02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 30 Mart 1075 HÜ5Niyf, JABAHLAfl ! ABSULCANBAZ BcMAT,.. H£Ü>cV ATri Öt'P X U t UASTAUÂA . BEs' KAfMAfrA KARAP %; SANIK Vassr p.amaları gıyerlcen. adam ds. par> tolonu, ayakkabr.ı, çorabı, saati, iki paket cıgarayı. gömlegınin iç;ne koydu. kollarıyla sararak bagladı. Sonra, masadan uygun iki zincir seçti. Kollarını «aln». ayaklannı da «yirmı yedi» numaralı ar.ahtarla zincirledi. Ayağındaki zincir daha kahndı. En çok bir kans aralıyabilıBır er girdi. Elinde bır traş makinası tu tuyordu. «Eğ başını!» Ayakta. sıfır numaraya vurdular saçlanm. Önüne döküidü saçları. Dıpleri kepekiiydi. O şışman kadmın ytizü, datıa da üzülerek canlandı gözlerinin önünde. «Yataga yatacaksm. Hiç kıpırdamak yok. B'jrada disiplin çok kuvvetlıdir. Nöbetçı sen: iröziüyor kapıria. Vur enın var. Kimseyle komjşmak. kendi kendine konuşmak. sarkı türkli söyiemek. p^ncereye gitmek. jataktan çıkmak yasaktır. Nöbetçi ses isterse. ses vereceksin.» E.>yaları ve artan zincırleri ahp gntile.r. Yalnız kaldı Yaşar. îkı ktiçük karyola sığacak büyüklükre. da racık bir zemin odasıydı.. Küçüj; bir masa Yatağa uzandı. Yatak kanhydı. Yaylar batıyordu. Küçük bir battaniye vardı... Cıhz. kirli bir ampul sarkıyordu tepeden. Küçük pencere öyle sıkı bir biçimde kapatılmıştı ki. goce mi gündüz mü belli olmuyordu. Hem gazete kâğıdı, hem de fcoyu renkii küçük bir perdeyle örtü'.müştü. Zincir bileklerini sıkıyordu. Acıtıyordı. Odan;n kapiiinria. spartman kapılanna takılar o küçük nıerceklerden vardı. Kapıdan hiç aynl;nayan nobetç: sık sık eğilip bakıyordu del'kten. So!vır;ıasını duyuyordu. Odada t?k bır >azı vardı. Cerçeveleyip. camlayıp asmıslardi duvara «Komünizm Türk Milletinin diismanıtlır. Her görüldüjii yerde czümelkiir. M. Kemal Atatürk.» Yatakta. yastıkta. pi.iaraada İcummuş. kararırış kan lekelerine baktı ve M. Kemal'i cîüSündü... Bir daha buradan çıkamıyacağı rluygusu, sulaktaki arsız bir ot gibi gelişiyordu. «Ses ver koministl» Kapıdaki nöbetçiydi. nSes ver!» «Evet!» Köylüydü Yaşar. Adana'nın en son sınır Sövünden. Komşu köyierden biri Maraş'ın Göksun kazasına. öbürü Kayserl'nin Sarız kazasına bafh idi. Gerek kendi köyü. gerekse çevre köv lerden otumuş adam pek yoktu. Yalnız amca radesi Mustafa Yılmaz öğretmendi: tariiı ogretmenı. Adana'da İst;klâl Onaokulu Müdiirüy dii aynı 7anıanda. «Büyük adam» denıldi mı. akla o düşerdi. Deviet Başkarunaan. Bajba kandan çok onun adı geçerdı çevrede. Köve uğrayacak olsa taa Maraş'tan karşılanırdı da vul zîimayla. Çok sevilirdi. Kimse %tiz'Jne durama/dı onun. Ad.ana'ya iş ıçın. ışoii'.k ıç:r; inenl'r hastası olanîar. ona başvurur. o da f e'inden selen: yapardı.. Her lşlerini ye tiğin ce yorine getirmeye çabalardı... Köylülenü unrır kaptsı olan bu adam. Yaşar'ın kafasınna öv'esine denn izler bırakrmştı ki... Köye gt\d'Jrinde fÇocuklarınız) muMaka okutun» d«vd:... «Arttk okuma zanıanıdır.» Yaşar d^ okumak istiyordu. Okutmazlar kork'.ısuyla ağlıyordu. «Ağ'ama. ineğimı satar seni okuîıırjm ağ !'.ım» diyordu Av«ar F<r/ı Büyük nine.ivdı Avjar Kı?ı Fakat anaii. «Gelin» pek okutnıs yanlısı değildı. «Bt?n dayorvaTr.ftm. Canı sağolsur. bızım »:bi aç tok geçin=in» dıyordu. Ağa«ı da (B»bası) okumasını ısttyordu. Ama nasıl" «Mn«*afa hey şeimış» dediler bir giin t'.'<ok'.ılu bitirdigi yardı.. Köyliiler ak;n akın o:ıun ksldığı eve gidıyorlarcil Bir kuş'uk vaktîydi. Kticiik Nırsepi. Happa1 ekmek aç:yordu. Bo^azda ekin biçen amcasm» övle az.ğır.ı gö'ürecekî: Çok !i€yecan!ıyd" Çünkıi o 5İi:i okumays jonderip gör.derrniyeceklen alaşıliraklı ASası scldi yord'j. Yazan: Yılmaz GÜNEY «Senı. Aîıfı, tbrahlmî. Haci'i. M'Js'afa »mcar.ız iftiycr: orava götürecegim. önlüğ'jnJ giy» dftdi Çok «evır^nnışt] Yajar. Mustafa beye gotürdüler: > jzur.u .vıkav:p, eski bnlüğünü giydirerek. Çok sıcak karşıiad'ı cnları Mustafa bey: kucakiadı, öptü. Elini öptüler, torduğu sorulara cevap verdiler. Oda. yaşlı genç :<öy halkı ıle doluydu. Afasır.s diyorau kı Mustafa bey . «Bak emmioğlu. ikimiî Ya?an okuturıız Bpn yartfır.ıcı olurum. Sakln ihmal etme Bu yıl. inşallah bes 0:1 çocuk götürecegim.» îyict «eviniycrdu Ya^ar. tçi içine sıgmıyordu. Okutulacağına akl: ke=mıştı artık. Ama ;açı Uıtmuyordu. tlkoku.u b:tirdiği halde ?ek:z yaş:nda görünüyordu. Yo) gösterdiler ağs?ma... Mahkeme kararıyla dü?e!tilecekti. îlk kez Haçın'a (Sajmbeylı) bu nedenle inri!. Yol "rnktu. Kanıycn, cip ifiemiyordu. Koyden bfrkaç kışınin kazada bulunduğu t>ir tün, cşeğirı önlerine kat:p alaca karanlıkt» yola çıktılar. AtSılar. yayalar yedi «ekiz saattp alırlardı o yolu. V'aşar, yoruldukça e?eğe biniyorou. Aüşamustü varcfılar kazaya. Efejı har.» bıraktiıar Yaşar havran kalmıştı kazaya. fiükkânlara. berber.cre... Dükkânlann inıp kalkan kepenklerıne. Kald.klan otelin elektri£i yanmıyortiu. Kım»r olmedi rnj elektrik dügnısîeriyle oynuyor. «ürekli çeviriyordu onlan. Kele fırın ekn.ej:ni lıiç unutamıyordu: bevaz yıımujak ekmegı . «Buru yiyen 61ın»/ Ben buna hiç doymam» diyordu. tltçr'ekı çocukların tombulluk «ırnnı bu beya/ ekmeçp yıiklüyordu Gelirı azık koymu?tu or.lara Yaşar hiç yemedi ondaıı. Bo! üo] beya/ elinıeK yedi. Ertesi gün, ik'erie bulunan köy:ü]en fsnıkhk ettiler ma.ıkpmerie Yasının sekiz deği: on iki oid h j|unu belirttiler. Düzelttiler... O günler:, bütün fazeliâivle. ılıklığıyla akl:nds tutuyor. Boyunu, ki:osunu ölçmüşlerdi • BD.VJ, bir kırk dor; .. kilo.=u olu? iki» derr.işti tarrıc. Kcyp dönriüşünrie ağlamaklıydı Patates «toküvJSlard] Geün, Avşarınfeızı.amca^an. Tarlay4Jgit*i. Gelirı »ğlıyank boynun* sarılrlı «Gsdasını aldığım. bizdpn ayrılıyor mjYaşara d=ı şınıdıden çökmüştü ayrıhğm acısı. Aflıyacaktı neredey.e Sor aylar okı:) lıazırllklarıyla geçti. Develiü gezginci satıcılar ge'.irdi köye. Basma, pa7en. ksten poplir. tüfesii makara'ar. renklı ibrişimler caminin auvarı a'ibinde »ergilsnirdı her hafta. Bir pijama. üc gömlek. ücricndikt: Geün, Yaşar'a. İki kazak ördü Amcasının a^kerden getirdiği cilali bır valizi v?.rriı F/ma, üzüm, nohut kavurması ve çamasırla doldurdu'ar vaiiz: Bes çucukfu okunıava Adana'ya çiden Köyün epr\ce riiPina dek kalsbalık uğıırla'iı onları (JpJin ailıvorriu Buynuna *arılmıs bırakmıyordu oğlunu. Saimbeyli'y? dek l.ayvanlarla ındileı. Yoru!duk(,'a bmiyorlardı Amca;, btr köylüyle, aı ve es=<?klerı gerı gotiirme»; için. onlaria ilceye jeliyordu. Saimbeyli il<? Kozan araeınırk volları vok kötüydü... Dağlıkiı... dolambaçlıydı Üvj açık bir kamyona dol'j^mu.şlarrı Tavuk, horoz. keçi ve bir de s* vaıdı kamvonda Gecevdi Adana'ya ınaiklerirtde Kamyon tııtmustu Yaşarı. Yol boyunca kusmuştu Gc/ü de kanlanıp çauakianmifU. Yıldl? otelin? aittiler. cBizim o taraflıdır ?ahibı, Harrsdı Önerlerin oteii» civor'fıı aîa?ı. Oteiin bır kü(,ük holü vardı. Ertesi sün kap^ndı Yasanri .aözler!... A;a«tSİl Musiafs beyi bulmava ailtîleı Yaşar holrie oturiiyorriu Bir dolik>tnlı duvarda asılı îazeteyı okuyouiu Yeni Adana fcazetesıydı Yasar, elindekı mendi): şi'zlerinin üsîiir.de tu'uyordu Ancak ™oz!erj kamasrnıyacak biçimde =aâ sözüme b:r parçac:k aralık bırakmı.îtl «Abi bu gazfe'er ne •Ezar'.'> dsdi cfelikanlıya. Elle'inj kıçının üstüne baglamıştı dellkan1;. Yaşarı yeni fnrkeriiyormuş gibi baktı. »Bu ha'aiis yH7ar» cfpdi. <Herşeyi yazaı». • Ywni bun!ar hep dnğru mu yazar. inanıl;r mı". (DEVAM1 VAR) *un'.'« KANSER VE TEDAVİ KANSER SORUNU BE L K i BiLiNEN YÖNTEMLERDEN ZiYADE BiYOLOJiK YÖNTEMLERLE ÇOZÜMLENEBiLECEKTiR Prof Dr. A. Tevfik BERKMAN 'Önemli olan vücudun doğal bağışıklığıdır 55 Yazımızın dünkü bölümü nedeniyie pratik bakımdan cevaplandınlması gereken birkaç soru ürtaya çıkıyor: 1 Bugün .vurâumuzda tedandp kullanılmakta olan enerji ay gıtlarından daha yüksek olanlaii jok mudur? Bütün elektroıeknolojı alarunda çok ileri ülkelerde, bu a maçla araştırmalar sürdürülmek tedir. Yeni geliimelerde elde edilmıv tir. Yurdumuzdaki 18.ö Mev. Betatron aygıtı yerlne. 45 Mev. ve daha yüksek güçlerde aygıtlarii denemeler yapılmaktadır. Atom çekirdeglndeki Proton ve Deuteron • Neutron'lardan yaraı lanmak üzere 300 • 400 Mev. Synchro Cyclotron ile <Ar:erika. İsveç, ve İngiltere> da ve Avrupa Birliği çalışnıaları *atagorisinden tsnçre (CEBNı de 600 Mev. ile enerji tlreıimi >apılrnaktadır, ve burüar daııs» ziyade BUimsel araştırmalarda kullanılmaktadür. N'eutron'dan yararlanruak üzere 16 Mev. ve 30 Mev. aygıtlar yapılmıştır. Bunlarda Çyclotron'laı dır. Böyle bir aygıun Istanboı Fen Fakültssinde kunılması g» rekliliği. hakkır.da 1954 de bır rapor yayınlamıştık. 2 fklnci soru böyle daiıs yüksek enerji tipleriyle, kanser tedavisinde daha büyük bir ba*an beklenebiltr mi? Elimizde bulunan yüksek voitaj ve Mega voltaj enerjilerle. A tom çağından önceki duruma s > • re. elde edilebilen sonuçlar ııîı.: kuşkusuz daha iyidir. Öıelhkîe ekilâç kombtnasyonu Ue. da/ıa çok iyidir. Lâkin yine de 3o ıv> ?ifa 302 konusu değildir. Daiıa yüksek voltajlardaki enerji düzeylerinde de biyolojik etkılerin daha iyi olmadığı görüij yor; ancak ışınlania plânını. rumör'ün geometrisine uygulaması kolayla=ıyor. daki baş döndürucü gehımelere ragmem, biyolojik sonuçlann daha iyi otaaması gerçekten paradoksaldır. Lâicin teknik ve biyolojik ara>tırma ve deneylerin daha genii çapta yapüması ve bunun içindcuzay araştırmaları ve 5İlâhl«tonot için devletlerce ayrılaıı • Parn sal gücün, burada da saglanâBS mesini zorunlu • göstermek. bır insanlık borcudur. Kanser tedavisinde bug'jn egemen olan tedavi disiplini, bilindiği gibi ilk evrelerde cerrahi ve ışın tedavibidir Ozel ciurumlarda ise, ışın etkisinı daha fazla arttırmak üzere bazı ilâç türlerinın birlikte verilmesi biçiminde bır tedavinin uyguJanmasıdır. tleri evrelerde ise yalnız Radyofarmokolojik bir tedavi yöntemi (Bad^oterapi r Keınoterapi Kombinasyonu) düşünülebılir. Bu olasl noktasından hareket edilirse, en ıdeal düşüncelerin. ı;ı<;ek hastalığlnda 200 yıldan be r: bilinen ası tedavislnde oldu gu gibi. bağısıklık olarak tapîmlanmssl tmmünterap) hi çimınde olması doğaidır. Bu aedenle vücutfun doğsl def^mşinf arfnfmak üzere araîtırmja|r yapılmaktadır ""J Çok bılinısel olan bu konuııun derinliklerine girmeden pra tik dsğeri üzerinde durmak isteriz. örnegin, kanserii bir has tada. tümör hücrelerinin büyük bir kesimi cerrahi olarak y» da ıjın tedavisiyle yok edilebUirse, geri kalan hücreler, vücudur» Antlkor dediğimiz özel bağışıklık unsurlarıyle yok edilebileceği düşünülmektedir. Dün ya literatürlerinde ve memleketimizde böyle vakalar icayıt edilmistir. Organ nakli kalp ve böbrek r.akli operasyonlannda, vücudu doğal defens mekani7 ması, tersine olarak önlenmesj gereken erı büyük sorun olarak görüldügü bilinmektedır; yanı burada oefensi yennıek Söz konusu olduğu haide, kanserde bu doğal aefens'i arttırmak uzere çarelsr aramak gerekıyor. Her iki durum içın de. ad: geçen defens mekanizmasımn açıklanabilmesi hem organ nakli v« hem de kanser tedavisinia anahtanr.ı verecektir. Tıpsal arastırmalann hiç birinin bagışıklık tmmunitet konusu kadar ilginç ve vaatlarla dolu olamıyacağı auşüncesınde bir fiklr birliği vardır. Gerçekten hastalann çogunda ajı tedavisı, doğanın gösterdiği en doğru yöri temdir. Bugüne kadar saptamıs olduğu' muz müşahedeler, delens lıakitnsda bazı noktaları aydırüa*ınrt" tadır; öme|in. bazı lenfbezesı tümörlerinde, böbreK. meme ve yumurtahk kanseri bulunan hastalarda, çok büyük tümör kitlelerinin varhğına ragmen, bu hastalann önemli bir rahatsızlık duymadan uzutı süre \a$ayabildik leri görülüyor. Bu durum hastada Tümör'ün kötü etkisinı araltan doğa] bir defens'in varlıgının bir belgesidir; yine aazı lıastalarda aynı organlann ilksel tümörlerı çok Küçuk oldukları halde, kanserin bütün vtıcudu erkenden sardığı. 5'aygın metaztaslann oluştugu gortilüyor. Bıı da. bu vakalarda dojal defens'in çok zayıf bulundutunun bir belgesidir. Görülüyor ki, kanserii hastalarda önemli olan tömürün büjTiklüfü değil. varlığı kabul edilen viicudun doğal bagısıkhk durumudur. Bu kadar değişık ve birbinne ters düşen klinik gelismelenn bize telkin ettığı düsünce şudur: Kanser '«davisinde hastalıgın bulunduğu evre çok önemlidır; fakat geleoeğın Prognoz'un belirlenmesi için yeterü deştildir. Hastanın ötltününün diklcatle m Bugün genel olarak kanser'i 4 hasîanın binnde S'fa eide edılebıiiyor ve bu oran ekip çalışması ile daha da yükselıyor T E K N i K VE BiYOLOJiK ARAŞTIRMA VE DENEYLERiN DAHA GENi$ ÇAPTA YAPILMASI VE BUNUN iÇiN DE UZAY ARAŞTIRMALARI VE SiLÂHLANMA iÇiN DEVLETLERCE AYRILAN PARASAL GÜCUN, BURADA DA SAGLANABiLMESiNi ZORUNLU GÖSTERMEK B i R iNSANLIK BORCUDUR. celenmes) ve değişik tedbir'erin alınması «erekir. Su halde kanser unik bir hastahit olmadıSı snbi. tedavist de unik olarak sematize edilemez. Her bir <aka için Onkoloîı anlamında bır tirpü» de. özel tedavi karın vt özel bir tedavi planlanması vt hastanın dıis katle kîenrnesi teckır *" ESIp çalışnMisı Şifa şansı Teknik gelişmelerin ougür.ku dönemincle bile, kanser tedâvisınde c,c 100 şifa şansından söt eailememekteriir. Burada çck aeğUık biyolojik sorular vardır: Bunların başında ftastar.ın genei durumu ve kansere khrşı dogaJ bır defens'in varhgı gelir. Gerçejiten hastada kansere karşı doğal bir defens'in varlığı öteden bsri kabul edilrnlştir. Ancak haslalığı büsbütün önlemek ıçır> .veterli değildir Ba/j az raitlanan vakalaraa, bunun yeterli haıe geçtiği ve oluşmus bir kanserın kendiiiğinden iyi olabildiji göriilmüs Şu halüe ia^ıseı teaü\isindfi .vainız erken teşha degıl, ner bır vakanın, durumunurj dogru bir yorumlaması tçin yetcnekli bir ekip çaUsmasımn gerekliliği belki daha çok önemlidtr. BıiîrLin genel olar?.k 4 kanserii hastanın blrinde sifa elde edilebiliyor « « • bu oran. ekip çalışmalarınöa daha da vüksektir: fakat ' a 100 olmaktan cok uzaktır varJ bugün kü cerrahi teknik ve ışın teda vısı yönteınlerinın çok gelişt;£ ve mekaniz presızyonda ço'/ bü'ilk a^amalar ka%T edüdiği bv dönemde '< 25 olarak beün tiğimiz bu sonuç gerçeKten para doksal görülebilir. Lakın bu so nucu, kanser problpmının, yainü bilınen rutin yöntemlerle değıl beiki daha ziyade ötyolojik yttn temlerle çözümlenebilecegini ı* parhyan, bir belgedtr. Bu da doga'dır. Bu nedenle açı tedavisi üzerinde çok yönlü araş tırmalar vapılmaktadır. Kanser tedavisınin geleceğini bu yoldakı areştırmalann aydınlatabilecesine inanıvonız. B t T T î ÇAGDAŞ YAYINLARI VEFATLAR f.ırmetli lıecılı ve l«ıM«!ırlM mtte;ekki! arut merısii* *ÜMm.\ tir lelcfıMa emrfnlzMltr. tı:t\t :!inı ve uır.tım mıaMttt îcm lyn Mr öcret li'dnn;. n n lîlftırı Isletmenı; lerghte e<cı, ı~ı (ttnlerifiiıi pıviaTiz tnsanlık borcu Bu suretle elektro tekruk alan SADUN TANJU DSi BOND Tel.: 47 20 06 ISLÂM MT : lulur muımeitlgr iîlclmeje •urt <ı;ıııdın »urdı c(ta;e nakli güzel dünya ÇIKTI Çağdaş yayınları: Cağaloğlu Hallcevi sok 3341 İsfanbul Cunıauııjet 2396 Cenajans: 11612SR' I K O N G R E fSTANBUL OORETVIKNLERI YARD1M ÜERNEGtNDEN Derneğimizin normal Genel Ku rul toplantısı çoğunluk saglana madığından 29.3.1975 günü topi* naınamıştır. İkinci Genei Kurul toplanus 5 nisan 1975 tarihindc saat 14.0ı de Erninönü Sultanahrnet Tlk okulunda yapılacaktır. Uyelerimizm teşrifi rlca olunu; GUNOE.M: 1 Başkanlık Olvanı seçirrJ 2 Çalışma raporunun oîcunm» sı ve Yönetim Kurulunui) ıbrası 1 Tiizük son maddesinin tadı!' i Yeni yıl bütçesinic onajiar ması s Yönetirn KuruJu ve Deneuıu Kurulunun seçirra 6 Dilekler. Ist. Ofretnieplert Vardım Demeği YONETİM KtRlXC Cumhurjet: iijj GARTH /TO /VE SBNDKK7IIX.IÎ I fcu N W bv L e
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear