22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ın «MSP Genel BaşVanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın temel atma törenlerine katılan üeuet Bakanı Hasan Aksay. insan soynnun mavmundan geldiğini belirten ve tüm bilim çevrelerince kabul edilmiş olan «Daroin Kuramı»nı yadsumş. «Bu milletin evlâtları mavmundan gelme oldufunu kabul edemez. Allalu sükür, bu sebeple kitaplan defiştlriyoruz» demiştir.» 1 kasım 1976 günlu Cumhurıyet'ten evlet Bakanı Aksay'ın Kastamonu konuşmasiyle ilgılt haberyorumda'.tı yanlışlar, «îki yanlış bır doğru etmpz» deyımım hatırla'ıyor. Gerçekten de, Daruın \e evnm konularında düştugumuz yamlgılardan ve surup gıden çatışmalardan olumlu bır sonuca vardığımız yok. Karanlıkta saklambaç oynayan dılsızlera benzıyoruz. Kunta saklandığı, kımın ebe olduğu da belli degıl. Büımın yanında olmak ısteyenlerin bıldikleri doğru degıl, Işın dogrusunu bilenler ıse susmayı tercıh edıyorlar, meydan fırsatçılara kalıyor. Bırkaç yıl öncesme kadar ulusal bir eksığınuz ve ozrumuz vardı Çunku Danvın'm yuzyıllık kıtaplan Turkçe'ye çevnlmçmıştı. Fakat bu çevinler kbşebaşı Sdtapçılannda bile bulunabılıyor artık. Yanlışlardan bır doğru çıkmaz ama yıne de pohtık amaçh yatınm demeçlertnin altrada kalan gerçegi Cumlıuriyet okuyucularına duyurmak ıstıyorum. içın uygarhk merdiveninde yükselmişler; sirı tunç rengı ve esmer tenli toplumlar ise baroar lık ve vahşet duzeyinde kalmışîardır. Boyles'ne ilkel bır kultür kuramının bilim dunyasmdakı a dı ırkçılık veja kafatasçılıktır. Ve de ırkçıhk. bilim ahlâkına gors en buyük günâhtır. 3oyl*cs Danvın'ın dlni günâhma bır de bilimsel ?urı*îı eklenmıştır. Kılise. Danvm'ı cezalandırmak ç;n onun bilimsel yamlgısmdan yararlanmış; Darv,n in doğrusunu yanlışıyla golgelemek istenıış, Ç«L? claş bılımın Danvın'ı onay'ıamadığı soylpnces.nl jajmışnr Kasıtlı taktıkler oylesıne etkılı olmuştur Kı. dunya uzenndekı ajdınlann bır çoğu, Dar»n'ın bilimsel yanılgısını «Evnm kuramının do*ru'ıarımadığı ya öa en azından artık geçerlı savuıaadığı» gıbı yorumlamaga baslamışlardır. Bu fcampan\"anm yankıları ulkemızde de duyulmus'ur. Tarıh araştırmalanyle tanınmış saygın bır vazarımız, bir dönemm hükumetini şoyle eleşt^rmıştır: «Danvın'e ınandığmı saklamayan b'r kışı nasıl olur da kultur ışlennın başma getirılebüır?» Ancak bu arada, sozu edılen kışın^ı. Darwm'in hangı (yanlış) kuramuıa ınandıgı betılmemistır. Yenıden goruluyor ki, Danvm'm bugun ıçm bmsı doğru otekısı yanlış sayılan ıkı kuramııu bırbırinaen ayırmadan konuyu tartışma olan.gı bıle yoktur. (Bkz: Güvenç, B. Insan ve Kuı'ir, 1 \e 2. Bolumler, 1974 i. CUMHUftlm 15 KASIH 1976 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ÖÇ! SADUN TANJU ondrada T,ıte GaUery'de Sahador Dalinm tablolarm gorunce ^aşırmıştım Gazetcler, dergıler O ndan deh oozuk çılgın bır adam olarak sozederierdı \e surreaııst ressamlann en buyüklerınden bın olduğunu unuttururlardı. Oysa muzede Dali'nın resimlerıyle karsılaşıp da etkılenmemek olanalaızdı. Bir aksam ustu Ihlara Vadlsint gordugüm zaman nasıl kendimi başka bır dünyada bulmussam, Dali'mn tablolan da aym duyguyu venyordu Şaçırtıcı, çarpıcı ama gerçek. Çamaşır çibi loırn bir dala asılmış saat, içi bomboş ve karanlık Kuçu, röntgeni alınmış gibi omurgadan ibaret yelkenli \e çılçın renkler içinde yerin altından fırlamıs bir el \e doğajı bıiyiileven sarüar, ma\iler. ^eşillfr, kahTerenşiler. beyazlar morlar ve ı?ık ve ke^kin tutlarıyla birbırinin içinde birbirinden ayn blr yıgın fifür D Darwin'in Dediği, DemediğL. Doç. Dr. Bozkurt GÜVENÇ HACETTEPE UNİVERSITESÎ ÖGRETÎM ÜYESİ mak gereğinl duyuyorlar? Bu ikı sorunun cevabı ortaktır: îlericüer Darwin'ı savunurlar, çünku onun evrım kuramı bılım çevrelerınce çogunlukla doğrulanmıştır. Tutucular, Danvm'e karşı çıkarlar, çünku eger Dartnn'm evrım kuramı doğru ise, Tevrat ve Incıl'dekı «Tekvın» (Genesıs) bolümünüh k.urulu« veya yaradıhşla ıl gılı oykusu yanlış olmalıdır. Kısacası, evrım kJramı Tanrı buyruğuna karşıdır. Ve bundan dolayı, Danvın büyük bır günahkâr sayılmaktadır, kılıseye göre. Konuyu ve sorunu daha lvi kavrayabılmek ltîn once Danvın'ın neler dedığıru saptamak gerekıjor. dır Insanın ve onun en yatan benrerl olan maymunlann nereden geldığı keslnlikle bılmemıyor. Ancak, butun benzer turler gıbı, onlann da ortak bır atadan geldıklen söylenebılır. Çağda? bılımın Kenellikle doğru fcabul ettığl evrım kU'amının ozü ve ozeti budur! Ancak bu kııram sınırlı ve ekstktir. Hucrelerın çoğalma sırasında değışıkliğe uğraması (Mutasyon) olayını bılmedığı içın Danvin, îarklılaşma surecını butunuyle anlayamannş, açıklayamamıştır. Bu işi, Dar\vin'den sonra gelen genetıkçıler yapmıştır. L Evnm konusunda onemli bilgl yanlışlanmıs 1 Büım dunyasında «Darwin Kuramı» dıye bilinen herhangı bır onen yoktur. Ancak bıyolog Charles Dar^ın'in «evrım kuramı» olarak anılan ve doğru olduğu çoğunlukça kabul edılen ikl denpmesı vardır: Tıirlenn Kokeıu ve tnsamn TUreyışi. 2 Danvın. bu ünlü denemelerinde ne de başka herhangı bır verde ınsan soyunun maymundan geld'gını yazmış, savunmuş degıldır. Ancak, kendısıne, •Ana tarafından mı yoksa baba tarafından mı maymundan geldi&inı''» sr>ran şımarık bir muhablre Danvın, «Gerçekleri görmemekte dırenen ve onlan çarpıtmayı meslek edınnüş bır turun soyundan olmaktansa; gerçeklere saygılı bır maymun soyundan gelroeyı tercih ettığı» cevabını vermıştır. 3 Öyleyse, hıç bır zaman ortaya atılmamış bir savuncanın (tezm) (yaru ınsan soyunun maymundan geldığl vargısırun) bllım çevrelermce onaylanması ya da yadsınması djye bır konu olamaz. Bugıine de£ın olmamıstır. Bilgi Yanlışlarımız Ne Yapmalı, Ne Yapmamalı? öyleyse ne yapmalı ya da, daha oisnılısı, ne yapmamalı? örcs. soylence'.erı bır yana bırakıp Darw n'ı bır guzel okumalı ve anlamağa ç» lıçmalı1 O zaman gorıüeceknr ki msano*lM:ı :n evrimleşerek bugunkü düzeye gelmiş olması en onurlu varlığın (eşref i mahlukat ı sovlu ve şaıuı senivenincien hıç bır şey eksıltm»z Semavı dmler insanoğlunun yaradılışında nas:l vanıinuîlarsa, Danvın de kultur ve uygarlık îarilannı açıklama deneme''inde yanılmıştır. Ama ne vazık kı, Sayın Aksay'ın sozünü ettığı yamigı bu değıldır. BBC yapımı «Lışenko Olayıtmdâ izledık kl guçlu Proîeîarya dıktatoryasın'n tanm politikası Ukrayna'dakl tahılın genetiğml değlştirmeye yetmemıştır. TRT'nın son haftalarda bıten klasik Cen*antes dızısınde belgelendıgı gıbı, Don Quichote'nın içten ve sovlu çabalan bıle Ortaçağ şovaiyelığıni geri getırememlstır. özetle, demek istiyomm ki, «tnsarun maymundan gcldı*ı yanlışım duzeltmek» gerekcsıyle lıse kıtaplarını değıştırmeye kalkmak yanlış bır hesaptır ve bu hesap ergeç bır yerleraen geıi dönecektır. Bu hesap geri dönecektir çür.kU Evrim Kuramı böyle bir sey söylemiyor. V* rıu gerekçenln yanlışhfı anlaşılmca. kitaplar bır daha degıştlrilecektir. Tanrıdan korkarüar, onun gevgili Pcygamberinin kutsadığı bilime saygıda kusur etmemeye çalışmalıdır. USTALIK VE GÜZEL Insan, guzelüğl j'aratmamn çok basıt, ustaiık lstemeyen bır ış olduğunu duşunebılır Miro"nun «Ay'ın harcketi» tablcsunu seyrederken, «Benim oflum ılkokuls ba^tamadan daha güzelini yapıvordu» dıyeoılır, bu yuzyılm basından ben yıgınla ustanın lesım sanatmdakı arayışını anlamayabıhr; Matisse'i, Picasso'yu, Duffy'vi, Braque'ı. firis'i, K»ndinsky'yl, Klee'yi, Oıagairi. L'trillo'yu, Max Ernst'i, Knpka' TI ve Mondrian'ı klasik resımden uzaklaştıran nedenlen oturup dınleyecegrne «Bu vaptıkiarı da resim mi?» dıye sal dınya geçebılır; ama kanımca ınsan once şojle duşunmelıdır. «Ben arıyısa, yenilenmeye karşı mmm? Ben ikı bin TIlimı yaşarken restm zevkim ve anla.Mşım on beşinci yüzyılda mı kalsın istiyorum?» Darvvin Neler Demiş? Danvın, kuruluş dönemlnde bulunan JeoloJınin dünya katmanlarının yaşı ıle ılgılı ve bu katmanlarda bulunmuş çejıtlı fosülere aıt buîgulan değerlendirerelt ju penel sonuçlara varmıştır. 1 Dünya ve onun üzennde yasayan tum canlı varlıklar, kutsal kitapte yazıldığı gibı, sadece 5 6 bın yü once degil de. bundan on bınler ve yüz binlerca yıl önce yaratılmış olmalıdır. 2 Sayıca yıiz binlere ve belki de mılyona ulaşan bıtkı ve hayvan türlerı kutsal kltapta arüatıldığı gibi bırıkl gun lçinde ardarda yaratılmamış; Danvın'ın cdoğal ayıklama» adını verdiğı uzun ve yavaş bir süreç içinde ve «guçlünun kalıcılıjı ılkesi» uyarınca çojalıp yayılamk ya da szalıp tükenerek ve bu arada, degışıkhklere uğrayarak bırbırinden türemlş ve gUnumuze kadar yaşamış olanlardır. 3 Incelenmıs bulunan bıtki ve hayvan türlerl için geçerli gibi görunen bu kurallar ve ilkeler, hayvanlar aleminin, çok hücreli, omurgalı, dort ayaklı, memelı bir çeşidı olan ve fızik, bıyolojık ve kımyasal yapısıyla, genel olarak, primatlara. özellikle kuyruksuz maymunlara benzeyen inaan turu içın de geçerli olmalı Darvvin'e Karşı Tepkiler Hıristiyanlar ve Museviler, evrım kuramına karşı çıktılar. Çunkil Darwın, türlerın çeşıthlıgınl açıklamaya çaluırken, o gune kadar tartışmasız kabul edjlen bazı dmî dogmaların yanlış olabıleceğı kuşkusunu yaratmıştır Soz gelışı, Tanrı'va benzer olduğuna manan Hınstıvan Batılı şımdi «Tanrı'nın va da Adem Baba'mn kınıe benzedığıni''» sormara ba^lamıştır. Işte bu yuzden, Batı dünyası, Darwin'e ve onun kurnmına inananlara karşı amansız bir savaş açmak gereğini duymuştur. Danrin'e karşı takındığımız tavnn temelinde, billmsel belgelerden çok, Batı'dan bize yansımış yansıtılmış duygusal tepkıler yatmaktadır. Kılise, kendl tarthi yanılgısının sorumlulugunu ça|daş bilime yüklemek istemiîtir. Fakat bu, kilisentn ne ük ne de son yarulgısıdır. Killse, Darwin'den önce, Kopernikos'a ve GaîUeo'ya; Darwin'den sonra da Freııd'a aynı sert teDkıvı göstermistir. büımsel bulguian kılısenm oğretısıne ters dustügü içın. YENİLEMEK.. Tarıh öncesi mağara reslmlerlnden rutun da eski Mımr, Etriısk, Yuaan, Roma ve Bizans lesmıne kadar gehşnus zevkın ve kültürün, rönesans'da dondurulması elbette ka bul edılemez. GUzel resımler yaptı eski ustalar. BeUlni'ye, BotticelU'ye, Van Eyck'e, Memlinc'e, Leonardo'ya, Rapbael'e, MicheUngelo'ra, Tltlan'a, Dfirer'e, El Greco'y», vâlesquez e, Rubense, Van Dyck'a, Rembrandta, Vermeer'e, Goya"ya ve ısımlen bu derece yaygınlaşmamış yuzlerce eski ustaya elbette saygısı, hayranlığı olacaktır insanlıgın. Ama mademkı yürüyor eaman ve yem çaglara erişiyor yeni kusatc lar, onlar da yapacaklardır kendl resimlertnı, heykellerlnı. bestelerinl, ve yazacaklardır romanlannı, şıırlertnı. Onlar ds yaratacaklardır kendl ustalanm. Yasamın gerçek gizeml «tekrar etmek • yinelemek» defildlr, «yenllemek»Ur. Bir Soru ve Karşılığı Darwin. insan soyunun mavmundan geldigıni söylememişse, bilinen bazı <"«"reler neden bu •bylenceyı yayıp duruyorlar? öte yandan, «ılencl» tanınan kımi çevreler, nasıl oluyor da, bu tür haksız suçlamalara karşı Darvvin'i savun Darvvin'in Bilimsel Yanılgısı Evrim kuramıyla, bilim dünyasının en onurlu yüceliMennden birlne yerleşen Darwin, insanlar ve toplumlar arasındaki kültür ve uyjarUk farklarını da biyolojık CTimle açıklauna^a kalkmıştır: Batılı bejazlar, daha güçlU üMuklsn KENDi GÜZEL'iMiZ Aydemir'den Kalan... OKTAY AKBAL Evet Hayır PARASAL TRAJEDÎ H ükümet para kredl pıyasasına UlşJdn olarak »ldıgı son kararla uzun süreden ben tam anlamıyla çıkmaada bulunan parasal sorunlann son kanıt belgesini kamuoyuna sunmuştur. Şımdılık gelışmelerln en yenısi ve son belgesı olarak gozukmesıne ragmen, cephe iktıdanrun bırbırini ırieyen paradoksal ve programsız atılımlanrun olağan ve çok kısa süre içinde sık sık değışiklığe uğrayacağa benzer gelışmelerden birlsi olarak kabul etmek gerekir bu yem olguyu. Mehmet POSTACf rada hemen belirtelim. »ene başındaki söylevlerde 1876 yılında fıyat artışlaruun çok düşuk düzeyde kaiacajı ve hiç bır nman "o 10'u aşmıyacagı Uade edilmeîc teydi.) Fiyatlar seviyesindeki görüntü bu nokta üzeruıde düjümlenirken hatırlanacajı glbi çok kısa bır süre içinde hangist hangıainın etken ve degifkenl olduğu bılinmezcesine bır «eri girişımlerde bulunulmuş, bir taraftan uluslararası fonlarm Turkiyeje translen lçın çok degisllc Bnlemlcr getirllirken, bır taraftan da mevduat munzam karşıiıjındaki ciegişiklikler yanında geçen ma^ s ayında bankacıhk sektöründen mal bedellerının bir an bnce çekılmesine ıllşkin bır kararla, para pıyasasından büyük miktarda fon ceklmine çaba sarfedılmiş tı. Bu arada destekleme alımlan ve emeklilere iUskin ek fon dağıtınu, aksi yönde bir gelişün olarak ayni döneme üışkin bulunuyordu. ÛzeUemek gerekirse, ters yönlü ve ıstikrarsız gslişimlenn ortak goruntusu para polıtıkası araçlanmn ozeUılderinın bır kenara ıtılmesı, ekonorruk ısükrardan uzaklaşüması sonucu varılmak ıstenen hedefm ne olduğu konusunun içınden çıkılmaz bır hal •lması noktasında dUgümlenmiş tir. Enn»syon ve kaUanma pltn lan çerçevesınde tasarlanan yatırunlar birbirlerinin uzlasmaz bır defişkeai olmuş, blriyle ilgılt herhangl bir karan digeriyle 11gili aksi bir karar tamamen not rallze eder bir görüntü kazanmiftır. Bugun getirilmis bulunan yenl kararı da bu «çıdan degerlendirmek gerekir. KİM:N YARARIMA! Son Kararla öyle anlaşıhyor kl, piyasaya önemli ölçüde yenl fonlar surUlecektir. Daha doğru• eskıden T C. Merkez Bankau M kanalıyla devlet in kullanmakta olduğu fonlar, bu kez liberal kullanıma «unulmak uzere finansman plyasasına iade edilecektır. Şlmdi karar özeUiklerinden hareketle nasıl bir sonuçla karşılaşılacaftını yakından görmeye çalışalım: 1 Bir defa Karar'da hangl tür tahvtl alınırsa munzam kar91lık tesislnin °« 10 olacagı hükme bağlanmadığı içın, işiemler devlet tahvıllerinden zıyade özel kesım t&hvüleri Uzerinde yo ğunluk kazanacaic, böylece bankacüık kesımınde aıle ıçı ıslem leruı ön plana çıkmasıyle fon akımı şekılsel açıdan yeni bır goruntüye ulaşacaktır. Dlğer bır deyişle, iştıraklerinl finansmandan bankalar bu yönü tercih edeeekler, bu suretle kredl şek «ölümden Sonra ölmek» başlıklı Tanın üzerine Şevket Süreyya Aydenür'in eşi Leman Aydemir le opullan Ertujrul ve Selçuk Ajdemlr'den »şajSıdakı mektubu aldım; «CuraJıuriyet Gazetesinın g.H.1976 Urihll nüshasında «Evet Haiır» sulunıında yayınlanan makalenizi okuduk. Önce, rahmetli babamız Şevket Süreyy» Ajdemir İçin, jdaterdiğiniz ügi \e hassaslyete teşrkkür ederlz. Makalenlzde belirttitinız hususlarda hakikat payı olraaJda beraber, çok önemli ban konulann da aydınlatılmasında yarar görüyonız. Gerçi, rahmetli babamıztn rahatsız bulunan buvuk oğlu ve ağabeyimlı O. A. ile onun zaafından yararlanan etrtfındald bir takım Idmselrr tarafından, Cmurbfy'deU erine bfiyük ölçüde zarar vertlraiç \e bundan bilahare haberimlz olmujtıır. Ancak hendisfnin mane^i değcri yuksek eş>"alan ile tüm kltaplığı \e do?va!an, not ve hatıralan, mutıafaza ettiği ve rararlandıfı bel$e!er vc nlhayet şahsi eşyası bir zarar (örmemlştir. Zlra İMbamu hayatta Ifcen, bahal feçen tâtaplığını ve es»»iannı, 1938 yilmdan beri oturmakta olduğu Ankara BahçeUevler'deki evinde muhafaza etmiştir. Bir ara y»z aylannda Kİttiği ve çok sevdiğl L'murbev'e çabşmak için kitap ve dosyalannın kücfîk bir kısmını gotünnüs ise de, sa^Uk durumu nedenlyle daha bayatta iken bunlan bizzat Bahçclievler'e geri setirmiştir. OlUraünden sonra da biıler tmurbey'dfkl evinde bulunan bn çeşit cşyayı Bnhçelievler'dekilerin ysnına ta^ımış bulunmaktayız. Bu bakımdan, gerek okurlannuın, gerek yar*r Şe\kct Sürevya AvdetnJr'i seven ve okııyan muhterem kisilerin bilmesinde yarar gördiığümüz aşağıdaki hususlarui açıklanmasında f»yda bulunmaktadır. 1 Babamınn çalıştna dairesi ol*rak kiüland)ğı Bahçelievler'deki kat muhafaı» edilmektedlr. 2 Bu daire kendlslıün veiat ettiği andakl durumunu aynen taşunaktartır. Bir tek eşyanın, kltabın, re»min veya bantamn jrri degişmemiştir. 3 Bu dalre aynı zamanda, saym Ankara Beledlyesinin büyük kadirşinashk göstererek. babamınn ismlni verdlfl, Şe\ket Sttrey^'a Aydemir Caddesinde bulnnmaktadır. 4 Rahmetlınin büyiik değer verdifi kltapbfı, toplayıp yararlandıgı belgeler, tanzim ettiği dosyalar rlbette ki sadece •ilesinin defil. yakın ve muhterem dostlsnnın ve aziz mllletlmiıin m»lirtır. Bu nskımdan ne şekilde hareket cdecejtlmiı hıısasunda sâkunetle karar verme dnrumundayız. 3 Babamtnn bahsi geçen ve bir mabet pibl muhafaza ettlttaniz daireslııi, kendl elleriyle düıenledigi çekliyle v tum hatıraUnyi», her zaman gö'rebüir ve acımızı paylasabilirslnizj» Aydemir allesinln babalannın anısına karsı gostetdilıleri Hgl beni duyçulandırdı. Bir çün Aydemir'in Ankara'dabl evini çörmek isterim. ölümden sonra bir kez daha ölen nlce büvük kişüerimiz var! Nice jazarlanmızin ardından bütün kitaplan, yazılan, notlan ortadan kaldınlnuş, acımasır, dejerb'lmez kimselerin eliyle yağmalanmıştır. Aydemir tümuyle böyle bir yıkıma uğramamış. Bıina se\indim. Ne var ki Umurbey'deki evln, o evdekl blr takım eşyalann, ldtaplann yok edildlği. satıldığı da acı blr gerçek .. «Körfez» gazetcsinde Kadri Güler, bu konuda bakın nc yaımış: «Geçen hafta Vmurbev'deki talan olmuş evinl çezcrken hep o babacan Uışivi dü^undüm. Evinde büvuk bir kitapüğı varmış. Şimdi Orhangazi'de bakkaUard» ve bir kitapcıda .. Büyük blr çofnnlugu da yafmalandı, O anı dolu ev hayırsız bir evlât tarafından acınır bir duruma getlrildl. O büvük Idsiye bir parça savgı gerekirdi oysa. Yakınlarından hep "flgi bekiedlk, ama el uzatan nlmadı. Umurbey'e Bayar kiUpltğmın yanında bir de Şevket Süreyya kttaplığı veya müzesl yapılamaz tn.ydı?» Umurbev'dekl esyalar, kitaplar, yanUr. belçeler. Orhangazi bakkallannda ve kitapçüannd» tmiş! Nerse, yine de sevinmemi» gere.'t hlc de?ilse inkara'da blr evi, bir IdUpüğı dnruyor di\e . Değerbilirlik otneşı veren eşler, hayırb evlatlar da var diye . Bu da bir a\untudur. AydemİT ailesine yanma göst«rdikleri Uglden ötürü tesekkür ederim. Bugüne dek iigıli ya da ilgisız çeşıtli çevrelerce izlenen e&o nomı politıkasının ana gdrüntüsu defalarca yansıtılmaya çalışılmışür. Polıukasulik polıtıkası demenın daha yerınde olacagı bu donem, ozellıkie 1974'lerden sonra rekor duzeye ulaşan enllasyon, dengeslz kaUanma hedeflenne özdeş yem sanayı temellen, tam anlamıyia kaosa donuşmüş dıs açık ve dovıa sorunu ve yin» bu son olguyla yakandan Ugili yurt dışmdakı ışçı yeğlemelerı uzermde oynayabılme konulanyla simgelenmiştır. EMrUSYOMtST BUH&UM Bugun artık öyle anlaşüıyor kl, hükümet bizzat kendısınln neden olduğu birçok yıkıcı gınşımler karsısında ne yapacağıru şaşırmış, bır öncekiıu tanur yerıne daha da büyük yaralar açacak yem yem gırişunlenn ya seyırcısı durumuna gelmlstir ya da bilinçsis uygulayıcası. Nlteklm son alınan karar da soyut şekliyle bunlardan birisi. lçinde bulunulan koşullardan antılması tamamen olanaksıs olup, hangi somut soruçlu ıflasla ne zaman noktalanacağı büyük ölçüde meralc konusu olan bmsı. Billndlği glbi 7 kasım 1976 tarihli Resmi Gazetede yayunlanan bir hüktlrnet karanyla bankalann sözkonusu tarihten ltibaren saün alacaklan tahvlUerle llişMll olmak ü«ere tesls edecekleri mevduat munaam kar çılığının V 10 olacağı hükme » bağlanmıştır. Yanl böylece bankalar eskiden »o 25 • 30 olarak tesıs ettiklert munzam karşılık lan »« 20nik blr eksiklikle tesis , edecekler ve bu fonları artık ser bestce kullanabUeceklerdır. Sımdi bu karar'm eleştirisıne geçmeden önce bu paraaal önlemln lçinde yassyacağı para piyasasına bır kez daha yakından göz atalım. Türkiye 197475 yıllannda tanhımn en yuioek enüasyon hızuıa ulaşmışhr. »'» 30'a çok yaklaşmıs bulunan bu hız, içinde bu lunduğumur yılda da daha şımdıden °o 20'yı aşmısür. Ve hâlen Turkıye enflasyon hızı bakımından ÖECD ulkeleri arasında ikin cı sırayı işgâl etmektedir. (Bu lındelci l.nansrnan yerina tahvü 11 iinansman yoluna gidilmesl suretıyle faydalanacakları ilave munzam temınatları para pıyasa »ında serbestçe kullanabıleceklerdır. Sonuçta da alınan Karar, ozü itibarıyle esasen buyuk boyutlar kullanımlarls para pıyasa sının asal Unlteleri durumunda olan firmaları daha rahat şskilde flnanse etmeye yardım edecekUr. 3 Kararda yayın tarihinden sonra alınacak tahvillerle Ulsldli olmak Usere ' « 1 0 karsılık tesisl bngörülmüş olmasma ragmen, el dekı tahvillerın çıkanlarak yerine yenilerinin ahnmasına ve böy lece hâlen bilançolarda yer alan tahvillerln de ayni esaslardan ym rarlanmasına hiç blr engel bulun mamaktadır. Kammızca Uzerinde durulması gereken asıl sorun bu noktada toplanmakta olup, 1975 yıh sonu rakkamlarınm göre ban ka bilançolannda yer alan tahvıller tutan 4 256 mllyon TL dir. Yanl bu mıktara karsılık gelen bir mevduatla ilglli yaklaşık ola rak 850 milyon TL fon «erbest kalacaktır. (Vadesiz mevduata ilişkin olmak üzere V* 30 iade hesaplanmıs, aynca tahvüler ve hısse senetleri cüzdanı, nitelikle rl gereğl blrlıkte mütalia edilmistir.) 3 Esasen enflasyonıst baskı altında bulunan ekonoml bu oluşum sonucu daha da zorlana calc ve bugün açıklıkla belgelenmekte olan yüksek fiyat hare keüeri olumsuz geusımlerini sur dUrecektir. Bunlan düşiinUyordum dostumu» EUf Nad'nln •anat yüını kutlamak İçin Gazetedler Cemiyetinde tertıple> nen torende. Seksenine merdlven dayamış bu delikanlıyı gallba bunun İçin sevlyorduk. 60 yıldır resinde hep blr seyleri arayıp durmustu. Yasamı kabul edişinde, arkadaslıgında, sozlennde ve duygulannda hep Eamanına uyan, bu uyurou saglamaja çalışan blr çaba vardı. Hiç bır şey, hiç bir düyttnce ve duyçu yorulup kabnamalı geride. EUf Nacl, yirml yaşında, otuz yaşmda olanlanmusın bıle arkadaşıydı. Aslında kutladığımız, dopdolu geçnuş blr insan ömrü degU, bir yaşatn felsetesiydı. Arayıs içinde olmak, deti»tirm*h v« kendl «güıeMmlzi y»ratmak! DÜNYANIN BÜYÜK SAHNESi Çetlnie beraber döndük gazeteye. Çalıeöğı gaaeteden «ynlinıstl. Elınde Vt Monde*un edebiyat eki yardı. Kocaman bir llftrîda, yeni kitaplarıyla altı yabancı roraancıyı Fransı* okuyuculanna tamüyordu yayın evl. Çetin de moğol goalerıyle bakıyordu hepsınin ortaamda ışıl ışıl. Elr TUrk romancısı, bır gazeteci içın ne glizel şeydl böylece dön>atnın büyuk sahnesindc ışıklar altında selim vermek. GözumU ala> mıyordum Le Monde'dakı kıtap ılâmndan. Başımı kıOdırsam Cetin'ı görecektım. Baktım sigara aranıyor. Pakett çekrneceden çıkanp verdım. «Pahau geHyormusnm onlara» dedı. «Kimc» dedim. «Gaıteteyo dedı. Hay Allah! Yahu blz hiç bir sevind şoyle doyasıya cığerlenmıze çekemıyecek miylıT Oysa Çetin gibi bır yazar şu Türkiye'ye ne kadar da ucuza geliyor! Akıncı cedlerimiz elinl ayağını çektifinden beri kae Türk var romanıyla, bestesiyle, resmiyle, İlmlvle dönys sah nesinde; ve len ne ksdar onur duyup ne ölçude deftek oluyorsun ey başınun götümün nuru devlet? KUMAR Rahmetli Celâl Kargüı, blr gun birlm Otyam Ö14n oturmus akşam jremeğlnde konuşuyoruz, Tarsus'da tr"'^!!^ knroarbaı bir tipi anlatmıştı Galiba Mennan Ağa derlermış. Sevimll inatçı ama gozü kara kumarbazlardan. Cekeüne, pantalonuna tavla oynarmış. Kaybedınce çıkarıp verirmlş. Adamın kaybettikçe hırslandıgıru bilen eşraftan bazı kımseler sonuna kadar gıtmege bayılırlarmış. Şimdl neslne Men> nan Ağa?» Ganp «fanilasuıa, donuna» dermış. «Şimdi nesine Mennan Ağa?» Bakarrmş Mennan, verecek bir şey yok, «Sen •öjrle nesine?» diye sorarmış. «Yenllirsen bıyı£ının yanioBi yolacağun!» «Vanm» dermış Mennan Aga. Kaybedınce de yoldururmuş. Kan akarmış dudajından, mıllet seynne b»yılırmış. Demışti kl Celâl Kargıll, «Adam hep, günun birtnde •ansın kendlne de gflleeeğini, kendlslne y»pıUnlann ayncn İBtik&mını »UbUeeeeinl dıi«üntirdü.» «Pekl hiç sansı yok muydu, tavlayı bilmez miydi?» demlstlna de, Kmrgık |U1muştü. «Bllmes olur mu, ein gibi billrdi anu, karşınndakilerin daima verecek blr şeyi vardı, sıra hjç bir zaman dona, gömlete, bryık Tohnaya gclmevlL» VER, VER, VER.. KENDİNİ ANLATIYOR TOrkiyc Halk Kurtukı* Ordusu (THKO), TOrfciye Komflnist Partiıi (TKP), Cumhunyet Haik Partisi (CHP), TOrkiye Biıiik Partisi (TBP), Türkiye Halk Kurtuhj* PartisiCephei (THKPC), Türkiye Emekçi Partis (TEP), Sosyalisı Parti (SP), Türkiye IhtıUlcl l>ç. Köylü Partisi (TİİKP), Türkiye Komünist Part.y Markyst Leninist (TKPML),' Türkiye Sosyaiist Işçt Partisi (TSİP), Vatan Partisi (VP), Türkıye I j ç i Partis) (TİP), ve Devrimci Gençlik, OzgDrlük Yoiu, ilerici.Yuaxver, Gcnçlik, Kunuius Demılefi... ve baimtısuUr.. Nerden ml geldl hatınma bu anı? Çetlnit kenuçurttm • «bep ver. ver, ver istiyor bu toplum, suyumna «Jolıyor, s«yle blr rahat ym* göremlyoruı» demişti ve yeni bir roman yazabtlır.ek içın annesınln evinde bir odaya kapandv ğından soz etmıstl; ben de onu, birden btre Kargıhnın Meas*n Agaa gibi, yolunmuf bıyığuun öcünü almaga nıyeUenmif gibi görürermistim. UNIVERSITE veAKADEMİ ADAYLARI ucretsız deneme öyretimine katılın MODERNKLASIK SINIFLAR LİSE SONLAR 20 KASIM*4 ARALIK BEKLEMELILER 17 KASIM * 8 ARALIK MODERN fl7IKTfSTKITABI ÇIKTI.ÖDEMELİİSrfYINlZ MOOERN EĞhİM DERSANESİ ^ i Cırağan Cad 43 4S Beşıktas'Tel**Ö6O 82 (Artaş 317) 127J8 NIHAT BEHRAM'ın RÖPORTAJI 9 # ^ Sotdakl öTjüt ve gnjplana diınyı vc Türkiye koşuUannda mücadele anlayıslan. "Sosyai empcryallzın", "Maolzm",* Revtzyonlzın'... glbi kavrarolan, hangl çtzgi nan) detertendiriyor? "Geçmi^in ozeleştirisi", "Mucadtledt bırük , "Paflzm', "Tıirkiyenln yapıa,;rMücadelettlu konumu' tu lli*klo soldakl göriış v* Danıştay Başkanlığindan Açık bulunan 9'uncu derece yardımcılık kadrolarına 8.114973 günlü ve 14704 sayüı Resmi Gazetede yayınlanan Danıştay Sınav Ybnetmelığıne gore yardımcı adayı alınacaktır. 1 Yazül sınav 20.1.1977 Perşembe günu Danıştay'da yapüacak ve bu sınavı kazananlar aynca sozlü sınava tâbi tutulacaklardır. 2 îsteklüertn en geç 12.1.1977 Çarşamba günü saat 18'e kadar Yönetmelıkte gbsterilen belgelerle Danıştay Ba«kanlığuıa başrurmalan ve İS 1.1977 Sah günU saat 18'e kadar sınav adaylık belgelenni bizzat almış olmalan şarttır. (Basın: 27720) 12718 Nesl Nasman blümünün 40. günü nedemyle 16 kasım 1976 salı günü öğle namazından sonra Cıhangır Camımde Mevlid okunacaktır. (Cumhuriyet: 12î22> BUGUN DARÖIÂCEZE ( u h ıv t 1 7 3 Cmue 22) BU Yll DA KURBANLARINIZI TEl : 46 20 02 BEKLıYOR. < İmMIMIMMHntMMH>IIMMIHMHMX
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear