Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TV'DE SiNEMA İlginç bir hafta bir sessiz, bir sesli beş eser Atillâ DORSAT • TVde sinema, ilginç bir hafta »unacak gibi goîüküyor. Gözuküyor diyorum, çünkü ç?sitli nedenlerden programlarda aksamalar, değişmeler. yer değiştirmeler olup duruyor. Geçen hafta bir türlü başlatılamıyan .Siste Ayak îzleri^, bunun ?on örneğ:.. Teknik nedenlerden bir tür!ü yay;na giremiyen bu filmi. bu hafta siziere fözünü edeceğimiz fümierden birinm yerine oynatırlarsa, hiç şaşmamak gerekir! • Salı akşamı gormeyi umduğumuz film, TV'nln son aylardaki en ilginc; film gösterılerinden biri o'.acak. «Derin Uy ku The Big Sleep», (1946). Humphrey Bogart'ı Raymond Chandler'in ürvlü kahramam dedektif Marlo\ve rolünde karjımı 7.3 getirecek. Marlowe, uyujturueu rnaddeye alıştırılan. iyi aile kızları .«•orununu çözmeye çallşırken, aralarmdan blrine âşık olııyor. Sürprizlerle dolu olan konudan çok, kişilerin dav ranışlannın, ruhbilimsmel gelişimlerinir. önem kazandlgı film, sinemamn yasıyan en bü yük ustalarından Howırri Hawk«'m poli?iye dahndaki en ünlü filml olarak anılır. Tam bir «atmoşfer film:» olan «Derin Uyku», Bogarfın dı.Mnda Laureen Bacall, Martha Vickers. Dorothr Malon*'nin oyunlanyla da zenginleşiyor. Kaçınl mamalı. • Perşembe akşamı. blr dl| e r sürpriz: çok yeni bir yerli yaplm, b!r önceki mevsimin yönetmenlerini unutmayalım Televiıyoaumuzda gösterisi yeni baflay&n «Açkı Memnu» belli ki 5z*nle hazırlannıış. Bu oyun dizisi TRT Televizyonu için "bir başerı »ayılabilir. Ne var ki, bu başan daha çok sinemamızır.dır. Çünkü söz konusu dizideki tüm görevliler Yeşüçam'dan. <Açkı Memnu'dan hoşnut olanlar, elbette TRT'nin de hakkını unutmamaJıdırlar. Çünkü TRT parasal «lanaklannı sonuna dek genişle^•'^k. Yeşüçam'm yapım anlayıfinın cı«ına çıkmış ve 'Açkı Memnu» nun istenilenden daha da uz.ua bir türede hazırlanmasını aağlamıştır. Bugün Türkiye'deki türa filra yönetmenlsri böyle rahat olanaklarla çalıjmayı özlüyorlar. Eğer TRT sinemamızdöki diğer sayıh yönetmenlerle birlİKte genç fılmcilere de önümüzdcki yıllarda aynı şansı tanırsa, TV sayefinde yeni bir çığır açılnMî olacekrır. Bu gibi bir d'jrum gerek sinemamız bakımından. gerekse televizyonumuz bakımmdan kıvanç TV YII.MAZ GÜNEY'tN FÎLMLERÎNÎN YURT DIŞINBAKİ GÖSTERİLERDE, TÜHKÎYE' Yî ETKÎLÎ ŞEKÎLDE TEMSİL ETTÎĞÎNÎ TRT YÖNETÎCÎLERÎ BÎIİYORLAR MI? ÖNEMLÎ NOKTALARDAN BİRÎ, TV'YE YERLİ OYUN DÎZÎLERÎNÎ KAZANDIRACAK OLAN YÖNETMENLERÎN YALNIZ SİNEMAMIZ ÎÇÎNDE OLMADIĞIDIR. Mahmut T. ÖNGÖREN verici sonuçlar doğunır. Seyirci televizyonda aceleye getirilm?miş. şisirilmem'ş yspımîarla oluşturulan yapıtlan. beğeniyle izleyebılir. Hem de televizyon dolayısıyla dar boğaz!?.ra sürüklenmiş olan sinemamız. hiç olmazsa belli aralıkiarla, yine aynı televizyon »ayeâinde başarılı olabilme fırsatını yakslar. Ü?telik hâlâ yabancı dizilerin etkisi altında bulunan TRT Televizyonu d» sinemamızm değerli yaratıcılan ile yerli oyun dizilerine kavuşmuş olur. Fakst bu »rada ürerinde uurulması gçreken bazı noklalar olduğıa da unutulmamahdır. Eşit fırsat verilecek mi? TRT Televizyonu ile ?inemr.miz arasındnki işbirliğînin gerçi b^slan?ıcmda bulunuyoruz. Fakst he men jimdi bu i'birliğinin film yo Bu haltaki konuğumuz Unlen Deruiralp hedefini açıkladı ÜNLEN DEMİRALP GÖREVÎ KABUL EDERKEN TELEVÎZYONUN TEKNIK VE ' RSONEL OLANAKLARI ÇOK I SITLIYDI. İSTESEM DE BANA KAMERA. STÜDYO. PROGRAMCI VERMİYECEKLERDÎ BU KEDENLE VERİLENLERLE EN İYÎYİ YAPMAYA CALIŞTIK» «HAFTA SONUNDA GÖREV KABUL ETMEK BİR RİSKTÎ. AMA KURULUŞUNUN TEMELİNDE EMEĞt OLAN BÎR KİŞÎ OLARAK, GÖREVDEN KAÇMAMA DA tMKÂN YOKTU. GÜÇLÜKLERtN EN BÜYÜĞÜNDEN BÎLE YILMADIK.» Hafta Sonu'nu halkm öneri ve beğenilermden oluşturmak Serpil Akîllıoğlu'nun ayrılması üzeıine Hafta Scnu'nun sorumîuluğuna getirilen ve kısa süre içinde yaptığı degijislik ve }renılik!erle ilgi toplayan Ünlen Demiralp. Cumhuriyet'in bu haftaki konuğu. Demiralp 1940'da Çal (Denizîiı da doğdu. Ankara Lı>e?i ve D'.l. Tari'n ve Coğralya Fakültesi îngiliz Dili ve Edebiyan brtlumünü bitirdi. Bu süre içinde Tiyatro Tarihi ve Dramaturji ile Klâsik Edebiya'lar Tarihi sertiflkalan j.idî. Bir süre Konservatuar Tiyatro Bölümüne devanı e:ti. Ankara Meydan Sahrıesi VP Devlet Tiyatrosar.da oynadı. lWia te Ankara Radyosuna stajyer spiker olarak girdi, hemen Soz ve Temsil Yayınlannda programcılığa başladı. 19tJ4'de tngilterede Thompson Televizyt.n Kolpjinde Vw:t gördü ve yapım ve yönetim sertifikalan aldı. Donüşte radyodakî görevine devam etti. TRT'nin kuruluşjndan sonra. 196566 da. bir yıl süre ile Almanya'da kaldı. Kuzev Alman Radyo ve Televizyonunda eğitinı görerek mesleki gelişim diploması aldı. 1966da Ankara Televizyonuna atandı. Dairenin kuruluşıında görev aldı. Türkiye'de kapalı devre çahçmaîarını ilk olarak başlattı. Mahmut Tali Öngören, televizyonu yayına geçirirker., Demiralp'i Kültür Şubesi Müdürluğiine atadı. Askerlik dönüşünde, televizyon daire başkanlıgı emrinde göreve başladı. 1971de tek rar Kültür Şubesi Müdürlüğüne getirildi. 1972de gene başkar.lık emrine alındı. Uzıın süre yapımcılık yapmadı. 1974 sonur.da çektiği Tiirlciye'yl Monte Karlo Televiıyon Rimleri Festivalinde temsil eden Mevlânâ filmi ile, yeniden yapımcılığa döndü, ardından Hafta Sonu'ntm yönetimini üzerine aldı. Göreve başlayış itibarı ile. televizyonun en kıdemli çal:şan kişisi olan Derr.iralp. Cumh'.ıriyefin sorulannı cevaplariı. SORl' tzun siirr yapımcılıktan U7ak kaldıktan sonrı. Hafta Sornı gibi. oldukça bir yük Retiren profframla donü<ı yaptınız. (;üc,lüklerlf karşılaşmadınıı mı? DEMİRALP Hafta Sonu'nda görev kabul ermei: bir riskt'. Ama bu kuruluşun temelinde emeği olan bir kişi olarak, görevden kaçnıama da irr.kân yoktu. Uz.ın yıllar yap'.mcıUktan ıızak kaldıgım için. sanki yeni başkyormuşçasına bir heyecan ve şevk'e işe girince. güçlüklerin en büyüğünden bile yıînıadık. SORl" Başarılı bir yapımcı olan Serpi! Akıllıoğlu. görevi bırakırken yaptığımız konuşmada «İmkânsızlıklar içinde bir şey yapma olanağı bulunmadıeı» grrekçesinl ileri sünnüştü. Sit Ise başlarken. durum farklı mıydı? DEMİRALP De*ild:. ' Xe var ki bu işî de birisinin yapması gerekiyordu. Kabul ederken hiç'oir şart ileri sürmedim. Plânım, görevi, sorimluluklarını, olanakîarını tanımak ve ne•erin yapılabıleceğini tespit etmekt: Bu yayın sezcınunu buna ayırdım. Tanıyacak, yeni sezon için tekliflerimi yapaeak*ım. Televizyonun teknik ve personel olanakları çok kısıthydı. İstesem de bana. kamera. STüdyo. programcı veremeyeeekleıdi. Bu sebeple verilebilenle en iyiyl yapma*a çahştık. Arkadaşlarım gerçekten olağanüstü bir çabanın içine girdikleri ve teknik bölüm eleman':arı. gerçekten nüyük yakmlıs ve kolaylık gösterdikleri için, her hafta, çeşitll eksiklik ve aksaklıklara dfc sahip olarak. onalama üç saatlık yayını çıkarabildik. SOSC Hafta Sonu ekibinde kaç progTamcı Tar? DEMÎRALP Benim dışımda bir tek yapımcı var, Göker Müftüoğlu. Kurgu elemam olarak Hafta Sonu'na gelen Emin Mef.n Tur.cer de yapımcı olarak görev yapıyor. Bize çok iyi lşler getirdi. Ömeğin. Levent Kırca, Cem Karaca skeçlerinl yaptı. Dublai yönetmenl Yurdakul Kabasakal raman zaman film yapıyor. Bu arada, diğer üniteler yapimcılanndan da çok sıkıştığızmz zaman yardim i«tiyorı;z. Örneğin, Eğitim'rien Yavuz Talakçıoğlu'r.un Âşık Veysel'i. Yayın Yörvetım'den Atila İlvan' :n Ar.ılann Muziği, Istanbui'cian Evüp öncü'nün Yeşilkoy Havaaları. Bumın oıçında SÖ7leşmeli. pı odüksiyon gorevlîi tiö:t bayan arkad.s ve iki erkek eleman var. Kjnlar çeşitli yapımlarda araşt;:macı ve aşi^tatk olarak garev alıyorlar. Tabii bu ekip yeterli değil. Hele tek yapımcı Göker Müftüoğlu'nun zorunlu olarak yayını yönettiği ve stüdyo yapımlarır.ı düzenledtiği düşünülürse, durum daha da kolay an'asılır. Ama bııgün bize prosramcı ver^eler bile durum a"eğişnıez. Kamera. ses ve stüdyo olmadıktan ?onra. Bu imkânlar gelecek yıl gelisecek. tîmir, îstanbu) stüdyo:arı ile birlikte, bu yeni binanır» a'.tındaki .«tüdyolar da çalışmaya başlayinea oldukça rahatlayacak ve çok daha renkli Kafta Sor.u programları hazu.anıa imkanı doğacak. SORl' Ali Kocatcpr. bejjenilen bir sunacunuzdu. Oörevi niciıı çok kısa surdü? DEMİRALP Kooatepe'nin plak şirketi sahibi olduğu gerekçesi i.e görevi bıraknıası istendi. Biz or.a leklif yapv.ğımızda, TeleSpor'da maç anlaiıyordu. Ses olarak sunuculjk yapiyordu. Biz buna görüntü eklemiş olduk. a:r.a mahzurlu görül da. Kncatepe'ye «Plak şirkef.nı tasfiye eılersen. kapımız açık» dedik. Düsünmek için mülılet i>tedi ve ayrıldl. SORU Profram içindrki bö lümler ber hafta dftisiyor. Çok befcenilen bir yapım sürnıüyor, niçin? DEMÎRALP Nedenlerin başında, olanakların yetersiziiği var tabii. Ama b;r «ebep de, bi zim bu yıl seyirci önüne mümkün olduğu kadar dpğişik komı, olav. vapım ç.karmak istememiz.. Hangi^inin daha çok beğer.ild'.ğini tespit etmpk ı n u gundayız. SORL Gerek basında. grrrk kamu oytuHİa. prosramımız hfmen daima TeleSpor ile karşıUstınlıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? DEMİRALP Katşıiaştırma bir bakıma iyi b:r şey. İnsan: d»ha iyive, daha gâzele. daha be genılene zorlar. Rehavetten kurtarır, yerıilikçi. ara'tırmacı yap«r. Gerek Hafta Sonu. ger^kde TeleSpor aynı televizyonun üniteleri oldıığuna göre, bu rekabe olumlu koşullarda süıd\:gü oranda. kurumu ileriye gbtu rür. Ancak. kisısel künım. bir reorganizasyon içinde TeleSpor ve Hafta Sonu progTamlarının. aynı gu!Tiş ve espri içinde. Hafta Sonu gundüz programları olarak birlik*3 düzer.îenmesirım uygun olacağı şeklinde. O mman birbirini tamamlayan. bc'.lı bir anlayışı sürdüren. isbirlif: imkânlannın artması yıizünden daha olumlu sonuçlar veren prog ram'.ar ortaya çıkar. HAFTADAN SECMELER • VÎYANA'DA BAHAR!. Viyanalılar bahann gehşıni her yıl, Johann Strauss'un coşkıın müziği ile kutlarlar. Bu yılın festivali film olarak TRT'ye geldi. İkiye bolıjndü. Salı ve perembf geceleri yayınlanacak. Hafif klâsik müzik türundeki eseTier. bu tür miizikten hoşlanmayanlara dahi hitap edecek sanırız. Bugiine dek hiç dinlememiş olanlar, bu haî;a klâsik müziğı bir kez deaesiuler mutlak. Beyaı perdenin gelmiş jeçmiş en büyüic makyaj ustası olan Lon Chaney, «Notr Damın Kamburu» lilmindeki makyajını hazırlarken görüliiyor.. Snemll filml «Kızgın Toprak • Feyzi Tuna'nın O^man Şahin'in bir öyküsünden uyarladığı film, bilindiği gibi, Fatma Girik'e Taşkent şenliğinde bir orfül kazandırmıştı. Üzerindt çok tartışllan bu önemli yapıtı da görmek gerekir. # Cuma akşamı, ne yazık kl çok geç «aatlere kalan, bur.a karşın ilgiyle izlendiğini gözlediğimtz «Yedinci Sanat» saatinde, Victor Hügo'nun ün'u eserinin ilk fineraa uyarlamav. olan 1922 yapımı «Notrdanvn Kamburu»nu göreceğiz. Diiencıler krah Clopin'in himayesindeki güzel Esmeralda'ya, b:r «oylu ile birlikte, çirkin ve kam bur Quasimod'o da â.şıktır. II. Louis'nin aeıma«ız yasalar: a". tında inleyen Paris'in ve hai>ının, özellikle kalabalık sahnelerde ilginç bir fon. olu=turriuğ'j film, haksızlıkla idama yargılanan Esmeralda'yi kaçıran Quasimodr>'nun, kızı asker lere ve tüm Paris halkına kar$ı savunmasıyla sürer. Film, bir yandan. özellikle Lon Chaney'in kusursuz makyaj::, dı^a vurumcu oyunu ve etkili bir mizansenle bir «korku ,' gerilim filmi» koşullarım yeriae getirmeşi, diğer yancTan da (stüd yo dekorlan içinde bile ol 5 a\ bir çağı, toplumsal oluşumlar:, sınıfsal çekişmeleri. sık sık soy lulara başka.dıran ha':kı ile bir lik'e oldukça gerçekçi ve H.ıgo'yu yan«ıtır biçimde ve:ebilmeîi ile dikkati çeker. Yör.etmeni olan Wallate Worsley bugün unutulmuş bir i>imd:r gerçi; ancak filrr.. sonraki yapımlarına (özellikle 1939'da W.l liam Dieterle'in ııstaca yoneitiği ve Charles Laughton'ım una tultnaz bir «kambur» çizdiği çe virimine) karçın, sinema tarihindeki kesin yerir.i amıştıı. Chaney'in «Operada Hayalet»ir!İ sevenler. bu filmi daha da çck seveceklerdir. 0 Haitamn sinema gösterileri, cumartesi günü. önemsiz, «eğ lencelik» bir filmle kapanıyor: «Sihirbazlar Kralı». Düryanm gerçekten de geîmiş geçmiş en ünlü sihirbazlarından biri olan Hudini'nin yaşannını konu edilen bu irfdiasız. ama sevimli filmde, sihirbazı Tony Curtis. karısını ise, o zamar.lar gerçekten karısı olan Janet Leigh canlandınyor. Sihirbazhk numaraları ilgi çekiei olan filmi. geçtiğimiz aylar da ölen. Ho!lywood'un en eski ve verimli vonftmer.lerinden Oovse Marshall yönetmljti (1353). netmenlerimiz arasında her b«kım dan e;it ve dengeli bir anlayışla gerçekleştirilmesi gerektiğine cie dikkatleri çekmekte yarar vsr. TRT'nin bugiine dek sinemamızla ilgili bazı dengesizJıklere yol açtığmı. son yıîlsrda 'televizyonda sinema>rım duzeimesiae karşm, anınısamak zurundayız. Yılrnai Güney'in filnıleri TRT Televlzyonu'nda hâlâ yasaktır. Günev'm filmlerinin yurt dışındaki şenlikleıde ve toplu gösterilerde, â:ğvr > önetmenlerimizle birlikte, Türkiye yi etkili bir şekilde temsi! etiiğîni TRT yöneticileri bilmeı bi0 liyorlar ni! Söi konusvı der.ges:zliğin bir başka örneğini de geride bsraktığımız TV yayım mtv*iminde görmüştük Sadece C!r avuç fUm yönetmenimizle. kenoilerinin filmleri gösierilmeden önce, karşıiıklı konuşmalar yapı'dı. Gerçi tanıtılması ?ereken ripha haska yönetmenlerimiz olduğu ve onlarla da 'i!eride> T\' ekranlarmda konuşulacağı açıkUr.dı. Ama. eğer böyle bir tanıtıcı dızinin yapîlma.^ına karar verılnıişse, işin eksiksiz yerine getırilmc^i ve tüm yaşayan yönermenlerimit arssmdaki değerlerin sırayla ve ayrıcalıksız ekratıd» yer alm^sı ssğlanmslıydı. Çünkü yavımcılık anlayışına uygun olarak dizilerin eksiksiz hazıılanması gerekir. İ>tehk. belli bir tarih belirtılnıecien • ilerisi» için verilen sözlerin hava da kaldığı da çok görülmüstür. Nitekim şimdi TRT gibi bir av.n üzerine atılmaya hazırlanan Mlliyetçi Cephe tehlikesinin, film yö netmenlerimizle ilgüi dizin:n «ilerdeki» yapımını önleyebilecegini düsünmek boşıına olmasa gerektir. Unuttümanıası ve özelhkle uBerinde durulnıası gereken bir başka nokta da televizyor.umuza yerli o>un dizilerini kazandıracak olaa yönetmenlerin yalnız si nemamız içinde olmadığîdır. Kitekim geçen y:l TRT Televizyonu ksndi içindeki yönetmen aday larına da ede'oiyanmızın olumlu >apiLİarmı TV dızileri olarak oiuşturma oîanagını vermiştir. Bunların arasında, Aziz Nesın'in < Yaşar Yasama2»ının televizyon ı uyarlamasında gorevlendirilen yö netmen Çetin Oner özellikle ken dmi gösterme olanagmı buldu. Gerçi bazı eleştiriciler kendisini bu yapıttaki uygulamadan ötürü eleştirmekten kaçınmadılar. Fakat televizyonumıızun bu ikinci dizi oyunu «Aşkı Memnunya tanınan olanaklar ve fırsatlarla ha zırlanmamış'.ı. Her şeyden önce yapım xamanı dardı. Üstelik bugün televizyonumuzda edebiyatımızdaki olumiu yapıtların televizyona uygun senaryolarmı hazırlayabilecek yazarlar da yoktur. Yerli dızüeri hazırlayan televizjonculann. yapıtıann sahipleriyle dogru durüst ilişki kuramaclıkları v« s«naryoların aceleyle hazırlanısı sırasında onların görüşlerini alamadıkiarı da arüaşıhyor. Çünk.u genelhkle TV yöneunenliğini yüklenen görevlinin bir oyun dizısınin tüm sorumluluğunu iizeri ne almak zorunda kaldığı ve bunun sonucunda da her işe kosarak hiç birine gereken şekılda yetişemedigi de oriaya çıkmaktaüır. Aynca «Yaşar Yaşamajı>ıın durumunda da gördüğünüz gibi, dizinin son bolümlerinin çekimı sona ermeden ilk bölümlerin ya >ıraına başlanarak TV yönetmeninin büyiik bir baskı altında çalışmasma da yol açılmıştır. lAynı dizinin ilk bölümleri başka saatlerde, diğer bölümleri de başka saatlerde yayımlanarak bir başka yavımcılık hatası işlen mışti.ı Tüm bunlar Çetin Öner1 in karşısmda yer alan ve bizim ancak dısardan görebildiğimiz eksikler ya da aksakhklardı. Maddi sorunlar sürüyor Televizyonun yerli VEpınılan arttırma çabalarını. TRT yönetrr.elikleri önlüyor. Malî hükümler günün şat tları için çok yetersız. Dışardan göreve çağrıian sanatçılara metin yazarlarına ödenen ücıeler. harcırch gibi hareamalar çok düşük. Bugüne kadarki uygiîla mada, bazı yapımcılar zsman z?man lıükünıleri zorlayarsk. başka fasülar ve adlar alunda ücr«l çıkanyor, örnegın çal.eıcı olarak 250 lira üdennıesi gereken bir sanatçıya. sunucu bülümünden 1O lira0O ya kadar odeme yapabiliyorlardı. Ancak TRT içindeki baza ktşiİerin bu tür uygulamaları bir skandal havası içinde bszı gazetecilere ihbar etmesi üzerıne sorustuiTiıalar başlaymca, ortalık karıçtı. Şimdi kimse sorumluluk altır.a giiTnek istemiyor. Böyle olur.ca da program çıkmıyor. Tiyatro gubesi'nin bir yapımeısı «Şimdi 10 :ane s&na'.çıyı çağırıp bîr oyun çekiyoruz. Yemek zamanı geliyor. Stüdyo kamera imkânları kifitlı oldugu için kimseyi yemeğe yollama fıifhtı yok. Hali ile bırşeyler getirtip, orada yiyoruz. Son.ında yüzlerce lirayı bulan bu harcamayî koyacak yer yok. Sanatçıya veıdiğimiz zaten küçük bir para ondan da isteyemiyoruz. Ne olacak peki?..> Hemen her yapımdan kapatıiması gereken avansların hesabı s;rasında büyük zararlarla ayrılan progıamcılar {imdi az çalışmağı tercih ediyorlar. Tüm çabalara karşın, dizi film ile ilgili böH:ın>r sağlanamadığından «Alo Polis» 12 mayı^'la bitıncis lorunda kalacak. ii Alo Polis bitiyor Televizyonun ilp toplayan dizisi Alo Polis, 12 Mayıs'ts bitiyor. TRT nin bütün çabalarına rağmen. dizi ile ilgili yeni bölümler Fıansa'dan saslanamariı. Yerine yeni bir dizi şimdüik konmayaeak. yaz ıczonunun başlayacağı 18 hazirana kadar yarı belgesel dizilerle kiare edilecek. "Gösteri devam edecektir!..,, <O gece Fenerbahçe'ye Arsenal demedi isek şükür!.» Haiit K:vanç gocen pszartesi gecesinin Spor Stüdyosu'nda kendisi dahil üç sunucunun da (Diğerleri Tuna Hus ve Tansu Polatkan» hemen her cuml»de takılıp teklemesini izah ederken böyle dedi. Yayının başlamasına sayılı dakikalar kalmısken, bir telefon çalmış ve yapımcı Aıman Talay olduğu yere yığılıp kalmıştı. Telefon Talay'ın annesinin bir kalp kriıi ile oldüğünü duyurmuştu. Herkes üzüntü ve saşkınlık içinde iken, yönetmen yayrnm başladığını duyurdu. Sahne ışıklarınin kuralları televizyon için de geçerliydi. Gösteri devam edecekti. Etti öe.. TV'de sınav sorunu TRT Kaber Meıkezinin gazeteciler için açtığı sınavın dedikoduTan sona ermeden. bu kez programcılar için açılan sınavlar olay yaraUı. Televizyon gerçekten ihtiyaç duyduğu programcı kadroları için, kurum içi ve dıçı olmak üzere iki sınav düzenledi. Kurum içi smava, başka kadrolarda görülenler, ya da mukaveleli olarak çalışanlar katılacaklardı. Ancak sınav statüsü büyük tepküer yarattı. Açıklsnan uygulamaya göre, sınavda başan gösterenler, kursa alınacaklaıdı. Bu devrede başarı gösterenler de programcı olabileceklerdi. TRT'nin. programcı yapmak için bu dönemden geçmesini isledikleri arasında, geçen sezon fiilen programcı olarak çalıtıp, bajarı ile dikkati çekenler de vardı. Forum yapuncılan Faruk Kalkan ve Vedat Tayyar Erdamar, Hafta Sonu'nda yapımlan ile dikkati çeken Emin Metin Tuncer ve Eyüp Tozluoğlu, müzik proğrarnları i'.e, bir anda adını en başarılı yapımcılar listesinin başına yazan Eyüp Öncü ve TeleSpor'un hazırlayıcılarından Adil Örs. Bu grubtan sadece Örs, smava girmeği kabul etti. Diğerleri «İki aylık s>navla programcı sıfatını kazanmış kişilerin hazırladığı bu yönetmelik haksız uygulama getiriyor> geıekçesi ile boykot ettiler, Sınava girmeyenler, genellikle. Ingiltere, Amerika ve Almanya'da, görevleri ile ilgili okulların diploma, hatta doktoralarma sahip kişiler. En azından iki yıldan beri de program yapıyorlar. Cumhuriyet Muhabirinm «Smav bürokrasi gereği değil mi» seklindeki 10rıınuna şöyle cevap verdiler. «Evet. Smava itirazımız yok zaten. Ancak bu bir yeterlik sınavı olmak kaydı ile. Bu sınav yapılır, programcı olmağa yeterli olup olmadığımız ortaya çıkar. GSreve hazırsak, üç yıl niçin bekleyelim?. Bu smavı kaybedenler için lcurs açılması düşünülebilir ancak..» Dışardan programcı olmak isteyenlere açık sınava 570 kişi katıldı. Ancak bu smav yönetmeliği de dedikodulara yol açtı. Zekâ, Genel Kültür ve Algılama testlerî gibi. büirose) değerlendirilmesi mümkün sınava yüz üzerinden 30 değer verilirken, kompozisyona T0 puan ayrıldı. Sorun kompozisyon değerlendirilmesinin nasü, bangi ölçüye göre yapılacağı idi. Sınava katılanlardan bir grup, Cumhuriyet Muhabirine «Bu yöntem, subjektif değerlendirmelere olduğu kadar, istenenin alınıp istenmeyenin ker.arda buakılmasına yol açacaktır.» dediler. TVler yalnız kendi elemanları ile çahşamaz Tüm bu zorluklarla televizyonumuzun ilk yerli oyun dizilerini hazırladığı için karşılaştığı :leriye sürülebilir. Fakat «Aşkı MemniDinun yapımı göstermiştir ki TRT Televizyonu'nun dışındaki yönetmenlere sipariş edilen dizilere bol ve geniş olanak tanındığı samın, olumlu yapıtlar elde etmek mümkündür. Ve her TV7 gibi bizim televizyonumuz da kendi dışmdaki başanh elemanlarla çalısmak zorundadır. Bu nedenle TRT'ye kendi dışmdaki elemanlara basrjrduğu ve onlara en genış olanakları sağladıgı için kınamayalım. Fakat aynı fır satın ve olanakların, geçen yılki sınırlı ve amatörce anlayışa karşm. varhklarını kanıtlayan ve TRT'nin kadrosunda bulunan diger yeni ve genç yönetmenlere tanınmasınm gerektiğini de belirtmeden geçmeyelim. Kısacası, TRT'nin yerli dizilere önem vermiş olmasını, kıvançla karşılarken eşit olanakların hem sinema mızm tüm değerlerine, hem de TRT içindeki umut veren gençlere tanınmasım, anıa bu arada TV oytın dizilerinin profesyonel ölçülerir.e de baglı kalınmasını ciilivonız. • TOPRAK VE ÎNSAN.. Gürol Sözen'in ilginç belgesel dizisi sürüyor. Çarşamba gecesi konu Orman köylerinde yaşam ve sorunlar .. • STALÎNGRAD.. Hi:lerin kaderinl döndüren & a vunmanın hikâyesi, geçen haftadan bu haftaya kaldı. Gerçek filmlerle bezenmiş. ilgiyle izlene cek bir belgesel. Çarşamba gecesi. • FUTBOL!.. FUTBOL!. Mayıs ayı îinaller ayı... Bunüan böyle her hafta, Avrupa'dan bir ünlü final maçı iıleyeceğiz.. llkl cumanesi günü. Ingiltere'nin bizde Kral diye bilinen Federasyon Kupası... Fulham ve West Ham oynuyorlar. Çarşamba gecesi bir naklen yapn da, îsviçre' den... Türkiye. İsviçre önünde 00 i nasıl icoruruz sava^ında. uiib Güney Itır £aen >A}kı Menınu.ca tıgül, Güzin • Baha. Aydm Tansel, Lale Belkis, Zühal Taşkın ekibi içir.de, piyasada «As» diye bilir.enlerden kimse yok. Pazara TeleSpor Gençlerle'de, Nilüfer var. Programda di, Mediha Şen ile Kamuran Akkor. çam Olayı... Halit Reiiğ'in çalışmasırun ilk bolümürıü geçen ha(ta izlemedi iseniz, bu haftadan devam edin mutlak. Yalıiız anlamadığımız birşey var. Yabancı klâsikleri Sunullah Ansoy' un sunuşu ile değerlendiren ve reııkJendiren televizyon. aynı ilgiyi niçin Türk Klâsiklerinden esirgiyor? • BABASININ OGLU.. Yıl 1846.. Charles Dickens adl: bir yazar Jngiitere'de ün kazanıyor. Onu şöhret basamaklarmda yükselten eseri Dombey ve Oğlu Babasının Oglu... Eser tefrilca edilirken öyle tutuîuyor ki, konu icabı, OgıUun öldügü gün îngilizler matem tutuyorlar. BBC yapımı 13 bölümlük diri cuma günü başhyor. îngiltere'de yayın janırken, gaz«teler Baba'yı 0>Tiayan John Carson'u göklere çıkarmışlardı. Baba'nın bir oğlu, bir de kızı var. Oğlu herşeyi... Gururu. sevgilisi, mirasçısı. Kızma karşı ise alabildigine katı, alabil diğine yo'K.. Dııygtısal bir yapım. Suriye program istiyor Suriye Televizyonu TRT'ye bas vurarak. Türk yapımı programlar istedi. Özellikle arenı edılenler folk müziği ve danslarını ıçeren yayınlar. B\ı arada düzenledikleri bir TV yapımlan festivalint katdmamızı da diliyorlar. • AŞKI MEMNU!. Televiz;yonda gerçek bir Yeşil TV'DE MÜZİK Kisan sonu ve mayısın ilk haf tas vla birlikte TV'de «çok sesii evre.ısel müzik» türü programm. da da bahar havası esmeğe başlıyor... Bu hafta ı29 Nisan Salı ve 1 majns perşembe günleri yayınlanmak üzere), «VİYANA, DA BAHAR» adı altında ilginç ve renkli bir müzik şoleninin birinci ve ikinci bölüm program larmı izleyeceğiz. Bu program tümüyle aslında çok yerinde bir davraruş ve düzenleyiş ile, müzik diinyasmı özellikle «opcret» leri ve dolayısıyla «vals» leriyle sarmıs ye müzik türünde bu yol da zamanında yer.i çtgır sçmış ünlü Viyana'lı besteci JOHANN STRAUSS'un (182518991 yuzellin ci doğum yıldönümü dolayısıyla. müzik ülkelerinde olduğu gibi Türltiye TV'sinde de bir çeşit Jsuüansşıdır. Kısa bir süre önce tstanbul'da Isttmbul Devlet Senfoni Orkestrası >e Avusturja Kültü r Ofisi'nin düzenlediği konser ile, Jehann Strauss'un ölümsüz bestelerindtı oltıçan geniş bir prog ram, tanınmış orkestra şefi Miı cea Basarab'm yönetiminde orkestranın yorumuyla uygulanmıştı. $im« d«, Özellikle gerek çok seeU klisik müdğl, gerekse hafif müzıği »even müzikseverler, TV'de «bahar havası» içtnde Viyananın eoşkun ve ateşli a: mosferirü taşiyan Johann Strauss'un çeşitli operetlerinden. vaislerinden, polkalarjndan o luşan renkli bir programla, her halâe ferahâatıcı anlar yaşıyacaklar. «Viyana'da Bahar» adim taşıyan bu programlara kısaca göz atalım: 39 nisan sah u ı t 22.10 «Viyanada Bahar (1)» progT*mında Erich Leınsdorf yön«tita'nle orkestra ve «olist Helen Donafn Wemer Hollw«g, Unlü b«t«ci Johann Strauss'un, 1 Onnan Beicçisi» opereti uvertürü, 2 Kralın Mendili operetinden vals, 3 «Trik Trak» polka, t «îlkbahar Besteleri» valsi. 1 mayıs perşembe saat K.15' teki «Viyana'da Bahar (2)» prog ramında: Johann Strauss'tan 1 «Çingene Baron» opereti uvertürü. î Çingene Baron o perettnden Arya 3 «Schatz» valsi, 4 «Çingene Baron» operetinden düet, 5 Çingene 3aron'dan Marş, 6 «Kaiser» va' si. Orkestrayı yöneten: Erich Leinsdort. Solistler: Helen Donath (soprano), Werner Holl weg (tenor). Selrai ANDAK 'VİYANA'DA BAHAR,, VE "VAN GOGH,, OPERASI «Vatı Gogh» Operası 4 mayıs pazar saat îS'te «BİR OPERA» prograrnında. bir süre önce bu sütunda duvurduğumuz i!gir.ç bir yaym yer aliyor: Tarunrnış çağdaş Türk bestecilerin den NEVİT KODALLI'nın «Vac Gogh» operasmd^n 4. ve 5. bölümler... Nevit Kodallı yöneti minde Opera Orkestra ve Koro 5U tarafmdan yorumİ3nacak bu programda solistler: Ismet Kurt, Bergâm Kızıltug, Mesude Çağlayan. Deva Çolakoğlu, Cahit Şaher. Şinasi özel. Koro şefligini Andrea Georgi yapıyor ve Cüneyt Göbçer sahneye koyuyor bu önemli yayım. • YAŞAR ÖZEL VE 3\İÜZİK!. Çarşamba gecesi 15 dakika İçine sıkiftınlan Yaşar Özel'e yazık olmuş dememek mümkün değil.. Bu gece ve yarın gece yanmşar saat ikJ fasıl varken üstelik perşembs Türk HRUC Müzaği Korosu, cumaya da Seiçuk Aygen'in sarkıları var. Cumartesi, engelIer ortadan kaldınlabilirse, Haita Sonu. Ankara Botanik Bahçesi'nde, hAlka açık bir göstert dü»onl«ylp. naklen verecek. G• " •• ' Solistler G«çidi pek fazla Ugmı, değil. Aynur Gür^an, Suna Ba