23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 16 Nisan 1974 ürk kamuoyunun dikatl, «or» günlerde, yeniden Türk Yunan ilişkîleri üzerine yoğunlaşmış bulunuyor. Çünkü, şu sırada, Türkiye ile Yunanistan arasında, suyun yüzüne vurmuş iki önerali anlaşmazlık var. Bunlann birincisi, Kıbrıs üzerindedir. Bilindiği gibi, Kıbrıs yönetimine verilecek yer.i biçim konusunda Birleşmiş Milletlerin girişimiyle başlayan toplumlararası görüşmeler çok yavaş biçimde Üerliyordu. Bu yetişmiyormu? gibi. Rum tarafı, Ecevit hükümetinin programmda Kıbrıs'ta federal bir yönetim kurulması öngörülduğünü bahane ederek, görüşmelerin ktsildiğini açıklamıştır. Bu davranişın, Kıbrıs sorununun biran önce çözülmesini ye adadaki soy daşlarının çilesinin biran önce bitmesini haklt olarak bekleyen Türk kamuoyunda büyük tepki yaratması doğaldır, olağandırRumlann Ecevit hükümetinin «federasyon» lsteğine karşı gösterdikleri olumsuz davranışı anlamak çok güçtür. «Federasyon» bir ülkenin bütünlüğüne ve bağımsızlığına kısıntı getirecek bir yönetim biçimi değildir. Üstelik. Ecevit hükümeti, «federasyon»u adanın paylaşılmasına giden bir yol olarak değil; tam tersine, topluluklar arasında yapacağı hakça bir görev ve yetki d'ağıtımıyle, kuracağı dengeyle. Kıbns'ın bütünlüğünü ve bağımsızlığını perçinleyecek bir yönetim biçimi olarak görmektedir. Türk hal kının pek sevdiği bir deyimle, bizim abdestimiz den kuskumuz yok.. Acaba Yunanistan'ın ve Rumlann abdestlerinden kuşkuları mı vardır ki endişe içindedirler? Gerçekten, adada federal bir yönetim kurulmanndan ve bunun eninde sonunda paylaşmaya varmasından, ancak kafalarının gerisinde « E N O S ^ yatanlar kuşku duyabilirler. T Bir Bunalımdan Ders.. Prof. Dr. Haluk ÜLMAN Istanbul MUletveldli sin kurallara bağlanabilmlştir. Bu amaçla bir süredir hem uluslararası konferanslar toplanmakta; hem de. komşu devletler arasında ikili, ya da daha çok taraflı anlaşmalar imzalanmaktadır. Bugün dünyada görülen genel eğilim, bitisik bölgenin, karasularının bittiği yerden, deniz altının iki yüz metre derinliğine kadar uzanan suları. deniz yatağını ve deniz yatagı altını kap^aması yönüncîedir. Buraya, kıt'a sahanlığı adı da veriliyor. Kıyı devletleri. kıt'a sahanlılmdaki doğal kaynakların işletilme=ini kendi tekelleri altında tutmak çabası içindedırler. Geniş denizlerde bitişik bölsenin saptanmtsı, deniz yatagımn ve altımn kullanılması devletler arasında pek büyük sorunlar yaratmıyor. Ancak Ese denizinde durum böyle değildir. Ege'nin Türkiye ile Yunanistan arasında rtar bir biçimde uzanması bir yana, üzerine serpilmis bir sürü ada vardır ve bu adalann tümü, bugün, Yunani«tan'ındır. Adalann da ken di kara?uları ve bitişik bölgeleri olduğuna eöre, Türkiye'nin bitişik bölgesi nerede bitmekte, Yunanistan'ınki nerede başlamaktadır, bunu saptamak çok güç oldugu gibi; eğer herşey ikili bir anlaşmayla değil, ancak geniş denizlere uygulanabilecek genel kurallara göre Saptarvırsa. Türkive'nin Ege'de vararlanabileceği fazla bir yer de kalmayacaktır. Kaldı ki son yıllarda, geniş denizlerde bile genel kuralların geçerliği tartışma konusu olmaktadır. Devletİ5r arasında bu kuralları değiştiren çeşitli anlaşmalar imzalanmaktadır. Oysa Yunanistan şimdi bir takım tartışmah kuralların arkasına sığınarak bütün Egeye yerleşmek lstemekte ve bu yönde girişimler yapmaktadır. Açıktır ki, Türkiye'yi kendi burnunun dibindeki denizlerden ve deniz yatağından yararlanmak olanağından yoksun bırakmaya yönelik bu tutumun ne hak ve hukukla, ne de insafla bağdasır yanı vardır. Ama ne yazık kl, Türk dış politikasını yönetenler, şimdiye ka dar bu duruma seyirci kalmakla yetinmişlerdir. Ege denlzinin statüsü Lozan'da saptanırken, E«e arfalarının bütünü Yunanistan'a verilmemişti. «12 Ada» diye adlandırdığımız adalar Ital ya'ya bırakılmış; «Yedi Ada» diye bilinenler ise silâhlandınlmamak kaydıyla Yunanistan'ın olmuş; Boğazların girişindeki Imroz ve Bozcaada ise Türkive'rie kalmı^tı Bu dağılım. Ege'de mutlak e?emenliği kimseye bırakmayan bir den ge kurıı\ordu. Oysa 1 Ada, tkinci Dünya Savaşından son2 ra Yunanıstan'a rîevredilmiş ve böylece Lozanda kurulan denge. kökünden bozulmuştur. Üstelik bueün, Yunanistan'ın, silâhlandırılmamak kosuluvla kendisine verilen adalarda bir süredir askeri üsler gelîştirmekte olduğu da bilinmektedir. Ondan «nnra. Yunanistan, Türkiye!nin yaptığı bir yanlıstan yararlanarak, Ege'deki egemenliğini arttıran bir adım daha atmış ve Ege üzerindeki ucuş kontrol hakkını da kendi eline seçirmiştir. Hava trafiSinin yoSunlaşmasıyle birlikte, dünya. uçuşlann düzenlenmesi. yönetilmesi ve d'enetlenmesi bakımından çesitli bölgelere aynlmış bulunmaktadır. (Flight Ins' pectior. Regions, FIR ) Gerçi her devlet kendi toprakları ve karasuları üzerindeki hava ala. nındaki uçu$lan düzenlemek, yönetmek ve denetlemekle, yani hava trafiğinin güvenligini sağ lamakla yükümlüdür gma. açık denizlerde bu yükümlülük devletler arasında paylaşılmı$tır. Türkiye ise. 195f)'lerde, Ege denizinin kend) karasuları dısjnda kalan kesimlerindeki hava trafiSinin. düzenlenmesini ve güvenligini yalnırca Yunanistan'a bırakmıştır. O zamanlar herhalde uluslararası sorumluluktan ve yüklemlerden kurtulmak icin verilen bu taviz. bugün. Yunanistan'a, Türk karasulan dışında kalan Ege suları üzerinde hak ileri sürmek olanağım da ver mektedir. malarında Türk!ye'n!n eüvenliğlne ve her türlü hak ve yararına değinen konular üzerinde hassasiyetle durulacaktır. Bu alanda gelişmekte olan Devletler Hukuku kuralları ve uygulamalar çerçevesinde ulusal hak ve çıkarlarımızı dik katle izlemek, korumak ve değerlendîrmek kararındavız.» Ecevit hükümeti bunu sözde de bırakmamış, lşbaşına geldikten sonra Yunanistan nezdinde Ege rienizinin komşuluk kurallanna uygun. hak ve adalet ölçüleri içinde kullanılması yönünde girişimde bulunmuştur. Bu girisimin sonuçsuz kalması. hatta Yunanistan'dan tam ters yönde bir nota alınması üzerine de. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklıjına Ege denizinde petrol ara maları yapmak ruhsatını vermiştir. Işte bugün Ege denizi konusunda Türkiye ile Yunanistan arasırvda çıkan bunalım, böyle u?un bir eelişmenin sonucuJur. PEHCERİ Bozuk Düzenin OlupBittileri arîinizin programmda toprak reformu var. Ama bundan vaygeçerek iktidara ortak olmuşsunuz. Üstelik tarun k.^siminde s'üksek fiyat politikasî uygulamak yoluna girmışsiniz. Hükümeti kuralı çok olmamış. 7 Şubat'ta güvenoyu almışsınız. Nisan ortalanndasınız. Bir ay tçinde buğday fiyatlanm açıklamanız gerekli. Ne vaparsınız? P Çıkar Yol Şimdi bu bunalımı nasıl gidereceSiz? Elbette ki, barışçı yollardan gidereceğiz. Yerî Türk hükümeti TürkYunan dostlu'una büyük bir önem vermektedir ve DoSu Akdeniz barışının da, güvenlisinin de ancak bu iki ülk« arasındaki dostluk ve içbirligi sayesinde sajlamp korıınabilecefine inanmaktadır Türkiye'yi yönetenlerin bütün komşularıyla dostça geçir.mek istediğinden kimse kuşku duvmamalıriır. Yeni yeni dostluklnr kurmak peşirvde olan bir hükümetin eski cTostlanyle düşmanlık içine pirmesi elbette beklenemez. Ancak, Türkiye'nin komşulan da onun bu lyi niyetini eörüp değerlendirmeli; ulusal güvenliğimlze ve çıkarlarımi7a, meşru haklarımıza aykın davranışlardan dikkatle kaçınmalıdırlar. Aksi halde, tek yanlı iyi niyetin hiçbir işe yaramadtğırn gören Türkiye'nin kendine göre alacaSı tedbirler vardır, olacaktır. Biz, iki ülkedeki azınlıklar sorunundan Ece' nln durumuna, Ege'nin durumundan Kıbns'a kadar, Türkiye ile Yunanistan arasınd* çözüm bekleyen konular olduğunu Jüşünüyoruz ve bu komıların bir konferans masası basında tartışılıp çözülmesi geregine lnanıyoruz. Ancak böyle bir toptan çözümdür ki Doğu Akdeniz'e barı.ş ve güvenlik getirir; iki ülke arasında övle her anlasmazlıkta kolayca bozulmayacak tür den, dengeli ilişkiler kurulmasını sağlar. Yoksa, perakende uzlaşmalarla fazla uzağa gitmek olanağı yoktur. Son bunalım, bunu hem Yunanistan'a, hem de bize öğretmlş olmalıdır. Aynı bunalımdan bizim almamız gerekli bas ka dersler de var. Gerek bölgemizdeki, gerekse dünyadaki dıs politika amaçlanmızı artık açıkça saptamak ve bu amaclara ulnşmak için önceden iyice planlanmış, belki ağır, fakat kararlı adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa, simdiye kadar yapageldiğimiz gibi. dıs politika sorunlan üzerinde yalnızca bunalımlar patlak verdikçe eğilmeye ve sonra, yeniden, uluslarsrası kulislerdeki pazarlıklarla elde edilen geçici çözümlerin aldatıcı rahathğı içine girmeye devam edersek, günün Mrlnde değil bitisik bölgenin topraklanmızın bile elden gittiğini görüp de şaşırmayalım. CHP'sinin bugünkü derdi buğdaydır. Gerçefcte buğday sorunu ülke için bir dertfir. Üretim yılı olursa derttir kötü olursi derttir. Tıpkı az vaSmıır vagarsa kuraklık. çok yaSarsa sel olduğu gibi. Buğday üretimi az olursa dövizle ithalât yapılır. çok olursa bu yüzden tanm kesimine ödenen paranın pnflasyon baskılan varattıgmdan yakınılır. Df.zen bozukluğunun ceremesi çekilir böylece™ Türkiye'nin 36 bin köyüne vayılmıs 4 milyonu aşkm ailesi tarıma bel baglamıştır. Tanma aynlan topraklann da yüzde fin'inde buğday üretilmektedir. Ne var K İkinci Dün3 ya S*"asından bu vana dönüm başma iiretim yerinde saymıstır Yunanistan avnı sürede dönüm başma buğday Uretiminı 120 kilodan 185 kiloya çAanrken. biz 120 kiloda mıhlanm;<; kalmışız Öte vandan tanmda toprak dağılımı da ülkemizde bozııktur. Bir vanda cüce aile işletmeleri »ardır, bir yanda geniş topraklara dağılmış toprak ağalan ve kapitalistleri Buğriay oivasasında pusu kurmuş aracıtefeci ve fırsatçılar da bu dagınık ortamdan yararlanmak için köylü ile Hüktimet arasında pusu kıırmuşlardır. Gelir dağılımında en büyük dengesizlik tanm kesimindedir. 1971'de buğday flyatını yuvarlak rakaro 100 kunış saptamıştı Hükümet... 1972'de bu fiyat donduruldu. «Tanmdan endüsrriye kaynak aktaracağız. sanayileçmeye yatıracağımız fonlan tanm kesimine dağıtamayız» dendi. 1973 Mayıs aymda Adalet Partisine d»nük Talu HUkümeti «Seçim vatınmı» diye bufcday fiyatlanna yüzde 30'a ulaşan zam yapO. Bunun FJkim seçimlerinde AP*ve varadıgı söylenemez; yoksul köylüye yaradığı da söylenemez. Ülkemizin turucu kesimindcki iktisatçılar bile buğday fiyatlanna yapılan zamlann, üretinıin yüzde 80'ıro sağlayan 100 dönümden büyük işletmelers yaradığını yazıyorlar. Karasabana dayalı trtlçük toprak «hipleriyle topraksız köylünün fiyat artışından sarar Rördüfü söylenmektedir. Ne acıdır ki köylü çoğunluğu kendine vetecek buğday (iretemiyor, pazardan satın aiacak kadar muhtaç durumdadır. Peki. hal böyleyken Hükümet ne yapacaktır? Bir yandan mllyonlarca köylü ailesinl. Ote yandan mflyonlarca kentli ailesinl etkileyecek bir fcarann eşiğindedir. ÇUnkfl buğdaya zam, ekmeğe zam btçimine dönüşmekte, (tecekondodaki yaşamı da ilgilendinnekteCıtr. BujMay için santanacak fiyat. tarıma dayalı Türk ekonomislnde strateük kararlardan birisidir. Koalisyon uğruna toprak reformundan vazueçilmiştir, ve zaten bu konu uzun vadeli bir hikâyedir: kısa sürenin i$i değildir. MSP hem toprak reformuna karşıdır, hem büyük toprak sahtplertne şirin Rörünmek durumundadır. Buğdaya zam yapilmazsa sesH azınlıktan kî"amet kopacaktır. Bir bozuk düzen ki. kölesi olmussun! Ne doğruiürüst vergi alabilirsin tanmdan; ne de köklü bir toprak reformuna yönelebilirsin. CHP'nin yanm Iktidan, düzenin oldubittileriyle karşıkarşıyadır ilk aylannda... Muhalefetten iktidara yönelişi. tanm kesimine ödünler üzerine kumlduğundan bir bakıma bağımlı sayılır. Bu bağımlüıkla enflasyonu pompaiamak zorunluCuna düsmektedir. Ve bugdayda karar zamanı yaklasmaktadır. Son yıllarda yaşadığımız çalkantılı dönemln, solun her kanadına değerli dersler sakladığı görülüyor. tHidara vönelmek isteyen bir gerçek solun, ekonomiyle politikayı nasıl bir ustalıkla kullaııması gereği de ortaya çıkıyor. Ege Denizi Sorunu Şu sıratfa Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs kadar önemü ikinci anlaşmazlık konusu da, Ege denizinin durumudur. Geçmiş yönetlmlerin kararsızhklarından ve yanll.ş tutumlanndan yararlanan Yunanlılar, uzun bir süredir, Ege denizlnl kendi iç denizleriyrr.iş gibi görmek eğilimi ve davranış» içine girmişlerdir. Bilindiği gibi, dünyadakl topraklar paylaşıldıktan sonra, şimdi devletler kendi topraklarının bitişiğind'eki sularda da mülkiyet hakkı edinmeye başlamıslardır. Eskiden, her devlet. kıyılarınln üç, ya da altı mil öteslne kadar uzanan karasulanyla yatiniyordu. Oysa yakm zamanlarda karasularını bunun ötesine çtkardıklan gibl bazıları on iki mll îlkesini benimsemekte, bazıları ise iki yüz mile kadar uzanmaktadırlar, karasulannın ötesinde bir de bitişik bölge kurmakta ve bu bölgenin altındalci denizlerde, deniz yatağında ve deniz yatağı altında bulunan doğal kaynaklan işletip kullanmaktacflrlar. Genlşligi hâlâ tartışma konusu olmakla beraber, devletin karasuları üzerindeki hak ve yetkileri arük keslnlikle saptanmış bulunuyor. Buna karşılık, bitişik bölgenin ne genişliği, ne de kıyı devletinin buradaki hak ve yetkileri ke Bunalım Nereden Çıktı? Iste bütün bu gerçekleri bildiği içindir ki, Ecevit hükümeti daha kuruluşu sırasında bu komıların üzerine önemle eğilmiş ve programuv da şu sözlere yer vermiştir: »Denizlere ve deniz yataklartna ilişkin sorunların, tamanımıî lhtiyaçlan uyannca çözülmesi amacı ile yapılmakta olan uluslararası deniz hukuku çalı$ Bozulan Denge öte yandan, Ege'dekl bugünkü durumun Türkiye'nin güvenliği bakımından da çok sakıncah olduğu ortadadır. Bencillik Emperyalizm Kadri YERSEL Yük. Müh. Eski Maden Dairesi Bsk. ökeninde bencillik bulunan kötülükler, insanhfa bir kanser gibi yayılmıştır. Sevgiliyi vurdurtan. tarla ve su fçin adam öldürten, para için can aldırtan, kazanılmış ulusal ?e*6fleri yitirten Çoğu kez bencilliktir. Ekonomi düzenleriyle • e kanh savaşlârlâ insanları kitleler halinde ybk edeh, yokv suiluk ve açlık ölümüne mahkum eden de bir bencillik ürünü olan emperyalizmdir. Pencil ve emperyajist hırsların akıMığı kan, açlıktan öldürdüğü insnn, yakıp yıktığı uygarlık yapıtlan, yok ettiği doga ve emek zenginlikleri, yitirdiği şan ve şerefler akla sığmayacak ölçülere varır. Ziyan edilen bu görkemli değerlerle birlikte insanlığın refah ve mutiuluk umutları da, gözlcrinin ferleri de solar. Hem öylesine solar ki, bu yıkıntmın üstünd"e, insanlıfın yüz karası olan bencillerle emperyalistlerin, kan emen yarasalar gibi, meşru olmayan çıkarlar pesinde dönendiğini masum İnsanlar göremez, kimlikierini seçemez ve tehlikelerini sezip anlayamaz olurlar. Ne yazık ki, bu gaflete bir çolc bilgili insan da kapıl'.r. Bu felâketli olusumun, insanlığın uygarlıktaki yükselişi orantısında yaygınlastığı ve tek vuruşuyle milyonlarca insanı yo!: eden silâhları acımasızca kullanabilecek bir azınlık düzevine ulaştığı da hazin bir gerçektir. Yaşama güvencesine sahip olmak kaygılan dışında, başkclarmdan çok daha iyi yaşamaya, kişisel duygu ve istekleri i'lçüsüzce karşılamaya, insan yığmları üzerinde eğemenlik kurmaya olanak veren bencil ekonomi düzenleri, her türlü kutsaî inanıs ve ahlâk kurallannı hiçe sayarak dünyanın şurasında burasında, tarih boyıınca dsima ve en az bir kanh savaş var etmiş ve sürdürmüştür. Bu, günümüzde de böyledir. Ateşli çarpışmaların bulunmadığı yerlerde ise, mutlaka ya açık ya da sinsi bir ekonomi savaşı vardır. Bu tür savaşlar, bencil hırsların ve emperyalizmin emrinde çok çabuk ustalaşan ve gelişen aklın en korkunç ve kavranması güç tertipleriyle doludur. Bu yolla önce, uluslann hayat damarlan direnme gücü kalmayacasına emilir. Sonra da, karjı davranışları ateş ve kanla kolgyca kınlır. Mertçe vuruşmanın eşsiz kahramanı Türk de, önce ekonomi alamnda ezilmiş sonra da, tam anlamiyle çökmüş olan OSMANLILIK enkazı arasında tarihe gömülmek istenmistir. Fakat, topluma özgü erdemleri ve DEHA yüklü bir evlâd'ının önderliği sayesinde TÜRKLÜK, arta kalan tüm gücünü harcayarak öteki uluslara örnek olan bir silkinişle ölümden kurtulabılmiştir. Unutulmamalıdır ki bu kurtulus sadece ateşli ölümdendir. Ekonomi savaşı hiç duraksatılmamış ve hafifletilmemiştir. Tersine, hem dünün vampirleri çevremizdeki ağlarını daha sıkılaştırmışlardır, hem de, içimizde ve dışımızda sonradan peydahlananlarla daha rfa çoğalan benciller, akla ve hayale sığmaz hilelerle ve büyük masraflara katlanarak hazırladıkları yeni ağlar vaymışlardır. Bu tuzaklardan bir kez kurtulduk. İkinci tökezlemeyi atlatmak şansı da yeni hükümetle belirdi. Ama, bu fırsatı da iyi kullanamayıp toparlanamazsak ve kurulu tuzaklara bir daha düşersek, TÜRK ulus'unun tarih teneşirinde can veresiye mecalsiz kalması ihtimâli vardır. ATATÜRK çapında bir liderden yoksun olarak yeni bir sıcak savaşla hu ağları parçalamak olasılığı da kesinlikle yoktur. Çevremizdeki ekonomi! tuzaklarından korunmanın biricik yolu, bencilliği ve emperyalizmi doğuşundan bu yana tanıyıp İzleyerek, onlara başarı sağlayan nedenleri öğrenmektir. Yön ve yöntemlerini araştınp bulmaktır. Sayın Doğan Avcıoğlu, TÜRKİYENİN DÜZENİ adlı yapıtırı tamamlayan MtLLİ KURTULUS TARİH* adlı yeni yapıf.yla pek çok ksn:t ve örnek vererek bencilliğin, emperyalizmin ve bu konulardaki bilgisizliğimizin üzerine, fersiz gözlere bile ytecek güçte ışık tutmuştur. Şimdi, açık veya gizli emperyalistlerle bunlann lşbirlikçileri olan yerlî benciller, sahte dostluk ve kulluk gösterileri arkasına gizlenip, boğazlarına kadar dünva malına gömülü olarak sürdürdükleri israf ve sefahatl, yalnızca yoksulun kanaatkârlığına dayadıklarını örtmek istemekte ve halkı bilinçsiz bırakıp karanlığı koyulaştırarak gaddar yöntemlerle egemenliklerini sürdürme çabasındadırlar. TARIMSAL FIYATLAR SORUNU arımsal üriinlere verilecek fiyatlar, ötedenberı ekonomi yazarlanna konu olmuş. tur. Özellikle tanmın ulusal eko nomimizde büyük yer tutuşu, ta rım alanında çalışanlann, yurttaşların yansından fazlasım oluş tırrmaları, sorunu zaman zaman defil Rer zaman ön plana çıkarmıştır. özellikle ülkemizde «ritlasyonun nedenlerinin iyi anlaşılmayışı, ya da bilinemeyişi sonucunda yorumlar eksik kalmış, köylüye politik nedenlerle yüksek fiyat verildiği sık sık ileri sürülmüştür. Acaba sorunun esa sı nedir? Tanmda yüksek fiyat verildiği zamanlar olmuş mudur? Fayda ve zaran ne olmuştur? Enflasyona aşırı tarımsal fiyat desteklemesj mi sebep olmuştur? Bütün bu sorulara karşıhk vermekte yarar, birinci derecede yarar vardır. T K I ] Ankara Çimento Sanayii T.A.Ş.Ş £«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• I • 5 Imtım Müdürlüğünden 1 $irketiml« fhüyacı için 45.000 metrlk ton Asttn No. 8 fuelOU satın alınacak ve naklettirilecektir. 2 Ku ihaleye ait çartoame şirketimlz Ticaret MüdUrlüğünden temin edilir. 3 Ieklifler en geç 6.5.1974 giinü saat 15.00'e kadar Şirketimiz Muhaberat Şefligin« verilnüş olacaktır. (Basın: 136773019) • g • ••••••••••••••••I •••••••••••••••••••••^Bl Sayın Avcıoğlu'nun değinmedik CHP'si kendisine. oy veren kitlelere. büyük toprak saleri bazı noktalara da biz degıne hiplerinin ve aracılann kurduğu duvarlan aşarak nasü valıra. Eskiden tarımsal fıyatlara rabilir? yapılacak zamlan eleştırenler, buğday üretıcısinın geUrlerinidl z JÖB«n| sonı tsudur. ÇBnkii koklü tedblt^r* yJ}*»eİneaÇ düşük olduğa, bu nedenle yapı« ç«çftlr İiçlndİ engfelterihii? bfr demokratik sö^B3^•Svflrür* lacak zamlann tüketim işlerinirf lüktekı düzenin olupbittilerine boyun eğebilir; ama kendi(fonksiyonunun) fazla olduğu ile sini destekleyen kitleleri yiürme tphlikesine giremez. ri sürülürdü. Bu düşünceye haklı olarak Doğan Avcıoğlu tarafıa dan burada ıtibar edılmemiştir. İkinci nokta şudur, eğer bugdayı pazarlayanlar büyük toprak siyle karşı karşıya kalaeaktır. kasından zararları olmasa gerek sahipleri ise fiyatların düşük tu Üçüncü yol «enflasyona devam» tir. Çünkü gelirin yüzde yüzüne tulması halinde bunlar buğday olacaktır. Türkiye'nin karşı kar zam geldiğine göre, giderlerinin ekim alanlarını daraltmazlar mı? şıya bulunduğu en önemli konu bir kısmma yapılan zam kendile O vakit şu soruya da karşılık lardan sıra olarak üçüncüsü bu rinin sonuçta kârü olmalannı aramalıyız: Buğday üretiminin dur. (İlk iki sırayı boyutlann sağlar. İkinci kısım köylüler ise artmasmı mı istiyoruz, azalmadarlığı ve teknik bilgi ve eleman zaten emeklerini b i r ölçüdeki sını mı? Artmasmı istiyorsak yetersizliği tutmaktadır.) Bu der ürün karşılığı satarlar, Urün fipıyasamn altında bir devlet fiya Vergi Yanhşhğı de bir çözüm yolu bulmadan el yatlanndaki artış kendilerini tı saptanmasım isteyemeyız. Buğ deki kapasiteleri rasyonel kullan önemli ölçüde zorlamaz. önce buğday fiyatına gelen day üretiminin azalması degil ma, uygun bir kaynak dağılımı zamlann mutlaka enflasyona kay b) Işletmelerin sadece ytlz çoğalması isteneeek bir metadır. Bu sayıda: Dr. Ziya Oykut Hüseyin Baş Oya Baydaı elde etme amaçları gerçekleştiri nak olacağı yargısı vardır. Bu de 3'ünün önemlj ölçüde buğday Bizim kanımızca tanmda meyve Faik Muzaffer Amaç Tektaş Ağaoğlu Bektaş Akçadag lemez. Enflasyonun bugünkü kay doğru mudur? Özellikle 1950 pazarladığı. Bu da doğrudur. An ve sebzeciliğe dogru verilen sapBurhan Şahin. 150 Kuruş. nağı budur. Yani endüstriyel ku 1960 enflasyonist dönemi iktidaUrmayı bir yana itmeliyız. Tarıruluşlann enflasyonsuz yaşaya cak bu Işletmelerin sahipleri nrun buğday fiyatlarını artırarak ürünlerini esasen Ofis'e değil ma mımızı tahıl, hayvancılık ve enmama durumu giderılmeden, fiişe başlaması bu yargının yerleş Cumhuriyet 3028 yat istikrarı ya hayaldir ya da karna irmik fabrikalanna sat düstrj bitkilerine doğru kaydırmesinde en önemli rolü oynamaktadırlar. Eşitsizliği arttıran mak zorundayız. Endüstrileşme pahalı bir deneydir. mıştır. O zamandan bu güne, bir olay da budur. nin yolu tanmda iyi bir ekim ve buğday ya da yüksek fiyat desOrta tip işletme sahibinin, dıkim planlamasiyle, ana besinArtış Gerekli teği denince akla hep enflasyon buğdayını Ofis'e kendine dayatı ler üretiminı arttırmayı da gegelir. «Aman yapmayin» uyarılaBu ön açıklamalardan sonra, lan fiyattan satarken, büyük çift rektirir. Bu nedenle buğdayda n da birlikte gider. Oysa 1938" buğday ve öbür tarımsal Urün fi çinin piyasada daha elverişli fi devlet alım fiyatım piyasa fiyaden bu yana meydana çıkan ve yatlanna gelebiliriz. Haziran ayı yatlar bulduğu tartışılmaz bir tının altında tutamayız. Aksine para hacminin artışı anlammda yaklaşıyor, yani buğday alım fibuğday ekilen alanlan, dönüm ba gerçektir. ki enflasyon olaylannın her biri yatlarının ilânına iki aydan az şına verimi artırmaya doğru yöc) Buğdaya yapılan zammm nin nedenleri farklıdır. örneğin bir süre kaldı Bizim kanımız, nelmiş bir tanmsal fiyat politi geçinme endeksini etkileyeceği. 1938 . 1945 enflasyonunun tanm Ofisçe ödenecek buğday fiyatının kası şarttır. Son olarak köylü ge Doğal olarak köylü gelirini etki da yüksek fiyat desteği ile ilgili arttırılması gerektiği yönündelirlerini düzeltme yolunda buğda leyecek bir zam. kentli harcaolduğunu herhalde kimse söydir. Çünkü, bu fiyatlarla buğday yın bir ölçü sayıldığı da unutul malarmı artıracaktır. Ama 33 ku leyemez. O zamanm hükümetleekiminin maliyetini ancak korumamalıdır. Durmadan kentsel ruşluk bir buğday zammmın An nüfusun ri, artan savunma giderlerıni ürettiği mallara zam duğu meydandadır. Maliyeti, buğ sağlam bir maliye politikası ile kara geçinme endeksini •» 7 ora • ' dayın maliyeti civarında olan tayap, kırsal nüfusun ürettiği mal karşılayacağına, para basmayı nında artıracağı kaydedilmiş ve rımsal ürünlerin fiystları çok ların fiyatlarını yerinde saydır. yeg tuttuğundan enflasyona gibu eksik bulunmuş. Biz de buğyüksek düzeyde iken, buğday fipolitika değildildi. Bunun gibi 196(Vtan bu daya yapılacak kiloda 33 kuruş Bu savunulacak yatını bu düzeyde tutmanın her dir. yana para hacminin aşağı yukaluk zammm Ankara geçinme en şeyden önce sosval adalet ilkesi Doğan Avcıoğlu, kendisinden ri 6 misli arttığı dönemde, hele deksini nasıl • 7 etkileyeceğini « ' ile ilgisi yoktur. Buna karşı ve para arzınm bir buçuk yılda yüz anlayamadık. Bir günde 3 kilo çok şey öğrendıgimiz, bizim kuGemilerimizde lstihdam edilmek üzere elemanJaı aranekonomik açıdan Ueri sürülen ka şağın verimli nadi r bir yazande 50 arttığı Talu hükümeti döbuğday ürünü yeni İse <ki imkânı maktadır. yarar dır. Ancak, enflasyon ve gelirler nemindeki enflasyonun da tanm nıtlan da karşılamakta yoktur) bunun aile bütçesine 1) Dolgun Ucret verilecektir. vardır. Sayın Doğan Avcıoğlu 6 ürünlerine fazla fiyat verildiğin yaptığı fark ayda 30 liradlr. Ay politikalarmda bazı aynlıklan2) Geniş sosyal naklardan lsüfade etme imkânı mevnisan günlü Cumhuriyet'te yamız var. Bunlan, tanmsal fiyat den ileri geldiğini kimse savuda 1000 lira ile geçinen ailede bu cuttur. yımlanan yazısında önemli kanıt gelecek namaz. Aksine Talu ve Melen yüzde 3'!ük farkı işaretler. Oy lara ait görüşlerimizi lar ileri sürmektedir. Bu fcanıttsteklilerin Ist. Fındıklı, Meclisi Mebusan Cad No: 95 hükümeUeri, fiyatları tutacağım sa bu varsayımlar bile sınır var haftalarda açıklarken okuyucula lan şöyle sıralayabiliriz: deki Personel MüdUrlUğüne şahsen veya bu dlıekçe Ue münmıza sunacağiE. Bir büimsel iddialanyle tarımsal ürün fiyatla sayımlardır. Günde 3 kilo buğday racaatian rlca olunur. rım olduğu yerde bırakmışlar, ürünü tüketen va da 1000 liray tartışma düzeyinde değerli arkaa) Köylü nüfusun yüzde 60* öte ysndan para basarak endüsdaşımızın görUşlerini eleştireceD. B. DENtZ NAKLtYATl TAŞ. ma yakın kısmının buğday aJıcıtri ürünlerinin ve kentsel nüfuğiz ve «tanmsal ürün fiyat po• • • • • • •• • • GENEL MÜUÜKLÜGC sı olduğu ılerı sürülüyor. Bu • • • • • • • » • • • sun piyasaya sürdüâü hizmetlelitikası» gibi önemli bir konuda oran büyük ölçüde doğrudur. An rin fiyatlanmn artışina sebep bu vesileyle görüşlerimizi aynn • ^ ^ ^ ^ ^ ^ • ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ " ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ olmuslardır. Bu nedenle kfiylerle cak buğday tüketicisi olan köytılanyle sunacağız. (Basın: 136593014) lüler ya Urün olarak buğday Uret X TARIK Z. KlRBAKAKj: kentler arasında bilyük bir den• • • • • • • • • • • • • • » • • • » • • » • » ••••••••»•••••••• • • • • • • • • • • • • • •• • • »» • »• •» n.emektedir. (Örneğin tütün, sresizlik meydana çıkmıştır. Bu• IJert. t»»c ve ZBhrevl o • nun sonucu kırsal nüfus, ikti fındık üreticisidir), ya da buğ• Hastahklat MDtehassısı •• day ekim bölgesinde olmakla be darda saydıgı Demirel'den ve Istiklâl Cad Parmakkapı o • raber yeterli buğdaylan olma • AP"den sogurmış. ilk kez köyler• X No: 66 • Tel: 44 10 73 • de CHP ile AP başa bas ve ba maktadır. Birinci kısım köylüler için, yeni ürün fiyatı politi » • • • • • » • • • • » • • • • •• • • • zen CHP önde yarışabilmiştir. • Belediyemiz hudutlan dahilinde bulunan Nine Hatun Mahallesl muftellf tokaklara ait kanalizasyon inşaatı 2490 sayıb kanunun amir hükümlertnt göre ihaleya çıkanlmıstır. • • 1960 1974 arasındaki fiyat yiikselis ve para hacmi arti'sları Işin Beyanı: Keşif Bedeli: G. Temlnstı 1. Saatt: 1. Tarihi: njn nedeni asla tanmsa! fiyat• lardaki artiş degildir Ovsa bu Kanalizasyon ing. 465. 980. 12 TU 22 389 20 TU 3. ft. 19 30 1974 dönemde «Ortaııktaki para» 4 Kanalizasyon inş. 598 476. 98 TL. 27. 689. 07 3. fi. 1974 16. 00 milyardan 25 milyara. para arzı ise 5,5 milyardan 40 mflyara yük selmiştir. • • Çünkfl progTamsiz ve plansız bir dönemde saflıksız endüstriyel • kurultıslar mantar gibi gelişmiş• tir. Çoğu tüketim endüstrisine • . Yarımca Fabrikamızm kurutma ve granülatör bölümüne • dajhlmış bulunan bu kuruluşlar yaptırılacak tozsuzlaştırma tesisi işi kapalı zaıfla proje ve 1 Müracaat DUekçesi Ue, enflasyonsuz, vani pivasadaki pa şartnamesine ve birim fıyatlara göre teklif aîmak suretiyle ra arzı artmadan yaşavamaz dua) Bayındırlık Bakanhğından alınmıs asgarl (C) grubu müteahhitlik karnesl ihaleye çıkarılmıştır. rumdadırlar. Gelir dağılımınm b) 1974 yılına ait ticaret odatı belgeıt Tekliflerin 13.5.1974 pazartesi eünii saat 17.00'ye kadar şirbozuluşu tüketim mallanna, lüks 2 Kanunl lkâmetgahı ketimizin Meclisi Mebusan Caddesi 323 Orya Han Kat 5'deki tüketim mallanna olan talebi art 3 Teminatı Belediyemiz vezneslne yatırdıSm» dalr makbuı Umum MüdürlıiğümÜ7e verilmesi lâzımdır. 5*rtnameler aynı tırmış, bu arttınş tekrar enflas 4 Meskür ls evsafında bir i | yapmış otmatı. adresteki Ticaret Müdürlıiâiimüzden 250. TL. mııkabilinde yonu kfirüklemiştir. Zincirleme • 5 Teklif mektuplannı lhale taatinden bir saat evvel ihal« komlsyonun» vermis elmaa. almabiiir Sirketimiz ihaWi vapıp ya^mamakta serbesttir. etki ve tepkilerle enrasyon bir 6 Postadaki vaki ceclkmcler kaale alınmayacaktır. Postada vâki epcikmeler dikkate alınmaz. çığ büyüvüşü ile baskısmı artırNot: Istekiilertn tfaha fazla bilgi lçln Beledlyemla Fen lfleri Müdüdüjüne mfiracaatlan mıştır. Türkiye ya bu ekonomik Telf.: 49 96 03 rica olunur. (Basın: 1362030131 • olmayan sanayi bünyesin* köklü birleşmeler ve reformlarla düzeltecek ya da bir işsizlik dalgaRadar Reklâm: 4373012 • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • » • • • » » • • • » •• • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • BUĞDAY FİYATININ ARTTIRILMASI GEREKLİDİR. ÇÜNKÜ MEVCUT FÎYAT, BUĞDAY EKÎMİ MALÎYETİNİ ANCAK KARŞILAYABtLMEKTEDÎR. OYSA, BUĞDAYA EŞİT MALİYETTEKİ BAŞKA ÜRÜNLERİN FİYATI ÇDK YÜKSEKTÎR. la fteçinen alleler oldukça suıırda kalmis olaylardır. Tartışılan Görüşler Arslan Başer KAFAOĞLU kitle PARTİ PRENSIPLERI YÜKSEK DENİZCİLİK OKULU VEYA DENİZ HARP OKULU MEZUNU Uzakyol Güverte Zabiti ile Ayrıca Yakınyol Güverte Zabiti Almacaktir J DOKTOR l: [stonbul Esenler Belediye Boşkonlığındon GÜBRE FABRİKALARI T. A. Ş. UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN Tozsuzlaştırma Tesisi Yaptırılacaktır Eksiltmeye Gireceklerde Aranan Vasıflar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear