23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
[ Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonomi ... Ekonomi Ekonoml ... J CEPHE HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE İŞSİZLER ORDUSUNA 149 BIN KİŞİ DAHA KATILDI Kurulurken «fukaralık ve işizüğe çare bulacağını» iddia den Mîlliyetçi Cephe Hükümeti öneminde işsizliğin arttıgı sapınmıstır. 1975 yümda tarım dıındaki kesimlerde mevcut 1 lilyon 62 bin kişilik işsizler orusuna 149 bin kişilik yeni bir sizler kaiilesi eklenmiştir. 1974 ılında yüzde 12.3 olan ekonoıideki toplam işsizlik oranı ise 375 yılı sonunda yüzde 12.6'ya ıkmıştır. Başbakanlık Devlet Planlama eşkilatı tarafından hazırlanan *76 Yılı Programı, Demirel Başanlıgındaki hükümetin göre%'de ulunduğu 1975 yılında issizli£.ı em sayı hem de oran olarak rttığını ortaya koymaktadır. Aynı programda, 1976 yılında a tşsizliğin hem sayı ve hem e oran olarak artacağı planlanîaktadır. 1976 Yılı Programma göre geîcek yıl, tanm dışı kesimlerekl işsizler sayısına 145 bin kiilik yeni bir işsizler kütlesi ekinecektir. Ekonornideki toplam ısizlik oranı ise yüzde 12.9'a ıkacaktır. 1976 Yılı Programında yer alan ilgilere göre 1975 yılındaki işizlerin sayısı 1 milyon 961 bin Imuştur. Bunun yüzde 62'sini luşturan 1 milyon 211 bini taım dışı kesimlerde ortaya çıkıaktadır. Geriye kalan ve topım açık işsizlerin yüzde 38'ini ıeydana getiren 750 bin işsiz « tarım kesiminde görünmekte1 ir. : Devlet Planlama Teşkiiatı, taım kesimindeki işsizleri heaplarken sadece yılın pn faal levsiminde görülen işsizleri göstmektedir. Yılın en faal mevsiii, bir veya iki ay süren haat dönemlerl olmaktadır. Hasat önemlerinin dışındaki zarnanırda tanm kesimi işsizleri çok üyük düzeylere ulasmaktadır. Ancak yılın büyük bir bölüıünde işsiz olan bu kimseler. •evlet Planlama Teşkiiatı'nm îsizler tablosunda görtilmemekedir. Bu yüzden tanm kesimineki işsizlerin. tanmda çalışanıra oranı yüzde 9 gibi küçük DPT'CE HAZIRIANAN 1976 PROGRAM1KA GÖRî iMALÂT. İNŞAAT VE HiZMETLER KESiMiNDEKi iSTiHDAM ARTIŞ ORANLARI, 1975 YILINDA 1974 YILINDAKiNDEN DAHA DÜJÜK OLDU. BUNA KARŞ!LIK ENERJi VE ULAŞTIRMA KESiMLERiNDE 1975 YILINDA 1974 YILINA GÖRE DAHA HIZLI BiR iSTiHDAM ARTIŞI SAĞLANDI. • CL'CE îŞLETMELERE BÖLÖNME VE UFAIANMA İZLENİRKEN. BÖYÖK TARıM İJLETMELERiNDE Y06UNIAJMA GÖRÜIÜYOR. BUNUH SONUCUNDA BİR KISIM i$GÜCÜ FAZLASI TARIM i$ÇilERiNE EKIENiRKEN, DiĞERLERi AÇIK VE GiZLj iJSiZLER ARASINA KATILMAKTADIR» hızını yavaşlatmıştır. Bu eğilim. kentlerde düşük verimli türedi işlerde çalışanlarır da sçık işsizliğe doğru itmiştir: 1976 Yılı Programına göre istihdam olanakîannın hızlı ar 1 • nlamaması sadece makıne yoŞun teknoloiilerin kullanılmasından ileri eel.nemektedir. Sanayide programlanan h^deflere ulaşılamaması da istihdam artışını yavaşlatmaktadır. 1976 Yılı Programında bu görüşler «imalat sanayiindeki makine yoğun tekniklerin kullanımmın ynygınlaşması ve programlanan büyüme hızına ulaşılamaması sanayi sektöründe çalışanîan artıs hızını sınırlamaktadır» denilerek özetlenmektedir. • 1974 YILINDA YÜZDE 12.3 OLAN EKONOMİDEKİ TOPLAM i$SiZÜK ORANI 1975 YILI SONUNDA I îşgücü İşgücü Talebi Tarımda çahşanlar Tarım dışı kesimde çalışanlar Bilinmeyen Yurt dışına gönderilen ın Tanm dışı işgücü fazlası IV Tanmda işgücü fazlası V Toplam işgücü fazlası rv İşsizlik oranı 1976 PROGRAMINA GÖRE ÇALIŞANLAR VE İJSİZIER '1516 yâj arası ve bin kiji) 1974 15.150 14.088 8.735 5.203 130 20 1.062 800 1.862 12.3 1973 15.600 14.389 8.675 5 479 130 5 1.211 750 1.961 12.S 1S76 (Proeram) 15.990 14.634 8.680 5.819 130 5 1.358 710 2.066 12,9 YÜZDE 12.6'YA ULAŞTI • TARIM DI5I KESİMLERDE 1975 YILINDA MEVCUT 1 MİLYON 6 2 BiN iŞSiZE. 149 BİN Kiji DAHA EKLENDi u Tarım dışı kesimde istihdam artış hızında düşme kaydedildi (yiiıde) 1973 1974 Tanm Sanayi tnşaat Ticaret Ulaştırma, Hizmetler Bilinmeyen Toplam 63.4 11,7 3,5 4.8 3.5 12.1 0,9 100,0 62,2 12,0 3^ 5.0 3,8 12.5 0.9 100,0 Devlet Planlama Teşkiiatı tarafından hazırlanan 1976 Yılı Programında tarım dısmdaki ekonomik sektörlerine 1975 yılı istihdam hacminin oo5,3 oranında arttığı açıklanmaktadır. Böylece 1974 yılnda yüzde 5.7 o'arak hesaplanan istihdam artıs hızma göre 1975 yılında bir gerileme ortaya çıkmaktadır. 1976 Yılı Programı Türkiye'de çalışanlann çok hüyük bir bölümünün hâlâ tarım ve hizmetler kesimlerinde yoğunlaştığını söstermektedir. Imalat madencilik ve enerji kesimlertnden oluşan sanayi kesiminde çalışanlar ise toplam çalışanlann ancak yüzd<> 12'sini meydana getirmektedir. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı'nca hazırlanan 1976 Programına göre imalat, inşaat ve hizmetler kesimindeki istihdam artış oranları. 1975 yılında 1974 yılındakinden daha d^şük olmuştur. Buna Uarşılık enerji ve ulaştırma kesimlerinde 1975 yılında. 1974 yılına göre d. ha hızlı bir istihdam artışı ğlanmıştır. Fakat tarım dışındaki ış alanlarının toplamı olarak 1975 yılı istihdam artış hızı 1974 ; • (ALIŞJMLARIN KESiMLER ARASINDA DAClUMI 1976 (Tahmtn) 59,5 12.6 4.0 5.3 4.6 13.2 0.8 100,0 1973 60.9 12,3 3,8 5JL 12,8 0.9 100,0 *2 Sanavide hız Sanayideki gelişme hızının artırılamaması nedeniyle, tüm çalışanlar içinde sanavide (^lışanlann payındaki deŞişme çok yavaş olmaktadır. 1976 Yılî Programında yer alan tabloya göre sanavide çalışanlann toplar/ oalışanlara oranı. 1975 yılında da hizmetler kesiminde çalışanlann oranına ulaşamamıştır. ""eni Program, 1976 yılı için de her hangi bir umut vermemektedir. Cünkü '976 yılında toplam istihdam içinde sanayiin payı yüzde 12.6 ve hizmetler kesimin payı ise ytizde 13.2 olarak planlanmaktadır. bir düzeyde kalmaktadır. Buna karşılık sanayii d? içine alan tarım dışı kesimlerdeki işsiz sayıları, açık bir şekilde iş arayıp da iş julamayanlan ?östermektedir. Tarım dışı kesimdeki 1 milyon 211 bin kinlik işsizlerin bu kesimlerde çalışanlara oranı yüzde 22'yi bulmaktadır. Devlet Planlama Teşkiiatı'nm yapmış oldugu hesaplara güsanayi kesiminde istihdam hacmi yılda yüzde 4 çevresinde artmaktadır. Bu durumda ta dışı kesimlerdeki işsizliği orta dan kaldırmak için sanayiin gelişme hızını yükseltmekten bi.ka bir çare görünmemekted:r. Mevcut işsizlere bir ılda iş bulabilmek için sanayiin geUşme hızını 5 misline çıkarmak gerekmektedir. Tarım dışı k»simler deki mevcut işsizliğf üç yı:da ortadan kaldırmak için ise, sanayiin s;elismp hi7im bu^ıinkü hızın iki misline çıkarmak zorunlu olmaktadır. Ancak nüfus artışı dolayısıyla ortaya çık cak işsizlere iş bulmak için sanayideki gelişme hızını nynca yükseltmek gerekecektir. Cephe Hükümeti, sanayideki gelişme hızmı artıramamaktadır. Bu yüzden işsizlik ve işsizlik oranmın artışını planîamaktadır. Devlet Planlama Teşkiiatı tarafından hazırlanan ve 1 ocak itibariyle Resmi Gazete'de yayınlanması gereken 1976 Yıiı Programına göre 1976 jnlında hem işsiz sayısı ve hem de işsizlik oranı artacaktır. 1976 programına göre, gelecek yılki işsiz sayısı 2 milyon 66 bine ^.laşacaktır. Bu işsizlerin 1 milyon 356 bini tanm dışı kerimlerde ortaya çıkacaktır. hndakl hızın gerisı'nâe kalmıştır. Devlet Planlama Toşk atı tarafından hazırlanan veru program. istihdam artışındaö yavaşlamamn nedenlerini şu sekilde ortaya koymaktadır: «Tarım dışı sektörlerde. "z^llikle seniş istihdam alar.t yaratan tüketim malları üreten sanayilerde ve hizmetler kesiminde makina yogun tekniklerin kulîanımı, modernleşme e^'imleri, işletme ölçeklerinde görülen büyümeler sonucu ekonomik eücün yogunluğunu çoğaltması, istihdrm yaratma olanaklarındaki artış Tanmda aıalma Tabloda da göriildüğü gibi son yıllarda tanmda çalışanlann payı giderek azalmaktadır. Ancak bu azalışı bilinçli bir politikanm sonucunda ortaya çıkmamaktadır. 1976 Yılı ProgTamı tanmdaki bu gelişmeyi şöyle açıklamaktadır: «Son yınarda, ' a n m kesiminde, toprak bir vandan ufalan:p parçalanırken, öte yandan da belirli büyüklüklerde yoğunlasmaktadır. Cüce tanm işletmeleri. toplam işletmelerin beşte üçünden çogunu oluşturmakta ve rrınun sonucu ekim alanlarının da sınınna eriştigi düşünülürse. verımliliği artıncı ileri teknoloiilerin uygulanması TÜçlesmektedir. özetle, cüce fsletmftlere bölünme ve ufalanma izler ; :en. büyük tarım işletmelertnde yogunlaşma görülmektedir. Bunun sonucunda bir kısım işgücü f'.zlası tanm Isçilerine eklenirken digerleri açık ve trizli işsizler arasına katılmaktadır.» YORUM DIŞ BAĞLANTI İLE IÇ DÜZENLEME GÖRÜNEN k»y kıl«vuı ttlemez. 1175 yılının baslarmda b«lll oldu. Türkiye kapitalizminin iç ve dış finansman güçlükleriyle körüklenen pazar sorununun neler getireceği. Türkiye'de artan döviz darboğazımn Türkiye dış politikasını natıl zorlayacağı, 1975 yılının bajlarında ortaya çıktı. 1976 yılma dönülmeden gerçekleşti. Yurt içinde nezaketi karakola kadar götürmeye kararlı Demirel, Sovyet kredisiyle kurulan iskenderun DemirÇelik ijletmesinin sembolik açılış törenlne, Sovyet Başbakanı Kosigin'l çağırma nezaketini gösterdi. Döviz pozisyonunun nezaketi, yurt dışına karsı Demirel'i nazik davranmaya zorluyor. Batı kapitalizminin Kıbrıs konusundakl isteklerine yumu^ak cevaplar verirken, sosyalist iilkelerle yeni bir diyalog kurmaya çalışıyor. DEMİREL, yalnız değil. Ecevitle bir yarış içinde. Ecevit, Halk Partisini iktidara hazırlıyor. Ancak acık ve tek bir hazırlık var. Sadece dış politikada. Ecevit sayesinde Halk Partisi, Romanya, Libya ve Bulgarijtan'dan sonra, İskandinav ülkelerinin iktidar partileriyle bağlantılar kurdu. Yeni bir Ecevit hükümeti zamanında gelişlirilip gercekleştirilecek ayrıntılı bağlantılar. Ecevit ve Halk Partisi, bu bağlantılarm, Iskandinav iilkelerinde çalışan işçilere jomut yararlar sağlayacağını belirtmeye özen gösteriyorlar. HALK PARTİSİ, yurt içinde ataleti jeçerken, yurt dışına akınlar yapıyor, Yurt içinde kapanıp kilitlenirken, yurt dışında açık bir politlka izliyor. Yurt içinde, ekonomik ve sosyal polilikaıı üzarindeki tisi dağıtmak İçin en küçük bir çaba harcamazken, dış polltlkasına yeni açıklık va ayrıntılar getiriyor. Ve bütün bu gelişmeler, Halk Partisinin içerde ne yapabileceğini anlamak için yurt dışındaki girişimlerine bakmak gereğini ortaya çıkarıyor. Dış bağlantıları, Halk Pa tısl'nin yapabileceği iç düzenlemelere ışık tutuyor. DIŞ BAGLANTILARIN getirdiğl aydınlıkta göze çarpan iki nokta var. Bunlardan ilki, 12 ekim seçimlerinden önce Ecevit'in öne »ürdüğü, daha sonra tekrarladığı bir tezle ilglli. Ecevit, Halk Partisinin kendi solundaki örgütlerle yakın bağlar kurmasını, partisi acısından sakıncalı buluyor. Bu tür yakın bağların Halk Partisinin iç bütünlüğünü sarsacağına inanıyor. Şimdi toplantı gerçekleşmedi ama, Ecevit yurt dışında iken Halk Partisinin yetkili organları görüştü. Gizll bir toplantıda csosyalistı enternasyonale giriş kararı alındı. Izmir yöresinden Halk Partisi y»neticiliğine gelmiş bir iki politikacının itirazıyla Ecevit'in istediği onay sağlandı. Örgutsel olarak Halk Partisi, tırnak içinde sosyalist bir enternasyonale girmiş oldu. HALK PARTİSİ, büyük bir örguf. Kararlarının, kendi içinde bir manlığı ve tutarhğı olmalı. Bir kararı, kendi solundaki örgütlerle bağ kurmamak. Bir diğer kararı ise, tırnak içinde sosyalist bir entemasyonale girmek. Bu iki karardan çıkan tutsrlı bir tek sonuç var: Halk Partisi, sosyalist enlernasyonalin diğer partiierinin, en azından ken<1i sağında olduğuna inanıyor. v a Halk Partisi kadar solcular, ya da Halk Partisinin de sağımialar. YENİ BAGLANTILARIN getirdiâi acıklıkta görülen noktalardan birisi, bu. Ancak bu nokta pek o kadar önemli değil. Diğerinin yanında. Diğeri ise su: Halk Partisi lırnak içinde de olsa, adında sosyalist olan bir enlernasyonale girmekten cekinmiyor. İçerde, ekonomik ve sosyal düzenlemelerde ileriye dönük acıklıklar getirmekten ısrarla çekinen, bu acıklıkların siyasal rakipleri tarafından kullanılabileceğinden endişe eden Halk Partisi, tırnak içinde de olsa sosyalist enternasyonale girme kararının yol açacağı tartışmalardan korkmuyor. Cesur bir adım. Fakat nedenleri olmalı. BU NEDEN, bir güvenden İleri geliyor. Son bağlantılarm en önemli meyvesi olarak yurt dışında çalışan işçilere bir takım kolaytıklar sağlanmasını ön plana çıkarmak, işin reklarncıltğıyla ilgili. Yurt dışında çalışan işçllerle onların yurt icindeki ailelerini hoşnut etmek, sağlanan diğer olanakların yanında pek önemsiz. Sağlanan, doğrusu, yeni bir Ecevit hükümeti zamanınrla sağlanabilecek olanakların çoğu, sermaye ile ilgili. Halk °arlisinirı güven kaynağı surada: Yeni dış bağlantılar, sermayeyi rahatsız elmeyecek. Hoşnut edecek. Hoşnut ettiğl de hemen ortaya çıktı. ıSosyalist» enlernasyonale girişten en çok sermaypnin sözciileri heyecanlandı. Bunu haklı çıkarmak için kaleme sarıldılar. Ecevit'in Kuzey gezisinin, Batı'nın teknolojisi ile Arapların petrol dolarlarının Türkiye'de birleştirilmesi için önemli bir adım olduğunu yazdılar. Yabancı sermayeli meşhur halka kuramı tekrar ortaya çıktı. Yalçııı KÜÇÜK Türkiye'de hayvancılığın kazançlı bir meslek olmadığı ileri sürüldü ADANA Çeşitli kuruluslar ırafından düzenlenen .Türkiye ayvancüığında gelişmeler ve arunları» konulu seminerde kouşmacılar, «Türkiye'de hayvanılığın kâr getiren bir meslek Imadığını. soylemişlerdir. Konuşmacüar, Türkiye'de topın eşya fiyatının ob3O, yem fiatının co35 oranında artış kayettiği yıllarda bile kasaphk ayvan fiyatlannın O'o6.5'tan fazı artmadığım ileri sürmüşlerir. Türkiye Ziraat Odalan müşairi hayvancılık işletme ekononisi uzmanı Ömer L. Hekimoğj yaptığı konuşmada, Türkiye' e hayvancılığın büyük bir geışrne göstermediğini, buna bağlı larak et üretiminde önemli bir rtış olmadığını söylemişür. Öner L. Hekimoğlu özetle şöyle ;onuşmuştur: «Türkiye'de hayvan üreticileinin gelir ve hayat seviyesi çok lüşüktür. Bunlar arasında geliri >iraz artan, hayat seviyesi biraz ükselen yetiştiricileri, çok daha •ahat, riski az ve daha kârlı işere yöneîerek hayvancüığı bıakmaktadır. Gerçekten yurdumızda etçi hayvan ırkları da •oktur. Üstelik bugünkü durumla yem kaynaklan ve üretim se'iyesi bakımından etçi ırklann •etiştirilmesine olanak da yokur. Yurdumuzda kasaplıga ayrıan hayvanların büyük bir kısmı abii beslenme sonunda kesime ritmektedir. Özel besiye tabi utulmamaktadır. Bu yüzden de ?t ziyanı çok olmaktadır. Türkire' 1e toptan eşja fiyatlan. yem fi.atlan çok arttığı yıllarda bile. "îayvan fiyatlannda önemli bir îrtış olmamıştır. Bu nedenle de layvancrlık gelir getiren bir mes .ek olarak görülmemektedir.. Ömer L. Hekimoğlu, Türkiye' ie nüfusa oranla istihsal edilen ?t artışınm çok düşük olduğunu, belirtmiş ve konuşmasını jöyle tamamlamıştır: «Türkiye'de ölüme giden hayi'anlardan bir kısmmın. ölümden önce kesilerek etinin yenil3iği bir gerçektir. Yapılan hesaplara göre. Türkiye'de ortalama fert başına yılda 16 kilo 664 gram et tüketilmektedir. Sakat ve kaçak kesimlerle bir kişinin yılda 21 kilodan fazla et yediği samlmaktadır. Tabii ki bu da yeterli değildir. Türkiye'de hayvancılığın geliştirmek ve et üretimini arttırmak için yeni tedbirler almak gerekir.» (a.a.) KUZEY gezisinden en çok sermayenin sözcülerinin heyecanlanmast, bu gezinin ve sonuçlarının değerini azaltmaz. Azaltmamalı. Ecevit'in yeni girişimleri, her türlü siyasal akımın artık enternasyonal bir nitelik kazanmış olduğunu geniş kütlelere götürdü. Bunun dışında saldırmazlık paktı gibi dünya barısına olumtu katkılar getirebilecek önerilerin tartısma platformuna çıkmasma olanak sağladı. Ayrıca Akdeniz'd* barışı tehdit eden «bağımsız Türk devletiı önerisi de, Ecevit'in karsı çıkması ile, geriledi. Ecevit'in. evsahibi ülkelerin sosyal demokrat liderleriyle yapmış olduğu görüşmelerde, Kıbrıs'taki göçmen sorununda daha insapcıl tezlere yaklaştığını da düşünmek mümkün. YALNIZ dış dünyadaki bu ileri adımlar, ancak sermayenin döviz ve finansman sorunlarına yeni açıhmların sağlanması halinde ve bunlarla birlikte ortaya atılabiliyor. Ortaya çıkan bu paralellik son derece düşündürücü oluyor. İç düzenlemelerin de. ancak, sermayenin iç ve dış finansman güclükleri ile döviz sorununa çare getirdiği ölçüde uygulamaya konabileceğini gösteriyor. En azından Ecevil'in hükümetten ayrılmasından beri devam eden ekonomik ve sosyal alandakl ısrarlı suskunluğun temeline ışık tutuyor. İçerde vergi, toprak, yabancı sermaye, dıs ticaret, karr>u işletmeleri, motor sanayii ve hatla Halk Partisinin damgasını taşıyan meşhur halk sektörü konularında hiç bir açıklık yokken, dıs bağlantılarda somut ve açık girisimlerden çekinmeyi başka şekilde degerlendirmek mümkün değil. ELMANIN bir yarısı diğerinden pek farklı olmaz. Bir yanı çok güzel, diğer yanı çok kötü olmaz. Biribirini etkiler. Bir yanı diğer yanını belirler. Halk Partisi'nin dış bağlantıları, iç düzenlemelerini belirleyici nitelikte. Türkiye'de sermayenin güncel güclükleri Halk Partisini etkileyici nitelikte. Demirel'i de tersinden etkilediği gibi. Demirel, dördüncü demirçeliğe Sovyet kredisi sağlayabilmek için Kosigin'e nazik davetiye gönderiyor. Cephe hükümeti ile bir anlaşma imzalanmış olmasına karşın hesap adamı Kosigin, yeni kredi görüşmelerini yeni hükümet dönemine bırakmayı hesaplıyor. llk hükümet deneyimlnde Sovyetlerle kredi gorüsmelerini ağırdan alan Ecevit'in, yeni bir hükümet denemesinde çok daha çabuk hareket edeceğini düşünmek mümkün. Zorlama, hareket hızmı artırıcı nitelikte. TiCAREl BAKANLIĞI MÜSTEŞARI GÜNER PAKİSTAN'A GiTTi ANKARA Ticaret Bakanlıgı Müsteşan Agâh Oktay Güner, bugün Pakistan'ın başkenti tslârnabafda toplanacak olan «RCD Kalkmma İçin Bölgesel tsbirligi Teşkilâtı ülkeleri Ticaret Bakanlıkları Müsteşarları Toplantısına» katılmak için. uçak la Pakistan'a hareket etmiştir. KAMU KESİMINE AÇILAN MERKEZ BANKASI KREDİLERİNDE 1 MILYARLIK ARTIŞ OLDU • DCM DÖViZLERiNDEKi ARTIJA RAGMEN BRÜT DÖViZ REZERVLERi I MilYAR DOLARLIK SINIRIN ALTINDA SEYREO.YOR NET DOViZ REZERVLERj iSE EKSi I MiLYAR 103 MİLYON DOLARA iNDi. PLANLI DÖNEMDE KAYDEDİLEN EN BÜYÜK KREDİ ARTIŞI 1975 YILINDA MEYDANA GELDİ Hüseyin MERTOĞLU • 6ANKA KREDiLERi 11 AY İÇİNDE 3 3 MiLYAR LiRA ARTI5 KAYOET* Bankalann 1975 yılının ocak kasım döneminde açtıgı toplam krediler yüzde 34,3 oranında artış göstermiştir. Bankalann ticari kredi olarak verdiği kredilerin yüzde 40 dolaylannda artışı, bu gelişimi etkilemiştir. 1962 yılmdan bu yana yalnızca enflasyonun en şiddetli oldugu yıllardan blri olan 1973 yılında yüzde 34 oranında artan krediler. bu yıl özellikle Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) kanalıyla gelen döviz kredileri nedeniyle önemli ölçüde genişlemiştir. Bankalann açtıgı kredilerin 1 milyar liralıfc kısmı sanayicilere kredi olarak verilirken, ?A milyar liralık kısmı ticari kredi olarak açılmıştır. Bu mik'ann belirli bir kısmı sanayici t^raf.ndan yatınm ve işletme kredisi olarak kullanılmaktadır. Doğal olarak bu dummda kredi maliyetlerinde önemli ölçlicıe artış olmaktadır. Maliye Bakanlığı uzmanlarınca yapılan hp«ap lara göre, DÇM yoluyla gelen döviz kredilerinin, Türkiye'de kvediyl kullanana maliveti yüzde 28 dolaylarındadır. Bunun ^ib: bankalann kredi kaynaklanv dan açtığı kredilerin maliyetleri de bu civardadır. Çok kısa vadeli olan bu tür ticari kredilerin 1975 YILINDA BANKA KREDİLERİ VE'MEVDUATLAR KREDtLER Tarım kredileri Sanayi kredüeri Küçük sanat kred. İpotek karşılığı krd. Ticari (Muhtelit) krd. Toplam Banka Krd. MEVDUATLAR Vadesiz Ticaret Mvd. Vadesiz Tasarruf Mvd. Vadelı Tasarruf Mvd. Diğer Mevduat Toplam Mevduat Kredi/Mevduat Oranı DÇM ve Diğer Mv. Hariç Recl Mevduat Kasım 1975 31.198 5.276 3.796 4.191 84.182 128.623 27594 46.805 27.328 17.293 119.420 107,7 88.168 Mart 1975 27.419 4.615 2.809 4.006 61.513 100.362 21.786 39.867 24.910 12.899 99.462 100.9 84.895 Arahk 1974 24.798 4.253 2.533 3.990 60.175 95.749 22.631 39.831 24 773 11.833 »9.868 96,6 85.567 "• Artış oranlan (Mflvon T.L.) Kasım/Mart Kastm Aralık 74 + 13,8 4 143 4 35,1 4 4.6 + 36,8 4 28,2 44444428,5 17,4 9,7 34.0 20,1 3,9 444+ 4+ 44t4+ + 25.8 24,1 49,9 ÖU . 39,9 34,3 23,7 173 10.3 46,1 20,5 3.0 1962 YIUHDAN BU YANA YALNIZCA ENFIİSYONUN EN JiDOETLi OLDUGU YILLARDAN BiRj OLAN 1973'DE YÜZDE 3 4 ORANINDA ARIAN KREDİLER BU YIL ÖZELLiKLE DÖViZE ÇEVRiLEBiliR MEVDUAI KANAUYLA GELEN DÖViZ KREDİLERİ NEDENİYLE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE GENi$LEDi kullamlımı büyük maliyet artışlarına neden olacaktır. Ayrıca bankalar Jerkez Bankasına reeskonta gitmedikleri için. Merkez "îankası'nın piyasayı denetleyici rolü ve etkisi de kalmamaktadır. Merkez Bankası şu anda yalnız kamu kesimini finanse eder bir durumdıdır. Bankalann 1975 yılı içinde ka sım ayı sonuna kadar topl«dıklan mevduat her ne kadar yüzde 20 dolaylannda artış şöstpriyorsa da. bu artışm başlıca nedeni DÇM kanalıyla gelen döviz kredileri ve cDiğer Mevdu Merkez Bankası'nın ıon haîtahk durumuna göre kamu kesimine açılan Merkez Bankası kredilerinde 1 milyar liralık bir artış olmuştur. Smisyon hacmi ise 800 milyon çevresmde genişlemiştir. cak DÇM dövizlerindeki artışa rağmen brüt döviz rezervleri 1 milyar dolarlık sınınn altında seyretmektedir. N'et döviz rezervleri ise eski 1 milyar 103 milyon dolara inmiştir. BRÜT VE NET DÖVİZ REZERVLERi 12 aralık 1975 tarihindç '^na eren hafta için brüt döviz rezervlermde 20 milyon dclarlık bir artış olmuştur. Dövize Çevrilebilır Mevduat (DÇM) hesaplan kanalıyla gelen dcviz;r de 15 milyon dolar artmıştır. An 77.8 MilYON DOIARLIK İTHALAT Merkez Bankası kajTiaklar.ndan elde edilen bilgılere göre serbest döviz sahası ile yapılan îşlem'.erde. 12 aralıkta sona eren hafta içinde, 33 jıilyon dolarlık açık verilmiştir. Sözli sdilen haftada döviz gelirleri 63.7 milyon dolar iken döviz gıderleri 99.6 milyon doları bulmuştur. Bu toplamlar içinde ise 32.1 milyon dolarlık ihracat aöviz gelirine karşılık 77.8 milyon dolar ithalat için harcanmıştır. a » kalemine yazılan vergi tahsilatlannın Ziraat Bankası kanalıyla yapılması olrcaktadır. Her iki kalemin etkileri giderildiği zaman oanka mevduatlarının 11 ayda yüzde 3 dolayında arttığı görülmektedir. Mevduatta izlenen bu düşüşe bir diğer gösterge de vadeli tasarnıf mevduatındaki yü7de 10.3 oranmdaki artıstır. Bu oran planlı dönemin en düşük artış oranıdır. Aynı sekilde vadesiz tasarruf mevduatınm çösferdiği artış oranmda son beş vüm en düşük artışı olmuştur. Genel f olarak toplam mevduatm DÇM döviz kredilerine rağmen Tösterdiği artış 1974 vılı artış oranmdan daha azdır. 1975 yılı 11 ayı içinde vr özellikle MÇ tktidarımn kuruldugu nisan ayından sonra önemli ölçüde artan banka kredileri kedi / mevduat oranını da bozmuştur. 1974 vılı sralık ayında her 100 liralık Tievduatın 96.G lirası kredi olarak verilirt: n, bu miktar mart 1975'te 100.9 lira ve kasım 1975'te de 1077 liraya çıkmıştır. Ticaret Bakanlıgı ihracat değerinin yıllara göre dağılımını açıkladı ANKARA 1975 yılının ill: yarısı sonunda Türkive'nin gerçekleştirdiği ihracatın toplam değerinin 637 milyon 876 bin do lar oldugu açıkianmıstjr. Ticaret Bakanlığmdan yapılan açıklamaya göre, toplam ihracat değerinin yıllar itibariyle dağılımı şöyledir: 1973 yıh ihracat değeri 621 r.il yon 213 bin dolardır. Bir önceki yıla aöre degışımı tse yüzde 43.91 olup. m o yılına göre değişimi yüzde 130.63'tür. 1974 yılı ihracat aeğerl ise 882 milvon 173 bin dolar olup, bir öncefö yıla göre deÇısimı yüzde 42.01'dir. iy75 yılı ihracat degeri ise b'37 milyon 876 bin dolardır. Bir önceki yıla gfire vüzde eksi 27.69 olmuştur. 1970 yılına göre değişim ise yüzde 136.81'dir.» MERKEZ BANKASI HAFTAIIK DURUMU (Milyon TL, Rezervler Milyon Dolar) AKTÎF 28.3.1S75 (M.C. Hükümeti) 5.12.1975 (Geçen Hafta) 15.562 38.871 8.303 15.197 39.263 117.196 42.008 948 4630 2H.137 41.473 974.3 1.1)66.6 947,0 12.12.1975 (Son Hafta) 15.438 39.800 8.159 15.869 39.015 118.281 42.864 526 4.609 28.138 42.144 994.x 1.103.3 962,1 Perakende fiyatlarındaki artış sürüyor Ticaret Bakanlıgı Konjonktör Dairesi tarafından derlenen Ankara ve Istanbul İlleri geçinme endekslenndeki artışlar devam etmektedir. ficaret Bakanlıgı 'nın geçinme endeksı derlediği en son ay olan kasım ayında An&ara geçinme endelısı vüzde 2.2, tstanbu) geçinme endeksi ise yüzae 1.3 oranında artış gösterimştir Kasım ayı fiyat endekslerinin de derlenmesi ile Cephe Hükünvrı amanındaki fiyat artışlarını, geçen vılla karşılaştırma:* mümkün olmaktidır. Bir önceki yılın sonunda kasım ayıra kadar geçen zamanda Ankara geçinme endeksi yüzde 16.4, îstanbul endeksi ise yüzde 14.7 oranında bir artış »östermiştir. Böylece Ankara'daki perakende fiyatların artış hızı 1974 vılını geriae bırakmış f ır. îstanbul'daki artış h'^ı, geçen yılın gerisindedir. Ancafc her yıla ait aralık kasım ayları arasındakı artış venne. 11 ayın ortalaması ile bir önceki vılııı 11 ayı ortalamasınm karşılaştırılması halinde dumm degışmektedir. Bu d'imryıı Ankara'daki on bir aylık perakende iiyatları artıs hızı yüzde 19.2 jırnü/tr.dır. Bu tıız, Ecevit Hükümetı drtnpmindeki artış hızının çok üstünde. Aynı vöntemle İîtanbul'daki artış hızı ise yüzde 21.8 olmaktadır. Bu ^ıızla da îstanbul, geçen yıhn fiyat artış hızına yetişmektedir. Parakende tivatlar bu kadar hızlı bir artış gösterirken Cephe HükümeU'nın devamlı olarak kullandığı toptan eşya fiyatlan endeksine eöre artış hızlan çnK düsük kalmaktadır Top'an eşva fiyatlan ile perakende tıyaflarının artış nızlan arasmdakı bu Kadar oU^iîi bir tark. toptan eşva fiyatlannın ı;erçekcı olmayan ve «resm:« fiyatlan ^ü'lanrrüisından ileri eelmektedir. Perakende fiyat endekslerine ise piyasadakl fiyatİar yansımaktadır. Altuı + Döviz 18.549 Kamu Kredileri 29.392 Özel Sektör Krd. 8.735 T a n m Kredileri 15.341 Diğer Aktifler 12.005 TOPLAM AKTİFLER 83.347 PAStF Emisyon 32.055 Döviz 227 M. B. Mevduatı 3.794 Mev. Munzam Karş. 22.142 Diğer Pasifler 26.929 Brüt Rezervler 1.323.0 Ket Rezeri'ler + 70.0 DÇM Kes. Döviz Krd. 120.4 VE KAMU KESiMi Son haftada döviz kalemlerinin dışında en oelirgin gelişmeler kamu îesinııne açılan kredilerde ortaya çıkmıştır. Kan.u kesimine açılan krediler 38 milyar 871 milyon liradan 39 milvır R00 milyon liraya vükselmıştir. Bu artış içinde 588 milyon lira, Hazine'ye açılan avansiardnr ileri gelmektedir. Bunun iışında 291 milyon lira karan iktisadi teşeboüslerine verilen venı kredi ve 348 milyon lira da tarım kooperatiflenne açılan kredi olarak (a.a)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear