23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 Aj<Iık 197$ OtLuM, flttf PAMAf MMcJOL . ONtMli 8i* il ' *'" VT FE^İDi N HMIURUNPA •» AMLAI jfofcALIM W M i ÖfYİ ÖtMİM PEdÎL ABDULCANBAZ VATAN DEDİLER Talip APAYDIN 11 Kaç gılndür napishanede pr>züne giınde bir saat olsun uvku girnıeyen Kaptan. asılmasına en çok kırk saat kaldıgını hesaplaja hesaplaya uyuvup kalan1".dı elbet. Uç beş dakikalık bir vorgunluk çıkarmaktı onunkısi. Ar önce bağdaş kurup oturmus cigarasını ıçerken Çotul kövüne bakıvordu. Köyün nalbantı vakın tanıdığıydı. $imdi fırlasaiar candarmalann önünden. hendeklere harman yıSınlan serisine sie sıne kaybolsalar.. Gece. nalbant kırardı bıİPklerindeki kelepçeyi.. Ah! kollan bırbinne kelepçeli iki kisının kaçması tek kişınin kacnıasmdan çok daha zordu. Ikısınden biri adımınm biraz uzun ya da kısa atacak. kösteklenecek olsa. çok zor olurdu bu daha dogrulup deneelerini bulmaian.. Oylevse?.. Candarmalan kollamaya basladı yan Ko?le. Slizüldüklerını Eördü. Bır uyuyacak olurlarsa Sırtustü bıraktı kendini.. Uyur görüntü. Vay canına! Nerden brlmuşlar o kadar parayı? Kımbılir? Zengmler yardım etmışler. Her yerde tamdıÇı uda duvar dı'oine ateş yakmışlardı. Dörtbeş kisi ateşe vurmjşlar. yemek kaynatıyorlardı. Ilerde birisi eh kulamıs. türku söylüyordu. Kışlanın önünde redif sesi var Sorun şu gelene acen ncsi var Ora Yemendir jiılü çemendir Ciiden gelmiyor acep nedendir Orası Muştur, yolu yokuştıır Giden gelmiyor acep ne istir. KıjUnın önünde çalınır sazlar Yemene gidene ağ'ıyor kızlar Ora Yemendir. gülü çemenriir Giden gelmiyor acep nedendir Orası Muştur volu yokuştur GHden gelmiyor acep ne iştir. !im başını heybeye koymus tavana bakıyordu. Yuzil duyı. Gene eskı gunlere gitmişti, Çanakkale günlerine. Bö»r arkadaşları vardı, Beypazarh Durmus, ne guzel söyj türküyü. ız sonra herkes sustu, dinlemeye başladı. Kimisi duvara ı. Kimısı başını eğdi onüne. Benim emmim Yemende kaldı, dedı birisi. Bu türküyü ıan duysam ciğenm delınir. Sorma o ışleri, benim de ağam kaldı. Biz nerede kalacağız bakaiım? Hiç bır yerde kalmayacağız, sağ salım evlerimize doneNiyettnızi bozmayın. Inşallah bakaiım . raş yavaş sesler kesı'.di. Hasırlann üstüne serilip uyumaadıiar. Kimisi kolunu yastık yaptı, kunısi heybesine toryaslandı. Silâhlar. fişefclikler ba^larıran altmdaydı. ila Maiımut koynundaki altınlan yokiadı. «Yann arka. ikişer tane dağıtayım. dedi kendikendine. Kalanı da koı vereyim. Askeriyeye harcasınlar. Her şey yeniden kuru5yle ya? Kimbilir ne eksikler vardır? Millet vannı yoğu»ya koyacak ki ordu kuru!sun. Bu da bizden komutanım ı. Tacım köyü çetesinden. Damlaya damlaya göl olur. ;un'nin altınlan Kendisi vermez emme biz güzelce alıSayemizde nayıra gırsin dürzü. Allah günahlannı affeIki.. vara doğru dondıi. Gözlenni kapayıp kendini bıraktı. celı usulca onu gözlüyordu. Yorgunluktan uyuyamamıştı. •neyim ciyor, kendılığınden düşünüyordu. Aynlık acısı jymağa başlamıştı. Son birkaç günün olaylan ağır bir taş urmuştu ıçine. Altından kalkılacak gibı değıldı. Karanhka korkunç görünüyordu herşey. Dur bakaiım ne olacak? inı çektı. Alın yazımız nereye götürecek bizı?» 4 Makedonya 1900 4. Hikâye ARiF KAPTAN iLE OGLU Yazan: Necati CUMALI ı (an yakmadan Az sonra. kuv^'etlı soluk ahslarını kesmış. kulagı seste beklıyordu. Candarmaların sırtlannı topraga verdiklerini duvdu. O&lu dayanamamış uyumuştu vanm da. Çok geçmeden randarmaların uvkvılu kimıldanışJanm ayırdetti. OgUınu uyandırsa. vürüviip usulca gitseler... Candarmalar her dakıka uyanabilirlerdi arkalarmdan. Biraz daha düşündü. Sagda solda yumnık büjrüklügünde taşlar vardı. Oglunu uyandırsa. kelepçesiz elleriyle bırer tas kav rasalar. indirseler candarmalann baslanna''.. Havır. sabahtan bu yana birlikteydiler. Onlar daha dipçiklerinin ucuyla dokunmamıstılar kendilerine.. Şöyle onların da canını vakmadan?.. Bileğini hafif h?fif oynatarak oglunu uyandırdı. Susmasını. yanı sıra agır agır candarmalara doğru kaymasını işaret etti. işareti verdi. Biraz daha çeşmeye doğru kaydılar. Kaptan birden Anderea'nın mavzerini kaptı. Kabzasından kavradı. Başparmağı ile emniyetini devirip işaret parmağı tetikte tüfeği oğluna doğru tuttu. Mekanizmayr açıp kapamasını işaret etti «SM neden vurayım be oflum? Sirinle »Iıp Teremedlğimiz ne? Bizimkm nep can derdi * Kaptan dirseği üstünde doğruldu, oğluna bir baş Desen: H«hm«f GÜURYÜZ Mavzere dogra Baba ogul yattıkları v?rde sırt iıstü kayarak. candarmalara vsklaşmaya başladılar. Bir adım kavıyor, biraz beklivor, sonra bir adım daha sırtı Ustü sürünerek vol alıyorlardı. Candarmalar delikanlılıSın tam o saftlıklı tasasız uvkusu içindevdiler. Başlan saga sola düşiiyor, rahathgını bulmuş elleri kollanvla acıhp vayılıyorlardı. I^eonidas'ın tüfeJi ikisinin arasında. Andrea'nın tüîegi ise çeşmeye dogru kalıvor du. îkisinin avak ucuna yaklaştıklan sırada, Kaotan dirseSi üstünde dogruldu. Ogluna bir ba? işareti verdi. Biraz daha çeşmeye doğru kay dılar. Kaptan birden sol elini attı. Andrea'nın mavzerini kaptı. Kabzasından kavradı. Başparmagı ile emniyetini devirip, işaret parmağı tetikte tüfeği oğluna doğru tuttu. Mekanizmayı açıp kapamasını işaret etti. Fahrettin Paşa'nın İzmir'e ilk giren atlıları arasında Arif Kaptan'la oğlu da vardı. BiR YIL KOZANA DAGLARINDA GiZLENDiKTEN SONRA, ARNAVUTLUGA GEÇTiLER. O YILLARDA YUNANULARIN ELiNDEN KAÇAN HER TÜRKÜN YOLU ARNAVUTLUKTAN GEÇERDi. ASILMASINA EN ÇOK KIRK SAAT KALDIGINI HESAPLAYA HESAPLAYA UYUYUP KALAMAZDI ELBETTE.. ÜÇ, BEŞ DAKİKALIK BiR YORGUNLUK ÇIKARMAKTI ONUNKiSL. doğru vurdular. Üç dört yüz »dım açıhnca genye baktılar. Candarmalar çeşmenin Dasında durmuş, onlann uzaklaşmasını ızliyorlardı. Kaptan elındeki tüte&ı Kaidırıp bir kez daha eölü işaret etti onlara. önüne dönüp yürürken vine «Allah büvük» diye söylendi. Bu kez hem kendileri. hem Andrea ile Leonidas içın anmıs. sıiınmıştı Allah'a. :esi gim sab^htan kalkıp harırladılar. önce atlan sulayıp ıular. Hemen savaşa gireceklerdi sanki. Öyle heyecanlıyılla Mahmut ellerine ıkişer altın sıkıştırdı. İyı sakiayın, dedi. Kaybetmeyin. Belki lârım olur. Yambulunsun. Aman kardeş. nerden bu böyle? Susun. Kendı paranız. Helâldır, korkmayın. Aşır'a da verecek mısın? Vereceğ;m. Ona da helâl mı? Elbette helâl. Cık. O korkusundan geldı bura^». Olsun. Biz verelım de gerisı kendi bilecegi İJ. tnsanlar yanılabilir. Fazla durmayın üstünde. Kendi iîinize bakın. sırada Aşır geldı. Sustular. Ajır Aga, al bakım şunlar senin. Sok koynuna, iyi sakla. Neymiş o? Haeı Nun'nin altınlarından. ikişer tane paylaştık. Gerisinutana vereceğıra. Orduya yardımımız olsun. Bendekıler . Gensi İbrahim beyde kaldı. Kemal Paşa'ya gönder«c«lyordu, ne >"aptı bilmiyonım. Harcanmadı mı o altınlar? Bır kısmı narcand, da bunlar bende kalmıştı. ır duyguiandı. Hepsıne baktı ayn ayrı. Sonra başını yere Al yavu. Aha ben de alıyorum :ki tane. Belki lâzım olur. nıza yem saman alırız. Bundan sonra ne yaparsak vatana 5 oıacagız. \'atanm tnaiıyız gayn. Sende kalsın Mamıt, lâzım olursa alınm. Al diyorum. Belki başka bırlıklere veriliriz, al şunu. »nıp cebıne bıraktı. Hacelı ışgillenmışti. Başka bırliklere mı verüıriz? Öyle ya. Askerlikte istcyen istediğl yere gidebilir mi? Ne 5e pekı diyecegiz. Arna biz gönüllü geldik. Hepimizi bir yere versinler. Ay\7. diye'.im. Olmaz. Askerlikte ıstege göre iş yok. ıvar dibme oturdular, tüfekleri silmeğe başladı'.ar. Aynîrım hiç düşünmemişlerdi. Bu kotü işte, diye söylendi Haceli. Ayınvenrlerse ne ?.hmut güldü, Hadii . Gezmeye mi geldik buraya Haceli? (UEVAMI VAR) Noıel'den İzmir'e Nosel Gölünün kıyısına vardıktan sonra gensı Kaptan ile o£lu ıçin kolavdı. Dört buçuk yıl ele peçmediklerı vavlalanndavdılar artık. Candarmalann tüfeklerinı söz verdiklerı vere bıraktıktan sonra eok ıvı mldikleri keci vollarmdan Kozana'va indiler Kozana'mn Karaven kövünde dfirt vıl kend'lprine vataklık eden bır çoban vardı. Onu buldular. Sılâhlandılar. Bir vıl Kozana daâlarında eiziendıkten son ra AmavuMuk'a eectiler O yıllarda yunanlıların elinden kaç=ın her TürKün volu Arnavutluk'tan şeçerdı. Avalonva limanından İtalya'va. oradan vapurla İzmir'e. Arif Kaptan ile oglu da o volu izledtler Bir süre Izmir yakınlarında at aiıp satarak eeçındiler. Kurtuluş Savası cıkınca kendi binekleriyle savaşa katıldılar. Savaş bo^unca bırçok yararlıkları duyuldu. Fahrettin Paşa'nın İzmir'e ilk eiren athları arasında Arıf Kaptan ile oglu da vardı. Kapfan duruma hâkim Ismail kelepçesiz sağ eliyle me kanizmayı açtı kapadı. Fışek naın luya sürülmüştü. Mekanizmanın gürUltUsü, Leonıdas'ı uyandırdı. Zeytin yeşili gözleri aralandı. ne oluyor? diye önce solundaki sö ğüt ağacına dofru bakü. Kaptan ile oflu yerlerinde yoktu. Başını sağa çevırirken Arıf Kaptanı kocaman sakalı ile başı üstüne dikilmiş gördü. Kaptan elınde tabanca gıbi duran mavzerin naır. lusunu göğsüne yaklaştırmış. ses çıkarmamasım f'.sıldıyordu dudakları arasından. Yattığı yerde kollarını genye atıp teslim olurken, tsmail eğildı yanından onun mavıerinı çekti aldı. Baba oğul, ellerinde mavzerler üç adım gerı açıldılar. Kaptan oğlunun elindeka tüfeği kelep çeli eliyle kavradı. Başparmağının tersıyle emniyetini devırdı. Oğluna tuttu. Ismail mekanizma sını açıp kapayarak ona da fişek sürdü. Kelepçesiz saf eliyle tüfeği babasından aldı. Andrea hâlâ uyuyordu. Kaptan Leonıdas'a: Uyandır, dedi. Kurtulan efler Leonidas omuzundan sarstı. Andrea sıçradı, dirsekleri üstüncie doğnılarak ııyandı. Daha gozlerini açarken tüfeğini aramıştı. Karşısında. Kaptan'm elinde gördü. Kendıliginden bir küfür çıktı ağzından: Ah anasmı sattığım.. Çabuk toparlandı. Küfürü yarıda kesti. İki askerin canına kıy mış bir kaatil, bir komitacı oldu ğunu hatırladı karşısındakinin: Allalun yok mu be Kaptan senin? Ne kötülük gördün bızden? Kaptan: Gürültü etme, dedi, carunızm kastım yok... Bılefindekî kelepçeyi salladı: Bunun anahtarı hanginizdeV İki candarma aralannda bakış ttfar. Andrea: Bende. dedi. Öyleyse gpl aç .. Tüfeğini Leonidas'a doğrulttu: Sen yerinde kal.. Andrea, geldi. kilidini açtı, kelepçeyi Arif Kaptan ile oğlunun bileğinden aldı. Kaptan, bos kalan elinin tersiyle hafıfçe ıterek geriye uzaklaştırdı Andrea'yı. Açıl bakaiım söyle.. Tüfeği sol elinden sağ eline aktardı. Andrea, sarardı, kuşkulanmıştı: Yoksa?.. Ama tüfeğin namlusunu yere doğru tutuyordu Kaptan. Yoksa, ne? Vuracaksın sandım bizl.. Kaptan iç çekti: Andrea mırıldandu Öyle ama... Söyle? Cezasız bırakmazlar bizi.. Kaptan: Nasıl olsa asmazlar, dedi, Öıgiirlük Aşağıda Nosel gölünü gösterdi. Gölün karçı kıyıstnda büyük bir ceviz agacı vardı. Ceviz ağacınm çizgisinde gölün kıyısı sazlıktı. Andrea ile Leonıdas'a cezalannın ağırlaştınlmaması için, tüfeklerinı o sazhğa bırakaraklannı söyledi. Onlar gölün karşı kıyısına geçınceye kadar bır saat yerlerinden kımıldamamalarını is tedi. Babaogul çeşmeden bir daha su içip yola indiler. Araba }olunu bu kez solda bırakıp tarlalar arasındaki yaya yolundan göle Hakkımıı helâl tdln Sizı neden vurayım ben oğlum? Sizinle alıp veremediâimiz ne? Bizimkisi hep can derdi. O zaman karımı, kızımı. taylanmı öldürmüslerdi. Komşumu vurmuşlardı. Bizi de vuracaklardı. Bızimkısi o zaman da can derdıydi, şimdi de can derdi. Hakkınızı helâl edin. Birbırimizin burnunu kanatmadan aynlalım.. Leonidas omuz sîlkti. Kaptan'ı haklı gördüğti anlamına geliyordu bu kez durusu.. B i I T i RTH DiŞi BOND
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear