Catalog

DÖRT CUMHURİYET 27 Majis 1S75 ABDULCANBAZ (AMlM,,.V^A,Kc>aLAR(NiZı 6ıK f MAfcM <* D£MiMAUfN Bifc DAKİKACIK HıL{&l\.. CÛK ÖNEMLİ IİİA fcON" &U\... ADANANIM i'Nü' 1 SÖfcMî, AMEfciKAlı KAÛIN f A W } , 0 f J KALı ERli 8AJHMIJ. KADIN ^AVüJ HtRöY "Bİ2 OENfME tVJ.iLı'(îı YAPlYÛAI)üK N « AAA.'... NAslL A>cTMİİ ZİYAN1N frAftONİ RAZİYE Yazan: Melih Cevdet ANDAY yuyorsun. r>=..ırn o resimler üstune bhgı vermedı mi sana? Verdı. Işte o Tesimler rar ya .. Ama onlar yabancı. Hep yabancılar yapmaz ya. ben d§ yapıy^rum. \>dia: Agaç r«ıri! ml yapaea:sın? diye sordu. Ağaç, denız. dağ .. Burada ne varsa. Istersen senin resmini de ••aparım. Ber;im resmimi mi? Ever. Tapsana. Olur. Taptıktan sonra alır gorünlr rrusun, yoksa bırakır rrnsın burada'' Isterîen bırakınm. dedim. İster mısın? Bılmem. Volumuz küçük bir koya bakan bir yamaca eelmişti, oradan a;ağı ıcmeye başladık. Vedia: Arnan dü.«me ha. ded:. A^agıda bir bahkçı teknesı rardı. içınde sakallı iki bahkçı. Vedia'yı tanıyormus gıbı bıze bakıp gülümsedMer. Agaç dallanna tutuna tutuna. o bnde ben arkada. kıyıva indik. Vedia, bahkçılara so^madan tekneye aflariı. sonra elıni uzatıp benı içen çektı, balıkçıiara: Rıhtıma gıtmiyor musunuz? dedi. Onlardan bir. cenç olar.ı: Gider.7. dedi. Teknede. denız dibinden aglara takılıp gelmiş. bitkiyi andırai. görülmedfk biçımlerde mercanlar. tortul taşiar. birkaç büyük balık. bir de kücü:: siyah keöi vardı. Kedi bo;una balıklara dogru atılıyordu. bahkçılar da O.TJ tuttuklan gibi krnva fırlatıyorlardı. Pakat havran. bagh olduğu ipin uzunluğur.ea kenardan uzak duran sandala bir sıçra;.Tşta atlayıreriyordu gene. Vedia'nın çok hojur.d gıtti bu, kedıyı basimn ü?tüne kaldırdı. bağırmalanna aldırmadan hep öyle yüksekte tuttu bir süre, gögüsler: kabank kabank ve dnli cıkmtılı. Vaylı balıkçı mofonı isletirken: At kenara, dedi Vedia'ya. Kıza bakmıyordu. bakmamak için *ıtuyorciw kendint, ba jiizden sert olmayı göze almıj, dindarca ve içten içe korku Ue. Vedia da: Atmıyorum, dedi fcedıyi teknenin içme bıra!îarak. Sonra dfl ellerini beline koydu. Ama fazia o.raamaya gelmeyen bir vücudu v?rdı. han^ı hareketi ytpsa aşıp taşacak. fırlayacak, kabarıp rahatlayacak. Genç balıkçı güldü, beyaz dışlerıni göstererek, saçları alnmda ve uron burnu üst dudağına yatnv.ş. Sizin evde kedi yoksa al götür. dedi. Vedia: O da balıkçı ise ne yapsın bızira evde\ riedi ona, alay eder gibi ama bunun bir bağış olduğunu bilerek. Genç balıkçı gene güldü. Vedia: Gene getınrsüıiz buraya. diye ekledı. Eizımle gezsin biraz. Yaslı bahkçı bu karara ıtj'up uymamakîa sallantılı kalmış gibi. sandalın ipini bir turlii çıkanp bırakmıyordu. D« r.izın Ustünde, hafıf bir rüzgânn uyandırdığı tıtremeler başlamıştı. Yamaçtaki, denize efik çamların iğne yapraklar^ oynuyordu uîaktan. GUneşin vücudumda yogunlaşan ısısı, ağır bir yük gibi eziyordu beni. Gözlerim kamaştığı için çevremi iyi Röremiyordum. Bunına gidip oturmuş olan Vedia. genç balıkçıya gözlerin: dikmiş giilümsüyordu. Ve »anki yaşlı balıkçı Ue ben, ktdiyi ve kızı ve kızla genç balıkçının jriilümsemelerini ne vapmami7 gerektığine bir türlü karar vermemiş, teknenın hangi ilk hızla başladığı bılinmeyen. belkı de biz tekneye atlarken başlamış olan sallantısma ujarak haf:£çe üeri geri gldip gelıyorduk. Zaman tüm den durmuştu. (DEVAM1 VAR KURTÜLLŞ SAVAŞ1NIN İLK YILI Saraydan gönderilen bir telgraf ile Mustafa Kemal'in hemen Istanbul'a dönmesi padişahın bu/ruğu olarak duyuruldu Müne'ın 30 hazıranda yerd Har bıye Nazın Ferit Pa^aya, Calthorpe'un 2 temmuzda Karicıyeye yazdıgı yaular uzerine oiacak, Istanbul, yapmış olduğu önenden döndü. P 3nt Pasa, M. Kenıal'e. Istanbul'a dönecegiri he;n Padişaha, hem de siyasal temsılcıiere karşı •istienmış bulunduğunu ve «ma:x'up olmıyacağıra emm» olduğunu blloırdi. Bu ısrarlı çagnlara Atatürk'ün kudretli bir mantıkia yazdıgı cevaplarda. İzmir'den Nuıettın Paşanın almıp rerine Aî) Nadtr Paşanın, Dogudan YaKup Şevkı ve Ali İhsan Paşaiaıin alınmasınır. «gaddarane i?gal tr\ ogramınını» uygulanmasını t.a ftlçtlde önley»bildiği soruluvor. îngilizlerin eski Harbiye Nazırlan Yarer ve Aptullah Pa$alara karsı yaptıkian onur kıncı muameleler hatırlatılıyordu. MUtareke hükümlerme «aslan urmayan ve «alabUdigine teca\llzlerde)) bulunan İngıli^Jenn temınatma güvenmenin «pek saf derunluk» jldugu da belirtiliyordu. Atattirk'ün vs.7dı£ı 3 tel üzerıne sörü jine Vahdettin aldı ve Ingilızlorin •Tja haysiyet kıncı muamele yapmvcacaklarıaı «sııreti katiyede» üstler.diklerim bıl dfr*rF»lffi!f*E*rtptır ta.'bıı tele oe^ap alınmadan jine Sar?vdan gönderilen ıkınn bir t?l < R9 tpmmuz gecesii görenne son ve rildiğini ve «hemen» gecikmeden Istanbul'a dönmesuîiıı Padişah buyrugu olduğunu cujiırdu. 17 Btı sorumun yersizligıni o an anladım \>dıa. evlat ed:r.ilmis bir kız olduğunu bi'.miyor defildi ki. baba sevgisinden sına.a çekilsin! Orçekte bılmeseydi de «açma olurdu bıı snrum. Bir çocuğun babss'.nı sevroesi doğa] b:r çeydi çünkü. Ama Vedia'da her sey dofaldı. Bırden ayağa kalktı. Hadi simdi yüriiyelim. ded:. Çardaktan çıkıp orraana daldık. Konujmpk onun neşesir.i kaçırmıştı sanki: sorguya çekıl mis b:r insamn tatsızhşı akiyordu yüzünden. Ama Ö7«l yaşamına. duygularına kanşıidıgi için değil de, kendisini yoklaroaya zorlandıfı için kusmış gibiycli. Birden bana dönro. K;ızum siz hep böyle kendir.izi yok'.ar misuıı?' Her yerde. her seydp be!Ii bir düsürıcerir o!sun ister mis:r.iz?n diye sorsaydı ve arkasmdan da, 'iBeni n:çin giiç dummda bıraknnı?'' Ben ince eleyip sık dokumadan ya?:yorum :şre. bir ŞST de bilrr.iyorum. Daha diyeceğıniî var nu?» deseydi, hıç ^aşrnazdıırı. Anıp. o. kafa sınt böylesine b'.Ie yormuyordu o anda. ormanm içinde bir karaca gibi hoplaya zıpîaya gidiyordu. Dayımın ontı kültur eğtinıınden geçirme!: için harcadıgı tıtiz çabaları bir an gereksız buldum. Fransızca sözcükler, Roma tanhı, hele hele görgü kitabı birden gülünçlsşrerdi gözümde. Hatta bu jümen kendimle dc yabancı düsüverdım. Gorgü kitabını bir yana bırakarak da. dünyayı ve kendimizi tanımsk içln bilgi edinmenin raz geçilmez oiduguna Uişkin kanı. önılm sıra giden bu kızm avakiarı altında eziliyordu sankı. Vedia işte daha :]'.< (fünden beri böylesine etkilemişti. istemeden ve bilmeden. Belki asıl gücü de buradan geliyordu. Nereye gnttiğimizf. ne zaman, r.ereden rionec«Jimiıi bılmiyordum. Kendim: onun oncülil^üne bırakmıştım. Yolumuz bir kamp yerinin yanındsn t»~ çiyordıı. Ağaç parçaları ıle smtrlandırılmış bu yerin içir.de bir de çcKuk bahçesi vardı. ama konuksuzdu kamp. Vedia. sımr tahtalanr.dan atlayarak kamp yerir.e daldı. koşa koşa b:r salıncağa gıtti, var gücü :1e saHanmaya başladı. Çocuklaşmak isteyen bir genç kızın ;.apmacık hali yoktu onda. Sonra bağıra eagira bir türkü tutturdu. bu türküyü i'.k kez duy:yordum ve tistelik sözlerini de snlamıyordum. Sözcükleri afzmın içinde yuvarlıyordu, anlaşılmasuıı ıstemiyormuş gibi. Dağlardan yana bakıyordu boyuna, ezginir. belli yerlerinde ses: çatlıyordu. Sonra atlayıvrrcîi saîıncaktan. yine koşa koşa kamp yerinin öte sınırmdan atlayıp yola koyuldu. Ben de arkası sıra koşmaya başladım. Yanına vardığımda. yüzünün nese ıçinde olduğunu görtiüra. Bana gülümsej'ercl: bakıyordu arada bir. Nereye gidıyoruz? diye sordum. Hiç. deâi. AT öncekı konuşmamırdan gerekh ders: aldığım için, artık, '(Ne demek hiç?> diye sormaya kalkmadım. Hiçse hiçt:, yürüyorduk ışte Bu ke? o sormaya başladı bana. Hasta o'.duğvır: yalan, degil mi? ded;. Giüümsemekle yetindım. Xeden saklıyorsun? d:ye sordu. Xeyi? dedim. Ne bile>im ben, dedi. Hasta Oimadığn: işte. Dınlenmeye geldim, dedım. Orada neden dinlenmiyorsun? diye scrdu. Ter değiştırrnek indir. dedim. Sonra da ben burada resim yapacağım. Res;m mi? Ne resmi? Rcsim işts. basbayağı resım. Ben de onun gibi konuşmaya baîIamışMm istemeden. Resim japacaksm da ne olaıar:' Bir şey oiacagı yok, uısan resim yapmaz mi? Bıln.ern. Evdeki resim'.en bilmiyormuş gibi konu Amasya kararlarına göre, milletin istiklâlini, milletin azim ve kararı kurtaracaktı. Bunun için Sivasta millî bir kongre toplanacaktı. Meşrutiyetçi Ulusçu hareketten telâşa düşen Damat Ferit, Saraya bağlı bir hükümet kurarak Kuvayı Milliyenin dağıtılmasını emretti. Atatürk ve arkadaşlan hükümete karşı çıkma kararı aldılar rukümet, Dogu Anadolu'yu terk ve ihmal etmck zoruııda kalırsa, bır «idarei mu^'akkata» kunıınıas: ÖngörülüjOıda. Bu demosratık tutum yanında. ulusçu bır "utıım cia açıkça görülvyordu. Vaiıcıettın \e adamlan \np ujiclerınde şu ; a da bu biçimde Lır «Osuianiı v.r'lrmı» sürdüreBilnıek ıç:n kıvrsnır . « bu u^arda bağunsızlık'• tan her türlü fednkârlıkta buıunrnaga hazırken. ıfrzuium Koigrebj mütarekenın .'mza. andıjrı aunoeki sınırlar dırmda hiç bır tal<pte bulunmıv>r. fakat o îinirlaı içir.de de lıer turlü ışga; ve mudahaleye «rrı çıKijor?[r ~' •4**~ ya çıkan harekette ise önderlik, başta Atatürk olmak iızere, komutanlardaydı; meşrutiyet istenıyor ve Damat Ferit hükümeüne şiddetle ıtiraz edilivordu: ayrıca, herhangı bir yabancı ışgale karşı çıkılıyurdu. fzrr.ir işgslindeıı sorıra hayll raman geçmişti. Üftelik Parıs konferansı, Damat Fent'ı eli boş pen v'illamakla birlikte. Yunan işgalının smırlandırıiraası ve sonin toplanması kararlaştınlmıs ken, bir zaman bu yapılamarnıs tı. Sıvas'tan, gerek 3. Kolordı Komutanı Selâtıattin Beyden gerekse Valı Reşıt Paşadan ge len teller, Sivas Kongresinin toı lanmasını gereksız ve ıhtiyatsu bulduklarını eıldiriynrdu. Ayrıca, Erzunım'da Heyetl Temsiüyeye seçilen ve Sivas'a gı^ mek üzere çağırılan iki Trab^on'lu üye de, gerekçe gösterıneden bu çağrıyı reddettiler. 100'ün hayli üzennde rleıegeylç toplanması gereken Sivas Kbngiesi. ^ ı c a k 38 üye ile toplaDaÖllBııstîr. Yerel bir toplantj olan Ernırum Kongresınde ise 56 delese vardı. Doğu Anadolu az çok «gözden çıkanlmış» bir bolga olduğundan, Erzurum Kongresine gelmek daha az cesaret isteyen bir ıstı. Sunu da gözden kaçırmamak gerekır ki. Sivas delepelerinin önemli bır bölümü, ABD mandasmdan yana bir karar çıkartmaJc için gelmls bulunuyorlardı. Ali Gaiip komplosunun fıyaskoyla sonuçlanmasmdan hemen sonra, Vahdettin adına Damat Ferit, îngiliz istihbaratınm bazı gorevlileri olduğu anlaşılan bır takım îngilizlerle bir anlaşma ımzaladı. Bazılan bu anlasmanm varlıjjını şüpheli buluyorlarsa da. bunun gerçek olduğu anlaşılıyor. Anlaşmanın hükümlerl son clerecede ılgınç ve gerel£ Vandettin'in, gerekse İngilızlerin bu çalısmada saptanan sıyaset ılkeierine uygundur. Fir kez, anlasmanın ga>ii resmi ve Rizlı ol tiuğunu ve tarafların lngilız hükümeti adına hareket eden bazı îngiliz memurlan tle. Osmanlı Devleti adına Osmanlı Padisaiıının temsileısi olarak Damat Kerıt olduğunu görtiyoruz. Burada, Damat Ferit anlaşmayı Sadnâzam olarak değıl de. Padısahm ve Sarayui mutemet adamı olarak tmzalamıştır ve anlaşma Vahdettin tarafından onaylanmıştır. Osmanlı tarafmın dogrudan doğruya padisah olduğu. 8. maddeden anlasılmsktadır. Vah dettln. îngiliz mancîasını. Ista bui ve Boğazlarda İngıliz den tlni. lnsnltere'nın Müslüman s mürgeleriyle birllkte Suriye ' Mezopotamya'da da Îngiliz ü tünlüğünti saglamaya yardım oîmayı, bagımsız bir Kürdistar kabul etmektedir. Buna karsılı îngiltere. lstanbul'u Osmanlılaı bırakmayı, y a n meşrutî (30 Ma önerisi hatırlanırsa bunun a lında düoedüz mutlakiyet anl Hükümetin taarruzu Atatürk ve arkadaşlarının kararı 19 haziranda Amasya'da yapılan bır toplantı sonucunda Atatürk ve arkadaşlan lıüi'ümete karşı çıkma kararı f.aıJar. Amasya kararlanna göre millelin îstiklalini milletin azim ve karan kurtaracaktı. Bunun için Sıras'ta mılli bir kongre Mplanacakü. Askeri ve ulusal orgutler hıç bır suretle kaldınlmayacat:, komuta hıç bir suretle terk ve taskasına devrolunmayacak, süâr; ve cephane kesınlikle elden çıkanlmaj'acak, herhangi bir yerde cüjman ışgali olursa bu. bütün orduyu ılgilencırecek. ortaitlasa savtmma yapılacaktı. Bu. ırduya elkojTna kararıvdı. Istanbul artık orduya ku mandü edemevecektı Fakat gızli dan bu k a n n u"gulı>nıada j,iirütn ek kolay olnıav%cak birçok koırutanîar. mer!;ezi rtıikümete isyan etmiş durumuııda görünmemek için birçok çabaiar harcayacaklardı. M. Kemal liarPKc^i gibi mutlakıyetle mücadele euen bir toplulnğun bir ounca kurr>ıak ıstemen^esı. örgütüne deınokratik bır trmel sağlamaıc ıstemesı çok do&aldı. tşte ^rzurum ve Sıvas Kongrelen bu amacn vönelıkti. Fızurum Kotıgresmın Meşruuyetın ılânının yüdön'.uriü olan 23 teıumuzda açılması bu bakımdan çck anlamlıdır. Nitekim Kongre kararlan arasmda Millî Meclisın hemen toplannnsı, bans antla?masınm lieclis..e onaj'lanması, Tahmin edilecegi ürere. Damat fent. Paris'teıı döndüğunae meşrutiyetçiuliısçu hareketın gelişmeieri karşısında telâş etti. Meşrutiyetçi akımm onünu almak için seçimlerın yapüacağını \aad etti ve taraisızlık navasını verebilmek için hiçbir Iırkaya bağh olrnayan, fakat Saraya bağlı olan memurlardan «partilerüstü» bir nükümet kurdu (21 tenımuz 1919). Ondan sonra da meşrutiyetçıulusçu harekete l:ar Si gıttikçe tırmanan bır taarruza girişti. Önce Fransız ve Itaiyanlann baskılan sonucunda korferansm aldığı Yunan işgalıni smırlandınr.a ve bu işgali boruşturma kararı ileri sürülerek. Kuvayı Milliyeuin dağıtılması buyruğu verildı '8 ağustos). Ayrıca. uiusal örgütlerle kongrelerın telgraf Kaberleşmesmi önlemek için bir genelge çıkarıldı. Bu iki buyruk tümüyle etkıli olamamakla bırlikte, ulusal akımın çaüşmalarını bır hayli aksattı. Bir süre sonra Istanbul hükümeti, Ege'deki Kuvayı Mılliye hareketiyie Doğudaki hareket arasında önemîi fsrk'.ar gorerefe, bu iki hareketin btitünleşmesmı önleyebilmek ıçın bınncısini f.ıtmağa başladı. Bırmci harekette önderlik esraftaydı; ne Vahdettin mutlakiyetine. ne de Damat Ferit Hükürnetine karşı bır ıtiraz yoktu; ve yalnız Yunan ısgaline ıtiraz ed:Iıyordu. Doğu AnEdoIu'da or:a Vahdettin, * imparatorluğun gölgesini koruyabilmek uğrunda Türk anayurduna her türlü ipoteği koymağa razı bulunuyordu ruşturuiması Kararını aımıs bulunayordu. Bu dururcda komutanlık mevkilerinde kalmıs o'up da. daha önce Amasva Kararlarma katılmış olanlarda baıı gevşeme ve tereddüt işaretleri belirraeğe başlamıştı. Kâzım Karabekır dahi ihtiyattan yanaydı. Atatürk ve Rauf Bey g:bı askerükten ıstifa ederek rıarskette onderliklerinı öne sürmllş olanlar ise cesur ve atak davranabiliyorlardı. Amasja'da Erzurum Kongresınden hemen sonra (Kongre 6 agustosta sona erdi) ülke çapındakı Sivas Kongresi Sivas delegelerinin önemli bir bölümü, Erzurum Kongresine Amerikan mandasmdan yana bir karar çıkartmak için gelmişlerdi DiŞi BOND •ssssss IfdAMOI LtJB KAĞITHANE BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN tŞtN ADI: 1 yahyakemal Mah. 2 Merkes Mah. mır.da KuUaıuIabilmelt üzere sc lenıldigi kabul edliebiür). O nıanü vönetimlnl ulusçulara ^ bajjka tepkilere karsı etkto ol rak bır polıs zabııa Rücüyle fc rumajı, konferansta anlasrr esasian daıresinde üsınanlı t leplertnl destekJemeyi üsüenme tcdır. tlke olarak îngilizler. Vahde tın'e, Istanbul dısında hlçb verı ne îzmirt. ne Adana'yı, r r Samsun'u saftlama> a vanasm yorlardı. Yalnız Istanbul'u sa 1 lamayı üstenıyorlardı ve bu k nudakl bütün karsı duşünceleı rağmen sonunda Sevres'ın Ista buJ'u Osmanlılara bırakması, a lasmarıın geçerligın) doğrulama bakımından düşündürücudü Gerçl Hint MüslUmanlanran b konudaki baskısından söz edil bilirse de, gizlJ anlaşmanın c pan olduğu düsünülebiîir, zıı Hint Müslümanlan. Edirne < tzmir için, nattâ Hicaz'ın O manlılara baglanrnası için ae m cadele etmısîer. fakat bu kom da bir sonuca uiasamamıslard Sonuç 1. Reştt Geçlci rem. îhale gflnS Saatl \ 1. Grup vol 72a.lR2.J8 7a9.O48.43 1.810,437.86 32.637.29 TL. 35.711 JM TL. 68.0S3.14 TL. 10.6.1975 10.6.197S 10.6.1&75 Sall Sall Sall 14.00 15İX) 3 Grup yol uış. a Merkez Mah. Çilekli Sok 1. Grup s'.ablize yol mş. GARTH I5C 4 Vukandak; isler 2490 sayılı Kan'jn hükümlenne göre kapalı ^e konulmustur. 5 Eksıltmeler Belediye Encümen! huzunında yukanda usulüne göre eksıltm»v»pılacaktır. | < gün ra saatlerde 6 E.;sıitme ve dığer evraklar Beledlya Fen tşlen Müdürluğunde göriilebüır. Ve S0. TL. karsılığında alınabilir. 7 Efcsıltmeye gırebılmeif tçin isteklılenn: a) Vufcarıdald islere att geçici temlnatlanru. b) 1975 nluia aıt ricaret Odası hclscsinl. c) Müracat dilekçeleri Ue bîrlikte vereceklert teçhlzat. malt durum tdmfb p»r«onrl teahböt bpyannamesl ve (C) erubu mütejhbitlik knrnesıni thrazl» ıhrJe tarihtnden iiç cün ev%el rapacaklan müracaatla verilecek, veterlik hflıtfiprtni tekHf tnektuplarlTle birUkte 1M.K.1915 günü vukandak) ihulr saatİPrtndeo bir »aat eıveline kadar Bncflmeo Baskanlığına makbuz karsüıjında verilmeudir. 8 PostacakJ »akl eecikmeler Kabul edilme*. 15934/4174"» Bu vazı diasınaen de anla? lacagı üzere. bu aönemde Atı türk Ue Vahdettm. ongördükJı n bans sartlanvle bambaşKa ı lemierln tnsanlan olduklanr gostermektedirler. Atatürls v önderlıSıni yaotıgı hareket. s keri yenilgl sonucunda îaten e den çıkmıs bulunan Arap toı raklannda hiçbir tddiada buiu mamakta, buna karşılık «TİJT süngülerınin çızdığı» sınırlar çinde tam bafımsızlık istemfi teydl. Vahdettin ise OsmanU tr paratorluğunun gölgesini konıy bilmek uğrunda. Türk ana yuı duna her türlü iootpgi kovmaS razı bulunuyordu. Bu ıpotek!< nn îngilizlerce dünya Miislüma larmm ruhani retsı olara» tanır mak İçin btr çesit rüsvet olara da diisünülmüs olduğu ortads dır. Demek ki Atatürk ve öndeı llsini vap*ıfrı hareket ulusçu jrt dülerie darranırken. Vahdettıı tırjik feodal bır imparator ola rak da'.ranmaktavdı ?lvssal d'.; zen konusunda da Atatürk ha reketintn meîrutıvetçl va da de mokratık b1r KimHSI olduöumj nvsa Vahdprtın'm tn?i!İ7 vardı tnıvle mutlakivet dtizenmi ihvi etmek ıçın cabHİarlıSıru da gör duk. B İ 1 I I