Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
tet aLkm karşısına, «açıkça onun •ararına elan somut bır takım çözümler ve tedbirler»l« çıkamıyacak politikacüar, çoğu kez «aldan sloganlar»a dört elle sanlîa» kurnazğına saparlar. Herkesın ağzuıa bır parmak bal ırmekten başka bır anlama gelemiyen «köylüye ınlan vereceğiz, işçiye bunlan vermek istiyoız, memura ve esnafa şunları vermek, vatanı v« ııleti her alanda kalkmdırmak amacımızdır» gıbi ferçeMeştınlme yolu gösterilmemis» comert vaadri ve birbiriyle tutarlı olmayan cilâlı bo? lâflan • a arkaya sıralayan programlar sunarlar. Bu k jlitika cambazlannın bas öksesi «kavTamları terne çevirme»dır. Buna «kavram sahtecilıği». de dl îbilırsinız. Bunların bütun güvenlıkleri, «bir yanın, yuzlerce ve bınlerce kez israrla tekrarlanası halınde, kafaların şartlanabileceği»; v« «geı? halk kıtlelennın yuzde yüz gerçeğe aykın olan L iddiayı büe, r gerçekmış gıbi benimsiyeceğı» lancıdır. (Nazi'ler, bu yontemden büyük ölçus yararlanmasını bildJer.) CüMHURtYET 10 Nlsan 1971 H OLAYLAR VE GÖRÜŞLER aaydığinas kategorfler* glren partflerte r* llderlenntn, çağdaş anlamda milliyetçi sayıi*mıyacajını kaaıtlamava yeter de trtar bile... îşta, Atatürk'e ve onun «olumlu anlamdakl çağda? milllyetçilik Ilkeslnne açıkça ters düş«n « parti ve yöneticileri, Jkelerlnden bırı yanm vti» yıldır mllliyetçılik olan «AtatürK'ün t>artisi»ne karsı. «Milliyetçi Cephe» olarak btrleştııflertnl sbyleyebilivorlar. Kendilennin de inanmadıklan büyük lâflarla, Hali Partisınl «mıllıvetd olmama ile itham etme» ganpliğinı ve pervasızlıgını gö<ıtererek, TUrk Ulusu üe ve sağduyu ile adeta al»y ediyorlar. «Gerçefcleri tersine çevirme sanatısnda herbiri üstadlık düzevıne ulasmış olan bu 4 iiderm siyasal yuttıırmacılıâı hangı Boyula ulaşırsa ulaşsm, «ırkoılar (Turancılarl •*• Mc Charthy'ctler + ümmetçıler + rrodern mandacı ve uluslararası sermayeciler cephesisnin adı «Milliyetçi Cephe» olamaz. Zaten TanMinımtzda, üi"ilı bir toplumcu olmadan, az gelismis bir tllkede rrjillyetçi olabılrnek artık olanaksızdiT. 40 milvıın Turk"Un rfahını ve Özgflrlügijnü degıl de, sadece ekonomik alanda güçlu olan bir avuç insanın a«nn çıkannı savunan k'sılenn, mılletten vana oldugu nasıl ileri sürulebıhr? Türk ekonomisımn ve sosyal yaşamımn, bütün vatandaslara urîan haysiyetine yarasır vasama koşulları saglam^sv nı, herkesin Devlerten ı«, konut, snÇlık bakımı ısteme ve meslek öŞrenuni vapabılm« "ıak'inna sahıp olmasını, ana fcollardaki daş ticaretin. krtv dı kuruluşlannın, s'?ortalann ve tüm tayüann halk yaranna devletlestirilme«;ini istemeven btttlın çalışmalann sosyal haklanmn uygulanmasv nı ve köylünün tlzerinda çalrştt&ı topraklara sahıp olmasını gönülden benimsememis kimse'.er. zamanımızjn somut gersksinmelerl karşısuıd» «Türk Ulusııntm savunucusu (yani çerçek anlamda milliyetçl)» olamazlar. Kı«ıcası çagdaş mllllyetçüik, «demokratik toplumculuk k r t ü Ü d geçmek lorunlugundadır. Bütün gerçek milliyetçilerin, bütün demokrasiclîer TB öıgürlükçüler çibl düeği, tcplum yasamımıza sadece zehirll tohumlar ekecek ve zehirli meyveler toplayacak olan (Atatürk mıihyetçiUğine taban tabana ters düşen) bu «sermayeciler cephesi»nin, Meclistpr süvenoru ala» maması; va bu sayede gerçeklesecek venl oir stv çtm üe «Türk halkının (TTlusunun> yaran için dldlnen, 1961 Anayasasınm vüksfk ilkelerine bağh bir ürtidann nihaTet sandıktan nkab':'mesi»d3r. Sandıktan Korku Cephesi Prof. Dr. Muammer AKSOY bir ınlam v»rs», deyirrderi bu anlarada kullanmak gerekir. Turk Anayasası ve Türk toplumu, bugun «miUiyetçillk. deyimıni «Türk milliyetçiliği», «Ataturk milliyetçıliği» anlammda kullanrnaktadır.. Boyle bır mühyetçiliğm, ırkçıhkla. Turancılıkla Ugısi bulunmadığı, hattâ ırkçı, kafatasçı olanların «Atatfick müliyetçıliğinin, karşısında yer aldıklan • doğrudan doğruya Atatürkçe en açık bir b!çunde tekrarlanmıştır. Bunun belgelerini jörmek için, Buyük Nuruk'a göz atmak bile yeter. Atatürk müliyetçıliği. faşist ırkçılık değıldir. Tam «knne bu iki kavram birbiriyle çatışır. Yine Atatürk milliyetçiliği ile ümmetçilıgi bağdaştırmak olanaksızdır. Atatürk'ün Nutkunda bile, ümmetçüerin din sömürculerinin, milliyetçiliğe ne kadar ters dütfüğü örneklerle belirtilmiştir. Dinsel bağnazlığı kendilerine bayrak yapmıs, Atatürk devrimlerini hiçe sayan bîr parti ve onun yöneticileri, elbette, ki Atatürk milliyetçiliğinin ısvunucusu olaraaz. Atatürk miIliyetçlUğinin a y ı n a nitellklerin«Jen binsi de, vatandaslan görUşlerinden ötüril dlişman kamplara ayırmamak, «Türk'ü Türk"un düşmam naline geönnemektir. Mc Carthy'eılık ise, bir toplumda sosyal düşünen tdçileri millet biitünlüğünün dışına atmatt isteyen, onlara kar«n her türlii hukuk dışı davranışı caiz gbren siya^al bağnazhğın son haddldır MılleO böylece bırbırine düşman parçalara bcflerek ulusal bütünlütUn ortadan kallcmasına sebep olan partller re Ilderleri, Atatürk mlllıyetçllerl sajnlamazlar Nihayet «UluslararBsı büyük kapıtalin çıkarlannı ve çağdas mandacılığı» savuamarun Atatürk mıllıyetçıliği İle bağdaşamıyacağını da, bugün bilmeyen tek aydm düşünülemez. Atatürk butün «iyasal yaşamı boyunca (özellıkle Sıvas Kongresi'nde) maDdaciların gerçek milliyetçi oıaımyacagını, «uluslararası kapitalizmin çıkarları» ile «Türk mınivetçilerinin amaçlarmıın bağdaştırılamıyacağını, tekrar tekrar belırtmistır. .undan bturü, «tam bagımaızlık» denilince bunun v«lnız si\asal. askert. adlî, idarl ve kültürel Dağımsızlıtı detil, «mall TB ekonomik bağımsızlıÇı da kaDsadıgmı, düzinelerle konuşmasında usanmadan dile geördi. Tiirkiye'nin yeraltı «enginliklertnin Türk ülusuna ve Devletine aıt olduğunu cesareöe « a J edemeyen, petrolleTunt'in ve wJT rakslanmızın ve bütün stratejik madenlerimlzin mllllleştirilmeslnl göoülden benimsemeyen bır parti vs onun lideri, asla ve asla Atatürk mtlliyetçlllğinl benlmsemis sayılamaz. Bu kadar ileri gitmek söyle dursun, Petrol Kanunundaki kapıtülasyon hükümlerlnln dUzeltümesi için didinen yurtseverleri komüniste boyayan, .hattft lhanetl» nıçlayan btr parti VB Udennin, Eamanımızda ctam milliyetçi» sayılması olanaksısdır. Turdurmııdsld yabana Uslerl ctesis* olarak yutrurabilme amacıyle olaganHstü çabalar gösteren (TJlusu ve MecHslnl kandırmaya tealtasan), «Kîüstrimlzın ve ekonomlmlzln belll bır yabanct derletin vasıli&ine Y« nresine tabl olmasıra noç eören, vurdumuada şu yn da bu tanm içıntn (Örn^ta haşia» ekiminin) büe yabana bir güeün iznırte baglanmasına katlanabilîtı Idşllpri re avanelerlnı, Atatürk mllllyetçist sayabüdiglmls anda, milliyetçi sayümayan hiç btr yaratık kalmaz Herhangi bir yazara va öa bflsjtne defn, Z!ya Gökaîp'tn «TUrkçUlügUn Esaslaru adlı yapitma bakmak dahl. Faşizmin Koşulları aşizm, •ermaıye «anıfınm dtktası dîy» tannnlt Bu tanım doğru sayılabilir. Şimdiy* dek Bab'da örneklenni gördüğümüı fasist rejimler, büyük •rdu. kilise ittifakmın üç ayaklı darağaemd* «allandımıi|tw ÖEgürlükleri... Türkiye'de faşizmin güncel önem kazandığı sünleri Taffr> yoruz. Gerçi ülkemizde «örtfilü faşizm» ya da «parlaraemH» faşizm» denen olgu, çeyrek yüzyıldan beri sürmektedır. Enıekçi sınrfl ldenlojislne özgürlük tanımayan; sermaye smıtı W«»" lojisi»ni devlet düzeni » y a n bir tür rejimin kalıplan, politık» hayaturuza baskmdır. Ama çok partili vaşamda ilk kez, b« kalıp çatlaraı?: siyasal yaîamda emekçl smıflarma dönük p«rtılerin oluşması ve gel.şmesi umutlan belirmistir. Ve işte bu umutlan ezmek için Milliyetçi Ceph» denm bir ortaklık, kuruîmuştur. Parlamentoculuk görünümü altmda, fasizml bugünktoden daha kaba koşullarda sürdürmek «macıyla kurulan bu ortakhk, başan kazanabilecek midir? tlk bakışta başanyı yadsnnak olanağı yoktur. Dört parti AP MSP CGP MHP bir araya gelmisler, anlaşmışlar, temel ilkelerde yaklaşınu «ağlamı»lar, Parlamento komisyonlarında mekanizmalan ele geçirmı#« ler, TRT yönetimini değiştirmek için gerekli ilk aşamalan gerçekleştirmişler, seçim ittifakı kanun tasansmı Meclise sunmuşlar, Çankaya'dan hükümet kurma görevini «Imıslar, Hükumeti kurmuşlar, eskl Demokratlan gaflanna katmıslar, Demokratik Partiyi parçalaraı^lar, güvenoyu alacak düzey» ulaşmıslardır. Bütün bunlar, içliyen v» yürüyen bir ortakllğm kurulduğunu gösterir. Ortaklığm ardmda Adana Te tnntr sennayesiııİB a»m ke•htıl bulunmaktadır. Süleyman Demirel, biraderleri kanalıyl» doğrudan doğruya içındedir sermaye kesiminin .. MSP'si d« bir randan eamilere, bir yandan Çukurova milyonerlertae ozanan »rgütlenmevi oluştunnuîtur. CGP*si, devletin yflksek bürokratlarma eskl CHP'den miras kalan bir güvenceyi gşılamsk görevini yapmaktadır. MHP'sl bir yandan 12 Mart ara rejiminde bürokrat kesimlerinde etkinlik kazanmıstır; bir yandan ülegal komando firgütlerlyle Cephe"ye vurucu guç kazandırmaktadır. Bunca dallı budaklı bir Cephe, yapısında ne denli çelişkiler tasısa, önemll bir afırhk sa51amıj sayılmalıdır. Ama bazj som lsaretlerl var bu lconuda .. Simdiye dek Batı'da yürürlüğe Rirmis faşist rejimlerd? biiynk sermave, ordn, Idllse ittifskı gerçekleçmlştır. DemeJt kl Türkiye'de aynı mantıkla buyük sermaye, ordu re caml. faşist reiimi kurmak ve yUrütmekte itld gilç olarak kullamlmak istenecektir Bugün büytık sermayenın bir bölümü, Cephe'nin ardındadır. Bır bölümü duraksamalar lçınfledır. Nüfusu yttede 3'e yalon bir hızla artan tark mllyortluk yoksul bir tilkede faslzml uzun süre götürebüecek bır •ermaye gücü var mıdır? Ne halkımıs Asya"nın çok yoksul ülkelenndeki kadar taranlıktadır, ne lşçlmla.. üyanan yıtmlann özlemlerine cevBp verebilecek bır dikta rejiml kurulabilır mı? Kurulursa kaç yıl sürer? Onassisii, Niyarkoslu, sekiz buçuk müyon nüfuslu Yunanlstan'da Amerikan desteglyie vedl yıl süren faşist rejimin, Anadolu'da omru kaç senedir? Ordu bu serüvene «evet» dıyecek tnidir? Ve bu noktada bir başka soru lşaretl belırginleşiyor ortahkta... Türkiye Cumhunyeti'nm kuruluşunda, Anayasa'mn degiştinlemez llkelerl arasında layiklik kuraü var. Oysa faşizm, camıye yaslanmak lstıyor bugün .. «Milllvptciiik ve mukaddesatçülk» Anadolu'daki faşist ozlemlerın ikı sloganıdır. BaO'daki Inlıseler yenne. Do*u'da camılerl kullanmak yoluna sapan faşızrnin Cumhurıyet Türkıye'sındelu konumu ne olacaktır? Bürokrat kesım böyle bır gıdışi desteklıyecek midır? Bütün bu sorular, Türkiye'de «açık faşizrruin olanaklannı kısıtlamaktadır. Apaçık faşizmin tehlıkelı ve kaygan bır lemın üEerlnde kunüacagı ve tepküennın ülkeyı devrimci yorungeye savuracagı korkusu, dış ve ıç sermaye çevrelennl ihtıyatlı olmaya çağırmaktadır. Onlar içm en ehven yol, yine örtülü faşizmdır. Cephe bunun için kunılmuştur, Parlamentoculub gorünumü ardınddi adım adım yürümeyj yeğlemektedir. 12 Mart'ta aynı yöntem uygulannıadı mı? r Sağcı cephenin (sandık kaçaklannın') »eçimi îleyebilmek içm adam ayartma yöntemıni sonuı Jcadar ve çirkin denecek bir pervasızlıkla uyjlamaa bile «sağcı bir çoğunluk» sağlayamadı. zınhkta olan sağcı cepheye dışardan destek burak, bır «azınlık hükümeti»nin güvenoyu alması ln uğrajılıyor. Oysa «ym AP ve onun her doğıltuda rahatça konuşabilen Lıderi, azınlık h ı umeti için daha dün denılecek kadar yakın bir ıre önce «Anayasaya, demokrasiye aykırıdır; B hükumeti isgal anlamına gelir> demişti. Şim[, burun bunlan unutarak, başka parülerden koînlmış bağımsızlann desteği ıle. guvenoyu eksığii tamamlama peşınde. Sağlam bır çoğunluğa saıp olsa bıle, Turk toplumuna olumlu hıç bır çoun getiremiyecek bu 4 parti ve onun demokraıye, sosyal hukuk devletıne, layiklığe gönülden ıanmıyan ve uymayan lıderleri, bütün umutlannı alkı (milleti) aldatma çansına bağlamışlardır. Bu ez bulduklan yutturmaca, «mülıyetçi cephe» deimidir; ve böylece karşısındakileri (yani CHP'yı) Milliyetçıiığın duşmanı> olarak karalamaktır. Bu koca yalanın ne kadar gerçeğe aykın olduuna değınmek ıstiyorum: Kim millıyetçi, kım deıl? CHP'yi «milliyetçUiğin karşısında» göstermek e kadar gerçek dışı bir iddia ise, AP, MSP, MGP, e MHP topluluğunu «milliyetçı» diye nitelendırlek de, aynı derecede gerçeğe aykırıdır: Deyimlerın çeşitli anlamlan olabilir. Fakat b toplumda genellikle, hatta resmen benimsenmıj DÜNYAYA AÇILMAK.. )KTAY AKBAL Evct Hayır Aile Kltapl&n GÜNÜN KİTAPLARI GIDALARIMIZ VE SAĞL1ĞIMIZ *. basla 2U FL luslararası bırkaç kongreye katıldım. Dunyanın tanınmı^ yalarlarını b'r araya toplajan kongrelerdı bunlar... îlk gözlemim ?u oldu. en yakınımızdaki ulkelerın Nobel kazaıımış airîerı yazarları bıle Turk edebıyatından habersizdıler. Nerdeyse edebıyat> dcnen bır «çey.ın Türkıye'de varhğına jaşar g:bı>dıer'. Nobel kazanmış îtalyan şaırı Salvatore Quasımodo ile tanışığımda: «Demek sızde de böyle şeyler yapılıyor!» diyerek elıylt •azı çızıktırme harekeü yapmıştu Yine başka bir Nobel'a, lrlanlalı romancı Haldor Lakness «îlk kez bır Türk göruyorum» diye aşkınlığını belırtmıştı. Turk yazarlarının edeHyat kongreıerınde [orünmelerı şaşırtıcı bir şeydi Batılılar için. Onceleri, bır kuçük ocukla ılgılemr gıbıydıler, «bak neler de yapıyorlar» dercesuıe'. jonra bıraz konuştular mı. Turkıye'dekı edebiyat çalışmalarım iğrendıler mı, sızı azıcık tanıdılar mı değışiyorlardı. Boma'dakı nr kongrede bır yabancı yarara Sartre'ı, Camus'yu 1950'lerd» rürkçeye çevirdığimi söyledığimde inanamamıştı. Sartre, Canus, Kafka nerde, Türkler nerde', I SDZLEI» vaviMaRi Emperyalizm BAHARATLAR VE İÇECEKLER 3U TL. ŞEKER HAST.\LIĞI\DA Korunma re Tabfl redavl (4 Avrupalı Doktordao) 20 TL. OdemeU göndertlir. PJS 443 Kınlav/Ankara İIIINJ), 111111,111 isftali Kimlerve neden ^ sınıfta kalıyor? Sustnramaz! HALKIN S E S İ S: 1 Salı gflnfi CIKIYOR ! YAZIŞMA ADRESİ: P.K.1112 Sirtcttci YÖNETİM VERİ: Ç atalçeşme Sok. 46:11 Ca^aloğkı.İstanbul Halkın Sesini Dünyaya açılmak'... Kendimizi tanıtmak, kabul ettlrmek, uy[arlığm bır parçası olduğumuzu kamtlamak. Atatürk'ün «Muasır nedeniyet sevıyesınin ustune çıkarmak» istediği Türk kultuni, furk sanatı edebıyatı bugiin ne dunımdadır? îyi saptamak gerekir Dunu. Bugun Batılılara. daha doğrusu \ıygar dünyaya güvenle .unulacak sanat ve edebiyat ürunlerimu var. Yazarlanmız, res:amlarunız, heykelcılenmiz, muzıkcilerimiz, kültür adamlarımız . \ma Türkıye'deki tutucu iktidarlar sanata, edebiyata yüzde yuı fcarşıdır, duşmandır. Böyle bir «güç»ü kabul etmek benunsemek ıstemiyorlar. Çıkar çevreleri bu iktidarlan destekliyor. Gerçek «anatçılar, kültür adamlan çıkar çe\Telerine karjı olduğu için, daıa doğrusu sanatçıyla çıkarcı tam çatışraa halinde olduğu için ıkÜdarlara gelen politikacılar bu gucü kendilerine düşman bellemektedirler. N» var kl Atatfirk bir kültür devriminin öncülüğünü yapmif, Bk yararlı tohumlan daha o günlerde atmışü. Bu tohumlar buyüdü yeşerdi, ürünlerml verdi. Bugün iktıdarda kim olursa oliun, İstediği kadar «yok» saymaya çalışırsa çalışsın, ne denli ezmeyo kalkışırsa kalkışsın sağlam, guçlü çağdas bır Türk «anatı, •debiyatı, kültürü v«rdır. İnsanın ınsanı somürrnesine karjı, acımasvzlığa karsı, irtsan sevgisıne, yurt ve ulu» sorunlann» »çık bır Smez güç .. Çetın Altan «Sanat Dergisi«ne verdiği demeçte bu konuda şöy1* diyor: «Bır ülke dışta bilinen sanatçılan kadar •aygıdeğer v« yucedir. Sanatçı, kokeninin bağlı bulunduğu ulkenin bayragmı, insanlığın gonül dünyasında dalgalandıran ruzgârdır. Bu rüzgâr esmedıkçe ulkelerın dıreklere çekilmi? bayrakları, var ol»alar da, dalgalanamaz ve pörsuk dururlar.» Bu gerçek yadsmır bir jey değıldir. Ama tutucu iktidarlar sanatı, sanatçıyı düsman «aymışlardır kendilerine... Solzenitzin'in dediğı gıbi «o elde edeU e r i bir guçtür» de ondan... Altan joyle sürdürüyor sözlem e y e c e riai: «Açık söylemek gerekirse ve geçmişe bakılırsa Türkiye, yalarlannm dışarda tanınmasını istemiyor... Türkıye bu düzeni içinde çağdaj olmadığı halde kendısini dış dünyaya çağdaşmı; gıbi anlatmaya çalışmaktadır. Yazarlık ise gerçeği saklama çartçdığıyle bağdaşmaz bır oluşumdur. O nedenle de her geri ülke gibı Türkıye de çağdaşlığa ve gerçeğe dönük yazarı, kendi bünyesinden çıkmış olsa bile yok etmeye onu her alanda tutanaksıı bırakmaya eğılımlıdir... Geri bir ulkenin çağdaş bir yazara tahammül edemeyısi ve onu benımsemeyisi burada saklıdır.» Bir aynm yapmalı burada. Turk ulusu «çağdaş yazan» benimsiyor. îşte kitapları ardı ardma basüan, onbinlerce satuan yararlanmus.. Bılinçlenmis okur yığınlan günden güne artıyor, «kendi sorunlanniı işleyen, çağdaş insaru anlatan yazarları bağrına bası yor. Oysa Ecevit'in dediğı gibi, politıkacılar geride kalnnşlardır. Bu çelişki gozden kaçmamalı .. Aydınlığa doğru giden Türk toplumu üe o toplumu bugüne dek yöneten politikacı azınlığı arasında bir uçurum vardır artık ve bu uçurum günden güne derinleşmektedir. Çağda? Türk yaran, Türk sanatçısı bugün ayaktaysa, iyi kotü yaşammı sürdürüyorsa, yapıt veriyorsa, kendini Baü ülkelermde tanıtıyorsa, sesini duyuruyorsa bunda büinçli Türk halkınm yüreklendirici desteğinin de payı unutulmanıalı... Bir gün büinçli halkımız, kendisinden geride kalmış bu politikacı takımını sal dıjı edecektir. Ancak o zaman iktidarlar çağdaş sanatçılarımızm, yazarlanmızın düzeyinde olacaktır. «Çağdaş olmadığı halde çağdas gıbi göninmek» diye bir acayip durum da böylece ortadan kalkacaktır. Dünyaya açılmak... «Bayrağımızı insanlığın gönül dünyasında dalgalandıracak» rüzgân estirmekle olur... O rüzgâr da sanatçının gücüdür. Türk toplumu çağdaş yazanyle, «anatçısiyle dzdesleşince çağımıza yakısan bir toplum olacağız: Ancak o zaman!... Altan'ın şu cümlelerine her Türk yazan içtpnlikl» katılır sanırım: «Benim için yazarlık evrenseldir. Yerel bir baîan ancak bunun bir iskelesi olabüir.» yayınlan Ivan Mlchallov DÜNVADA İLK ANTİFAŞİST *, AYAKLANMA barbiana haftalk siyası hober ve yorum dergısı ~+ •ylil 1923 p* «1 Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm için tlk sayıda: BEHICE BORAN AZİZ NESİN TURHAN SELÇUK TAN ORAL HtJSEYİN BAŞ YALÇIN KÜÇÜK İLHAN AKALIN • 15 NÎSAN 1975 SALI GÜNÜ ÇIKIYOR Habeıieşme: Konur Sok. 15/8 Ankara • Hürriyet Gazete Dağıtım A. Ş. REDHOUSE YAYINEVi sözlükler ÎNGÎLİZCE TÜRKÇE TÜRKÇE ÎNGÎLİZCE KÜÇÜK TÜRKÇE ÎNGÎLİZCE 140.200.75. doğa biiimleri dizisi GÖCMEN KDŞLAR KUŞLARIMIZ &IEMELI HAYVANLAR ORMANLARIM1Z DAGLARIMIZ SEMENDER ve KTTRBAGALARIMIZ BALIKLARIMIZ 10.15.15.15.15.30.30. VİLA^ErLER VE WİLER rtyats 40 REMZİ KİTABEVİ Millî Mücadelede Kâmil Erdeha % aile serisi AİLE SOFRASI ("yemek Kitabı) 30.(Bütün dunya milleüennin yemeic hsteleri) AÎLE ÇEVRESÎ 10.KADIN ERKEK ÎLÎŞKÎLERÎ, NIŞANLILIK EVT.TT.tK 13ETİN ALTAN *BÜYÜK GOZALTI 5.BAS,M GOKYÖZÖ 3.BAS.M çocuk kitapları dizisi ALFABE KÎTABIM 17 M (OKÜL ÖNCESÎ ÇOCUKLAR ÎÇÎN) HAZIRLAYAN: CAN GÖESfîl KtRPÎ MASALI 850 H BÜYÜK NEDÎK 750 »< EÎEREM BALIKÇI 5.00 Bu çocuk eserleri okıü öncesl ve yenl okula başlayanlar İçin taös bır şekilde hanrlanrnıs, renklı ofset baskıdır. Bu kıtapçılarda arayınız; REDHOCSE tstanbul Rızapaşa Yokuşu No: 50 Eminönü NİŞANTAŞ1 Akaderal Denl» OSMANBEY Sander • Haset Kltabevi'nds GALATASARAT Sander KAD1KÖÎ Gençhk Kadıköy BEBEK Yalter Kıtabevl Türtrtl ANKARA rarhan Kültür, Merkez İZMtR Yavuz Ülkü Gündtu Kıtabevi'ndB •"•••••••••••••••••••••••••»•BiaeaaaHBaaaı VEFALILARA ÇAGRI 103. yıla ulaştık. 12 nisan 1975 cumartesı eünü saat H.CO'de FA LİSESÎNDE Senlık var. VEFA l.tSESI VEFALILAK DERNEĞt VEFA SPOR KLLÜBÜ j *BİRAVUG j u ILAN Kağıthane Belediye Başkanlığından 1 Sanayi Yeşılce Man. A.G.O.G. elektnk ınşaatı 2490 sayıiı kanun hükümlerine göre kapalı zart usulu ıie eksiltmeje konulmuştur. 2 îşın keşıf bedeU (981.166 99 TL.) j Eksıltme Belediye Er.cumeni huzurunda 6.5.1975 sab gunü saat 15'de yapılacaktır. 4 Eksıltme şartnamesi ve diğer evrak Belediye Pen îsleri Mudürlüğunde görülebilir ve 50. TL. bedel ıle ahnabılır 5 Eksıltmeye glrebilmek ıçm ısteklüerin: ai (42 996 68) lıralık geçicl teminatını, b) 1975 yılına ait Ticaret Odası Belgesinı, c) Muracaat dılekçelen ıle bırhkte plân ve teçhızat, malî durum, teknik personel, taahhüt beyannames;nı ve B grubu müteahhıtlık karnesmi ıbrazla ihale tarıhinden üç gün evvel yapacakları muracaatla verılecek yeterlık belgelerini teklıf mektuplanyle bırlıkte 6.51975 sal' gunü saat 14'e kadar Encümen Başkanlığına makbuz karşılıgında vermelidirler. 6 Postada vâki gecıkmeler kabul edılmez. *BEN MİLLEİVEKİLİ İKEN O N L A R UYANIRKEN 4. bilgi yayınevi BA5IM Stereo BAMT doldnrnlar CKMCİ DİMİTMF $W« Bmncı O« ESERUR •••••••••••••••••••••••• BBBBBBBBBBBBBBBBB | Cumhuriyet 2749 İLÂN Malya Devlet Üretme Çiftliğinden Çıftlıgimİ2 1975 yılı lstlhsall olaca» olan tanminl '500) TON mek sütü 15.4.1975 günü saat 14 uu'de Cıttlıls m de açık artırma suretlyle satısa çıkartılacaKür. Bu satışa aıt sartname Devlet Htetme Çıitukleri Genel Mudurlüğunde ve Çıfthgımızde goruıeDUır îlgı'ılere duyuruıur. I8CK london GORKt Arkadaş Çeviren: Gülen Fındıkh 15. Lira ODA YAYINLAR1 P.K. 57 tSTANBUL macera 60'lık. 8lira KlTAPts % 25 tndlrim Bütün vayınlar mevcuttur S<m fcltaplık Ocretslz borsürumuzü Uteytnlı P'j»ta masrafsı* ödemeli indlrtmU kıteD gondenllr KllAP StHZAUtBAŞI 2 5 Lira (toplatıklı) Ikmcı CıH 2O Lira Itemolt yaynıiar (Basın 132962738) TÜRK SPASTİK ÇOÇURI.AR UKKNECtMlN çalışmalanna katıiıni2 ve destekJeyinlz Kadıköv Halita?a Cad. No. 3» lelefon: 37 55 99