23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 27 Mayis 1974 ir ihtilâlin yıldönümünü yaşıyoruz. Bu ihtilâl, 2" Mayıs ihtilâlidir. 14 mayıs 1950 seçimleri ile iktidara gelen Demokrat Partinin bir gün, bir ıhtilâl darbesine sürüklenmesi ve bir ihtilâl ile dcvrilmesi düşünülebilir miydi? Yakın tarihimizde bu iktidar yerini alırken, acaba bu beklenebilir mıydi? Hayır! Çünkü bu iktidar yakın tarihimizde. başka bir dönemin başlangıcmı ve bir tarihi görevi ya riu misyonu terr.sil ediyordu. Milli Kurtuluş Hareketrnin tabii bir devamı olan Tek Şef, Tek Parti ve Otoriter Hiikümet Rejimı. artık verebileceğini vermışti. Ta 1908 Genç Türkler mücadelesi ile başlayarak, ayakianmalar, iç isyanlar, karışıklıklar, savaşlar içinden gelen ve son ımparatorluğun artık kaçınılmaz olan tasfiyesmi de. cTüşmanları önünde baş eğerek değil, yüz binlerce şehit, milyonlara varan insan kayıpları, kan ve namusla kapatan son kahramanlar, millete son toprakiar üstünde son bir devlet de yarattıktan sonra, artık görevlerini devrediyorlardı. Oysa kendileri, daha genç yaşlarında, yorgun bir vatan üstünde, ancak yokluklar devralmışlardı. Hele İkinci Dünya Savaşı'nm, gcrçekleri hâlâ ve bütür.ü ile açıklanamamış olan korkunç ve belki de devletin hayattna malolabileeek tehlikelerinden de gemilerini kurtarmışlardı. Ama son kahramanlar artık yorgundular Evet iktidar yorguntfu. Ve artık de. ğişmeliydi.. B Olaylar ypgöıltilejg Bir İhtilâl ve Yapısı Şevket Süreyya AYDEMİR « Bu İktidar yarın bir ihtilâle sürüklenir ve bir ihtilâlle devrılir mi?» sorusunu, daha yukarıda «Hayır!» dlye cevaplandırmıştık. Ama yeni sorumlular. kendilerinden ziyade, tarihsel koşulların hazırladığı, kolay kazamlmış bir iktidan: « Men'em, dîğer nîst!» Yani «benim, başkası yok!» diyen bir zafer sarhoşluğu içinde, öylesine harcamaya başlamışlardı. öyle kı. İkinci Dünya Savaşı sonrasının şartlarmdan da yararlanarak ülkede gerçekleştirilen ekonomik, politik, psikolojik olumlu değişmeler bile hızla gölgeleniyordu. Her sağduyulu insan: cBu gidişat, ancak bir ihtilâle varır!» Sezisini kendi içinde, ister istemez duymaya başlamıştı. Hele 1957 seçimlerinden sonra iktidar öncülerinde bir uyanış olmaması; tersine, yeni baskı kanunlarına heveslenilmesl ve gidilmesi, iktidarm söz sahipleri için, saşılacak, bir görüşsüzlüktü. Nihayet bildiğimiz gibi, işler öyle gelişti ki, artık Millet Meclisi kürsüsünden bile. son dönemin en ihtiyatll konuşan muhalefel lideri înönü de bir gün: cŞartlar tamam olunca, ihtilâl olur!» Demek zorunda kaldı. Halbuki buna rağmen ve yine o günlerde hava daha da sertleşince «Gerekirse istifa edevim» sözleri kulağır.a erişen Inönü, Acfrıan Menderes'e şu haberi ulas tırmıştı: «îstifa etmek niçin? Buna hiç lüzum yok Yarın Mecliste kürsüye çıksın, seçimlerin vaktinde yapılacağını söylesin, arkasından ben kürsüye çıkar, onu desteklerim. Hem de sonuna kadar!..» Bu olayın aynntılı r.akilleri, ilk kez «Menderesir» Dramı» ve «İhtilâlin Mantığı» adlı eserlerimizde sçıklanmıştır. Olayın tanıkUnndan bir kısmı da hayattadır.. Ama bundan da sonuç alınmadı. Bildiğimiz gibi, gerek hukuk, gerek mantık bakımından tutar tarafları olmayan Tahkikat Encümeni ka. nunları ise, yürütülüyordu. Ama havada, artık son fırtınaların esişi vardı. Yıldırım, neredeyse patlayacaktı. Meclis ise, artık yoktu denilebilir. Nihayet 2526 gecesi Harp Okulunda, ertesi sabah için hareket kararı verildi. Oysa 2425 gecesi de Çankayada, hem de Demokrat Parti ön yöneticileri tarafından, gene Başbakanın istifası istenmişti. Bu istifa gerçekleşseydi, Harp Okm lundaki toplantının olmayacağında ve bir ihtilâl kararı almmayacağmda, önde gelen ihtilâlcilerin hepsi aym görüştedir. Ama demek ki, insanlann, teşckküllerin, hatta toplumların da hayatlarında bazı kader tayin edici anlar oluyor. Öyle görünür veya görünmez eller tarafmdan bilinç öylesine düğümleniyor, ya da Osmanlıca deyimiyl» basiret öyle bağlamyor ki. o zaman vakalarm kahramanları da bu bağlanıjın önüne geçemiyorlar. Ve haydi adma sözgelimi olarak kader diyelim, bu kader hükmünü icra ediyor. Koşullar Yolları Açıyor Yeni bir kadronun, memleket sorumluluklarını ele alması zamanı gelmişti. Bu kadronun ilk vicdan borcu, geçmişi ve geçmiştekilerin insanüstü gayret, hizmet ve vatanseverliklerini inkâr etmeden ve onlann devamı olarak, İkinci Dünya Savası sonrasınm icaplarına uypun yeni nizamı kurmak olacaktı. Demokratik bir düzen içinde, çok partili bir Parlamento sistemi, partiler arasında eşit hak ve özgürlük ilişkileri, geçmişe saygı ve geleceğe atılım biçiminde deyimlendirebileceğimiz bir milli kalkınma seferberliği başlayacaktı. Kısacası akıl, mantık ve ruhsal dengeye dayanan bir milli fivasa anlayışı, yenilerin getireceği temel ve sarsılmaz esaslar olacaktı.. Demek ki DP, büyük imkânlar ve tarihi Vıir misyonla işe başlayacaktı. Savaşlar, yokluk lar, gece uykusuzlukları ve işin içinde olanlann: «Yarın, hangi sınırımızda, hangi sürprizle karşılaşacağız» endişeleri, artık arkada kalmıştı. Ama ne oldu? Demokrat Parti iktidara geUrken: olmasaydı, hareket, belki de daha anzasu ve otoriter gelişirdi. O zaman aydmlardan, belki de daha ziyade destek gorürdü... Ihtüil bir darbe ile bajladı. Ama hemen bir ihtilâle dönüstü. Istanbul'dan gelen ve ünlü hukukçulardan oluşan bilim kurulu, ihtilâlin meşruluğu ve eski iktidarın meşruluğunu yitirdiği yolunda verilen tarihî raporu ile, ihtilâlin yönü belirdi. Yeni bir Anayasa yapılacaktı. Bu ise, darbeyi aşan ve yeni bir rejimden haber veren bir gelişmeydi. Böyle bir rapor ve hukuk belgesi, daha ihtilâlin hemen ertesi günü, tarihte hiçbir ihtilâl kadrosunun nasibi olmamıştır. Gerçi bütün ciddi ve tarihî ihtilâllerin ardında, onları hazırlayan bir düşünürler kafilesi vardır. Ama böyle bir rapor. 27 Mayıs gibi bir hareket için önemli ve kesin bir hakhlık belgesi teşkil edebilir. Eski iktidar şahsiyetleri için alınan tedbirler ve Yassıada Mahkemeleri bahsind» ise, çok şeyler söylenebilir. Öbür her şeyi bir yana bıraksak bile, ihtilâlin getirdiği sadece 1961 Anayasası, bu ihtilâlin bilânçosunu, ihtilâlin lehine kaydetmek için yeterlidir sanınm. Bundan sonradır ki Türkiye'de gerçek anlamda çağdaş bir fikir uyanışı ve çağdaş kurumlar belirdi. Nitekim ihtilâlden gocunan veya açılan bu havada geriye bir çıkış yolu arayanların bütün gayreti, hâlâ da devam etmek üzere, hep bu Anayasa aleyhine olmuştur. Bu gayretler de, önce 12 mart müdahalesi öncesinde iktidarı elde edenlerin Ana yasayı soysuzlaştırmaları, 12 marttan sonra da iktidarda fiilen söz sahibi olarak onu büsbütün şekilsizleştiımeleri ile umduklarından fazla ger çekleştirildi. Gerçi hiç bir yasa ebedl değildir. Ama şu bir gerçektir ki, 1961 Anayasasımn böylesine budanmasının. bu normal yasa değisiklikleri ile izahı kabil değildir Nitekim bu gerçek. en yüksek yargı organlanmızdan olan Danıştaym kurulusunun 106. yüdönümünde, Danıştay günü münasebetiyle yapılan törende konuşan Saym Başkan lsmail Hakkı Ülgen tarafmdan da belirtilmiştir. Ülgen: «Anayasada ve kanunlarda devletin medeni ve özgürlük çehresine gölge düşürebilecek hükümler bulunmamasını ve bu nedenle. Anayasada yspılan son değişikliklerin ve bu değişikliklerle çıkanlmış bütün usul hükümlerinin yeniden gözden geçirilmesini» istemiştir. Ülgen bu arada. «Cumhuriyet niteliklerine aykırı hükümlerin tespitine ve aykırı hükümlerin ayıklanmasına ihtiyaç olduğunu» belırtmiştir. Demek Anayasamızda böyle hükümler vardır! Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Erem de, aynı toplantıda, daha geniş ve kesin ifadelerde bulunmuştur. O halde Türkiye'de, Anayasa alanında, bir geriye dönüs sağ lanmış demektir.. Haf tanın raporu CEPHE SOHBETLERL. SADUN TANJU Madanoğlu Harpokulunun bahçesinde diğer generallerin arasında dikkati çekiyordu. Ince, yağız ve yakışıklı idi. tlginç bir yüz ifadesi vardı, sert fakat uzaklaştırıeı değil Yüzbaşı Fikret •yaman küfürbazdır ha!» dedi. Törenin sonunda içeri girildi. Generali odada daha yakından tanıdım. Dobra dobra denilen cinstendi. Sözünü esirgediği yoktu. Hoş. sıcağı sıcağına yapılmıs bir ihtilâlin en güçlü adamı sözünü kimden esirgeyecek? Henüz Gürsele yönelmemişti liderlik, Madanoğlu imiş asıl işin başında olan diye konuşuluyordu. Biz komutanlık salonunda devletin yeni güçlü adamlarını tanımağa çalışıyorduk. Bayar ve arkadaşları Harpokulunun bir başka bölümünde muhafaza altında idiler. 1960 haziranınm ilk şünleriydi. Her sey alabora olmuştu Bir hafta öncesinin kudretli ve kuvvetli devlotluları, pencerelerinde demir parmaklıklar olan çıplak odalarda yaşıyorlardı. Korku, şaşkınlık, kuşku ve sessizlik içinde bir bekleyişti. DEĞİŞEN ROLLER.. Halk egemenliği adına bayram ediüyordu. Bayar, «anayasa ve hukuk dışı davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmis bir iktidaıın başı olarak Çankaya'dan alınmış, Harpokulunun üst kat odalanndan birine kapatılmıştı Madanoğlu, «karşı direnme hakkını» halk adına kullanan Ordunun temsilcisi idi. 14 yıl sonra. aynı Madanoğlu devlete. millete, anayasaya karşı suç işleme isnadı ile sıkıyönetim mahkemelerinde hesap vermek rolündedir ve Bayar, parlamentonun bütün sağ partilerini birleşik bir cephe» haline getirme hareketinin rakipsiz lideridir. Demirel bile «himıetinirde hir nefer gibi çalışmağa hazınnı» diyor. Demek, kısa bir zaman parçası rollerin değişmesine yetiyordu. Bu bir olaydır. 27 Mayıs ihtilâliyle devrilmiş Demokratlar ve 12 Mart Muhtırası ile iktidarı terk etmiş Adaletçiler, iki büyük siyasal yenüginin ardından bugün ytn» devlete egemen olmanın umudunu tasıyorlarsa. bu olavm üzerine eğilmek gereklidir. Var olanı yok saymak hiçbir jeyi değiştirmez. üstelik acı verir. Darbe mi İhtilâl mi? 27 Mayıs hareketinin ön jartlarına, hazırhk evreleri, şahsiyetleri ve gelişmelerine burada girişmiyeceğim. Bunları burada özetlemek bil» kabil değildir. Ama şu kadarını kaydedeyim: İhtilâl, temiz ve bozulmamış bir kadroyla basarılmıştır. Bu kadro içinde önce «ard hesaplar> pefinde koşanlar yoktu denilebilir. Eğer kadro daha sonra da 13 kasım 1960 tasfiyesi ile parçalanmasaydı, ya da bu tasfiyeyi zorunlu kılan ard düçünceler, sonradan, hem de hiçbir mantık köküne dayanmadan şu ya da bu ihtilâlciye musallat SOLA AÇILIS Blzim Anayasamız, devletin yeniden kuruluju «matıM değil, temel hak ve nzgiirlüklere yönelmiş bir anayasadır. Özlemler o noktadaydı. Gerçi bazı kurumlarla devlet güçlendirilmek istenmiştir ama orada bile kişisel ve toplumlal hayatunızın, yani insan olarak yaşam hakkımızm acılannı dindirmek amaç edinilmişti. Devletten değil, devlet adına zulme varan bir baskı rejiminden bunalmış idik. Yeni anayasa, devlet adına ıstırap yaratılmamasını sağlıyacak belbizim için. Sola açılıs, özgürlük ve haklara kavusuftar. DEVRİM 15 YAŞINDA |%"|Mayıs Devrimi'nin ' 15 ğ t yaşına girdiği bugün, • » onun doğuş nedenlen, bugünkü görüntüsü ve gelecegine ilişkin, gerçekçi ve nesnel bir değerlendirilmesini yapmak, devrime en yaraşan bir kutlama yöntemidir. 27 MAYIS, UZUN SAVAŞMALARIN YARATTIĞI TOPLUMSAL ÖZLEMLERİN YÖNELDİĞİ KLASÎK SİYASAL DEMOKRASÎYE, SOSYOEKONOMÎK İÇERİK KAZANDIRMAYI AMAÇLAMIŞTI. Nedenkri ve Amacı Uzun bir geçmişin siyasal savBşmalaruun oluşturduğu bıriAHMET kimler ve güçlü özlemlerle toplumun büyük çofunlugunu bunalta gelen sosyo ekonomıic güçlüklerin sona erdirilmesı umutları DP'yi iktidara getırTerdi) 3 4 yıl sonra da, daymmişti. Toplumun her kesiminin nılmaz bir belirgınlik kazandı. oy çpgunluğunu almayı başaran Bu ters gidisin yol açtığı tepyeni iktidar. siyasal rejımi iyikiler yoğunlaşarak, bütün devlet l#(itinneye ilişkin verdiği bütün organlarlnı ve ulusal nitelikteki .jözlerin tümden tersıne bir poürgl|üe£yktidar.ın karşısında yer lıtikaya yöneldiği gibı, çağırt gealmaya zorlamıştı. îkfidar da, reklerine ve Türkiye gerçekleritutumunu düzeltecek yerde, tepne uyumsuz bir sosyo ekonokilere karşı baskılara başvuramıic politika gütmeye baslamıs. rak, rejimi yörüngesinden saptı. tırmış, Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışiyle. meşruluk Çağa ve Türkiye gerçeklerine dışına kaydıkça da, tepkiler yoters düşen o politika ile, birikmiş altın ve dövizleri, toprak re ğunlaşarak, toplumsal gerilirru zervlerini, bir iki yıllık bol ürü luzla yükseltmiştir. Açılan bir dırenme dönemi, ihnü (Dünya yüksek fiyat konjönk tilâli biricik çıkar yol naline getüründen de yeterince yararlanatirmiştir. madan) de tükettikten sonra, borçsuz devleti ağır bir borç yii37 Mayıs, uzun savasmalann kü altına sokmuş, dış politikayarattığı toplumsal özlemlerin yı gurur incitici bir uyduruculu yöneldiği klasik siyasal demokğa dönmüştür, Ulusal Ordu gele rasiye, sosyo • ekonomik içerüc neğini yıkmış ve Devlet Başkanı kazandırmak Uzere, «Sosyal Huağzmdan Ulkeyi pazar olarak ya kuk Devletinni gerçekleştirmeyi bancilara resmen suMmıstur. amaç edinmışti. 2 3 yıl içinde gerçekleştirilen İhtilâlden önce, üyeler arasınEkonomik iflâs (1952 eylülünde da, sözlü olarak tartışilan ve Devletin Ekonomıye kanşırm fakat belgeleşmiş duruma getirilbasladı ve iki yıl sonra da Tür meyen (yazılı belgelerin yaratakiye bir kuyrukiar ülkesi olu cağı sakıncalan örüemek için) bu amaç, ilk hükümetin programına temel olmak ve ondan sonraki eylemlerine de yön vermek ereği ile «MBK'nin görüş ve direktifleri» adlı bir resmî belge ile kamuoyuna sunulmuştu. «MBK, ihtilâlden sonra, ne yapacagını düşünmemişti» diyenlerin bu resmi belgeyı okumaları halinde, daha sağlıkh yargılara ulasabilecekleri kanısındayun. Dünyanın en büyük ihtilâllerl ve düşünsel hazırlıkları, evrensel alanda, tartışilan Fransız soykentli ve Rus sosyalist ihtilâllerinin dahi, gösterdikleri sapmalar, tutarsızlıklar ve değişimlerle liderlerı arasmdakı anlasmazlıkları düşünen bir kimse, 27 Mayıs için eleştirilerinde daha insaflı ve gerçekçi olur. Bu arada, 27 Mayıs öncesi Türkiyesinin, sosyo ekonomik yöndeki düşünsel kısırlığı, sistem tartışmalarına kapalı hali ve siyasal rejimin çağdaslaştınlmasının tüm sorunlann çözümüne yeterli sayılması gözden uzak tutulmamalıdır. YILDIZ bir güvensizlik beslemesinin resmen açıklanması olurdu. Bu arada bir gözlemimi de belirtmek ısterim: Bizdeki kimi yayınıöın ya da özel politik amacıarm;etkisınde kalanlann ınsafsız veVmelerine karşılık, dısarda, Avrupa ve Amerika'da çok daha nesnel ve gerçeklere uyan vayınlar süre gelmektedir. İhtilâl yönetimi iktidarı yeni seçilen siyasal güçlere devretmesiyle başlayan dönem, başından itibaren. devrimcı çevrelerde, büyük bir düş kınklıgı yaratan, politikacıya inancı sarsan ve Türk ulusu ıçinde mutsuzluîc sayılacak, bir çok siyasal olgu ve davranıslarla başlamış ve yü larca da öyle sürüp gitmistir. Devrim Anayasası ile, Ulus temsilcisi niteligını kazananlar bile, meşruluğunu yitirdiği ulusca onaylanmış DP'nin siyasal uzantısı ve kalıtımcısı rolünde, öç alma kuruntusu ile. bir karşı devrimci cephe halinde, her türlü sınırı taşan davramşlarda bu lunurken, T.S.K. ve devrimı benimsemiş herkes de. onıann bu sımarıklıklanna karşı, yüksek ge rilimli bir rahatsızlık içinde idı. Türk Silâhlı Kuvvetleri Birliği adlı cunta da, bu ortamı, iktidara el koymak için kullanma çabasında idi. Bu iki yönlü olumsuzluklar ve onlann yolaçtıkları olaylarla uğraşan tnönü hükümetleri de, devrimin gerektirdiği sosyo ekonomik çözümlere vönelmede. cesaretli girişirrüerde bulunamadı. İç ve dış oiaylann yarattığı bunalım, Parlamento çoğıınluğunun devrimci Anayasal çözüm lere karşı olması, atılımlı, cesaretli davranamayan 3. İnönU hükümetinin dUşürülmesiıü sağladı. Yeni kurulan Ürgüplü hükümeti, geçici niteliği ile siya.ss*. ortamı yatıştırıcı, AP'nin seçim şansmı artıncı olmaktan öte bir yarar sağlayamazdı. TATİLE ÇIKARKEN PTTYolculukPostaÇeki satınalacaksınız.. PTT YOLCULUK POSTA ÇEKLERİ gece gündüz paraya cevrilebilir Basm: 15328 4293 27 Mayıs Sonrası Fakat bürün uyanlar v% tepkılerin etkisız kaiması doğaldı. Çünkü. Anayasa'nın temeıine kar şıt eylemlerden eüç alan, onun sosyoekonomik felsefesine ters düşen, türlü volsuzluıc suçlamalarına karşı hesap vermekten kaçmayı biricik çare sayan. mut suz çoğunluğun ovlarım alarak mutlu azınlığa nizmet eden, tüm devlet kurumlariyıe savas halinde bulunan ve tutumuna kargt beliren tepkileri baskı ve yaES dışı yollardan oastırmaya çalışırken, kendi suçunu da Anayasa'ya ve devlet kurumlann» yüklemeye çalışan Dir iküdarı uyanp yola jsetirmeK. Httlerin deyımiyle, «igne delıginden fil geçirmek» gibi bir muciz« olabilırdi ancak. "Bir mucize bekley«n, artaan, fr>. yükaek. gerilim noktaşın» pat'İama noktasına gelmiştl. «Devlet yok, herkes başınm çaresine baksın, yapanın yanın rfa kalır» dedirten anarşik ortama 12 Mart'ta son verildi. Yazık ki umutla dolu çok elveris11 bir benimseyişle karşılanan 12 Mart yönetimi, çok kısa sürede, karşı devrimcilerin yörüngesine girerek, yerine geçtiklerinin isteklerini yapmada bağnaz bir tutkunluk, doğal bağlasıklarına (müttefik) hınçlı bir düşmanlık ve uygulamakla görevli olduğu Anayasal düzene açık bir karşıtlık Eöstennekten başka dayandığı siyasal belgeyi yalanlamakta ve isteklerini savsaklamakta da şasırtıcı bir başarı göstermiştir. Bu tersliğin vebalinl de, yönetime her kanştığı ya da <1 »koyduğunda. hak ve özgürlükleri geliştirici, devrimci ve ileriye dönük değişimci olagelen. biricik Zinde Güce yüklediler. Bu suretle, TSK'ne en büyük kötülük de yapılmıs oldu. Ordu ve devrim düşmanlanmn etkilerindeki gidişe. MBG ve kimi devrimeiler dışmda, açıktan cephe alan biricik siyasal örgüt de «kimi iç direnmelere karşın» CHT* olmuştur. SAĞ CEPHE Rejime karşı doğan tepki, gücünü halktan alan bir hareketi doğurdu. Rejim, kuşkusuz bazı zümrelere ve füçlere dayanıyordu, ama karşı duramadı, 27 Mayıs'ta. Kusur siyasal kadronun değil, ona destek olan güçlerin iyi örgütlenmemiş olmasındaydı. Nasıl ki. bu örgütlenme olunca, beceriksiz bir siyasal kadronun yarattığı tepki bile önlenip yön değiştirebildi 12 Mart'ta. Şimdi. örgütlenmiş büyük ekonomik gücüyle badirelerden kurtulmus siyasal kadronıyla «sağ cephe» kendine çeki düzen vermek Istemektedir ve bunu başaracaktır. Böylece, demokratik hayatımızda sağ ve sol iktidarlar dönemi başlayacaktır. Birbirinin gücünü bilen. inkâr etmeyen ve ayakta durabilmek için yönetimıni mutlaka çağdaş insanı hoşnut edecek bir düzeye çıkaran iktidarlar dönemi başlamalıdır artık. ORTAK SORUMLULUK Fransa'da sa? cephenin adamı Giscard d'Estaing küçük bir farkla seçimi kazanı.nea, sol cephenin adayı Mitterrand •artık iki Fransa var» "dedi. Bizde böyle bir söz içm Irjyame,t k.opa.racak yığınla gönülli) vardır. Bu bölücülükrflr diye 'bâşlaVjârdı'. Cfysâ gerçegi o kadar açıkhkla belirtmijtir id Mitterrand, sağın zafer nutkunu söylerken Giscard d'Estaing şöyle desteklemiştir onu: •Sonımluluk »adece bana ait değildir. Mitterrand'la paylaşıyoruz.» HIZLI DEĞİŞİM AMAÇTIR Aralannda binde 7 oy farkı kalmış sağ ve sol cephell Fransa'da, karşı siyasal gücü hesaba katmadan başarı ka zanmak olanağı var mı sanıyorsunuz? Bu olanak artık dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Sağ, gücünü zaman içinde hızla artıran sol'ıın karşısında daha yumuşak. anlayıslı. kendi sahip olduklarını başkalarından da mirKemiyen politlkalara yöneldikçe çağdaş bir değişim çccirecektir. Sol, sağı bir çırpıda tasfiye etmek hayâlciliğinden, hızlı değişime zorlama gerçekçiliğine erismiş görünüyor. Hızlı değişim bir amaçtır. Sağ bile artık, gecen zamanın. ömürleri İçinde mutluluk arayan insanlann. haklar ve özgürlüfcler konusnndaki sabırsizlığmı arttırdığını görmezlikten gelemes. ~Okuyucu Mektupları İYİ NİYETLİ BAKAN REFORMLAR1 BAŞLATMALl Geçtigimiz dönemde çok söz edilctı Miltl Kgitınj R«ormundan. Radyolardan her duyuşumuzda öğrencıiik vtlıarırruzd» «ğretilen meşhur reformlan <»nımsar. bir şeyler olacağmı bekler dik. Bu ümitle geçti günlerimiz. Ne var ki 6 Şubat 1974 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki şu haberi okııyunca reformiann nsresinde olduğumuzu kestırmek güç değil. Gazete haberi: <SeA çimden bu vana kıyııns uğrayan ^ 116 öğretmen sörevt tade edılecek» dive oaşıiyoı «Halen Neden Hâlâ Hapiste açıkta bulunan haklannda Danıştay"ın vermis oıdufiv olumSüleyman Ege tanınmıs kiı lu kararlara uyulmayan ve yazardır. Sosyalist literarürden stajiverliklen sırasmda efirevbazı temel kitaplan çevirdiği lerine son verilen öfiretmenleiçin TCK'nm 142/1 maddesirüı bir listesinin» Milli Eğitim ne göre tutuklu bulnduğunu Bakanımız Mustals Cstilnda» öğrendim Sanıyorum ceaıtarafmdan lstendigını öRreniyosı uzun yılları kapsıyormuf. ruz. TÖB . DER Başkaru Al) Ş>ı anda Adana'da hapiste Imis Bozkurt ou «Jurumos 116 66ve sağhğı da yerinde dejilmis. retmen olduSunu acıklıvor Türkiye'de politik hayatm belli bir döneminde ortaya çık*n Bu naben otcuyup a» düsünyönetim ırtık geride kalmısör. memek elde değil. Bir Danıştav vardır en oüyiik tdari vargj Eğer bir takım Insanlar bu orKaru. Görevdcn alınao bu oâyönetime ve ondan öneestne retmenlerin suclu va aa suçsuz karşı çıkmıslarsa ve o kofulolusuna karar verir. Suçsuz gölar da bugün değismisse, bu rülenlerin eöreve ladesi karan kişiler neden hapiste bulunualınır. Yargı sırasmda Mılll yorlar? Eğitim Bakarüıgı'nın avukata da vardır. Nedense temize çıBazı kitaplann çevrilmes! kan öğretmeru göreve gönderoıez Bakanlık. Müdürler Komis halka ne gibi bir zarar vereyonu'nu çalıştırır veya akşam bilir biz bunu kavnyamıyoruı. başlatır. sabah görevınden alır Demokrasiyc tutkunluğunu ya da hiç başlatmaz Sonra da bildiğLmiz Türk Halkı için kihukUK devletinden söz edilir. Hukuk devleti her şeyden önce tap çevirme suç olmasa gereyasalara bağlı devlettir Danışkir. tav vasal kuruluştur öyleyse neden uysulanmaz Kararlan? Mektubumu okuyucu »utuNeden eörevine döndürülmez nunda yayınlayacağının um<bu öğretmenler? rım. Böylece Türktye'yi AdaSon Rünıerae oüyük bir yüna'dan Sinop'a. Konvadan Ber reklılikle oeretmen «orununa gamaya kadar tanıyan bir yael atan Savın Mıllt Keıtim Habancmın düşüncelerini okuyukanı Mustafa Üstündağ'ın decularınıza aktarmış olununuz. meçıenni oüvUK nır aiKKatıe ı?liyoruz Gerçek oır eeitimcı Olmanın eüzeJ bu örnegı olan bu davranısım viiretcteT aıinsiıUdo Mielt yo, gadre uğrayan öğretmenler i Berlin 45 konusuna eSılmesını oeııiivoruz. Grabenstr. 13 a Mnstafa SERBETCt Cardak Lisest Ka. Batı Almanya Seçim Sonrası 12 Mart yönetimine kar»l olan, onu eleştiren ve geriye dönük değişikliklerle bozulan Anayasayı eski durumuna getireceğirve söz veren CHP ile tüm tersi bir tutumda olan, uygulamalara alkış tutan ve hatta Anayasayı daha da bozacağını söyleyen AP'nin tutumlanna halkın verdiği karşllık. kamtsal ö*eğerdedir. Bir sürpriz sayılan seçim *onuçları aslında, tüm devrimci aydınların, devlet kurumlannın. kamusal nitelikteki başlıca örgütlerin eylemlerine uyumlu olarak, halkın da, 27 Mayıs Anayasasına ve onun felsefesine olan bağhlığının açık kanıtı oltnuştur 27 Mayıs Devriminin de bir zaferı olan 14 ekim seçimlerinden sonraki dönemin değerlendirilmesine girijmek erken olmakla birlikte, önceki yönetim lerle kıyaslanacak duruma düşeceğini söylemek çok karamsar bir yargı olur. İlhan Selçuk Yeni Krallar Yeni Soytarılar Ve 12 Mart Dönemi Bir yandan, iktidar RÜÇ ve nımetlerini bölüsme savasması. öbür yandan da, DP'nin ihtilâli tek çıkar yol naline aetıren pohtikasını uygulama çabası içinde bulunan Demırel ıktidannın ülkeyi nereye (fötürecegi ilk gününden belli olmuştu. MBG, bu hususu sık sık belirterek iktidarı uyarmava çalıştı Hatta sayın Demirel Basbaten olduğu günlerde, kendisine bir ae muhtıra verdi. Amaçlar Ne Olçüde Gerçekleşti Olay sonrası keiıaneti kuruntularına kapılmadan, devrim öncesinde hatta 27 Mayıs sabahı. devrimden beklenen siyasal amacın, çağın gereklerj ve Türkiye gerçeklerine uyumlu olarak ve o güne değin düşünüienden de daha yüksek bir düzeyde, gerçeklesmiş oldugunu söyleyebiliriz. İhtilâlin sosyo ekonomik amaçları için de, ilkelerin Anayasalaştırılması, gereken yasal ve yönetsel örgütlerin kurolması, düşünsel ortamm oluşmasına •alışılması ve uzun yıllar sürecek gerçekleştirmesinin de, daha s.:mra, seçimle gçlecek iktidarlara bırakılması politikası izlenraişti. O dönemdeki başlıca siyasal örgütler ve onlann yetkili temsilcileri de, MBK'nin bu isteğini benimsediklerini açıklayarak gereklerini yapacaklanna. imzalı belgelerle söz vermişlerdi. En üst düzeydeki bu belgeleşti..lmiş söz vermelerin, yuvarlak masadaki konuşmalarm, tümden tersi bir tutuma yönelineceği, DP. ömeğinden hiç bir ders alınmamiş gibi davranılacağı kuşkusunu beslemek, MBK" nin Türk politikacılanna tümden UTEKSPORT için ELEMAN ALINACAK îhracat işlemlerinden anlayan îhracatçı ya da Bankalarm Kambiyo Servisinde çalışmış Yaşı 30'dan aşağı olanların şahsen müracaatları UTEKSPORT Uluslararası Sınal M«mull«r ihracat A.Ş. Karaköy, Kamaraltı C d . Varol Han No. 34 Kat 6 llancıhk: 7140 4284 İsteme Adresi: CAGDAS YAYINLARI: Cagalufllu HalkeviSok. No:39<ü İSTANSUL Cumhuriyet 4294
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear