Catalog

(DÖRT CUMHURİYET 16 Ağustos 1975 fETT&H, İtfo\ / TAVUK TAVUK... MI*HAWN Ml?.. uvra u ph,rtM Y HOROZÜN pft K . cîi/ch/ V* AMtAMADl.,. OlAfftftîu!! 2ÎPA1 VİNE AMtAMADl ClTfr / 7 HABERİ YOK. İÜtf ABDULCANBAZ TURHAN SELCUK OURAKPAKAPPU2 PEVLET YOKUŞU Ali Nejat ÖLÇEN Ben blr çural gibt yaslanmıstım Dr. Blehlin yanında, Ankara kafamın içine sert tok ma&m vunnaya baslamıstı. Artık ellnden kur tulamMdım. Yenik düsecek ayaklar altına stacaktnn kendlml. Düt durmam olasılığını •Um<lentthîiüylsalmak istlyorlardı. Dlraneoektım. Sonuna k&dar. Hem de hiç eevap Termeden. Küçümseyerek. Bu yolu deneyeoektlm bu kez. örgüte dönünce. îste o « m a . Içlm, örgute dönmekle için için kaynıyordu. Dönünee onlara gösterecektim. O günden sonra belki de örgütün en önemH isl, bana tarlh, mımaralı, acele. kişıye 6xel yanlar göndennek olmuştu. Son gelen mektupt». neden cevap vennedlğlm soruluyor, 15 gün lçtad» taiedlklerl belgeleri göndermezsem, kadroya atamnamm yapılamıyacsgı ve Birlesmis Mffletlere yanlarak bursumun kesilecegl bfldMByoniu. Demek kl yabancı bfr ülkede parasız bırakjlmakla Ankara'ya gereken cevabı gönuermem saglanacaktı. Durumu Birleşmış Mıllettere yansıtılması gereken önemll kişi olmusttım böylece. Ankara'dakl kadar güldUrucü bürokrasl dtmyanm hiçbir yerinde yaktur. Savcılıktan iyl dunnn belgesi lstememlsler miydi? O halde ben de İyl durum belgesini elde edinceye dek bekIamek •orundaydım. tlglsl belirtilen yazınıza ce vapör. Kişfye öaeL Aoele. Müsteşarlık makamına saygryla ara olunur. Iki nokta tistüste.: «Burada Tdrk makamlannca kurulmus savcıhk örgötü bulunmadığmdan arru etöfınis iyl durum belgMfacd gflndermem olasılığı saglanamamıştır. Ne TOkto lşlem yapnMun reTektlglnfn bildirilmeeisi «aygıyla a n T» rlca ederlm. Nokta nokgOnderdlfim bu tOr yanlann »rflartm artık tükürükleyip yapıçtırmaya ba^Iamıçtnn. Böylec* Cdeşiyorduk. Beni «emeye çxJMtrolOMİjıl a a s l yor«ca^ımı iylc» öjrenKUTülAR O gflnlerd* Blrleşmi? Mllletlerden aldığim blr mektupta, bursumun vsatıldıgı bUdirlllyor v» yayugıuı araçtıno* nedeniyla bursumun 750 marktan 950 tnarka çıkanldıgı bellrtillyordu. Ne tuhaf Ankara'dan abnaya ahşık olduğum mektuplann yanında, Bırleşml? Mılletler örgıitünün yıunsı, defter sayfalan arastnda knrutulan çiçeklerl andınyordu. Bunık, kimsesiz ve • • YAŞAMIMDAN ACI DlLlMLEK Bir süre tonra lavemiB Iddlarıamesl Mae lletildi. Davanm genelllkle bütün sanıklan, savcının çok uzun ama saçmalıklarla dolu iddianamesin] çok flnetnse' medi. Ben de ikl arkadasımla bırlikte bu dibs mantıkla yüklü savcının uzun konuşmasma 27 sayfalık bır cevap hazırladım. Savcının «lddialann» börlec» oe vapladım. Savcı lddianamesinde benlm tngiltere'ye tedavi için gtdisimi çesitli seylere yoruvordu. Oysa cevabımda da belirrtiğim gibi, tîngiltere'ye gıdıs olayun suy du: 1968 yılının sonlanna doğru kolumdaki ttimör beni iyice rahatsız etmeye baslamıstı. Bu tümör 1966 yılında bir mercimek büyüklügünde bellrmiş ve yavas yavas büyümüştü. Bu büyüme, 1968 yılı sonunda belirgin bır hız kazandıgı içın 1311.1968 tarihınde Istanbul ÜniversitMi Tıp Fakültesi II. Cerrahi Klinifcine basvurdum. Birinci ameliyatım bu tarihte yapıldı. Yapılan patalojfk Inceleme sonunda: «Habis tümönt teshısi kondu. Patalojik anatomi raporu pat. prot. no 1396'968 T.C. Ist. Unl. Tıp Fak. II. Cerrahi KHm6iMüdahale edılen habis tümörtin • b^jT^^Si.lhjy^an/11 Aynı bölgede çevreye yavılmava basladı Bırin2 1.1969 tanhınde ikind ameliyatımı oldum. Tümörün iki buçuk santim çevresinde adele bosaltıldı. Kemık kazmdı ve koltuk altı lenf bezleri almdı. Yapılan pataîOTfk inceleme sorunda «sarkomettte. hab's tümör» teshisi kondu. (Patalojik aratomı raporu pat. prot. no: 20696). tkinci ameliyattan sonra. amelivat izıne yakın bölgede iki parça sertlik belirdı a tki kez daha amelivat oldum. Ve tedavimin yurt dışmda olması gerektığine dair bir rapor dü«enlendi. Savcıva revap verirken bu konuvu da açıkladım: «Gerek dört defa amelivat olduğum ikincl cerrahi kliniSi. gerek se kırk gün ışın tedavi sı gördüSıim Radyo Terapi Enstitüsü, Turkiye imkânlan ile yaoılabılenin bu oldugu ve fakat rbir düsman izlermiscesine hastalıgı izlemem eerelrtigi belirtilerek» îngıltere'de tedavi edilmemin uvirun oldufunu ifade ettiier. Ve bu durumu b'.rer raporla bana bıldirdiler. (TC. Ist. Üni. TID Fak. II. Cerrah! Klinifi, 5 8 1969 tarih ve 56811 numsralı rapor. Ist. Oni Tıp Fak Çapa Radvoterapi Enstitüsü Kliniği 1 8 1969 tarihll 1286 numaralt rapor)» Bu iki rapordan ayn olarak, bır rapor daha almak zorunda bırakıldım. «T.C. Saflık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Haydarpaşa Nü mune Hastanesı Sağlık Kurulu 18 8.1969 tarihinde 1492 numaralı raporla «Londra klinıklerinden bınnde tetkık ve tedari gereğıni bıldırdi. Beni bu davava sokan Londra yolculugum böylec* basladı.» Harun KARADENiZ teee. Ben ls« kanmı tilkeme gerl gOndermi;, bir Alman aüeainin yanında paasiyon olarak kalmayı yeğlemiştlm. Şimdi beş ay vardı önümde. Kendimi tütüphaney» kapatacak, bilimin VU kokan havasmı teneffüs etmeye başlayacaktım. Herkes ayaklannın ucuna basarak yürüyordu kütUphaneda, ben de öyle yapacaktım. Şimdiden ayakJanraın ucuna basarak bir tüy hafifligiyle yürümeye başlarruştım bile. Kütüphanenin aessizhğl benl kitaplara ipek Ibrişimlerle bağlamış gibiydi. Ak$am olunca lbrişimlerden gıiçlükle sıynlıyor, çantamı alıp panslyona doğru yıirürneye başlıyordum. Kımsenin görmedifct bu iplikler arlcaradan sürükleniyordtı sanki. Eski, kırmızı tuğla binaIarm peneerelennden çiçekler sarkıyordu. Kapılarmda küçük heykelcikler vardı. Kimi kartal, ktad «ocuk herkeller .. Kaşeyl dönüp Kletatstrasse'y» sapıyor, 25 numaralı kapının önünde durup, blr süre kımsenin görmedıgi İpek Ibrişimlerl toplamaya çalışıyordum. 25 numaralı kapının zilini çaldıfım zaman, Prau Kock mutfaktan çıkrp ellnl önluğUne silerken, soluk gözlerlyle benl dikl»tlice süzüyor, tBugün yorgunsun gene, çok çahşıyorsun Herr Ali» dlyordu. Sonra içeri seslenir «Sabin bak, Herr Ali geldi.» Sabin en küçük kızıydı. Yuvarlak yüzlü kıpkırmızı yanaklıydı. Yüzüntin derlsl o kadar ince T* laydam idi ki, yeşü gözlerlnln ışıltın lle parlıyor sanırdınız. Küçılcük gogüslerl belll bellrsıa solunumlarıyle kımıldıyor, koeiıp elimden çantanıı alıyordu. Bır nmsaRin etrafmda akşam yemeğimizi yiyorduk. Bır ay sonra bu evin vazgeçılmez bir uruuru otoıaya bajlamışhm. Kapida kal mayayım diye anahtar da verdiler. Frau Kock, kocası üç yıl önce Slmös y» evindekl bir odasını uzun uzun düşündükten sonra pansıyon olarak ayırmaya karar vermışti. Kapıdan gırınce sol tarafta koridorun en ucundaki bir odayı bu ıs için ayırmıslardı. Frau Kock'un endlşeli, ufacık, yeşü gözleri vardı. Çenesi lnce ve uzun, avurtlan yorgun ve çbkliktü. Buna karşıt geniş omuzluydu. Gtlldüğü raman bası omuzlan arasına gömülür, Heri dogru sarkardı. Eğer çok gülerse ikl elini blrbirinın içine vurur başını dik tutmaya çalışırdı. Yemek masasırun üzerine kar gibi beyaz kolalı ortü sermesi en büyük zevkl idi. Sonra ağır gümüş kaşıklar gelirdi. Bunlan Sabin taşırdı. Oturma odasına açılan ve açıldığı zaman duvar içinde kaybolan camlı kapı, butün hazırlık bıttıği zaman ıtihr ve gıcırtı »ona erdıği vakıt, ıki oda bütünleşmiş olurdu. «Yemek hanr Herr Ali ». Frau Kock, bir süre esenni seyrettikten sonra çiçefc vazosunu ortaja doğru daha uygun blr yere yerlestirlr v» «îşte böyle» derdi. Onun Îste böyle demest yorgun olduğunu yansıtıyordu besbelli. Öğleden sonra gene Kütüphanenin yolunu tutardım. Yepyeni bır dünya buluyor gibıydim. Yerleşme teorisine aıt bütün yaymlan teker teker gozden geçirmış ve bilimin derınlıklerine düşüp kalmıştım. Bır gün eskl bır derginin solgun sayfalan arasmda konuyla Ugıli bir yazı görünceye kadar, kütüphanenin ravallı blr tutsağı gıbiydim. Ama o gün makaleyl okumaya baslayınca tam yanm asır önce birinin de bemm geçtiğjm yollan denediğıni gönnüştüm. Frans Altdı adamın adı.. Yerlesme teorisinde en ax maliyet ilkesinin uygulanmasmı önenyordu. Batı ekonomilennde en çok kazanç jlkesine karşı Çikmanın bana güç veren tek tanıgı Frans Alt oldu. Sayfalann İpek ibnşımlen ile kendimi Frans Alt'a bagladun. Neredeydl AÇŞbat Belki de Ajman kamplannda gaz odasında can vermiştir. Ne. den ftiç bir yerde mdMfcutoahi lün yansız değil mı yoksa. O gün kütüphaneden Frans Alt'm yazgısım düşünerek çıktım. Neden unurulmuştu adam. Makalenin solgun sayfalan arasmda adamın yüaünU görmeye, ellerine dokunmaya çahştım. Yuvarlak mıydı yüzü. Gözleri mavi miydi. înce miydi çenesi. Avurtlan çöküktü belki de. Frans Alt'ı tanıyordum besbelli. Beaim gıbi düşunüyordu. llk kez Batının kar çoğalUmına karsı çıkmıstı. Benden Önce başlamıştı bu ışe. Ama orada yanm bırakmıştı. Keslnkes Nanler adamı yakalayıp tutsak etmişlerdlr. Yolda yürürken hep onu düşünüyordum. Yasdıği denklemler kafamın içinde bir kurt gibi dönüp dolasıyordu. Tramvay caddesini bırakıp, lşçi evlerinl boydan boya geçtim. Elleriml pantolonumun cebıne sokup blr süre Alman işçiler gibi ikl yana sallanarak evler arasmda yürüdüm. Sonra sola saptım. Bodur elma ağaçlannın arasmdan geçerek, bir yonca tarlasına vardım. Yoncalar güneşte panldıyordu. Yeni sulanmıs olacak. Yoncalar bana harfleri xleri, y'len anımsattı. Benim de denklemlenm bir yonca tarlasındaydı sanki. Harfleri boydan boya çigneyerek geçtim. Yoncalardan ezılenler oldu. Benım denklemlerim de ezılecek bır gün Asfalt bir yol geçıyormuş yonca tarlasımn yanmdan. Ne iyı. Asfalt yolun kıyısında elleriml havaya kaidınp genndım ve uzaklarda Baltık denizıni gördüm. Körfezle nehrin kavustuğu yerde alabüdığme denız baslıyordu. Martılann su içtiği tuzsuz denİB. Kanala dogru kostum. Frans Alt sağ olsaydı o da arkamdar. koşardı. Beraber olurduk. Kesinkes beraber. O denklemleri yazan benden baskasıyla arkadaşlık edemeı za'en. Ali yavaş koş diye bağınrdı arkamdan. Çelık köprüye geldim. Arkama dönüp baktığımda Frans Alt kaybolmuştu. Yapayalnızdım geje. Savcı, tedavi amacıyle bir kaç kez İngiltere'ye gidişimi gizli ilişkilere bağlıyordu îlerde bir hapishane hekıminin verdiği «sağlam» raporundan da söz edecefim ıçm sanırım îngıltere'deki duruml* ilgıll olarak iddianameye verdiglm eevabın buraya aktanlmasmda yarar var sanmm: Yurtta dört defa ameüyat olan ve 40 gün de ışın tedavisine tâbi tutulan Harun Karadeniz, yurt dışmda tedavi görmesi gerektiğini bildiren rapor almak zorunda bırakıldığını belirtiyor ve şöyle devam ediyordu. «Beni bu dâvaya sokan Londra yolculugum böyle başlad I » Ayrıca iddianamede kabul edilen telefon konuşmalarınm bandları da her haldf çöp sepetinden çıkmadı Bugüne kadar katıldıfım her türlü hareketin hesabını vermeye harınra. Katıldıgım her hareketin daima halkın çıkarlannı sa vunmus olmaktan dolayı da aynea mutluvum. Bana gerek Birtncı Subede gerekse Askeri Savcıhkta hangi eylemlere katıldıgım soruldu. Sık sık tekrar ettifiın görüsümü ytae tekrarlıyayım: «Gençligi ülke sorunları Ue Ugllenmeyen bır ulusun sonu gelmis demek Teşhis: Libo Siffionf'H lan Dr. Griffetbs derhal rapor ver medi. Türkiye'de kolumdan aunan parafinlenmls tümor ömeklerini patalojıye gonderdi. Pataloji raporu gelince Dr. Grlfıts raporunu vazdı Teşhıı «Libo sarkom». O an ıçm yeni bır müdahaley» gerek gormedi. Ancak hastahgın bır an yenıden çıkabileceginı ve dolayısiyle sürekli tıbW musahade altında bulunmam ve en ufak blr kotü gelisımde derhal kendilerine başvurmam gerektığı bıldirildı. tlgili raporlar: 1 Pataloji raporu, 17.9.1969 tanhli 3818 '69 numarali rapor. 2 Teshıs raporu, 17.9.1969 tarihli John Dr. Grıffeths, 3 23.91969 tarihli Dr. K A. Anderson'un raporu). Londrada kaldıgım sürece bir defa bile lokantada yemek yemedim. Yemeklenmi pansıyonda kendım yapıyordum. Param azalıyordu Türkıye'den ısteyecek pa ram yoktu. Oxfortd • street'te bır lokantada (Wımpy • House'ta) iş buldum. On gun bulaşıkçılık yaptım. Çalışüğım lokantanın aşçıları ve garsonlan Turklerdi. Lo kantanrn sahıbı ıse Kıbrıslı bır Türk olan Ali ustaydı. Lokantada mesai sabah saat dokuzda başlıyor, gece saat 23 24'e kadar sü niyordu. AmelıyatlJ kolum sişti. Yeniden Dr. Anderson'a başvur dum. Çalıştığım isi söyledim. Kolumu kullanmamam gerektiğini bildirdi. tsten aynldım. Yenıden kol ve ciğer filmlenmı çektırerek tıbbi kontroldan geçtim. Dönüş bıletimı alarak Almanya üstünden Tür kıye'ye döndüm. Almanya'dan trenle Istanbul'a geldim. Böylece îngiltere yoleuluğum sona erdl. Ve ben, her blr buçuk ayda bir Çapa II. Cerrahi Kliniğinde sıhhl kontrol yaptır maya devam ettlm » «Kan£e>r konustMtfff^MlPNflŞH? !LAN Çelik koprüden asağıya baktım. Ayaklanmm altından dev gemiler geçiyordu. Bacalan sımsiyah gemiler. Nışan alıp geminın bacasına tükürdüm. (DEVAMI VAK) İSTANBUL SUUR JDAKESI GENEL MÜDÜRLÜCÜ^E DiŞi BOND İngiltere'ye gitmtm konusıında bir başka iddia SÖBU>OB A OTELINPE îngiltere'ye gıtmemle ilgıli tek suçlama konusu hastalığım defildi. Savcı bunun yam sıra genç lık olsylanyla ilgill bir suçlamayı da öne surüyordu. Savcıya ver dığım cevapta söyle dıyordum: «îngiltere'ye gıtmem yanında beni suçlamaya yol açan ikmci konu gençlik eylemleridır. Amerıkan 6. Fılosunu protesto vürüyuşierıne, Gerze tütün mitıngme, Kanlı Pazar'a, NATO'ya Hayır Haftasına katılmam yanında sav cının Çekırdek Toplantılan diye »dlandırdıgı sohbetlere katılmak ve hatta bu sohbetlerı sevk ve ıdare eünekle suçlanıyorum. îddianamede öncesinden ve sonrasmdan ozellıkle bahsedılme mekte ve 1968 bahannda «Çekırdek» diye Marltııst • Lenlnıst gız li Bir ıhtılai örgıitü kurduğumuz 4 ıddıa olunroaktadır. Ben öyie ınanıyorum ki. bu sunl ıddıadan vararlanarak ög rencilık ddnermnde katıldıfım antıempenralıst v« ülke yararına olan (ve o zamankı kanunların hıçbır sekıld dısına tasmayan) eylemlenmden dolayı cezalandırılmak ıs'enıvorum Bu man cımın kaynagı, en vakını ıki vıl gerida kalmı» aohbetlerden riolavı. l W m Sıkıydnetımında yargı ianmakt* olusumduı. Memur Alınacaktır İMTtHANA GtR.ME SABTLARt 1 2 3 4 Türk vatandaşı olmak lü yaşını doldurmus olmak Kamu naklanndan roksun bulunrnamak Ağır hapıs, altı aydan fazla hapıs veya affa uğramıs olsaJar bile zımmet, ıhtılas. irkilap, rUsvet, nırsızlık, dolandıncılık, sahtekirlık. tnancj kdtiiye kullanmak, dolanlı tflas gibi yüz Kizartıcı blr fiilden dolayı hapıs cezasından yükdmlu bulunmama», dım. 1965 Tilında tMiîll Petro sloganı adı altında yapılan nar kettora katıldım. pisman deg llm, dofru olduğuns tnanıyorun «NATO'ya Hayır Haftasısna kı tıldım. Çünktl NATO'va ABD hı kimdfr. ABD, Turfcive'de mıllî s lâb sanayilni baltalamıs, Kırt *ale Silih' F*trrik»«n^ hspat * mıs (ka'pâKî'rmiît ve Türklye'ı daima muhtaç duruma sokmuj tur «Hıbe ad» altında TOrk Ordı suna gaz sobası vermis, öte var dan petrolü Avnıpa'va satrığı f yatlardan yüzde 35 pabalıya sa tarak soba parasmı çıkarttıktsı sonra biüi sömurmflstUr. Tflrkf ye'deki petrol bölgelenni lcend askerl "maçlannın dı$ında. TUrl Ordusunun hareke' serbestism petrol vermeverek sınırlamıstrr. «1967 nlında Istanbul. Anka ra arasında «özel okullar devlet lestırümelidır» vürüvüsüne ka tıldım. Çünkıi, özel okullann Anavasaya avkın olduğuna inanı yordum. Bu inancım 26 mari 1965 tanhli «Yenl Kovan» adlı tır » Hele bu ülke emperyallzmin dergide de yayınlanmıştı. Nitoetkısınde. tktıdan temsil eden kım Anayasa Mahkemesi de aynı politikacılarm mllyonlar »urdukaran aldı gu, kredl ve Ihale volsuzluklanYa yalan söyleniyor na bızzat vöneticilerin katıldıgı, halkm uyutuldugu ve »bmürüldUyahut kanun çiğneniyor gu bır ülke olursa. Türkıye'nin Bu uzun savcı Iddianamesuıin yannlannı yaşavacak olanlar, bu birçok bölilmü abartmalarla, bagimün gençlendir. Ve ülke «oyal! örsütlerle, vakıştırmalarla mnları ile flgılenmelt bu gençleve uvdurmalarla mahkumiyetimırın en doğa) hakkıdır. Iste bu zı 'stemekteydl. Yalanlara ve Idnedenle ben de. ögrendligim dödianamenin garip mantıgına ver neminde bırçofc harekete katlldiiHm bazı cevaolan burada aynen aktartvorum. «Evet, bu İddianamede sırt blBi mahkum ettırmek için ya yalan söylenlvor veva kanunlar çiğnenivor. CUnkü: îddtanamenln 22. sayfasmd» mektup ve dellllenn nasıl eld« edıldı*i acıklanırken birınd şekil sövle belırtilivor: «a Gizli faaliret içinde olup da bilâhar* bu faal'vetten dönen, alâkasını kesen kimseler tarafmdan teslimı», övle sanıyorum ki, böyla bır kışi voktur. Bu halde yalan sövlemyor demektlr. Eğer böyla bir fcişl arsa «gtrll faaliveften dönmüs olmas» o kisivi fcurtarmaa. Sanık olarak buraya getırll mesl gerekir Savcı btı klsrrt mahkemeye eetirmedi^ıne gör« kan'inlan hiçe savmaktadır. Bu Her sayfası bir mektup hikâyesiyle dolu olan ıt iddianamede mektuplann çöp sepetinden ve sair yollarla elde edildiği iddia olunuyordu Idcremlz Merkez ve Istanbul Vilâyeti hudutlan içindeld suoelennde münhal bulunan Genel îdare Hlzmetlert sınıfından 2 adet 11. derece, 4 adet 12. derece. 5 adet 13. derece, 1 adet 15. derece memur kadrosuna lise ve ortaokul mezunlan •mudrtüı okullar kabul edilmez) arasında 2 9.1975 salı gunu saat 14.30'da yapılacak ımtihanla memur alınacaktır. Vszılı ımrihanda başan sağiıyanlar arasında yapılacak mülakat netıcesınde de başanlı olanlarm taytnı cihetine gidılecek ve kendılertne 1897 sayılı kanun hükümleri uyarınca aylık verilecektır. PTT çöp sepeti mfdir? Hemen ner saytası bir mektıır» hikâvesîvle dolu olan bu 128 sayfalık iddıaname üirün bu r"°ktupiann cîrldıanampde savcı acıkça bunu tddıa etmektedır) çfip sepetinden ve satr vollarla elde «dildfSinf iddia pfrr«ittedır. Dlyelim Kİ. vurt dısından gelen mekfuplann hepsi e«P seoetınden toolanmıstır. Hpmpn sovlevevım lci ben vurt dısına vazdigım mektuplan cöp sepetine deŞıl PTT've atanm Aynca İddianamede delıl kabul edflen telşfor nın banMan da ner halde seoetlndcn ctfmadı Bana gelivor kf NTÎT mevrut Anavasa ve haHerlesme hfirrivettne rag. men. PTT've «tılan mektuplan, ç«o sepcMnden alma rahatlıft lcmde acmaftta ve fntoknnilerinl çıkarıp fpkr Bır (1PVW kıınıl<ı«u olan »vnı dcv'ptı 23 l"nc «i'aİBr vf huna hiı d»vVt ha'KT Cünhı) mınımlnrı hîrhinnr v'm baslamı* TiFFANY JONES PR06RAMI lOM N E 5 Askerlikle tlgüi bulunmamak (erfcekler İçin) 6 GüreviRl davamlı yapmasın» ertgel olabilecek vücut veya akıl hastaiığı yahut Tücut sakatlıgı ile özürlü bulunmamak Omtıhanda muvaffafc olanlar ıçtn bılâhare istenecektir.) M«mur sınavına katılmak iste>ren adayların 1 9 1975 pazart?sı gunü saat 17.30'a kadar Idaremız Personel Mudurlugun* f 1 dMekçe taJisij belgesı, nilfus nüvıyet cüzdanı aslı veva suretı> s<kerlık durumunu gösterir belg» (erkekler için» 2 adet k fotograf ile bızzat müracaat etnıeleri rlca olunur (Basın: 21226) M31 l'AKJ.V tddinnamenin mantıgı