Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHUKim 21 Mırt 1f7l Vptal Edilen Niteleme 13 6 1946 gıin ve 4936 savüı Üniversiteler Kanununun 3 maddesınde unıversıtelerın gdrevlerı arasında ve en başta şu gorev belırtUmiştı«Oğrencılenni, bılım anlayışı kuvvetli, sağlam duşünceh aydınlar ve yuksek oğrenıme dayanan mesleklerle tunü bıhm ve uzmanlılc kolları ıçm lyı hazırlanmış bılgı ve deney sahıb: elemanlar, Turk Devnmmın ulkulenne baglı ve mılh karakter sahıbı vatandaşlar olarak jehştırmek». 12 Mart faşızmınden sonra kabul edılen 216 1973 gun ve 1750 sayılı yenı Unıversıteier Kanununun 3 maddesımn (b) bendı, yukarıkl kurah degıştırerek şu duruma koydu «Oğrencılerını, bıhm an!a\,şı kuvvetli, mılIi tanh şuuruna sahıp, vatanına, orf ve âdetlenne bağlı, mıllıyetçı ve sağlam duşunceU aydınlar ve yuksek öğremme dayanan mesleklerde tUrlu bıhm ve uzmanlık kolları ıçın ıvl hazırlanmış bılgı ve tecrube sahıbı sağlam karakterlı vatandaş olarak: yetıştırmek» Bu ıkı metın karşılaştırüınca gerek dü, gerek oz bakımından olan ayrılık hemen goze çarpıvor. «Denev» venne «tecrube» gıbi Arapçalann:n Konulmuş olmasını bır vana bırakıvorum. Ama, hemen hemen otuz yıl oncekı metınde buıunan «Türk Devrıtnının ulkulerıne baglı» ırrelemesının metınden busbutun çıkanlması, onun \enne «orf ve âdetlenne bağlı» nıtelemesının konubnası, bu vasayı hazırlamış o'anların ruhlanndakı gencılık karakterını hemen açığa vuruyor. Işte bunu kabııllenemeyen Ankara Üni"er«ıtesı, yenı yasanın bu kuralının ıptalı ıçın Anayasa Mahkemesıne başvurdu ve Yuksek. Mahkeme, bu değışıklığın «Anayasa'nın başlangıç bolumuyle 2, 3 , 21 ve 120 maddelenndekl kurallan zedeledığı ve bu maddelerde benımsenen temel ılkelere ters duştuğu» gerekçesıvle, «orf ve âdetlerıne baglı» kaydını 25 şubat 1976'da ıptal ettı OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Örf, Âdet ve Anayasa Hıfzı Veldet VELiDEDEOGLU billm ve sanat öîgürlüğılnü ele alarak «çagdas bılım ve eğıtım esaslarısnın, eğıtun ve ogretımde temel ılke olduğunu gosterır 20 eylul 1971 tanh ve 1488 savılı yasayla değıştmlmış olan 120 madde ıse unıversıte ozerr.hğını esas alır ve unıversıtelenn kuruluş ve ışleyıslerını duzenleyecelc yasanm «Ogremm ve oğretımın hurrıyetı ve temınat ıçinde ve çağdaş bıhm ve teknolojı gereklenne» uygun olması gerektığınl soyler Gonlluyor kı Anayasamız, Ataturk Devrımi Ue onun bır aşaması olan 27 Mayıs 1960 Devrımının temeh uzerıne kurulu devnmcı oz ve ruh taşıyan bır Anayasadır Durum boyle olunca, Üniversiteler Yssasındakı «Türk Devrımınm ulkulerıne bağlı» nitelemesını atıp. onun verıne «Orf ve adetlerıne bağlı» nitelemesım kovmak, Anayasamızın vukarıya aktarmış olduğum kurallarına ve devrımcı ozune hepten sykın dusmektedır Bu, hıçbır biçimde yadsınamayan, yadsinamayacak olan bir gerçektır. Durum bu kadar açık olduğu halde, bundan ıkı hafta önce unıversıtelenn 65 oğretım üyesınln, Anayasa Mahkemesırun, sozıinu ettigım 25 subat 1975 tanhli kararını eleştırıci bır bıldiri yayınlaması, ve ardtndan, Hukuk Pakültesının, Ataturk Devrımi ıçinde yetışmış genç bır Ord. Profesorünun, tutucu bır gazetede vayınladıgı «Bıldlnye bız de katılıyoruz» başlıkh bır makaleyle, sozu edılen bıldırıve katıltnası, tnsanı şaskınlıktan şaşkınlığa duşüruvor. Bu eylemlere saşmamak elde değıl çunku Makale yazan Ord Prof yansınr «Bis d> sayın ogretim üyelenmn bıldırılen altına ımzanuzı ekhyoruz» cümlesıyle bıtınyor. Maksat Nedir? Anayasanın Kurallan Anayasamızın BAŞLANGIÇ hukmtl, 27 Mayıs 1960 Devnmmden ve «Ataturk Devrımlerme bağhhğın tam şuuruna sahıp olmak»tan soz eder 2 madde «Başlangıçta belırtılen temel ılkelere dayanan» deyımıni kullanır. 21. madde Çok partıh demokrasıye geçtığtmız 1950. hatta 1946 yıhndan berı «Mılli orf ve adetlerımız» sozu ağızlarda sakız olmağa başladı Devrim duşmanlan, devletın «layıkhk» ılkesını ve bu yoldan Ataturk Devnmını yıkmak amacını guttüklen halde o zaman bunu açık açık «Dını orf ve adetlerımız» olarak soyleyemıvorlar «Mılh mukaddesat. rrullî orf ve adetlerımız» bıçımınde yınelevıp duruyorlar. halkı, ozellıkle ıdealıst Turk gençhğını bu joldan avlamağa çalışıvorlardı Şımdı artık bu korku da kalktığı ıçın açık açık «dıni mukaddesatımız dını terbıyemız» dıve yazıp soyluyorlar Son zamanlarda «dıni orf ve adetlerımız» denılmege bıle başlandı Şu halde 12 Mart fasızmı donemınde Üniversiteler Yasasında vapılmış olan yukarıkl değışıklık, çağdaş Turkıye Cumhurıvetının temel taşlarından bırı olan «layıklık» ılkesını yok edecek gedığı, vasa yoluyla açmış bulunmaktadır Ve bırçok unıversıte hocası ışın esasını bılerek ya da bılmeyerek, Anayasa Mahkemesının koruvucu kararını eleştırerek, yalnız umversıtelerm değıl, Turk Devnmmın kuvusunu kazmak isteyenlere yardımcı olmaktadırlar İ5te bızı şaşkınlıktan şaskınlığa duşuren nokta budur Bu bıldınvı Imam • Hatıp Okulları oğretmenlerı. îslam Enstıtulerı oğretım uyelerı, Dıvanet Işlen mensupları yayınlamış olsalardı, yıne çok üzulur, fakat boyle saşkınlık içınde kalmazdüc. LUtfen bana, Orta Asya'dan berl sünlp g«len «Millî orf ve âdet»lenmızden bır ornek verebılır mısınız' Kıl çadır İçınde bağdaş kurup kı mız içmek mıdır bunlar' Cınt oyunları, atçılııc ve okçuluk mudur bunlar' Kım engel oluyor bunlara9 Unıversıtelerımız. başta sovledığım değışıklıkten sonra. gençlerımızı bunlara baglı olarak yetıştırme gorevmı mı yuklenecekler7 Kendısınden soz ettığım sayın Ord Prof , adı geçen yazısmda vere vere şu orneğı venvor ve harfi harflne şovle dıyor «Sayın Anavasa Mahkemesi üvelerl, eörevlerini vaparken, sozlu açıklamalannı dinlediklerl kişinin, Amerikan mahkemelerinde bazen avukatların vaptıkları gıbi, avaklarını kaldınp önlerındeki masalara da\avarak konusmalarına tahammül ederler mı? Ve Hukuk Fakültesi hocalarını. hakimlik görevini vapanlara karşı sostermesi gerekli ve orf ve âdetlerimize davalı savgı kurallarını oğrencilerine ÖRretmckle gorevli savmazlar mı? Bu tur orf ve âdetleri oerencllerlmlze aktardırtmızda, sımdi bız. Anavasanın Başlanmç'ındakl esaslara ve Aııa\asa Mahkemesi karannda sözü edilen diıter maddelere ajkırı eylemde mi buluıunus savılacasız?» Yalnızlık Y Çiğnenen Sakız Verılen bu orneğm adını ben kovmayacağım, lutfen sız koyunuz. Eskı mantık tenmlerınde buna «kıyas ı fasıd» denıhrdı Eğer maksat teroıye ve saygı ıse, eskı Türk örf ve âdetınde evın gelını kayınbabasmın karşısında her zaman sessız ayakta durur, kavınbaba bır şey sormadan konuşmaz. soze karısmazdı. Şımdı, orneğın Hukuk Fakultesınde ogrenım goren kızlarımızı, ıptal edılmış olan venı Üniversiteler Yasasına gore bu orf ve âdete uygun volda mı yetıstırecegız' Tekrar edıyorum; «Mılll örf ve adetlerımız» sakızını çığnejıp duranlar Turk Devrımınm bu orf ve âdetlerden hangısmı yokettıgml. hangıslru zedeledığını lutfen sovlesınler ve bu konuda ınandırıcı, kandırıcı ornekler versınler Anayasa Mahkemesının karşısına büdınlerle çıkmak hakkını ancak ondan sonra kazanabılırler Yuvarlak laflarla bıldiri yayınlamak ümversitelerın ve ünlversıtelılerın taşıması gereken bıhmsel ruha uymaz ve vakışmaz. Unıversıteler muspet bılım ocağıdır, araştırma ocağıdır Çağdaş dunyaya ulaşmak. hıç değılse aradakı mesafeyı kapatmak, devnmcı atılımlarla olur «Mılli orf ve âdet» maskesı altında «ummetçı» kosteklemelenyle de8ü. örf ve adetın özel hukukumuzdaki gelecek yazıda anlarmsga çalısacajtım yerlnl Eleştiri Ustüne ... OKTAY AKBAL Evet Hayır GÖNÜL YARASI on günlerde, son aylarda, TEORı VE PRATıKTE HER JEYDEM ONCE MODACIUKTAN, dlyelim son on beş yıldır, ulkemızın içınde bulunduğu TAKLıTÇıLıKTEN VAZGEÇMEMıZ GEREKıYOR. BıRBıRıMıZı DURgıyasal ortam; kolumuru kaMADAN SUÇLAMANIH. PARÇALANMAMIJ DEVRıMCı GORÜJE nadımm kırdı Guncel olaylann tartışması içınde al takke ver BıR YARARI YOKIUR kulah, ulkemızın okur yazarlan, aydınları, polıtıka alanında, sosyal konularda, sanat çevrelennde bırbırımızı yemekteyız Son 15 yıldan ote, daha gerılere de gıdelım; 40 yıl oncesınde de bu denli kırıcı olmamakla bırlıkte yuıe boyleydık Osmanlı bürokratlarm, Türkıye Cumhunjetı yanın tılke Ulke değıl, bolge bol gınlmakta, yonetimmde Ümmetçı, bencil ge değıl, mahalle mahalle, Mark yazılmaku. duvarlara neler neler Butun ayrıntılar bır »hnıyetı, Atatürk'ün sağlığında sızm adına bolundugıınü gormek yana, ınsamn pek baş kaldıramazken, O'nun teyız. Korsıka, Fransa'dan ba soru gelıyor aklına hemen şu blumunden sonra Cumhunyetl ğımsızlık ıstıyor. Basklar Ispan«Bagımsız Turkıye!» dıye hak mızın üst yapı devrımlerıne bıle ya'dan, Irlanda, îngıltere'den lı baş kaldırdı Bugun oyle bır Asya'nm çeşıtlı ulkelennde, dın, da,olarak bağmrken, başardiK Türkıye'nın kavram. fıkır kargaşası donemı mezhep kavgalannın altında ba bağımsızlığını ekonomık, sıyasal ne geldık gırdik ki, ne desenız, ğımsızhk ısteyen topluluklar; menkanın ner kurtardık da, Abır ne soyleseruz boş' Istedtğ^nız anlaşıldığına gore dnce bır ulus kolunu, •#armağını yenmızdeki denli guncel olaylana yorıunu olma bılıncının surecı ıçmdeler. NATO'dar^. OrtakpazarktMık da, Jsevdasınnu yapın, yazın çızm . îstedıği Turkıve dahıl. bütun az gelişmiş dan kurtulduk da, kısacÜST Tur nız denh bilımsel çalışmalar ulkeler, once ulus olabılme ama kıye bagımsız oldu da, sıra halk yapm . Tanhımız soyle, halımız cı, gerçeğı içınde gorüşuyor Ge laruı ozgurluğüne mı geldı? Kapı boyle, gıdeceğımız yol şu olma çen aylarda çok ilgınç bır bağım talıst lsvıçre, uç uluslu, dörtt dıl lı deyın, faydası yok Elbette sızlık istegl daha ortaya çıktı; lı bır devlet olarak 16. yuzyüdan sız de yanlış düşunüyorsunuz gazetelerde okuduk Şaşmavmu, ben Herkes yanlış duşünebilir. Ne Gıru de Yunanıstan'dan bağım mayabırarada yasamakta, bırlık ol 13 yüzyılda başlamışlar. var kı yanlışlığın bır sının, bır Yugoslavya kaç anlamı olmalı. örneğın bızce sızlığını ıstemekte «Bız Yunan Sosyalıst meydana gelmıs? ulusal bırhkten bır buvük yanlış var ortada La ulusu ıle tanh boyunca bır ara garıstan'da yaşayan Turkler, BulBul yık Cumhurıyetımızın, Anayasa da yaşamadık» savını ortaya at ganstan nufusunun altıda bırı . mızın temelden zorlandığını gor makta Bu ısteğın, bu savm to Butun mekteyız Eski bır toplum duze humlannı unlu Gırıtlı yazar Ka muzda, bunlan duşunup, yurduyurdumuzun koşullanna nı olan dın ahlâkına, dın kural zancakıs ın ı<El Greko ya Mek gore, marksist yorumun yenni, larma donmek lsteyen bır zıh tuplar» kıtabını okursanız, rahat kavramını, ulus olmanın yerinı, nıyet, orgutlenmış, Partı olmuş; lıkla bulabılırsınız. Insan şbyıe kavramını, kulahımızı önümüze Dervış Vahdetıler gıbi şerıat bır dusunuvor da Marksızm bu koyup, bır ıyıce duşünmemız, ıstıyor Hıç olmazsa mecelle'nın mudur'' Marks nerede? dıye kuş saptamamız gerek her şeyden ongolgesıne Türkıye'yı çekmek kuja duşuyor. ce Etnık durumumuzdan tutun sevdasmda. Dahası kurtuluşu Bıze gelınce, bıraz yukarıda toplumsal, sıyasal yaşantımız ve Suudı Arabıstan'da aramakta hesaplamaBır ekmek ıçm, aç kalıp bır değındıgım goruntuden ote, çok koşullannı çok ıyı saptamamız mız, dusunmemlz, ekmek çalanın kolunu kesmenın daha hızlı gıtıgımız, modacı akım gerekıyor . Bu hesabı, bu değer vacıp olduğunu neredeyse orta ların yanında, gerçekçı duşun lendırmeyı halklara ozgurluk ya surecek. Ote yandan huku den, pratıkten daha da uzaklaştı dıye bağıranlar en başta ıyı ya met ortagı ötekı partı yönetıcı ğımız ortaya çıkmakta Dune ge bolunmtış lerınin adı büyük yolsuzluklara lene değm, meydanlarda, 1 mıtıng pabılırsek, değıl, bırlık bır Turkııçinde bır doğru yanlış kanşmakta ama lerde «Bagımsız Turkıye », «Oz ye hayalı gerçeğı ortaya çıkar. Turkıye koltuk belasına hükumette ka gur Turkıye'» dıye haklı olarak Hem de Anayasamızın ılkelerıne lıvor. Fanatızmın, tutuculuğun bağınsıyorduk. Öylesıne hızlı uygun olarak gelisen, bağımsızlıgıtmektevız kı şımdılerde halklabovlesıne akıl erdırmek guç ra ozgurlukten nelere değm ba gına kavuşan bır Turkıye! S •Biı kendJmizi bir yana bırakmadığimız içın daha eleştlrmecfllk, gerçek eleftirmeclkk edemiyoruz» Ataç 1945'te böyle jazmış. Eleştirmen, kendıni bir van» bırakan kişidir. Her şejden once budur, «kendi»ni bir jana bırakarak jazacak. Kendıni, jaşamını, durmaksızın one çıkaran kimseve eleştirmen değıl, ojkucü, denemeci, romancı, anı yazarı demek gerekir . «Varlık»ta çıkan bir konuşmamda «bizde perçek anlamda eleştirıcinın jetişmedığıni soylerken bunu belirtmek istcdim. Kendıni bir jana bırakan tek bir eleştirmen varsa siz gösterin «işte bu. deyın. Yolrtur... Alınanlar öfkelenenler oldu. Bunlardan bıri işı ıien goturerek eleştiricinin olması için edebivatın var olması. gerektığini ileri surdu. Züğıirt avuntusu derler buna. Kendi veteneksızlieıni, beceriksizliğini. baçarısızlıçını örtmenin en kolay yoludur bu. «Edebiyat yok ki eleştirmen olsun'» Ben eleştiri alanında çok guzel ornekler ortava kovmu$ yazarlar bilijorum. Benim kuşağımda da var boylrleri, bizden sonrakılerde de... Bakı.vorsunuz, bir ıki, uç kez çok başanlı eleştiri yazıları javınlı.vorlar, sonra arkası kesilijor. l'ıllar geçivor, o kışı başka alanlara atlıyor, gazetecilik. yayıncılık, oğretmenlık, serbest mesleklerde çalısma, şu bu... Yıllar sonra veniden başlıvor eleştirmenlığe ama o kopuk yılları, o arayı kapatamıvor bir turlu. Nedenı, bır uğraş sajmamıştır eleştiriyi. arada sırada vapılan bir ış bellemiştir. Daha doğrusu >aşam koşulları onu buna zorlamıştır. Burda adlar da vermek isterım, Varhktaki konuşmamda önce befendiğim eleştlrl yazarlannın adlarını saymıştım, sonra vazçeçtım, anlıvorum ki bu konuda daha açık konuşmak gerekivor Ataç'ın, YetkinMn, Evuboğlu'nun, Gümol'un, Alangu'nun başanlı eleştirt yazıları vardır. Hatta kıtap halinde de toplamışlardır eleştiri jaıılarını. Daha sonra Memet Fuat, Fethi Naci, Asım Bezirci, Mehmet Doğan gıbi her yazdıklan ilgijle okunan. tartışmalar yaratan eleştırmenler de ortava çıktı \ma bunlar da. bu uğraşı aynı voğunlukla, avnı coşkuvla. bır «meslek. olarak bçnimseyip surdurmedıler, \a da surduremediler. Kimlnin bir. kiminın iki kıtabı vardır eleştiri vazılarım bir arada okura sunan. Yalnız Bezirci'vi avrı tutmak çerekir. O eleştırme yaptığı kadar, edebivat alanında dıkkatii bir araştıncı. bir Jncelejicidir, belki daha çok bovledir. Kendısi de son kitabı Bilımden Yana Sosvalizme Doğrunun başına kovduğu nott» bunu açıklıvor: «Dcneme Eleştiri Araştırma. dijerek Nedir, kimdir edebiyat eleştirmeni? «Eleştiri Kuramlan» adlı kitabın razarlan Carloni ve FÜIOUT ŞU tanımlamavı vapmıçlar: « Yazın eleştirisl eskı ja da veni vapıt ve vazarlan Incelemek. onları aydınlatmak, açıklamak. değerlendirmektir...» Peki, eleştirmenleri nasıi ölçeceijiz. değerlendireceğiz? «Yapıtlarının özu, yargılannın doğruluğu va da derinliği açısından inceleyebiliriz eleştirmenleri, çözumlemede, sövleşide. tartışmada vb. gosterdikieri yetenek açısından da incelevebilirız.» Bu tanıma uyan eleştirmecilerimizi siz saym bana. Bir kez, üç dört kez bu tanıma uvgun eleştiri \azanlar elbette var. ama vıllarca aynı uğraşı yapan. sıirdüren, bir biri ardına ortaya yapıtlar fcovanlar? Olsa olsa bir Bezirci'dir. arastırmacı. inceiemeci tanımına yakışan. vaklaşan. Orhan Veli, Nâzım Hikmet, Haşim, Ataç, Eloğlu. Sabahattin AIi. Cansever eibi vazarlar. şairler ürerine yaptığı incelemeler, ötekl araştırma. inceleme kitaplan, edebiyatunıza katkısı olan yapıtlardır. Ötekiler ise denemevle eleştiriyi kanştıran ornekler verdiler. o da surekli değil. avnı beçeni düzevinde değil Zaman zaman üstün cizgide, zaman zaman kişisel öfkelenmeieri, va da ovcrnieri vansıtan itac «Gunce»sınde şovle divor «Doğrusu eleştirmecilik de çekici bir uğraş degil. Belki de umutsuzlann tutacaeı bir vol. Şiır, hikâye vazmavı beceremevince başlar kişi elestirmeciliğe Şiir yazan «Bugun okumasınlar beni, yarın değerimi anlarlar da okurlar» divebilir. Eleştirmeci ise buçun okunmujorsa varın hıç oKunmaz. Soyledikleri varfilan va doğrudur, vann herkesın bildiği bir şey olur, onun için okunmaz! ya vanlıştır, soTledikierinin, yargılannın yanlıs olduğu iyice anlajılır da onun için okunmaz.» Elestiri yazılannm zaman zaman da olsa başanlı örneklerini vermış çağdaş vazarlarımızdan Memet Fuat eskıden ovkuler vazardı. hatta bir iki övku kitabı vaMnlamıştı Fethi Naci «Nacı Kalpakçıoğlu» adıyle şiirler, öyküler vazdı, yayınladı. hem bunlar oldukça başanlı örneklerdi Fahır Onger hem eleştiri hem ovku vazardı. Edebıvatın varaticı turlerını denemeven. o dallarda belirlı bır duzev tutturamavan kişi eleştiri vazılarında başan kazanabilir mi° Sanmam Yazılarını okntamaz, eleştirıleri bir «sanat» değeri tasımaz da ondan Ben «Varhk»takı konuşmamda bır uçraş olarak, bir yaşama yolu dıve elestirmenlıği kimsenin seçmedijıni, seçemediğıni, kendisini bu işe adamadığını anlatmak istemiştim. Her hafta bir eleştiri yazmak, \ayinlamak Bunu Rereği glbi \apan vok. Ortadakiler de eleştiri değıl. daha çok ozelyaşam soyleşileri vavınlıvorlar, soziim onlara değil Bezircı'nin uçuncu kez basılan «Bılimden Yana» ve ılk basımı 1975'te yapılmış «Sosjahzme Doğru» adlı iki kıtabını tek bir ciltte toplayan yenı kıtabını eleştiri sanatını. Turkıve'nin çağdaş eleştirıcilerinı tanımak, bu konuda duşunmek, avdınlanmak isteyenlere oeutlenm. Bu arada eleştiri kuramlarını. açık ornekler, tanımlanıalar, gereken bilgilerle sunan kuçuk, ama ozlu bir japıtı. J.C Carloni ıle Jean C. Fılloux'dan Tahsin Yucel'in çevırdığı «Eleştiri Kuramlan»nı da okumanın jararlı bulurum. «Varlık»taki sözlerimi yeterince açıkladım mı bllmem. Çafdaş edebıyatımızda guzel, başanlı eleştiri yazan kişiler var, ama bir uğraş, bir tutku, bir jaşama nedenı olarak eleştirmenliği »eçen tek faşl yok. Hem de jülardan beri.. Samim KOCAGÖZ Bugtın dünyada görülen bajım sız, sosyalıst ülkelerde bırlıgin nasıl sağlandıgına bır bakacak olursak, soyle bır gerçek ortaya çıkmakta: Bir zamanlar ünlü doktorumuz Prof. Sıyamı Ersek, kalp naklı amelıyatı yaparken, bir soz etti Şu olunün kalbinı, falan hastaya uygulayacaktık, ne kı fılan hastanın kan grubuna bu kalp daha uygundu, ona uyguladık1 Evet, sosyalıst yolun kalbı marksıstır Ne kı butun dunyada gorülen, devnmcıhk, halklann mutluluğu olan marksızm, her ulkenın, her toplumun kan grubuna gore uygulanmaktadır. Bu marksızmden sapma de ğıldır. Çın'ın Marksı da Marks1 tır Sovyetler Bırlığının Marks'l da Marks'tır Arnavutluk'un da, Kuba nın da, saymaya gerek yok Lıojaya değın gelebılırız UUterrozın, vurchırîîuzun kan £t\An ae Hıç duşundük mu 9 Teort fJfttlkte her şeyden dnce nia s * dacılıktan, taklitçılıkten vaz geç memız gerekıyor. tstedığımız denli birbinmızı revızyomstlıkle, oportunıstlıkle suçlayalun.. faydası yok Aslolan teorıyı, praükte Turkıye'nm tanhsel, bugtınkü koşulları içınde, yine Türkıye'nin mutluluğunun yolunu bulmak, halkımızı çağdaş uygarlığm sosyoekonomık yoluna gırmesını sağlamaktır Belli, ortada, bıhvoruz. Türkiye bır geçış donemi, bır olgunlaşma surecı içınde Bu geçışe, bu kaynaşmaya, bu dbneme yon, yol verebılmek ıçın, Cumhunyetimızın kuruluşundan beri, aklı erık ama saf dışı tutulan polıtıkacılarımız, sanatçılarırmz, bılımcılenmiz durmadan çırpınmakta. Bu kaynaşma yeni yeni halkımıza mmektedır. Cumhuriyet kuşağının hanl yaşı artık altmışa varan kuşağın yureği ezıle ezıle, kavgada, egemen, isbirlıkçi güçlerle çarpışa çarpışa, bugünlere geldık Bu kuşağın çektığı, tanhsel nedenlenn gerçeğıdır. Az bılıyordu oğrenmeye çalıştı. Cumhurıyet Turkıyesınin bılimıni. sanatını. sıyasal gerçeklennı yenıden kurmak ıçın kan doktu, ter döktü Yolu açmaya çalıştı. Şımdi açılan yoldan genç kuşağın esenlıkle yürüyebıleceğini umarken onlann da bırbırlerlne düşme korkusu içındevım. Ne talıhsız kuşakmıs şu bızım Cumhuriyete gbzJerlni açan kusak' Yukun altında ezıldık gıttık. Ne ki umutsuz değıl ız Sanatta, bilımd», politıkada: kaynaşma, catışma, suçlama, modacılık donemini de geçırecek Turkıve. Bu bır dıyalektık gerçeğın akımıdır dramıdır. Son gunlerm polıtıka olaylan bızı çok uzuyor; yureğımız yaşlandık da yufkalastı mı bilınmez. Orhan Velı «Değıl» adlı şıınnde, ne demek lstedi bılmmez ama bıraz bugunku durumumuza benzetelım bu şıın: «Bılmem ki nasıl anlatsam; / Nasıl nasıl size derdımı1 / Bır dert ki yürekler acısı, / Bır dert kı duşman basına / Gönul yarası desem.. / Değıl! / Ekmek parası desem... / Değıl' / Bır dert kı... / Dayanılır şey değıl.» alnızlık konusu edebiyatta çok Işlenmistir. Kfiçfikler, Robınson Crusoe'nun serüvenini soluklan kesilerek okurlar. Daniel de Foe'nin bu ünlü romanında doğays karşı tek başına savaşan bir Insamn övküsü anlatıhr. Ama yalmzhğı bu anlamda ele almak, darlaştırmak ve kMırlaştırmaktır. Bazan insanların kaiababk içınde yalnızhkUn sözkonusudur. Geçen gun televlzvonda Garv Cooper'in unlu «Kahraman Şerif» ftlmi gösterildi. Pısınklar, korkakiar ve nemf lâzımcılarla dolu bir Amerikan kasabasının kahraman serif'i Gary Cooper: tek başına çıkıvordu havdutların kar«ısına Ve koskoc» bir çetevı teker teker temizüvordu. Ne var ki, yalnızlık konusunu, daha renisletebiliric: filkelerin yalnız kaldıklannı da görebiliriz. Söznelisı Birleşmis Milletler'de Türkıye'nin valnız kalmasıns artık alıstık. Yakın geçmiste Kıbns konusnnda Birleşmis Milletler Örtütii blr karar aldı. 11? devletin ovbirUğiyle ahnan karara btr Tıirldye karyı çıktı; ve blraz da alay konusu oldu; çojumuı d«vundük: Eyvah dünyada yalnız kaldık!.. dlye. Gerçekten yalnız mıvız dunvada? Şimdl New York'ta kara sulannın 12 mile çıkanlması için uiuslar toplanmıslar konıışuvorlar: biz vine ters düşuvoruz çoğunluğa Helslnld Konferansı'nda aynı durumdavdık. Ne oluvoruz? NVIKVdayız, CENTO'davız, Avrupa Konsevi'ndeviz. AET'nin bir earip tivesiviz: ama valnızız. Demek kı. kalabalık ortasında valnı nz. Uluslararası orgutlerin kulislerınde Anadolu'dan i» ıçın Istanbul'a gelıp Bevoğlu'nda valnız ge7en taşraiı eıbi dolaşıyoruz. Nereden gelivor bu terslik? içınde bulunduğumuz, ü.vesi olduğumuz örgütlere neden ters duşuyoruz? Düsünmekte yarar var bu konuvu .. Bugün veryüzundeki uç dunya da bizi benimsemelcte çekimser davranıyor. Kapitalist dünva. sosyalist dunra, tçuncu Dünya karşısında Turkive bir tuhaf durumdadır. Avrupa ile butunleşmeve kalksak, fikır ozgurluklerine davalı çok partili re.jım ile en azından burıuva değer vartılanna 8ore bir uyrarlık anlavışını Turidve'de geçerli kılmak eereklyor. Bizim buna vatraıvor aklunız; hem demokrasl olacak, hem fildr özgurluğu olmıvacak bizim mantınmıza göre Avrupah insan: sivasal özgürlukler tarihinln Imbiğinden «eçmış, bugune varmış: Turkive'nın demokrasi dive sofrava surdüğu kar helvasını vıvemlvor. Sosvalist dunva deseniz, Turkive'nin duzenı toplumcutuk düşmanlığı uzenne kurulu olduğundan işimıze gelmez. Içuncu Dunva ile vakınlavmak İçin hiç olmazsa anti empervalist bir tutuma kavmak tereHyor. Biztmldler buna da vanaşamaz. l)ç dunvavı da bdvleca karşımıta aldığımıza göre buvük patron Amerika'va iiiırtmaktan tarn bir TOI kalmıvor. Ne var M Amerika. eski Amerika değil: Birleşmis Milletlere soz geçiremiyor; Avrupa ülkelerınl istedlği fibi kullanamiTor; Turkive'nin öntine de her yıl 240 milyon dolar atıp susturacak ödtinü artık ver» miyor. O zaman bize ağlamak düşüyon Yalnız kaldık, dostlanmız bUe blri tutmnyor. • Cephe ortakhğı işte bu zaman kesitinde Iktidara telmlstir. Hesaplan nedir? Bir yandan dı$ fademeler denresindeki açığın varattığı dSviz dar boğazını aşmak için kapitalist dıs dünyada destek bulmak, bir vandan içerde muhalefeti vaaal ve vasadışı rollarla slndlrmek.. Demiret, ÇaflayanfUl rV'ashinrton'a yolluvor: Turkiye'deld Amerikan Oslerinl acalım, atı A* bta yılda 300 milvon dolar verın: bu iş bltsin. Yanı «1990'ler. 19601ar Turkiv e sindefci kurulu düzen lslesın, eskı hamamda eskl taslarla yıkanıp kfseleneüm» demeve getiriyor Cepheciler Acaba tutacak mı bu I»? Çok zor!.. Demirel iktidan dunva karsmnd» valnıı Hele üslerin veniden açılması vörungesine oturtulan bir dıs politıka busbutun yalnızlığa iter bizı Turkivenln bucünkü iktidarı valnız dı$ dunva'da değil. Iç dunvamızda da valnu. tlkenin muhalefeti, Cephe Hukumetinı us pazarlıiında valnız bırakıvor; hem «alt devrimcisi, avdını, CHP'sivle defil; hatta DP'sivle Bu ortamdan kopup TVashincton'da Anadolu üsleri için pazarlığa oturacak Çaflayantirin yahuzlığı elle tutulurcasma belli Anadolu'daki ABD üslerinin açılmasına TorUye'nio nln* sal muhalefeti karşı; ama Cephe Hükümeü: Amerika para verirse uslerl açarun. dlvor. Ö «pazAtola» demekten tayn bir la kabr mıf GÜNEY FİLMİN DUYURUSU Daha dune kadar, Yılmaz Guney, Ankara Kapalı Ceaaen'ndekı faşızmi yaşayan mahkumlardan biriydı. Cezaevl'ndekı faşıst uygulamalan bır bıldınyle halka açıklamsk ıv tedı. Ama egemen sınıflar, her zamankı gıbi, halkın gerçeKlen bılmesml ıstemedıkleri için bunu onlemeye çalıştılar. Yılmaz Güney aleyhinde sorusturma açtılar ve mahkemesi Ankara'da devam ettıgı halde. Kaysen Cezaevn'ne surdulcr. Ülkemız gittıkçe yoğunlasan faşıst bır ortamm lçlndedlr. Paşlzmin her türlü uygulaması ANKARA KAPAU CEZAEVt"nde de vaşanmaktadır. Mahkumlann yakmlanyla bU* goruşmesi kısıtlanmakta, kıtap ve eazete okumak vasaklanmakta, koğuşlarda gecelen meydan davağı çetalmekte, aelık, soğuk, hastalık gibl şeylere karşı en msanî lcorunma lateklerı, hücre cezalarıvla cevaplandınlmaktadır. ÎŞÇİLER, YOKSUL KÖYLÜLER. İLERtCÎ AYDINLAR VE BÜTUN YURTSEVFRLER faşızmın karanlıgı günden güne artmaktadır. Gencecık yurtseverler sokaklarda katledılmekte, «i fcüçuk ısçi dırenışlerı ve çeşıtlı kesimlenn demokratik har«ketleri kanla bastınlmakta. emekçi smıflann mücadelesınl destekleyen aydınlar mapuslara atılmakta, halkmın bafomsızlık ve sosyalızm mucadelesınm yanında yer aldığı için, Yılmaz Guney de zındanlarda çurutülmek istenmektedır. Ama hepımız bılıyoruz ki: EMEKÇI SINIFLARIN, HAYATIN HER ALANINDA, TEORÎK VE PRATtK OLARAK VERECEKLERİ MUCADBLEYLE, FAŞtZMÎN BU KÖHNE DÜZENÎ VE ONA BAĞLI OLAN BÜTÜN KTTRUMLAR YIKILACAKTIR. Egemen sınıflar bılsınltr ki: ÎŞÇt SINIFI DEVRİMCILERt HÎÇBÎR ZAMAN SUSTURULAMAYACAKLARDIR. öte yandan, sol yelpazedekı kımı bağnazlarm tutumu Sayın Erbakan'dan başka turlü mü sanırsınız'' Değıl' Turkjyemızı bırak mışlar, kurtuluşu Çın ı Macmde aramaktalar Kımısi Hıtler ışı kahkul bırakırken kımısi Mao gıyımı özentısınde Insamn aklı duruyor Arabıstan'da gezenler, Hıtler Almanyasınm ozlemını çekenler ve Orta Asva'nın efsanelenndekı Kurtlann ardına 9 duşenler E Türkıye nerede Tdrkı. ye'ye ne oldu' Turkıye nasıl bu0 lunur Türkıje'nm ıçmde Sonra da oturmuş, Batı takhtçılığını kı namaktayız ne yuzle" Bugün dıkkat edersenız, dun VEFAT Merhum Husevın ve Nazıfe Ayral'ın wvgili kızlan, Emeklı Demz Albayı Ratıp Ayral'ın kız kardeşı, Ist 3. No lu Vergıler Itıraz Komısvonu Uyesi Ferruh Ayral'ın ablası Baytur Avralın gorumcesı, Serdar Ayral ve Aysegul Ajral'ın sevgılı halalan. KADIKOY BAHARiYE ItKOKUlU EMEKU 06RETMENİ ACI KAYBIMIZ Değerli arkadasımız, Meliha AYRAL 20 31976 gunu vefat etmıştır. Merhumenın cenazesi 21 3 1976 Pazar gunu oğle namazını müteakkıp Kadıkoy Osmanağa Camunden kaldırılarak Karacaahmet'tekı aıle kabrıstanına defnedılecektır Mevlâ rahmet eylesın KARDEŞLERt. ERAY ERTUĞ'u genç yasında yitırmenin acısı içmdeyız. Cenazesi 22 mart 1976 pazartesı gunu Üsküdar Çiçekçi Camımden ıkındl namazından sonra kaldınla caktır. Kederli allesine ve dostlarına başsağlıgı dilenz. OKUL ARKAD4ŞLARI (Cumhunvet: 2235) Cumhurıyet 2238 FULBRIGHT BURSLARI Türkiye Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonunca, 1977 78 ders yılında, Amerıkada Yuksek Lısans (Graduate) ve Ooktora (Post Graduate) calışmaları yapmak ısteyen öjrencilere her sahada bır mıktar ojjrenım bursu sajjlanacaktır., GÜNEY FİLM Cumhurıyet 233^ IUH KAD1KÖY 2. SULH HtTiüK H4KİMLİGİNDEN: (1915, i>50 Vasi Tayini) Bursa, 14 daıre, hane 64, 34/31'de nufura kayıtlı Musa kızı Havva'dan 1316'da doğnıa Gülsum Kurtmusaoğlunun aklî melekelerınuı yerınde olmaması nederuyle M K nun 353. maddesı uyarınca Kadıkoy, Muhurdar, Muhurdarbağı Sokak, No 33, daıre 5de mukım Ayse Şen'm vası tayınıne 5 3 1976 tanh ve 1976/271 sayı Ue karar verildiği ılin olunur. 18 3 1976 MÜRACAAT ŞARTLARI t a. b. c. d. Türk vatandaşı olmak 30 yasından buyuk olmamak. iyi İngilizce bilmek Üniversiteden veya dört lenelilc bir yüksek okuldan mazun olmak (197576 derj yıh sonunda mazun olacaktar müracaat ed«bi)irler). e. Yuksek tahsil suresinc* alınan notların ortalamajı en n "İYİ" olmak; Ooldurulmuş müracaat formlarının engec15 Nısan 1976 akşamına kadar Fulbrıght Koırusyonunda bulunması gereknektedır. Müracaat formları ve daha fazla bılgi aşağıdaki adresten temın edılebılir. Fulbrijht Eğitim Komisyonu < Çeljkkale Sok.ık 3^8 Kızılay, Ankara ACI KAYBIMIZ Prof. Dr. Aşkidil Akarca, Yuksek Ziraat Muhendısi Fa. ruk Akarca .Demokrat Parti eski mılletveküi Turhan A. karca, Demokratık Partl Muğla mılletvektli Adnan Akarca' nın anneleri, Mılaslı merhum Mehmet Alı Akarca'nuı etl, Istanbul Defterdat lığından Malıjecıler Derneği ve Malıve EG. Tertip Komitesl adı altında 4 n.san 197b pgzar gunu Istanbuı Sheraton Otelmde vemeklı eflence programı ıçm satılan davetıvelerle Malıye Teşkılatınır hıçbır ılgısı o.mddığı, gorülen lünım üzenne ilân olur.ur. (Basın 13159/2244) SEHER AKARCA 19.3 1976 gunU vefat etmıstir. Allah rahmet eylesin. AtLESt