Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Rıza Çerçel ve haşhaş üzerine gizli toplantı Geçenlerde Btiyük Ankar» Otelinde gizli bir toplantı vardı. En gıizel yemeklerin, en seçkln içkilerin yer aldığı masada tomar tomar kâğıtlar üzerine, yazıldı, çizildi. Ve bır kışi koyu renk camlı, kalrn çerçeveli gozlükleri altında kuşfculu bakışları ıle sık sık toplantı salonundan çıkıyor, tur atıyormuşçasma otelin glriş ve çıkışını kolluyordu. Arada bir de, koyu renk gözlüklerini çıkarıp camlannı silen AP Afyon Milletvekili Rıza Çerçel, toplantı salonundakl Amerikalı dosüarma direktifler veriyordu. Çerçel, 25 kasım günU saat 12,30'dan, 16,30'a afyon konusunda konuklan ile uzun uzun görlıştıi, kararlar aldı, hatta alınacak kararlann, iş işten geçmeden en fcısa zamanda uygulanmasına geçılmesi için israr etti. Tiirk işadamı da onun yanında onu desteklıyor, yabancı konuklan iknaya çalışıyorlardı. Garsona sıkı sıkı talimat verümişti. öyle sık sık içeri gırmek yoktu. Yemekleri içkileri içeri taşıyacaktı, hepsi o kadar. «Özel dostlarla haşhaş alışverişi» Kararlar gizli kalmalı Çerçel bu glzli toplantıyı. «özel dost» yemegi adı altında dıizenlemiştl. Çerçel, 24 kasım pazar gUnü Ankara'ya gelen Amerikalı şırket sahibı dostlarcna en iyı ağırlamanın yapılması ıçın her türlü tedbıri almıştı. Rıza Çerçel, konuklannın geli<:lerinin ertesi günü, İstanbul'dan dostu işadamı Hilrm Beyi de çagırmış, beraberinde bır tercümanla bırhkte bir araya gelmelerini sağlamıştı. Konuşulan konu önemli ıdi ve üstelik garson lngilt~e biliyordu. Haşhaş üzerine alınan gizlj kararlan bilmemesi gerekırdi. Ama kapı açık kaldığı anlarda yatanda kulağı iyi duyan bir gazetecinın bulunabıleceği akıllanna gelmemişti. Sızan konuşmalardan bazı ömekler sunalım: Aslında onun sakızını elde etmek lâzım, ama nasü. Canım bele siz o tehlikeli maddeyl alın da, gerisi kolay Kolay ama nasü?.. İsterseniz bunu hükumet kanalı ile de yapabiliriz... Tesadüfen giren garson, sohbetin en önemli yerde kesilmesine yol açıyor. Bu özellikle AP'li milletvekili ve Türk işadamını sınirlendinyordu. Türk işadamı birkaç kere «Lütfen servisi çabuk yapın» dıye sıkıştırdı. Amerikalı konuklar kendi aralannda tartışmalarmı sürdürtirken ikl Tıirk kafadar şöyle konuşuyordu: Aslmda bu Ecevit'i yıpratma politikası idi ve kendısi de en sonunda bunun farkına vardı. Zaten anladığı için sinirleri busbütün bozuldu. Bence bu işi bir an önc« yapmak lâzım, zira biz teşebbüsa geçmezsek Toprak Mahsulleri Oflsi kendi bünyesi içerisinde bu İS1 yaptıracak. Ayrıca, Ecevit. haşhaş etdmıne Izın vennce gereklı tedbirlen de aldı. Bu konuda, bu nedenle, bu işin bu kadar kolay olabileceğini sanmıyoruz, ama. Dört saat sürdü Garson boş tabaklan almak için içeriye gırince, kapı ylne aralandt Hilmi Bey de: Eğer Kıbrıs meselesınden sonra hemen seçime gıtseydik, bu böyle... dıyordu ve kapı kapandı. Ve gizlı toplantı 4 saat sürdü. Konu afyondu. Türkiye'deki haşhaş ekimi idı. Ve binlerce Turk kövlüsünün ekmek bağladığı bu konu, APİİ bir milletvekili, bir işadamı ve üç Amerikalı işadamı arasında duvarlar arkasında tartışılıyordu. Bir an önce Amenkalı, Mr. Mossele, Mr. Neü, ve Mr. Nelson anlıyamamışlardı diyalogu. Daha sonra iş adamı Hılmi Bey, tekrar afyon konusuna geçtı. Diplomatik bagaj Yugoslav elçiliğinde Ecevit ve CHP lıler Yugoslav Büyükelçısı Kljun ve eşi ulusal günlermde bır resmi kabul duzenlediler. tçiçe salonlarda ıgne atsan vere duşmüvor, jabancı dıplomatlar oolıtıkacılarla dirsek ılışkısi kuruyor, erık rakısı kadehleri tokuştıırulurken başkentın cadı kazanında çalkantıiar yasanıyordu. Amerikan Büvükelçısı Macomber ıle Yugoslav elçısınin öpüşmelerinı birçok bü yükelçi ılgiyle seyretti. Partilı arkadaşlanmn «fetvacı», dışişleri aılesinin de hâlâ «patron» diye çagırdığı profesör Turan Güneş elçılıfin holünde dola şarak sıgarasını tüttürüyordu. Anlaşılan Ecevit'i beklivordu. Bi raz sonra Ecevit ve eşi kapıda görundüler. Rahşan hanım her zamankı sadelıgı ıcındevdı Resmı kabuldeki uzun eteklı kadmların dantel ve brokar elb'selerıyle hoş bır tezad çızen bej rengı yünlü bır elbıse giymıştı. Bülent Ecevit de mavi gömlekten vaz geçmiş artık. bu kez be1 ve kahverengi modası varatacağa benziyor. O akşam bet gıymışti. Artık Demirel bile Ecevit mavisinden gömlefc gıyme^ başladıgına göre. hakkı da vok deÇü. Bej gömlek Ecevit'i bıraz solgun gösterıyor ama saçlanna yakışmış. dedı kadmlar. Yüzü solgun, belkı de vorgun ama, neşesi yerinde dedı er kekler. Güneş, Ecevit'i köşedekl merdi venin başına götürdü. kalabalığa arkalannı dönüp bir süre Konuş tular. Yabancılar da. yerliler de rrerakla seyretti bu konuşmayı. Hasan Işık da o sırada ttalyan ve Yunan elçileriyle eörüşüvordu. Denız BayktJ'ı Sovyet dıplomatları çevirmışlerdı. Moskova yolculuğunun ertelenmesı unutul mamış henüz. Hazırladığımıı paket proje Türk Sovyet akonomik isbirUgi ıçın önemlidır divordu Denız Eiykal. Yunan Büyükelçısı Kosmodopulos'un gözleri parhyordu. Biz iç sorunlanmızı hallettik, sıra Türkıyede. Bır Türk dıplomatj lâft değiştinyor: Atina'dan ne haber, kral dönecek mı? Son haberler dönecegıni belırtıyor... Ama.. Başka dıplomatlar Karamanlis* in devlet adamlıgını Kıbrıs sorur.unda belli edıp etmeveceginı tar tışıyorlar. CHP Genel Başkanı Ecevit, Tu ran Güneş'ten aynlıo salona geçrnce kıyametler koptu Sanki bır rüzgâr estı kalabahkta. Herkes ona vöneldı bırden. Yabancı elçıler elinı sıkmak ıcın kuyruga gırdiler. Ve vorumlar oaşladr Ecevıt barış saldınsına rei mî kabulde de devam ediyor. Elinı herkese dostça uzatıyor Yugoslavya ıle. Kıbrıs konu«unda hayli İvl ilıskiler kuruldu. Yugoslavya da fecTeras von istiyor, adanın sılâhlardan, üslerden annmasını savunuyor. Ecevit, Kıbrıs'la oolitik ha yatının doruguna çıktı AP'den A. Ihsan Kınmlı ve Cıhat Bil?ehan da lzlivor bu konuşmalan CHP'den Kırıkoğlu'na ılsflrvç sorular yhneltılivor. Amerikan Elçısl MacomberH gorenler Vlaciıvostok'a kadar uzanıyorlar sohbetlerinde Sovyet Elçisi Grubvakov Kıbns' taki üslerden sÖ7edilmesinden hoşlanmıyor. Bırrien Dısışleri Genel Sekreten Şükrü Elekdağ ve eşi gırivorlar salona. Konuşmalar: Turan Güneş'in yaptijjı en olumlu iş. Elekdag'ı Genel Sek reterlige getirmesi Bakanlıkta. Guneş, Gazıantep'e gidiyor muş. tç politıkavı dıs polıtikao*an daha çok seviyor.. tneilız Büyfıkelçısi Sir Horace Philips Türkçesinl hayli U lerletmlş. Sadi Intıak hüfcüinetl kae oy alacak. dıvor Türkçe, Sonra eklivor Belki onblr mi7 TPAFiK NİZAMNAMtiî Mı B u ? .PMİİLİ MlZAMNAME ESKiSiHıN HÜKMÜ Y Î f MSP'nin yeni önerisi: Erken seçim için "üç bılyalı oylamaf/ MSP erken seçime karsı.. Bunu herkes biliyor. Ve MSP ir.anıyor kı, liderler ıstese bile milletvekillerı ddrt yıl Mecliste kalmak için can atıyorlar. Bu y\ızden Erbakan ve çevresi, yepyeni bir oylama istemis erken seçım için karar alınacagı gun. Buna «üç bilyalı oylama» dıyorlar. MSP kulisınde «üç bilyah oylama .. Üç renkli bilyalar» deniliyor. Milleneklllenn çogu, siyasal yaşamlarmda bu usulün uygulandığını görmedikleri için, sorarak öğrendiler. MSP'nin önerisi kabul edilirse, erken seçim için oylama yapılırken, her mllletvekillne üç renkli bilyalar dagıtılacakl Kırmızı bilya, red, beyaz kabul, yeşil ıse çekimser anlamına gelecek. Kürsüye iki sandık konacak. Mılletvekilleri geçerlı oylann atıldığı sandıga ne istiyorlarsa o renk bilya atacaklar. ovunu kullanan ırilletveküi elinde kalan iki bilyayı da öteki sandığa bırakıverecek. Eöylece kimin ne verdljH belli olmayacak... Hocanın taktigi tutacak mı bakalım. O şimdilik göle maya çalıyor. ( Ankara Ankara # •. Ankara Ankara ... Ankara Anka J KEMAL KAYACAN'IN NASIL VE NIÇİN 1 CHP YE GIRDİĞIHALA TARTIŞILIYOR 12 Mart Muhtırasına imza koyan Muhsın Batur ile Denız Kuvvetlerı komutanlıgmdan emeklı Oramırâl Kemal Kayacan'ın CHP'ye katılması parti ıçinı de, parti dışını da kanştırdı bıraz. Sağ basında, sol yazarlann köşelerınde eleştirilen olaym sorumlulugu da ortada kaldı. Parti Meclısınde üç kişi, Genel Merkezın karanna karşı çıktılar. Kulislerde de gtinlerce tartısüdı bu olay. Kayacan'ın CHP'ye verdigi dilekçeyi Orhan Birgifin elinde gorenler vardı, Genel Sekreter Eyuboğlu, Batur ve Kayacan'ın transferi için Ismail Hakkı Bırler ve onun dışında oluştunılan bir katılış. diye sozederken, yine CHP'den bir grup bir tstanbul Ajansına bu olayda Birler ve Eyüboğlu'nun rol oynadığını Hasan Işık'ın da büyük katkıda bulunduğunu bildirdiler. Aslmda Kemal Kayacan'ın CHP'ye gırmesi, hukümette görev almak myetı ıle yorumlamyor. Emeklı Oramiral daha Denız Kuv vetlen Komutanıyken, Türkıye' nın bır yanmada olarak denızlerini değerlendirmek, tıcaret filosunu güçlendirmek zorunda olduğunu bildiren bir rapor hazırlamış, aynca bır de Deniz Ticaret Bakanlığı kurulmasını önermiştı. O gun iktidarda CHP vardı. Cumhurbaşkanı Korutürk de denizlere önem venlmesını, denız ürünlerinin değerlenmesini, bır de Bakanlık kurulmasını istiyordu. Oysa Kayacan parlamentoda degildı. Bu nedenle CHP'ye katılması Bakanlık yolunu da daha kolay açacaktı. Bu yorum Baçkent çevrelerinde değişik yorumlara uğruyor. Denız Kuvvetlen Komutanlan emekliliğe kolayca boyıın egmıyor. Eski bir Deniz Ku\vetleri Komutanı olan Devlet Başkanı da onlara yeni görevler vermek icın büyük bır iyiniyet gösteriyor, diyorlar. Celâl Eyicıoğlu'na Tokyo Elçiliği, Kayacan'a da bır bakanlık .. Diplomaside tutarlı olmayan yol Dışışleri Bakanı Melih Esenbel'in Avrupa Konseyine gıtmemesi olumsuz karşllandı. Gö revi yüklenen eüç koşulları da aşar, diyorlar. Diplomaside «Ab sence bulunmayış»ın tutarlı bir yol olmadığını söylüyor 1ar. Pransa bile bu yolu denemekten vazgeçti, vaktiyle katılmadığı toplantılara sonradan boynunu bükerek katılmak z<v runda kaidı dlyurlaı Yunanıs. tan'ın yıllarca sonra, ulkesınde demokrasiyi eerçekleştirerek bayram sevındvle karşılandıÇı Konseyde Türkiye Dışışlen Ba kanının bulunmayışı, Kıbns ko nusunda Yunanistan"ın Türkiye ye karşı bir hava varatmasma yarayacak diye kuşkulananlar var. Opera'da Bakanlar,Fransız Ihtilâli'nden aryalar dinlediler CHP MSP iktidan boyunca Başbakan Ecevit, Operaya gıtmeğe vakıt bulamadı hıç. Oj sa Sadi Ircnak Hükumeti programını okur okumaz solugu Andre Chenier Operasının galasında aldı. Bakanlan da onu izlediler, Başbakan Yardımcısı Zeyyad Baykara, Ornnan Bakanı Fikret Saatçigıl, Maliye Bakanı Bedri Gürsoy, Imar ve Iskân Bakanı Selâhattin Baburoğlu, Milli Egıtim Bakanı Sefa Reısoğlu, Tekel Bakanı Baran Tuncer, Devlet Bakanı Müslıh Fer ve Dışişleri Bakanı Melih Esenbel ile hayli renkli bir gala oldu. Bakanlar smokinli, eşleri uzun etekliydi. . Profesör Sadi Irmak gözleri iyimserlıkle parlıyarak herkesi selâmlıyor, bakanlannın koluna girerek resimler çektirıyor. Dayanışma halinde oldugumuzu görsünler, diyordu gülerek. Başbakan ve eşi, Senato Başkanı Tekin Arıburun ve eşıyle yanyana oturuyorlardı salonda. Penhan Anburun, Konyaü Başbakana Mevlâna ile ılgılı araştırmalannı anlattı uzun uzun. Sadi Irmak da hayranlıkla donledı. Okyanusun ötesine tebrik mesajları Haluk Bayülken'in CENTO Genel Sekreterliği kesınleşince Okyanus"un ötesuıe tebrik tnesajlan yağdı. Birleşmış Mılletler delegemiz Osmar Olcay'a «Gözün aydın» dıyor arkadaşlan. Birleşmıs Milletlerin en parlak Büyükelçileri arasında adı geçen Olcay, son hükümet bunalımında Esenbel'in Bakanlığı kesinleşinceye kadar hayli heyecanlanmış. Bayülken CENTO'ya verleşlnee do tehlıke çanlarını büsbiıtün uzaklaşmış sayıyor... Ben yanda, kalbındekı aslanlan uyutarafc CîNTO Genel Sekreterligine razı olan Bayülken'in gelecek seçimlerde adavhgmı yoyacagı söylenıvor. Geçen seçimlerde AP'den Htıfat görmedigi Jçin bu kez ne yapacağı merak konusu. Otuz milyon Öyle ama, Ecevit Brejnev'le konuştu mu?.. CHP tl Kongrelerinde ilglnç konuşmalar oluyor. Bu konuşmalar Meclis kulisinde yankılar yapıyor sonra. örnegin Rize'nin pıpolu senatörü Doktor Karaosmanoglu, CHP'yi solculukla suçlayanlan şöyle kınamış kongre kürsüsünde: Bizlm Genel Baskanımız, Kıbns olaylan boyunca günde dokuz kez Amerika Dışişleri Eakam Kissinger ile telefonla konuştu. Bir defa bile Brejnev 116 konuştu mu? CHP kulisinde Meclisin çelebl kahvecisi Necmi efendiye çaylar ısmarlanırken Karaosmanoğlu'na soruyorlar: Kissinger ya da Ford"un süs sık Brejnev ile konuşmasını nasıl yorumluyorsunuzî Palavraya vergi alın Ayd:n CHP Milletvekili îsa Ayhan Meclisin şakacı üyelerinden biridir. Geçen gun tsa Ayhan, bir grup arkadaşı ile oturmaktaydı grupta. Muslihıttin Yıl maz Mete, Kadir özpak, Şukrü Koç, Halil Goral, Ke mal Anadol vardı. Ayhan hararetli hararetll anlatıyordu: 22 donüm zeytinliğim var, bu yıl işler kesat arkadaş. Ancak yarım milyon lirahk bir gelir aldık Pamuklar iyiyrfı Çok şükur bir milyon yedi yüz elli bın dört yuz altmış beş lira top lu para geçti elime lzmir'deki apartmanımın da iki katmı sattım Buradan bır kat alacaŞırn Şöyle be? odalı, geniş iki salon. çıft banyosu olan bir yer bulursanız, haber verın havadar olsun ama.. Muslihittin Yılmaz Mete elinde bır kâgıta hafıf hafif not alıyordu. «Pamuktan su, zeytınden bu...» diye dü şundü. Ertesi gün, anladt durumu ama, bütün gece bu ka rfar çok paraya sahip bır CHP'li olur mu, olmaz mı dive uykusu kaçtı. tsa Ayhan'ı yan masada dinleyen Erzurum Senatörü Hılmi Nalbantoflu da inanmış olmalı ki, Ayhan'ı tanıyanlara «Yahu ju tsa beye rica etsek de üç yü* binlik bır senet kırdırsak..» diyor du. Ertesi gün, herkes öğrendı: îsa Ayhan, îlköğretım Müfettışi olarak, yoksulluğun bütün çilesini çeken bir CHPliydi. îşi ciddiye alanlar bozuldular, «Bizi niye işletıyorsun be adam, palavra atıp duruyorsun» diye serzenışte bulundular Îsa Ayhan ıse: Palavraya vergi kovun, yapmayallm arhadaş, diyor du. Perde aralarındaysa polıtikadan başka lâf yoktu. Profesör Irmak Orman Bakanı Profesdr Saatçıgil ıle koikola gırmış, guvenoyu tah minlerı yaparken Kültür Bakanı Nermın Neftçi yaklaştı yanına: Saym Başbakanım, Anadolu illerine de opera ve tıyatroyu götiırmek içın butçeye otuz milyon koymamız gerekecek. Sadi Irmak, bu düşünceyı çok beğendi. Tabü, tabiı . Nermin Neftçi bu kez Zeyyad Baykara'run yanma yaklaştı. Sayın Başbakanımıza da söyledim, tiyatroyu, operayı Anadolu illenne de götürmeliyız, bütçeye otuz milyon konmalı . Bu konuşmayı izleyen biri sordu: Kültür Bakanlığı Teşkilât Kanunu çıkacak mı Meclısten? Dur bakalım bütçe komısyonu kuruisun da... Andre Chenier'i nasıl buldunuz sayın Baykara? Kitabını okumak daha guzel. Şu günlerde böyle bir eser sahneye koymak çok ilginç degil mi? Demokratik Partiden Necdet Evlıyagil konuyu degiştiriyor. Evliyagü meclis koridorlan gibi. opera holünün de yogun bir kuliscisi. Her perde arası bır başka bakanın yanmda. Baran Tuncer çok ilgili değil kulıslerle. Biz bir görev için nöbet aldık, kürsülerimize döneriz rahatça. Peki ne zaman? Belli bir süre sonra. Maliye Bakanı Bedri Gürsoy ise bütçe derdinde. Andre Chenıer galasından sonra yine Bakanlığa döndü. Başbakanın lstedıgi «Denk bütçe»nin son sayfala rını tamamladı. Bu arada Maliye Bakanhgı Müsteşan da fakültedeki kürsüsüne döndü. Bedri Hoca ile kürsüde başlayan anlaşmazlıgı bakanlıkta »ürdUrmek istememis. Pakistan elçiliğinde eski komutanlar Türkiye ve Pakistan dostluğunu gelıştırmek IÇİD parlamento üyelen bir dernek kurdu bır süre önce Geçen akşam dernek üyelen Pakistan Elçiliğinde bir kokteylde buluştular. CHP'den Necdet Uğur. <^P den thsan Sabıi Çaglayangıi, Milll Birlik Grubundan Selâhattin özgür, CHP'ye katılan Kontenjan Senatörü Muhsln Ba tur ve emekli Oramiral Kemal Kayacan da bulundu bu kokteylde. Necdet Dğur ve thsan Sabri Çağlayangü bir köseye çe kilip uzun uzun iç poiitfka ge. lışmelerinı tartıştılar. Kayacan ve Batur yapışık kardeşler gibl birbirlennden hıç ayrümıyorlar artık Batur neselı. Kavacan ks vıfsızdi bu partıde Ama basındaki yaymdaD tedırgin görunmüyor, «Konuşmaktan kork mayanlar rahatsız olmaz» dıyorcfu Muhsin Batuı komutan lıgı lamanında eıttigı Pakistan' dan izlenimler anlatıyor. Türk Pakistan dostluğuna parlamen toda da katkıda bulunacagını söylüyordu Bir süredir başkent siyasal kuüsüıde Demokratık Partiden Necdet Evliyagıl haylı rol oynuyor, ama bu oyunların ne sonuç verdigı belli değil. Opera galasında da Evliyagil Irmak Hükümetinın Bakanlanyla konuştu bol bol. Başbakan Yardımcısı Zeyyad Baykara ve eşi onu dikkatle dinlediler. Opera kulisinde CHP'nin yan yanya güvenoyu vereceği söylentısı yayıldı bu konuşmalardan sonra, ama olaylar gala söylentilerıni gerçekleştirmedi. Bir yoğun kulisci BAŞBAKAN SADİ IRMAK: "BUNUN ÜZERİNE BİR BARDAK SU İCİLİR rr Millet Meclisinde güven oylama sı sırasında mumkUn oldugu kadar güleç görunmeye çalışan bır kışı vardı: Başbakan Sadi Irmak... Yanındaki Devlet Bakanlan Zeyyat Baykara ve Mehmet Ozgü neş'le devamlı konuşan ve bol bol gülen Sadi Irmak, bır şeyler anJatıp durdu. Oylama sonuçların; beklerken kabine üyelerınden Külrür Bakanı Nermin Neftçi ehnde kalem kâgıt sepete atılan feırmızi beyaz oyların hesabını tutuyordu. Kabinenin diğer Uyelerinin de pür dikkat Meclis kürsusündekl yeşil renkli sepete atılan oylardaydı gözlerı... Sadi Irmak birkaç kez bakti sepete konuşmasını sürdürdü Devlet Bakanlan ıle Başkanlık Dıvanı üyelen. oylann tasnifinl yaparken veni kabine Uyeleri kendi tesbıt ettıkleri sonucu Başbakana ulastırmıslardı. Sadi Irmak sonucu öğrendigınde. sağ yanında bulunan Devlet Bakanı Zevyat Baykara ile Mehmet Ozgüneş'ın duyabilecegi bir sesle, «Bıttı bu iş, bunun Qzerine bir bardak su içilır» dedi. Bi'aı sonra Millet Meclis) Baskanı Kemal Güven sonuçlan acıklarken yine de kulağı ile dinlemeyı de ihmal etmedi. tSTİFA TART1ŞMAS1 öte vandan Irmak Hükümetînl dalgaiandıran konulardan biri de istifa oldu Program görüşmelerinde birbtrlerine çatar parti başkanlanmn güven ovu vermeveceğı anlaşıldıktan sonra bazı Bakanlar, hükümetin hemen tstifa etmesinı önerdiler. Hıç degilse güven oyu almayan bir nükümet durumuna düşmeyecek, öncelik alacaklardı. Ovsa Sadi Irmak, «Acul Sadi», adına uymavan bır sabır gösterdi bu konuda AP'nın beyaz oy verebilecegim düşünerek, son dakikaya kadar iyımserliginl fcorudu. Oylamadan öncp İstifa isteyen Melih Esenbel. Baran runcer, Selâhattin Babtiroglu Hayri Mumcuoğlu, Erhan Işıl azınlıkta kaldılar. Karaoğlan ve Makarios Bazı Af'Uieı Majsarios'un Kıuı.s'a gımıesıyle tcevit'in istifası arasında baSlantı kuruyor. CHP'nin bu olayı da somüreceğını öne sürüvor «Bakın görereksiniz. Karaoğlan gıfneseydi, Makarios da Kıbrıs'a gitmezdi, diyecekler» dıye öfkeleniyorlar. GÜNEŞ BAHŞİŞ VERMEDI Eski Dışişleri Bakanı Turan Güneş, erken seçımı mut laka ve kaçınılmaz görüyor. Eskıden berı söyledıklenni Irmak hüktimetinın güvensızlik oyn almasından sonra yine tekrarladı: Lâpalâpa kar yağar, içimiz sızlayarak seçim yapanz... Geçenlerde kahve ocagındaki müstahdem yemeğe çıktığı için kendisine ve Orhan Bırgife eliyle kahve plşiren Güneş, bir yandan da erken seçım için «kaçınılmaz dır» dıvordu. Bırgıt, kahvenın parasm» ocakçmın tepsisinc bıraktı. Güneş'e de aSana bahşış yok» dedı.. Güneş: Bahşış de almayız, bah Siş de dajhtmayız, dedi, erken seçımde öyle, bah*ış dağıtmak yok.»