25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
PÖRI (UMHURtYET • ITlOl 1976 ABDULCâNBAZ TURHAN SELÇUK İf FAWiL£*i DE , BASlHl DA MAM N£ 4ÜIEı,NETATU,.. ' 'Hı'lTON,, |<0V rÜrtKi'Mı'W Kara Yazgı Yazan EVELYN WAUGH Çeviren : NiHAL YEGiNOBALI 50 «Korkfnayın, Bay Biand ben bakıyor onlann gerekçesl.» William hanımlara dönerek, «Burada çok rfthat edemnlı. Yokumyan slze iyi bakar,» dedi. «llk fırsatta çaya beklMUglmlzt de unutmaym.» «Bir dnkika, delikanh. Benim sizden sormak istadiBlm btr kaç sey var.» «Elbette, Yokumyan'a sorabilirslnlz. O herşeyl benden daha iyi btlir. Benim hemen kaçmam gerek. Elçimiz şlmdi dört gözle postayı bekliyordur.» Uzaklaşan arabanın ardmdan Bayan Mildred, «Terbiyesıs ttlredi!» dlye söylendi. «Hele bir yurda döneyim, onu Dıs Ijleri Bakanlığına şikayet edeyim de gttnttnU görsün, saygısı» züppe!» lngiliz Elçiliğınde memlek«tten gelen postatun açıldıgı rıayram gUntl. Sir Sımson'la Leydl Courtaney, Prudence 11« William, Bay ve Bayan Legge, Bay ve Bayan Anstruther sömlnenin başına toplanmıs, kolileri açmaktaydüar. Mektuplar, faturalar, gramafon plikları, yiyeeek paket ve kavanosları, dergi ve gazeteler haluıın Ustline yayılmıstı. Bir sllre sonra VVUliam, «Haa, az kaldı unutuyordum,» dedı. «Postayı almağa gittiğimde, istasyonda kimlerle burun buruna gelsem Oej&enirsiniz? Hani şu durmadan t«l çeken Hayvanları Koruma karıları.» «Ay, ne ters raslantı! Tanımamazhktan gelseydin. Ne yap» tın Dari? Nerdeler?» «Korkmnym, Yokumyana yamadım. Oeltp burda kalmayi tasarlıyorlarmı?.» «Tanrı saklasuıt Inşallah kentte u7,1ın zaman kalmarUr, Yoksa çaya çugırmak zorunda kalırız.» «Valia... Ben zaten.. ne yapayım. başımdan savmak tçtn...» «Williaml Çaya çagırmadın ya onlan?» «Caınm, agzımm ucuyla, günün blrinde vakit ayınr gellr* •eniz sevinirlz, gibilerden bir «eyler geveledim.» «VVillıam, VVlUiam. Çeneni tutamazsın ki.» «Merak etmeyin canım. Ciddiye blle almadılsr,» •Umarım öyle olsun.» 13 Mart (akşam) Debra Dowa'ya akşam Uzert geldik. Blzl Elçilikt*n gelma Itrbiyesiz, rtbidi bir genç karsıladı. KUstahhgı yetmezmiş s,*ol •arah'ın bavulunu da istasyonda bıraktırttı. Bizi getirıp yerleştırdiği otel REZALET. Neyse ki Ermeni olan otei sahibi bir dediğimlzl ikl etmiyor, çevrenlizde pervane «ibl dönüp blze hizOBet ediyor. Hatta bankaya kadar gidip yorulmajayım diye nlım4Mrl paraları buranın paralanyla değiştlrnıck ıylllğini göster4U. Oıcır gıcır banknotlar Pek de ciclli bicill ve ilginç. Üsi,torinde imparatoru silindlr sapkayla gösteren bir madalyon »ar. Yakışıklı genç. Yemekten sonra Bay Seal çıkagoldl. Cynthla'nın ogluymu$. Genç ama hasta mıdır nedır. Benzi sapsarı, kendist keyifsiz. Zaten biraz vurdumduymaz bir hali var. Çotc yorgun olduğumuzdan erkenden yattık. MÖSYtt BALLON'UN AKŞAMKt RAPORUNDAN BİR BÖLÜ1 Bây «Kente İkl lngiliz hanırru geldl. ŞUphell ki?iler. tstasyonrta Blar.d kendllerlni kersıladı. Yokumyanm oraya gittller.» YÜZYILIMIZDA TÜRK KADINI ÖzgUİ ERTEN ALTMIŞ YAŞINDAYD1... TORUNUNU DOYURMAK İÇİN KATLANIYORDU « Kı«l»r t*dirgln olmayın, baı kın degil, kontrol yok. Arkadaaı m u Oenel MUdUrlukten, »ra#tırma yapıyor. Evleri ve »l»l«rl gör mek Utedi, sorular soracak, doğru cevaplar verin.» Galata'da 3 No'lu Genftlev. Dik blr yokuş. gezginci satıcılar, tat lıcı arabaları, erkeklftr..., erkekler... Genelevleri kentten ayıran tAhta bir kapı, içerda bir pohs noktası, gene camlara tünemlş, içeriyi görmeye çabjlayan erkekler genelevler.. NO: 5, No: T... 3 No'lu evdeylz. Kömur «o bası ağzına dek dolu. Kış, lylce bastırmış. Soba ısıtmıyor Genelevi. Oldukça e s i \ bakımsus blr bina. Badanalan dökülmüıj, oturacak yerler eskl. klrden renk lerl görülmeyen plastlk koltuk lar. Duvarda, sobamn arka yanında bir y*«: «Vlrtte 50 11ra.» Sana öd«nen para «111 11ra mı? Evet. Yarın patronun, y» n s ı benim. K ı c yasındatın? 32. Okurrmn yazrruın vn mı? Yok. Hiç okula gitmedln mi? Gltmedlm. Ama ilkokul zorunlu degll mi? Nerde? Nerell»ln? îstanbulluyum. Sen nerelisin? Gaziantepllvim. Naeıl geldln îstantmVâî Bir adaml» kaçtım. Anaıı, baban nerede? Memlekettedlr herh*l. Okuman, yazman var mı? Yoh... çıplaktılar. Gençtiler ama, fty lesine yaşlanmışlardı ki. Durgun dular. Hele Gazlantep'linin bakışından hiç blr anlam okunmuyordu. Ötekiler tedirgindller. Konuşmaktan. görulmekten, anlatmaktan. Birşeyler giymeye çabalamışlardı ama çıplaktılar. Odalar pembe badanalıydı, açık olup da lçi görünenlerin, koyıı ışıktft bile pisliği ortaya çıkıyordu. Eski bir basmanın kftpamaya çalıştığı bnkımsı/. yatak. Yine pembeye boyanmış, tu valet masasına beiuer bir taht» rşya, bir lavabo. Odalardan iklsi kapalı, iiçu açık. Kaç kisl gelir gunde? Belli olmaz... Stiylemek istemiyor, neciense. Dışardaki kuyruğa bakılırsa, ka zanç iyi. Bir de vegika getifin, gfirelim. «Bizlmkiler kontrolde» cüy^ *tılıyor kızlardan biri. Pafron, baçka evlerden bıılmak üzere lır lıyor. İki dakika sonra vesika elîmde. 1976 yılı için hazlrlanmış, gıcır. gıcır. Sesstz bakan bir kadın fotografı, doğum 1951. Muayene yerleri her gidişte dam Ralanacak. Daha bir kez gitmi» hastaneye. (1) önce kapıyı çaldı; sonra haftf çe araladı: • Bana izln vfr başrtoktor. KJ • zım doguracak, hemen citmeliyim. Hadl canım, her seler bır bahann. Vermiyorum... Vallsyi, billayi döguracalc. Yanmda olmaiıyım. Atıver ?uraya tmzıını. Bir kâğıt uzattı. Yorgun. Temizleyict mi, yoksa hastabakıcı mı? 4050 yaşlarındft görtlnüyor. Dar blr manto. Saftından, solundan etekleri »arkmış. ç o îHplan kaymıs Eski kauçuk ayakkubılar, güç taşıyor çelimsiz vücudunıı. Sen git, aşaftıda bpnı bekle. Birazfipn Rplirim. Banu döndll: Muayene iyin hckliynrlar. Is tersnılz gidelım artık... Tarlh, 8 Ocak 1976. Yer Can KADINUR YORLAR. POLIS DEN... 0E6i$iY0R. HEMJiRE FAHRiYE BiftBlRLERINi 15ÜY0R. HiÇ YADIRGAM1FAHRiYE'YI GECE SESLENiYOR: HASTANEYE «17 FAHRiYE» fAHCiPLE SEVKEDIIENIER RiYE KÜIOÎSUZ. YAKAIAMIJ. MUAYENE OLUYOR. YÜZÜ ACI iÇiNDE. FAHRi YE'NiN AYAKURI, KiROEN GÖRÜNMÜYOR. Çıplaktılar, gençtiler, ama öylesine yaşlıydılar, durgundular ki... AZİZ NESİN seslenir: « ,, . .. *.! ANNEIER &ÖYLE AMA ARTIK 6EIMIJ, BÖYLE 6IIMEYECEK.» YAJAMADAH ÖIMEYECEK... bul'a getirdi. Sonr» d»yâk, açiık... Gecelert ya gelmez, ya da gellrse döverdl. Kaçtım.. Bir ka dm .ne çekiyorsun?» diyordu. Onun yanına kaçtım. Bir iki ?,ün kalır, ailemden para bulur, Ânkara'ya dönerlm diyordum. Oit tigim gece. erkekler geldi. Kadın lar da... Ürktüm. .Boşver. dedi. evsahıbi, .Blraz eglen unutursun.. O gece llk lçkiyi içtim. S6n ra bilmiyorum; kendlme geldigimde bir odadaydim. Bir buçuk ay, beni hiç bir yere salmadılar. Sonradan öftrendlm; burası Sıra selvilerde bir otelmi». O bir ouguk ay içinde olanlardan sonra, kimsenln yuzüne bakarak duruıri da deglldim, Hele aileme, ya$adığımı bile duyuramazdım. Dostun var mı? İki dostum oldu. Biri beni iç kiye alıştırdı; öteki esrara. Şirndi hepsinden kurtuldum. Gecede kaç erkek reliyor pavyona? Belli olmaz. Jki, Uç, be$, bazen sekiz. Nasıl davranıyorlar? önce canım, cicim derler, sonra istediklerini yapmaisan, atızlarına gelenl söylerler, kilfür ederler. Dövent de olur. Ama patron kansır o zaman. Çok erkek gelince saglık yönünden sıkıntın olmuyor rtıuT Snıirler berbat oluyor, ama ne yaparsımz? Yaşın kaç 7 . » „ 2 1 , . • * • '• .,,, • «Göz altında bulunduruyorsunuz j « kendilerini?» «Her saniye.» «Bagajlan?» «Bavullarmdan blrl İstasyonda kalmıştı. Arar.dı arna sug onsuru sayılabilecek, kuşku çekecek bir şey bulunam&dı. Evraklannı hiç ellennden bırakmadıkları ikı caııtada tışıyorlar.» «Ah, yıllanmış tilki bunlar. Bir Samson artık son yedeklerinl •Uâh »ltına çağırmağa başladr» Bayan Mildred'in gtlnceslnden: 13 Mart, Pazar. Sarah'ın bavulu ortalarda yok. Anglikan Kfttedraline jrittlm. Katedral meğer yıktmlıyormuş. Ayin Piskoposun salonunda yapıldı. Ufak, llglslz bir cemaat. Saçma sapan bir vaar. Sonradan Fiskoposla hayvanları koruma konusunda konuştum tlgl göstermedl. Koca şarlatan. Daha sonra Saray defterine lmza atmaga lttim. Sarnh yatıyor. Kent çok knlabalık. Bir bayram ya da karnavala hazırlanır glbl clvdvll. Piskoposa sordum ama bir şey Söyleyemedi. Utanmış gibi kıpkırmızı kcsildi ya, nndcn, ıınlayamadım. Yokumyan'a sordum. Ya o benim sorumu anlıvamadı ya da ben onun dediklerinl anlayamadım. Başka tUrlü olamaz. Neme gerek deylp konuyu kapadım. Bay Yokumy&n ns olsa îngllizce'yi pek yerliyerlnoe konusamıyor araa nazlk adam, bir dediğimizi iki etmiyor, doğrusu. 14 Mart: Berbat bir gece geçirdlm. Sivrisinekler clbinlıgln içins kadar girdller. Yatakta kocaman tahtokurulRrı. Gün ağarırken kalkıp siylndim, tepslerde uzun bir vürüyüşe çıktun. Çok pitoresk, ilginç bir kaftl.syle karîilaîtım. Davullar, mızraklarla filün kent dışma dogru gidiyorlardi. Saran'ın bavulundan h&la haber • • Türkiyc'den Kadın Görüntüleri (ARA GULER) yok. O s»bah gün ağanrken gizlice kentten aynlan küçük kafileyl Bftyan Mildred'den başka görenler de olmu?tu. Burada ıgizHe%) deylmlni görecell blr anlamla kullanıyoruz. Kafilenln önünden bir dilMne köle koşmakta, bunların arkasından bir dizl yük katırı yürümektcydi. Katırlarm arkasında on çift mızraklı •Uvarl. bir tabur UniformaH muhatız ve fttlı blr bando takımı vardı. Bando çalgıcıları hemen hemen dört metre uzunlugunda knmış kavallar vo tahtayla deriden ynpılma ufak duvullar çalmaktaydılür. Kafilanin en ortasmda, gümUş koçumlar ve püsküllü kadifelerle silslenmiş bir katınn üzerinde, kat kat ipek •allara bürünmUş Iri kıyım birisl vardı. tpek »allara, yüzUntl d» gözden glzleyeoek blçimde snrınmış olan bu kişl, tebdil Rezen Nırumo Prenal'nden başkası değlldi. Ngurao Pronsi son dereca glzli ve önemll bir iş yolculuftuna çıtanıştJ. «Ngumo bugün ksntten ayrıldı. Ne işler çevlrmeğe gitti dsr«ln, Yokumyan?» «Bana sorar lseniz Bay Seal. Prens Ilazratlerinin na ?ura«na gelmlştir. Cumartesi günU müze lcln onun sarayına el koılum. O da taşradaki mülklerinln ba»ına dönmek ynpabilir.» «Hadl canım sende' Arkasında beşyüz adamını bıraktı. Hsm *»ten Popo yolundan gittl. Onun memleketine o yoldan gidilmez (UEVAMI VAR) kıırtarftn Ziihrevl Ha»talıklar ve Cllt Hastalıkları Hastahancsi. Bashekim lle merdlvenleri indik. Bahçcden geçtik. Genelev ka riınlarınnı bulundugu, buyukçe bir odaya gırdik. Kapının karsısmda bir paravana. Odanın geriye kalan büyiik bolUmündP, '<adınlar soyunuyorlar. Çekinsten. bakımsı/. Gencecik hepsi. Ama yajlı görüntlyorlar. Blr öncekl peosnin olanca yoreunluSu üstlerinde Hadi başdoktor, imzala.. Otur. ınuayene edeceğim... Geç kalırım doktor... Soyun mak... Yalnız donunu çıkar, yeter... Ba>ında kara başörtUsü, mantosu sırtmda, yer yer kaçık çorabını, sonra donunu çıkardı ve muayene iskemleslne oturdu. O da onlardandı... Doktor bir çabuk muayene etti; aakalaştılar. veslkasına işlendi ve gitti... Tüm kadınlar soyunmuşlar, sı raya girmlslerdi. İki dakika süfü yordu muayene.. t?ten gelıyorlar. Çogu dün gere hiç uyumamıştır. Doktor muayene ediyor, sonra bir âlet ile alınan «ıvı laboratuvara gönderilmek üzere ayrı kilçük cam pHrçalarına hazırlanıvordıı Temız goriinüyor. Bulaşıcı hastalıklflrı tanımakta Küçlük çckmıyoniT;. Ancak, tümünii labo ratuar denetiminden geçirmek, en saghklı yol.. Yatması gereke ni zorluyoruz. Toplum saglıgı açısından... Kaduılar değlşiyor. Birbirlerinl hiç yadırgâmıyorlar. Hemşlre ses leriiyor: «17 Fahriye.» Pahriye kü lotauz. Fahriye Uşüyor. Pahriye'yi gece polis yakalamış. Hastaha neye ciple sevkedllenlerden.. Mııayene oluyor. Yüzü acı ıçinde. Fahrlyenin ayaklan klrden görllnmüyor. «Pissin», diyor doktor; Ayakların pis, sevmem plsligi.» Fahriye utanıyor... Nerde çalışıyorsun? DUYURU Istanbul Sular ldaresi Genel Müdürlüğünden Müteahhit ad ve hesabma Adalara su taşıUırılacsktır. Genel Müdtlrlüğumüz tarafından Adalara ve ıcabında liizum görtllen yorlerft su taşıtma lşi Özel ve Geosl şartnameleri dahllinde kapalı teklif nıektubu nlınmak »uretiyle ihaleye çıkarümıştır. Işin geçici teminatı 80.000, TL. riir. l^e ait özel ve Genel şartnameler 1da re veznesinden 50. TL. karşılıgında temin edllebilir tsteklilerin üzcl ve Genel Şartnameler daıresinde kapan tekliflerini en geç 6.10.197G Çarşamba günil «aat 14.(V)'e degin Beynğlu Istiklal Caddesı Fransiî Çıkmazında bulunan Idare Merkezındekl Zabıtlar ve Kararlar Mtidürlügüne VPImeleri gerekmektedtr. Idare thalayi yapıp yapmamskta veya dilediğlne yapmakta serbesttir. Pavyonda. Şarkı da söylerim; iyi para yapıyorum. Üç yasında kızım var, ona bakıyarum. Kat alacagım. Telefon.. Bır de döşedim mı... Fahriyo yalan söyluyor. Blr surc akıl hastanesinde yatmı*. YuzU güzel mi, güzel... VUcudu, zayıf mı zayıf. Fahriye şarkı soy lemiyor; parası da yok. Belki ço cuğu <ia. Gece masalnrda dolaşır; ra kı içerim. Her masadan 100 l'ra kaldırmm. Beş masa dolajjsam, 500, iyi değil mi? Şarkıcıhktan da alıyorum, ben iyiylm. Hayatımı yazdım; bir roman. Ptlmlnl çekecekler... Hayatını oynuyacak slnema oyııncusunu bile seçıniş. Ben oynatnanı, çünku soyun mam sinemada... Herkes biliyor, Fahriye'nln ya lan söylediginl... Çalısıyor musunuz? tvet, pavyonda çalışıyerum. Dik yakalı bir kazak. Ustiinde, aynı yünden, takım bir hırka. Spor etek, gözünde dc gözlllk. Duruşu yalın, aklı başında bir yiiksek okul öjırencisi. <Hangı bö Himde okuyorsunuz?» demek geli yor ınsanın lçinden. Ama, onlardan olmadığını kanıtlaran hiçbir belge yok. Sonra anlatıyor. Sorulanlara; kuşkusuz, uysal yanıtlar veriyor. Yalnız, seslndeki kalınhk ürkütüyor insanı. Boguk, tatsız bir Lise birden ayrıldım. Bir »dam beni kaçırdı ve iğfal ettl. Allemin zoruyla nikâhladı. Istan Ne uzun bir yaşam... Okumu», lisedeyken kaçırıhp igtal edllmis, (»vlenmiç, ayrılmı», zorlfc bir takım illakller kurmuş. fkt dostu olmuş, lçki ve esrarn alıa. nııs, sonra onları bırakmıs, ya» sı yirmi blr. Altmıs yaşlannda görUnen k » dına yaklaçtım: Burda ne lşin var teyx«T BIB de çalısıyoruz kızım. Nasıl oluyor? Gece, lçmis gelmis erkek, ne olduguna mı bakıyor? Ueuı da çahşıyorum. Benim de müsterlm var... Eeee... naparsın kızım? Torunuma bakacağım. Bu iş de olmasa, napardım?. Altmıs yasjnda Türk anası. Torununu doyurmak için fahiaelik yapıyor (2). Peygarnber bir hadislnde: «Cea net, anaların ayaklan altındadır» demektedlr. Her yıl mayıs ayında, Batı tt«leneklerlnden uyguladıftımi7; «An neler GUntl.nde, Anaya övgüler düzülür ulkemlzde... Ve Azlz Nesin anasıyla birlikte TUrk analarına sealenir, umut verir: Anneler artık yasamadan rtlmeyecek... Böyle gelmla, Ama böyle gltmeyecek.» «Ortaçağın kölelik dilzeni v* esir pazarlannın, 1975 TUrkiyesinin genelevlerinde hâla geçerll oldugunu, buralarda boğaz tokluguna çalıstırılan kadınların ellerine veriten vesikaların 1975 kadın yılırun utanç belgelerl oldugunnu bellrtlyor Tlirk Kadınlar Bir. Gen. Bçk. GUnseli özkaya. Ve 1975 yılının arahk ayında blr llftn yaymlanır gazetelerde: «Edlme Sulh Hııkuk Mah. Tth reke Hâkimllğinden: Dosya No: 1S75/15. Edirne'de Belediye va Vilayetçe ruhsatlı, 9 odadan mtltesekkil ve halthazırda İçinde 1 No'lu ovde 5 bayan çalıstığından Eünde 1500, 1800 lira kâr getiren, bayanların sayısı arttırılırsa iki adet genelev açık arttırma suretiyle 11.13.1975 günü saat 10 da EdJme Adliye Salonu'nda kiraya verllecektir.» YARIN: VE BIR AÇIK ARTIRMA (1) Utanbufda, Galata'da O n ı * evlerden lılenimler. (2) Cankurtaran ZUhrevl Hastalıklar Haatahanenlnden tzlonimler. (Basın: 23142) 10167 TİFFANY GARTH 8İÇ TEV: ?Ey BICA EDECEĞI'M sır.y J | H N ÖNCE PONlA MARIA İLE SON KEZ ö ü i ^ eorOCA.1 8ABANA VE C t 1 g.\/ET öyifi 6u ÇOK ÖJ2EL B(ROlV«i TtFFAM/. >ÎAt»JiZC4. * ;
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear