23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎKÎ CUMHURtYET 12 Mayis 1975. wgW% ö r t t > a ? 1 1 iktidar»ın özenletizertadedurup \ \ I J işlediti konulardan biri de din konusudur. Doğrudan ya da dolayü yollarla bu konu, «ahlâk, ve «maneviyat» ile de bol bol salçalandınlarak kamuoyuna sunulmakta, büyük kentlenmizin duvarlannda boy gösteren «Kurtulus Isiâmda. yazılan dikkati çekmektedir. Soğukkanlüıkla konuya yaklaşmak ve bir yargıya varabilmek ıçin bu savsözün çevırisi sayabüeceğimia ve Batı toplumlannda karşılastıgımızı varsayacağımız «Kurtuluş Hristiyanİıkta> Uzerinde durup düşunmek yeter. Giderek İtalya'da «Kurtuluş Katolikte», Almanya'da «Kurtuluş Protestanlıkta. biçimlenne dönüsebüeceğıni varsayacağımız bu savsözlerin çagdışı olmak dışında «bölücü» bir nitelik de taşıdıgı ortadadır. Elbette, toplumsal bir kurum olarak dinler vardır. Çagımızda dinin yeri, Iktidarlann koşullan dınp biçimlendirdiği tutum ve yorumlarda değil, bireylerin ınanç özgürlüğü çerçevesindeki anlayıs ve davranışlarındadır. Bunun içindir kl, özellikle dine ilişkin düşünce ve eylemlerde hoşgörü temel ilkedir. Unutulmaması gereken temel nokta, yasalann güvencesi altında bulunan bu ilkenin, hangı doğrultuda olursa olsun, bir dış baskının âleti haline getirilmemesıdır. Layik devlet anlayışının bu özelliğine uyulmazsa «kaş yapayım derken göz çıkarraak» durumuna düşülebüir. cBâbı meşöıat»ın Cumhuriyet Türklye'sinde bir bakıma devanu olan Diyanet Işleri Başkanlı ğmın görevinl yasal sınırlar içinde yürüterek sınırlarmı koruması gerekir. Büinmelidir ki, sınırlannı genisletme özentisi kadar, hem bu kuruluşa, hem de dine ve topluma zararlı bir eğilim düşünülemez. Bu bakımdan, Ziya Gökalp'm bize ver diği din dersi çok anlamlı ve uyarıcıdır. Umanz ki «sağ düşünce»ye dayalı iktidar ortaklan ve yandaşlan kamuoyuna açıklayacağımız «Mesîhat» adlı manzumeyl gereğince değerlendlrip Ziya Gokalp'ın dilinden bazı doğrulan öğreneceklerdir. Ziya Gökalp'ın adı geçen manzumesi 1918 yı OLAYLAR VE GÖRÜŞLER BİR DlN DERSİ Cavit Orhan TÜTENGiL lında yayımladığı «Yenl Hayat» adlı kttabında yer alacakken sansur tarafından yas&klanmıs, bu nedenle de basılı nüshalar «imha» edilmistir. Türkiye'deki eskı * e yenı yazı kitaplarda bulun> mayan «Meşîhat» adlı bu ilginy manzumeyl August Fischer'üı 1922 yılında Leıpzig'de yayımladığı «Aus der religıösen R«formbewegung in der Türkei» adlı kitabın 62. sayfasmda yer alan özgün metninden, sayın Profesör Gotthard Jaschke'ye bize yolladığı fotokopı için teşekkürlerimizi sunarak, yeni harflere çevırıyoruz: Bir devlet ki hukukunu kendı doğurmas, Kanununa «gbkten inmiş degişemez» der; O. asla bir devlet değil, müstakil durmaa, Degişmeyen bir varlığı tasıyamaz yer! Bir meşîhat makamı ki dine hızmeti Hukuk, ilim ışlerıjle uğraşmak savar, Bir taraftan bozar iken adlı, hikmeti, Öte yandan halk ıçine kaydsızlık yayar! Hâkim olan nıillet mldir, meşîhat mıdır? Mıill Mechs: Meb'usân mı? Bâbı tetvâ rm? Meşrutiyet bir hîlei şeriat mıdır? Hür bir millet oldugumu*. yoksa rüva mı? Hep ıkıdır teşrl, kazâ, mahkeme, ılâm: Devlet dine kanun yapar, dinse devlete... Sanklılar memur olur.. fesliler iırıaın. Devlet benzer meşihata din hükumc:el Bir Bır Bir İki uevletle bir meşihaı anlaşır ama' ülkede iki devlet mukann olmaz; vicdanda ilımle dın kaynaşır aına! tlim. iki hukuk. ikı din olmaz. rinden 57 yıl geçrnls, Meşrutiyet Curr.huriyet'e, layık devlete dönüşmüştür. Teokratik devlet yapısı içindeki «Meşihatnı, başka bir deyişle «Seyülİslâmlık Makamı»ru eleştiren ve uyaran Z:ya Gökalp, Gotthard Jaschke'ye göre, «Şeriata karşı en şiddetli hücumu» bu manzumesiyle yapıyordu. 1972 yılında TUrkçe'ye çevrilen «Yenı Türkıye'de İslâmük» adlı kitabmda haklı olarak belirttiği gibi, «Genç Türklerin. herkesten fazla Ziya Gökalp'm savunduğu reformlarm amacı şeyhülislâmlığı «dünyevî» gSrevlerinden (yargı ve egitim) kurtarmak "e salt dinsel yüksek görevlilik haline getirmek re vakıflann vönettmini de modernleştirmekti. Ama bunda ilk denemelerden öteye geçüemedi». (Havrullah örs çevirısi, s. 54>. Yeni harflerle «ilk» defa yayımlanan ecMeşîhat» manzuraesinde dikkati çeken görtişler şöyle sıralanabilir: • Her varlığın değiştiği evrende, «gökten inmiş değişemez» denilen yasalar mevcut degüdır. • Hukuk ve bilım işleriyle uğraşmak Meşîhat Makamının görevleri arasmda ver almaz. • Devlet hayatında egemenhği fcimin temsil ettiği iyi oelirlenmek gerekir • Devlet dinin değil, din devietin buyrugu altındadır. Bir ülkede iki devlet birlikte olmaz • Haklı bir saygıya kavuşmak için çağa uyan görevleri yapmaga çalışmak, bilimi üniversiteye, adaleti de devlete bırakmak eerekir. Ziya Gökalp'm manzumesi 1975 Türkıyesı için de çok anlamlı ve uyarıcı niteliktedır. Polinfca arenasma «külliye»den gelmış olan Basbakan Yardımcılan Prol. Dr. Necmettın Erbakan ile Prof. Dr. Turban Feyzıoğlu'mın. öteld sorumlulardan çok Ziya Gökalp'ı derınden anlayacaklarını umuyorum. Bir «nasihat»in bile yeg tutulması gereken konular ve durumlar vardır. Hâftâmn raporu SALMAISASAR GURURU SADUN TANJU D iyarbakır Bingöl karayolu üzerinde yüzüncil kilometrede Birklin mağaralanndan birinin gırışmde Asur Krah Salmsnasar'ın kitabesi varmış ve uzerinde Uç bm yıllık bır ögurctin gururlu sozleri okunuyormuş: «Bra Salmanasar, biiyüic Krai, gtiçlö Kral. dünyanın Kralı, Asnrnn Krah, büyük halk kitlelerinin Kralı. görkemli onuriu adımlarla yünjdüm, sündojusandan fünbatısına uzanan tiiro vnce dağları egemenliğira altma aldım. Tenilçi tanımavan ordunıun bafinda savaştım. düşmanlarımı (iğ gibi ezip zatera ulaştıra..» 3 BiN YILSONRA.. Ve hikâye ediyormuş nereleri aldığım, kimlerl yendiğlni, berhesı nasıl bozguna uğrattıgını, zafenn şarabından nasıl Kana kana ıçtiğını. Hafta içinde Güneydogu Anadoluyu aniatan bır dergı roporta.ımda okudum bunlan. DUşüncelenm tıep egemenlık. nalk devlet tıükürneî ilişiuleri üzenneydi. Büyük gücu elinde bulunduran onu çoklukla yapıcıııkta değil ezicilıkte kullanıyordu. Halkçı devlet, nalkç» hukümet bbvramlan hâlâ tartısılıyordu günümiizde. Halkın tümune ıstedığı gıbı davranacagına inanan ıktıdarlardan, gele aele, halkın bır kısmmın çıkarlarmı onde tutup gen kalanını önemsemeyen iktıdarlara vanlmıstı. Yıne e7ilenler ve ezenier vardı. Uç bın yıl önce kıtabelere yazılanlan şımdi gazetelerde ve kitaplarda okuyordunuz. tlmi bıra* külliyeye, adlı dpvlete; Sen sadece diyânetin neşrine çalış! Muradınsa nâil olmak hakU hürmete Asra uyan vazifeni yapmaga çalış! Ziya Gökalp'm «Me^that» manzumesinin Uze ÖLÜMÜ ASMAK Miçuel Otero Silva'nın * .. Ve Gözya?lannızı Tutun» romanında, iktıdar adma ortaçağ dehşetı ve kaıanlığı salan demokratik görünümlU devlet ve hukıimet adaml&rının egemenlığlndeki Venezuela anlatüır. Meksikaü ozan Lopeı v e Urde'nin dedigı, ibUain »rmağaru olan petrolüvle huzursuz Venezuela. Bugün yetmışine merdiven dayamış bulunan ı?azetecı yazar Otero SUva, çocuklugunu ve ilk eençligını. a'ktator Juan Vicente Gomez'in acımasız yönetımınde geçırrtı. Çocuk yaşta ışkence gördü. ülkeanın ve halkının gerçe.K mutluluğunu arama suçundan Gomez'in zindanlan, poiısi ve ad=ıletı kıskacında ezilıp durdu. Kıtaplannda 'JU "laince. acımasızca ezmenın naksızlığını çağına anlatrnaga çalışan Otero Süva, 1970'lerde bıle hâlâ, « .. Ve Gözvaslanmzı T>ıtnn» g)bi romanlarla, azalmayan bıtmeyen toplurnsal ve Kişısel dramı ınsanlığa sunuyor. Romanda. 19431958 dönemi egemenı «zallm şişko» albay Perez Jimenez'in çıkmaza ıttıği ve kedinin fareyle oynar gibi oynayıp sonunda öldürttüğil gençlerin kısacık ömürlerinın öyküsü anlatümaktaaır. Victorino Perdomo. yatagın beyaî örtüleri l:zerınde esmer ve sımsıcak uzanmış. kollannı açmış sevgilisi Amparo Ue sevişemıyor bile. Pereı Jimenez'in yarattığı Terratsal kortn. çocugun içinde ve gözlerinin önünde, tetiğine basınca fcırk kurşunu bırden sıkan pırıl pırıl bır Beratta'nın insan vücuduna degerken yaratöğı o yakıcı acıyı capcanlı tutuyor. Vıctorino, ölUmü aşıp sevgiye. okşanmanın ve oksamaron yüceltua duygulanna erlşemiyor. ÎYf BAŞLADILAR! OKTAY AKBAL Evct Hayır BELGESEL SOSYAÜZM SETrisf. 1AVONUC . •foMhh Amh Nu*olao GUNUN KITAPLARI vavınları MAURICE «tyi başladılar. îşler iyî gidiyor» diye yazrnış MC'den yana bir profesör. Başlayan nedirî Kıyım! . Devrimci, ilerici, Ataturkçü kıyımı başladı. Dünist görevlüer kıyınu denıek gerekir buna. . MC partizanlan bütün köşebaşlanna çetirilecek. solun en ıhmlısı bile yok edilecek, şeriatçı, ırkçı Turancı, ya da çıkarcı kişiler ön yerleri alacaklar, ne zaman yapılacağı belli olmayan seçimler© kadar böyla sürdürecekler. Eski bir özlemi «memleketi dikensiz gül bahçesi» haline getirmek isteğini gerçekleştirmeje çalışacaklar... Başlıca hedef. TRT'dir. MC bayragım bu ulusal kurumun Ustüne çekmek İçin yapmayacaklan yok. Ne isterler Cem'den? TV programlanru dikkatle izleyenlerdenseniz görmüşsünüzdür Cem'in saga da, sola da nasıl eşit davrandıgmı .. Açık oturum mu ille de sağdan biri yer almıştır, anlamsız, çağdışı sözlerini dinlemek zonında bırakılmışızdır. Batı müzigi, ama gerçek anlamiyle batı müziği duyulmaz olmuştur TV'de. Haftada bir yarım saatlik bir konser, hepsi o kadar! Oysa minibüs şarkılan meyhane gazelleri alabildiğine yaygınlaştınlmıştır. Mevîutlar camilerden naklen verilmiştir. Hele sabah, akşam maç seyretmek en maç hastasını bile bıktıracak hale getirmıştir. Yani ne vardı TRT pogramlannda (müliyetçiUk)e aykın düşen, halk çoğunluğunun istemedigi, hoşlanmadıgı? Yurt gerçeklerini yansıtan bir kaç orogram mı? Çukurova'daki tanm işçileri vb. Bir aynaydı TV ekranı, bize kendimizi gösteriyordu işte. Buyduk biz! Ne yardl tozncak, kopürecek? îkinci hedef, MilU Egitim... TÖBDER üyesi yüz binden çok öğretmeni sindirmek, yıldırmak, korkutmak... Öğrenemedıler şu gerçegi: Atatürk ilkelenne bağlı ögretmenlerımiri etkileyemezler, yanlış yollara itemezler, devrim düşmanı bir çizgiye sürükleyemezler. Ne diyordu M.E. Müdürü Halis Kurtça, îstanbul okuUanna yolladığı son bildirgesinde: «Bılindıği gibi, insan (oplumsal bir varhktır. ötretmen de insandır ve topluluğun bir keamini oluşturur. Bu nedenle toplumun öteki kesimleri gibi o da aynı haklara sahiptir. ötretmenl içindo yaşadıgı toplumdan soyutlayıp insan dışı bir varlık durumuna getırme örentisl içinde olmamak gerekir. Bilinmelidir ki, günümüz öğretmeni bugün otuz yıl, yirmi yıl öncesinin, dahası on yıl öncesınin öğretmeni değildir artık. Bugünün öğretmeni yalnız tiçim yönünden değil, kafa ve bilinç yönünden de eski kuşaklardan çok faklı ve ileri durumdadır.» Şimdi kalkıp «gözümüz senin Uzerinde» diye onlan korkutmak, işinden uzaklaştırmakla, oraya buraya atamakla, basküar. kıyımlarla aydın bir yurttaş olan ögretmeni kişiliksiz bir yaratık haline getireceklerini sanmak, en büyük yanılgıdır. Üçüncü hedef de bastndır, edebıyattır, sanattır... Kısacası, halkı düşünmeye, bilinçlenmeye götüren araçl»rdtr. Gazete ve kitap... îşta gericiliğin üd düşmanı... Yazar, gerçeklerl duyuran, kamuoyunu etkileyen, oluşturan kişi, gericilerin «iyi giden» işlerini bozan, yolunu kesen bir güçtür. Bunun için ne yapmak gerek? Kitap toplatmak, yazar tutuklamak, sindirmek, baskıyla, gözdağıyla... Tilrkiye Yazarîar Sendikası'nm yayınladıgı bildiri ulusal kültiir düşmanlığının hızla geliştiğini anlatıyor: «Bu, bilinçli bir kültür düşmanlığı, ulusal kültürii yok etme politikasıdır». Kitapçılara gözdagı mektuplan eeliyor. yayınevleri kâgıt bulamıyor, oyunlar yasaklanıyor, tiyatrolar kapatılıyor, Fakir Baykurt gibi ünlü bir yazara pasaport verilmiyor. Anayasa'ya, Birleşmiş Miletler yasasına, Avrupa Konseyi an*laşmasına aykındır bütün bu işler... Yazarîar Sendikası başkanı şöyle sesleniyor. «Türkiye'deki bütün anayasal güçleri bir yıkımla karşı karşıya olan demokrasimizi savunmaya çağınyorum. Demokrasimizin yıkımını gösteren elimizde bır çok delil vardır... Türkiye'de demokrasinin yıkılman biraz da Türkiye"nin yıkılması olacaktır.» Aşın sağa profesörler bakmış ki kendi kafasındaki arkadaşlan, birlikte bildiriier yayımladıklan kişiler MC iktidarlarında en iyi, en etkin fcbşelere getiriliyor, sevinmiş, çoşmuş «tşler iyi gidiyor, iyi» diye sevınç çığlıklan atıyor... Yan tutmayan TRT partizan bir çizgiye gelecek. Öğretmenler kıyımdan kıyıma uğratüacak. Devrimci gazeteler susturulacak, kitaplar toplatılacak, yazarlar, şairler ezilecek .. O zaman işler «iyi» oluyor bu beylere göre!.. «îyi başladılar»... Doğru. Sonu da iyi mi olacak, bakalım... sunar: Z. NECLA ORER 2TORÖYE HA« \SftWtiWOH FRKASI •Y<rm Orgonlon I n ma i»U IKII kUM ^^MÎiM Vft^^P fl^^^l^l ft^^^br*. (STIME tDRESİ: *n UTU umuuıı Eftut srt. n nnt Çmtarfttf ktaW BİLGİ TEÖRİSİ öncü kitabevi KOZ Kadının 1975 ÎSTANBUL 20 lira YÖHETIM YERİ: *wfcara Cad.Konak Han 43/4, CagaloğluİSTANBUL SADECE KÂR! Meksika, 18771911 arasında 35 yıl general Porfirio tMaz'ın diktatörltlgU altında inledi. B. Travenin romanı Hükünırt de, Dıaz döneminın basit nalkı nayvan yerine koyan ve s o nunda en yılgın tnsanlan bile başkaldırmaya iten vöntemlerının çarpıcı anlatanını bulursunuz. Dıaz'ın tspanyol azınlığa dayalı amansız iktidan, Don Gabnel gibi, Don Mateo gibi, Don Abelardo gibi egemen maşalanyla yerli halkı daa;lar ve büyük kltleyo birtakım idealler. yüksek fikiTİer asilamaga çalışırken kendi acımasıa sflmürüsünü sürdürüyor. Köylü çocuklarını «yaşasın Meksika!» diye bağırtıyorlar. Meksika millj marşını ezberletiyorlar. Bayrağa bağlılık andını soyletıyorlar. «Meksika nedir?» scrusuna ateş gıbı su cevap verllmezse kızıyorlar «Meksika dzgür ve baiınısız bir cumhnriyettir!.^ Ama, valisl, generall, ilçe ya da köy sekreteri. her boyda hukümet yetküisi, bütün devlet vatandas ilişkilerirdB sadece şunu düşünüyorlar «Bu durnmda benira kazancım ne olacak?» YAYINLARI MarksîzmLaninizmin İdeolojik va Poütik Dü^manı: MaoizmBİLIM İŞCILERİ atcj Karl Marx LOUIS BONAPARTEIN ONSEKİZİNCİ BRUMAIREİ HENR1BARBL1SSE KADININ SESİ 1915 KADIN Yltl Münasebetiyle, kadını her yönüyle tanıtan şiir kitabı ÇIKTI.. Bayüerde mevcuttur. Isteme adresi: Şampiyon BasınYayın Organizasyon Beyofelu ÎSTANBUL «ö 93 07 Kadın ve Marksizm NAARKS L\aiSLLSLNSTALİN »n. TürkiyetJe >»k S e n d i k a rSARIKIŞLA DA1932» I İBRAHIMTOPÇUOOLJ »ft. PK.40 Beyazıt Jstanbı' General Kenan ESENGiN 150PESOVEMAUN 5SAYIDA dagiarca, fikret otram, ömer polat.kemalsülter kemal özer, m.tallöngören, nihat behram Haksızlıklan o dereceye getirip, sessiz dilsiz tnsanlan bile isyana ıtmek ve sonra onlan hükumete karşı başkalcl;rma suçundan askerlere yakalatıp adam başına 130 peso ceza bıçmek; ceplennde 1 peso bıle bulunmayan tatar balkı o Kan eralci maun onnanlanna sürüp, cezalarırj ödeylnceye Kaüar uygar dünyanın çok itibar ettıği maun masa, dolep ve *oituklann kerestesini acuza mal etmekle öğünmek ve bu arada ölüp gidsn lnsanlann zerrece acısını duymamak, hep bu «benlm kârun ne olacak?» iktidar felsefesıntn sonucian... Traven, romanını insan beynlnl oyan ve içe işleyen bir tiradla bitiriyor «Maun, New York'a vardığında tonn plyasa durumcna göre yetml? Ue 120 dolar arasından satüırdı. Bu durumaa «yerli haklan» denen sözleri, ya da vatandaşlık lnsanbğa «?• gı konnsnnda söyienmiş sSzleıi ciddiye almak olanaksızdı. Bir fcazanç çöstermek zorunda olan her hançi bir ticareth»nenln gerektijçi fibi Işlediiri düşünulıırse, dünranıo daha t«1 olması için sdylenen sözlere ve flklrlere taman avırmak saçmahktı. Bu is, seylrcilerln salonu hıçkmklarla doldur» ması için böyle sözleri tilmlere sokan idealistlere düsenit. Elinde yetki olnp da ondan vnrarlanmıyan kiyi aptaldır. Kimse tomseye karşılıksn bir şey vermeı ve rfer iflâs eder* seniz, hiç bir bankerden çeyrek dolar borç alamazsıruz. »• pacağuuz tek şey sinirlerinize hâkim olmaktır. Kapısüacak bir şey buldunuz mn kapışacaksınız. llâhi adalctl aramak istiyorsamz paskalya yortusunda Isa'nın üısanlı?ı kurtarmak için yere inrceği gün üzerine verilen vaazlar bittihten sonra kiliseve RitmeUsiniz. Bilincintzin doçurduğru sancılardan kurtulursunaz Idlisede. Killse eli boş çıkmaz ba isten eltıet. Dolar yağmur değildir ki, gökten yağsın? Böyle bir umudun gerçekleştiği hiç çörülmeraiştlr. Dolar alın teriyie kazanılır. Bir maıına karşılık yüz dolannı alıncaya kadar pek çok el ve bevin vargücüyle çalışır. Ve hiç kimse Amerika'mn ükel ormanUrında raaun kesmez ve orman ırmaklannda vüzdiirerek scvketmezse, ne maun dolaplar ne de maun masalar meydana gelir. Ucuz maun almakla, o maunu sana lletmek için ormanda biner biner yok olan masum verlileıi koruyamazsın. Ya biri ya öteld. Ya UCUT maun ya da yerli halka savjp. Günümfizün nygarlığı her ikisini blrden yapmağa el> verişli değildir. Çfınkü rekabet, uygarlıçunmn rr.abudu olan rekabet buna Szin vermez. Yazık mı? Bir Hırlstiyan yüreeJv> le ve de sevtnçle acımak? Ama doları tehllkeye atmamak gerek... MİLil MÜCADELEDE tÇ 1YAKLANMALAR MtLLÎ MÜCADELENtN KARANLIK VE ICADERSİZ YANLARINI EN KALIN ÇİZGİLERÎ İLE AYDINLATAN BELGESEL ARAŞTIRMA. TARtHİN ÎLK GERİUA SAVAŞLARI. ÇERKZZ ETHEM, ŞEYH EŞREF, ANZAVTTR, DEIİBAŞ, ALİ BATI, DEMÎRCÎ EPE AYAKLANMALARI. DÜZCE, YOZGAT, ZİLE, KONYA, HAÇÎN, KOÇKtRt \^E KÜRT İSYANLARI. ERMENİ ÇETELERİNİN VE PONTUSCU RUMLARIN BÜYÜK HAYALLERt. T.BMM.DE KtTVAYI MÎLLİYECİLERE KARŞI P a LtTlK OYUNLAR, ÎHANETLER, BAŞKALDIRMALAR, AĞAU^R, ŞEYHLER, SOSYALÎSTLER, KtJRTÇÜLER.. ÖDEMELÎ VE PUL KARŞILIĞI GÖNDERİLÎR. :56 SAYFA 20 TL. JOSE MARTÎ SAVAŞÇI ve ŞAİR P.k.893 SİRKECİ/İSTANBUL 500 KİŞİ İÇİN AĞRI YAYINLARI P.K. 1282 İSTANBUL GENEL DAGlTIM: MİLLtYET Ltd. tst. GEDA Britannica ENCTCLOREDIA Turk aydınkn içia özel bir fırsat yaratarak dünyanın en büyük kültür hazinesi 24 ciltlik ENCYCLOPAED1A BRITANNICA'yı % 50 den fazla indirimle sunduk. Elimizdeki seriler bitti fakat istekler bitmedi Şiradi yeni bir kontenjan sunuyoruz. Siz de ENCYCLOPAEDIA BRITA\NICA'yı % 50 den fazla indirimle 6000 TL. yerine 2950 TL. ye almak istiyoreanız, aşağıdaki kuponu hemen bugün doldurup gönderin. PARA VE İTİBAR mUGIELR VVERNER'KELLER Ruh çagırma,Hipnotizma Parapsikolojî,Telepatî ve Falcılığın karanlık dünya sına girmek için gerekli TEK KİTAP! • Bir Pransız filml gi5rdüm. tssiz kalan iki tiyatro oyııncusu yaşayabilmek için Küçük küçük dolandıncüıklara başlıyorlar. Öncelerl karın doyurma, günlük ıhtiyaçlan saglams "önünde elde ettikleri basanlarla, giderek, ahlâksal k\* rallan varmış ^ibi görünen toplum yapısının her türlü hileye dolandıncüiğa ve sahtecilığe yatkm olduğunu keşfediyorlar. Vurgunlar büyüyor ve parayla beraber saygmlık da teîliyor. Bu saygınlık öylesme güçlü kı, resml kişiler lşın farkına vardıktan sonra da başarının önünde sapkalanru çıkararak, rckselmesinl becermiş, ahlâksızlığa olan hayran» lıklanm belirtiyorlar Film, bizırn ahbap çavuşlann son derece saygın bir devlet büyügünu ziyarete gıderken merdivenleri çıkışlanyla bitiyor. Kapıda karsılanışlan çok onur verici bir sey. $ık eıysiler içinde kapıda kavboluvorlar. Tatll çok înce bır mızah havası içinde yapımcının seyirciye vermek ıstedıği düsünce, bütün de*er varçılannm değişmezliğinin sövlenip savunuldueu ça*da? toplumumu^ daki sahtelik. vargılardaki ve kavramlardaki Ikiliktir Olup bitenJeri daiıa iyi anlamağa çalışınız. Sadece hıJecı değil, ayni zamanda öylesine de acunasız oyuncular var ki yasamm içinde, doğrulan kendi biiincinizle değil de onlann sözleriyle bulmağa kalktmız mı. METİN ÜLGÜHAY AMERİKAN NEŞRİYATI BÜROSU: İSTANBUL : İSTANBUL : ANKARA : İZMİR : Istiklâl Cad. 348 Kat 3 Tel: 44 26 3644 07 72 Istiklâl Cad. 387 Tel: 49 35 58 Mithatpaşa Cad. 31 Tel: 25 53 5455 Şehit Nevres Cad. 7 Tel: 26 942 MEL: FİATTAN i YtRMÎNCt YÜZYIL RAPORÜ Kitabın başlıca bölümleri: NUfus Patlaması Enerji Sorunu Bilinçsiz Tuketim Çevre Kirlenmesi tnmtrnn Teknolojik Evriml Teknolojl VB Toplum Kompüter Devrimi 2000 Yılında DUnya Büyümeye Smırlar însanljk Döniiın Noktasında 2000 Yılına 300 Ay Kaldı. Dünyanuzın Güncel Sorunlarıyle İlgilenen Herkesin Okuması Gereken Kitap. 15 Lira SANDER YAYINLARI Osmanb*y îstanbul KOZA YAYINLARrNDA! cn.TL!t ENCYtO?AîC:* İO 2.=?c 71. Pe5in İO 1.2SC TL. P«»ı.v«ıyd» 9», Tl dan 2 ıy vadev'» |O ^DC TL. Pejıavea/d» 4TÛ TL d*a S ay vade, a |O 6M TL Pej.a <eayd» 27:. Tl d>. .3 ay ••«ey.e I Tılcjitli iıteHerd» i j ve tues:el; * ls:m ^ e Soyad:: , „ , ^...'.. w DADI ARANIYOR Bir ailenln alti aylık Ikiz çocukları için tecrübeli ;e devamlı kalabilecek bir dadı aranmaktadır. MÜRACAAT, Ankara'da : 13 25 16 33 08 67 İstanbul'da Cumhuriyet 2981 O Brc;Ür gSndeririı I*ar«tledı5unbedei; veyapas.na'.mT. Kredi3ar.3canT.in»! Çb.si 405 No. îuhesabagcoderdım • rdım
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear