25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHURÎYET 15 Mayıs 1975 Demiryollarımız İR ülkenin toplumsal, kültürel ve özellikle ekonomik gelişimi ulaştırma dizgesiyle (sistemiyle) yakın illşki içindedir. Bu nedenle, ulaştırma politikasının saptanması sorunu yaşamsal bir önem taşır. Üzülerek belirtmek gerekir ki, Türlriye'de uzun yıllardan beri akılo. ve ülka çıkarlan doğrultusunda bir ulaştırma politikasının yürütülmekte olduğunu ileri sürmek güçtür. cDemir ağlarla ördük anayurdu dört baştan. kıvancının ardından demiryolculuğumuzun düşürüldüğü iç açısı olmayan durum, bu savı kanıtlamaya yeter. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ULAŞTIRMA POLlTİKASI Doç. Dr. Güngör EVREN Yatınmlar konusunda takınılan tutum da Cnemlidir. ÇünkU bu, siyasal tercihln en anlamlı göstergelerinden biridir. Gerçekten, karayollanmızın atılımını ve demiryollanmızın düşüşünü yatırun rakkamlanyla izleyebiliriz. 1950lerden başlayarak, karayollannın yıkıcı rekabeti karşısında ayakta durabilmek için, her zamankinden daha güçlü olmak zomnluğundaki demiryollar yeni güç koşullar altında kendi kaderine terkedümiştir. Böylece, demiryollanmız için, yolu ile, aracı ile, işletmesi ile çağ dışı kalma dönemi başlatılmıştır. İşte Bayındırlık Bakanı olarak Erol Çevikçe'nin 9 şubat 1974 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan konumuza ilişkin sözleri: «Dışarıdan da olanak saglanarak, karayolculugu nisbî olarak geliştirilmis, fakat demiryolculuğumuz ihmal ettirilmiştir.» Bu açıklamalardan demiryollanmızın yönetiminde kusur bulunmadığı anlamı çıkanlmamalıdır. Ancak, yürürltikteki koşullann yönetime ilişkin kusurlann doğru olarak saptanması olanagını ortadan kaldırdığı da bır gerçektir. melden bozulur, tasm hizmetinl yeterli ölçüler içinda yerine getirmek İçin gerekli kaynağı kendisinin sağlaması olanakları kapamr, devlet de bu olanağı sağlamazsa hizmet niteliklerinin düşmesi nedeniyle yeni trafik kaçışlan başlar ve bu böylece sürüp gider. Demiryollanmız, bilinen kötıi yerine bu koşullardan geçerefc gelmişttr. Oysa, dogru saptanmış bir ulaştırma politikasına göre demlryollarımıza etklnlik kazandırümasında zorunluk bulunduğu, bugun artık bilimsel bir gerçek olarak ortadadır. Özellikle son günlerin petrol bunahmı ve enerjide dışa bağımlılık sorunu, bu gerçeği çok açık biçimde vurgulamış bulunmaktadır. Öyle umuyorum ki hiç değilse geçmişteki yanılgılann an ürünlerl önünde, soruna dogru bir yaklaşım sağlamak amacına yönelik çabalar yogunlaşacaktır. Bu çabalann ilk aşaması demiryollannın ulaştırma dizgesindekl yerini ve bu yeri sağlamak için gerekli önlemleri iyi saptamak noktasında dugumlenecektir. Karayollanndan farklı olarak yolunun bakıtnını, onanmını, yenüenmesini üstlenen, taşm ver gisini ve ayrıca gümrük ve akaryakıt vergilenni ödeyen demiryollannın zarannda, bu yükümlülüklerin payı büyUJrtür. öte yandan, zaranndan söz edilebilen bir kuruluş olarak, demiryoUanmızın yeterli tecimsel (tlcarî) davranma olanağı yoktur. Kamu yaran açısından bazı taşımalar indirimli fiyatlarla gerçekleştirilir. Zaranna Çalı?ması kaçınılmaz olan hatlann işletmesi sürdürülür. Bu koşullar altında, zarar kavramı, Bzel bir anlam kazanmaktadır. Yukanda sözu edilen demectnde, Erol Çevikçe, demiryolu ve denizyolu ile aynı hizmeti yaptıklan halde, karayollannın yapım ve yönetiminde ekonomik değerlendirmelere yer verilmedığtni beltrttikten sonra, bakiı olarak, eklemektedir; «Hiç kimse karayollanna kâr edip etmediğinl sormamısttr.. Güncel Çapraz Ç Bir tanhten sonra ulaşHrma politikamızda sgemen olan anlayışın özeti: Büyük yatınmlarla Dluşturulmuş, toplam taşıma hacminden payı ne alursa olsun işletme giderlerinin önemli bölümünien kaçımlamıyan demiryolu ağımızın kullanılnayan kapasitesi bir yanda dururken, ağırlığı, lerşeyi ondan beklermişçesine, karayolu taşıma:üığına kaydırmaktır. Sanki, karayollan, ulaştırxıa dızgesinde kendıne özgü bir yeri olan ve an:ak gereken ölçüde ve biçimde devreye sokuldu£unda çok yararlı olabilecek taşımacüık türü dejildir de, ülkenin tUm ulaştırma gereksinmesini aı iyi biçimde karşılayabilmesinden kuşku dunümayan tılsımlı bir buluştur. Herhalde böyle iamlmış olmalıdır ki, ağırlığı karayollanna kayiıran yatınmlar gerçekleştirilirken, işletme gerekeri yeterli biçimde yerine getirilmemiştir. Böyece iyinıserliğe olanak tanımayan bır tablo oluşnuştur: Teknik yönden çagdışı ve ekonomik buıaiım içinde bir demiryolculuk güvenliğınden nışku duyulan bir karayolu ulaştırmacüığı, yitiilen ve yitirilmekte olan mallar ve canlar... Evet ıe ulaştırma ilkeleri, ne de ülke kaynaklannı en yi biçimde kullanma amacıyla bağdaşabilen bır ılaştınnm politikasıdır söz konusu olan. DemlryollanmM, kendi yolunun yatınm, ba:ım, onarım ve yenileme yüklerini üstlenırken, lemiryollanyla en yakmdan yanşan karayolu ta.ımacüannın yararlandıklan yolun yapım, bakım • onarımı ile devlet yükümlüdür. Demiryollan e aşın (nakliye) vergisi öderken, karayolu taşıma:ılan ödemezler. Maddl yükümlülükler açısından, lemiryolannın eşitlik ilkesine uymayan bir işlem lördügUnün kanıtlan çoğaltılabilir. Ancak, işlem arklılığını açıklıga kavuşturabilmek için, yukarla beUrtilen noktalann ötesine geçmeye gerek 'oktur. Ne Yapmak Gerekir? Yürürlüktekl temel kosullar sürdürüldükçe, kendi iç yapısındaki düzenlemelerle demiryollarımızm düzlüğe çıkanlması olanaksızdır. GeçtiŞımiz günlerde taşıma fiyatlannda yapüan ayarlamanm ekonomik denge yolunu açabilecegini ummak da iyimserlik olur. ÇünkU, şimdiye dek ne taşıma maliyetlerinin yapay şişkinliği giderilmiş, ne de taşıma hizmetinin niteliklerini düzeltecek olanaklar sağlanmıstır. Yapılması gereken, demiryollanmızın kapasitesini değerlendirerek %erimliliğini arttırmaya yönelık önlemlerin gecikmeksizin, saptanması ve uygulamaya konulmasıdır. Bunun İçin de, öncelikle, demiryollanmıaa karayollan karşısında eş koşullar sağlanmalı. öte yandan başta maddî olmak üzere gerekli her türlü destek esirgenmemelidir. Bugün bazı ülkelerde birçok kıtle taşımalannın ve tehlikeli maddelerin tasınımn karayollan ile gerçekleştirilmeleri yasaklanmakta, koşullardaki eşitsiüigl ortadan kaldırmak üzere yol bakım, onanm yenilenme yükleri demiryollannın üzerinden alınmakta VB karayoUannı kullananlann yol yapım, bakım ve onanmına gerçek ölçüde katkılannın saflanmastna çahşılmaktadır. Sonuç olarak, demlryolculuğumuzun sağlıklı lşlerliğe kavuşturulabilmesi için, sorunun kökeni ne inilerek, genel ulaştırma politikasının akılcı bi çimde yeniden düzenlenmesi zorunludur. Gerçek Yeri Kaba çizgileriyle ortaya konan durum karşısında, ulaştırma dızgemlzin ve demiryollanmızın nasıl bir görünüm kazanacağinı görmek için beklemeye gerek yoktu. Eşit olmayan koşullar altında karayollan ile yapacagı yanşta, demiryolan elbette trafiğini kaptıracaktı. Bu ise bir kısır döngünün başlangıadır artık; kaçan trafiğe karşın giderler degişmez ya da aynı oranda azalmaz, birim maliyetler büyür, ekonomik denge te Hangi Zarar? Ulaştırma dizgesinl oluşturan alt dizgelerin Ocarayolu, demiryolu, navayolu, vb..) genel dizge içindeki konumlannın büjük ölçüde siyasal tercihlerle belirlendiği unutularak, sorun, demiryolculuğumuzun yönetimsel önlemlerle zarardan kurtanlması biçiminde ortaya konabilir. Oysa, yukardaki açıklamalann ısıgı altında, «demiryollanmızuı zaran» kavramıns kazandınlacak gerçek anlam, bu yaklaşımm dogru olmadıgını açıkça gösterecekür. ÇtRKlN OLAYLAR DKTAY AKBAL Evet Hayır IIRIHİMİ7I OUNVtNIN LN IU1W HUIUPHtNtLERİNOE BIU BULUNMIVIN ORIJINâi. BELGEIERDEN Ö6RENELIM. GÜNÜN KlTAPLARI IUUUUUUUUUJUUUUUULJUULJUI fjvet, çirkln bir olaydır bu. Türklye Cumhuriyetl'nin başbakkanl görev sırasında saldınya uğramıştır. Kaba güç eylem ™ lerini hiç bır zaman dogru görmem, yararlı bulmam. İster ığdan, ister soldan, ister ortadan gelsin, şiddet şiddeti doğuur, kaba güç karşısmda başka bir kaba gücü bulur. Demokraı düzenindeyiz, çak partili bir toplum, çeşıtli düşüncelerin çarışması, serbest seçimlerle iş başına gelme ve gitme alışkanlıı, basın özgürlügü, dillerden düşmeyen özgurlükçü demokraı... öyleyse niye şiddet, niye kaba güç? Bunalımlar içindekl bir genç adam başbakanlığa giriyor, Srevlilerln kayıtsızuğından yararlanarak Sayın Demirel'e bir jmruk indiriyor. Nasıl giriyor, nasü bırakılıyor, orası da düinülecek bir konu... Türkiye Başbakanının yanına böylesıne ıhatlıkla gtrilebilir ml? Ben partiliyim, ben şuyum buyum deInce, kapılar, yollar açüır mı hemen? Bu bunaümlı genç adam erkesin içinde yumruğu atmıştır. Sonradan öğrenildl bu ;nç adamın seruVeni, akıl hastaneslne yattıgı, Almanya'da tuıklandığı... Dengeslz ldşiler her yerde, her toplumda vardır. öylelerl kendllermi aşın duygulara kolaylıkla kaptınrlar. Aşıı sağın militanı da olurlar, aşın solun da... Böyleleri, savunıaya kalkıştıklan düşüncelere zarar verirler. Bilerek ya da bil ıiyerek.» Demirere yumruk vurma olaymın, bu olayı yaratan iştain geçmişinde, kışiliginde neler gizlidir? Bütün bunlar bır lr ortaya çıkanlacak, karanlık noktalan o zaman anlayacagız... BUtün partilerin, bütün liderlerin, kamuoyunu oluşturan smeklerin, sendikalann, kişüerin böyle bir çirkin olayı hemen ınamalan sevinilecek bir durumdur. Demek, herkes şiddet eyımlerine, kaba güce karşı! Bu eğilimin sürüp gitmeslnl dUeleli... MC içinde yer alan baa siyasal örgütler, liderler de kenilerine bağlı partizanlarla kaba güç denemelerine girişmektn artık vazgeçmelidirler. Yol kesmek, adam dövmek, vurmak, ırt basmak, bomba atmak, gözdagı vermek, kendisi gibi düinmeyene düşman olmak... Niye açıkça söylememeli, Sayın aşbakana saldın olayı «tek» bir olay degüdlr. özellikle MC itıdarının işbaşına gelmeslnden beri sürüp giden nice saldın laylanndan ancak biridir. Bir aynm var yalnız, öncekl olayırda dayak yiyen, yaralanan kişüer aşın sağa karsı, MC'nin olitikasına karşı, kaba güç eylemlerine karsı yurttaşlardır. ölen ır bile oldu kaba güç salduılanyle... Ama bu suçlan işleyen* yasalarca cezalandırümadı. Oysa Sayın Demlrel'e bir yumık atan bunalımlı kişi o anda yakalanmıştır. Çirldn bir olay bu, kınanacak, yerilecelc bir olay... Ama laydan hemen sonra, Devlet Bakanı Öztürk'ün yaptıgı konuşıa da çirkin ve yanlıs bir davranış degü mi? Ortahgı karışrmak, duygulan azdırmak, bir takım kışilere düşmanlık çekıek... Başka nasıl bir ad verilebilir sorumlu bir bakamn yapğı o konuşmaya? Bay Öztürk heyecan içinde, suçu CHP'ye, cevit'e, TUrk Hukuk Kurumuna, Prof. Aksoy'a, Alacakapın'a, Ali Topuz'a yıkmaya kalkışmıştır. Suçlu kişl CHP'nin ürk Hukuk Kurumunun seminerlerine katılmış, adı geçen kişi ırin derslerini izlemiş. Sanki bu kişiler git başbakanı tokatla emişler ona! Bay Öztürkiln sözleri üzerıne bir TRT kameralanı dövülmüş, geceyansı da Prof. Aksoyla, Prot. Alacakapm'ın evi bombalanmıştır. Saym Demirel'e tokat atan kişi beldir, adaletin elindedlr, ama proıesörlerin evine bomba atanlar tmdir? TRT kameramanınjn kafasına vuran yakalanmış mıır? BeUl depdir. Yanlışlık burda başlıyor. Bitmlyor, sürüp gidiyor. Aylarır solcudur, bize karşıdır diye insanlar dövdürüldü, yaralanı, öldurüldü. Şiddet eylemleri, sola karşıysa, CHP'ye Ecovlt'e arşıysa Ovuldü, korundu, türlü biçimlerde hoşgörüldü. Ama unalımlar içindeki, iki yil Bakırköy hastanesinde yatmış bir işi başbakana tokat atınca kıyamet koptu. Bir kez daha söyîyeyim bir başbakana saldırmak çok çirkin bir olaydır. Ama erhangi bir kişiye tokat atmak, o kişiyi öldürmek de öylesine irkindir. Son olay, bir şiddet zincirının yeni bır kalkasıdır. arsıntılar içindeki bir kafanm işidir bütün bunlar. Demirel'e aldıran da, ilerici öğretmenlere, aydınlara, devrimcilere saldıan kişiler de hep düzensiz, dengesiz kişilerdir. Ama ya, Bay iztürk? Koskoca bir bakan, sorumluluk sahibi bir kişi? Araşınp soruşturmadan çabucak böyle bir suçlandırma konuşmasııi nasıl yapabilir? Bir takım profesörlerin, aydınlann, politiacüann üstune düşmanlık çekebilir? Ya o bombalann petlaaası sonucu bu iki profesör ve aileleri ölüp gitselerdi? Bunun jrumlusu Bay Öztürk olmayacak nuydı? Meclis kürsüsünden zorbalann kimler olduğu meydana çıkmıştır. Hep beraber stlerine yürüyelim» diyen Bay Ertem olmayacak mıydı? En dogru sözü Ecevit söyledi: «Biz demokrasiye inançlı lnanlar olarak kendimize yapılan saldın ile başkalanna yapüan aldmlar arasında fark gözetmeyiz. Başkalanna yapılan saldınm kendimize yapılanlardan daha fazla karşısında oluruz.» Bu öze katılmamak elde değil... MC liderlerinin bu görüşü paylaş nalannı isterdim. Ama Bay Öztürkle, Bay Ertem'in bunahmar içindeki insanlan kışkırtmalan, onlan yeni şiddet olaylama Itmelerl, en az Sayın Demirere saldm olayı kadar çirkinlir, üzücüdür.™ sımrdaki ölii BÜTÜN ESERLEnİ BOMIİA HAREM .. YDnSEK OI YöZAhl W N I Z EFC FALAÜA Fakir Baykurt aJcadir • DÜNYA IIALK VE DEMOKBASİ ŞtÎRLERÎ • BUGÜNÜN DİLÎYLE TEVFtK FÎKRET • JVTOTLU OLMAK VARKEN • HALKIN EKMEĞt (HlKAYELER) Ftyatı 20 Llra STF1EIVIZİ KİTABEVİİZ5Z5ZSZS2SZ5aFıa YAYIN ORGANURİI R0 tl Odenıtlı OoudB * Jınj Uüt ıüt«leııld OMER . SMFETTIN 1 / EFRUZ BEY 3/ 4 / 5 / 6/ 7/ S H \ttm?AM ŞtfRf "* *• FÎLtSTtN ŞÖRt • PORTEKİZ SÖMÜRGELERÎ ŞtÎRÎ PJC. 58 Beyant, Istanbul ağrmınn toplnmJan İktisadî kalkuıma vanşını sfirdürmekteler. Gfinümüzde ekonomik kalkınraa, sanayflesmeyle eşdeğerU »ayüıyor. tki yol var sanayüeşmey» (1den: 1) Kapitalist kalkınma yolu.. 2) Sosyallst kalkınma »olu.. Bazı ldşiler belki bu ayınmı katı bulup. karma ekonomiden söz açacaklardır. Bizim Anavasamız «karma ekonomi» ilkesini benimsemiştir Ne var ki çoeu kapitalist va da sosvalist nlkede karma ekonominln «ecerli bnlondofeuna unutmavahm. Rarma ekonom) sınırlan belirslı blr kavramdır. YnKOalavya »eya Polonya'da özel selrtör, *BD Tey» Fransa'da devlet sektörü bulunmaktadır. Bu konuda önemH olan. bir ülkede sivasal iktidann kimin elinde bulundutndur. Eğer emekçi sımnan sivasal iktidara etremense. devlet yatmmlanns Sncelik verecektir; sivasal iktidara sermaye sınıflarınm egemen bnlunduçu bir ülke sSzkonosujsa. 8ıel sektöre önc«îik Unmacaktır. Karma ekonomi bu denısede anlamını bulur; Anayasamızdaki ckarma ekonomi» deytml de ikili boyırt taşır. Şlmdlye dek Türltlye siyasal iktidarlan, kapitalist kalkınma yo'lnna secmişlerdir. Bizde devletçilik 6xel sektörü tesvik etmek İçin kullaıulan bir araç sayılmıştır. Ne var td 1975 TürMyfsinde blr soru ortadadır: Ülkemiz kaikınmıs mıdır? Bizim KÖrdüÇümüı 1950'den bu yana kalkınma edeblyatı eeçerlidir ama. e^rçek kalkınma diye birsey yoktur ortada . Demokrasi lâfından peçilemiyen ülkemizde eerçek bir demokrasi olmadığtnı yeni anlamava haşladık. Parlamentoda, sosyalist parti ve toplumda Okir öıgürlüsü olmadan demokrasi olamıyacağıru çok partili rejlmin virmi beşmd yıhnda alçılamaya yöneldik. Yine çok partili rejimin ve kapitalist kalkınma yolunun ylrmi beşinci yıhnda. sanavi toplumu niteliğine erisebilmls değlUz: uluslararası örgütlerde «gellşmekte olan Ulkeler» sahndByK. Ama ylrmincl vfiıyılm son çeyrefine glrerken. hem ttldr özpürlüklerinin. hem de sanavi patlamasının eşljHne varmakla krndimlrl avutuyoruz. Diyellm ki sanayi patlamasuıın eşiftindeyiî. Taıtı bu esljte ıd.mmım basarkfn dnnımumnz nedir? Bujriin iilkeye ecemen durumda buiunan ve bir «Cephe» tle siyasal iktidara abanan sermayeciierimiz neler düştinüyorlar? Geçen hafta İçinde Yesllköy'dekl Çmar Otelinde bir toplantı yapan sermaye Bncülerimiz. topluma bakış açılan İçinde tutarlı blr dnmrn muhakemesl yaptüar. Ve şu sonuçlara vardılar: 1) Fabrikalara elfcoymaegillmleri isçl önderlerinin dllinde dolaşmaktarfır. Bu sözlerin ve heveslerin giderilmesi gerekir. 2) f sçl sendikalan çogalmıştır. Sendikal rekabet yuzünden ücret artışı yanşma çıkılmaktadır. Sendikalar azalülmalı. 3) Işçi Ucretlert toplu sözleşmelerle geçinme düzeyinin üstüne fırlamıştır. Artık işçi ücretlerinin artışına engel olunmalı. 4) «Emek ml, sermaye mi» tartışması, sosyallaml körüklemektedir. Bu tartışmaya son verilmeUdlr. 6) Bugünkü rejimde emek »ermayeye oranla daha çok korunmaktadır. Sermay» hlmaye edilmelidlr. 6) Kâr çok sıla kayıtlar altındacur, OCTetln basıboştur. Bu gidiş bir düzens sokulmalıdır. Sonuçta, TuTWye'dekl rermaye smıfmm, ttpitallst tal* kınma yolunu seçmiş rnazlum ülkelerin ço&unda geçerlt buiunan Ukeleri ortaja sördÜRÜ görülmektedir: Mademkl kalkınmak içln sennaye blrlkimi eereklidir; bu birikim, Işçinin ücretine, köylünfin mahsulüne lam yaparak sajtlanamaz. Hem isçl flcretleri dondurulmalı. hem de tarundan endOstriy* kaynak aktatmabfcl,sermayeci blriklıninl japabilsln, yatırnna dönüftflrebilıln, kalkınmayı bnlandınbU•in... Peld, sermaye sınıfınm ortaya koyduğu bu çerçeklere karşüık, siyasal Iktidardaki sermaye sınıfı partllerl ne yapıyorlar, nasıl blr politika lzliyorlar? Kuskusnz buguıı aermaye suutuun Yesllkoy'deki lıtemlerini doğrudan dogruya halka yansıtacak blr siyasal partl bulunatnaz. Şimdillk b»?U AP olmak üzere tutucu partiler, sermayeci Ue emekçi arasında beynamaı durumda... Ve slyasal yaşamda esen rüzırftrian tşçiyo haftada İki fun tatil, tanm kesimlnc «osyal slgorta, memura um, genel sağlık Eİgortası... Bunlar ieçtm sandıfı hesaplanndan dotmaktadır. Arada, sennaye «mfı büyüklerine proje, teşvlk, kredl ve Ithalat olanaklan da açürjor ama; açümadiRi raman mı vardı? Bugün ulkfmhtdekl kapitaHstler, srrev bakkmdan, topln •Ozleşmeden, sendikalanlan dertll durumdalar. Ülkemndn guacel çapran buradadu, bakalmı bu çapra* nasıl çözümlenecek? U1RI ««YINLâRI Eıkal Sok. No 17 12 Çtmkeılıtaş jstntu! A •••••••••••••I ATATÜRK BİR MÎLLETtN YENİDEN DOĞUŞU Yaaan: Lord Kinross Turkçesl: Aytaaa Tenl Bu ldtapta Atatürk'ün Çanakkalo Zaferleri, 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkısı, emperyalist güçlere karşı knzandıgı Ulusal Kurtuluş Savaşı, çöken imparatorlugun küllerl Uzertnde b»ğımsız Türk devletini nasıl yarattığı, kara kuvvete V8 yoba«lığa karsı savasması, TUrk gençliğine emanet etüği halkçı, 1 A yik ve devrimci Cumhuriyeti nasıl kurduğu ve yasatüjı anlatıhr. Beşinrf Baskı. 8M sayfa 50., efltll 85. Llra. SANDEK T.AR1 OSMANBEY İSTANBUL Mahmut Goloğlu Devrımler ve Tepkileri Turhan Kitabevi Kocabeyoğlu pasajı Kızılay • Ankara ••••••••••••••••••• aYOksek gerilinıiJMOkemmel.. BilsiYayınevi General Kenan ESENGiN HİLLİ MÜCfiDELEDE İÇ ATAKLANMALAR MtT.T.t MÜCADELENİN KARANLIK VE KADERSÎZ YANLABINI EN KALIN ÇİZGİLERÎ İLE AYDINI.ATAN BELGESEL ARAŞTIRMA. TARİHİN İLK GERİLLA SAVAŞLARI. ÇERKEZ ETHEM, ŞEYH EŞREP, ANZAVUR, DELİBAŞ, ALİ BATI, DEMİRCİ EFE AYAKLANMALARI. DÜZCE, YOZGAT, ZİLE, KONYA, HAÇİN, KOÇKtRt VE KÜKT İSYANLARI. EKMENİ ÇETELERİNİN VE PONTUSCü RUMLARIN BÜYÜK HAYALLERÎ. T.BJüJM.TJE KTTVAYI MİLLÎYECİLEBE KARŞI POLİTtK OYUNLAR, İHANETLER, BAŞKALDIRMALAR, AĞALAR, ŞEYHLEB, SOSYALİSTLER, KÜRTÇÜLER.. ÖDEMELİ VE PUL KARŞILIĞI GÖNDERİLİR. :«6 SAYFA 20 TL. eMAO'CU FELSEFENİN ÖZÜ »PROLETER ENTERNASYONALİZMt MASKESt ALTINDA BÜYÜK HAN ŞOVENİZMİ VE HEGEMONYACILIK »PROLETER DEVRtMİ.SAVAŞ VE BARIŞ SORUNLARINDA MARKSÇI VE MAO'CUGÖRÜŞLER ARASINDAKt ZITLIK»MARKSÇILIĞIN VE MAO'CULUĞUN DEVLET VE PROLETARYA İKTİDARISORUNLARI KARŞH SINDAKt TAVIRLARI.MAO'CUGÖRÜŞE GÖRE SOSYAL YAPININVE SINIF MÜCADELESİKIN EVRİMİ »MAO'CULUGUN TEORİ VE PRATİĞİNDE POLİTİKA VE EKONO) Mİ İLİŞKİSİ»"BÜYÜK PROLETER KÜLTÜR DEVRİMİ" YA DA DÜNYA KÜLTÜRÜNE SALDIRI. F.V.KONSTOTINÖV M.I.SLADKOVSKI MAtfNÜN TEORİK GÖRÜŞLpİNİN ELEŞTÎRİSİ AĞRI TATINLARI P.K. 1282 İSTANBUL KONUKYAY1NLARI PK.749 ISTANBUL m ÇATALCA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN : 1 Belediyemıze ait 435.488.05 TL.'sı keşil bedelll sıra dükkânlar ınşaaü 2490 sayılı Yasa hükümleri dahUınde kapalı zart usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 thale 3.6.1975 salı giinü saat 15.00'de Belediyo Encurnenl huzurunda yapüacaktır. 3 tşin geçicl teminaO 21.169.53 TL.'sıdır. 4 Eksiltmeye girebilmek için Isteklilerin eksütme sartnamesinde belirtilen ve kanun hUktimlerUıe uygun evraklannı tanzim ederek ıhale günUndentiçgün evvel 28.5.1975 günün akşamuıa kadar belediyemize gönderilmesl; 5 Tertrp mektuplan sartnamesinde yazıh oldugu şekilde istenilen belgelerle birlikte usulüne uygun hazırlanan zarflan ihale saatinden bir saat evvel makbuz raukabılinde belediyemıze vermeleri. 6 Posta ile yapılacak mUracaatlarda vakl gecfkmeler nazari itibare aünmaz. 7 Bu Işe ait şartname belediyemiz fen Işlerl müdürlUgünda tanzim edilmiş dosyada görülebilir. Keyfiyet ilân olunur. (Basın: 153833845) GENEL DAÛITIM: MİLLtYET Ltd. Ist. GEDA mUGIELFt WERNER#KELLER . • • • • • • • İTT BÜTÜN İSRAF EKONOMİSİ Dr. Agâh Oktay GÜNER Millî kaynaklarm insanın ve zamamn israfını, iktisadî empervalizmin Itorkunç yıkımını Bir ayd» 2. baslası yapılan ÎSRAF EKONÜMIStnde Okuyunuz Damla Yayıneri Cagaloğln tST. Tel: 26 21 99 ]U DÜNVADA ENÇOK OKUNAN ROMAN VUCEL YAYINLARl JSTANBUI PK.4O1 Ruh çagırma,Hipnotizma Parapsikolqji,Telepati ve Falcılıgın karanlık dünya sına gîrmek için gerekli TEKKÎTAPL KOZA YAYINLARrNlİA!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear