29 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 8 Mart 1976 raı TARÎŞ hazır kuvvet karargâhı haline getirildi BELGELERLE KOMANDO SALDIRISI Hikmet ÇETİNKAYA TARTIŞMA DGM TUTANAKLARINA GÖRE. TARİS/TEKi OIAYIAR ŞÖYIE OLDU: «YEMEKHANENiN ELEKTRiK VE ÎELEFONLARI KESilMiJTi. KAPININ ÖNÜNDE SilÂHLI BiR GRUP GORÜNDO OÇ YÜZ KiSJ KADARDIIAR. KURTUtMAK İÇİN KAPIYA YÖNElDiK. KOMANDOIAR, MÜHENDiS ALi'Yi YATIRMIJLAR. BIÇAKU, MU5TAYLA KIYASIYA VURUYORLARDI, ÎABANCALAR PATLIYOR. SANKi SAVAJ VAR. KOMÜNiSTlER DiYE VURUYORLAR, ZiNCiRLE, BIÇAKLA, SOP&LARLA.. BÜTÜN BUNLAR OLURKEN, POliS 45 DAKiKA SONRA «UYOR OIAY YERiNE... ÖGRENCl TEMSILCİSİ SORUNU Akademık sorunlann Uzerinde somutlastığı ve yüksek ögrenim kuruluşlannda nicelik bafciTvıinriftn ağır basan kitlenin temsilciliSini yapacak kişinın seçiminin gerekliliji yadsınmaz bir gerç«ktir. Günümüz yüksek ögrenim kurumlannda; ögretim görevlılerı yönetici, öğrenciler ise yonetilen durumundadır. öğrenci kitlesi Uzerinde uygulanmak amacıyla yönetim kurullarında alman kararlarda, öğrencilerin göriiş ve onavlannı almaya gerek duyulmadığından kararlann uygulanmasında aksaklıklar ortaya çıkmaktadır. Bu durum, MHKE sahip, reşit insanlar olan öfrencilere yö netimd* söz hakkı tanınmasmı dogal bir zorunluluk olarak ortaya çıkarmaktadır. Ancak, yürürlükteki vasa bu doğal zorunluluğa yanıt vermemekte, ögrencileri sorunlan karşısında •uskunluğm zorlamaktadır. Yasada istenen koşullar uygulamada gerçekleşme olanagı çok güç olan koşullardır. Şöyle ki, yüksek ögrenimi çalışarak sürdürenlenn önemsenecek tutarda oldugu, genellikle seçim günlerinin (seçimler her öğrenim yıluun ikinci ayı İçinde dekanın uygun göreceftl bir tarihte, Ueüi kurul karanyla yapılır) şubat dönemi sınavlanna yakm fünlerde olmasımn yarattıgı devamsızlıklar, kayıtlı her ögrencinin seçme hakkınm olmasından ortaya çıkan devamı dolan, smavdan sınava fakülteye uğrayan öğrencilerin varolması, istenen % 60 iştirak oranını zorlaştıran nedenler olmakta ve tanman ikinci hakta da aynı koşulların istenmesi öğrencileri temsilcisiz kümaktadır. da gözönüne alınırsa öfrrenci temsilciliğinın isievlerini açıklığa kavusturmak ve fakülte yö netimine yardımda bulunmak amacı güdülerek hazırlanan bir yönetmelikle, soruna kısa dönemde çözüm getinlmesi için tüm hukukçu v« siy&sa adamlanmm konuya ilgl duymaya çagırıyorum. AU KSmll UZtJN l.Ü. tşletrae Fak. Oğr. MC HÜKÜMETiNiN İJBAJINA GELMESiNDEN SONRA, AP ESKİ MiLLETVEKiLLERiNDEN TÜRKiYE ODALAR BiRLiGi GENEL SEKRETERi ORHAN DAUT, TARİJ GENEL MÜDÜRLÜGÜNE ATANMIJ VE KANLI OIAYIAR BAJIAMIJTIR Öğretmen Kıyımınm Nedenleri Ülkemizde yülardır süren öğ retmen tayımı, sürgünler, ölürn ler son zamanlarda yoğunlastı. Siyasal iktidan elinde bulundu ranlar çoğunlugu halk çocuğu olan öğretmenleri bir türlü ıyi göremediler. ÇUnkü öğretmen* ler toplumun ezilen smıfından gelen, toplum içindeki ç«lisWleri kendi yaş&nülan içinde gö rerek buna lster istemea başkaldıran bir bilün ordusu oldu yülarca. Halkın uyanmaması için elinden gelenl yapan, orta çagın karanlık günlerini atom çağında yeniden kurmak lsteyenler elbette ögretrnenlert ranında bulamayacaktır. Toplum daki sorunlann kaynağını ar»yıp bulma yerine polis sajısını artınna yolunu tutanîar, top lumsal gelisimi manUk kurallanna ters düşen b«sit giri$lm lerle önleraek isteyenler, bilimın, deneyin, çağdaş gelisimin amansız kovalayıcısı olma yolunda olan ötretmeni yanlannda bulamadılar. Bunun için sü riiyoriar. dordürüyorlar, eziyor lar, etkisla duruma getirmek İçin ellerinden gelenl yapmaktan gert ktdmıyorlar. Ama tarihsel gelişim, hiçbir zaman gerçeklerin yokedilemeyeceğlnı milyonlarca ömekle ortaya koy muştur. ÖğMtrnenler de bu toplum İçinde yaşayan bireylerdlr herseyden önce. Toplumun yönetimi, toplumdaki siyasal işleyi»in iyi ve kötü yanlan onlann yaşantılannı da ilgilendirmekte dir ku$kusuz. Birlikte yasamanın, bir fınndan ekmek almanın, lstasyonda tren beklemenin toplumdaki etkılen onlan da ilgilendirecektır. Ayaklan yalın, deftersiz. kalemsiz gelen vavruların yanında arabalarla okula getirilip götürülen, pınl pınl giysilerle dolaşan öğrenci lerinin karşısında öğretmenin etkilenmemesi ancak insan olmamasiyle açıklanabillr. Toplumdaki gelir dağıhmı, kaynak bölüşümü birtni aç, blrini veterinden çok tok ederse. bunu da kafasında bilimin, tnsanlık Ulküsünun ışıklan janmıs olan ögretmen görürse elbette konu sacak. haykıracaktır. tnsanların elinden konuşma ozgürlügünü almak kadar acı bir i» voktur. Aklın erecek ama konuşmayacaksın. Toplumun ejtitim ftSre timinl bir pota altında eriteceksin ama hiç renginl belll et meyeceksin. tçinde yaşadıgm toplumun, ezenlerivle ezilenlerinin durumunu tüm çıplaklığıyle göreceksin ama vine de burjuva çıkarlanna ters düşen bir laf edemeyeceksin. Böylece sözde demokrasl olan ama ger çekte yurt içindeki satılmıs kisilerin aracılıgıvle uluslararası boyutlara ulaşan soygun dti »enine landarmalık vapacaksm. öğretmen kıyımı, bu mantıkla sürdürüldü vıllardır. Oysa ögretmen. halkın içinden gelen, onun sorunlannı yakından Rflren, kitlelere uyutucu fiklrler yerine, uyandıncı, eıildigint, sömürüldüğünü görebileceği fikirler vermek volunu tuttu. Y1ne bu yolu izleyecek kuşkusuz Sivasal iktidan ellerinde bulunduranlar. halkın ezilmediÇi, emeğin sömürülmedifti bir düzen gelmedikçe. ulusunu gerçekten seven, yurt çıkarlanm koruyan, kendl çıkarlanm, so yunu, sülalesinl değtl ulusun mutluluğunu düşünen ögretmenlert vanlannda bulamayacaklardır. Öğretmen halkla tçiçedir Halkın sömürüldüeünü, ezıldiftinı. horlandıftmı somut örneklerle göstermektedir kitle lere. Halka din. tman. namaz, oruç, kendilerine fabrikalar. anonim şirketleri. yatlar. katlar getirecek uyutucu düzenın tan darmalığını vapmadıgı içm ştl riilüvor öğretmenler Halk cocuklanna ÎmamKatip Okullan, kendi çocuklann8 vabanct dil Ö6reten koleiler açanlara bnrazanlık vaomadıfeı tçin kıvı lıvor öftretmenler. Bunlar sayısız ömeklerden bırkaçı Avdınlar. figretmenler. bu yol da viirüvecek tröftsünü eere se re Yılmncian. usanmadan, bas kılara. sürgünlere. ölümlere al dırmadan. Ezenlerin deftil ezllenlerin. sömürenlertn deSil sö mtirülenlertn vanmda ver alacaktır tüm baskılara karşm. Falk AKÇAY KOMANDOLAR İŞÇİLERE SiLAHLA SALDIRDILAR Ege Üniversitesl Fen Fakültesiyle Mühendishk ve Mımarlık Fakültesıne Çek yapısı sılahlarla, askerj komandolara özgü boğ ma telleriyle, molotof kokteyl ve dinamıt lokumlanyla 12 ocak 1976 pazartesi günü saat 14.00'de Hacılarkın yöresinde toplanarak savaş harekatına geçen tosuncuklarm Ülkü Ocaklannın buyruğu altında oldukları, harekatı ise bızzat Ülkü Ocaklan îzmir Şubesi Başkanı Ömer Faruk Eyüboğlu'nun yürüttüğü ortaya çıktı... DGM tutanaklarına geçen bu olayın iki ay kadar öncesine inersek. Ege Üniversitesi olayını yıne aynı mahkemenin tutanaklanna göre değerlendirirsek, Mılliyetçi Cephe Hükümeti'nin güvenlik işleriyle görevlı Başbakan yarduncısı Alpaslan Türkeş' in Genel Başkanı bulundugu MHP'nin yan örgütü halinde ça lışan Ulkü Ocaklannın Türkıyede kanlı olayları düzenlediği somut bir biçimde gorülecektir. Doludizgin Giderken karşı koyanlar, bu konuda komünistler bas kaldırmıştır diye feryat edenler, ilim, bilim, den» tim kurumlarını işlemez hale koyanlar, hür ve bağımsız Tür'< yargı makamlannın verdiği kararlan hiçe sayanlar, iç ve dış itibanmızı ıritgide zedeleyenler, «ömürü düzenine son vermeyenler, çıkarlan ujfruna ortalığı velveleye rerenler. memleketin ör sahibiymiş gibi nı.;Hyetçilikten dem vuranlar vurtsever kitlelerini bir dille suçlayanlar, Ulke çıkarianna uygun ve haysivetli bir yasam dUzent yerine çıkarcı bir azınhfa hi& met amacını güden reklâm mahiyetinde yalan ve yanlıs beyan larla Ulkeye hizmet ıtetinnek s»klind« kamuoyu yamltmaktadır. Sonuç: Tarihın akışı bunu iyi görmekte ve eleştirmektedir. Ne yazık ki. yurt sonınu, halk sorunu, egitim sorunu, tarım sorunu. konut sorunu, geçim sorunu, kalkınma sorunu, toprak reformu sorunu, işçi ve memur sorunu, emniyet ve asariş sorunu, iç ve dış politika sorunu, Kıbns sonınu, yerıne memlekette zensini daha zen»in, fakiri daha fakir vapma sorunundan başka şımdiye kadar sosyal ve adalet ilkesine uvgun bir politika vapılmamıştır. Bunlardan en önennlisi Dt nlrel. Erbakan. FeyıioSlu üe Alpaslan Türkes'in sorunu ele alınmakta ve böylece seçüne doğru bir hazırlıktan başka • ten ne düşünebilir bu <Uke? Kır atla birlikte MC iktidan toplıımu iyice ezerek ?eçti gitti?. ZeH Tİ^MtJÇtN TCDD Ortadoğu Memur Ege t'niversitesi saldın oUyından sonra geriye çeldlen öfrenciler.. olaylar başlamıştır. DISK'e bağlı Tekstil Sendikasının Çiğli Iplık Fabrikasında örgutlenmesinın hızlanması Orhan Daut'u tedırgm etmiş, kısa bir süre içınde yönetime getirilen komando eğılimli yöneticilerle birlikte kafa kafaya verip ise bir çozüm yolu aramışlardır. Çozüm yolu Çiğli îplik Fabrikasında dcvrımcı gelişimi durdurmak, Manisa Ulkü Ocaklan Derneğı eski yöneticilerinden Os man Yılmaz ve 21 Mayısçılardan Alpaslan Türkeş'in has adamı Aydm Tanyer'le birlikte Tariş'e bıleği güçlu komandoları doldur makür. 26 şğustos 1975'de Orhan Datrt Tekstil üyesi yedj. isçıyi gerekçe sız ışten çıkarmasıyla 700 işçiden 650'si direnışe geçmiştir. Çünkü Tekstil Sendikası güçlüdür o sıralarda Tariş îplik Fabrıkasında. Orhan Daut bu durum karşısında, fabrikayı kapattığını bildirir. Genel Müdüre göre, fabrıka deneme üretimi yapmaktadır. İki ay süreyle fabrika kapalı kalır, işçiler de bu süre içinde izinli sayılır. Ancak, tüm işçilere ucretleri ödenir. nun üzerine dığer ışçiler direnişe geçerler. Ancak, solun çeşitll fraksiyonlarmdakı kuruluşlar bırbirlerıni suçlarlarken, koman do Osman Yılmaz Ülkü Ocaklarıyle kurduğu ilişkıyle işçilik ilişkisi olmayan kişileri Isletmeye alır. İşle»meden elde edilen başanlı deneyin Çiğli Îplik Fabrikasma atlatılması zamanı gelmiştir. Teksif sendikasının elli üyesi vardır Îplik Fabrikasında, Çalışma Müdürlüğünün ilginç bir kararla yetkiyi Teksif'e vermest üzerine 63. Tekstil üyesi Savcılığa başvurur. Savcılık yaptığı soruşturmada başvurunurı yeriı» de oldugunu saptar. îş Mahkemesi de yetkiyi Teksiften »lıjf Tekstil'e verir. îşçiler, iki ay sonra yanl 27 ekim 1975 günü Çiğli'de iş bası yaptıkları gün fabrikaya 200 işçinin alındığını görürler. İşçilik le hiç ilişkisi voktur bu kişılerin. Bellerinde tabancaları olan. koridorlarda sert adımlarla yürüyen bu kişiler Uretime kat kısı olmayan yerlerde çalışır gö rülüyorlar. Bir Tariş isçisinin DGM tutanaklanna geçen (Kanlı Tari$ Komandolar geliyor olaylarında) ifadesi şöyle: Orhan Daut ve komando eği«Bu kişiler Elâzığ. Ankara, Sl limli diğer yöneücıler bu kea vas, Maraş ve Kırıkkale gibl üzüm işletmelerinden baslamak yerlerden gelmişler. Birbirlerine çavuş, onbaşı ve assubay diye isterler. Bu sırada DtSK'e bağll hitap ediyorlar. Şu anda sayıTekstil sendikasıyle, Türktş'e ları 300'e yakmdır. Teksif Sendibağlı Teksif sendikası kıyasıya bir mücadeleye girişirler. An kası aradan çekilmiştir. Misk'i (Milliyetçi İşçi Sendikalan Kon cak, bu sendikal yanşma kısa federasyonui örgütlemeye çasüre sona erer. Çünkü gün gün gehşen olaylar sendikal boyut lışıyorlar. Her gün komando adı verilen bu kişilerin sayılan arları aşmıştır. Komando Müdür Osman Yıl tıyor.» Bir başka İşçi komandolann maz ise Bağımsız Besîş Sendisaldın olayını kasına giren 53 işçinin işine son TARİŞ'te kanlı verir Üzüm İşietmelerinde. Bu ise şbyle anlatıyordu: «Biz saat onikiye on kala yıkandık. Yemeye gidecektik. Saat onbır otuzda komandolara yemek vermışler. Onlar tedbir istemışler. Haberimiz yok bizim olacaklardan. Yemeklerini yemiş ler masalannda otunıyorlar. Biz onikide yemekhaneye girdik. Yemefımizi verdiler. Önceden telefonu ve elektrıklen kesmişler. Bir anda kapının önüne bir grup goründü. Ellerinde tabanca vardı. Biz elli kişi kadardık. Bekçi Selahattin pencereleri açtı. Onlar üçyüz kadardılar. Herkes kendisini kurtarmak içm kapıya yöneldi. Kapının önünde mühendis AJi Öndül'ü gördüm. Komandolar onu yatırmışlar kıyası ya vuruyorlar, bıçakla ve muştayla. Baktım yığıldı mühendıs yere. Benim koltuk değneklerim \rar. Sakat oldugumdan bana bir şey yapmadılar. Beni doktorun oaasına götürdüler. Camdan olay la.. seyrpdivorum şımdı. TARIŞ olayları Ege Üniversitesine Çek yapısı silahlarla donatılmış çoğunlugunu Tariş işçilerinin oluşturduğu tosııncuklar, saldın olayınm hazırlıklarına aylar önce Tariş' t« başlamışlardır. DGM Savcısı Oktan Odabaşı'nın Izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığına sunduğu 1976/7 Hz.Nolu, iddıanamesinin ondördüncü sayîasının son bölümünde kanıtlar sıralanır1ten şöyle denilmektedir. «... Bir slire örice Tariş Iplite Fabrikasında meydana gelen ve savcılığımızın 1975/171 Hz. sayılı dosyası ile soruşturulmakta olan kanlı olaylar ve bu yerde işçi olan Halil Özdoğan adındaki bir şahsın basına ıntıkal eden ve sureti dosyâda mevcut mektubu, olay günü akşamı Izmir Ulkü Ocaklan Derneğinde yaptınlan arama sırasında bulunan bir tabanca nedeniyle ifadelerl alınan AU Mutlu ve Haşim Başol'un beyanlan, tanık Hüsnü Topaloğlu'nun lfadesi dikkatı çekmektedir. Sanıklardan Ahmet Yücel, Faruk Doğan, Atillâ Tuna, Küseym Rakıcı, Hasan Zengın ve N'azıf Ayber'in ifadelerı özellıkle arz et mektedir.» Bu belgeyi ortaya koyduktan sonra, şımdi aylar önce meydana gelen Tariş'ın Çiğli Iplik Fab rikasında meydana gelen kanlı olaylara değınelim... MC hükümetinin iş başına gel mesinden sonra Tariş Genel Müdürlüğüne AP Manisa eski millet vekillerinden, Türkiye Odalar Bir liği Genel Sekreteri Orhan Daut atanmıştır. Orhan Daut'un Tariş Genel Müdürlügüne atanmasıyla birlikte Ali )en yere yığıldı Ali Şen arkadaşın bir seyden haberi yok. Komandolar personel otobüsünün önünde ona saldırdılar. Vurdular, vurdular. Ali Şen yere yığıldı kaldı. Bir grup kapıda, kapıyı açamıyor. Kapı zorla açıldı. Aman imdat yarahmız var, araba gelsin diye bağırdılar. Araba var şofor yok. Once den planlanmış, vardiyalar ona göre ayarlanmış. Teksifçiler onlara yardım ediyorlar. Sandıklan kınp sopa hazırhyorlar. Komünistler diye vuruyorlar, zuıcirle, bıçakla ve sopalarla. Tabancalar patlıyor, sanki savas \~ar. Baktım bir arkadaş ayağından yaralı. Kan akıyor. Kan beni tutar, yipıhD kalmışım...» Polijin geliji Kır atın yanşma katılan diğer yanşçılar meydanı bos bu. .ak. halkm üzerine doludiıgin dalıslar yapmakta, seyirdlerden ezilenler, üzülenler, aglayanlar, kaçanlar, ferrat • • denler, sapıtanlar, delirenler, işsizlikle, pahalılıkla mUcadele edenler, aracı ile tcfecinin elin de kalanlar. Ailede, toplumda ve memlekette huzur arayanlar, geçen her günün ardmdan TBMM'de salt çogunlukla ya ah of edenler, memlekette hilsalar çıkarken, Meclis baskan kümetsizlikten söz edenler, dert ları seçilirken, gerekli bazı du lerine çare arayanlar, iş yerlerumlarda bile 2/3 çogunluk iki rinden huzursuzluktan dolayı turdan fazla Istenmezken, şir işinden ve yerlerinden olanlar, ket yönetim kurullarında " > 51 Danıştay kararının geçerli ol• paylar söz sahibı olurken. üni madığından yakınanlar, bu ülversite rektörü salt çogunlukla kede mal ve can emniyetinden seçüirken, ögrenci temslicısi g\ güveni kalmayanlar, kiralann bı fakülte kurulunun Istemiyle sür'atle fezaya dofru yükselis dinlenme hakkı verilen ve yukanda belirtilen kurum ve organ gösterenler, dar gelirli memur, ların yetki ve sorumluluğuna işçi kitlesinin verdigi vergiyi vermeyenler. bir telefonla onsahip kılınmayan bir organın seçiminin agır kosullarla yoku binleri ve gerektiğınde yüzbinsa sürülmesine mantıki bir ge leri vurgun vuranlar, her aybaşı veya her yılbaşı yeni model rekçe bulamamaktavız. Cadillac veya Mercedes'le sükögrencinin dogal hakkı olan se yapanlar. Ada'da, Moda'da yonetimde söz sahibi kılınması ve guzelim Boğaz'da her dc J.için yasa değişikliğı uzun dö na dayalı döşeli villâlar hediye nem için önerilen çöEUm yohı edenler, barlarda ve diskot«kdur. lerde gecede parayı su gibi dur Soruna kısı donemde çozüm madan harcayanlar, milletın sırtından zar atanlar, halkın iyolu getirmek ywanın boşlukçinden çıkıp halk çocuğu olanlarından yararlanarak gerçeklara karşı gelenler, uyananlan leştirilebilir. Yasa ögrenci tem komünısitlikle itham edenler, silcisinin nasıl seçılecefcine hü üniversite gençhğini susturankümler getirmekte. nasıl çalısa lar, memlekette her türlU kirll cagını bir hükme bağlamamak planlar haıırlayanlar. halk ve tadır. Aynca öğrencılenn yöne gençlik üzerine komandolarla atılanlar, sendika özgürlüğüne time yardım etmelerine karşı golge düşürenler, demokrasinin da bir hüküm ıtetirmemektenimetlerinl sosyal adalet ilkedir. Bir fakültenin sorunlannı si doğrultusunda adil ve dentek bir temsileinin yansıtması geli bir şekilde Isletilrnesin* nın ne derec* sağlıklı olacağı OKUYUCU MEKTUPLARI '8 MART,, DUNYA KADINLAR GÜNÜ OLARAK KUTLANIYOR tlerici Kadınlar Dernegi Yönetıın Kurulu dün bir açıklama yaparak, 8 mart'ın tüm dünyada kadınlar günü olarak kutlandığını, yurdumuzda ilk kez bu yıl dünya kadınlar gününün İlerici Kadınlar Derneği çatısı altında toplamlarak kutlanacağım açıklamıştır. İlerici Kadınlar Derneğinin açıklamasında 8 mart ıle ilgili oîarak şu bilgi verilmektedir: «Tüm dünya kadınları ıle dostluk ve dayanışma günü olan 8 martta faşizan baskılann günden güne arttığı, günaşm gencecik çocukların sokak ortasında kurşunlandığı bir ülkenin kadınları olarak, bizler, halen îaşizmin zindanlannda işkence gören Şili kadınlanyle, yiğit lspanyol emekçi eşleriyle, bağımsızlık ve demokrasl için sav»şan Angola kadınlanyle, emperj'alizmin saldırılarını yiğitçe goğüsleyen Filistin kadınlarıyle dayanışma içinde olduğumuzu belirtir, eşitlik, ilerleme ve banş için verdikleri mücadeleyi içtenlikle selâmlarız. 8 mart dünya kadınlar günü hepünize kutlu olsun.» TÜRKİYE ZÎRAI DONATIM KURUMUNA YONETICİ TEKNİK ELEMANLAR ALINACAKTIR Fabrikamn (Işletmenin) Yeri Görev Ünvanı Adet Kadro Derecesi Ek Göıterge + 150 + 100 Yan ödeme Yan ödeme kararnamesine göre alabileceği mebliğın aıamisi > » > ADAPAZARI İşletme Müdürü (Eahçe Traktörü Fb.sı Müdürü) ADAPAZARI İşletme Müdürü (Trayler Fb.sı Müdürü) İşletme MUdürü ERZURUM (Tarım Mak. Fb.sı Müdürü) İşletme MUdürii URFA (Tarım Mak. Fb.sı Müdüril) îşletme Müdürü ÎZMİR (İmalât lşletmesi Müdürü) 1 1 1 1 1 1 2 + ıoo 4 100 + 100 Kurumumuzun kurulus halinde olan fabrikalannda yukarda Unvanlsn ve kadro derecelerf belirtilen gbrevlerde çahşürılmak üzere en az 10 yıllık memuriy«t ve 5 yıllık işletme teorübesi olan Yüksek Mühendıs ve Mühendısler alınaeaktır. Yabancı dll bilgısl tercih sebebi olacaktır. Görev alacaklara fzmir dışmdakı yerlerde inşa halindeld lojmanlarımızdan konut tehsis edilecektir. İsteklılerin 15 Mart 1976 Pazartesi günü saat 10.00'd» Türkiye Zirai Donatım Kurumu G«nel Mudurlügü bınasında yapılacak mülâkata katılmaları rica olunur. TÜRKİYE ZtRAt DONAT1M KÜRUMU GENFL MÜDÜRLÜGÜ Kanlı Tariş olaylarında polis olay yerine 45 dakika sonra gelmiştir. Tabancalı, bıçaklı v» zincirli komandolar işın işinden sıynlmışlar, Tekstil üyesi devrimci işçiler tutuklanmışlardır. Olaydan bir gün sonra komandolar Sosyal Sigortalar Tepecik Hastanesine bakıcı giysıleriyle baskm yapıp, yaralı işçileri döv mek, belki öldürmek istemişler dir. İşte bu olaylardan sonra, Çiğ 11 Îplik Fabrikasının kapısını ko mandolar tutmuş, /Tekstil Sendikası işçilerinin kartlannı basmajnp ıçeriye sokmamışlardır. Orhan Daut ve komando takımmm bu oyunu başanlı sonuç vermiş, Tekstil Sendikası Uyesi işçiler «Izinsiz ve mazeretsiz> olarak işe gelmedikleri gerekçesiyle çıkışlan vapılmıştır. Orhan Daut kısa bir süre içinde 200 işçinin işine son vererek, yer lerine bileği güçlü, çoğunlugu MfJ»'ye kayıth klşilert Taris'e doldurmuştur. Amaç, DGM Savcısı Oktay Oda başı'nın belirttiği gibi «Tariş hazır kuvvet» olarak kullanılacak, her türlü eylem buradan yürütü lecektir. Bu arada Türktş'e bağ lı Teksif Sendikasmda kış uykusundan uyanmış, Tekstil'in bura da çöküşüyle örgütlenme düsleri yıkılmıştır. Çunkü, DİSK çoğunlugu ele geçirmiştir. Teksif Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Ferit Kafadar da Tariş' in komando üssü haline getirildi ğini açıklamıştır. Ulkü Ocaklannın denetimi altında bulunan Tariş'ten Ege Üniversitesine ve öğrenci yurtlanna baskmlar düzen leyip, devrimcileri sindirmenin zamanı gelmiştir. Çünkü tosuncukların sayısı çok azdır Ege Ünıversitesinde. Sesle ri hiç çıkmamaktac c Yurtlarda İse uslu uslu oturmaktadırlar. Ankara'da, İstanbul'da, Trabzon da, Elâzığ'da ve Erzurum'da Baş buğlannın emriyle emniyet kuv vetlerine yardımcı oluyoruz «iye devrimd avına çıkan »osuncuklar İzmir'de soluksuzdurlar. Ama şimdi Taris işçileri vardır ve sürek avı başlamalıdır... Türk Dili konusunda Milli Egitim Bakanına deyişler Valiliklere gönderdiğıniz genelgede, a n dılın milli birlıği bozduğunu iddia ederek, bu dilin bir moda salguu oldugunu öne sürmüşsünüz. Siz biliyor musunuz, 1908'den sonra 11. Meşrutıyet dönemınde Ziya Gökalp'in Türkçeyi yabancı tamlamalardan, yabancı kelimelerden kurtarmaya uğraştığını ve o dönemde «SADE LISAN VE SADE EDEBİYAT CEREYANI» denilen akımın meydana geldlğini. Bu akımın etkisiyle birçok şairin aruz veznini bırakarak hece vezni ile şiirler yazdığını. Eskiye tayasla o yıllarda birçok hikâye ve roman yazannın duru, temiz, katıksız bir Türkçe ile eserler verdiğini. Cumhuriyetin ilk yülannda Milletvekili Tunalı Hilmi Beym hazırlayıp sunduğu «TÜRKÇE KANUNU» ile, başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün resmî devlet kuruluşlannda yabancı kelimelerden annmı» duru öz bir Türkçenin kullanılmasınm önerildiğini, biliyor musunuz? Atatürk'ün direktifi ile Dil Encümeni ismı altında 1928 yılında çahşmalarına başlayan kurulun 12 temmuz 1932 yılında Türk Dil Tetkik Cemıyeti haline £eldiğini, Çemiyetin Atatürk'ün de bulundugu ilk kurultayının 26 eylül 1932 de Dolmabahçe Sarayında yapıldığmı ve daha sonra 26 eylülün Dil Bayramı olarak anılageldiğini, 24 ağustos 1936 ta rihınde Türk Dil Kurumu ismini alan bu çemiyetin Atatürk'ün şahsi parası ile kuruldugunu ve Atatürk'ün Iş Bankasmdaki hisse senetlerinin gelırinin bu Kuruma verilmesmi vasiyet ettiğini, biliyor musunuz, sayın bakan? 1932 yılmdan önce sözlüğümüzde bulunan 29 000 sözcüğün Ndeca 11.000'i yani % 381 TUrkçe iken, bu gün sözluğumüzde sudi Arsal «Türk Dıll için» ad TÎKLALÎTÎÎ KORTTMASTNT Bîbulunan 28.000 sörcüğün 17.500' lı bir eser yayınlamıştı. Bu eser LEN TURK MILLET1, ÜİLINÎ Unün yani •• 63'ünün Türkçe ol de Türkçenin yüzyıllardır süre DE YABANCI MII.l.FTTLERIN / duğunu, bu jjaşaruun Atatürk'ün gelen Arapça ve Farsçanın etki DILLERİNİN BOYUNDUROparası ile kurulan ve Atatürk'ün sinden bütünüyle sıynlmasını GUNTJAN KURTARMALIDIR.» mirası ıle yaşayan Türk Dil Ku önermiştı. Atatürk bu eseri çok Bunu da biliyor muydunuı sarumunun çalışmalan ile temin beğendi. Düsüncelertal eserin yın bakan?. edildiğini biliyor muydunuz? yazarına şöyle ifade etmişti, GfingSr MAZLUM 1930 yılında Prof. Sadri Mak «ÜLKESİNt VE YÜKSEK İSCHP Edirne II Başkanı Y AS I N : MHP'NİN ONÜNDEN JANDARHA VAUIITlUIIUlll Sayın Cumhurbaşkanımız, yasadığınuz su günlerde gençleriSon aylarda hergün öldürülen mizin yobazlar tarafmdan sokak ortasında kurşunlanması, gençlerin, tezgâhlanan anarşik birçok yarahlann hastaneleri olaylann Devlet hazinesini soydoldurması, şehirlerde dağbaşı ma aracı olarak kurulan «HAeşkiyalan gibi Çek marka, Kı YALİ ŞIRKETIenn» toplumda rıkkale ve Karadeniz yapısı ta yarattıgı huzursuzluk ve güvenbancalann patlaması gibi olay sızlik malumunuzdur. Gençleri öldüren satılmıs kalan her gün duymaktayız. Esrarengiz çeşitli cinayetlerin tilleruı, olayları ve saldınlan katlllerinı ve düz«nleyenlerini us tezg&hlıyan anarşıstlerın, Hataca ortaya çıkaran polis, şimdi yali şirketler aracılıgı ıle Devlet gilndüz gözüyle cadde ortssında, Hazinesini soyan vurgunculann halkm gözü önünde yapılan ci tümünun Af Yasasından yararnayete seyirci kalmaktadır. Ve lanarak dışan çıkan solcu Anar şistler oldukları sık sık tarafıkatillere göz yummaktadır. Biz fakir köylüler bütün van nızdan belirtilmektedır. mızı dökerek göz nuru evlâtlaTüm anarşik olaylann, ışienen nmızı öğrenime gönderiyoruz cinayetlerin faillerıntn yakalandıölüme ve kurşuna değil. gı Içişleri Bakanlığı tarafmdan Bu suçlan işleyen ve isleten da ifade edilmlş bulunmaktadır. ler durmadan, usanmadan radGerek şimdiye dek yakalanan yo ve televızyonlarda kendisini kiralık siyasî katiller ile son olahaklı çıkarmak için kulaklarımı rak Ege'de düzenledikleri saldızın zarı patlarcasına bağırmak n sırasında ellerinde Amerıkan tadırlar. yapısı boğma telleri ve Çek vaAdalet mekanizmasmın lşl« pısı tabancalarla yakalanan 152 yip cinayetlerin katülerinl bu Amerikan masası katillerden kalup cezalandırmadıkça bu hil çımn Af Yasasından yararlanaböyle devam eder. Fakat buna rak dışan çıkanlardan olduğu tahammUl ve sabnmız kalma merakımıza mucip olmustur. mıştır. Bu hususun kamuoyuna duyuZatiâlilerinizden evlâtlanmı rulmraı konusunda emir ve münn can ve mal güvenUğimizin saadelerinizl saygılanmızla arz korunmasına İmranlı köylerl ederiz. adına saygılanmla arzedertm. H. Bmsrt Aydın Nali GÜLTEKİN Zafer Mh. 2. Ara Sok. tf tl Genel Dalmi Encümen Üyesi M.UATYA Cumhurbaşkanına açık mektup Siileyman Demirel'e açık mektup Sağlık Bakanına açık mektup Günlerdır çocufumun tedavisl İçin S.S.K. Dışkapı Şubesi tle işyenro arasında mekiK doituyup dururum. 2.2.1976 günü ço cuSumu tekrar sötürrtüm Yıne kan alınmasi serekivordu. Alınan kanm neticesmı avnı pin öğleden sonra alabileceğimi söylediler. Fakat daha evvelde ılgılı kısımın umursamarlıyını bildigim için ertesı gün fartık ış verimden izin isteme viizüm knlmadı) kesin sonuç alabılmem için eelecpŞimi söyledım. Ertesi gün hasîaneve E;itfi6imde sonuç, daha evvelde oldugu îibi unu'rmıslar. Bu umursamazlıfa kızarak do*ru lasnekime gittim. şıkâvet etmcve Başhekimin ortpcına ^irtışmrte. Ofia nın 8nUnde hasta crvıklan ile 2530 kadınlı, çocuklu hasta başheMmle rartı«tnai'tadıri8r Ben de içeriye girdiğimde, başhe kımin elinde kaiem. bıçak sibı saplsrcssır.a bizlert tte Kaka, kiifür ederek sıkâvetınızı dinlemivonım kime gidersenız aidin şeklinde saldmvordıı. Kendisini idare âmirt zor tutabilivordu. SaÇlık ve Sosval Yard:m Bakanına sr7 ederım. Kennn KOÇAR Akjrtinler Mah No: 70 K. ören ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear