Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
• Sahibi: Cumhuriyet MatbaacıliK ve Gazetecilik T.A.Ş. adına ... NADtR NADİ • Genei Yayın Müdüru OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Vazı İşlen Müdürü: BL'LEN'T DİKMENER • Basan ve Yayan: CUMHURİTET Matbaacüık »e Gazeteclllk T.AJŞ. Cağaloğlu, HaUttvl Sok. No. 8841 TELGRAF re MHTKTHP adresi: CUMHURÎYET İSTANBÜL Poeta Kutusu: tstanbul No: 246 Telefonlar: 33 43 90 33 «2 96 2 2 4 2 97 3 3 4 3 9 8 2 2 4 3 9 9 CUMHURİYET BASIN A H U K TASASINA LYMAYI TAAHHtT EDEB * BÜRULAİk Ankara, Atatllrfc Buivan Veneı Apt Yenisehir, Telj 177477 255701 • İZMIR HUlt Ziya Bulvan NO. 65, Kat 3, Tel.: 31330 24708 • GÜNKY tUerk Atatürk Oad. üğurhı PasaJ, Trt.: 14560 UfOl ABONE *• tT AN Aylar 12 f » 1 YurtİÇİ 64U *«) 13S 45 Yurtdı*] «10 403 Ktt 67J0 ÜUn trupianna ve tgırhftna g&n, uçak tarta ofcuyucn tarafmdan synca ödenir... Başlık (MAKTU) ... . ~. ... .» ... 55ü Lira 2 3 ve 7 Sayfa (Santlml) .. . 140 4., 5., ö. Sayta (Santlml) ... 12U ölüm. Mevlta. reaekkür <S Sanami) ** Ntsan. Nikfth. Evtenme, Dogura . „ . » . 225 Yaym Rayaü (Kellmesi) ... . „ „ . 4. Kayıp (Kelimesl) „ „ .„ 3. SAYIS1 150 KURÜŞ CEM'E GÖREVDEN (Baştararı L savrada) Müdürlüğü yurütecek, «Ehliyet bilgi ve tecrübeden yoksun olduğu» belirtilmekte ve «İsmail Cem İpekçi, kanunun aradığı niteliklere sahip olmadığı gıbi, milli güvenlik açısmdan TRT'nin başmda tutulması sakıncalı nitelik]er taşımaktadır» denilmektedir. İsmail Cem'in Milliyet Gazeteei'nde yayınlanan ve sonradan bir kitapta toplanan yazılarında, «Markscı Leninci anarşi eylemlerinin militanlarına, sevgi ve övgü ifade eden ve bu militanlan kahraman gibi gösterip, davranışlannı, çağımıza yakışan vakur davranışlar olarak niteliyen yazıîar yayınladığı» kaydedilmjştir. Gerekçede aynca Cem'in «Anaya sa Mahkemesi'nce kapatılan TİP in tahlillerinin doğruluğunun hemen her olayda ispatlandığını da yaıdıgiMia yer verilmiştir. Kararnamenin gerekçesinde bu arad» «İsmail Cem'in toplum polislerini en ağır biçimde eleştirdiği» görüşü de savunulrr.uştur. tiği iddia edilen gerekçede «Bütün bu yaymlann yanında, İsmail Cem tpekçi 26 Ocak 1975 günü radyo ve televizyonda yayuüattıgı bir demeç ile de, kamu düzenini bosmuş; parlamento'da kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verirken, devlet memurlugu niteliği ile bagdaşmayan tahrikçi ifadeler kullanmıştır» denilmektedir. Cem'in bu konusmasında. «Bütun bu müfterilerin, Bizans entrikalarrnı; döndürdükleri dolaplan, muhasebesi yapılmak üzere halkımm şasmaz adaletine havale edıyorum» diyerek, parlamenterleri küçük düşürücü ifadeler Itullandığı ileri sürülmektedir. ProLâksoy (Bmşuratı 1. saytada) ECEVIT ttirlO oola karşı en ağır suçlamalarda bulunan düsünceler ya» yiulannuştır. Kamu düzcni Rapor şu cümlelerle bitirilmektedir: «İsmail Cem İpekçi'nin tutumu, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine, devletimiıin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği ilkesine zarar verici, kanun hâkimiyetini sarsıcı, halkın huzursuzlugıına sebep olucu, milleti kavgaya teşvik edici, gençleri milli ahlâka aykırı itiyatlara itici; bu suretle müli güvenliği ve kamu dürenini bozucu mahiyettedir.» Ahlâk sorunu Kararname gerekçesinde. lsmail Cem'in TRT'yi «kendi felsefesi istikametinde oluşturulan bir organ olarak kullandığı» öne sürülmüş ve «TRT de, Türk örf ve adetlerine ve ahlâkına aykırı bazı yayınlar yapıldığı», kaydedilerek, «okul öğrencüerini, hayasızlığa, içkiye. ve ahlâksızlığa teşvik ettiği» iddiası yer alınıstır. Danıştay'a başvuracak İsmail Cem, kararname kendisine teblig edılir edilmez Danıştay'a dâva açmak için hazırlıklannı tamamlamıştır. Ancak, karar kendisine dün mesai sonunda tebliğ edildlginden, Danıştay'a başvurusu. Parartesi gününün de tatil olması nedeniyle, Salı gününe kalmıstır. İsmail Cem. bildirimin kendisir.» çalışma saatinin bitiminden bir iki dakika önce yapılmaaını. kasıtlı bir davranıs olarak nltelemiştir. Güvenlik Cem'in güvenlik bakımmdan sakıncalı bazı kişileri, TRT'de görevlendirdlğini ve bu konuda «Güvenlik soruşturması önergegesine» de uymadığı; ayrıca. Sıkıyönetim Mahkemelerinl kınayan bir bildiriyi imzalayan kurum personelini cezalandırmadığı da ileri sürülmektedir. TRT'nin. üniverstte olaylannı; millt güvenltği ve kamu düzenini sarsıcı şekilde yayınladıgı görüşüne rtr verilerek bu konuda. kasıtlı «yınlar yapıldığı öne sürülmektedir. Cem'in mesajları Küçiik düşürücü Cem'in, izlediği yayın politikasıyla; halk kitlelerini tahrik et Bazı madenleıin (Baştarafı 1. sayfada) hükümeti döneminde barit ve antimuan madenleri «Ihracatta Bakanlıgın ön iznine» baglanmı; tı. Şimdi bu koşulun kaldınlması için Ener.H ve Tabü Kaynaklar Bakanlığının gırişirr.ds bulundugu saptanmıştır. Teknik elemanların yaptığı açıklamaya göre, ihracatın izne baglanmı? olması sözü geçen madenlerde büyük bir önem taçımaktadır. thracatm topraktan çıktığı biçimiyle, hammadde olarak yapılmayt lle Işlenerek ihracatına gidilmesi arasında Onemll değer farkı vardır. Örnegin baritin top raktan çıktığı biçimiyle lhraç flyatı ton başma 25 dolar, işlenmi? olarak ihraç flyatı 85 dolardır. Anttmuan'da ise hammadde olarak 20 dolar ve en kaliteli islenmiş haliyle de 3000 (Jolardır. Cam sanayiinde, boya ve kimyasal madde yapımında, kâğıt sanayiinde ve en önemlisl petrol ve tabü gaz kuyulannda tüketilen sondaj çamurlannın yapımm da kullanılan barit madeninin Türkiye'de yaklaşık 5060 milyon ton rezervi bulvmmaktadır. Baritte dünyanın en önemli ithalâtçısı ve aynı zamanda ihracatçısı Amerika ve Batı Almanra'dır. Buna ilişldn hazırlanan bir raporda, ABDYıin kendi kaynaklannı tüketmemek amacıyla «işlenmiş barit» ithal ettiği bildirilmektedir. Gerek Amerika'daki, gerekse Batı Almanya'daki firmalar bu alanda tröst kurmuşlardır. Ecevit Hükümeti döneminde barit ve antimuan ihracatı Bakanlığın ön iznine bağlanmıştı. Bu konuda o zaman bir toplantı düzenlenmiş ve özellikle Batı Almanya ihracat izninin kaldırılması yöntinde baskı yapmak istemiştir. Hatta, uzmanlardan alınan bilgiye göre, Almanya «tzin kaldınlmadığı takdirde, Almanya'da çalışmakta olan Türk işçilerinin durumlannın giiçleşeceği» yolunda tehditlerde bulunmuş, ancak karardan Ecevit Hükümeti geri dönmemiştir. Bu arada, Maden Mühendisleri Odası da, konuya ilişkin görüşlerinl belirtmiş ve ön Izin koşnlunun yetersiz olduğunu bildirerek madenlerin devletleştirilmesi gerektiğini savunmuştu. Öte yandan, bundan kısa bir süre önce, Dunya Bankası genel olarak yeraltı kaynaklanna ilişkin gelişmiş ülkelerin almaları gereken tavır üzerinde bir rapor hazırlamıştır. Raporda bu tavır şöyle özetlenmektedir: «1) Kaynakları defiştirmek, başka bir deyimle gelişmiş ülkelerin dış ticaretlerini daha da yoğunlaştırmak, 2) Tesisleri ham madde üreten ülkelere taşımak, 3) Ham madde yerine yan mamul ürünleri ithal etmek ve bu kaynaklann kullanımı da daha ekonomik olmak.» Gerek Türkiye'dekl gelişmelerin ve gerekse dünyada bu konudaki eğilimlerin barit ve antimuan madenlerinin önemini gi derek arttırdığı bildirilmektedir. îşte böyle blr zamanda, Cephe Hüktimeti bu iki madendeki «İhracatta bakanlıgın ön izni» koşulunu kaldırmak üzere girişimde bulunmaktadır. Konuya ilişkin toplantıların Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanlığında sürdüğü öğrenilmiştir. Bu izin kaldv rıldığı takdirde, madenler istenildiği gibi ihraç edilebilecektir. Bu da işlenmemiş ve işlenmiş olarak herhangi bir koşula dayanmaksızın ihracata yol açacak, ülke de aradaki değer farkı kadar zarara u|rayacaktır. Cteellikle barit yataklan özel kesim taratından işletümektedir. ESıerii ve Tabü Kavnaklar Ba îsmail Cem, görevlnden alınmasına ilişkin karamameyi aldıktan sonra halka yayınladıgı mesajında, «Gorevimi yaparken, halkım; çalışmalarvna dağlar gibi destek vermiştir» demistir. İsmail Cem görevden aynhşı nedeniyle halka yayuüadıgı veda mesajında şöyle demiştir: «TRT iîleyicilerine, TRT Genel MüdUrlüğündeki çalışmam sırasında, bana en saşmaz yol gösterici, en güçlü destek ve en büyük kaynak halkımız olmuştur. Benim sadece görevımi yapmamdan ibaret olan çalısmalanma, halkım daglar gibi bir destekle hak ettiğimden çok büjUk bir tesekkurle cevap vermistir. Görevimden ayrümak ıorunda bırakılırketı, TRT'nin bütun seyircl ye dinleyicilerine sükranlarımı bildirmek isterim. Saygıyla, sevgiyle. kardeşlikie..,»; İsmail Cem . TRT. personelina de şu mesa'jl' yollarhıstır: «15 aylık beraber çalısmamızda, ulaştığınuz tüm basanlar slzin eserlniadir. TRT'yl halkımı«a yaklaştıran bu onbeş ayda onu halkımıza lâjfik kılan sizlersinis. Aranızdan aynhrken, iize lletebllecegim tek şey kocaman bir tesekkürdür Hukuka ner zaman aaygılı blr Msl olarak, doğruluk ve haklılıgın kendlni hukuk düzeyinde mutlaka kabul ettireceğine inanıyorum. Ancak olumlu çalışmalanmuın bensiz de devamına güvenerek hepinize saygılar, sevgiler, basanlar..» Anlaşmalar Öte yandan, Cem'i görevden alan Bakanlar Kurulu Kararnamesi kendisine tebliğ edilmeden önce TRT Genel Müdlirü, 11 TV vericisi ve 6 ilde çok kısa dalga (FM) yayın yapacak olan radyo istasyonlan İçin dün düzerüenen törenle anlaşmalar imzalarruştır. Dün imzalanan anlaşmalar gereğince yeni TV vericilerini kurulacağı illerle yayın alanına girecek diğer 111er şunlardır: Amasya, Çorum Tokat, El&zığ, Malatya, Erzincan, Isparta, Burdur, Ağrı, Kastamonu, Bltlis, Muş, Sivas, Kırsehir, Afyon. Bu arada, Silifke ilçesi de TV yayınlarından yararlanacaktır. Ayrıca Antalya, Aydın. Denizli, Konya, Adana ve Gazıantep illerinde de yeni anlaşma gereğince çok kısa dalsra yayınları başlayacaktır. Görevde 15 ay kaldı TRT Genel Müdürlüğü yapan ve dün bir hükümet bildirimiyle görevden alınan İsmail Cem İpekçi, 15 aydan bu yana bu görevde bulunuyordu. İsmail Cem, Ecevit hükümeti döneminde çıkanlan bir karamame ile 15 şubat 1974 tarihinde TRT Genel Müdürlüğüne getirilmişti. MHP Patti (Bastarafı I. Sayfada) görevinden alınmı?, Gazi Lisesi öğretmenliğine verilmişti. Veli Soysaldı, öğretmenlik görevine gitmiyerek istifa edip emekli 1 olmuş, MHP içind » politikaya başlamıştı. Veli Soysaldı'nın MHP'de partl roüfettişliği yaptığı öğrenilmiştir. Soysaldı, Türkeşle birlikte Almanya'y a da giderek onunla birlikte dolaşmıştır. Veli Soysaldı'ya görev verilirken, emekliliği kaldınlmışür. Bakanlık Planlama • Araştırma ve Koordinasyon Dairesi Baş kanı Dr. Nurettin Fidan da dün görevinden alınmış, Mektupla Öğretim Okulu Öğretmenliğine verilmiştir. Gazi Eğitim Enstitüsünde Gazi Eğitim Enstitüsü Müdüru Yakup Şimşelc görevinden alınarak Mamak Lisesi ögretmenliglne verilmiştir. Komandolann çıkardığı olaylar öne sürülerek Gazi Eğitim Enstitüsii 30 mayıs salı gününe kadar tatil edilmiştir. Bakanlık Ticaret Turizm Oğr» tim Genel Müdürü Eyüp Yaşar da görevtnden dün ahnrrus, D» (Bastarafı 1. sayfada) Anayasal kurumlan sarsıcı bir ÖatUrkiln taşkırtmalannın detutum izlemeye başlanuştır. vam ettigini öne süren Prof. AkAylardır yurt ölçüsüode yayaoy, Türkiye'yi savunmak üzere gideceği İnsan Haklan Komisyo gınlaşıp yoğunlaşan ve yer yer nu toplantısuıa katılamıyacağını ölümlerle sonuçlanan silâhü sal da Dısişleri Bakanlığına bildir dınlar, bugünkü hükümeti olus turan Cephe hareketiyle başla mistir. mış ve hukümetin güvenoyu al masından sonra büsbütun arta Yan açık oturuma rak günlük olaylar boyutuna ulasmıştır. Bu dönemde çıkan Prof. Muammer Aksoy, Derlet olaylarda Izliyebildigimiz KaBakam Seyîi Öztürk'e yazdığı dar yaralananlann sayısı yümektupta ö«etle söyle ttenustir: zü bulmustur, aynca üç kışı •13 mayıs günü Basbakanlık biölmüstür. nası önünde toplanmış halk kitleHükümet ve hükümeti oluşturinl «Aksoy'a ölüm» diye bagırran partüer, kendilerine yöneltacak kadar kıskırtma yoluna git medikçe, saldırganlan hiç eleştiniz ve akılla bagdaşınaz oır tatirmemektedirler, eleştirmek şöy kım cümlelerle Başbakana Karşı le dursun, onlan, görev yapmış yapılan saldınnın te^vıkçisı ve güvenlik kuvvetlerine yardımcı sorumlusu oldugumu söyledınız, olmuş Mmseler gibi göstererek bununla da yetinmeyip, aym 70Iövmektedirler ve kışkırtmaktada direnerek, oaşkanı olduğjm dırlar. Buna karşıhk, saldırıya Türk Hukuk Kurumunun ve îahuğnyanlan, yaralananlan, öldüsımın «suçlulaım telâşı ıçmds rülenleri kınamaktadırlar. Öldübulundufumıızu» bildirme cüretiriilenlerin yasal smırlar içinde ni gösterdiniî. Başbakana yapılan yapılan cenaze törenlerini bile saldından sorumlu olduğumuzu suç (pbi göstermektedirler. Hukamu oyuna ilân ederek tahrike kümetin ve hükumeti oluşturan ve suça tesvike hâlâ devam ettipartüer, yöneticilerinin bu tutura ğınizden, bu olaym karsılıklı balan, yalnız hukuk devleti kuralsın toplantılarıyla aydınlanmabilanna değil, insanlığa da aykınna ve geçişUrilmesine otanak yok dır. CHP ise, siyasal inanç ve atur. Bir takım tekerlemeler ve maç aynmı gözetmeksizin, her kaypak sozlerle kaçma yoluna zaman her turlü şiddet eyleminin sapamaasınız. Milletvekili dokuve saldırganlıgm karşısında olnuünazlığı zırhı arkasına sıgınamustur ve olacaktır. rak ve bakan sandalyasında otur 13 mayıs salı günü. Sayın Baş manın verdiği olanaklan kişisel bakana, silâhsız da olsa çok çir husumetlerinizin tatminl için kıılkin ve rnilletçe tepki ile karşıla lanarak vatandaşlara iftira etmenan bir saldın 5apıîmıştır. Aynı ğe ve kamu oyunu bu denll bgiinün gecesi başkentte, iki profe nem taşıyan bir konuda aldatmasöriin evine tse bombalıdinamit ya hakkınız bulunmadıgına gore, li, suikast girişimi niteliğinde sal demokratik yaşamımız bakımmdınlarda bulunulmuştur. Birinci dan pek önemli olan bu olayın olayı, bizim de kınadığımız Kibi, aydınlanması, kimln suç kıskırtıçok haklı olarak kınayan hükücısı ^ y a kimin müfteri oldugumet ve hükümeti olusturan parnun ortays çıkması için, en Kisa tiler, yöneticileri, bombalıdinave etklll yol olarak aşagıdakı omitli suikast girisimleri karşısm neriyl yapıyonım: da ise en küçük üzuntü belirtisi bile göstermemislerdir. Daha da Derhal (cumartesi ya da pazar kö'tüsü, hükümet adına konuşgünü) basın, haber ajanslan ve tuğunu açıklayan blr bakan, hal TRT görevlilerinin ve arzu et> kın önünde, o bombalıdinamitli tikleri takdirde Cumhuriyet Sav saldınlan kıskırtmıştır. Bu sal cılarının hazır bulunacakları bir dınlarm hedeflerini göstermiştir. •yan açık otururmda tarafsıa bir hukukçunun (ömeğin BaroGene Hükümet adına konusan lar Birligi Baskanı Sayın Proî. bakanlar. sayın Başbakana yapıDr. Faruk Erem'in, ya da sizin lan saldın anmda bile siyasal if saptayacafınız tanfsız baska bir tira ve tertip düşünebilecek kahukukçunun) yönetiminde bir dar Insanlıkla bağdaşmaj'an bir toplantı yapılmasım, konunun davranıs lçine glrmişlerdlr. Hcrikimiz arasında tartısılmasını v« kese açık bir seminerin giriş kar birimizin sorulanna Öt«kinin cetını, aaldınyı yapan kisinin CHP* vap vermesinl, sisin «benim han li olduğuna veya CHP tarafmdan gi toplantıdakı hangi cümle ya eğitllip yetiştirildiğine kanıt gibt da kelimelerimin saJdın liiUna göstermeye kalkışmıslardır. Yayardımcı olduğunu» açıklamnrıılanlan mahkemede ortaya çıktıkn, benim de bunlara cevap vertan sonra bile bu yöndeki iftiramemi ve baskaca soru ve yanıtlarını »Urdürmekten kaçınmamıslar sonucunda kimin suçlu. kilardır. min müfterl olduğunun ortaya Yan resmî bir ajans olan, paçıkmasını öneriyorum. Toplan rasırun büyük bölümü milletin tı yerini s i ı tesbit edebüirsinız. verdiö vçrgüerden devletçe ödeBu toplantı ve tartışmaya katıl nen ve ba? yöneticilerinden bazımaktan kaçtığuıız takdirde, ka lanhın hükümet partilerine yakın muoyu bakkıruzda kesin yargılığı bilinen Anadolu Ajansı, Savsını verecektir..» cılığın açık uyanlannı ve ilk sorusturnıanıri gizliligi kuralını bile hiçe sayarak, üstelik gerçekAksoy'un Dışişlerine leri tanrli edip yalan söyleyerek, hükümetm lftiralannı, kışkırtm* mektubu larını yayma çabası içine, bu kışkırtmaıara ve iftiralara yeni ö t e yandan, Dısişleri Bakanhkatkılarda bulunma çabası lçhıe ğına da bir mektup gönderen gırmiştir. Prof. Muammer Aksoy, Devlet Bakanı öztürk'un son tutumu kar TRT*nin tarafsız davranmadışısında Avnıpa İnsan Haklan ğını iddia eden hükümet partiKomisyonunda, Türkiye aleyhinleri ve hükümet, Anadolu Ajande açüan davaya katılmasma ol&sını böyle bir davranıs içine nak bulunmadığını bildirmiş ve sürmekle, TRT'yi kendi partizan «Seyfi Östürk hükümet üyesi bulannın ellerine teslim edebillunduğu sürece katılmıyacağımı dıkleri takdirde bu anayasal kuüzüntü ile saygılanmla bildirim» nıluşu ne kadar kötü niyetle demiştir. Muammer Aksoy'un kullanacaklannı da şimdiden Dısişleri Bakanlığına yolladığı göstermis olmaktadırlar. mektup da özetle şoyledir: Gene llglnç blr olay da şudur: İlk soruşturmanın gizliliği«Avnıpa însan Haklan Kone rağmen ve belki de daha ilk misyonu önünde Kıbrıs Rum soruşturma yapılmadan veya tayönetiminin Türkiye Cumhuriye mamlanmadan, bir Bakanlar tine karşı açmıs olduğu davaKurulu üyesi. Eskişehir'de bir da Türkiye'yi savunacak hudemeç vererek, Başbakana salkukçular arasında benim de dında bulunan kişi hakkmda, yer aldığımı bildirmiştiniz, ben hükümet sözcüsü Bakanlardan de bu ulusal görevi seve seve değişik bir iüdiada bulunmuskabul etmiştim. Daha ilk günü tur. Ankara'daki hükümet söztoplantıya gelmek İçin Dısişleri cüsü Bakanlar saldırganın CHP* Bakanlığı binasma girerken, ko li olduğu yalamnı söylerken, Esşup yanıma gelen bi* şahıs, kişehir'de bulunan Bakanlar Ku«Kitlelerin sahsıma karşı ağır rulu üyesi, salduganın «Halk biçimde tahrik edildiği ve o ci Kurtuluş Ordusu» adlı örgütte vardan hemen uzaklaşmazsam üje olduğunu açıklamıştır. hayatım bakımından tehlikeler Konulara sırf CHP açısından başgöstereceğini, bu nedenle Dış baksak belki buna sevinebilirişleri Bakanlığı binasma gırdik. Ama objektif açıdan baktımekten kaçmmam gerektiğinı* ğımız için, bu olay, bizi sevinbildirdiği halde, toplantıya kadirmek şöyle dursun, büsbütun tümıştırn, o zamandan bu yana kuşkulandırmıştır. İşin daha da da çalışmalara devam ediyoilginç yam, ilk soruşturma sonunım. Normal olarak yann yurt cu açıklandığında, olay yerinden dışına gitmemiz gerekiyor. 200 küsur kilometre uzaktaki o Bakanlar Kurulu üvesinin bir ak îlk günü, Devlet Bakanı Sey şam önce vermiş olduğu bilginin li Öîtürk'ün APIi halk kitiedo?ru çıkmasıdır. lerini aleyhime en ilkel biçimde Bu durum karşısında kuşkusuç işlemeye tahrik ederek, muz büsbütun arttı. Olay sırasın Basbakanlık ve Dısişleri Bakan da Eskişehir'de bulunan ve helığı önünde «Aksoy'a ölüm» nüz açıklanmamış, belki de tadiye bağırtmış oîmasına rağmamlanmamış ilk soruşturma men, kendisinin Başbakan'a ya hakkmda bilgi alabilmesine bir pılan saldınnın hemen ardınhukuk derletinde olanak trulıından yeltendiği bu suç niteliğin mayan bir Bakanlar Kurulu üye deki tahriki, kötü bir politika si, saldırganın .Halk Kurtuluş cının şahsen husumet duyduğu Ordusu > üyesi olduğunu nerebir hasmını kolayca vurmak iden, nasıl billyordu? Bu soruçin başvurduğu ve ancak 24 sa nun cevabı açık kalmıstır.» at sürecek tıtanılması gereken Saldırganın kişiliği bir hile sayarak, bu kişiye gs reken cevabı vermekle vetin«Saldınyı yapan kişinin bir hay miş, hükümeti yurt dışmda tem li karışık ve ilginç olduğu anlaşısil edenler arasında bulunrnarr! lan, geçmişi deşildikçe. işin kuşbakımından bir sakınca sö2 ko ku uyandırıcı yönleri daha da ağırlaşmaktadır» diyen Ecevit konusu olmayacağını düşündüm. nuşmasm] şöyle sürdürmüştür: «Saldınyı yapan kişinin CHP Televizyonda dinledim ve bu sabah gazetelerde okudum ki, ile hiçbir ilişiği olmadıgı artiK Yetkili De^let Bakanı sandalyestnde o kesinlikle anlaşılmıştır. turan Seyfi öztürk, halâ şah yargı organlannca açıklanmıştır. sıma karşı kışkırtmaya ve Iftira CHP'li olmak şöyle dursun, CHP" sına devam ederek, benim ve ye ve CHP^ıin tutumuna karşı olduğu da belli olmustur. Ama baskanı olduğum Türk Hukuk bu kişinin, yakın bir geçmişte, Kurumunun Başbakana karşı yabazı AP ileri gelenleriyle yakın pılan saldından sorumlu olduğuiiişküeri bulunduğunu gösteren, muzu ve «Suçlulann telâşı için en azmdan öyle bir izlenim veren de bulunduğumuzu» söylemeye, belgeler şimdiden ortaya çıkmışaradan soğukkanlılıkla di'.şün tır. meye yetecefc kadar süre freçtiği Saldırganm çıkarmıs oldugu halde cür'et etmektedir. Bu dudergiler kanştınlınca kuşku verum karşısında. j'alnız kişisel rici başka durumlar da görülonur bakımından değil, organmektedir. Saldırganın çıkardığı larının ciddîliği ve tutarlığı bave kapağmda tMilliyetçi» sıfatını kımmdan da hükümeti temsil etasıyan ve ay isaretlerl bulundudecek bir heyete katılmama, ran bu derğilerde, kendilerine Seyfi Öztürk hükümeün üyesi «Millivetci CeDhea adını takan Kışkırtıcı ajan Kışkırtıcı ajan fcuüanma hastalığının yerleştiği bilinen bir devlette, bu gibi beUrtüer, her olasüığın üzerine eğilinmesini Eorunlu kılmaktadır. Ruh hastalannın, bazan kendileri de farkına w m a d a n , kışkırtıcı ajan olarak veya suikast ve sabotaj aracı olarak kullanıldıkian, bilinen bir gerçektir. Almanya'da Hitler nazizmini yerleştirmekte büjük etken olan Rayştag yangını böyle bir yöntemle çıkanlmıştı. Solu zan altında birakmak amacıyle düzenlenen Rayştag olayında da gene bir sizofren ruh hastası kullanılmıstı. Hükümet, saldınlan Kişkırtla bir tutum içindedir. Hükümet adına yalan söylenmektedir, iftira edilmektedir. Hükümet adına, bağımsız var gı organlanm etkileme amacı güden asılsız isnatlarda bulunulmaktadır. HUkürnet üyeleıi yargı düaeni mizin kurallanm çiğnemeye kal loşmaktadırlar. Anayasamız, devletten mail yardım alan haber ajanslannın tarafsızlığını esas tuttuğu halde, devlet yardımıyla ayakta duran blr haber ajansı tarafsız lıktan kesinlikle aynimakta ve hükümetle beraber iftira ynyı cıhğı, saldın kışkırtıcılığı yapmaktadır. Hükümet, TRT gibi bir Anayasa kuruluşunun başında bulunan kimseye, yargı organlannca veril miş hiçbir karar bulunmadığı ve herhangi bir inandırıcı kanıt da açıklanamadığı halde, en ağır suç lamalan yöneltmektedir. Bu suçlamalara dayanarak bir de azil karamamesi hazırlamıştır. Sonra da birtakım art hesaplarla bu karamamenin uygulanmasını ge ciktirmektedir. Milli Güvenlik gerekçesl ile TRT Genel Müdürünü görevden alan HükUmet, bütün gereklert yerine getlrildiği halde, bu karan uygulamaktan ısrarla kaçınmak tadır. Bu durum, ya bizzat hukümetin kendi gerekçeslne inanma dığını veya yeni bir oldu blttl o* luştumncaya kadar yargı organla rmın denetlemesinden kaçmak is Utdigını göstermektedirjı Sonuç olarak srrnisn sOvlemek İsterim: «Yeni hukümetin kuruluşundan kısa bir süre sonra, Türkiye, her gün hemen her kösesln de tek yaruı saldınlar olan, hUkümetin ve hükümet partilerinin açık kıskırtıcüığı altında sulkastler düzenlenen. can güvenliğinin ortadan kalktığı, devlet düzeninin yerini en kötü anlamıyla anarsinin aldığı, demokratik hukuk devleti ve anayasa kurallarının hükUmetçe hiçe sayıldığı, hukümetin bazı anayasa kuruluşlanna acıkça meydan oku duğu bir ülke durumuna getirümiştir. CHP bu vahîm gelismelere karşı, demokrasl ve hukuk devleti kurallanna ve barışçıhk 11kesine baftlı kalarak, en etkin mü cadeleyi verecektir. Bu kurallara ve ilkeye CHP kadar bağlı kalarak demokrasl ve hukuk devleti mücadelesine katkıda bulunan herkes. Türkiye'nin en güçlü siyasal örgütO olan CHP*vi yanında bulacaktır. Fakat bu kurallann ve ilkenta dışına çıkartlar olursa, onlar, ikMdarda da, iktidann dışında veya karşısında da olaalar, CHPVi yanlannda bulamıyacaklardır. Bunu da her zaman yaptığımız Ribi bir kez daha bütün açıküğıyla belirtmeyi ödev sayarım. HükUmetçe veya hükümet partilerince kıştartılan salthnlar veya baskılar karşısında direnirken. kendilerini ve demokratik haklannı savunurken. şiddet vön temlerine basvurma§a veya silâh kullRnmava kalkısacak olanlann ya da bu ttirld vrtntemlert wlık verenlerin. kışkırtıcı ajan olsblleceklerl olasiltgı hic bir v»vn gözden uzak tutulmamalıdır. Bu uyanmızın ne kadar haklı ve gerçekçi olduğu cok yakın geçmişte kanıtlanmıstır.» GÖZLEM (Bastarafı 1. Sayfada) «Relchstag yangını» SA kıtalannuı şiddet eylemlerini artırdı. Hitler, bu olayı tırsat bilerek «halkın ve devletin korunmasDtnı öngören bır kararnameyl vürürlüğe koyroasını başardı. Bu fcaramameyle. temel hak ve özEürlükler ortadan kaldınldı, haberle$me Cîgürl'igu yok edildl ve hükümete evlerde arama izni verildi. Böylece. yangmla başlayan terör, hukuksal düzenlemeler de pekiştırilmiş oldu. Hitler, yangından hemen sonra. ele geçirilen belgelerin yayınlanacağını söylemişse de. bu belpeler hiç blr zaman vayuüanmadı: Komünistler ayaklanıyor Bu gizli örgüüerin tşidır. Komünistler belgelerle yakalandı. gibi. suç (çerekçeleri devlet radyolannda sık sık duyulmasma ragmen, hiç bir ciddl açıklama yapılraadı. Ancak. SA kıtalanntn saldınlan şiddetlendi.. turuklanmalar süriip gitti. Cumhurbaşkanı Hindenburg ise bütün bu olup bitenleri gözünün ucuyla tztiyordu. Buraya bir nokta koyarak. Uç beş yıl önceki olaylara gös atalım: 12 mart 1971'de, «muhtıra darbesi» sonucunda iktidardan aynlan Demirel yerine: Anarşiyi önlemek Retorm yapmak... Gerekçeleriyle Nlhat Erim h'ikümeti fcurulmaktaydı. «Kuvvetli ve inandıncı» hükümet iktidara gelir ?elmez. adara kaçırma, banka soyma eylemlert de arttı. 18 mayıs 1971 eünU İsrail Başkonsolosu Elrom kaçmlınca, Anayasa sistemimizrie veri olmayan «hükümet basfcanlıgı» bildirtsiyle: Masum gpnçlerimizi sö« ve vazı ile kışkırtanlar .. Başta olmak özere blr çok klmsenin gözaltına alınmalan emredildl. 17 mayısı 18 mayısa bağlayan gece. Uerici ögretlm Uyelen, yazarlar. rjğrenciler. genç subaylar ve lşçiler cezaevlcrine kapatıldı. Aydmlann evlerinden toplanan binlerce kitap yakıldı ve denize dökiildü. Bundan sonra Anavat* değiaiklikleri meclislerden gectrilerek, temel hak ve özgürlükler kısıldı. Basm ÖzgUrlüSU temelinden yok edlldi. Bundan sonra, özgUrlüklerl kısan, vargı güvenligini sarsan blrcnk yasa kabul edildl Aynı günlerde. bazı siyasal hıtuklulara işkence vapan bir örgüt, cezaevleri üzerinde eçemenliŞini kurdu. «Kontrgerilla» adı verilen bir örgüt, bütün dünyanın gözü önünde, Ulkenln aydınlannaişkence yaptı. TUm generallerden, Unlü yazarlara kadar birçok insan bu işkence evinde sorguya çekildi Bu örgütUn aldıft ifadelerle. birçok ınsan. uçak kaçırmak, Marmara rfipurunu batırmak. Kültür Sarayını yafcmak t^bl suç Rerekçeleriyie cezaevlerine atıldı. Bu sanıklan n ner blrl de, mahkemeler önünde beraat ettt. Bu arada, yönetlmln kolu sUnyönetlm mahkemelerine uzandı. Sanıklar nakkında beraat karan veren mahkemeleT toptan kaldınldı, tahliye karanna tmza atan var?ıclar efirevlerinden alındüar. Bu dönem katıanırken. sıkıyönetim komutanlan ya Adalet Partisine pirdiler. ya da özel teşebbüste yükcek ücretli koltuklara oturtuldular. 14 ekim seçimlert. birçok hesabı altüst ettl. tlerlci bir parti halkın oylanyla İktidara eelince, oylannm donduğunu, yollannm tıkandıgını anlayan ajhn acık ve gizli örtrütleri, kendi aralannda bütünleşmeyl saglamayı başardılar. Sirndl. olağanüstu dönemin tadlannı damaklannda duyanlar. tehllkell baa vPntemleri kullanmava baslamışlardır. Son Olaylan pereğl gibi anlayabilmek !çin «kontTgerilla» gerçeğlne ışık tutmak eerekmektedir. «Kontrgerilla» örgütü kimlerden olusmaktadır'.. Bunlar hangi slvasal parti ve gençllk örgUtlerlrle lsbirliei lçindedlrler?.. Bu sorulan fcanıtlara dayanarak acıklamadan, son şiddet olaylannı da anlamaya olanak yoktur Siyasal gerçeklert gözönünds tutarsak, fkl noktayı vurKUlamak gerekmektediT Bunlardan blrmcisl, devrtmcillk adına bireysel terörle yapılan eylemlerden kacınmaktiT. Kışkırtıcı aianlann kol gesdiğl bir ülkede, bu tür eylemlerin, siyasal iktidarlarca nasıl kullanıldığı geçmiş ömeklerle bellidir. tkind sonuç tse siyasal lktidarlarla tlgilidir. Bazı olaylardan yararlanarak, Uericilerl ezmek lsteyenler eninde sonunda, kendi yarattıklan sellerde boğulmuşlardır. Faşizmln ilkel yöntemleriyle klra ayakta durmayı basarmıştır tarihte?» Hem trtdm talaturka faşfaanln» yetenekleri elrerisü midir bu tse? 1112 sayılı 'BssUrafı I Sarfada) Genel MUdürü tsmail Cem'i görevden alma isleminln yargı karan ils ert«lenmesi durumunda, Cem'in 11 sayılı Karnrnnmentn reddiyle Genel Mildür olma yeteneğini kaybettigi gerekçesiyle yargı organı karannı verine getirmemek için ileri sürebiiecs*l bir bahane ortadan taükmıs olmaktadır. Durum, açık ve kesin olarak şöyledir: ıT) II sayılı Karamame, 657 sayılı yasada yaptığı bir değışıklikle TRT Genel Müdürünü ts'isnai memurluklar arasına alm:stır. Böylece, bu göreve getirilmek için, belli bir süre de7İet memurluğunda bulunmak, kademe ve derece haklannı kazanmak kosullannm aranmaması .pngöriürftüstuç. tsmail Cem bu VİHttiimareertn yayımmdan sonra " GtneT î.Tlîcîürlüge atanmıştır. O>sa ki, TRT Yasasmın 9. maddesinde belirtilen koşuTlar tsmail Cem'in bu göreve atanması için kanımızca yeterli bulunmaktadır. Cem'in yönetiminde demokratik anayasal ilkelere uygun tarafsıı TRT yajnnlanndan hoslanmayan MC, ken«line taral Wr yönetim getirmek amaciyle, iktidara geçmeden önce Genel Müdüre karşı yürüttüğü kampanyayı, Iktidara geldikten sonra, pörevden almanın hukuksal kılıfını bulma bieimine döntls^Jrmüştür. Bulunan yollardan biri, 11 sayılı Karamamenin TBMM'ce reddi sağlanarak atamanın hukuksal dayanağıru jritirtmeic olmuştur. Gerçekten, 11 sayılı Kararnama Anayasanın acık hüKmüne aykırı olarak bütün sonuçlan ile ortadan kaldınîması öngöriilmek suretiyle reddedilmiştir. MC bununla. huku'^sal yönden sakatlıgı nedeniyle varcı organınca alınabilecek görevden alma işleminin durdurulması karannı. Cem'in atanmasının hukuksal dayanağmın ortadan kalktı&ı gerekçesiyle yerine getir memekte haklı olacağı umuduna kapılmıştır. (T) Oysa M, 11 sayılı kararnamenin reddiyle elde edilmek lstenen gerekcenln 12 sayılı karar namenin ek geçici 9"ncu madde sinin kabulü ile ortadan kalkmış herhalde MC'lilerin s ö kaçmıştır. Gerçekten, TBMM'ce kabu] edilerek vasa lasan bu maddeve gfin» TRT Ge nel Müdürlüşrü gene 657 sayılı yasanın saptadıgı istisnaf memurluklar arasında kalmaktadır. TBMM'de kabul edilen ksrar namenin ek geçici 9'uncu maddesi nin son fıkrasına göre. 3659 ve 2*M7 sayılı yasaİRra bagh olan îktisadî Devlet Tesekkiineri ile di?er belirli kurumlann genel müdürleri ve genel müdtlr vardımcılan hakkmda 657 savılı va sanın istisnai memurluklarla ilfili bükümleri uygulanır. 359 sa vıh TRT yasası'mn 47'nci maddesinin 2'rırt fıkrası ise. şu hükmU içermektedir: «Kurum personell bu kanunla. özel hükümlerle düzenlenen hususlar dısında, tktisadî Devlet TeşekkülU personeli ne uv^ulanan genel hükümlere tabidir.» Gene TRT yasasının 33'üncü maddesi kuruma İktisadî Devlet Teşekküllerine ilişkin genel hükümlerin uygulanacağını öngörmektedir. Böylece 12 sayılı fcararnamenin ek geçici 9'uncu maddesi ile esasen hukuksal etkinliginl yitirmiş olan 11 sayıü karamamenin red di. tsmail Cem yönünden hiç bir sonuç yaratmamaktadır. Yürürlükte kalan yasa hükmüne göre, genel müdürün atanmasının hukuksal dayanağının ve Cem'in memuriyet sıfatmm yrttrtlmis ol dugu biçiminde ileri süriiten id dialp.r. vasal bir gerekçe kazana mamaktadırlar. Parlamento'nun. yasanın TRT Geneî Müdürünü istisnai memuT luklar arasında sayan önceki gîin kabul ettiği maddesini, bir devlet memurunu görevden almak ama ciyle, yeniden değişarmesl bici minde kendisine sunulacak bir önerivl de fvetld sanrrewı) nit« Hukuk dışı davranış Ecevit, daha sonra söyle demiştir: «Hükümet, yeni bir TRT Genel MUdürü atayarak yargı denetiminin sonuçlannı etkislz kılma hesabı içinde olabilir. Ancak bilinmelidir ki, 11 sayılı Kanun hukmUnde karamamenin meclislerce reddedilmlş olması, TRT Genel Müdürünün rmkuWdurwmunda « ç b l r t î B f * » » * yafaJ>* mamıstır. HUkümetçe daha sonra çıkanlıp yürürlüğe konulan ve meclislerce dün kabul edilerek yasalaşan 12 sayılı Kanun hükmUnde karamame. ötekl kamu iktisadt tesebbüsleri gibi, TRT Genel Müdürlüğünü de lstisnal memuriyet saymağa devam etmektedir. Kaldı ki, 11 ve 12 sayılı Kanun hükmünde karar nameler söz konusu olmasa bile, geçen yıl TRT Genel MUdürlügüne yapılan atamanın başka sağlam yasal dayanaklan da var dır. HükUmet yeni bir hukuk dışı davranıs İçine glrmeye kalkış madan önce bu Rerçekleri hatırlatmayı ödev 12 sayılı kararname (Bastarafı L sayfad») sine UisMndır. 12 sayılı kararname, memurlara yeni bir tazmlnat biçiml getirmektedir. «Mail sorumluluk tazminatı» adındaki bu yan ödemenin ek maddede belirüldiği üzere «Sayıstaya hesap vermekle yükümlü olan say oıatüarla, vezne açığından malen sorumlu olan veznedar ve dl ğer görevlilere» verilecegl büdlrilmektedir. Hangi türde olursa olsun, yan ödemelerin tamamınm hangi işi yapanlara ve hangi görevde bulunanlara ödeneceği, ödenecek miktar, ödemenin usul ve esasları ilgili kurumlann yazüı lsteğl üzerine, devlet personel dairesi ile Maliye Bakanlığmca kararlaşttnlacaktır. Uygulama İçin yılda bir defaya ait olmak üzere hazırlanacak kararname Bakanlar Kurulu karanyle yürürlüğe girecektir. Ancak hazırhklar ilgili dairelerden son ra, Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığı tarafmdan tamamlanacaktır. maktadır. Başka bir deyimle, ge nel mudUrler, müşavirler basın ve halkla iliştdler uzmanlannın hem sayılan artınlabilecek, hem de lstenilen yerlerde görevlendllecektir. Derece yükselmesi 13 sayılı Yasa gücündeki Karamamenin en önemli ve geniş kJtleyl ögilendiren maddelerinden birl derece yükseltilmesl fcosullanna ilişkindlr. Buna eöre, derece yükseltilmesinde uyguIanmakta olan «bekleme sureleri» değiştirilmiş bulunmaktadır. îlk ve ortaokul lle dengi okullan bitirenlerln bulunduklan derecede en az dört yıl bekleme sürelerl üç yıla lndlrilmiştir. Aynca, o derecedeki «dördüncü kademe ayhğını bir yıl almalan» kuralı değiştirilerek, cüçüncU kademe ayhğını bir yıl almaa blçimine sokularak derecesi ne olursa olsun, memurlar arasında bir eşitlik yaratüma yoluna gidılmiştir. Karamame üe eğitim ve öğretim hizmetlert smıu dışındald memurlara başka blr yenilik daha getirilmiştir. Buna göre, birin cl, iklncl, üçüncü ve dördüncü derecelerdekl kadrolara atama yaparken «derece yükselmesindekl süre kaydı aranması» llkesi kaldınlmıştır. Böylece, kadro derecelerine daha aşağı derecelerden ilk dört dereceye memur atanması yolu açılmış bulunmak tadır. Ancak bu yönde bir atama jrapüabilmesl için memurnn yük sek öğrenim yapmış olması gerekmektedir. Derecelerle ügill yapılan «îegişikliklerden biri de, üç ve dördüncü derecelere atanabUmeleri için «en az beş yıl çalısmış olmak» süresi yedi yıl, birinci ve ikinci derecedeki görevlere atanabilmek için «en az yedi yıl çalışmış olmak» ükesi on yıl olarak belirlenmlştir. Yasama organı üveliklerlnde geçen süre tle askerlikte geçen süreîeT sözü edilen yedi ve on yıllık sürelerin hesabına dahü edilebilmektedir. Kararnaraeler konusu Bülent Ecevit daha sonra gazetecilerin sorulan üzerine, yapılacak etkin mücadelenin türünü CHP'nin bundan önce de gösterdiğini hatırlatmtş, bir başka soruyu cevaplarken, 11 sayılı kararname konusunda anayasa mahkemesine başvuracaklannı açıklamış, ancak 11 sayılı kararnamenin lptal edilmiş olmasının îsmall Cem'in durumunda hiçbir değişiklik yapmayacağını tekrarlamıştır. C. Senatosunda kabul edilerek kesinleşen 12 sayılı karamamenin, 71, 74 ve 76. maddeleriyle memur kıyımına olanak sağlandığı yolundaki görüşlerle ilgili bir sonıyu ise. devlet eski bakanı Tokat milletvekili tsmail Hakkı Birler cevaplamıştır. Birler, adı geçen maddelerin memurların özlük haklan saklı kalmak koşuluyla, görev ve Unvan eşitliğl aranmaksızın bir görevden diğerine atanmalanna olanak sağ lamak üzere düzenlediğini, cephe partilerinin girişimiyle bu maddelerin ve özellikle 74. maddenin alabildiğine kapsam genişliği kazanarak memur kıyımına olanak veren bir hale getirildiğini bildirmiştir. İşçi Memur aynmı 12 sayılı yasa gücündekl karar r.ameyie memur tanımı kapsamı daraltümıştır. Bu daraltma işçimemur ayırımında kamu kesimin de bedensel çahşmada bulunan sözleşmeli personelin işçi sayılması yönünde yeni bir olanak getirmektedir. Kararnamenin kendisi işçimerjıur &yrımiBa bir açıklık getirmemekte, ancak me mur tanımının daraltüması ile bu yol açılmış bulunmaktadır. Kesin karann Yüksek Hakem Kurulu tarafından verileceği Delirtilmektedir. Kararnamede eski metinlerde geçen «aslı ve sürekli veya bu yetkiyi kullananlara katılarak yardımcı ve sürekll görevlerde çalışanlar» deyimi kaldınlmış ve memur tanımı böylece daha dar bir anlam kazanmıştır. Karamamenin sözleşmeli personel bölümüne ilişkin maddesinde sözleşmeli personel kullanma olanaklan genişletilmiştir. Bundan böyle, devlet dairelerinde sözleşmeli personel sayısı artabi lecektir. Bu madde hukuk çevre lerinde «elastiki» olarak nitelenmekte ve siyasal iktidarlann bu na dayanarak kendine yakın kişileri atamalan kolay bir hale gelmektedir. Tüksetiş IBaştarafı 1. Savtada) Demirel'in kardeşinin sahibi ol duğu Yükseliş Kolejinde öğretmenlik j'aptığı ve sağ eğilim U bir kışi olarak tanındığı öğrenilmiştir. Bu arada Izmir Millî Eğitim Müdürlüğünden alınan Kecdet Anıl da, ilköğretira müfetti şı olarak Istanbul'da göreve başlamıştır. Öte yandan üniversı^lerarası giriş sınavma hazırlık adı altında bir smav düzenlemek 'ize re Istanbu] MılU Eğitim Müdürlüğüne, Halis Kurtça zamanmda başvuran Millî Türk Talebe Birliğinin Bakanlıktan söz konusu izni aldığı öğrcnılmiştir. MTTB Türldye'deki 24 ilde birden tüm liselerde, hazırlık sınava adı altında bir sınav uü zenlemek üzere çalışmalara Daş lamıştır. MTTB'nin söz konusu smavına katılacak öğrencilerden 15'er lira harç alındığı Dil dirilmiştir. \rTTB yöneticileri düzenleyecekleri smav hazırhğı ile birlikte okullarda dolasarak. kız öğreneiler arasında, «meslek sahibi mi. voksa anne mi ol Pıof. fllacakaptan (Bastarafı I *avfada» belgeler çıktığını öne sürerek. «Mütecavlz uk derslert Türk Hukuk Kurumunda Muammer Aksoy, Dğur Alacakaptan »e All Topuz'dan almıştır Bir kea daha hatırlatınm, Türk Hukuk Ku rumu'nun yöneticüert Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Uftur Alacakaptan'dır > demiştir. öztürk'ün bu sözleri söylediftlnin eecesı (Jğur Alacakaptan Ue Mu ammer Aksoy'un evlerine Datla<nct maddpler atümıştj. İstisnai memurluklar 12 sayılı yasa gücündeki kararnamenin aldiğı son biçimiyle istisnai memurlukların sayılannın artmlma olanağı doğmuştur. Eskiden, başbakanlıkta görevlendirilecek müşavirler otuz, bakanhklarda görevlendirilecek özel müşavirler iki. bakanlıklarda görevlendirilecek basın ve haîkla llişkiler mUşavirliklert ise ancak bir tane olabilirdi. Şimdi bu sayılar kaldırılmış ve yerlerine yeni sayılar konulmamıştır. Böylece İstisnai memurluklar ko nusunda çok geniş bir uygulama alanı açılmış olmaktadır. Sayısal açıdan bir sırır fconulmaması, hukukçular tarafmdan «görevlen d i i ] k fllftna >wlcftnlılrİ!ir xm an. Savcılık, belgeleri istedi Ankara C. Savcılığı Seyti öztürk*Un Aksov ve Alacakaptan'a ilişkin sözleri tle tlgili olarak Anadolu Aiansından. TUrk Haberler Ajansından ve TRT'den metinleri istemiştir.