01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DCRT 27 AÖUSIOS 1975 TURHARI SELÇUK ÎLD1İİMÎI, u{ &m AMEft'KA Kara Yazgı Yazan : EVELYN WAUGH NiHAL YEĞiNOBALI 40 TARlH BOYUNCA KADIN Köled toplum, kaodi lçtel çsUşkiBinden ötürü pöküse doğru gıderken, yenl blr ürttim biçimi, köleci Uretim bıçiminin ;erinl »Ima hanrlıklanndaydı. Veriml düfen kol«nln yennı, sxtı ürunden alacaklan pay. köleıün payuıa oranla, blr miktar artınlan, bagunlı oldugu beye tara ödeyen ya da hasadın bir bölümünU veran serf almıştır. Feodalismln ilk döneminde, gerek Hıristiyanlık, gerek köleci toplumdan aktanlan, ama feodal temele uygun degişikliklere uğrayan Roma Hukuku evlenmeyl özendirici bir tutum içlndeydi. Böyle bir tutum, •gamen unıfı oluşturan feodal beylerin, senyör lerin de çıkarlanna uygundu. Toprak sahibinln varhgmın »rtması, belli bir tanmsal teknoloJi veri iken, toprakta çalışan serflerin sayüarmm artmasına bağlıydı. Böylece, «vlenmelerin ozendinlmesi, arh ürunü arttıracak artı emek sağlamak için gerekliydl. Bu nedenle, feodal beyler, topraklan Uzerlnde yaşayan, çalışan serflerin evlenmelerini düzenleyen, evlenmeya izın veren ya da evlenmeyl yasaklayan blricik yetke olarak ortaya çıkarlar. Bir kere, blr senyörun, kendi topraklannda yasayan bir serfin kuanın başka blr senyörün topraklannda yasayan bir serfle evlenmesine göz yumması, lfgU* . cü kaybına ugrayacagından, JİT karşılık olmadan olanak dıçıydı. Böyle bir izin, ancak oldukça yük sek bir vergi olan formariage'in ödenmesiyle verllebllirdl. B^lenecek erkek de, kadm da aynı sen yörün topraklannda yaşamakta olsalar bile, böyle blr evlllik bır «vergi matrahı» oluştururdu. Senyore merchet denilen blr vergi ödemek zorundaydı kız bababası. Roma Eukuku'nda yer alan ılk gece hakkı hâlâ geçerlıydı. Topraklannda yasayan bir serfin kızı evleneceğinde, kızın bekâreti senyöre aittl. Zamanla bu hak da vergiye dönüştürüldü. Senyörün ilk gece hakkından vaa geçmesinin karşılığı olarak vissa ge denilen vergiyi ödeme yüküm lülüğü getirildi. GörülduğÜ Uzere, »enyör, topraklannda ya«*yan erkek serfleri ekonomik bakımdan Bömürürken, kadin serfleri h«m ekonomik, hem de cinael bakımdan somürmekteydi. Ancak, cinsel sömürunün de öıünde ekono«nık nedenler yatmaktaydı kuskur.ız. Amaç, mümkUn oldugunca ook vergi konusu bulmak, »erfln ?ereklı Urününden alınabllecek olanın çogunu almak ya da artı ürunu de artıracak bir çalışma duzenme serfi zorlamaktı. Yoksa, luks tuketim eğilımleri her geçen gün daha da artan feodal beyler, bu eğüımlerini nasıl karşılayabıleceklerdı? Füsun TAYANÇ Tunç TAYANÇ Çevirenr FEODAL BEYİN "İLK GECE HAKKI,, SONRADAN VERGiYE DÖNÜŞTÜ ORTA(AGDA SENYÖR. TOPRAKLARINDA YAJAYAN ERKEK SERFLERİ, EKONOMİK BAKIMDAN SÖMÜRÜRKEN; KADIN SERFlERi HEM EKONOMİK; HEM DE CîNSEL BAKIMDAN SÖMÜRÜYORDU; ANCAK CiNSEL SÖMI'RÜNON DE ÖZÜNDE EKONOMİK NEDENLER YATIYORDU ORTAÇAĞIN FEODAL TOPLUMUNDA. ÖZELIIKLE EGEMEN SINIF ARASINDA, KADINLARIN HER HAN61 61R SADAKATSiZLıĞıNI ÛNLEMEK iÇiN KADIN! AJAĞILAYICI YOLIARA BAJVURULMAKTAN KAÇINILMIYORDU. BUNLARDAN BıR ORNEĞı DE •BEKÂREI KEMERi.YDi. h bir Rouenii kadınla üişkisl » vardır Ouville'deki rahıbln. (8) Haz'.ran 1249'd» Villa Arcelli'ye Rlder RJgaud. Oradakl otuzüç ra hıbeden ÇOCU|J ve manastır dıfinda bir erkekl» ilişkısi olanlan sayar. (9)) CEZCiNCI OROSPUUR Rahiplerln ahlâksızlıklan ya da yansıttıklan sınıfın ahlâk anlayışı bu kadarla da kalmaz Ra hipler, gün geçtikçe yaygınlaşan fuh «jun örgütlenmesinde de önemli görevler üstlenirler. Şehlrlerin fcurulmasıyle birlikte, Rezginci orospular da yerlesık bir düzene geçerler; «geneiev» ler kurulur. «Ortaçagda kadınlar papazlarla birlikte miizlkçi, dansöz, sihirbaz olur, çarşı paıarda ça lısırlardı. Kadınlar yaşlanna, gU zelliklerlne göre loncalara veriUrlerdi. Kendi loncası dısında bir erkeje yüz Teren kadın müthış ceza görürdü.. Derebeylerinin, şövalyelerin kadın değlştirme zevkl ve bu ahlââksızlıgın şehirlerde yayılması da, fahlîelerin geneneştirilmesl Jhtiyacını doğurdu. Bu dönemde her ticaret lonca esası üzerine kuruldugu gibı, fuhuş da bu esasa dayandı. Her şebirde beledlyenin, devletin, Mlisenin mülkleri bu i«e aynldı. Bu genelerlerden gelen akar da, bunlarm kUlselerlne ait olurdu.» (10) MalM başpiskoposu 1457 yılına dek bu kaynaktan gellr elde «tti. Frank furtta Leonhard manastın, kânnın bir bölumünü manastıra vermek zorunda olan bir geneleve smhlpU. Strasburg plsko posu ise, 1309 yılında kendisi bir geneiev kurdu. (11) MARTİN IUTER KUlsenln ve •vlenma hakkından yokgun pspaelarm içlnds bulunduklan duruma Martin Luter karşı çıktı. Blr yandan papazlann evlenme öıgUrlüklerl ni savunurken, öt« yandan da insanın evlenip evlenmeyeceğıne kendi özgür iradesiyle karar vermesi gerektiginl ileri sürüyordu. (12) «Bla Hristiyanların böyle serbest, ortak evler sahibi olmamız utanılacak bir şey değıl midlr?», diye soruyordu Luter. Ve ekliyordu: tBöyle evlerin olmadıgı birçok şehlr, kasaba ve köy vardır. öyleyse büyük çehırlerde de olmayabillr. (13) Böylece, Roma Kilisesi'ne kar sı bir baş kaldın, önce «Reform»u, sonra da «Rönesanstu getiren adımlardan biri oldu. T A RI H : ROMA KİÜSEİİ VE İSlİMiYETTE KADIN 1) Friedrich Engels, affe., s. Sî. 2) Henry Osborn Taylor The MedİMTal Mlnd. cUt 1. Hsrvsrd kadın görüntttleri: (Fotoğraf: ARA GÜLER) Universlty Press, Cambridge, Mas sachnıette, 1966, ı. 538. 3) Friedrich Engels, age., H . 99 Urın bütUnleştirdiği bir gerçek n vardı. Çak daha sonralan 100. min kendisi birbirine karşıt bir (Trullo Konsili, VI. yüzyıl) pa4) Andre' M»r»U Daninns, tlr. Esnek blr deyim olan ve ya pazlann, ailelerinin yanında yavaş yavaş kendlni tanımlamaya bı şamalanna izin verildi, ama pıs Cinsel İlişkUer Tarihl, (çev: Galip Üstün), Gellşlm Yayınlan, Ge rakılan şovalyelığın gerçek anla koposluğa atandıklannda kanllşim Diılsl 2, Istonbul, 1974, s. mı da bunun bir örneğidir; 7&m& lan manastıra kapatılıyordu. 34. na ve ülkeye göre degışmektedir. Trullo Konsili'nde, ruhban sını 5) Andr« Morali Danlnos, Ancak, şövalyelik duşlerde de yer fına girdikten sonra evlenme ya age., i. 33. etmıştır; en ilginç ortamı da ef saklandı > (5). 6) Auçust Bfbfl. mgt., *. 49. sanelerde ve romantik romanlar7) Mlchelet, Rdnesans, (Çev: Kâ da bulunmustur. Şövalyeliğin roBöylece, varlıklan, çalışmayı n m Berkerh Milli Efitim Bakan mantik içenği, feodal toplumu gereKtırmeden artan papazlann hfn, Dünya Edebivatından Tercübir arada tutan hukukun, gele cinsel ısteklerı artıyor, bu tutku meler, İstanbul. 194A. s 104. neğin ve duygusallıgm birleşme larını yasa ve ahlâk dışı yollarla sinden dogmaktaydı. (2) doyurmaya yoneüyorlardı. (6). i. 8) Henry Osborn Taylor, age., 493. Manastırlarda, gerek rahıpler, Bu niteliğiyle, «... Ortaçağın ») Henry Osborn Taylor, age., şövalye askı, hiç de bir kanko gerek rahibeler arasında eşcınsel M. 495 49$. lik yaygınlaşıyor, olanak olduca aşkı değildir. Tersine. Klasik 1»; Angust B«bel, sge., ss. 49 • ğunda birbirleriyle cinsel ilişkide şeklıyle, ozanların göklere çıkar 50. bulunmayı da kaçırmıyorlardı. dıgı Provenceiilerde, bu aslcın 11) Lnjo Bassermann. The Olgemlsi yelkenlerini zina'ya dog Nltekün, 12481269 yıllan arasın dest Profession: A Hlstory of da Rouen'da baspiskopos olan ru jlslrlr» (3). ProstHution, New Engllsh LlbEude Rigaud'nun günlüğtl aydın rarv. I9C9. s. 91. RANIPIERİN DURUMU latıcıdır. Bölgesindeki manastır12) Martin Luthfr, An Aen lan dolaşan Rigaud, rahiplerin Gelelim rahiplere. Varlıklan Chri<i(Hchen Adel Deut^cher Nahepsinin, kızkardes kisvesi altın gUn geçtikçe artan kllise, CregoHon; Martin Luther, (d^r: Karl rius VII*nin 1073 tarihll karanna da, kanlan oldugunu, rahibeleGerhard Steck). \VlIhelm Golılrin büyuk bölümünün ise gebe dayanarak papazlana evlenmelemann Verlag, Münih'den, ss. Sl rinl yasaklamıştı. (4) Oysa, «Hı olduklannı görür. (7) « . Grain83. ville'de bellrll bir kadınla, Roristiyanlıgın İlk Uç yüıyılı boyun I3J Martin Luther, age., ss. 121 ca papazlann evlenme olanakla bertot'un kansı İle ve Afr.es ad122. liğinden uzaklaştı. General omı ltlp geçerak yurudü, git«. «An, Bay Seal, ne diy» bonifuyoKunuı san onunla? Bak, b«n çlmdl arkasından koşup ooun gOnlUntl yapıyorum. îyi, ha?» (tOtur oturdugun yerde. Gel bis «snlnle Doguzn Kontrolu Bayramının planlannı kurmaga devara edelim.» «Ah, Bay Seal, Vah Bay Seal! Ne l*e yatmr bosuşmftk. Kin> seye yarar gelmemiştır birblrtyle bozuşmaktan. TUhtuh, ne ya2ik oldu.» Boeusmanın haberl bulaşıcı btr haatalıkna^OMma keata yayıldı. Bırir.cl sınıf bir deditodu. Çeşitll cıkar çevrelerinin Sarayda bulundurdukları sayıları aşagı yukan 20 tane olan gedıkli cssus, bozuşma haberinl Elçiliklerls ticaret ve lş yerlerlna büdirdller. Kosucu casuslar haberi Ngumo Prensine llettiler. Kara Kısrak berberine söyledi. Kırma bir banka vesnedan bankasının müdunine, mudur de Piskopoa* söyledi. Bay Yokumyan Empereur Seth Bannda ıçki içerken bütün olayı son derece canlı el ve kol hareketleriyle atılattı. Perreçuette lçM içerken Connolly aynl olayı agza alınmaa sövgü sözlerlyle «üsleyerek Prens Fyodor*» anlattı. îçişleri Bakanı kentin en llerl gelen Malson de soclete' sınde keyıf çatarken, olayın aslıyla pek llişkisl bulunmayan blr yorıımunu, o gumbür gumbür seslyle çevreslndekl genç bayanlara açıklmdı. O gece Dcbre Dowa'da bu konunun enine boyuna tarüsümadığı tek bir sofra bası göiteremezdiniz.. «Yazık,» dedl Sır Samson. «Bundan sonra Basil Seal birim buraya dah» sık gelacek demektir. Kuaura bakma, Prudence. iyi çocuk, hoş çocuk ve onunla konuşacak konu bulmakta güçlük çekiyorum da... ilgılendıgımi» şeyler apayrı. Hep ülkenin siyasetınden konusuyor . Zaten bozuşmalannın nedeni de öyle saçma ki. Caru istiyorsa çızme gıysın efendim. Kim ne kanşır?» •Sorun bu değildi ki, canım Elçi.» «Işte buna benzer blr 9«ydi ya.» • • • ' «Hah ha!» diye Mösyö Ballon bir kahkaha patlatb. «îşte Slr Samson'un önceden kestlremedigi bir durum! Alnını kanslayayım ben onun. ördtifü 0 gcjzler göTÜamez ispiyonlufc agı no oV du peki? Bütün ÖrUmcek ajlan gibi esen yelde dagıldı, gitti. Connolly artık bizitn adatnınuz sayılır.» Birinci Kitip ikincisınin kulağına eğilerelı, «Vah zavallı koca!> diye fısJdadı. «Gözleri bağlı! Bilse!» Fransız Elçisi, «SealCourteney ekibiyle onlann kuklası olan imparator, Ordu"nun desteğinı yitirrniş bulunuyorlar,» dedi. «Şimdi biz kendi durumumuzu saglamlaştırmalıyız.» Ertesi gün Kara Kısragın başına gelenler doğrudan doğruya buna bagüdır. Kara Kısrağın ömründe başına gelmemişti böyle birşey. Kendisi evinuı ön avlusunda generalin çoraplannı yıkarken (çünkü erkeğinın çamaşırlanna başka kadınlann do kunmasına dayanamazdı), Fransız Elçiliginın allı yeşilli üniformasını gıymiş olan mızraklı bir süvart dört nala gelerek kapıda durdu. Atından Inerek, «ükaka Dtlçesi Hazretleriyle görüşmek diliyonıtn,» dedl. Kara Ktsrak elbisesl kirlenmesin diye eteklerini kaldırarak eUerini dızden bUzglllU donuna sildi. «O benım ışte,> dedl. Muhafız selâm çaktı, Düşese kocaman bir zarf verdi, gene selâm çaktıktan sonra atına binerek dört nala oradan uzaklaşö.^ Düşes kocaman sarfıyla başbaşa kalmıştı şimdi. Çömelerek zarfı elinde evirdl, çevirdi, kulağına götürüp salladı, ışığa tutup içlni görmege çauştı. Sonra yerınden kalkarak yalınayak yatak odasına gitti, kapıyı lçerden kilitledi. Odayı dikkatle gözden geçirdikten sonra yerdekl hasınn bir ucunu usulca kaldırdı, zarfı hasırın altına sokuşturdu. Şimdi lki Uç dakikada blr çamaşır teknesinin başından kalkıp yatak odasına, gömü yerli yerinde duruyor mu diye bakmaya gidlyordu. öğle üzen general yemege gehnce Kara Kısrak zarfı ona verdi, bakiedl. «Bu da nesi, Kara Kuragım benim? Ne olabilir kl? Aa, dünyada bilemeısinl Madam Ballon bizi yann eece Elcilikte vemağe çagınyor.» «Sen gitmek?» «Sen gitmek T » «Yahu, iklmlü de çagınyorlar be kızcağızım. Hatta zarfın Ustü sana yanlmış. Ne dersin bu işe?» «Vay vay! Ben Madam Ballonia yemek yiyecsk? Vay vay! îşte bu çok hoş » Düşes heyecarum baskı ftltına alamıyordu KoUannı açarak odada fmldak gıbi dönmeğe başlamışti. General, «Aşkolsun çu Prenklere!» diye mınldandı. «Aferin be!» Yemek çağnsına olumlu bir yanıt yazıldı, Muhafız Alayının en ç^sterişli çavuşlarından birinin eliyle Fransız Elçiliğine yollandı. Bundan sonra ükaka Düktl kansının sonsuz sorulanna karşıhk vermeğe başladı. Düşes çatalbıçaklann ne yollu kullanılacar gını, şarap bardaklannın sırasmı, yemeğe otururken eldı\ enlerin ejkanlıp çıkarümayacagını 6ğ vnmek istiyordu. Çogunu öğrendıkten sonra heyecan ıçınde Bay Yokumyan'ın dükkânına koşarak gace gıysisini süslemek amacıyla kurdeleler, boncuklar, yapma gelıncık çiçekleri aldı. General kışlaja dönerken içımn Fransız Elçisine karşı ısmdığını seziyordu. «Askolsun doğrusu,» dedi. «Aferin be. Sekiz yıldır Kara Kısrağ: msan "erıne koyan tek bu Fransız oldu. Kızcagız da arnm» çocuklar gıbı sevindı ha' Bayram etti, yavrucak » Yemek saati yaklaştıkça Kara Kısrağın hsyecanı o kertelere ulaştı, etiket kuralları konusundakı sorulan öyle bir aldı yürüdu ki, Connoy onu, kıçına bir kaç şaplak indırdıkten sonra bir kaç saitliîine bir dolaba kapamak zorunda kaldı. Bu sayede kara kadıncık biınz durularak diplomatık sosyeteye girebilecek kıvama geldi. (DEVAMl VAR) Toprağında yasayan bir serfin kızı evlenecekse kızın bekâreti senyöre aitti : I 'rtv II FEODAL 1H KARISIKID Feodal toplumun soylu şövalyeleri; genellikle zâlim kocanın zavallı karısını teselli etmekle görevlendirildiler. Türkiye'den Doğal olarak, feodal beyin kansı ya da kıılan, yani egemen sınıfa mensup kadınlar da artı ürunden, kendi clnslerlnin sömu rusü panasına da olsa, paylarına duşenı alıyorlardı. Öte yandan, mirasın babadan ogula geçmekte oluşu, kadınlar içın tek eşlilıği gerektirmekteydi. «Tekeşlıaile, ikibaşlıevlUlk ten, artık taraflardan ikisinin de istedıkleri zaman çozemeyeceklerı evlılık bağının daha sağlamlaşmasıyla ayrılır. Genel kural olarak, şimdi yalnız erkek bu bağı çozer ve kansmı boşayabilır. Sadakatsızlık hakkı, aynca, hıç değılse âdet tarafından, şımdıye kadar erkeğin tckelinde bırakılmıştır...; ve bn hak, toplumsal gelışme yükseldiği ölçüda, daıma daha çok kullanılır; ama kadm eskı cinsel pratiğl hatırlar da onu yenı baştan yaşamak isterse, butün öncekı dönemlerde oldugundan daha çiddetli bir bıçımde eezalandınhr.» (1) Feodal toplumda, özellikle ejemen sınıf arasında, kadınlann herhangi bir sadakatsiılıgini önlemek amacıyla, kadını aşağüa tan yollara bajvurulmakt*n kaçınılmamiftır. Bunlardan bir örnek, «bekiret kemerı»dlr. 50VALYELER Gene de, kadımn «eski cinsel pratıgı» hatırladıgını görüyoruz. Feodal toplumda, kadının bu isteklenne yanıt verecek soylu «K> valyeler ve gün geçtikçe varlığını arttıran kılısenın rahiplerı bulunmaktadır. Böylece, tek P?1İevlılığe geçış ıle birlikte, günümuze dek uzanan koca • ian âşık üçgeni kurulmuş ve sanat dıinyasına baş yapıtlar kazandırmıştır. Bu üçgenin alt köşesinde yer alan şövalyeler, genellilüe Tiiim kocanın zavallı karısını teselli etmekle görevlendırilmişlerdır. Ve «şovalye» deyince, ezilenlerin koruyucu bir slmge canlanır oimuş tur kafalarda. Oj'sa, şövalyeler, evli kadmları «avutan» klşiler olmalan simgesini, sadece senyörlerini karüarı ve kızlariyle kurduklan llişkilerln sanattakl yan sımasına borçludurlar. tvanboe' nun esüenlerin yanında yer al ması örnejfl, feodal beyler arasındaki mücaaelenm boyutla:ından blrini oluşturur sadece; genel bir egilimi değıl. Şövalye de egemen sınıfın bır ogesıdır gerçekte. Ve de «ataerkil aıle>den gelen bir erkektir. •LADYLfR.ÇACl. tdeal Ile gerçek arasındaü boş IUK, en ıyi bıçimde, ıdeallerı feodalitenin durumuna uygun duşen ve şövalyelikte kendıni gosterme eğılımınde olan savaşçı sınıfta gozlenebılır. Şövalyeler ve «ladyaler Ortaçağ'ın öteki ; erkek ve kadınlarından ne daha yı, ne de daha kötü olduklarından değıl; yazın onlarm ıdeallennı daha açık tasımaktadır. Şövalyellğın erdemlerı rahiplerinki kadar kesinlıkle serşılemr. Çızdikleri karakter ile zorbalığa, maddi ve manevî tutkuya dayanan feodal gerçek arasındaki karşıtlık kesindır. Karçılıklı bağhlık ve koruma ilkeleri ile, baskı, ayaklanma ve iç savaş gerçekleri ile feodalizdurum yaratır her yerde. Feodal sistem duzvnsizce yayılmış parça TiFFANY 6İRTT StNDA 8fK YOH PfLMI ÇS »dMJ ıÇÎN SÖZ«LBTI K FİLM SKNABVT3UMUN ÖZETI 6U «ÛCCIN ' OLUE TAMZfiMA MINJPA PBAME SEMIHSOAC \ UOM MA\4XÛLÛMINUA ' GARTH SR&NyOL KOMU7A OOM ALVARADODUK PHİLİP'E DÜŞÜNCELEE O SlZE^öDP DEdlLDfP i ONUPLU VETER ARTIK söz vecoııc siE f* KE2... ÖUNÛ ZAM&N ONUN. OUVDUuJSi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear