25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Portekiz'de Kurucu Meclis Seçimlerine 6 gün kaldı Yabancı sermaye kuruluşlarının Portekiz'de giderek üretimi dıırdurdukları öne sürülüvor J (Dıs Haberler Servisii Portekizdeki rejimın giderek daha sola açılması ve devletle?tirme işlemlerinin artması, ülkede yabancı sermayeye dayanan kuruluşların üretimi durdurmalarına, hattâ bazı yabancı §irketlerin Portekizdeki işletmelerini kapatmalarına yol açmaktad.r. DER SPİEGEL dergisınae yer nlein bir haberde bazı yabancı firmaların Portekiz'e yaptıkları yatırımları durdurarak ülkedeki siyasal gelişmeleri sabırla bekledikleri, diğer bazılarının ise faali yetlerine son verdikleri bildirilmektedir. Yabancı yatırımcıların çekimser davranmalarının nedeninin, bir halk demokrasisi oiasılığına karşı duyulan kaygıdan çok, fatırım özgürlükierinin kısıtlanması olduğu öne süriilmektedir. Öte yandan Portekiz'de 25 msan devriminden sonra hiç bir vabancı şirket kurulmamıştır. Spieşel dergisinin haberinde, 25 nisandan önce kurulan şirketler de görev yapacak ve Almanya'dan yoılanması gereken teknik Uîmanlara ise servetlerini güvence altına almalan konusunda uyarıda bııljnmaktadır. lüeri ise, bu ülkedeki tüm faaliyetlerine son vermişlerdir. Öte yandan herhangi bir devletleşmenin söz konusu olmadığı sanayi kollarmda da yatırımcılar kuşkulu davranmaktadırlar. • Fotoğraf makinesi üreten AgfaGewart ve Leitz fabrikaları, sözleşmeleri gereği teslim etroeleleri gereken malları. çalışma saat lerini arttırarak en kısa zamanda tamamlamak için çaba harcamaktadırlar. Politikada sorunlar Portekiz'de gelecek cuma günü yapılacak rın seçimleri, ülkenin k u z e y atılacak öne oylabelirleyeceği sürülüyor bölgesinde sandığa Sosyalist Partisi Lideri Soares, en çok Kuzey bölgesinin yoksul kentlerinde y a p t ı ğ ı konuşmalarda «Özgürlük» sözcüğüne yer veriyor Avrupa Güvenlik Konferansı Ergun BALCI 1972 yılından beri suregelen Avrup» Güvenlik ve tsbirliği Konferansında buzların çözüirneye başladığı v« ban olumlu geli*iml«r kaydedildiği bildirilmektedir. 23 Avrupa ülkesi ile ABD v e Kanada'nın katıldığı Avrupa Göd OV I venlik Konferansmm ilk safhası Helsinki'de yapılmış, b"f f« » ra görüşmeler Cenevre'de sürdürülmüştür. Konferansm üçuncü v« son dönem çahşmalan da temmuı ayında tekrar Helsinki'de jrapılacaktır. Cenevre'den gelen haberlere göre. uzun »ure çıkmaza saplanân Konieransta. son zamanlarda bazı konularda anlaşroaya varmak mümkiin olmuî, Karamsar hav» dağılmay» yüz tutmuîtur. însanl konularda, doğu ile batı arasında daha »erbest üiskl kurabilme olanağı doşmuştur. Ayrıca bundan böyle Doğu Avrup«'da yaşayanlartn Batı Avrupa'da yaşayanlarl» evleameleri ya da iki Avrupa'da bölünmüş aileJerin tekrar birleşmeleri daha kolay olacaJctır. Karşılıkh güvenlik tedbirler! konusunda İse, önemli askeri m«nevraların önceden haber verilmesi. hattâ bu manevralalara karfi taıafın gözlemcı göndermesi ilkesi benimsenmiştir. Bu arada Yugoslavya'nın girişimleri sonucunda, Akdeniz'in güvenliğınin, Avrupa güvenliği ile bağlantılı olduğu kabul edilmiîtir. Sovyetler Birliğinin konferansta üzerinde durduğu en önemli nokta, <sınırların çiğnenmezliğu ilkesidir. Bu ilke, tkind Düny» Savaşı sonunda Avrupa'da meydana gelen «de facto» sınırların batı tarafından tanmması, anlamma gelir. Batı, bu ükeyi kabul etmi?, buna karşı iki taraf. sınırların barışçı yollardan görüsmelerl» değiçhrilebileceği konusunda görüj birlifin» varmıjtır. Avrupa Güvenlik Konferansının toplanması Doğu Bloku ülkeIpı inin uzun süredir üzerind» israria durduklan poliük hedeflerden biri idi. Doğu blokunun Avrupa Güvenliği konusunda batıya sondajların ise 1957 yılına kadar uzandığı söylenebilir. Bu tariht» Bulganin çeşitli NATO ülkelerine gönderdiği notada Polonya, Dogu ve Batı Almanya ile Çekoslovakya'da nükleer süâhların yerlejtirilmesinin yasaklanmasını önermiştir. Soğuk savaşın ünlü bayraktarı ABD Dışişleri Bakanı Foster Dulles bu öneriye birkaç gün sonra başlayan NATO Konferansmda, Avrupalı müttefiklerine nükleer füze göndermeyi teklif ederek cevap verecektir. 1958 yılmda ise Polonya Dışişleri Bakanı Rapaçki'nin kendi »dını taşıyan ve Orta Avrupa'nın oükleer silâhlardan annmasını öngöıen plânı. Bonn Hükümeti tarafından geri çevrilmiştir. Avrupa Güvenlik Konferansı konusunda İlk Cnemll adımm 19ti6 tarihli Bükreş bildirisl ile atıldıSı söylenebilir. Pildiria'e her iki ıskeri blokun aşamalarla dafıtılm»sl, nükleer silâhlardBD arınmış bölgelerin kurulması, lkl Almanyan;n silâhsızlandırılması ve bir Avrupa Güvenlık Konferansının tuplanması öneriliyordu. NATO, bu bildiriye 1967 arabğında yayınlariığı Harmel raporu ile cevap verdi. Raporda, lttifakın askeri görevlerınin yanı sır», yeni politik görevlerin de eklenmesi gerektiği belirtiliyor. üyeJere Doğu bloku tle lkül temaslar 'apmalan salık verilıyordu. Ancak ertesl yıl Çekoslovakya'nın işgali ile iki kampın arası tekrar açılacak, Avrupa güvenliği sorunu ıkinci plana düşecektl. Moskova ise Çekoslovakya'nın işgalinin Avrupa'nın gtatüsünü zorlamayan blok içi bir hareket olduğunu gösttrmek amacı ile 17 mart 1969da Peşte'de toplanan Varşova Paktı Zirveslnde Avrupa Güvenlik Konferansı önerisini tekrar ortaya atmıştır. Peşte büdirisinde Romanya'nın baskısı 119 ılimlı rfij kullanılması, Çekoslovakya'nın işgaline değinilmemesi gergınliği bıraz azaltmış ve ilk olumlu tepkiler Fınlandiya ile Avusturya'dan gelmiştir. 21 ekim 1969'da Prag'da yaymlanan ortak bildiride İse Doğu bloku ülkeleri, Avrupa Güvenlik Konferansına Kanada ile Birlesik Amerika'mn dı katıimasını kabul etmişlerdir. Bu arada Avrupa Güvenlik Konferansına giden yolu açmakta en önemli rolü oynayan Federal Alnaanya'nın eski Başbakam Willt Brandt'tan söz etmemek büyük haksızlık olur. Willy Brandt iktidaro"a olduğu sırada, Londra ve Paris'ten gayet az, muhalefetteki Hırİ5fiyan Demokratlardan ise hemen hiç destek görmetnesine karşın, tek başına yaptığı atılımlarla Doğu blokunun güvenıni kazanmış, buzların çözülmeslni sağlayarak Avrupa Güvenlik Konferans:ns giden yolu açmıstır. Avrupa Güvenlik Konferan.sından gerçl sansasyonel tonuçlar beklenmemektedir. Halen Viyana'da sürmekte olan karşılıklı ve dengeli kuvvet lndirim) görüşmelerl, doğurabileceği askerî ve politik sonuçlar bakımmdan, Güvenlik Konferansmdan çok daha önemlidir. Ama Güvenlik Konferansında olumlu gelişme kaydedilmesi, Doğu Batı ilişkilerinin yumuşamasına işaret eder ki, bu d'a fıkır fıkır kaynayan dünyamızda küçümsenmevecek bir adımdır. Soares ve Cunhal, seçim kampanyasının 2 yıldızı (Dış Haberler Servisi) LİZBON Franifurter Allgemeıne gazetesinde yer alan bir haberde, Portekiz de gelecek hafta cuma günkii seçim sonuç larmın kuzey bölgesinden gelecek oylarla beiirleneceği bildirilmektedir. Niifus yogunluğunun az olduğu güney bölgesinde ve başkent Lizbon ve çevresinde sıyasal giiçler arasındaki oy dağılımının daha simdıden belli olduğu belirtilmektedir. Buna karşılık kuaıeydeki küçük çiftçi, aşağı ve orta tabakanın hangi yönde oy kullanacafı henüz belırlenmemiştir. Seçim kampanyasının yıldiîlan olarak tammlanan Sosyalist Parti lideri Mario Soares ve Ko münist Parti lideri Alvaro Cunhal'in bugünlerde bu nedenie Portekiz'in kuzey kentlerinde bulundukları bildirilmektedir. İki lider arasmda seçım kampanyasının en yoğun olarsk sür düğıi kuzey kentîeri katolik Braga, zengn Porto ve yoksul TrasosMontes'tir. Hallcçı Demokratlar'ın (PPD) bu böigedeki propaganda ksmpaııyası, diğer iki partiye oranla geri planda kalmaktadır. Sosyalist Partisi nin kuzeydeki seçim kampanyası sırasında göze çarpan en belirgin özellik. organizasyon bozukluğudur. Lider Marıo Soares önceden ilân edilen toplantıların hemen nemen hepsine en az iki saat geç gelmekte, Sosyalist Partinin o böigedeki yerel başkanı ise bu gecikmeyı meydanlarda biriken halka en az şekiJde hissetthmek için çaba harca.maktadır. Mario Soares ve propagarda toplantılanna katılan Sosyalist politikacılann sık sık tekrarladıkları sözlerin baçında «özgüriiik» selmektedir Soares yoksul kuzey kentlerinden birinde fıalka şöyle demiştir: «İster asın sağda olsun, istsr aşırı solda. Partilerin yasal faaliyetlerinin yasaklanmasının kesinlikle karşısındayız. Bize va da size özgürlükten söz eden, ancak serbest seçimlere karşı çıkan kuruîuşlar ve kisiler. bana faşistleri anımsatıyor. Biz gerek Maoist MRPP örgütüne baŞ'.ı gençler, gerekse radikal sol AOC in faaliyetlerinin bıı?iin için ülkemizin vararına olacagı kanısındayız. Nasıl önceki vıllarda kcmünistlen diktatörlüğe karsı savunmuşsak. şimdi de Maoist ve sol radikal güçleri descekiiycnjz.» Soares'in bu sözlerinin çiftçiter üzerinde olumiu etki yaptıgi bildirilmektedir. Çiftçiler Soares'in bu sözlerini yalnızca yoksuüar ve özgürlükîeri kısıtlarunlar arasındaki dayanışma olaıak algilamaktadırlar. Öte yandan, bu propaganda gezileri sırasında, Komünist IVır tisinin ülkedeki siyasal partiler iç:nde en iyi örgütlenmiş durum da olduğu belirginleşmektedir. Önceden ilân edilen her toplantıya tam saatinde gelen Aharo Cı;ı:hal, tam bir devlet adamı d:r. Cunhal, son derecede sessiz ve sakin, tarafsız, somut açıklamalarla ve kendi çizgisine uygun bir espri içinde konuşmaktadır. Beyaz saçlı Komünist Parti Lideri, polemiklerde bile katı ve tutarlı ve amaca ulasacağından emin görünmektedir. Cunhal'in söylevlerinin hiç bırmde el kol hareketleriyle soylemek istediğini anlatmak, ya da onceden hazırladıgı notlara i»zan zaman başvurmak istediğiııe raütlanmadığı bildirilmektedir. Buna karşılık halkla ilişki fcuramadığı gerekçesiyle eleştirilen Komünist Parti Liderinin açıkla malarınm. kendisini dinleyenlerın çoğurüuğu tarafından anlajil ınasının da oldukça güç olduğu öne sürülüyor. Örnegin Cunhal'ın bir konuşma sında şöyle dediği bildiriliyor: «Portekiz'de Batı demokrasılerı modelinde bir sistem kurulatnaz. Bazı partilerin 25 nisan seçimlerinden hemen sonra kurula oağını sandikları «kapitalistlerle ı^birliği içindeki bir demokrası» Portekiz'de gerçekleşmeyecektır. Önemli olan siyasal demokrasidir. Siyasal demokrasiye oranla çok daha önemli olan ise, ekonomik ve sosyal demokrasidir.» Batılı kaynaklara göre Portekiz'de askerler, tek partili bir yönetime gitmek istiyor sosyalistlerle komünistleri ve bazı başka sol unsurlan bir «raya LİZBON Batı basınmda yer getirmeyi öngörmektedir. Haberi alan haberlere göre, Portekiz S> veren kaynakiar, Portekiz Komülâhlı Kuvvetleri Hareketinın ii nist Partisi liderleriyle Sosyaliit derleri. Komünist Partisiyle S05 Parti liderlerinin, askerler tarayalist Partiyi parçalamağa ve bu fından hazırlanan bu ptar.a karpartilerden ayrılacak kişileri bir şı çıktıklarını da belirtmişlerdir. aıaya tophyarak yeni ve güçlü Sözii geçen planın başan kabir sosyalist parti kurmağa hazır zanması hâlinde. Sosyalist Pirtilanmaktadırlar. s: lideri Mario Soares ile vakm Batı kaynakh haberlerde belirtıl yardımcılannın etkinliklerinı yitireceklerine kesin gözle nakıldiğine göre. Silâhh Kuvvetler Ha maktadif. Aynı şey büyük bir reketinin nüfuzlu üyeleri tarafın olaılıkla Komünist Partisi lid^n hazırîanan bu plan; bszı deri lvaro Cunhal'ın da başı(Dif Haberler Servisi) na gelecek ve parti içinde DÖlünmeleri önlemek olanaksızlaşacaktır. Silâhlı Kunetler Hareketi yetkilileri, Portekiz'i tek partili bir devlet hâline getirmeğe niyetli olmadıklarını kesinlikle belirtmişlerdi. Buna karşılık sözü ?eçen plânın. Silâhh Kuvvetler Hareketinin nüfuslu üyelerinden AmıraJ Antonio Rosa Coutinho 'le Enformasyon Bakanı Jorge Correis .Jesuino tarafından defteklendiği öğrenilmîştir. Silâhlı Kuvvetler Hareketinin diğer üyelerinin de bu olâna <ar$1 çıkmadıklan ve çoğunun böyle bir partinin kurulmasmdan vana oldukları da haber alınmıstır. Kurulacağj biidirilen partinin en kuvvetli destekleyicisi Amirul Rosa Coutinho, yeni partin.n bir kaç aya kadar faaliyete ^eçeceğini ve önümüzdeki Sonbaharda yapılacak genel seçimlere katılaca^ını resmen açıkiamıçtır. Bu açıklamayı yorumlayan yabancı siyasî gözlemciler. Portekizii 35kerlerin son girişiminin komiin'st lerle sosyalistler ara^ında büyük tepki yaratacağını belîrtmfktedirler. Ne durumdalar Portekiz'de faaliyette bulunan tanınmış firmalardan bazıbrı ve bunlann faaliyetlerindeki soa du rum şöyledir: • Amerikan Çok uluslu D«w Chemical firması: 100 milyon dolara '1 milyar 400 bin lira) nniolacak bir edlen fabrikasının kuTulması yolunda çalışmalar sürmekteydi. Portekiz yöneticileri, devletin fabrikaya • b50 ortak olması gerektiğini bildirince, bu girişimden tümüyle vazgeçilmiştir. • Amerikahlara ait dev oetrol »irketleri Eııon ve Mobil Oil de, planlanan bazı yatırımlannı «ynı nedenlerle iptal etmişlerdir. • Alman Siemens firması, Portekiz'deki faaliyetlerini durdur | mayı düşünmemekte. ancak yeni yatırımlar yapmaktan kaçınmaktadır. • Portekiz'deki iki büyük Alman firması Gnındig ve Hoechst yalnızca ellerindeki işlerin tamamlanması için gerekli harcama ve yatırımları yapmaktadırlar. • Kadm çamaşırlan imal «den Alman Naturana fabrikası yetki Etyopya'daki toprak reformu eleştiriliyor Köylüler, 5 mart 1974'e dek ürünlerinin üçte ikisini yasalara göre toprak sahiplerine vermek zorundaydılar GENERAL BENTİ.. ETVOPYA'DA BİR KÖY: TOPRAK REFORMU NE GET1RECEK?.. Portekiz'de bir süre önce yasaklanan MRPP Partisi militanları, faaliyetlerinin yeni bir aşamaya girdiğini açıkladılar (Dıs Haberler Servisij LtZBON Portekiz'de Pekin çizgisindeki «Proleterya'yı yenıleme Hareketi Partisı» fMRPP) militanlannın yasa dışı faaliyetleri yeni bir aşamaya girmişrir. MRPP'nin iki gün süren yıllık Genel Kurulu'nun ardından ya pılan açıklamada, faşist diktaüır Salazar dönemınde diğer partılerle birlikte sürdürdükleri mü l cadelenın şimdi yeni bir aşama ! ya girdiği bildirilmektedir. «Proleteryayı Yenıleme Hareketi Partisi», Portekiz Silâhlı Kuvvetleri tarafından yasa dışı ilân edilen tek panidir. Portekız Hükümeti sözcüsü, bu konuya ı lişkin açıklamasında, MRPP'nin siyasal parti olarak faaliyetlerinin yasaklandiğmı, ancak «yurt taşhk sıfatını içeren bir dernek» olarak varhğını sürdürebilecegini bildirmistir. MRPP'den bir yetkili, bundan böyle tüm enerjilerini yeraltı mircadelesine yöneltecekJerin:. ancak bunun yanısıra yasal faaliyet sınırları îçinde kalan tüm oİEnaklardan da yararlanmak amacında olduklarım açıkUımıştır. Yine aynı yetkili son günlerde yüzelfi kadar MRPP üyesınin tutuklandığm: öne siirmüş tür. Ote yandan, Portekiz radyosur.da görevli personelin Lizbon Radyosu'ndan yayınlanan açıklamasında, programiEnn yayına girmeden önce devrimci bir denetieme komısyonu tarafından kontrol edilmesı istenmektedir. Portekiz Radyosu personeü, programlann isçı smıfmın yararlsnacağı sosyalist bir yapı içinde gerçekleşmesini istedikîerini bıldirmişlerdir. Aynca Portekiz Radyosu'nım tüm karşı devrimci giiçlerden temi7İcnmesinin istendiği bildirilmektedir. it Küçük mülkiyete dayanan yeni bir sınıf doğacak,, den sonra yönetiml alan Derg (Devrimci Komuta Konseyi) iktidarda kalabilmek için toprak reformu çıkarmak zorunda oldcğunu çabucak anladı. Eritre'deki ayrılıkçı kuvvellere karşı savaşı sürdüren, Addis Ababa yönetimi, kırsal bölgelerde kendisine destek sağlamak zorunda idi. Böyleee 4 martta toprak reformu ilân edildi. Bu reform, topraJdann kamulaştırılmasmı, köylüleri, ürünları nin üçte ikisini toprak sahiplerine vermek zorunda bırakan yasan.n kaldırılmasını, ve topraksız köylülere 25 dönüme kadar toprak dağıtılmasını ön görmektedir. Ay nca. köylü birllkleri de kunılmak tscır. Reform kuşkusuz dünyanın en geri toprak sîsteminin uyguîanageldiği Etyopya için Ueriye doğ ru atılmış, önemli bir adımdır. Reformun mimarı bir zamanlar Haile Selâsiye yönetiminin B. M. elçüiğini yapmış olan Mişel İmıu adındaki zengin bir aristokrat tır. îmru, reform plânını Halie Se'â siye döneminde hazırlamış toDrak köleliğinin ortadan kald'.rılraasını öngörmüştü. Ancak İmru'nun plânladığı diğer bir şey de köyiü ler arasmda zengin bir sınıf yara tılması idi. Derg, anlaşıldığına göre bu planı tümü ile kabul etmiştir. Köylülere dağıtılacak toprağın azami sınırmın 25 dönüm olarak saptanması, askeri cuntanın kırsal bölgelerden kendine dayanak olarak küçük toprak sahiplerinden oluşan yeni bir sı ! nıf yaratmak istediğ;ni göster ! mektedir. Toprak reformunda, köylülere devlet yardımı. kollek tifleştirme ve tanmm makineleşmesi konularında herhangi bi r program jer almamaktadır. Böyleee tarımla üretimin küçük toprak mülkiyetine dayanacağı anlaşılmaktadır ki bu da yeni bir tarım burjuvasının doğ masına }'Oİ açacaktır. Öte yandan öğrenci kesitinde, bu toprak reformuna karşı tepkilerm giderek arttığı görül ' mektedir. Öğrenciler reformun yen: bir toprak sahibı sınıf yaratmaktan başka işe varamayacağını ileri sürmektedirler. (Dı? (Haberler Servisi) «Afrique Asie» dergisinde F.tyopya'daki toprak reformu konusunda çıkan inceleme ya zısında reformun kırsal bölge lerde yeni bir toprak burj ıvaıi.si yarataca£ı öne süriılmrktedir. Vazı ?öyle dfvsm ediyor: «Geçen yıl 5 mart'ta Etyopya başkenti Adis Ababa'da, o zanıana değin görülmemiş bir kalaoa lık gösteri yapıyordu... 300 bınk:«i sokaklarda yürürken, «Kahroisun emperyalirm> «Derebeylenne ölüm». «Toprak işles'ene» dıye bağınyordu. Bu gösterilerin nedeni, bir gün önce Derg (Devrimci Konıuta Konseyı ı tarafından ülkede toprak reformıınun yapılacagının açıklanmasıydı. Dünyanm en yoksul ülkelerin ' den biri olan Etyopya'da ekile Î üilir toprakların '•'« 8ö'i imparatur ailesi, kilise VE büyük 'oprak ağaiarına aitti. Köylüler f,ı 7Si yasalara göre, iirünierinin üçte ikisini toprak sahiplerine % ermek zorundadırlar. Toprak reformu konusu ilk kez 19f5 yılında bürtik bir ögıenci göstsrisinden sonra ortaya atılmıştı. Haile Selâsiye yönetiml ise öğrenciieıi yatıştırmak içm gayet ılimlı bir toprak reformu proie.«i hazırlamıştır. Proje hiç bir zaman uvgulanmamıştır. Kissinger'e göre Portekiz gelecek yıl komünist veya komünist nüfuzu altında bir iilke olacak NEW TORK «New York Times>in bildirdiğine göre. ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Portekiz'in, gelecek yıl kuv vetli komünist nüfuzu altında tarafsız ya da komünist bir ü.ke olacağı kanı?]ndadır. Gazeteye göre, ABD Dışişleri Bakanı, bu görüşünü düzenlen»n bir brifing sırasında bir grup gazeteciye. brifingte sarfedilen hiçbir 5ozün ne kendisine, ne de ABD yönetiminin baska bir görevlisine atfedümemesi şartıyla açıklamıştı. Gazeteye göre, Kissinger. komjnist bir Portekiz'in NATO'da kalamıyacağının kesin olduğunu da sözlerine eklemiştir. General Franko'nun görevinden çekilmesi için yoğun çaba harcanıyor (Dış Haberler Servisi) MADRİT Frankiurter Allgemeine gazetesınde yer alan bir haberde yaşlı diktatör Ge. neral Franco'nun görevinden çekilmesi iç:n ülkenin önde gelen poMtikaeılarmın yoğun çaba harcadıkları bildirilmektedir. Bu arada Franco'nun ölümünden önce görevinden aynlmasmı engellemek üzere de bazı girışimlerde bulunulmaktadır. Öte yandan Ispanya da faaliyet lerini yasa dışı olarak sürdüren çeşitli muhalefet gruplarının ortak bir cephe kurmak amacıy.'a oluşturdukları tspanya Demoiç ratik Cuntası, ülkede demokrasiye geçişi sağlamak amacıyla bir eylem programı hazırlamıştır. Diğer taraftan Prens Jııan Carlosun babası Don Juan'.n ülkenin önde gelen iki politikacısıyla önemli görüşmeler yaptığı bildirilmektedir. Don Ju an'ın görüştüğü politikacılardan biri yasa dışı muhalefetin b;r lideri, diğerı ise ne muhalefete, ne de hükümete bağlı olan b:r politikacıdır. Bu arada Generai Franco'nun ölümünden önce görevınden ayrılması konusunda alınacak bir kararın, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika da sevinçle karşılana cağı bildirilmektedir. Özellikie Kuzey Amerika'dan yetkilıler Franco'nun geri çekil mesini açıkça önermişlerdir. îspanyanın eski Arnerika Bü>ükelçılerinden Garigues'in bir A merikan gazetesinde yayımlanan Portekiz e ıkşkın bir makalesi, İspanyada büyük tepkı ve eleştirilere hedef olmuştur. Ameri kan hükümeti çevrelerine yakınlığı bir sır olmayan Garigues makalesinde, General Franco'ya «hak edılmış b:r dınJenme» ys çekilmesıni önermektedır. İLLER BANKASI KREDİLERININ BELEDİYELERE DAĞITIMINDA SİYASİ AMAÇ GÜDÜLDÜĞÜ ÖNE SÜRÜLDÜ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosıı) tller Bankası'run önceld gün yapılan olagan genel kurul toplantısı çok tfirtışmalı geçmış. bu arada Iller Bpnkası Müdirler Kurıılu üyesi Fikri Kaya'ya söz verilmemiştir. Müdürler Kurulu üyesi Kaya ve arkadaşlan tarafından tîasırlanan bir rapor^ kuruîa katılanlara da dağıtılmvstır. Raporda îlier Bankasınm isleyişine ve yönetimine ilişkın çok sert eleştiriler bulunmaktadır. Bankanın faaliyetini eleştiren bu raporda yer alan iddiala.'.n yanısıra, tller Bankasının «nıahalli idarelerin öz malı olduğunu bilerek» yönenmin calışarl.v rın eüne geçmesi gerektiği beiır tilmeictedjr. Bankanın amacını açıklamakia başlayan raporda. bankada bir süredir yapıldıgı ileri sürülan TOlsuzluklara degnıilmekte < • • bunlar Delgelerî ile açıklanm . tadır, • Genel Kurulda konuşturulmayan Müdürler Kurulu üyesi Fikri Kaya ve arkadaşlannm hazırladıklan raporda Bankanın yoneticilerinin gereksiz ve usulsüz harcamalar yaptıkları belirtiliyor. Bankanın yabancılarla Uişkileri 80C kadar da işçi statüsünde teknık eleman yardımcısı çalısmaıc tadır. Bu büyük kadro ile tller Bankası tretim yapmamafcta, yani teknik işleri kendisl yapmamakta. tnüteahhitlere veya yabancı firmalara japtırmakrddır. 3u kalabalık teknik kadıo yu da, onlann yaptıkları işleıı kontrol etmekte kullanmaktadır Bu kadronun vapmı$ oldu*u 6e netieme, yönetici kadrosunun baskısı sonucunda, onlann isteoiği yönde «evet» demekten öteve gidememelrtedir. rağmen, banka yine de yabancı firmalara prcif vermeye direnmekte devam etmektedir..» Çok karışık Aslında Etyopya'da toprak sorunu son derece karışık bir me seledir. Ülkede bir bölgeden baş ka bölgeye değişen feodal sistemler uygulanır. Örnegin sadece Wollo eyaletinde yüze yakın değisik sistem vardır. Ö:e yancfan toprak sorunu kabileler arasmüa da büyük anlaşmazlık konusudur. Nitekim Amhara kabilesi Oromo, VV'allamo ve Sidamo kabilelerinin topraklarının büyük kısminı zorla ele geçirmiştir. Bu arada eski imparator Haile Selâsiye de kendine sadakat gösteren subaylara büyük topraklar dağıtmıştır. Genel Kuruı Uyelerine dağıtılan rapora göre, «Çok güçlü bir müteahhitlik düzeni tller Ban kasın! da etJcilemektedir» elinde vetr lî reknık eleman ve sermava bulundu*u halde, köy ve be lediyelere ılı?kın alt yapı proıe lennin yıne de yabancı firmala ra verildiği belirtilen raporda TJ firmaların tek tek isimlen sayıJmakta ve bunlann nerelerde hangi işleri yürüttükleri açıklan rr.aktadır. Raponın bir bölümün Bu arada îmar ve tsk&n Bad? bankanın yabancı firmals'rja kanlığırnn kendi teknik ve Mlimsel gijcümüze dajTinarak ; >jelrolan Uişkis) aynen çöyl» ania rin geliştirilmesir^ ilişkin biı tılmaktadır: nlmmn» H3K} teknik ftieman, Diğer iddialar Yabanc; projeleri «pahalı, ya rar getirrneyen ve topluma aykın» olarak nitelej'en raporda daha sonra «bankanın yöneticile rinin gerek.Tiz ve usulsüz harca malar yaptığı» öne sürülmektedir. «Bunlann hesabını soruvo ruz ve bu gidişe dur dijeceği?» denilen raporda şöyle devanı edilmektedln «Belediyelerin borçlan ve ihtiyaçlan bir sorun lken, öteberi giderleıi altında 1 milyon 250 bin, telefon giderleri altında X miljon 500 bin, mUteferrik mal zeme demirbaşlan alımı altında 1 milyon 2 U bin, demırbaş ve U mefraşatlan tamir bakımı al tında 400 bin lira narcanmıştır.» Raporda belediyelere verilan kredilerin «adil dağıtılmadı*ı,ı öne sürülerek «krediler banıca yoneticilerinin mtUetvekili adayı olduğu bölgeler« verilmekte ve jönetıciler Dankadaki mevkiini bu işe araç olarak kullanmakta dır» denilmektedir. Raporun sonunda «tller Ban kasının amacından saptınldrâ. öze) kesimı besler duruma geti rıldigi» öne sürülmekte ve «ban kanın halk vsranna. ülke çıkar lanna aykın tslevişıni sürdüre oümek için vönetici Itadro özel fcesim yanlışı ve yabancı havranı Kisilerden nlustunılmaktadır» denilmekte, bankada çalışanlarm şimdiki kadroyu aklaınavıp ış lerine son vermesi is'enmpktp ve yönetimin bankada çalı=anft ] nn eüne geçmesi gerektiği üelır f tilm«kt«dir. i Öte yandan İspanya'da yayım. lanan günlük gazetelerde, Fran. co'nun yazın, ya da sonbaharda görevinden çekilebüeceğı yolunda haber yayımlanması yasak. lanmıştır. Buna karşılık General in özel doktorlanndan bin. gazetecılere bir demeç vererek Franco'nun sağlığ'.mn son derecede yerinde olduğunu bildirmJştir. Franco'nun Deviet Başkanı olarak görevde kalmasından yana olanlar ise, diktatörün ailesinin yanısıra aşın sağcı çevreler ve General'in kendisidir. Aşın sag çevreler, Prens Juan Carlos u dazla lıberal» bulmaktadıılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear