse var. Benimle yürekten konuş. Etrafında kötü bir »eyler donüyor, birlikte tedbir alalım. Fahri heyecanlanmış, korkmuştu d» blraz. Ne oluyordu? Buyurun Valı Bpy. Simdi sorunıa cevap ver. Şcyh AbdUlkerim elendi ile dost musunv Genç adam hayretle: KımV dedı. Sonıa, soıuşunda saygısızhk ettijini hissederek: Af buyurun efendinı, dedi. Şaşkınlığımı affedin, bu adamın lsrmm çuk duydum, lâkin hayatımda bir kere olsun ne karşılaştım ne do tok kelıme konuştum. Yok, yok, konuşmuşsun. Konuşırtuşsun konuşmasına ya, öneıniı olan neler konuştuğun. Her şeyi bir bir incelettim bcn. Paşam, sizı şeretimle temin ederinı kı son derece şaşkın bir tlurumdayım. Siz bile bana inanmıyorsunuz. Bu adamı hayatımda tanımmlıın. Geçenleıde Arbeda$ta yanına ellı yaşlarında, sakallı blr adam goldi mi? Evet, geldl. Neler konuştunuz onunla? Hiç, havadan sudan şeyler. Dlyarbakır'ın çnk sıcak olduftundan sözettik. Bu havuz olmasaydı halimizin fena olacagından buhsettik. Hepsi bu. Bir daha o adamı gördiin mll? Namusuma yenıln ederim kl görmedim. Yoksa, Şeyh o muydu!? Ta kendisl. Yanına geleıı adam Abdülkerim efendidir. Siyasi Polis devamlı peşindedir onun. Tekke işlettiğinden şüpheleniliyor. Şüphcleniliyor sözü far.la, adam bal gibi tekke işleüyor ama, Siyasi Polis ciedigın üo kim, hepsl Diyarbakırlı. Adama saygıları var. Ilattn korknrlar ondan. Allah, Allsh. Bu kadar dikkatli yaşanm, yine de,.. Dcmek bundan snnra kimscye selâm verip konuşmamak lâzım. Aşağı yukarı öyle. Tanımadıklarına. Burada yabancısm. Senı çekpıneyonlpr vnr oğlum. Ne yapayım i'iişanı, adam yamma geldi, saygı uyandıran bir hall vardı. kovamazdım ki. Dognı. Olayın aynen böyle geçtiğinden asla şüphem yok. Bundan boyle daha dikkatli ol. Seninle uğraşnnlar var. Ankara'ya da şikayet edilmişsin. Elden ne gelir Paşam? Kaderde varsa... Sadece Allahıma ve sizin gibi namuslu, vicdanlı büyüklerime güveniyorum. Ağlamnkh olmuştu gfinç adam. Şimdi git işinin başına, dedi ona Vali. Bir yandan da sırtını okjuyordu. Sanu gelecck tehlikelerl gücUmün yettlği nisbette karşılaytıcngım. Nnlıre itibariyle burada Vali benim, ilk sorgunun bana yapılması olayandır. Soru sahibine gerçeklen bir bir anlatır veya yazarım. Bundan sonrası, senin dedlğin gibl kaderdo ne varsa o olur. Yalnız şunu unutnıa, Allah iyi kullarının daima yarclurtL'isıdır. Hağolasın Paşam. Fahri işine döndüğünde, kara kara düşünüyordu. Içini sıkınt.ı doldurmuştu. Kalbinln üzerinde agır bir cisim vardı sanki. No demişli vali: «seninle uğraşanlar var». Kvet, etrafında bir şeylcr dönüyordu, ama yeni degildi ki bu. Vazilcye atandığı günden itibaren başlamıştı bu fitne. Demek olgunlaşan blr meyve gibi giitikçe kıvamını buluyordu ahlâksızlık. Namussuz, hırsız biri ıçin pek verimlıycli yaptıgı iş. Adamın Bmründe bir köpek kulübesı bile olmamış, gelmiş, «Vanda iki evinı» yahut «Bitlis'to dükkânlarım evlerim vardı» diyordıı. tki de yalancı sulıit buldu mu Emlâkl Metrukenin elindeki en güzel evleri ele goçiriyorlardı. Bu göreve atandıgından itibaren yolsuzJuklara son verıniş, pek çok kişinin yararına set çekmişti. Evleri, gerçek sahiplerine dağıtmakta büyük tltizlik gösteriyor, dalaverpli istckleri reddediyordu. Ne para ne tehdit onu yolundan döndürcmemi^ti. Arkasındaıı işte böyle garlp hikyeler uyduruyorlardı. O gcsceyi yine uykusuz gcçirdl Fahri. Sonunda, lşi oluruna bırakmaktan başka yol olmadıgına inanaıak dUşünmekten vazgeçti. Sabaha karşı birnz uyudu. lşi oluruna bırakacaktı bırakmasına ya, zaten başka yapacak şey de yoktu elinde ama, o günden sonra içini bir endişe, krittl şeylerin olacağı korkusu doldurdu ve bu korku günden güne derinleşcrck, yüregine yapıştı kaldı. Evhamlı, vesvesoli bir yaradılışı vardı, büsbütün berbat, ÇBktngen bir adam oldu çıktı. Itham rdildigi suçlar hafit şoyler değildl. Şeyh AbdUlkerim Efcndi ile dostluk laırmak, devrimlere, Cumhuriyele, Halk Partisine nıuhalıf olmıık. Hani Istlklal Mahkemesinin karşısına çıkarsalarriı bu suçlarla tek celsede kcndlni darağacında bulması iştcn bilo desildi. Şu insanlar, bazen ne kadar kötil olabillyorlardı. Bu kötülüklcrin ncrcye varacağım, döndürülen dolabın ne zaman durdurulacııftım bilmfdiği için daima heyecanlı, Urkek, endişeli geçiriyordu günlerinl. Yalnız, geceleri yatağa girdlkten sonra kendini güvenli hissedlyor. Bikıntısı kayboluyordu. Şalakta, uyanır uyanmaz. sanki gizli bir el bir düğmeye basmı? gibi, mUphem btr korku hissedtyor, H7, snnra bu korkunun yerinl sıkıntı alıyordu. Ürkeklıği arttıkça işine daha dort elle sanlıyordu. Hlçbir Bçık kapı bırakmamaya, ufacık bir hata yapmamBya çalışıyordu. Piliyordu kt düşmanları en ufak blr fırsattan yararlanacak, onu yer'dpn yero vııraraklardı. Şimdilik tek »üâhı çaldışması ve namuslu yaşantısıydı. Reyhan, kocasındakt bu rteftlçlltligt sezmtş, onun günden güne bozulan sinlrlcrlni yatıştırabilmek için turlu yollar arı>or, en gert davranışına ses çıkannadan katlanıyor, yalnız kaldıklannda kaynannsına dert yanıyordu. Yardım istiyordu ondan. Ağızlannın tadı bozulmuştu bir kern. Knrnı Kiindcn gtlne bUyüyordu Reyhan'ın. Soguk bir rnnrt ftlnündc ıkinri çocuftunu dofturdu. Bu defaki kıwlı. Adını Nilüfer koyrluiar. Fahri. yine Kur'an'ın «rkasma tarih dllştü. 17 mart 1930. Bugün Nilufer dünyaya geldl. (DEVAM1 VAR) "The Economist,, gözüyle Türkiye: 19231950 Taptıftımız alıntılardan d» anlaşılacağı gibl Kemalist yönetimln ekonomi alanında bclini buken en öncmll darboğazlardan biri rte sermaye yeterslzllğldir. Bu konuda yapılacak snylm rpjimin ve illkenin geleceğinl belirlemekte önemli rol oynayacaktır. Ya, kapitalist dllnyanın merkezlerinden vo bu merkezlerle uyum içindeki yerli sermaye çevrele rinden BCIOII baskılara boyun eğilerek yabancı sermayeye büyük ödün ve ayncalıklar tanınacak ve büyük dıç borçlanmalara gidilecek, yani emperyalizmle ba ğımlılık ilişkilcrine girilecck; yada tünı bu öneriler reddedilerek kemerler sıkılacak ve kalkınma iç kaynaklardan finanse edilecek, bu siireç lçersinde TUrk sermaye sinin endüstri ve ticaret hayatına egeıncn olmasına çalışılacaktır. Knmalist rejimin lkincl seçeneğe yöneldiği açıktır. Nitekim 7 (ijııstos 1929 tarihll The Krnnnrrüst bu konuda şunlan yazmaktadır: «YUzyılhk Kapitülâsyonlar reji minin tarihe karışmasıyla birlikte Türklye ile iş yapan yabancı tliccar kendisini yepyenl koşullarla karşı karşıya bulmuştur. Bu yeni koşulların en önemlllerlnden biri de geçmişte ticaret alanında elkislz görUnen yerli halkın bir kesimtnin giderek yabancı tüccarlarla rekabet edecek duruma gelmesidir. «Bu yeni koşullar altuıda geçen İki yıla blr göz atmak ve malîiktisadi politikasım uygulamakta israrlı bir çuba gösteren Hükü••met'in başarı yada başansızjıgını; ve Kürekll artmakta olan yer 1 1 rekabet karşısında durumlannı korumak için enerjik bir mücadelo vermekte olan yabancılarm çabalarını değerlendirmek ilRinç olacaktır. Hemen belirtelim ki tecrübe, Kirişimcllik ve İş adamlıgı yönlerinden yabancılann çok gerisinde kalıın yerli ttlccar, armatör yada banker, «TUrkiye TUrklerindir» ilkesi uyarınca çı kartılan yasa ve düzenlempler sa yesinde yabancılarla rekabet eder duruma geçmektedlr. Hnlemlerle ticaret ve iş olıınaklarını yabanoılardan Müslümanlara doğru kaydırmakta old'ieu bir gerçektir.» (8) Ne var ki yerli sermayeyl konımak amacıyla ahııan bnîemİPi hcr zaman nlumlu snnııç vpr memekte, Türklerin tekellne bırakılan bazı alanlarda, serma yc, bilgi ve t.ecvübe yetersiziılSı nedeniyle önemli aksamalar oı maktBdır. Hükümet. bu gibi iurumlnrla l;nrşilaştıgında bü/p.r. gpri adımlar atmak zorunda xnl rok bu kötüye girtişin onü alınmak istenmektedir. Ancak bu »maca ulaşmak için Istanbul limamnı yeni iskeleler, doklar, antrepolar, dekoviller v.s. ile donat mak KcrpkmoUtedır. Bu işler l?,e önemli ölçüde sermaye yatınmını gerektirmekte ve Turk scrmaynslnin yetersiz olduftu dUşünulurse, bu sermayenin dışardan temini zorunlu olmaktadır. Sorunun can noktası da zaten buradadır. Tür kiye, sagduyu ve iyi niyet gösterip eskl alacaklılarıyla makul bir başlarken alınan ttnlemlerl, başvurulan çarelerl ve yapılan yalpaları bu çerçeve içinde dcgcrlen dirmek Kerpkmektedir. Osman ULAGAY BUNALIMIN EIKİlERi 19281929 yıllarınria Türkiye'nin karşılaştıgı ekonomik bunai'm iktidan sarsac^k bnyutlarn ıı'aş mıştır. The Economlst'in yır dığına göre, knt.ü hava ko.julları Anadolu'yu ciddl bir nçhk 1eh likrsiyle karşı karşıya bırakKnş, tütün ve fmdık gibi ihraç Urün incelemelerine başlamıştır. U2) Kski Italyan Maliye Eaknninrtn dan, «Para degprini ve istikrnrı..ı koruma uzmanı» olarak tnmtılan, Kont Volpi bu amngla An kara'ya davet edilmiş ve öncrile rine başvıırulmuştur. Türk gazetelerl bu ziyarettpn esınleıiPrrk kurulması tasarlanan Devlct Bankasına ttalyan sermayestnce destek saftlanabilcceğini belirtmişlerdir. Eski baknn ypni banker Volpl, Anadolu'nun kapüannı Italyan serma TÜRK HÜKÜMETİ TİCARET VE İŞ OLANAKLARINI YABANCILARDAN MÜSLÜMANLARA DOĞRU KAYDIRMAK İÇİN KURNAZCA ÖNLEMLERE BAŞVURUYOR,, makta ve yabancı sermaye çevrelerinî umutlandırmaktadır. örnpgin Türk limanlan arasındaki denizyolu taşımacılıftmın ve liman işletnıelerinin Türklerin tekeline bırakılması. hizmetin aksamasına ve bazı önemli l:manlann gerilpmesinp yol açınca yeni önlemler düçünülmüş ve fcu arada Isttınbul limaııının bir «Scrbcst Bölge» haline getirllmesi konusunu Incelemrk üzere bir komisyon kurulmuştur. Ilendi tlcaret filosunu yeterince geliştirmp.dpn yabancı bandırall Remilerin iç limanlar arası 'a» liyetlerini ynsaklnyan ve îstanbul Liman Tekeü'nl tek bir y.'.li şlrkcte bırakan hükümeti eleştiren The Economlst, ^öyle devam ediyor: anlasmaya varabllecek ve »aglam, güvenilir bir yatırım alanı niteligi kazanarak yabancı kapitalistleri kendine çekebilecek midir? Bu sorunun cevabını ancak zaman verecektir.» (9) Görülüyor ki, batı sermaye çevreleri pusııda beklemokte, her fırsattan yorarlanarak hükümetin kendilerine teslim olmama konusundaki direncini kırmaya çalışmaktadırlar. Osmanlı borçları da bu arada bir koz olarak kullanılmaktadır. Zaman zaman çıztlen zikzaklar, hatta geriye atılaıı adımlar, hükümet içinde ve çevmsinde de bu eğilimı paylaşan kişiler bulunması olasılığını dllşündürmpktedir. Darbogazlara girildiginde bu egilimler güç kazanmiikta, ödün kopartmaları kolaylasmaktadır. Amaçlanan temel model çağdaş Batı uygarlığı çerçevcsinde karşılaşılan darbogarlar, kapıtalist dünya sistemly le belli ilişkilerin sürdürUlmestnl zorunlu kılmnkta; bu ilişkilerin bağımhlık iliskilerine dönüşmcsini encellemeye çalışan egilim, ysrli ve yabancı sermaye çev relerince de desteklenpn tpslimiyetçi işbirlikçi eğilimle sürekli bir çekişme içinde bulunmaktadır. Kapitalist dilnya slstemlnln içine sürüklendiği ııbüyük krız» giderek Tilrkiyç'yl de etkilemeye The Economist, yabancı bandıralı gemilerin iç limanlar arası faaliyetlerini yasaklayan ve Istanbul liman tekel'ini tek bir yerli şirkete bırakan Mustafa Kemal yönetimini şiddetle eleştiriyordu. Her fırsattan yararlanarak genç Cumhuriyet yönetirrrfnln kendilerine teslim olmama k'örıusundaki direncini kırmaya çaiışan Batılı sermaye çevreleri, Osmanlı borçlarını koz olarak kullandılar. 19;«) yılı başlarında Türkiye'nin ekonomik duıumunun, tüm önlemlcre karşııı daha da kötüye gitmekte olduftunu bellrten The Kconomisl, para degcrmi korumak içm alman önlemleri v« •Türk Parasının Değcıini Koruma Yasası» lasurısuu elcştirerelc şöyle diyor: • Bu yasal önlemler, ulusal paraııın dpgerini korumak için ıor yoluna buşvurulacagı ızlcnimını vererck kuşku uyaııdırmaktadır. Bu önlemler ionucunda, tedirgtn lüccarın huzursuzluguna banK,ı müdürünUn hırçınlığı ve kamnıyo elomanının telaşı de eklenecektir. Bir kaç ay önce TUrk Lirası bunalım içinde dalgalanırken bazı spekülâtörlerin piyasa' ya girerek bundan yararlanmış olmaları mUmkündUr. Fakat bu noktadan hareketle, bazıları dünya ticaret âleminde Un yapmış bankaların, Ulkenln krltik ekonomik durunıunu dalıa du ciddileştırecek büyük çapla spekülasyonlara girdiklerini öne sürmek dogru değildır. Böyle bir tutum, ekonomik bunalımın temelinde yatan cerçek ncdenp., ya da .günaha göz yummak anlamma gelecektir. Türklor no denli inkâr ederlerse elsinler, yabancı mal! çevreler bu günah.ın nıteliğlni çok iyi bllmektedirler. Bunalımın kökeninds, Hazinenln, zayıt vo dar döviz pazarına girerek, kamu yatırımları İçin büyük alımlar yapması yatmaktadır. Bu tür alımlar öugün değil iki yıl önce sınırlanmalı, ya da şimdi oldugu gihi tamamen durdurulmalı; tHk,enin ^iış ödemeler dengesi v# gerıel ekonomik durumu olagan ÖnJgmlerle düjalnjaflSBL Jl?,5İatüj}ıamalıydı. Ilalen uygulanmakta olan ve uygulanmaaı tasarlanan önlemler ticaret hayatı Uzerinda çok olumsuz etkiler moydana getirmekte olup birçok firmalaf işlerinl tasflye etmeyi düşünmektedlrler.ı DEVLET BANKAS1 Daha sonra giderek Merkez Bankasına dönüşecck olan Devlet Bankası'nın kurulması için gerekli sermayenin hâlâ sağlanamadığını belirten The Economlst şöyle devam ediyor «Uç gün öncesino kartar, gerekli lonların hiç deSilae bir bölUmünun Osmanlı Bankası grubundan sağlanacağı yolundaki ha 1 berloı yaygınknn şimdi Maliye Bakanlıftı yetklllleriyle banka temsilcileri arasında Ankaıa'da sürdürülen görüşmelerin ansızın kpsildiği haber veriliyor. On görüşmelerde HUkümetçe ve yabancı sermaye grubunca karşılanacak sermaye payları konusunda ortaya çıkan anlaşmazlık son radan glderilmiş ve görüşmelere yeniden başlanmıştı. Ancak yabancı grubun, TUrk Maliyesinin tüm gellr vo gidor kayıtlarını denetlemo yctkisinde ısrar etmesl karşısında görüşmelerin kesintiye ugradığı anlaşılıyor. Türkiye Maliye Bakanlığmın, bağımsız bir devletin onuruyla bağdaşmaz ve Kapitülasyonlar rejimini hat.ırlatır nitelikte bulunduğu bu öneriyi derhal ve kesinliklo reddeyiği bildiriliyor. Yarırp.smi Türk basını da Devlet Ban kasının ulusal bir kurulus olması gerektiğini savunarak bu bankaya yabancı sermayece katkıda buhınulmasına karşı çıkıyor. Bu tür yazıların ilham kay(Drvamı 9. .İDARİ REFORMLAR» «Ekonomik hayatın her rlalmda ve hatta tıp ve hukıık 'ibi serbest meslck dallannda (aaliyet gösteren yabancılar, Türk meslekdaşlarına uygulanmayrtn ciddi pnRcllenıelerle karşılaşmak tadırlar. Türklerin kendi valaıv daşlarını knruyaoak önlemler almalarını eleştirmeye her halde hakkımız yok; «Kendi RVİeriıvn hakimi» olarak dilediklerinı yapabilirler. Ne var kl Ttlrklve' nin en yakın bir dostu bile, hitkümetin yabancı iş çevrelerine karşı yürürlüğe koydugu •idaıi reformlar»ın. Ulke halkının «sen liği bakımından ne denli yer;nde olduğunu sormak zorundadır. Yabancı firmaların artan sayıda eğitimsiz ve hunersiz yerli e!pman kullanmaya, muhasebe ve resm! yazışmalarını TUrkçe sur ctürmeye ve cuma günleri taiil yapmaya zorlanmalaıı ticaret ve iş hayntını çığrından çıkarmaktadır. «Söz konusu kararnamc ve düzenlemelerin yabancıları piyasadan ya da Ulkedcn kovnak amacıyla uygulandıklarını sHvlemek belkı de abartma ola^nktır. Ancak hUkümetin son dsrecede İyl dUşünulmuş, kurnazca «SERBEST BÖIGE«... Liman tekellnin liman hlznıetleri fiyatlarını görülmemiş ölçüde yUkseltmesi sonuounda Istnnbul limnnı dünyamn sn pahalı limanlarından biri rıaline gplmiştlr. Civardaki limanlar altın dogerindcki bu fırsultan yararlan nıukta gecikmemişler ve Istanbul lımanmdan uzaklaşan tona.i Pire, Selânik, hatta Port Said, Cenova ve Trtest* gibi limanlara kaymış tır. Şimdi Istanbul limanı bir «Serbest Bölge» haline gctirile lerlnin tlretiml düşmUs (10), krlz içindeki Batı pazarlarının doygunluğu da buna eklenırce Tilrk köylüsü görülmemiş bir bunalımın içine diişmüştür. Istanbul ve Izmir'in mamul cşya pazarlarına talep yaratan Anadolu'nun bu durumu her iki bü yiik kenttekl ticaret hayatını ?el ce ugratmıştır. Lozan Antla^ınası ile gümrUk tarifelerıne ? < • • tirilen kısıtlamaların kaldınlrr.a tarihi yaklasırken yeni ve >Uksek gümrük tarifelerinin uy^ulanacağmı heaaplayan lthalatçılar ihtiyacın çok Ustünde mal ıthul ederek depolarına yığmışlar. talep birden düşünce bu maı'.an satamaz ve burçlarını ödeycmez duruma dUşmilşlerdir. Bu durunı dıı iç kredi olanakları büyÜA ölçüde ölü stokİBia baglanııACI\ Türk parasınm uluslararası pıyasadakl degerl de düşmeye başi lamış, spekülatörlerin eylemicri ve hükümetin dış borçlar ve kalkınma harcamaları için döviz alımlan da bu eğilimi köıüklemiştir. (11) Söz konusu koşuıl.ırda, blr yandan iç piyasariaki para darlığını gidermck diğer >an dan TUrk parasının değerinl i1?tlkrara kavuşturmalc için bir Devlet Bankasının kurulması önerllmiş, Maliye Bakanı 3araçoğlu ŞUkrü Bey bu alanduki yeslne açmayı başarırsa buna kimse şa$mayaeaktır. (Ki) DPVlet Bankası'nın kuruluşuyla ilgili olarak Hollandalı, Avusturyalı vn Alman uzmanlar tarafından yapılan nnnriler hpnüz Hükümet çe ele alınmamıştır. Ancak yabancı mali çevrelerle, Devlct Ban kası'na sermaye sağlanması ama rıyla, girışilen temaslarm olumlu sonuç vermedigi anlasılnıaktadır. Oy.su Türk Lirası'nın dış piyasalardakı çöküntüsü, Devlet Bankası kurulması yolundaki çalışmaların hızlandınlmasını geroktirmektedir. «TUrk parasınm değerini korumak amacıyla Istanbul para piyasasındaki döviz alış verişini sıkı bir denetim altma almaya karar veren HUkümet'iıı bu önlemleri ne sonuç verlrse versin, eldeki dış kaynaklı yapım malzemeleri tükendiğinde, Devlet Kuruluşları tarafından çeşitli alanlarda sürdürülen yapım ve kalkınma çabalarının durması gerpkpcektir.» (14) Görülüyor ki Türk HUkümeti ekonomik durumu kurtarmak için her çareye başvururken dün ya kapitalizminin merkezlerindp, ftvını köşeye sıkıştırmakta olan avcınm kıvancı yaşanmakta, HUkümet'ln kayıtsız şartsız t«slim olması için ortam olusturulmaktadır. TiFFANY BULMACA SOI.DAN SAĞA: 1 Methiye. destan 2 Nı sıcak ne de soguk anlamında bir söz Oemilerde kaplama tahtaları başlarının bindirllınesi için omurga ve bodoslamalaıa açılan yuva 3 Savaş tekns',9rinde seri atışlar yapabilcn top Telefonda ilk ses 4 Tcrsl Osmanlı devletini oluşturaniarın baglı bulundukları boy Gelir 5 Kalayın simgesi fi Köpek Akdeniz bltki örtüsü 7 Tölge însanın ve hayvanın gö ğüs ve karnı içindeki orgaıilar 8 Kutsal bir konu Uzerine yarılmıs sıir ve mllzik eserl 9 Esr .leme Kskiden Anadoluda bulunan blr tür geleneksel «rırtlt lerde bulunan klşilere verilen isim. TL'KARIDAN AŞAĞIYA: Tabiat olgusu Gelenek, göıe nek 3 Zanaat öğrenmek üzere bir ustanın yanında bulunan kimse Tersi bir çoftul p.ki 4 Tersi keyifli bir lıali anlatırkcn söylenir söz Ticaret malı S Samaryum'un simgcsi Kemiklcrin toparlak ucu fi I'ir nota Yadsıma 7 Eski bir vergl türü Yenıden oanlm dırma R • Kıım ve bslçıkln karısık kalkerden mcydana gtlen 1 Defterslz, bayagı kötü 2 1 23 7 8 91 DiŞi BOND SÖZlMDE DÜRMAN 1. SOH PAtTfAU bir kütle Tersi beğenilpn 9 Kimyada bir gaz Tersi blr kürk hayvanı. DÜNKÜ BULMACAN1N ÇÖZÜMt) SOLOAN SAÖA: 1 Semafor 2 Elam Ka re 3 lileD Fok 4 Ütü Araka 5 Labada 6 Of R« ha 7 Zara Anaç 8 çakıT Mı 9 Balat Klk. VUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Selüloz 2 Elit Faça 3 Malül raL 4 amE Araka S rtabE t.T fl Ok Rahat 7 Rafadan S Roka « amt 9 Zeka Açık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear