Catalog

CUMHURÎYET 16 Mayis 1974 ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK 8UWETİ KABüL tîlMEKU" FRFNtîşrAN BAf VE &W uröz8W, NELER YAPMADIK! ŞAKİRBALKI19 Sana hiç yakıştıramadım Bekir TJsta, dedi, insan boyle yerlerde, bdyle sokaklarda dolaşır mı?.. Ben o kadar şasırmışım ki, durup dururken Dursun Beyi ittim. Bu sefer durur mu bizim Dursun, açtı ağzını yumdu gözünü bana... Benim tersane arkadaşım: Demek ki sen de yolunu şaşırdın!... dlye konuşunca, bizi pesine takmış olan «öze girdi: Onun derdi çok büyük, dedi, kızlnı kaçırmışlar! însaniyet adına ona yardım ediyoruz! Benim arkadaşın tepesi attı birden: Yahu Bekir Usta. sen ne yalancı adammışsın böyle? Hani senin ne kızın vardı. ne de oğlun?. Geçmiş olsun .. Yazık, üzüldüm doğrusu. Ben de sizinle geliyorum, bu duruma çok kafam bozuldu! Bizim tersane ne kadar yer, »sağı yukarı birbirini tanımayan yoktur. Bu da bizim frszeci Yunus'tu. Yürüdük. Blr başka eğlence yerine girdik. Caz bir hava tutturmuş ki anlayabilene askolsun. Cazcılar Fizan sürgünleri gibi saç sakala kanşmışlar, deliler gibi tepiniyorlardı. Oturduk oturmadık, yanımıza birkaç kadır» geliverdi! Bu iriyarı adam da geveze mi geveze çıktı. Yanına oturan kadına, beni gosterdi: Bu beyin kızını kaçırmışlar, dedİ, zavalh dovünüp duruyordu. Sen bunların önce nereye gittiklerini bilirsin, şölen mölen olmadan kızını bulalım, bize yardım ediver abla!. Boğazıma yumruk gibi bir sey oturdu. Kadın bana dondu: Beyefendi, dedi, kizınızı bana tarif eder misiniz?. Boğazıma bir seyler düğümlendi y a : Kusura bakmayın bayan, dedim, sinirlerim çok bozuk, bu tarifi size Hacı Efentfı yapsın, komşum olur benim... Kadın yanımdan kalkıp Hacı'nın yanına gitti. Gözlerinin içi gülmeye başladı Hacı Yakup Efendinin! Piliç gibi kadını görunce, enayi oğlu enayi çuvalladı. önce bir lahavle çekti. Ben bu sefer bastırdım, «Hadi Hacı Efendi, şu benim kızı tartf ediver ne olur...» Başladı tarif etmeye: San saçlı, elâ gözlü... Sınm gibi dişleri vardır... Sol yanında bir beni vardı... Içimden, «yahu bu adam şaşırtîı mı ne, yanındaki kadını anlatıyordu». Rezil olacağız. Kadın elindeki kadehten biriki vudum aldı: Tamam, tamam, dedi, bizim Lulu eanım, Lulu'yu tarif etti Hacı Efendi... Şeri Lulu derler ona... Milyoner dostları vardır onun... Bu sözler üzerine basladım ben bağırıp çağırmaya... Pavyon benim başıma toojuıdı. Freıecı Yunus söylenip duruyordu: «Ne toplanıp duruyorsunuz, maymun mu oynuyor?..» Kızını kaçırmışlar! Eh kızının hayrını görsün!.. Nurten de böyle yoldan çıkmıştı. Ama Sİmdi gtll gibi geçinip duruyor! Kocasının agz: var dili yok... Ben durmadan havaya kanştırmak için «Luluuu!.. Gel kızım Lıüuu..» dıyo bagınyordum. O iri yarı adam da tfurmaaan «Çekilln, burnuma kan kokuyor» dıye sesleniyordu Berbat yüzlü bir adam söze gırdi: cYahu sende de Lânga hıyarı gibi bur.m varmış be» deyince, pavyon kanştı. Yanıma gelen biı genç «Bana bak amca, dedi, buradan kır, pavyon sahibi adamlanna işaret verdi, sopa var ona göre!» Ben oflaya puflaya dısan çıktım. Bizimıdlerden kimse yoktu. Ben Hac'yı aramaya başladım. Bir iş yaptı, bir boşbogazıık etti ki, her tarafı birbirine soktu. Fernandel'ı buldum. ardmdan Hüsnü Bey gözüktü. Dursun Bey de iki adamın Kollannda getiriliyordu! O ıri yan adamı o oiçinı etmişlerdı. Bağırıp duruyordu «Soyuldum..» Ağacami sokağından Hac. Yakup Ktendl çıktı. Korka korka yanıma sokuıdu: Hiç kusura bakma Bekir Usta, dedi agzımdan kaçtı. Beni bagışla!.. Korka korka Taksim'e çıktiK Bir otobüse atlayıp Eminonüne geldık. Buradan da doğru Beyazıfa .. Kapalıçarşıya girdik. Sarraf Bahri Bey bizi böyle lcstabalık görünce: Burada konusamajnz dedi, biı lokantaya gidıp hem yemek yiyelım, hem memleket işlerini görüşelım .. Birbirimize bakıştık. Hey gidi hey, bızde kafa mı Kaldı ki, karnımız tok» dıyoruz, hem de tıpış tıpış Bahri Beyin peşinden gidiyorduk. Bir lokantaya girdik. Sarraf Bahri Bey ıçeri ayagını atar atmaz ne kadar garson varsa hepsı önümüzde sıra oldular. Yahu bu adam ne büyük adammış böyle? Lokantanın sahıbi de geldı Bahri beyin hal ve hatırıru sordu, sonra bıze döndü... (DEVAMI VAR) NİXON OLAYI Nixon, tüm siyasal yaşamını komünizm ticaretine borçluydu EtSENHOWER McCarthy hakkındaki görüflerini ve bildikleri ni anılarında şöyle açıklıyor: (McCarthyciliğe karşı öğretmenlerde, basında ve kilise men suplarında büyük bir nefret belirmişti. Yani Amerikanın en aydın kişileri arasında. Bu durum da herkes, haklı olarak: (Acaba ya rın kime saldıracak?) sorusunu kendi kendine soruyordu. Adam öyle. b ve ithamları her gün gazetelerde yer alıyor, duşmanları da kendisine ağır cevaplar veriyorlardı. Tabii taraftarlan da kendisini gök lere çıkarıyorlardı. McCarthy, Wisconsin'den senatör olarak seçilmiş kimsenin tanı madığı bir kimse idi. Fakat, 1950 şubatında. Cumhuriyetçilerin bir toplantısında. Lincoln'ün doğum yıldönümü günü yaptığı bir konusma. kendisini bir anda şöhrete ulaştırdı. Senatör. bu konuşmasmda. Amerikan Dışişleri Bakanlığındaki müseccel 205 komünistin isimlerini tesbit ettiğini açıkladı. Fakat, sonraki konuşmalarında bu rakamı tekrarlamadı, hattâ indir di. Truman Yönetimi bu ithamı ciddiye alıp kendisine cevap vermemiş olsa idi senatör de, sözleri de unutuhıp gidecekti. Fakat, Tru man kendisinden ya isimleri açık lamasını veyahut da konuşmaması nı istedi. Fakat, milletvekilliği sı fatiyle konusma hürriyeti olan ne isimleri açıkladı, ne de konuşma larına son verdi. McCarthy, bu yolla jöhrete ulaşacağını anlamıştı.) Oerleyen: VEHBİ BELGİL tırada şöyle diyordu: (Yaptığmız sayısız seyahatler bana ve Dışişleri Bakanımıza bü yük yararlar sağladı. Ani olarak karşılaştığımız dış poliüka sorunla rını gayet iyi kavradımz, çözüm yollarmı ustahkla buldunuz, Bir ayağınızm Yürütme, bir ayağınızın da Yasama organında olmasının verdiği özel olanakların da katkısiyle ileri programlar ve plan lar hazırlamanız çok kolaylaşacakür.) Eisenhower, yardımcısınrfan, ticaret, karşıhklı (!) yardım. teknık ve mali yardım, para va milli savunma konuları gibi ışlerde daha çok sorumluluklar ustlenmesıni istiyordu. Yani, kısacası, Eisenhower, Nixon'ı Başkanlığa hazırlıyor, yeti|tırmek istiyordu. Yetişti mi? Elhak yetişti! Bir çuval inciri onbeş yü sonra berbat edecek kadar... Nixon. 1958 vılında GCney Amerika'ya yaptığı seyahatı ızleyen altı ay ıçinde, Başbakanın verdiği yetkıye dayanarak, Güney Amerika'nın fakir ülkelerı için (kalkındırıcı) birçolc programlar uyguladı: Üniversıtelerde ve sendikalarda sözü çok geçenlerle yakın illşkiler kuruldu, Amerikan propagandası programlanna büyük h n verıldı, oğrenci mübacfelesı (!) programlan gelıştirildi, hızlandırıldı, ünıversite öğrencılerinın buyuk çoğunluğu lçın Ama rika'da birer aylık semınerler duzenlendı. Tabiî bu seminerlere katılanların başları hep göğe yukseldi, bir anda ilimle doldu.. Peru başkenti Lima {ehrinde San Marcos Ünıversitesınde, Amerikan edebiyatı v» dili tahsıli yapacaklar ıçın borç lanarak okuma olanakları yaratıldı. Bundan yararianacak olanlara burslar veriliyor, mezun olunduktan sonra da taksitle ödeme yapılıyordu. Ame. rika'nın. Güney Amerika ülkelerindeki çalışma ataşelerıne, mahalli tŞÇİ TEŞEKKÜLLERtYLE daha çıkı ilişkıler (!) kurmaları için kanuni değişiklikler yapıldı .. Tabiî hemen anladlnız: Bu programlar, ayağında donu olmayan ınsanları kısa zamanda iktisaden kalkındıracak, üretimi bir anda yüzlerce misli arttıracak programlardır. Ve bu programlan uygulayanlar bugün Amerika'yı da geçtiler. MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU lini doğrultamadı. Nihayet, 2 Mayıs 1957 tarihinde oldü. Ne güzel soylemiş şairimız: Ne kendi eyledi rahat Ne halka verdi huzur, Yıkıldı (rittl cihandan Dayansın ebli kubur (m«zarlardakiler) McCarthycilik, bugun AmeWATERGATE'İN ŞAŞKINLIGI MI? rikan gündelik hayatında, mesEisenhower, böyle bw jeyin, ken çekten de, Amerikan Ajıayasaşı,; netsut isnatiarda bulunan huyu di zamanında da olmasını istemiYardıfncılarmın için alem oimaştur. • • Cumhuröaşkan bir görsvinin Senatoya başkanlık yordu. Zira, bundan asıl zarar gö etmek (oy kullanma hakkı olmaren Devletti. Başkan Yardımcdan dan), dığer görevinin de CumEisenhower, bu ilk sözüne sadık Ne Yapar? hurbaşkanının olmesi halinde yekaldı. Başkanlık yaptığı sürece rine geçmek olduğunu belirtır. Nixon'ı bütün işlere soktu. Nix«YARDIMCILIK», «muavirdik» Yanı, muavinin gece gündüz duon kabine toplantüarında bulunu gibi görevler dilnyanın en kötü ası. başkanın olmesini istemek yordu. Hattâ Başkanın hastahkla görevleridir. Zira, bunlann yetolmaktadır boylece.) rı sırasında 19 kere kabine toplan kileri kesin şekilde belirlenmez, tılarına başkanhk etti. Milll Gübelirlenemez. Hele benlik iddiaFakat. Eisenhower böyle bir venlik Kurulu üyesi olarak da Ku sındaki bir müdürün veya başyardımcı istemiyordu. O, yardımrulun 26 toplantısma başkanlık et kanın «yardımcısı» veya «muacınm da bilfiil devlet işlerine ti. Kongre liderleriyle yapılan haf •vini»ne, makam doldurmaktan kanşması yanlısı idi. Esasen ken talık toplantılara katıldı. Devlet başka yapacak iş yok gibidir. disi böyle ıstemese dahi, dugüvenliği ile ilgili en gizli haberHemen her ülkede, her işte dururaun böyle olması mukadderleri okuyabildi (!), dünyanın dört rum budur. Amerikan Cumhurdi. Zira, Başkan, 1955den başlıbir yanındaki elçilerden. ajanlar başkanlığı muavinlifi gibi çok yarak sık sık hastalandı, işleri, dan gelen raporları günü gününe önemli bir makam için de keyhaliyle, Nixon yiiriittü. okudu. Başkanın temsilcisi olarak fiyet başka türlü defildir. Bunu, Eisenho\ver, 1952 Kasımında 55 ülkeye ziyarette bulundu, Amerika'nın otuzuncu CumhurEaşkan seçilir seçılmez Nixon'ı 250.000 kilometrelik seyahat yaptı başkanı Calvin Coolidge'in (1923 hemen vanına çağırarak karannı Nixon, Başkanın merasime ve pro 1925) yardımcısı Charles Daaçıkladı: Başkan Roosevelt, bütokole ait görevierini de yerine ge ves şöyle ıfade edıyor: vuk kararlarından. yardımcısı tirıyordu. (Başkan Yardımcılığım, hayaTruman"ı günü gürıüne haberdar tımın en kolay mesleği idi, zira etmediği için, 3iü ölümü üzeriEisenho wer'in sadece iki sorumh'luğum vardı: ne kendisini, îkinci Dünya SavaSenatörlsı ın nutuk cekmelerini şının en civcivli zamanında ,bır muhtırası dınlemek, Başkanın sağlık duruanda Cumhurbaşkanı olarak bumu hakkında sabah gazetelerinın lan Truman çok sıkmtıh günlsr EİSENHOWER, 3 eylül 1957 tari neler yazdıklarını izlemek Gergeçirmişti. hinde Nixon"a gönderdiği bir muh Y A RIN: NİXON İLE CASTRO Komünizm ticareti BÜTÜN siyasi hayatını komurüzm ticaretine borçlu olan Nixon, işte şimdı böyle bir partili ıle işbirlıği yapacaktı. Fakat, boyle bir işbirlıği yapılabılir miydi? Bir senator, ne de olsa yonetim yüku gibi bir ağırlığı sırtında taşımıyordu. Aklına geldığı şekilde konuşabilirdi. Fakat, bir hukuk devletinın dızgınlerınl ellerınde bulunduran bir kimse için böyl» sorumsuz hareketler ağır sonuçlar doğurabilirdi. Nıxon, Eısenhowerin emriyle, McCarthy ile mumkün olduğu kadar lşbirliğı yapmaya çalıştı. Fakat. gemı azıya almış olan senator, lâf anlar cınsten değildi. O, yabancı ulkelerde sırf Amerikan propagandasını yapmak üzere kurulmuş olan Amerikan kütüphanelerinin dahi komünızmi oven kıtaplarla dolu olduğunu sdylüyor, hatta adamiarından birıni bu konuda bir rapor yazmakla goreviendıriyordu. McCarthy'nin ithamlanndar» ne uçan, ne kaçan kurtuluyordu. Eisenhouer ve Nıxon kendisıne fazia ileri gittiğını sdyleseler onları da komunistler safında görecektı McCarthv. Ses çıkarmasalar, lekelenmeyen kimse kalmayacaktı. Nıxon, McCarthy ile bir süre çalışma olanakları aradı. Fakat, böyle bir işbirliğinin mum kün olmadığını gdrdü. O zaman, senatör kendi haline terkedüdi. McCarthy'nin ordudaki subaylar ve yüksek dereceli memurlara da saldırması kendisi için ölüm fermanı oldu. Senato üyesi olarak televizyon ve radyolarla da yayınlanan ithamları tamamen asılsız çıktı. 1954 sonbahar seçimlerinde Cumhuriyetçıler Senatoda çoğunluğu kaybedince, Mc Carthy de tahkikat komitesındeki başkanlığmı kaybetti. 2 Aralık 1954 tarihinde de Senato, 66'ya karşı 22 oyla aldığı bir kararla, McCarthy'yi «Senato ananelerine aykın hareket etmekle» suçladı. McCarthv bir daha da be DİŞİ BOND / SENIN OADYO fLE BKZ.VE| PE Al^aiTuulŞTIGDlGlNI I BİÜX3ttlJZ . fiMCAT ME V SÖ/L£PİS\Hİ tı/viE UIAŞTI ^ ^ DlSINI BİLMirO&JZ röBÛNiü soesu K^SCTİM SEU KOUUpTUGUKJ 7A gııııniHMiııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııiiimıııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııı^ UYARI Kendilerini Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanı olarak tanıtan bazı şahısların özellikle İstanbul'da ticarî müesseselere başvurarak mevcut veya mevhum dernekler için bağış talebınde bulundukları öğrenilmiştir. Bu şekilde yapılan isteklere karşı dikkatli davranılması ve durumun derhal ilgili mercilere duyurulması önemle rica olunur. Maliye Bakanlığı Hesap L'zmanları Kuruln Başkanlığı (Basın: 15061 3893 = Ş 1 = 3 = = f = = t İSTNNBUL JANDARMA SATINALMÂ KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN Jandarma Birlikleri ihtiyacı için 21.654 metre hâki sof askapalı zarf usulü ıle satın alınacaktır. Tahmini bedeli 252.269 lira 10 kuruş olup geçici teminatı 13.841 liradır. Evsaf ve şartnnmesi lslanbul. Ankara J Sat. Al. Kom. Bşk hklarıyla tzmır Ege J. Deniz Bölge K. lığında görülebilir. îhalesi 3 haziran 1974 pazartesi günü saat 11.00'de Sirkeci Demirkapıdaki Komisyonda yapılar^ktır. tsteklilerin teklif mektuplarını ihale saatından bir saat önce Komisyona vermeleri şarttır. Her nevi gecikmeler kabul edilmez. (Basın: 14907) 3895 tar • i ] t f 111 rn M 11111111 n ı ıı 111 < 11' > ı • • 111,7=