Catalog

nmHURtrn . 26 ACUSTOS 1975 yttk taarruzu, büyHk safere Ulaf tırmak için canlarını ve kaniannı veren sehit ve gaziler? sevgi ve saygn. ile anmak her Türk için bir vazifedir. 40 Y!L ÖNCE CUMHURiYET 26,8,1937 Safranbolu'da bir kültür gîrişimi Safranbolu'da düzenlenen 'II. Safranbolu Mimari Değerleri ve Folkloru Haftası,,nda yeni araştırmalar yapıldı, kararlar alındı Kerral ÖZER afranbolu beledl>'esinln Tstanbul Teknlk Ünlversitesi Mımarlık Fakultesi, Mimarlık Tarihi ve Res'orasyon Enstitüsü f MTRE) ile ortakla?a düzenledigi cSairanboiu Mimari Degerler: ve Folkloru Haftası» 612 ağustos günleri arasinda yapıldı. tlki geçen yıl yapıîan ve yurt çapında ügi uyandıran Hafta'mn amacı ve kapsadıgı etkinlikler hakkında, düzenleyicileri arasında yer alan Prof. Metin Sözen'e yönelttiğimiz soruları ve karjılıklarım aşagıda sunuyoruz: • HAFTA'NIN' AMACINI VE KAPSADlGl ETKİNI.İKLERİ AÇIKLAR MISINIZ? Başlıgından da anJasılacagı gibi, diğer kent> lerde düzenlenen çenliklerden başka nitelikler taşımaktadır • Safranbolu Mimari Değerleri ve Folkloru Haftası». Amacı basta mimarl olmaz üzere Safranbolu va çevresini bir kültür bütünlügü içinde değprlendirmek, korunması, geliştirilmesi yoiunda bütün kunım ve kişileri araştırmaya, uygulamaya yöneltmek. Aynca hemen belirteyim Safranbolu'nun mimarhk üninlerl ilk kez düzenlenen haftalarla araştırma konusu olmuş değildir. Yıllarca degişik kurum ve kişiler Sa/ranbolu'j'u inceleme programına almış. öneminuı altıru çizmeye çalışmıştır. Bu haftalann önemi, çalışmalan bir bütünlük içine alabilmek, uygulamaya, somut sonuçlara götürebilmektir. Geçen yıl başta Istanbul, Îzmir, Ankara'dan olmak üzere konuyla ilgili. çoğıınluğunu enstitümüz ıMTPEı üyelerinin oluşturdugu, çeşitli üniversite, enstitü, dernek ve bakanlıklarla, müdürlüklerden geien uzman ve sanatçı. ikiyüz konuk katılmıştı. Safranbolulular geleneksel Anadolu konukseverliğinin en güzel örnejüni tçöstererek, gelenleri evlerinde jçtenlikle ajırladılar. Aynca düzenlenen sergi, fiîm. cii.i göFterileri. seminer, erkek kadm düğün adetleri. konserlerle çok yogun bir ha'ta yaşandı. Sürekli geziler, gelenlere Safranbolu"jiı bütünüyle tanıyabilme olanağı sağladı. Punlann aıdmdan belirli düşünceler gelişti. îşte bizler bu yıl, bu düsünceleri uygulanabilir bir ortama gctirmenin yoilannı aradık. • BU YIL HAFTA BOYUNCA NE TÜR EYLEMLKR YAPILDI' Dpgisik kurumlardan gelmiş uzman ve sanatçılar bu yıl «Safranbolu Gerçeği>ni daha somut çizgı'.ere. uygulamalara yönelik noktalara getırmeye çal'.ştılar. Haftarun programı di huna uygun düzenlenmiş, gelenlere tartışma zamanı verecek şekilde ele alınmıştı. Bı:, iki yöndp geliştı. Birincisi. konukların evlerinde kaldıkları aiİPİerİ9 sürekli tartışma. konunun aynntılarına girebilme noktasmda toplanıyordu. Bu yolda, gelenler bütün gücüyle çalışan bir belpdıye. canla başla knmınun dü:e çıkmasını isteyen hslk, gpnç kuşak Ssfranbolulular gördüler. Aynca kentin Bağl?.r bölgesindeki a'.anda yapılan açıkhava toplantısında. w bini aşkın halkm koruma konıısundaki sorunlarına uzmanlar, sanatçılar cevap verdiler. Konuyu açiTaya çalıştılar. Bajta sayın Doğan Kuban olmak üzere Hüsrev Tayla. llhan Başgöz, Reha Günay, Cıhat Bıırak olaya değişik ynnlerden yaklasMlar. Bu Türkiye'de ilk kez görülen bir olay. İlk ke2 bilinçlenen halkm koruma olayma sonıut pınşir.e tanık olunuyor. Halk açısından oldufcu kadar. uzmanlar • sanatçılar açısından da önfmli. düşündürücü. Bu arada Beleöıye Faşkanı Kızıltan Ulukavak'ın Safranbolu lialkının düsüncelerini yansıtan rçış konuşması da ilginçti. Bu konuşmadan almtı yapmayı görev bılirlm: «Bir tarihsel ve mimari mirasa sahlp isek, sahip kalmakta devam etmek istiyorsak, bu mirası korumak amacımız ise, korumarun gerektirdigi giderleri. bol paraaal kaynaklara sahip olmakla karşılayabiliriz. Bu kavnaklar kişisel kaynaklar olamar. Mimari miraa konusu yapıt, ör.el mülkiyet hukukıına bağlı olsa bile. gFniş ölçek içerisınne. toplumun olmak gerckir; her özel yapıt. onu yapan veya yaptıran kişinin değil. o kişinin yaşadıgı dönem toplumıınun nitelik ve özcllıklerini yansıtır; Safranbolu'da deger verdigimi?! «şu veya bu ev, filân veya falan ogullannm mırasıdır» demiyoruz. eski Türk • Osmanlı döneminin kültürel mirasıdır diyoruz. Su halde. korumanııı gerektirdiği giderleri kar«ılamnda, parasal yönden kişisel kaynaklar değil. toplumsal kaynaklar bulmak zorunlugu ile karşı karşıyayız • • UAFTATA KATKIDA BtH.UNAN KURUM VE KURULUŞLAR AYRICA YENİ GÖREVLKR ÜSTLENDÎLER Mİ? Saydıklarının yam sıra kurumlararası ilişkılerde ki kopuklukları azaltmak, düşünce üretmek için her yıl yaptığımız .MTRE Danışma Kurulu. toplar.r;sını Safranbolu'ya almamız olumlu sonuçiar verdi. Büîtın kurumlar konunun düze çıkması içîn kendilerine düşen işleri >uklendiler. Safranbo'.u1nun koruma planlarınm yapılmasmdan başlayarak, ömek ev onanmlarına, yogun tanıtmaya kadar bir işbölümü yapma olanagı oldu. İlk anda Kültür Bakanhğrnın bir ev alarak olaya girmesi önerildi. Aynı bakanhk XVII. yüzyıhn Anadolu'daki en üginç han ömeklerinden olan Cinci Hanı'nm onarımına yakında başlayacak. Yıllardır kendi olanaklan içinde bu koroılara eğilen Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun destekleyici tutumu, buyuk umutlar varattı. Kurum, bazı evlerl onararak onlara yeni işlevler verecek. İlginç Arasta'nın «Sanatçılar Çarşısı. olarak düzenlemesine katılacak. Ayrıca bu kentin dünyaya önemine uyron duyurulması yoiunda hazırlanacak kitap, afiş, pul, filmlerle tarutılma kampanyasma girmeyi düşünmektedir. Hafta boyunca halka ve ilgililere dağıtılan, Safranbolu ile ilgili yazılan, renkli çizim ve fotografları içeren kurumun belleteninin olumlu etkisi, duğıtılan kartpostallann etkisi göz önüne ilmarak, bunları sürekli kılacak yollar aranmaktadır. Aynca bu çevredeki deri, dokuma ve benzeri üretimleri geliştirerek yaygınlaştırmak için bir hediyelik eşya yanşması düşünülmektedir. Bunları ünıversite'.erimizin yaptıklan araştuma ve yayınlan izlernektedir. Bu arada .Mimarlık Tarihi ve Resorasyon Enstitüsü Bülteni. ile Orta Doğu Teknık Üni'versitesi'nin .Mimarlık Dergisi. belîrtilebılır. Son günlerde özel kurumlarca çıkanlan dergiierde Safranbolu'nun yogun şekilde yer alışı, toplantıya katılanlarca olumlu karşılandı. 26 A6VST0S On yıl önce. 26 ağustos sabahı güneş dofmadan, Afyon dağlarından bir şimşek caktı. Bu şimşek hemen bir yıldmm oldu ve bu yıldınm Kocatepeden Dumlupınara k^dar uzsndı. Önüne geleni devirdi, ysktı, yıktı, sonra îzmir kordonuna. Çeşme kıyılarma. Bandırma sahillerine kadar dayandı. Düşmanın üç yıîGdan fazla hir zamanda işgâl eHlkleri toprakla nmız üç nafta gibi göz açıp kapamadan kısacık bir zaman için de geri a!mmış. Türk yurduna gıren dusman vatanın harimi is rn.tinde boğuldu. Öidürülmek is tenen Türk genci parlak b:r zaf<?rle kurtulmuş ve yeni Türkiye devletinin ^melı atılmışti. îşte. 26 ağustos böyle bir zaferin arefesi olduğu için bizim hüyük gimlerimizden biridir. O büyük gün her yıl dönümünde kutlamak, bu harikayı bize ka3ini:ran büyük baçbuğ Atar rürke, dığer kumandanlara şükranlarımızı sunmak ve bu bü 0 t'zakdofiııdan hprgün yen: ve degis''.: haberler gelmektedir. Nankin'den Rcyter Ajansmın Mîdirdığine göre (400.000) Çir. askeri kuzeye doğru ilerlemekîedir ve Şang haydan çıkan 5000 kişilik Japon kuvvetlerini yoketmiştir. © Terkos idaresi tsrafından şehrimize hergün kırkbin met reküp miktarı su verümektedir. Yakın zamana kadar bu miktar su şehrimize kafi gel rnekte iken son zamanîsrda Kırkçeşme sulannın kesilmesi üzerine. rturum degişmis ve bu miktar şehre artık kafl gelmemektedir. Sular tdaresi şenir sulannı altmışbin met re miktarına çıkarm3k icin gereken tertibatı almaktadır. B U LM A C A SOLDAN SAGA: 1 NegaMf elektrik atomu. 2 Laka ile sıvanıp cilâlanmış anlamında bir söz Gelir. 3 Georr.etride bir yüzey şekli Ismi Eski bir uygarhk. 4 Tersi remek Faş tarafına sessiz bir harf getlrildiğinde vüeudun dış yüzünü kaplayan orgarun adı olur. 5 BUyükler, kodamanlar, Ueri gelenler. 6 önee gelen Kendlnl herkesten Ustün tutrna, 7 Istanbul'da bir semt Tersi eski devirlerde kullanılan bir silâh türü. 8 Tersi bir Işin yabancısı, İJk yapanı Bir kus sesi. 9 Beyaz Usta İle çırak Brasındakl bir sıfat. "" TTTKARIDAN AŞAGlYA : f 1 Tenkit. 2 Bir çocugu gezmeye götürmek, oyalamak lşiyle görevli aklı basında ve en çogu ernektar uşak Güney Aınerlka'nın saglıi bölgelerlnde S 5 6 7 8'9" yaşayan boyu yüksek boynu uzun, uzun tüylü bir hayvan. S îlavesi Geri kalmış Ulkelerde *te?Uikle çok yenen bir gıda maddesi. 4 Un yapmaya yarayan taneler öeutülüp elendifi zaman elek Ustilnde kalan kabuk lnnntılan Tersi bir sıfat eki. 5 Tersi Dogu Anadolu'da bir 11 Beyaz. 6 Tersi îridvum' un simgesl Eklentl. 7 O yer anlamında bir söz Tersi BizTnut'un simgesi Klor'un simgesi. 8 Tersi damarlarda do laşan Tersi düşünce. 9 Tüm Yapraklan salata olarak da yenilen bir bitki. DÜNKt BT.TJVIACANIN ÇÖZÜMÜ SOLDAN SAGA: 1 Kilizman 2 tllm Emek 3 Kamar est 4 Ala riB 5 Orsa Bira fi Oto 7 riL Klan 8 Of Maslak 9 Narin ıkA. YFKARIDAN AŞAClTA : 1 Kiklotron 2 İ1A îfa S Limasol 4 tmslat Mi 5 Ra Okan 6 Me İS 7 Amerikah 8 Kesir rtaK 9 Kibar kA. TELEViZYON 113.00 TATKUR BugUnkü YAYKUR dera programında Zoolojl dersinde, Dr. O. Terzloglu «Embrlyolojl», Dr. S. Dinçer Fizik derslnde €İj ve EnerJİ» Jconusunu, Dr. M. özçimder klmy» dersin«He «Atom Yapısı» konusunu, Dr. Salih Dinçer Flzlk dersinde «împuls ve Mom«ntum> konusunu işllyorlar. 1835 COCUKLAR tÇÎN Mt'ZIK Prograıuda çocuk korosundan çesltll rürküler lzlenecek. 19.10 28 AĞUSTOS 1922 GECE SAR4HA KARŞI Bir çocuğun 2* Agustos 1922 gününü hayalinde canlandırması ve o günleri yaşaması pörünrülenlyor. 19.40 MEHTER ÇAUYOR Programda Mehter müziği izlenecek. Yer alan eserler sunlar: Rast peşrev, Nakış Semal, Devlet marşı. Patih Topkapı'dan çehre glriyor, Rlcu taksim, Buns er meydanı derler, Estergon kal'ası Barboros marşı, Mehter marşj ve Dua.. TÜRK SİLAHU Kl^'VETLER GÜNÜ Türk Sllâhlı Kuvretler GünU dolayısıyle Televizyon KÜItUr Yayınlan Şubesi tarafınd&n hazırlanan Kara, Hava re Deniz Harp Okulu «trencllerinin okul yaşantı!an ve askerl tatbikatlan gtfrünrUleniyor HABERLER VE HAVA DITRTJMU DtN • AHLAK KOMJŞMASI Ramazan'ın baslamasi d » layısıyle bir din ahUk konuşmasma yer rerillyor. HASAN >nrn,rcAN S0YLÜTOR Büyük Taarru2"un M'üncü jnldönümü fiolayısıyle hazırlanan programda, Hasan Mutlucan'dan kahramanlık türküleri izlenecek. Sanatçının gunacagı parçalar çunlar: Duman duman oldu karçıki daglar, Üryan geldim yine Urj^an giderim, Mapusane, Ne feryat edersin divane gönUl, Ince Memet ve Topal koşma. 21.40 K O Y MEYDANI Programda, Turizm Folklor Araşhrma Kurum'i folklor ekibi, Çorum ve Bingöl yrirplerinden o*.nınlar sunRcak. Programda aynca Âşık Hlkm?^ Karaca san İle deyijîer eunuyor. rxJM Zfi A G I S T O S ÖTEh PROGR.\MI 26 Agustos Büyük Taarruz'un 54'üneü \nldt>nüm'i dolayısıyle hazırlanan prog ramda. Kurtuluş Savaşi'ndan Rtfrünttller mınuhıvor ve gavaşın anlam ve önemini belirten knnuşmalarfl yer vertliyor. Yapım Yönetim: Oguz Mutlucan. 23.00 GüNE BAKIŞ lu halkı üzerine aldj. Bunlar Safranbolu Erkek Düğün Adetleri, Safranbolu Türküleri idi. Aynca Safranbolulular Çarşı. Misakimilli ve Bağlar bölümlerinden oluşan Safranbolu'da, Buiak ve Yörük köylerine küçük geziler düzenîeyerek konuklara bu çevre konusıında tam bir kesit verdiler. Enstitümüz ise bu yıl sergi. konuçma ve gösteriyle haftaya katıldı. Birinci sergi Istanbul'da Belediye Sarayı'nda açılan, büyük ilgi gören, Fakültemizin Mekan Örgütle.ımesi ve Donatımı oğrenci ve Asistanlannm Prof. Nezih Eldem'in başkanlığında yıllarca süren, tarihi İstanbul yanmadasının Süleymaniye. Zeyrek, Sofular ve Ayasofya semtlerinde yapılan koruma, sıhhileştirme ve yenileme projelerini içeriyordu. Safranbo'u halkı bu sergiyle yapılması gerekeni bir noktaya kadar görme olanagı buldu. Ikinri sergi Enstitümüzün girişimi, Kül'ür Bakanlığı ile Turizm ve Tanıtma Bakanlıklarının dcstskleriyle gcrçeklpşen .Edirne Se limiye Camisi Fo'oğrafları Sergis:» idi. Selimiye'nin dört yüzüncü yapım yıh dnlayısiyle Reha Günay tarafından hazırlanan. Safranbolu'nun ardmdan Avrupa ülkelerini dclajacak olan bu sergi, bir yapı konusunda çok ilginç görüntüler getirmesi açısmdan ilgiyle karşılandı. îstanbul Yıldız Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Mimarlık Böliimü gene Reha Günay'm hazırladığı btr sergiylo haftaya katıldı. «Safranbolu'da Bir Ev» adlı bu serginin önemi, brgün ayakta olmayan i'.ginç bir Safranbolu evini vurgulamasıydı. Üyelerimirci^n Çengelköy Kuleli Askeri Llsesl bfretmenlermrien Feridun Saraçoğlu ile Tugan Saraçoglu dört sergiyle katıldılar haftaya. Safranbolu halkma Safranbolu'da Etnoğrafya Müzesi kurma yoiunda ip> uçları getiren bu sergiler, şu başlıkları taşıyordu: «Karacaahmpt Mezartasları», «Anadolu Keselerı», «Anadolu Çoraplan». Bunları îbrahlm Çallı atölyesinden son yetişen sanatçılardan Feridun Saraçojlu'nun «tstanbul'ım Tarihî Sokakları» adlı yaglıboya resim sergisi izliyordu. Bu serginin amncı, gelecek yıl katılacak sanatçıların Safranbolu'da yapacakları ça'ışmalarla, onarıiacak bir yapıda Resim Galerisi oluşturujrnasu HİFTANIH AMACI B^TA MiMARi OLMAK ÜZÎRE SAFRANBOLU VE ÇEVRESİNİ B'R KİJLTUR BÜTÜKlÜGt) KiNDE DEGERLENDiRMEK "fl.OO GÖZBAĞI Hasan îzzettin DiNAMO rol Toy. göiçede yekinerfk, büyük çabalar harcayarek yetişmtş en .vter:°k': :a^3r;ar;mızdan biridir. Düs bahçeîerinden çiçekler toplayarak sonra bunları çarnurla sıvayarak gercekçi yazarlık ypmayı hiç düşünmemiştir. Kendisini yakmdan tanıdığımdan beri hep Hkücı bir çalısmanın arkasındadir. U?un br.rınamayacagı hıçbir yerde kalerr, oynatmaktan hoşlanmanıakta. tarihin demir ayaklariyle geçtığı ycrleri irleyerek, onun gpçcccgi yerleri de lıesapiayarak spekülasyon yapmaktnn hoşlanmaktadır. Romanlarını Kırmızı ve Kara, Parm Manastîrı gibi yapıtların yazarı gibı çok kuru bir gerçckçi üslupla yazma göreneğın© sahip olmaft.i çalıçmakta, Fransız natüraüstleri g.bi dev roman jV.anlan arkasında dolaşmaktadır. Ne var ki, o natüralisıler gıbı havada kalacak tezîpr ugruna bocalamayarak tarihsel maddecilıkle diyalektik maderj'alizmin buynıklanndan dışan çıkmamaktadır. Onu, Türkij'e'nin, Türk ulusunun daha çok pitncel sorunları üzerindo dire'.erek eğilmiş görüyoruz. Türk top'umunun kimı dönemlerinde büyük olaylar biçimınde patlaınış tarihsel olaylan, yine toplumun bugünkü yekinmelerini cüçlendirmf'c çabasiyle büyük romanlpr biçimine getirmckte, sanatıyle Türk toplumuna yol gösterici ışıklar yakmapa çchşmaktachr. Ancak, bu arada yeni bir diyelek Retirmcfe çahşmasa romanları daha tatlı okunacak. Rütün büyük y;i7arlar, yapıtlarını htçbir zaman rastgele yazmayıp, büyük planlnr tasavlayıp sımetrik alan'.arda gelişhrnıişlpr. kahramanlanna bu alanlarda, düsüncelerini uygulayarak oyunlar oynatmış, onlan bu dramların çerçevfsincie ölümsüzleştirmişlerdir. Dostoyevski, yazacagı yapı'lan bir dü«;ün çekirdeği olarak ele Blır, sonra, bunlara göre somut kişiler arar, buiur. daha sonra da yazardı. Balzac, bütün yapıtlannı «Insaniık komedisinnde toplamak istem.ş, yr.zacağı tip'eri bu düşüncenin geniş ışığı altında toplamağa çalışmıştı. Zola, yukarda dediğimiz gibi, romanlarını yjne bir düşünün, kaîıtımın. açıklanması çevresinde yazmak istemiş, kiçilerini bu ciüşü;ı çevresinde arayıp bulmağa çalışmıştı. Işte, Erol Toy da ılkın bir düşün şöleni hazırlıyor, sonra, Türk toplumunun belli dönemlErinde yaşamış olması gereken kahram?ınlannı birer birer bu şölenin başına çağırıyor, buylece düsüncelerini dramatize ederek anlatmağa, sunmağa çalışıyor. Erol Toy, böylece, soyut işçi düşüncesine dongömlek giydirerek onun Türkiye'ye giren ilk batı makinasınm başında çalışmağa başlamasından zamanımıza dek süren serüvenini yazmayı denedi. Bunu da başardığmı söyleyebilirim. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Hükürnetinin başlarmda başlayr.n batı makinaları uygarlığmm, bu uygarlığı sürükleyen makinalı endüstrinin de bir öyküsü sayılabılir. Soyut işçi düşüncesi, dongömlek giydikten sonra gunden güne çogalan benzerleriyle yine günden güne çoğalan makinalann karşısında değerler yaratmayı sürdürdüler. Somut bir işçi durumuna gelen soyut işçi düşüncesi, artı değerin birikiminden dağlar oluşturdu. Bu işçi ise, ancak orta halli bir yeyip içme olanagı sağlayabildi. Bu küçümencik yaşayış ortammdan ötesi otun için yasak bölge haline geldi. En sonra, bu yasak bölge cennetinin kendl emeklerlyle kurulduğunu anlamağa başlayan romarnn baş kahramanı, yüzde yüz işçi HUseyin, en sonra, bu cennetin ne mene şey oldugunu anlamak üzere başını kaldırdı. Göz alabildiğine uza^ıp giden cennet bahçeleri güzelligindeki yaşayış tablolarına şaşkınlıkla, hayranlıkla baktı. Kendisini başka bir sınıfın, işçi sınıfınm adamı olarak gördüğünde de çok yaşlanmış, bu geçkin yaşta sınıf kavgasuıa atılmak göreviyle karşuaşmıstı. Böyle de olsa, bu kırk yıl boyunca büyük görgü (deneyim) sahibi olmuş, özellikle, ele «us« gibi bir silâh geçirmişti. Işte, bunu bundan sonra sınıf kavgasında daha gecç kavga arkadaşlarınm yürüttüğü savaşta yardımcı, gerektiğinde kılavuz olarak kullanacaktı. Romarun baş kişisi olan Hüseyin, Fabrikatör Nevres'in ilk ışçisi, sonra, en yakın adamı olması yüzünden kırk yü, büyük bir güven içuıde gözleri bağlı çalışmıştı. Kapitaüstin kendisine her türlü işçilik hakkını vereceğine inanmıştı. Bunun tersini hiç düşünmemişti. Düşünenleri de haksızlıkla suçlamıştı. Bir işçinin dünyada ancak iyi, namuslu bir işçinin yazgısı çizgisinde yaşayıp gitmek zorunda olduğuna inanmıştı. Romanda, Türk işçisi, kendisini çok içten, çok iyi tanıyan bir yazarla karşı karşıyadır. Bundan dolayı da talihli sayılabuir. Erol Toy, bu işçi romanmı ta başmdan başlayarak bilimsel bir kitap olarak da yazabilirdi. O zaman, işçi denen garip kuşun elli yıldır nlce ezgi (eziyet> acı çektiğini somut olarak anlatamayacaktı. Salt düşün, somut olaylar, olgular gibi somut insanı, onun çektiklerini anlatabilecek yetenekte defildi. Bunu ancak sanat yapabilirdi. Türk işçisirün sanatın kaldınmlarında yürüterek yazgısiyle ne biçim boguştugunu göstermeliydi. Erol Toy da böyle yaptı. Roman, büyük çaba, emek, zekâ, U3 harcanarak yazılmıştır. Kronolojik bir doğrulukla ele alman toplum gelişiminde romanın kahramanı Küseyin, elli yıl bütün olaylan gözlerindeki bağla seyretmiş, en sonra, gelişimin bunalımlı bir noktasmda içinde çalıştığı fabrikanın bütün işçileri bir türlü verilmeyen haklarını istemek üzere greve gitmiş, bu grevde kafasına inen bir polis copu onu uyandırmıştır. Şımdiye dek kendisinin bir parçası oldugunu sandığı fabrikatör, onun yardımcıları, yöneticileri vb. birden bire onun karşısında yer almış olarak belirmişierdi. Elli yılın içinden bir biîinçsiz robot işçi olarak geçen Hüseyin, bu geç yaşlarda birden bire işçi sınıfının yaşlı bir üyesi oldugunu anlamıştı. O. artık, hep onunla omıız omuza gidecekti. Sürekli sümsüklük. bilinçsizlik, kaygusuzhık, artık, bitmişti. Artık, bir kurt olmuş olan Küseyin Ustanın bir dünya görüşü vardı. Onun projektörü bütün gidilecek yolları aydmlatıyordu. t030 21.00 E "Emmanuelle^nin ünlü yıldızı, Sylvia Kristel'in yeni filmi büyük ilgi gördü PARtS Emmanuelle Arsan'ın yazdıfı *Em. manuelleı» vo «Emmanuelle 2ı> filmleriyle tüm dünya sinema çevrslerinde ün yapan ve adı bir çok olays yol açan Sylvia Krist?rin son günlerde Paris sınemalarında gösterilmeye başlanan yeni ülml bilyük ilgi gördü. «TJne Femme Fidelçs (Sadık Bir KadınVda Alain Delon'un eski eşi NathaUe Dsion ile birlikte rol alan grnç yıldızm bp.şarısı tüm Fransız bssmında geniş bir şeküdr yer alıyor. Gerek Nathalıe D»lon gibi tanmmış bir sanatçı ils birlıkte, oynaması, gerrkse filmin yönetmeninin Roger Vadim olması filmin dalıa «iimdiden birçok uluslararası fertıvalde ödül alabileceğı izlenımini verijor, (A5A) n.ıo RADYO TRTI 05 00 05.05 06,00 06.02 06.30 07.00 07.02 07.07 07.30 07.40 09.00 09.02 09.22 09.45 1001 10.21 Açuvf ve program Türküler Kısa haberler Günaydın Bölgesel günaydon Kısa haberler Köye haberler Bölgesel yayın Haberler Sabahtan sabaha Kısa haberler Ar bizim avlak bizlm Türküler geçidl Ayla Dikmen söyluyor Arkası yarın Bölgesel yayın 1200 12.05 12.10 12.35 1255 1300 13.15 Bölge haberlerl Reklamlar Halk ozanlan M. Everes'ten şartcüar Reklamlar Haberler Serpil Kaya'dan türkülp13.3(1 Bölgesel yayın 1432 Sizlerle blrlikta 15.00 Kısa haberler 15.01 Çeşitli hafif müzik 15.18 TürltUler 15.35 Gül Suer'den çarküar 16.no Bölge haberleri 16.05 Zekl Oguz'dan türküler 16^0 Türk sanat müzigi 16.45 Çocuk bahçesi 17.02 Aksama doğru 1800 1900 1P.30 21.15 20.30 20 45 20 55 21.00 21.02 22.02 23.00 23.10 23.10 23 40 24.00 00.02 00.40 01.00 Bölgesel yayın Hab;rler Bölgesp! yayın Hukuk dünvası Saz eseıleri Din VP ahlâk konuşması Çocuklar için Kısa haberler Şarkılar Böisesel jaym Haberler 01.00 Bölgesel yayın Yurttan sesler Gonül Ipek'den şarkılar Kısa haberler Gece yarısından sonra Küçük konsvr 05.00 Gece yansı 170 kişilik bir Sovyet sanatçı grubu Amerika'da NEW YORK Sovyet Sosyalist Cum'nurfyetlçr Birligi ile Amerika Birleşik Devietleri arasındaki kültürel alışverişi pekiştirmek amacıyla Arr.erika'da düzenlenen Sovyat Sanat Festivali'ne 170 kişilik bir Sovyet sanatçı grubu katılıyor. Programda M. Pjatnitsky'nln anısına kurulan Federal Akademi Korosu Rus Halk Şarkılan, Sovyet kompozütörlerin çeşitli yapıtlan ve Îngilizc9 şarkılardan oluşan bir repertuar jer almakta. Sovyetler Birüği'nin dünya tanınmış halk şarkıcısı Igor Moiseyev tarafından yönetilecek olan dans grubu ise Bellcrussian danslarından. örnekler sıınacak. Öte jandan iki buçuk ay sürecek olan Sovyet Sanat Festivali için Birleşik Devletler'e gelen Sovyet sanatçıları Xew York, Bos'.on Detroit, V."ashington, Şikago gibi birçok kontte tam 60 siösteri sunacaklar. Gene bu gösteriler arasmda Menso Kumpanyasımn Kıızey Amerika Dansları adlı gi>sterileri yer alacak. Festival boyunca açılacak olan v» Sovyet lnsanımn yaşamım konu eden Gezici Fotoğraf sergınin de diğer gösteriler kadar ilgi çekmssi beklenmekte. (ASA> TRTII CS.00 0900 09.30 09.45 10.15 10.30 11.00 1130 11.45 12.00 12.30 Gün başlıyor Olaylann içinden Bir solistten sarküar Türküler geçidi Bir solistten şarkılaj Kadın sanatçılanmız Büyük taarruz Bir solistten şarkılar Bir solistten turtrtller Türk Silâhü Kuvvetler Ya^adıkça 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 15.00 15.30 1630 17.00 17.30 18.00 18.30 19.00 Haberler Çeşitli müasik Olaylann içinden Bir solistten türküler Caz müzigi Iki soUstten şarkılar Konser saatl Halk müzigi toplulugu İki solistten şarkılar Hafil mUzdk Çagımızın öncüleri Küçük koro Haberler 19.30 19.45 20.15 20.30 21.00 21.15 22.03 23.00 23.15 23.30 Hafif müzik Tarihten yankılar Bir solistten türküler Olaylann içinden Bir solistten şarkılar Açık oturum YAYKTJB Küçük konser Bir romanımız var Haberler 23.35 Solo türküler 23.55 Program ve kapanıs. SINEMAL'AR YEHIMAHALIE ANKARA (29 70 00) : 1 Seveceksen Sev Artık S. Serdan geçü E. Fektas; 2 Hesap GürU S. Gökan H. Tuğlu. CEP (17 58 40) : Tattı Bakirler Edvige Fensch. EFFS (21 31 91) : 1 Vamplrl°r:n Geresi Faul Nachy; 2 Ksier Değişmez Kırk Doug. İ3S. ptNKMA 71 (17 1?. ( R : Aşkm V) F9 Çeşidl B. Bouchet C. Par.i. SİNEMA BAT1 (İH 83 23) : üçak Korsanlan Sean Cornery. KUÇÜKESÛT DEDfcMAN (18 12 77) : Seks j>er=i N. Delon R. Hosssin. DİI.EK (17 18 54) : 1 Yatak Hikâyesi F. Hakan K. Inanır; 2 Namı Degpr Çolak S. Gökan E. Pektaş. KIZILIRMAK (25 53 93) : Kırmizı Güneş A. Delon C. Bronson. nat ETİ (29 6Î 80): 1 KöprU, K. Inanır N. Naar, 2 Yağmur. H. Koçyiğit E. Hun. GÖLBAŞI (29 37 98): 1 Aşk Doktoru, Edy Willlamsr 2 Slİahını Sat Tabutunu Al, G. Hllton. KEREM (29 37 98) : 1 Kivnl Fakat Kınlma, Ü. Emrs C. Karahan, 2 ördek Çıkacak Kaz Çıkacak, A. Ba$ E. Pektss. AS (29 37 9S) : 1 Çügın Gençük, A. Poyrazoğlu Ş. Senem, 2 Mualla Oh Ne Ala, M. Omay Ü. Emre. HltNt (29 28 50) : 1 Hababam Sınıfı Pınıfta Kaldı. M. Öz kul T. Akan, 2 Yalancı Yarim, E. Sayın T. Akan. F. Han. SAR.1Y (11 88 33): 1 Düskünü Karateci H. Chen H. Hu, 2 Çıplak Prenses T. Augrnont • L. Pustilii. StTE (19 10 73): 1 Hasret E. Sayın • E. Çag.zr, 3 Tarkan T. Tibet Ş. Şerjz. UZAY (19 18 28): 1 Ah Nere de G. BublkoÇlu T. Akar, 2 îki Esir C. 4rkın • F. Akın. Kayseri'de beş gün sürecek şenlikler düzenlendi KAYSERt (Cumhuriyet) Halkevîerl Ksyseri Şubesi bölgesel oiarak beş gün sürecek haik şenlikleri düzenlemiştir. Halkevlerinden verilen bilgiye göre halk şilri, folklor, tiyatro ve halk türküleri yarıçmasını içine alacak olan beş günlük program, Kayseri Belediyesi Şehir Tiyatrosu salonunda yapılacaktır. 30 Ağustos'ta başlayıp 5 Eylülde sona erecek olan halk şenliklerini bölgesel clarak İçanadolu bölgesi sınırlandırılmıştır. Halkevlerince düzenlenen halk şenîiklerinin Türkiye'de ilk kez Kay seri'de yapılacağı ve bu şenlikierin her yü teirarlanaca|ı belirtilmiştir. ULUS BAHÇEieiER ARl (13 48 73) Ben Suçlu Dcğilim G. Peppart J. Seberg. DEDEMAN (13 37 71) : 1 Aptal Şampiyon, M. Gezp.n C. Özen, 2 Hicran, Emel Sayın \UR (11 58 07): 1 En EüyUk Benim B. Lee J. Newtjn, 2 Sekse Doymayanlar H. Leipntz • R. Mayer. 8TAD (24 05 «B): 1 Kayna nalar T. Akmansoy L. Cldarn lı, 2 Kadmım D. Jnıre M. Mutlu. SUS (11 Sl 14): 1 îsyan S. Gökiıan • M. t.nselel, 2 Çö] Kartalı C. Arkın B. S,röen;7,. YENf SİNEMA (10 35 \A): 1 O'mın Hikâyesi U. jîırje • M. K. DERE Ç&NKAYA CEBECI ÇANKAYA (2K 07 80) : Akrep Alain uelon. AKtN (17 76 56) : Pekin'de 55 gün D. Nevvman A. Gard ner. TALtP (28 I » 33) : Üç Kara R Fanteı J. Bro\vn F. \Vıliin arti5 n. MAlîtPE Gulerken Aglayanlar, P. Savaş Y. önal. 2 Soitaklard^n Eır Kıs, H. Koçyığit O. SoALK'MDAR (S9 .;) : 1 CEBECİ (19 32 08) : 1 Bela h Katil. James Gardner, 2 Kanun Adamı. Burt Lancaster. İNCt (19 13 68) : 1 Karapsn terin Dcnüşü, Chen Sing, 2 Unutulan Hatıralar. E. Tayior. H. Ftında KONAK (25 12 «1): 1 Oh Ol sun T. Akin H. Soygazı. 2 Dertlı S. Alışık G. l t , n cı. MELER (19 :« •«•: 1 ISıak Dudaklar M. M'iriu G. Ka.'p> han, 2 Deîineci A. Akarsu BÜTÜN BU ÇABALAR SONTTNDA HANGİ NOKTAYA GELİNDİ? Artık şimdiden bu çevredeki bütün yazttlann derlenmesi, Safranbolu. Bulak ve Yörük köylerindeki mezartaşlarınm taranması. halk bilinü ile ilgili verilerin degerlendirilmesi, halk ezgilerinin İstanbul Devlet Konservatuvan tarafından ele alınması. Safranbolu'da bulunan zengin yazma ve basma kitaplann yeniden düzenlenerek tanıtılması noktasına gelinmiştir. Bütün bunlar ağır da olsa alınan yolu göstermekte. bu alanda ilk kez düze çıBütun Görgün, 2 H.ISAI: '\T\or Bas jı kılabileceği umudunu güçlendirmektedir. bu çalışmalara Safranbolu'lu arkadaşlar da katılaAlır F. Cansel M. l ü e l e l . caklar. Olay her aşamada elele yiirütülecek. SaiYENİŞFHİR ranboluîular bu amaçla iki dernek kurdular: .SafDEMKT (15 B2 06) : 1 Şsftali ranbolu Kültürel Değerlerini Koruma.. .Safran'nolu E. Pektaş • S. Büke, l AnKültür Derneğı. admda. Şimdiden .Safranbolu kara Ekspresi K. Inarur b. Kültür Gazetesi. vayına girdi. Bunu bir dergi izOzriemir. leyecrk. Burada Safranbolu öğretmenlerinin. jükfiUNEŞ (15 52 H4): 1 îırsızsek ögrenim ögrencilerinin, Enstitümüziin genç uzmanlarının yorulmak bilmez çabalannı içtenlikle lar Jean Paul Hilmon'io, '. anmak isterim. Kız Tuzağı rıifaay Kovvtıng. KFC'OREN • DÜZENLEDtGİNtZ PEOGRAMOA RELİRTILEN GÖSTERİLEK BÜTÜNÜVLE CE.M (14 :u> T,): 1 ("imer Hay UYGULANABİLDİ Mİ? yam O. Sonat • B. r.rrier.lz, Büyük oranda gerçekle?ti ssyılır. Progrsm 2 Bu Osmpn •; ";=ı Osn&n • iki bölümden oiuşmuştu. Bir bölümünü. SafraiiboS. Gökhan A. Güver • 'Altın Taç, Ödülü,,nü bir Fransız ozan aldı STRVGA 19 ağustosta Yugoslavya'nm Struga kentinde başlayan Uluslararası Şiir Cocelen Festivali 24 ağustos günü sona ermiştir. Kırk değişik ülkeden ozanların, eleştirmenlerin, sar.at tarihçilerinin katıldıklan festivals ülkemizden de Ülkü Tam'ef, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Sü Berfe, Attila İlhan, katılnuşlardı. Edinilen bilgilere göre, festivalin en büyük ödüllerirıden biri olan Altm Taç Odülü Fransıa ozan Eugene Guillevic'e verilmişhr. Bilindiği gibi Guillevic Fran.Mz Akademileri 1976 yılı «En İyi Ozan» ödülr.nü de kazanmıştı. (ASA)