Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I Sahibi: Cumhurivet Matbaacüık w Gazetecillk T.A.Ş. adına NADİR NADt ı Geneı Yayın MUdürü » OKTAY KLRTBOKE Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: ÇETtN ÖZBAYRAK I Basan ve Yayan: CUMHintîYET MatbsacıUk ve Gazetecillk TJ\.Ş. Cagaloglu, Halkevi Sok. No.: 3 9 4 1 TELGRAF ve MEKTUP adresi: CfMHVRtTET tSTANBUL Pocta Kutusu îstanbul No: 348 Telefonlar: 22 « 90 23 42 9* ^ •* + fMIHüUf IDîVET LUlVinUIIITtl BASTtf A H L A K TASASTNA ÜYÎ.IAYI TAAHirÜT EDEB ntznnamnvtn * • BtROLAK: Ankara Atatürk Bulvan Yener Apt. Yenlsehir Telj 17 74 77 25 57 01 • ÎZMİR Halit Ztya Bulvan No. 65, Kat. 3. Tel.: 13 12 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Cad. Uğurlu Pasaj. TeU 14550 19731 ABONE ve tLAN AYLAR: li 8 6 1 Yurtçi : 540 270 135 45 Yurtdışı: 990 495 247.50 82.50 Ülke gruplarma ve ağırhğına göre uçak farkı okuyucu tarafından syrıca ödenir... Başlıfc <MAKTU) »«,~. 750 Un 2 3 ve 7. S»yf» (Santimi) .....„„„„ 17u 4. 5, 8. Sayfa (Santlml) 140 Oltlm. Mevlid, Tesekkür (5 Santiıul) 300 Nişan. Nikâh. Evlenme, Ooğum „ „ 250 Yayın Hayatı fKELtMESİ) „ ™ 4. Kayıp (KELİMESİ) ... 3. TA K Vi M 2 TEMMUZ 1976 ÎWn<ö Güneş öğle 4.30 12.18 16.18 Akşam Yatsı Imsak 19.44 21.47 2.14 CHP Raporu (Bajtarafı 1. Savfada) Ttta da büyük başarısızlık içıada •eldugu, başansızlıklannı örıSnek ve yaklaşan seçimler için halkın gözünü boyayabilmek amac.yla başta Başbakanın b:r hayali yatınm peşinde olduğu öae sürülmekte, açıldıfı bildirilen fabrikaların işlemediğine ilişsrin örnekler verilmekte, hükümetin yatınm teşviklerini doguya değil batıya yönelttiğine dikkat cekilmekte, •Demirel barajlar konusunda da bilerek ve açıkça yalan söyleınektedir. denildikten eonra şöyle devam edilmeictedir: «50 yeni barajdan söz eden Demirel'in 1976 yıh program:nda «adece 7 küçülc baraj vardır. Tah Itıini maUyetleri 835 milyon TL. civarında olan bu barajlar için 1976 yılı bütçesine sadece 4.300.000 TL.lık ödenek konulmuştur. Ha»rlıklan Ecevit Hükümeti döneminde hızlandınlan Karakava ve Aşağı Fırat projeleri, dış fin»nsman sorununun Cephe HUkümrti tarafından çözümlenememesi nedeniyle gecikmektedir. Cephe Hükümeti döneminde, Bnceki yıllarda başlatılmış vaMnmlar yüzüstü bırakılmıştır. Fiili olarak yeni bir ciddi yatınm Başlatılmamıştır. Işsizlerin sayısı iki milyonu aşmıştır. Dış :ioaret açığı rekor düzeye ulaşmışliraya raalolacak ve kurulduğu zaman tek başına bugiinkü enerJi ihtiyacımızın yarısını kaT&ü&yacak bu santralın da eski Demirel hükümetlerinin dı$a bağımlı enerji politikası ve yatırımlan nedeniyle Ulkenin 1979 yı Ima kadar enerji sıkıntısı çekec»ği öne sürülmekte ve bu konud» da özetle şu görüşe yer verilmek tedir: «Rakamlar açıkça gösteriyor: Türkiye'nin en büyük bir yatırımı gecıktirilmektedir. Enerü kayıpları bugünden sörülüyor. Gecikmenin şimdiden bir yıl» ulaştıgı açıkça ortadadır bunun an'.amı sadece enerji üretememekten ötürü yılda 4 milyar TL. kaybetmek demektir. Üre+ilmsyen her enerji, sanayide 10 liralık üretimi engellediğine göre, 40 mılyar TL. daha bu kayba eklenebilir. Aynca gecikmenin, yatırım ma llyetinin artması anlamma geldığıni herkes bilir. Sonuç olarak cephe hükümsti. ülkemizin çeleceginden yalnız Afşin Elbistan projesinin geciktirilmesı nedeniyle 50 milyar lirayı çalmış durumdadır.» CHP Genel Merkezinin Araştır ma Raporunda, Cephe Hükümeti nin 1975 yıluıda 600 milyon dolarlık döviı rezeni, 910 milyon dolarhk kısa vadeli fDCMl. 3«0 milyon dolarhk uluslararası kurumlardtki kredi fonları, 17ü milyon dolarhk dış para piyasalanndan orta vadeli kredi alarak tükettigi belirtilmistir. tthalat ve ihracat arasındaki ftçığın hızla büyüdiigü ve 1975 vılında ithalatm 4.738 milyon dolar olurken, dı? ticaret açıtının 3.337 milyon dolar olarak »aptandığı kaydedilen raporda, «Dış ticaret açıgının fmansmanı. Tür kiye'nin yabancı mali çevrelere baghlıgını gittikçe arttırmıştır» denilmişrir. Raporda ayrıca Maliye Bakanlıgının isteyene kredili oiarak belli malları ithal etme hakkı tanıyarak, bir kısım işadamlarına büyük haksız kazançlar saglıyan bir girişimde bulundugu kaydedilerek, şu görüşlere yer verilmiştir. «Bu tür ithalatm yapılabilmesi için. kredi güvenirlijH olm»y»n bir ülkede mal satmak için çok büjük kâr marjları uygulamaic gerekir. Yani 7 liralık demir. !0 ya da daha fazlalaya sağlanacaktır. Türkiyenin ödem» durumu belli olduğuna göre, bu mallar gelso de, piyasaya değil. istifçi tüccarın deposuna gıdecektir. Banlc» sistetni ıçinde tüccar TUrk parası ile finansman olanagı bulduğu sürece mslları bekletip, yüksek fiyatlar piyasadaki bendecektir. Anlında bu ithalatl» piyuadaki mal darlığı pderiletneyecektir. Bu suretle geleeek mallarm yükaek fiyatlar ıpiyuuulaki benr«r maUann ÜüJ yilkaelürjı MSP'li üç milletvekili Yargıtay Başsavcısının Anayasa'yı ihlal ettiğini öne sürdü ANKARA, (Cumhurlyet Burosu) MSP Mületvelcıli Huaamettin Akmumcu, Sudi Reşat Saruhan T» Vahdettin Karacaoğlu, Yargıtay Bassavcısmm Risalei Nur külli yatına iliskın eserlerde suç bulun duğu yolunda Cumhuriyet Savcılarına yaptıgı uyan konusunda, dün duzenledikleri basın toplantısında, Risalei Nur kitaplarının yasaklanmasını ve bu konu da Yargıtay Ceza Dairelerl Genel Kurulunun karan bulundugunu belirten Bassavcı Kanm Akdoğan'ın «Anayasayı ihlâl ettiğini» öne sürmüslerdır. Hüsamettın Akmumcu basın toplantısında, «Yargıtay Başsavcısıyla TV ekranında, Gazeteciler Cerruyetinde ya da istenilen herhangi bir yerde tartısmaya, açık oturuma hazınm» demiştir. Arkadaşları adına konuşan Akmumcu özetle şunlan söylemistir: «Tamimin gerekçesinde 1965 •«nesinde çıkan ceza genel kurulu kararına ve 8, 9. ceza dairele rınln kararına baglı bulundugunu gördük. Sayın Bassavcı (Savcılar bana İçısleri Batanının »• mimı ile alakalı olarak yazılı müraeaatta bulundular, ben de Savcılara bu yazıyı gönderdim) demektedir. Cumhuriyet Savcılan Başsavcıya müracaat etmiştir. Acaba Cumhuriyet Savcılanna ta mım gönderme selâhiyeti temyiz bassavcılıguıa mı Adalet Bakanlıgına mı aittir? Paşsavcı neden Adalet Bakanlıgına ve tçişlerı Bakanlıgına başvurmadan bu ha reketin içine girmiştir? 1965 senesınde alınmış bu karan hatırlatmasının sebebi nedir? Bunları anlamaya ımkan yoktur. Hııkuk devietiysek din ve vicdan hürriyetlerine sayıjilıysak niçin bu $ekild« hareket edilir? Bu hareketm düzeitilmesin; beklıyoruz, Anayasanın 132. maddesine saygılı olumuasını ıstiyoruz.» 1965 yılmda Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulunda Risalei Nur külliyatı ile ilgili alınmış kararlann, Çetin özek'in raporuna dayandığını ileri süren Akmumcu. konu$masını şöyle ta KAFA (Baştarafı 1. Sayfada) Id deyimiyle «Demokrasiyi şereflendlricl, tarlhl» karan, gene Anadolu Ajansının açıkladığına göre şu gerekçeye dayanıvormuş: «Madem ki Deniz Gezmiş, Türk Ceza Kanununup 146 ncı maddesine göre hüküm giymiştir. öyleyse ona «vatan haini» denilebilir.» 146'nci madde.. Yani: «.. Türkiye Cumhuriyeti teş kilâtı esasiye kanununun tamamını vcya bir kısnunı taçjir veya tebdil veya 11gaya ve bu kanun ile teşekkül etıniş olan Büyük Millet Meclisini Iskata veya vazifesini yapmaktan men'e çebren teşebbüs edenler idam cezasına mahkum olurlar..» Ee.. Rahmetll Adnan Men deres hangi maddeye göre hüküm giydi? Aj'nı HK'ncı maddcye göre değil mi?. Öyleyse aynı karar «Adnan Menderes vatan hainidir» demek için de kullanıla bilir. Deniz Gezmis'e bu «uçlamavı yapan, Adnan Menderes'in oğlu Mııtlu Menderes buna razı mıdır? Deniz Gezmlş'e bu suçlamayı yapan ve buna dayanak olarak Varçıtay Dördnn cü Hukuk Daireslnin kararını kullanan Anadolu Ajansının Genel Müdürü buna razı mıdır?. Ajansın haberinl mal bulmuş eibl yakalayıp manset yapan sağcı gazeteler buna razı mıdır?. Ben. 1S50 1960 döneminde eziyet çeken, hüküm giyen, gözaltma alınan gazete cilerden biriyim. Buna, ben razı değilim. Adnan Menderes, Türkiye' de, o zamanın şartları altın daki yanm yamalak, sözünı ona demokrasiye de tahammül edemeyip, onu ortadan kaldırmak, partisinin mutlak nremenüğini kurnıak isteyen bir politikacıydı. O zamanın bütün gazete kolleksiyonlarında, bütün meclis tutanaklannda görülecef I gibl, bu isteğini cerçekleştirmesine ramak kalmıştı. Bu, çok şükür ki, önlendi. Ama «Adnan .Menderes vatan hainiydi.» dcmek kolay değildir. Belki vatanı kendisiyle bir tutmaya başlamıştı. Sadece kendisJyle blrlikte olanlan vatandaş saymaya, vatan cephesi lev hası altında, tarihimizin en büyük bölücülüğünü yapmaya başlamıştı.. Bunlar söyienebllir. Ama vatan haini?.. 146 ncı maddeye göre hüküm giymek, «vatan haini» sayılmak İçin yeterll değildir. Ö yargıyı, Yargıtay Dnrdüncü Hu kuk Dairesinln karannı yommlayan Anadolıı Ajansı falan değil, sonradan tarih verir. Kaldı H. 14*"ncı madde yo rumlanarak, bu maddeye gö re hüküm giyenlere «vatan haini» denilmesi caiz olur da, Deniz Gezmiş'e bir defa «vatan haint» denilirse. Adnan Menderes'e yüz defa «vatan haini» denilebilir. Çünkü Deniz Gezmiş'Ie il(riII karar konusunda durum sudur: Deniz Gezmiş'in işlediğl fiillerin 146ncı madde kapsamına girip giremeyeceği konusunda, o zamanki sıkıvönetun mahkemeleri birbiriyle tamamen çelişen anlayıştaydılar. Ankara'da şimdiki AP milletvekili Ali Elverdi'nin başkanlığındaki, sıkıyönetim mahkemesi onlan bu yoldan idama götürürken, tstanbul'da aynı yet kldeld Albay Remzi Şlrin mahkemesi bunlara teşebbüs edebilmek için, insanın fiilinin bu işleri gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir.» diyordu.. Öyle ya.. örneğin insanın öldürmeye tam teşebbüs fiilini işlemesi için, ellne leblebl alıp teker teker karşısındakinin kamına atması yetmez. Leblebi atarak adam öldürmek genellikle mümkün değildir çünkü.. Bunun gibi anayasalann da, Amerikalı çaruşlan kaçırıp sonradan serbest bırakarak «Tagyir, tebdil, ilga..» falan edilebileceçi, meclislerin görevden kısmen, ya da tama men men'edileceğl», pek düşünülebilecek sey değildir.. Böyle diyordu İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi.. Ankara'daki Ali Elverdl mahkemesi ise, «Düşünülebilir.. Düsünülebllir..» diyordu» Ve o yolda hüküm verdl.. Ama bu hüküm, belirttiğimiı gibi, en azuıdan, çok tartısmalı bir hüküm halin de kaldı.. Düşünün ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi yerine İstanbul Sikıyönetim Mahkemesinde yargıIansaydılar, bugün yaşıyor olacaklar ve af kanunu hükümlerince çoktan serbest bırakılarak aranuzda yaşıyor olacaklardı. Adnan Menderes'in Istan bul'da vüce divanda yargılanması sırasındaysa mahke menln kurıtluşuna. esasına, usulüne itiraz edildi aına, en azından bu «elverişlilik» unsuru açısından kimse bir şcy diyemedl. Çünkü anayasayı fiilen ve çebren, «tağrir, tebdil ve ilgaya» da, meclisi «kısmen, ya da tamamen çahştırmamaya» da, Adnan Menderes ve arkadaslarının olanakları tamdı. İktidarda idiler. Bir tahkikat komisyonu kurmuşlar, ona fiilen anayasayı uygulamama yetkisini de. milletvekili tutuklanıa vetkisini de. parti kapatma yetkisinl de vermişlerdi.. Ve bu yetkiler adım adım kullanılmakta, aııavasa rara kaldınlmakU, Millet Meclisi calıstırılmamaktaydı.. Aradakl fark budur.. Adnan Menderes hakkında verilen hüküm de, bukuki bakımdan tartışılır, tartışılacaktır.. Ama Deniz Gecmlş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkındaki hüküm, çok, pek çok daha fazla tar tışılıyor, tartışılacaktır. «Vatan haini» konusuna gellnce.. Hukukî çerçevede kalırsak: Böyle bir lafı hiç ağzına almaması gerek bir kişi varsa, o da Mutlu Menderes"tir. Böyle bir lafla ilgili tek satır yazamaması gereken gazeteler varsa, varlıklarının temellnde rahmetll Menderes'in mirası vatan politikacıların sözcüsü gaıetelerdir. Kinlerinden kurtulup, kafalannı biraz otsun işletebil seler, Adnan Menderes'inkl de dahil. Talat Aydemirinki de dahil, Deniz Gezmiş'inki de dahil, siyasî yönü olan bütün idam kararlanna, zamanında karsı çıkarlar ve inandıncı olurlardı.. Dnnyadaki bütün siyasi idam kararlaruıa karşı dünya kadar insanla. yazarla, hukuk çuyla, sanatçıyla. devlet adamıyla. aynı paralrlde kalırlar, onların davasının ken di davalarını da kapsamasını saçlarlardı. Ve rahmetll Adnan Menderes'in sadece Ivl taraflan nın anılmasına. şlmdl bize hatırlattıklan «tahkikat encümenlerUnin, «vatan cepheleri»nln batirlanmamasına, unutulmasma, rardımci olurlardı.. Hayır.. Kafa bu işte.. Bir yandan kendl ölülerlne saygı isteyip. bir yandan başka ölülerin mezanga sal dıracaklar.. Ve aynı maddeye e»re ölüme götürülmüş ölülere.. Bu çirkin. bu hayasız, bu aptalca açıkgözlüğü. hangi hukuka. hançi mantığa. han gi vicdana sığdıracaklardır. Bu kafavla, Idml Inandıracaklar, kime ynttnracak lardır? Eadının sonmu tar. Dövlz rezervleri, ekonomimlzin geleceğini ipotek altına alan sorumsuz uygulamalara rağmen tüketilmiştir. Bu gerçekler açıkça göstermektedir ki, Demirel ve ortaklatı hayal ile, yalan ile vakit geçirirken, 1976 yılı yatırımlar açısından da kaybedilmiştir.» Raporda îskenderun Demir Çelik tesislerine de değinilmekte tesislerin, «İnşaat ve montaiı AP döneminde belge ve yetenek aranmadan ihale edilmiştir. derülmekte, buralarda yolsuzluklar yapıldığı üeri sürülmekte ve öeetle şöyle devam edilmektedir: «Türkiye'nin her yerine el ? f an biraderler îskenderun Demir Çelik'teki müteahhit yagmasından nastplerini almadan edememişlerdir. Anlasmalı ve şike ıhalelerle işlerin en kolay kısımlarını yaptıktan sonra zor kısıml»nnı yanm bırakıp giden İki bllyük müteahhit fiıma ile Demirenerin yakın iHşküerinln bulunrnasınm yanı sıra, diger birçok firmanın ihale alması konusunda biraderlerin aracılık yaptıklan tüm müteahhitlerin. ihale personelinin ve işçilerin bildiği bir konudur. ÇİMENTO KARABOBSACIllti mamlamıstır: Göltas Çimento Fabrikası Demirel biraderlerin önemli hissesi bulunan halka açık bir \nonim jirkettir. Sirket yönetimi Demirel biraderlerin elindedir. Göldağı Umited Şirketl ls« G»H*ş'ın ürettiği çittientoru karaborsadan satmak için DemireHerce kurulmu? paravan btr d*|ıtım firmasıdır. Gölta5"ın yönetftnlrii eîe geçfren T5rraderlefJ*f; Göldagı aracıhftıyla halkı eoymak amacındadırlar. Göltaş'a baş^oırarak çimento almak isteyen bir kamu kuruHışun» verilen cevapta, bu vılKt . fabrika kontenjarunın dolmuş olANKARA CHP Genel Sekduğu belirtilmekte ve hiç ç#kinreteri Orhan Eyüboğlu, bütün va meden gerekli çimentonun halk tandaşlann gözünün Demirerin Ihtiyacını karşılayan Göldağı LiIistünde oldugunu belirterek. «ikti mited Şirketinden Isparta sahş darı zamarundaki sonu gelmeyen merkezi teslimi 28 TL.'sından ve yolsuzluklar, kanlı kavgalar, anar Tebilecegimize» ibaresi yer almak şik eylemler ve bu arada esefle tadır. Bu yazının örneji araştırbelirtrnek istorim ki, değil bir m» bürosunun elindedir. hükümet baskanma vicdan sahiDemirel biraderlerin yönetimin bi hiçbir kimseye yakışmayacak «leld Göltaş'm bu yazışı üç gerçe«ınırsız iftiralar nedeniyle kamu81 ortaya çıkarmaktadır. oyu Demirel ile mesgul olmak(T) Halka açık bir şirket o tadır» demıştir. Imn Göltaş'm yönetimini ele geCHP Genel Sekreterl demeçiren Demireller. bu şirketle ken. dilerinin Göldagı şirketi arasın cinde özetle şunları söylemistir: • Çığ gibi büjoiyüp gelişen Cum da bir fark görmemektedirler. huriyet Halk Partisi'ni kamuoyun «Verebileceğimize» ibaresi bunu da zedelemeye ve yıpratmaya açılcça göstermektedir. Oysa Göl yönelik davranışlannın ilgi görtaç'ta hissesl olan diğer vatanmemesi karşısında Demirel, gitda»lann Göldag'la hiç bir ili»kitikçe dengesini kaybetmekte, •1 yoktur. hırçınlaşmakta ve tutarsız b«(î) Hiçbir taşıma. depolama yanlarda bulunmaktadır. »• benzeri ek masraflar olma1965 yılından bu yana Demirel dan, kendilcrinin olan şirkete ve partisi iktidar olmuştur. Eger dört liralık karaborsa farkmın Türkiye'de anarsi, kan dökme, ödenmesini önermektedirler. Göl dsfı aracılığıyla halka sattırdık milleti bölme eylemleri artmışsa bunun tek sorumlusu 10 yıllık lan çimento Göltaş önünden araç bir süredir iktidard» bulun&n Del&ra yüklenmektedir. mirel ve partisidir. Baş sorumlu(3> Paravan şirket yoluyla luk tamamen Demirel'e aittir. Demirel'ler havadan para kazsnCumhuriyet Halk Partisi 11 yıllık maktadır. Bu para halkın ve Göl taç'tın küçük hisseleri olan va dönemde yalnız 1 ay iktidarda kalmıştır. Bu süre içinde ülkede tandaşların sırtmdan kazamlmak tedır. Böylece Göldağ firması sadece banş, huzur ve kardeşlik nın Demirel soyundan gelen iki görülmüştür. Demirel'in bilerek ve isteyerek üç salıibi daha da zengin olmak yarattığı kargaşayı. yolsuzluklan tadjr. Ve bu işleri yapanların iftiralarla dolu beyanlarla örtmekarde»i olan Süleyman Demirel si mümkUn değildir. halkı korumak, karaborsa ve soy Cumhuriyet Halk Partisi ilgili gunlan önlemekle görevli olan iftiralarını somut delilleriyle açık hükümetin Başbakanıdır.» lamak zorundadır. Bu yapılmadıAçıklamada Afşin Elbistan Termik Santralı yapımının cla gı müddetçe kendisi bir kere daha baş müfteri olarak kamuoyunele alındığı raporda. 15 milyar da damgalanacaktır. SülejTnan Demirel, iftiralarla, tahrik ve terörle ülkeyi yönet»miyecegini bilmelidir.» (Baştarafı 1. SaTfada) ökkes Karayigit'in cenazesinm morgtan alınışı sırasmda gözaltına alınan ve dün adliyeye verilen (Bsstarafl 1 Sartada) ötrenciierden 35 'i serbest bıraBu arada İsrail hükümetinin kılmıştır. Tutuklanan 10 öğrenci Fransa'nın aracüığı ile kimlikleri şunlardır: ve sayılan bilinmeyen hava kor•Mesut Pehüvan, Hasan Sezgin, sanları ile görüşmeye hazır olduYalçın İskit, Zafer Silen, Tevîik Karapınar, Şevket Aygün, Yaşar ğu ve serbest bırakılması istenen aramaya Yılmaz, Mustafa Evren, Burha Filistinli hükümlüleri başladığı bildirilmiştir. Isviçre nettin Akdal ve Necati Parlak. hükümeti ise, hava korsanlanna Cenazenin morgtan alınışı sıraistekleri ile ilgili karannı ertelesında meydana gelen olaylardan sonra gözaltma alınanlara işken miş, diğer üç ülke Federal Almanya, Kenya ve Fransa ise hiç ce yaptıkları öne sürülen polis bir cevap vermemişlerdir. sefleri ve memurlan hakkında Kampala Radyosu verdigi haber Soruşturma açüdığı ve savcılıkça polis görevlilerinin üadeleri de hava korsanlarının serbest bv raktığı rehineleri alan baska bir nin alınacagı bildirilmiştir. Air France uçagının dün TSt ile Öte yandan, ilgililer polis ta19.49'da Uganda'nm Entebbe haralından yapılan işkence nedeniyva alamndan Paris'e hareket ettile komaya girdiği ileri sürülen ğini bildirmiştir. Ali Bozkurt admdaki ögrencirün Radyo, serbest bırakılan rehiHaseki Hastanesinde tedavi altınelerin saflık durumlannm iyi na alındığını söylemişlerdir. oldugunu, ve aralannda İsrailli Bu arada gözaltma alınan 47 ve çifte uyruklu kimse bulunm»ögrenciden 5'i de rapor alrmş dığını belirtmiştir.. tır. Bu arada Filistin Kurtuluş ÖrSIHAVLARA SOKUIMAMLAR gütü Lideri Yaser Arafat'ın siyaKomando baskılannın yogun ol sal danışmanı Hani El Hasan Enduğu Atetürk Egitim Enstitü tebbe Havaalanında bulunan yolsünde, okul yönetimince 500 ka cu ucagondaki rehinelerin serbest dar öğrencinin devamsızlık nede bırakılmMiru siğlama çabalarına niyle smavlara sokulmadığı öne katılmak üzere Kampala'y» gitmistır.. sürulmüştür. Eyüboğlu, Demirel'i sert bir dille suçladı • Bu fcarar ilral, hukuki, kanuni değildir. Materyalist bir karar dır. Anayasayı açıkça ihlâldir. Ni tekim bu karardan sonra da mahlcemeler yüzelliden fazla kesin b«raat kararlan vermişlerdir. 1985 de alınan karar ceza kanunu, ceza mahkemeleri usulü kanunu ve Anayasanın 132. mad desini açıkça ihlâl etmektedır. Bassavcı doğrudan öoğruya sav. cılara gönderdigi genelgede *çılacak davalara bu kararm dayank otmannı istemektedir.» Akmumcu daha sonra beraberinde getirdiği Saidl Nursi Külliyatını basın üyelerine gostermis kltaplana aiyasetle hiçbir ilgisi olmadıginı ileri sUrmUş «Kur'anı kima» anlayamaz, tefsirleri okumak lânmdır. Nursi Külliyatı da bir tefıirdir, kanstınn okuyun bakın, Allah için söyleyin «iyaset var mı? demiştir. Çağdaş Hukukçular Derneği, Adana Barosunun 37 avukatla ilgili girişimini kınadı ANKARA. (Cumhuriret Bürosu) Adana Barosuna kayıtlı 37 a vukat bir süre önce İstanbul Barosunca düzenlenen «Kan Dök meye Son Hukuka Saygı» yürüyüşünü desteklemek için bir bildiri yayınlamışlar ve faşist saldırılar, siyasal cinayetler karşısında Adana Barosunun suskunlugunu bu bildirüerinde yermişlerdir. Bu bildiriyi yayınladıklarından ötürü 37 avukat hakkmda Adana Barosu soruşturma açmış ve avukatların savunmalanm istemiştir. Cagdaş Hukukçular Dernegi Genel Kurulu, 37 avukatın yaymladıkları bildiriyi kamu görevine ve yurtseverlik ilkelerine uygun görerek, Adana Barosunun bu soruşturmasını ve avukatlar üzerinde yaptığı baskıyı oybirliğı ile kınama karan almıştır. Bu nedenle Dernek Başkanı Halit Celenk Adana Bavosuna bir mektup göndermiştir. Morg olayı îsrailin «îzmir» uçağını kaçıran Zeki Ejder'in cezaî ehliyeti olmadığı tesbit edildi Türk Hava Yollan'mn Paris, İstanbul seferini yapmakta olan «tzmir» uçagının pUotunu bıçakla tehdit ederek kaçıran, Zeki Ejder'in (37), ruhi rahatsızlığı nedeniyle cezai ehliyetinin olmadığı tespit edilmistirBakırköy Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Aytekin Ataman'dan alınan bilgiye göre, Bakırköy Sulh Ceza Mahkemesinin müracatı üzerine Pakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesinden üç kiailik heyet tarafından ittifakla bazırlanan 17 haziran tarihli raporda Zeki Ejder'de sizofrenik reaksiyon ve paronojik tıp denilen hastalıgın tespit edildiği ve TCK'nun 4S. maddesi geregınce cezai ehliyetinin bulunmadıfı bildirtlmiitir. (BaştaraTı l. Sayfada) Giscard Karamanlis yemeğinin «Menüsünde» şu konularm Dulunduğu anlaşılmıştır: Türk Yunan' üişkilerindeki son durum, Yunanistan'ın Ortakpazar üyeliği, Atina ile Paris'in Washington politikalan, Akdeniz politikası, NATO ile ilişkıler. Giscard Karamanlis görüşmesi hakkında resmi bilgi yokluguna rağmen, aralarındaki sski dostluk bağları bilinen iki devlet adamınm yukarıdaki cMenü» çerçevesinde başta Türk Yunan ilişkilerinde yeniden gerginleşen durum üzerine eğilecekleri diplomatik kaynaklardan öğrenilmiştir. Fransız kajTiaklan da, bu olasılığı doğrulayarak, «İki ülke ilişkilerinde artan gerginliğin ele alınacağmı» gizlememektedirler. Başbaşa geçecek öfle yemeği sırasında Karamanlis'in Yunanistan'ın, AET üyeliği müzakerelerinin hızlandırılması üzerinde direteceği de eklenmektedir. Karamanlis'in elindeki «Dosya»nın en yüklü konularmdan sayılan bu Ortakpazar sonmu, bilindiği gibi, Yunan Başbakanını hem iç, hem de dış politika açısından ilgilendirmektedir. Fransızların ise bu konudald Yunan istek ve görüşlerini 1974'ten beri destekledikleri bilinmektedir. Diplomatik gözlemcilere göre, Karamanlis tarafından Yunanistan'ın ABD ile olan ilişkilerinde oluşturulmak istenen eğilimler ile Giscard'm izlediği Fransız Amerikan vakınlaşması arasında benzerlikler bulunmaktadır. Bu nedenle, NATO ve Akdeniz'deki KARAMANLİS'IN konulannda kendilerini ilgilendiren «Ortak sonunlara da 3gilebilecekleri sanılmaktadır. Le Quotidien de Paris gazetesinin «Ksrarengiz» olarak nitelediği bu öiel ziyaret sırasmda Karamanlis'in siyasal sürgününün 11 yılını geçirdiği Paris'teki eski evinde kalacağı, dostlannı göreceği ve eskiden yaptı*ı gibi, goll oynayacağı da ögrenilmiştir. Demir ve Çelik (Baştarafı 1. Sayfada) sesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği aidatı, d) 7. dönem toplu iş sözleşmesinin 118. maddesi gereğince Karabük İmam Hatip Lisesine yardım. 2 Teknikerler kolonunda: a) Çamlık Mahallesi Cami Yaptırma Dernegi aidatı, b) Türk Teknikerler Derneği Karabük Şubesi aidatı, c) Cevizlidere Camisine yapılan teberrüler, d) Çatalzeytin Kulfallar Köyll Camisine yapılan teberrular, e) Karabük Şirinevler Camisine yapılan teberrular, f) Kurtuluş Mahallesi Hilaltepe Camisine yapılan teberrular. 2. No. lu boş kolonda: a) Safranbolu ve Köyleri Yar dımlaşma Derneği aidatlan, b) Yeşil Yenice Yardımlasma Derneği aidatları, c) Karabük ve Köyleri Yardımlasma Derneği aidatlan, d) Çankırüıîar yardımlasma Derneği aidatları, kesilecektir. Tebliğ olunur. Genel Mudürlttk» (Bıştarafı 1. Sayfada) daki Yeri ve 20. Yilzyü Türkıye'sınde Kadın adlı ortak çalışmanızla ödülü aldınız.. Çalışmanızuı demeci, bildirisı ne?» « Kadının toplum içindeki yerini iki kesit olarak aldık. Biri, üretim biçimlerine göre kadının toplumdaki farklılaşması.. Dünya ölçeğinde doğal ki.. Bir de üst yapı kurumlarmda, üst yapı kurumlan olarak hukuk, din, sanat, siyaset irdelendi.. İkinci bölümde Türkiye, 20. yüzjnlın başında Türkiye' de kentte durum nasıl, kırda nasıl, bunu irdeledik... Türkiye'de farklı olarak da eğitimi aldık.» « Üretim biçimlerine ilişkin genel bir suıır çizdiniz mi araştırma planı için?» « Üretim biçimlerinde genel olarak ilkel komünal toplumdan kapitalist topluma dek irdeledik.. Kısaca sosyalist topluma da degindik.. Yani, kadının ikili bir sömürüye uğradığını, birinden kurtulmasının tek başına olamayacağını, erkekle birlikte olacagını belirledik.. Evdeki sömüriisünün de zaman içinde bir takım ev işlerinin ortak görülmesi noktasına tasıdık..» « Kaç yıllık evlisiniz ve bu söylediklerinizi ne ölçüde kotardınız?» Tunç Tayanç, esl Füsun Tayanç'a bakarak. sekiz yıl dır evli olduklannı söyledi ve ekledi: « Sekiz yıl bitmek üzere.. Bence uyguladık..» « Çalışan kan koca olarak belki uygulama olanağı daha kolay mı bulundu dersiniz?» « Elbette öyle!» Çalışmanın bildiri ve demecini bir de Füsun Tayanç'tan dinledik: « Araştırmamızın temel bildirisl kanımca şu: Kadının sorunu, sınıfmın sorunundan soyutlanamaz. Incelememlzde varmak istediğimiz ve gösterdiSimiz buydu çeşitli ömeklerle...» Tunç Tayanç söyleşiyi böldü: n Kadın sorununa ilişkin iki görüş var, büirsiniz. Biri. erkeklerin kadınlan sömürdüklerini öne sürer.. Onlar bizi eziyorlar. biz on lan ezelim derler. Bu özellikle Batı Avrupa ve Amerika'da cinsel özgürlük diye baslayan bir akım.. İkincisi ise bizim yaklaşmamızı destekliyor.. Sorunu daha çok sınıfsal konumu içinde anyor... İşçi kadın ile burjuva kadınının sorunlannın başkaca oldugunu. aslında burjuva kadınının da konumundan ötürü kendisini sömüren, en azından artık değerden pay alan ve ancak sınıf *orunu olarak çözümlendiğinde kadımn gerçek özgürlüğüne ulaşacağım savunan görüş.» « Ama bu noktada evdeki sorun? O n'olacak?!» « Okuduğumuz kadan ile Sovyetler Birliğinde ortak mutfak, çamaşır yıkama gibi çeşitli şeyler apartman ölçeğinde ortaklaşa bir yaklaşım ile düzenleniyormuş.. Ama, Sovyetler Birliğinde bile evdeki sömürünün çözüm!endiği konusunda inancım sağlıklı değil.. Bu konuda kuşku içindeyim.. Değer yargılannın değişmesi gerek. Bir zaman sorunu bu.. Deger yar gılan değişecek.. Ne ölçüde ve de ne sürede gerçekleşir bu. bilinmez.» Tunç Tayanç sekiz vıldır DPT'de Sosyal Planlama Dairesinde görev yapıyor. Eşi Füsun Tayanç şimdilerde Turtzm ve Tanıtma Bakanlıgı Turizm Genel Müdür lügünde görevli.. Füsun Tayanç'a sorduk: « Böylesi bir konuya or taklaşa girme istemi?» « Benim açımdan tconu ilginçtı.. Sonra dedigim gibi. bizim evliliğimiz, herhalde başka evliliklere pek benzemiyor. Özellikle böyle bir konuda ortak çalışmak, eşimle işbirîigi yapmak gerektı..» Tunç Tayanç, eşinin söylediklerine katıldığı gibi araşürmaya giris nedenini şöyle özetledi: « Bir araştırma yaptığınız zaman, bunun geniş bir kitleye yayılması istenir. Bunun basılıp yayılması, Türkiye'de tecimsel engelleri de beraberinde taşıyor. Tecimsel olduğunca, araştırmacı, tncelemeci, kendinden ödünler vermek gibi bir durumla karşı karşıya kalıyor.. Bu açıdan bakıldığında, bu denli çalışmalar için gazete özendirici oluyor. En azmdan bu yolda çalışmaya ve düşünmeye itiyor insanı.. Cumhuriyet, evimize ba bamla girmiş.. Kendimi bil dim bileli bu gazeteyi okurum.. Yunus Nadi Armağanı daha bir farklı oldu bizler için.. Cumhuriyet için kendi gazetem diyebilirim ilginç olduğunca bizler için de güncel bir konu eşimle beni böylesi bir aras tırmaya attı..» Tofaş'taki cinayetle (Bastarafı 1. Sayfada) MHP eğilimli bir yönetime salup Türk Metal Sendikası mensuplannı taşıyan 06NC/817 plakalı Türkİş'e ait egitim aıacını kullanan çoiör İhsan Olguç yakalanmıştır. Ayrıca Türk Metal Sen dikası üyesi Ertuğrul Asilyüce ve İbrahım Güier Jandarma Komutanlığinda, olaylar sırasında sopa ile dövülüp yaralanan Türk Metal Sendikası işyeri temsilcisi Bilge İleri de, tedavi edilmek te oldugu SSK Hastanesinde göz aluna alınmışlardır. Bilge İlerınin Türk Metal Sendikasının Bursa Şubesi eski başkanlanndan olduğu öğrenilmiştir. Yetkililer, soruştunnanın sürdürüldüğünü, saldırganların adla rının saptandıguıı ve en k:sa zamanda yakalanacağını bildirmişlerdir. Olaylar sırasında öldürülen Tofas Fabrikası işçisi Muammer Çetinbas'ın cenazesi, önceki gece yansı polis tarafmdan bir ambulansla dogdugu yer olan Karanaürsele götürülmüştür. Önceki günkü saldırı üzerineTofaş ve Renault Otomobil fabrıkalarıyla DİSK'e baglı 13 İ5yerinde çalışan işçiler, önceki gece üretimi durdurmuşlardır. Binlerce işçi, gece Çekirge'deki SSK Hastanesine giderek, öleıı arkadaşiarınm cenazesini almak istemişlerdir. Ancak polis ekıpleri ailesinin ıstegi üzerins Karamürsel'e götüreceklerini bildirerek cenazeyi vermemişlerdir. İşçiler bunun üzerine rmtancden Atatürk Alanma kadar bir yürüyüş yapmışlardır. Olaysız geçen yürüyüş sırasında güvenlik kuvvetleri ve bindirilmiş jandarma birliklerı çok sıkı güvenlik önlemleri almış'.ardır. İşçiler, dün sabah işyerlerine giderek, işbaşı yapmışlardır. TURKLERIN DEMECİ Beiedıye ve İCTT Bu arada DİSK karar organları, Tofaş oîaylannı görüşmek ve alınacak önlemleri saptanıaiı için olağanüstü toplantıya ça§rılnuştır. DİSK Genel Baskanı Kemal Türkler de, dün bir demeç vererek saldın olayını kınamış, «Halkımız üzerindeki îaşist baskı ve terörü giinden güne arttıran MC iktidarının demokratik yoldan düşürülmesi ve yerine ilerici, halktan yana, dercolî ratik bir iktidarın getirilmesi (Başurafı 1. Sayfada) artık güncel görev olmuştur» deTürkL? taraltarı ışçiler, Belemiştir. diyede çalışan 10 bin üzerindeki işçinin 7 bın kadannın Türkler, şöyle devam etmiştir: kendl üyelerı oldugunu öne sür «Geçtiğimiz günlerde, bu isyemüşler, İstanbul Belediye Başrinde bozkurt amblemü bildirıler dağıtaralt işçiler üzerinde taş kanının Genellş'le sözleşme ya lı, sopalı, zincirli saldmlar dupamıyacağını söylemişlerdir. z«nleyenler, Seydişehır'de, Tans YAUl HAKKIMIZI KÜIUNDIK te oynadıklan oyunun aynını To Türkİş taraftarı işçilerin difaş'ta da sahnelemek istemekterenisi ve sözleşme yapamıyadirler.» caklan yolundalci suçlamalan DİSK Genel Başkanı, olaylar ile ilgili olarak açıklama yasırasında ışçılere ateşin Türk pan Genel İş yöneticileri, bir İ ş e bağlı Türk Metal Sendikasendikanm daha önce sözleşme sının amblemini taşıyan arabayapmış olduğu bir işyerinde dan açıldığını ve plakasınnı 06 her zaman ele bir protokolle (Ankara ı oldugunun saptandığıkendı üyelen için sözleşmeyi uzatabileceklerini söylemışler, a nı, olay yerinde Türk Metal Sen çıklamalannı özetle şöyle sür dikası Bursa Şubesi eşki başkanı Bilge İleri'nin suçüstü fakadürmüşlerdir: landığını sözlerine eklemiştir. «Hükümetin iş kolu yetkimi CHP HEYET GONDERDI zi politik nedenlerle vermemesi üzerine, istanbul Belediyesinde Öte yandan, CHP Genel Merkeçalışan üyemiz işçilerin, yetki zi de Tofaş Otomoöii Fabrikası işlemleri tamamlanana kadar önünde bir işçinin ölümü iki îcidaha fazla mağdur olmamaları şinin de yaralanmasıyla sonuçlaiçin, eski sözleşmemizi uzatan nan olayları incelemek üzers Alev ek bir protokol imzaladık. Bu Coşkun başkanlıgında bir heyeti protokol ile ücretlere yapılan Bursa'ya göndermiştir. Heyetto 45 lira zam ve yemek ücretinin Ankara Milletvekili İbrahim Sal15 liraya çıkanlması, yasal bir fet Omay, Gaziantep MlUetveuıli hakkın kullanılmasıdır ve elbet İbrahim Hortoglu bulunmalıtate üyemiz işçilerin yararlanma dır. Ayrıca Bursa MilletvEkıli ları için alınmıştır. Belediyede Mehmet Emekli ve Bursa Senatöçalışan işçilerin buyük çoğunlurti Lebib Karamullaoğlu da neyet ğu da bizim üyemizdir. Şimdi te yer alacaklardır.. ise devrimci sendikacılığa Karşı ATAKLI olanlar, sözleşme kapsamı ile Millî Blrlik Grubu Baskanvekiİlgisi olmıyan İETT işyerinde li, Mucip Ataklı da İçişleri Bakabizim imzaladığımız protokolnı Oğuzhan Asiltürk'e bir telgraf den yararlanmak istediklerini göndererek. To£aş fabrikası önun söyleyerek, yasa dışı direniş kode işlenen cinayetin faillerinin süyuyorlar. Öyta Türkİs'e bağlı ratle yakalanmasını ve bu gibi sendıkalar kendi uyelerinin busaldınların önlenmesi hususunda Iundufu işyerlerinde geçtiğimiz gerekli tedbirlerin alınmasını ismart ayında yürurlüge giren iştemiştir. yeri sözleşmesi yapmışlardır. Bi Ataklı, ayrıca DİSK'e bagü Mazim Üyemiz Lşçıier onların sözden İş Sendikasma da olaydan leçmesinden yararlanamadıgı duydukları üzüntüyü belirten bir gibi, bizim de işyeri niteliğinde telgraf göndermiştir.. yaptığımız ek protokolden onlann işçilerinin yararlanması nİP'iN BiLDiRiSi olanağı yoktur. Direniş yasa dı Türkiye Sosyalist İşçi Partisi şıdır. Üstelik işçiler tarafmdan de, tFasistlerin okullann yarusıdeğil, Türkİş ile işbirliği içinra, fabrika işçileri üzerindeki salde olan birçok yönetici taradırılannı yoğunlaştırdığını» öne lırtdan konmuştur. İşçiler oto•ürmüştür. büslerini çalıştırmak istedikTofaş'ta bir işçinin ölümU 2'si lerini, ancak sevk âmirlerinin nin de yaralanmasıyla sonuçlakendilerine iş vermediğini açıknan olaylar üzerine yayınlanan lamaktadırlar.» bildiride, «İşçi sınıfının uyanışına ve DİSK içinde toplanmasıYASA DIJI MI! na karşı tekelci faşist güçlere öte ytndan, olayla ilgili açıkparavan faşist sendıkalar aracılama yapan İETT Taşıtlar Dailığıyla komandolan işçilerin üze resi Müdürü Erdoğan üzel, yarine salarak, isçilerin gelişen pılan grevin tamamen yasa dıhareketini bildirmeyi planladığı» şı oldugunu iddia etmiş, direöne sürülmektedir. Son zamannişe hareket personelinin talarda İşçiler üzerine saldırının mamının katıldığuu ve sabah yoğunlaştığı bildirilen açıklamasaat 6 dan itibaren 600 otobüs da, «İşçi sınıfının katil çetelere ile 75 troleybüsün sefere çıkacevap vereceği» belirtilmektedir. madığvnı açıkiamıstır. Erdoğan Uzel direnisten ancak sabah haberdar olduklannı, bu nedenle halkın araç sıkmtısı çekmemesi için tedbir alamadıklarını, olayı öfrenir ögrenmez du rumu Vilâyet ve Emniyet yetkililerine bildirdiklerini söylemistir. TİP'İN BiLDiRiSI YETKISINI AŞTI İstanbul Belediyesi ve ÎETT de çalışan Türkîş taraftan işçiler sabah erken saatlerde baslattıklan Belediye binasmdaki işgallerini sürdünirlerken, Türk î ş 1. Bölge Temsilcisi Ziya Hepbir, Belediye İşçileri Federasyonu (BİF) ve Türkiye Genelİs yöneticileri Belediyeye gelerek Başkanvekill Aytekin Kotü ile görüşmüşlerdir. Türkiye İşçi Partisi de dün bir bildiri yayınlayarak Bursa olayını kınamıv ve devrimci işçi kesimine MC hükümeti döneminda saldınlann yoğunlaştıgını belirtmiştir. TİP'in bildirisi şöyledir: «Bu saldırganlar daha önce denedikleri plakasız veya özel plakalı çalınmış görüntüsü verilen otolar yerine doğrudan Türk îş'in egitim otosunu kullanmakta sakınca görmemişlerdir. îşçi sınıfımızı bu yollarla dlze getirebilmek ne sandıklan kadar kolaydır. hatta ne de mümkündür. Örgütli işçi sınıfımız birlik beraberlik ve dayanışmasıyla bu hayalleri boşa jikaracaktır. YAYGINLAŞTFRILACAKTürk İş Birinci Bölge Temsilcisi Ziya Hepbir, anlaşmadan sonra Belediyeye 48 saat süre tamdıklannı açıklamış, protokoldeki işçileri geniş çapta etkileyen ayncalık ortadan kaldırılıncaya kadar direnişin yaygınlaştırılarak sürdürüleceğini söylemistir. Hepbir, ayrıca temizlik işçilerinin direnişinin devam ettiğini belirterek, cimzalanan protokoldeki ayncalık ortadadır. Bu soruna çözüm yolu getirmek gereiîmektedlr. Bu nedenle direnış sürecektir. Verilen süre içinde sorun bir hal yoluna bağlanamaz sa direniş yaygınlaştınlacak, Belediyenin su ve elektrik bölümlerini de kapsar nitelikte sürdürülecektir» demiştir. Belediye yetkilileri ise Başkan Ahmet Isvan'ın yurda dönmesinin beklendiğini belirterek, Başkan İsvan döndükten sonra sorunun çözümlenebileceğini ifade etmişlerdir. 1500 metre (BaşUrafı Spor'da) 3. Luigi Beccali (Itl.) 3.492 194S LO.NI»RA « Agııstos (36 atle tkahldı) 1. Henry Eriksson (Isv.l 3.49.8 2. Lennart Strand (tsv.) 3.50.4 3. W. Slykhuis fHoll.) 3.50.4 1923 HELStNKt 26 Temmuz (52 atle tkatüdı) 1. .Tosef Barthel (Lüx) 3.45 1 (Olimpiyad Rekoru) 2. Bob McMillen (ABD) 3.45.2 3. v.'erner Lueg (F. Al.> 3.454 1956 MEBOLR.NE 1 Eylül (37 allet katüdı) 1. Ron Delany (İrl.) 3.412 2. K. Richtzenhain (F.A1.) 3.420 3. John Landy (Avus.) 3.42.0 1960 ROMA 6 Eylül (S9 atle tkatıldi) 1. Herb Elliott (Avus.) 3.35.5 (Dünya Rekoru) 2. Michel Jazy (Fr.) 3.38 i 3. I. Rozsavolgyi (Mac.) 3.39.2 1984 TOKYO 21 Eklnı (43 atlet kaüldı) 1. Peter Snell (Y. Zel.) 3 38.1 2. Josef Odlozil (Çek.) 3.39.6 3. John Davies (Y. Zel.) 3.39.5 1968 MEXİCO CİTY 20 EHm (54 atlet katıldı) 1. Kip Keino (Ken.) 3.34.9 (Olimpiyad Rekoru) 2. Jim Ryun (Amr.) 3.37.8 3. Bodo Tummler (DJU.) 3.39.0 1972 Mt)NtH 10 Eylül («6 atlet katıldıl 1. Pekka Vasala (Fin.) 3.36.3 2. Kip Keino (Ken.) 3.36.8 3. Rod Dixon (Y. Zel.) 3.37.5 1976 MONTRSAL 31 Temmuı 1 „ 2 3 Lockheed (BastaraTı 1. Sayfada) mediğini söyleyen Yılmaz Alpaslan'ın eşi, bunun hırsızlık nedeniyle olup olmadığını anlayamadığını söylemistir. Silâhlı sahıs polis tarafından aranmaya baslanmıştır. Alpaslan'ın eşi. «adece çocuklann sünnet düğününde hediye edilen kticük altınlann kaybolduğunu söylemistir. CHP SUtlANDI öte yandan dünkü direnişler le ilgili olarak yaymlanan Türk İş'e bağlı Belediye İşçileri Federasyonu ve Türkiye Genel İş Sendikalannın bildirilerinde DİSK'e bağlı Genelİş'le protokol imzalayan Belediye Başkanı Ahmet İsvan, CHP olarak işçi haklan savunulurken, işçilerin özgür iradeleri ile sendikalasmalannı kısıtlamakla suç lanmıştır. Bildiride, protokolden Genelλ üyesi dışındaki iş çilerin yarmrlandınlmamalannın, isçilerin eyleme itilmesine neden olduğu ifade edilmiş tir. ALT 1 N Cumhuriyet Reşat Hamit Aziz Napolyoa îngiliz 34 Ayar 500 510 1000 1050 650 655 520 530 870 090 7 0 0 710 7 0 9 0 7100 (a*.) durum (Italya, Yugoslavya gibi)