23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 8 Ekim 1974 apitalizmin rtpertuarında Isimlesen. Harold Wilson'ın Bajba.kanlıiındak] In$ihz trçi Partisi hükümetınin bakanlarından, Wed«wood Benr», geçmı» İngjliz hükumetlerınde snır.urge bâkanüğı yapan bsbasından kalsn kafa reirası Ue hirlikte devraldıgı «Lord Stangate» mdını, Lordlar Kamarasındaki koltuğunun altına bırakaı«k, soyluluğunu onemseme'f'izın, her baba.<iğıdin kıvıramıyacagı bır atılımla, soluğu Işç: Parti?inds almıstır Bunvınla da yetinmeyerek, her fırsatta: « l?te, benim verim burasıcür!» demıştır. D*meslne demısnr ama, karm ayagı öyle değüdır. Ve, öyle olmatfığı içindjr kı, isçi sınıfı içinden gelmeden, bir işçı Sinıfı partisi bakanı oluvermiş kişilenn, yinetenmeslnde gerekMmm duyduklan konulara, bir kez daha göı atmakta varar gö'rüyoruz. Sonra da. geçmışın dün denecek yakınlıklannda 'olculuk etme. ı vegliyoruz Bu noktada, demokrasinin anavatanında i!) yaşa\an, îngilız Ijçı Partı»! :leri gelenler.re, yeryuzünde saygı sösterilmMİ gereken en ü«tutı degerin, ınsan varlıgı olduğunu anımsatar*k. kornıya gırelim. Bu var.ığı benlığınde r\ ren*el!eştiren gucun kaynagı. toplumlarriiriır. Bır yanda, topJuraİRrı çaSdaş aşamalara, yenı eelirmelsre ydneltme savaçındakj oncüler. *orunu biümsel yontemlerle ele aiarak, İnarlığR şoyut mutluluklarrian «lyrıl'p. «omut mutl'jlukiara geçiş yollar;nı göster.rken. o'te yanda, Viyusturucu kavramlarla ın^anlığın yanında görünüp, yuzyıllarca ınsanlığn tepesinde asalaklaşsn, soylu ve uygar gorıintü^ür.un ttkenmisliğ:nde, ırşan olduklarınflan haberMz vaşavanlsrın. sözcüleri ve evlemc.lerı. ortslığa, tarih tarih, kuşak kusak dokülmektedirler. Dünyamn panorama«ını ank ve yalın olarak sozledıfiimirdf, durumun ıç açıcı olmartıSım gorm»ktı>yiz. Bununla beraber, karamsar cleğVr.z. Eskicîen olciıı«u gıbı. günümüzde de, toplumlann buvük bir çoğunluğu ıçın.. tanı bağımsizlıklarını ve çağdas in=snlık onurlannı bırakalım bır yana, ılk çağlann esaretteki innanlanna dahi yakısîıramadığımız yajantılarından *oz edebiür miyiz? Sureklı somürüyle beslenen ve uygar «ıfatını takınmakla kendılerinı üstun görme nevrozuna kapfıran Batı patentlı uluslar, hiç siKilma. dan, mazınm uluslar halkl^rının uzerınde çekismelı pazarlıklar yapıldığı, fınanş . kapitalin uluslararaı bor'alarının ağababası olan, BM' de. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ıa. lında, Yeterı Kadar Gerı Bıraktırllmıs Ülkcler Halklarının troanca Yaşamını Kısıtlı Tutma Beyannam*?ıne) kocaman kocaman mürurlerıni basarlarken. mazlum ulu«lann halklarına kar.M hedef aldıklan yuz karaçı eylemHrının karanlıklar çıkmazındaki yüzeysel sorumluluğunu kavrayıp, korkıınç görüntülerini gizlemenin yolunda güçbirliği ettiler. Ortsk amaçlar perdesinde oynanan traıedinin onurdan yoksun akrbrlerı, kendilerine çıpşirin injancılık mask?leri yaktstırıp, bu türlerden son bulmaz gırışimlcrff yöneldiler. însanhğiTi k'irtııluçu alanında cok ?ey bekleyen, iyl nıyçtli. riuvjrlı diinya kamuoyunun, BM Ba^rtş Gücunün Kıbr" olaylsnndakı sin dprp^P ilşinç ve ilkel haçlı polıtik^.sına ianıkllfı, hu v# b«n?eri »maçh brjutlerin. gerç?lc K Olaylar ve görüşler SÖMÜKGE,, Vedii BİLGET EMEKLl AMIRAL * yiizlerinin orfava konulmasınia vsrarh olmuştur. Bo^lete, b'.raz dahs gun ışığır.a kavusm k:Iıflı polıtikalaıın, ser<,ek anlamını kavra>an insanoglu, gclec?k*eki yerını saptamaya çalışmaktadır. Kapıîalızrmn doi?l ahkanlığı, doğal oluşumu, som'irude kıırı.mlaşma>ıdır. Sorun bu olunca, ınsan ya?amlnın onurunu, ozgiirlüğunu, ayaklar altına aiarak. karaba'anını ve acılarıni maz'.um uluslar halklar'.nırı uzerlne doküp, bu'iuvaların taht:nı kuran tfüzenin, «düzenbaz> Batı anamalcılığı. va«ama nrganlan avrıcalıklarınt Batının smırlarına kapatıp, iırsancıl gnrürme zoruniulucunda kylmalar;nı, kendi saflanndan ötPde, hosgorüyle karşılavacak kaç ki.«: bulabiieceklerini sanmaktadırlar? tnsanlar arasında. ırk. renk. din avncalı2ım tanımaz gorünen. dünyava açlık »e sefalet tohumları pken, gerı kalnı:?!arın nprienı olan Batılı dıinva efrndilcri. kalkmlşlar dzgur dunvanın. ırrîanca va«aman:n örgütlerini kurup öğut venyorlar: «Şöyle vaparan kalkımrsın, böyle yapar«an uygaıvasır^ın » Nedır bunun anlaml? «Stivle de yapsan, böyle de yapsan, senl »omureccgım. Senin için özgurlük sdtnCrülme özgurlüğudür. Senın >a?amdakı verin, Batılıyı İnsanca va^aimak'ır Ü = yanı, hıırmva ımpa<t ratnrluklarının, ulu^lararası örgütlerindeki özgurlıık ö\ kulerinrîprfir .» mez smp»rvalf?rfi, ikirci ke« kendi aralsnnda yenlcfen dum a mıraçıru bölü;me kavjasında, sılâhlarını ate=le>erek kanitlamıştır. Somuru ışlen •ekjperliğmı basarı>la yürüten, Ingılız tççı Smıfı Lorrilarının bahalarınm anıları zensinriir. E«k] defterlerı kanştırmarian. lordluk koltuğunu îerkedip, Işçı Partlsinrie bakanlık vapmarın erriemine inanmak güçtur Insıliz Sömurge İmparaforluğ'jnun kutsadıStı ftakdis ettiğit ülkeler arasında. benim de ülk?m vardır. Sömürülerınin gerisinde «tavşana kaç. tazıva Mıt» polıMkasr.le. defiçmez hukuk geleneklerı tam sıper vatmış avını gözctlerken, 18:î8'dP. İnsiliz Tıcaret Antlasması adı altında, ülkemin bovnına van sömürsecilig'.n ıdam buyrııltusunıı 'fennanını) asanlar. onlar deeillpr mı.vdı' İdam itararı. Sevr antlaşmasıyle vPrine petınleceSı sıraüa. kurtulus savaşırruzla bu buyrultu yırtılmıs. r anhimızde. Türkive'vi voketme politikssivie .îimfcelenen tngiliî emperyalizmi ve «şürekcsı» Lozan'da son cırpınışlannı yapmışlar, ama •lusıınvızn kendıne eüven dolu kararlili$ı. empenali7mın vediSi darbeler zincınnin ılk halkasmı ol'.ışturmustur. ts ^uraya dökülene dek geçen sürede. Çanakkal* savaslarındaki ezikllkten hızını alamavan Lloyd George'un hempalan, «pürolu» C'nurchilil?r, Lord Curson'Iar, koltııkaltlarına sıkıştırdıkları Yunanljyı Anadoluya saldırtırken. anavatanı mızda psrlaran ulusal knrtukış eylemi önünde, Alman asıllı krallanndan devşirdiklen kansızlığın. en görkemli yenilgisinl tatmıslardır. Enr>erya!istlerin kozlannı paylaştıklan 2. Dunya Savasında. Türkiye'yi Rusya'ya peşkeş çeken rnurchill'in lordluîuna ve Kurtuhış S?.'asımızdan dcrs almavısmdaki aymazhgına ne buynılur"» Bu arada. 1878'de üs olarak kiraladıklan Kıbns'a. 19H'te sahıp çıkmayı da beceren onlardır. Afer.n doğrusu! 2. Diinya Savası konjonktüriinde. siyasl sömürgeriligin kapılan vüzlerine .apansn İngilizler. Ortadoğıı'dan bir «lçüde ayaklarını çekerlerken, Yunanistan'la Turkiye'yi ka.sı karşıya getirmekte ustalasan politikacılar. Kıbns sorununu, içinden çıkılmaz kargaşahklarla ortada bıraiup, Ada'daki üsierine yuvalanmışlaraır. Bıı kargayada, ince hesaplarla Kıbrıs'ın ekonomik olanaklannı ceplenne atarak, Ortadoîu kontrolundeki yerlenni de sağlama bağlamıslardır. Işçi sınıfınln parlamenter javunucusu kesi len, emperyallzm mf.«vonerl tngilJz lordlan, Knns'ta kımlerın çıkarına hizmet ettiklerı »çfkça belli olan üslerının varlıjSından pek m'Jtlu gorünmektPdirler. Son olavlar sürecınrie, üslerine Jlîıııan vurttasıarımızın özeurlüklerinl, o kendilenie özgü ııvearca I!) vön'oml?rle kısıtlarken. tn«an Haklan Evrensel Byannamesinin pîâtonik maddelerin] uvgulamayı veelemisler ve hu arada. Anzak erlerinrten Gurkha'lara dönüşen, Ir.gılız empervalızminir» mazİMm kı'h^vlsnn: =< " » ç'kararak gozdağı vermekten •• sakınmamıslardır. Sömürü ekonomi'ine baSlı bir imparatorltı E"n «r>n kahnti'an. 2 Di'nva Sava^ının karca;alığirvda küllpnirken. Commonwpalth'le ye tinmek teşelli.sinde kalan ve emperyallzmın saknthklannı, firıarn • kapitalin ul'i«lararasi Sr Eütlerind'e gizleverek, tngiltere ıcin bu yollardan politika'.annı zorlamalarını, tngiliz lordlarıntn doSal eörevlerinden «avmak. a!ı<kanlıklarıınız ara«mdadır. Kalrii ki. 14 evlül 1974 tarih1: Cıımhurivpt sa7pt?='nl İ7İ=di»imi7de, «îngılt?rp. Bıivük Bri'anva tmnaratnrluSunun en <nn Rcmürse=idir> diye, itiraflarını acınmavla dıle g't'.ren kis'rin. «nvl« hır tngiliz Inrdu olmuş o cuğunu düşleseydik. biz de bu satırlarl yazr^ak Torti'ilu'uS'.ınu d'j'im?dık. Biz empervalizmin tiirn ratlaklıklarını tem«i1 ecfçn tngiliz Lorriiar Kamara'ina karsı cıkarak. kol'ujunu ve ünvanını terkedip i$çi sınıfı »aflarında poli«ik mücadelevp atılan b!r ki'ünin. hpr türlü n de karjısında olacagını ve önderhk s:n;fırın anlavuına uygun. onurlu bir vol izlevpceâin) «anacaklardan degihz. Geçmtsin karanlıklarında, tççl sınıfının beşik'erini tıneır mıngır «al ayan sovlu ( !) tngiliz politıkacılann'.n eercek tııtumlarıyla. Charles Dickervs in *ıı övkül?rinde karîila$anlar, îngüiz Sömüree împaratorlueunun. Commnnwealth> (uluslar topîulufcu) dönüşmesinin perSav.hrlar. Okuyucu Mektupları Bo^aziçi Universitesinde kimler okuvabilecek? Geçenlerde gazetelerde Boğazıçı Cnıversıtesının ründuzlü oıar.s alacağı oğrencıler ıçın Kayıt kabul sartlarını ouvuk bu hayrftıe okudum Şoyle KI: Veterlı ouan aımif: Jiarı ngıencı'erden geneı sağıık raporu ıle a^fitis ulmı •ster»meK'e<lıı Bu durım» göre ou unıverslıede okuyabılmek ıçın tam sınhatli tyl bas'udnıs olmak ?artı aranmaKtaaır bakalım kı rürirıyemızde bıi'.iln jsençienmızde bu şartlaı var mıdıı AnlasıiaıSına eöre bu üuversıte sadece mutlu azınlıfiın çocuklarını «um&k myttlnC P " T . Anadolünun takır. kimsesız ıvi oeslenemıven ve dolayısıyla. beıkı de tüberküloza vakalanmış oian aencl^niTiızt ıcapılannı usulsüz ve kanunsuz olarak kapamıstır. İşte bizım maa» lese' ünıvers"elermızın nzerklık anlayışları. Vazııcıar olsun derr.ei"ten başka nır şey elımden gelmıvor. iıgıiılerin dikkatını çekerız. A. Şahin Emekli ögretmcn 1950 yılından önce Orman Teşkilâtından emekli olanlarla dul ve yetimlerinin acıklt hali Ben 1950 yılından önce emekli olan ve 1955 yıhnda vefat eden bir orman emekhsinin eşıyim. Devlet ne zaman emekli. dul ve yetim aylıklarını srttırnıış ısc ben ve benim durumumda olanlar artıs tarklannı uzun süre alamamışızdır. Nitekim 1.3.1974'ten ttibaren Yirminci jrüzyılm eğıtım • 8e yükseltılen kat sayıdan doögretım duzenmı. ougiın memlayı emekli, dul ve venm aylıkIeketımi7de bulamivoru/ Orlarında meydana gelen artış taçağ eğıtım düzenı içinde rılfarklan. TC. EmeV.lı Sandıgına larımızı ve hatta hajatımız* tabı tekmil emekli, dul ve ve kaybediyonu. Bu düzen kı. tunlere bundan dört beş ay ev busun okullarımızda oaşlayıp vel ödendiğı halde bıze bu fark yukseK oğıetımde son buluyor. lar el'an ödenmemiştir. Bugunkü eğıtımımızdekı oo» zuklugu aşagıda belırtecegırn llgilıler. 1950 yılından önce durum gostenr kanısujdaemeküye sevk edilmış olan orman emeklilen ile dul ve ye yım. timlerinın, maas farkı muameBen Eğıtım Enstıtüsünün lelerınin Orman Genel Müdürfen bolümunde okuyorum. lügünce yapıldıktan sonra muBu. kendımuı branşlarımızda ameleli evrakı tetkik ve tasdik yetiştırmek ıcı usrasırken sıiçin Divanı Muhasebata yollanav sonuçlsrı h;ç de Böyl* dıklarmı ve gecikmenın bundan göSTermivor Eger vükseu ögileri geldığıni ıfade etmektedırre'ıınde bır oranşlssma varler. sa sadece tvans derslen göv tenlsin Eper bu durum vokAylıklan çok cüz'i olan ve sn h^'BTİT fjıc avrılmfın. Türkıye'de adedı 5lH)ü geçmeÇünkü ben kompozisyon deryen ben ve benim durumumdasinaen bir vıı Kayıp etmıs du kı orman emekli, dul ve venmrumunda^m Bu durum bır lennin. kat sayısının vükselbenim başımda degıl benim RItilmesınden husule gelen maaş bı sesını çıkarmıyan bır yıgın farklarının oır an önce verilearkadnşın basirıdadır. rek esasen seçım zorluğu içinBu riurum aynı okulun Türk de kıvranan bızlerın mağdunveçe bolümunde eorülmüyor. tımıze son venlmesml ve bunTürkçe bölümünd«> üç kist dan böyle maaş farklanmızı dıknmpozısvondsn kalırken 'fH ğer devlet emeklilen ile aynı zamanda alabilmemiz için dos bölumünde ounur beş katından daha fazladır. yalanmızm TC. Emekli SandıBu oğrencıler. ven, goriisgı Genel Müdürlügüne intıkal !ere sahıp oian Savın Bakaettirilmesinı, bu durumda olan emekliler adına Orman Genel nımızdan öğrencıler üzfenntien yiıkter. başka bır sev blmavin MUdürlüğünden hasseten rica bu gibf derslertn R^Jdınlmasını ederim. ve bizlerın öğretımimıze deva mını beklıyonu . Hatice MISIRLI Ismail Cihan Kızıltoprak Ömer Sclçuk Eğitim Enstitüsü Efendi Çıkmazı No. 5 KONYA D. 15 Kadıköy Kıbrıs'ı da Ba perde aral'gından 19fi9nara enı atanlar da, Coramonwe»!th ba^kanlan konferan«mda. uv« ülkel»r arasına Kıbns'ı da «okmayı becerfn giincel tnttiliz «nmürgeriliginln. bu kez de vpfprli damarlannın her süreçte kuruyarak. «nnunHa kpndi emckn kitlelerini somürmeve vonelip. BiTİ*sik KrallıBı na«ıl bir zorunlulukla • en son somürge» ilân ettiklerini görecekler ve hu paralelr>pki iilkelerin varınlannı bekleyen «onucun ar'^mma erı<mi"i olaraklardır. tngiliz lordıınun «özleri de. temjilcisi bulunduâu tşçJ Partisinin fonkşiyonunun, emperyalist amaçlara araç olmaktan öteye gidemiyeceğinı açıkça kanıtlamaktadır. Dünyaya barıç ve özgurlük getirmeyi, toplumlann geleceğini guvence altına almayt ilkeleyen tngilizlerın geleneksel tutkuları, Kıbru ola.larında nesterlenerek, dünya halklarının göruşune sergılenmistir. tngiliz malı kuşe kijhtlara çizilen oyunun «•narvosu, Ortadoğuda t^rail tarafından kalenıe alınırken. Arap çolierıri ka«:p kavuran siyoni«t fırtınanın Turkivp'ye dojru esmeye bav Iayacağ.nı keşfetmek, falcılık olmasa gerek. Öğrencilere Yük Soygunun Büyük Payı 2 ) vuzMla aıiTken. dünya siygununriaki 1 en bu>uk pavı. tn»;Uere almıstı. Pazar ve sömürge payla?masındaki eşitsizlik. kapıtalıst ekonomilrrdekı dcngevı bozunca, empeıyalizmin zıtliklan, kap'talizmi buhranlar devrine, dunyayı ria, bu Ruçlerin çıkan uğruna, 1. Dinya Savasına, yani veniden talan ve sovpjn ey. lemine 'abne vapmı^tt Bu sahnede, tngiltere, Ortadofunıır ve AfriUa'niTi üzprine çörcklpnmi<!]ğıni pckı^tirirkcn. kabak her /amanki cihi. mazl'im ulu^ların b?şında patlamı?, tngiliz monopolleri. 'avaytaki kazançlarının, bu gibi ııluslann vedı kar cçmJîlfrine vp gelecek'.erinp yetrcceini, akıllarına bilp setırmenrslcrd1.:. Bu vurgunların, Ingıltere çibi ulkelenn dişjerinin kovuğuna bi'e vetmejeceğinl, do>mak bıl ŞAKA M. HACIHASANOĞLU Arada bir TUKKİYE'DE İLAÇ SOKUNU slında ilaç sorununu kesınleştıren yıırdumuzda kcruyucu hekimliğın henüz gereğı gibi gelişmemiş olmasıdır. Hekimliğin bizce iyl edicı dalmdan çok daha önemli olan koruyucu dalı Türkıye'de çok savsaklanrnıştjr. B^ınun bir sonucu olarak Vıasf^Rlı öranlan y ü S j rf A ı aka «Gulujmeve vesile olsun diye, karşısırıdakinı kırmak^ızın şa?ırtmak veya alcîatmak üzere söylenilen söz veya ft)£* tanımrfen,ıyor Turk" Dil girer biraz. hoşgoru girer de ondan sevemiyorum belki. «Turlü çe?itli» şakalar vardır: Tatlı şaka, sojuk şaka, acı şaka, 8uçsuz bir hayvanın adıyla anılan şaka... Şaka yapayım derken kaka yapar kimileri. Çoğuncası bir soguk rüzgâr eser. Bakarsınız kesenkes soz verir bir i? için bir kimse, çakaya boğar sonra. • Şaka çok ciddi bir «arva'tır» demi« George Bornard Shaw. Ne kadar doğru bır »oz. Ancak onun gibi usta bir şakacı loylevebüir böyle bir sözü. «Şakalarımın aslı gerçeği söylemektır. Dunvada bundan daha komık bır şaka olacağını dulünemiyorum» dıyor aynı yazar. Novali«'in de aynl anlamda bir so?u var: .Her şakanın ıvinde hır geı\ck gızlidir.» Katılırım onların coruslerine. Gorçeklor hır güldürü biçiminrie de sunulabılir insanoğluna; hem gerçepı rığrenir hem günlük kays'jlarından bıraz ol?un uzaklaşır. Saka yapmasını bfcerebil?n çck az insan vardır. Sakaciların çoğu kalp kırar farkında olmadan; kimileri yıkımlara bile neden, olabilirler... Politikamıza şaka çoktan gırmıştir ya, sarmıssgın faziletiyle birlikte. Bir sayın parti lirferi politikada sakanın dozuru en yük«ek duz?ye çıksrdı: «Türlü çesitli»leri, «Ben demiş*em dcmi?imdır...»leri unutuvcrdik birden. Seçimler öncesinde ne demisM sayın lider: «Mini eteği kaldıracağız. stadyumları kapatacaâi7, herb:rînin, ycrine bir fabrika yapacağız. Uzun saçlı erkek'erin saı.!arını keseceğiz. Memlskette ek«ik clan ahlâkı. ahlak dersleriyle düzelteceğiz.. Daha eklemek istemediğim bir yığın çağdışı. \spilma5i olanaksız. bugünku toplumun benim«emivpceği öneriler . Vebali günahı soyieyenlerin boynuna seçim gezileri s.rasında konvovunu dört ayrı yerde durdurup dört kez avnı :kindi namazını kılmi'tı bu lider. Hukümet ortakhğına gırip Ba^bakan Yardımcılığı koltuâunu kapınca yerine getiremedifi önerilerini arsıtanlara: «Şakavdı. O kadar da olmaçm ml?> d.vebilmişti rahatça. Medine dilenciliğınden eiı bo? dönünce biıyük umutlarla çıkmutı o peziye. Ovja cagıtr.ız ar çağı degil. kâr çagıydl kendışin: eleştnenlere «Bre mübarek, ben petrol tankeri değilim» yanıtını veriyordu. Büyük et kombinaları, ortak yatınmlar... Şaka .. Mü<!üman sözunün erıdır. Gene! Af Yasası çıkarken en büyük =a'.<ayı yaptı sayın liderin çrimezleri. Oysa ortak yönetim anlasmaını imzalamışlarcfı: Soz bir Allah birdi. Bol keseden fabrika dağıtıyordu köylere varıncava de8in; »Bu değirmenin suyu nereden gelecek?» diye sormuyordu. Makina mühendiîiydi. hem de işin hocasıyd:; kim ondan daha ivi hıl»>bilirdi? Ucak fabrikalan. tank frbrikaları... Planlama? Polıtika geregi sbvlenebilir bövle şevler...» diyordu. Şaka .. Hükumet Baskanı .Coğrafi Federa^vona dayanan Bajım»lz Kıbriî» rfıyordu. Sayın Başbakan Yardımcısı cTaksim ..», «Fe*ih Rı:hvı» «nzlîriyle «ürdürüvordu sakasını. Hükumet cekildi Hslâ «ürdüruvor saka<=m;: .Safi ortaklık« d:yor «ın.ciı de. Artık gülünecek tarafı kalmadı ifin. Yasalaıın dışma da tasmava ba«ladı. MemleKetın savcıları boş durmavaraklardır her hslrie Alraanva'iin Se=i Radvo«undaki Vorv aertz Gazetesi Ankara rr.uhabirine verriıği derneçJeki snzlere bakın: .S Pekı çağını:zda şer'ı kamınların yürürlükte olrfuğu bir Turkiye dü»üneb:livor musunuzV C Teorik olarak pekâla mümkündür. Şeri kanunları muhafaza eden ülkeler bunlardan memnunlar. ama kaıar parlamentonundur. Herkes istedığı gib! gıyinebUmelidir. Peçe giymek i<teven kadınlara buyük saygımız olur. ... Koalisyon hükurr.'tind? nldugıımuz İC'n maale=pf her istediğimizi kabul ettiremedik. Söz hakkı sadece birde oUayd'ı, o zaman etekler mutlaka ıı?ardı. Ama Türk Hava Yolları ho^es'erinin eteklcrin; 15 «antirretre uzatmava zorladık. Yani baçanlı da olabildik ve rfoğru yolda olduğumtıja inanıyoruz ..» Şakanın bu kpda'i fa?la, çok fazla' Ku'.aklarırv.z çmlasın cumhuriyet savCıları! B:r bafka parti liderl de «akacılıkta gerı kalmadı; önce hükumet bunahmı karşısında nır erken seçim onerdi. Sor.ra erken seç'.me gidecek bir hükümete ortak olmaktan caydı. Olmaz «ayın bavlar. prlitika bu. ulusun kaderiyle oynama hakkını dikkatle kuUanma zorur.dasmız! Bu işin şakası yoktur. İLÂÇ SEKTÖRÜ, FİYATLARIN BİR MİKTAR DÜŞMESİNİ KABULLENİRKEN İLERDE SAVAŞ VERİLECEK GÜNÜ KOLLUYORDU. İŞTE ŞİMDİ O GÜNLERİN GELDIĞİ *•!• 0 tındadır. Böyle olunca ilâç sonınu bir daha önem ve gergmliic kazanmıştır. Zamanında virüslsre karşı korunamayan, hastalanınca doktor ve hastane bulamayan hasta yurttaş hiç olmazsa ilâç aiarak derdine deva degilse bile, teselli aramaktadır. îliç endüstrisi zaman zaman gaıete siltunlanna yansıyınca büyük ilgi görür. îngiliz yazan Howard Spring' in dediği gibi «Katıralan nedense kolay eskitiyoruz.» Bundan üç yıl önceleri, iki yıl önceleri ilaç konusu yine ve uzun süre gaz«te manşetlerinde kalmıştı. Her şey Büyük Millet Meclisinde kurulan bir araştırma komisyonu ıle başladı. Bu komisyon ilâç endüstrisinin ülke yararlarına ve hele itici gucü olması gereken insani esaslara uygun olarak çahşmadığım ortaya koyuyordu. Başında sınıf arkadaşımız olan bir AP milletvekili vardı. Ama gazetelerde pek az yer alan bu araştırma hasıraltı edildi ve arkadaşımız milletvekili de 1969' dan beri Meclis dışı kaldı. 1969' dan sonraki AP hükümeti bu konuyu işlemeden öylece bıraktı. Ama 12 marttan ben ışbaşına ge len I. Nihat Erim hükümetinin Sağlık Bakanı Prof. Türkân Akyol işe büyük önem verdi ve el koydu. Bazı siyasiler vardır, görünen icraatları görünmeyenlere gore çok düşüktür. Bu gösterışsiz sıyasilere toplumlar çok şey borçludur. On birler hareketinin sessiz adlarından Sayın Türkân Akyol böyle sıyasilerdendır. Zamanın Eczacılık işleri ile görevlı ilgilileriyle başbaşa vererek, ilâç fiyatlannı saptayan bir düzenleme paketi hazırladı. İşte o andan başlayıp kıyamet koptu. İlâç işverenleri Ankara'yı kendilerine yol ettiler. I. Nihat Erim kabinesinin çözülüşünde, ilâç konusunun büyük rolü olduğıınu söyleyenler epeyce çoktur. Sayın Türkân Akyol'dan sonraki Sağlık Bakanlan bu kararnameler paketini kısmen ve yumuşatarak yürürlüfe koydular. Fiyatlan ucuzlattılar. Ama düzenleme eksik kalımştı. İlâççılar bu düşük fiyatlara ister istemez razı oldular ve sava? isteklerıni daha ileri bir tarihe ertelediler. Gazeteleri yakmdan izüyoruz ki, o savaş zamanı şimdi gelmiştır. İ14ç firmaları her üretım taktöriinün arttığı bir dönemde, ilâç fiyatlarınm arttırılmasını istemekte ve bu vapılmazsa imalâta son verilecegi, ilâç bulunamayacagı gibi sonuçlara varılmaktadır. Her tıcaret ve sanayi kuruluşu dükkânmı, satıs yerlerini açık tutmayı ve halka yeterli sunuda bulunmayı kendi meslek ahlâkı bılmelidir. Bunun karsıtı olarak japılan tehditler sadece salıipierini yıpratır. Bu noktayı önemi nedeniyle başta belirttikten sonra iliç kesimini inceleme liyiz. Arslan Başer KAFAOĞLU nun anlamı, en elverişsiz koşullarda ilâç yapanlarla en elverışli kosullarda ilâç yapanlann ayni piyasada satış yapabilmeleridir. Daha d" açık olarak, elverısli koşullar içinde bulunanlann büyük kârlar vurmalarıdır. Bu düzenlenis çerçevesinde Türkıye'de ilâç endüstrisinin yurttaş sağlıgı ve kesesine uygun sekılde çalışması olanağı yoktur. Çün kü saptanan fıyatlar normal koşullara göre hesaplandığı zaman, küçük firmalar kaliteden kaçağa gideceklerdir. Bunun yurttaş sağ lığındaki zararları anlatılmakla bitmez. Zaten küçük sermayelerle piyasanın doldurulması, pazar lama konusunda anormal hale düsülmesi sonucuna gelinmiştir. Şöyle ki piyasa ayni amaca yöne lik çesitli ad ve marka ilâca yönelmiş bulundugundan büyük reklâm ve satış giderlen yapılmakta, boylece ilâçların yurttaşm sırtmdan çıkan satış maliyet leri arttıkça trtmaktadır. İlftç en düstrisi kendi içinde bir düzenle meye gitrnedıkçe. fiyat yoluyle, yurttaşa. ne külfet yüklense sorunun çösüm bulacağı kamsında degiliz. reçler için kullanılmıstır. Türkiye've giren yabancı firmalar ilk önce «ayni sermaye» ve «patent hakkı» zırhına slgınarak, bol miktarda ilâç ithal etmı?ler, bunlan Türkiye'deki imalâthanelerınde paketleyip Türk çe yazılı ambalajlarla yurt düzeyinde çıkarmıslardır. Başka bir deyisle Ortadoğu'nun en büyük ilâç sanayii diye kurulan imalâthaneler basit birer ambalajhane olarak ise girmişler ve distribütörlük görevl ni yürütmüslerdir. Zaten eskiden beri faaliyette bulunan yerli lirmaların yaptığı da bundan başka bir şey değildir. Boylece yerli ve yabancı firmalar aynı iş kolunda am balajlama paketleme yolunda faaliyetlerini yoğunlastınnca once ciddi bir rekabete girişecekleri sanılmıştır. Fakat sonunda hepsinin rekabeti bir ya na ittiklcri, iş bölümü yaptıkları anlaşılmıştır. 30 rıla yakın bir süredir faaliyet gösterriikleri ve ilk eirişımlerde ruh^at alırken «İlâç janayiinin yerli madde oranının 56 yıl içinde T 7080'e çıkao rılma^ı planlanmıstır» diye rek lâmlar yapıldığı halde denet leme imkânsızlığı ve sıyasal ik tıdarla çıkar bütunlesme'l sonunda alabildiğine baçıbo^laşan yabancı sermaye halen ilâçlarda kullanılan aktif maddenin r 98"ini ithal etmektedir. Aynı şekilde kullanılan yarrfımcı mad delerin de % 86'<=ı ithale sadece 1. 14 yerli üretime dayan maktadır. Bitkisel ve havvansal kaynaklı bir çok maddenin yurt içinde üretimi mümkünken ilâç sanayicileri, ıtha lm verdiği rahatlık ve tatlı kâr yüzünden buna ihtiyaç bile duv mamıs gerekli yatırmlara gıtmemiştir. Macanstanda 2 dolara satılan bır ilâç aktif maddesinın aynısı Isvıçreden ithal edılince 457 dolar üzerinden fatura edilmıştır. 19^8 yılında Maliye Bakanlığının hazırlattığı bir rapordan anlaşıldığına gore bırkaç yıllık bir süre içinde 25 kalem hammaddenin bu şekilde fatura eJİUmesı sonunda ülkecuzden 20 mılyon lıralık döviz kaybı tesbit edilmiştir. Yerli firmalar da, bunlardan pek farklı degıldır. tlâç endüstrisi sadece bir fiyat sorunu olarak degil, yukarıda anlatılan sorunları kapsayıcı bir çöziime muhtaçtır. YAVUZ'UN BİRİNCİ YOKLUK YILI Ve en parlak gecede ay Topladı yıldızları gitti. Güneşi çevirdi ekseninden Yavuz'u koparıp gitti! Yavuz gitti hepimizden önce Saydık, tam 365 gün! Oturup Çığıl'la ve Osman'la Pıhtılaşan göz yaşlan içinde. Yavuz gidince, gidince... Ardından tüm güzellikler gitti! Kalbinin kırk yıllık altın saati Kul rengi bir sabahtı, durdul Yavuz'du gözlerimizi ısıtan Içimizin o buz saraylarırsı Bir sarıbahar düştü peşine Taradı saçlarını son kez, gittil Tam çiçeğe duracağı zaman Toprağı yırtıp o geniş soluğuyla Soluksuz bir çiçek gibi toprağa, Sabahın o güzel vakti, düştü gittil Dondu o mavi gözleri oyuğunda Uzun ve buğulu kirpikleri Canımızdan bir çekirdek toprağa, O tatlı ses, o öfke, o sevinç gitti! İNGİLİZCE BİLEN Durumu İstanbul ve Amsrıka'da çalışmaya uygun olmalıdır. Hü«r«v Gertdft Cad. 90 92 GUney Ap. Oaire 3 Ttşvlkiy* • İ»Unbul T«l : *7 8S 66 40 76 02 (tlâflcdık: 8805) 7997 ÇOK İYJ îlâç ve Türkiye TUrkiye'de ilâç endüstrisinin büyük dertlerı olduğunu biz de bilmekteyiz. Aslında bu bütün endüstrılerunıze özgü ve kapasiteler arasmdakı eşitsizlık hastalıgıdır. Bu hastalık nedeniyle çapı çok küçük maliyet ve satıs gider leri fatla kuruluşlar da, dev tl&ç icurulusları d» yanyanadır. Bu SEKRETER ALINACAK Ancak, kabahat yalnızca ilâç endustrısınde rîeâildır. Ardarda gelen hukümetler. ilâçlarda etkili bir kontrola gıdebilmiş olsalardı bugünkü anarşı ortaya çıkmazdı. Hukümetler yurttaş sağlığı söz konıifu olduğu cıhetle, kamu yararına olarak, her ksin istediğini yapabilece Şi bir dıizene meydan vermeye cek adımları atabilir, kapasiteleri bu ölçülere uygun olarak dayatabihrdi. Bu yola gidilmeviş, ilk önce İlâç endüstrisinin hoşuna gitmistir ama, bu yol şimdi ülkeyi açmazlara getirmiştir. Aslında bizdeki ilâç endüstrİ5İ, büyük kısmiyle dışa bağımlıdır. Bu endüstri sadece bir karıştırma ve paketleme Meclis araştırmasına endüstrisi olarak çalışmaktadır. Türkiye'de ilâç sanayil, 1950 göre yılına kadar ilkel koşullar İçinMeclis araştırma komisyonunde çalışan belirli bazı yerleri ca yapılan incelemeler yerli ve özel teşebbüslerin elinde idi. yabancı ilâç firmalannın bu yanTüraüyİe ilâç ihtiyacı ithalât lanyle ilgili çok üginç olaylann ile karsılanırdı. 1950'den sonra üzerine ışık serpici sonuçlar geçıkarılrr.ış bulunan «Yabancı tirmiştir. Örneğin bir jabancı sermaveyi teşvik kanunu> ile firma bir yıl içinde sermayesînin Clkemize. vabancı ilâç sanayii •• 30 oranında kâr etmiştir. Yaakın etmeve, ortak girişimler bancı firmaların yurdumuzdaki kurup genis jekilde «amba ilâç üzerine kurduklan sömürü laılama» faaliyetine girişmeye yalnız buradaki satışlarma dayan ba'lamıştır. marnaktadır. Gene bu araşUrmaKısa süren bu dönemde rfilnlardan elde edilen bilgilere göre ynda trbstleşen yabancı ilâç bir yabancı firma Türkiye'de pafirmalanndan 13 kadarı büvük ket'.eme, tabletleme şurup ve am propagandalarla Türk girişimci pul yapma gibi basit proseslerleriyle ortakhk kurmus ve ka İRr için ithâl ettiği aktif maddemuoyunda: «Ortadoğuda en bü leri yüksek şekilde faturalarruşyük ilâç sanayiinl kuruyoruz. Bu tır. Italya'da birim satışı 52 dolar tesısler hizmets girdikten «on olan bir maddeji bu firma Isviçra, yalnız Türkiye'nin lhtiyacıre üzerinden fatura ederek birim nı karsılamakla kalmıvacaktır. fıyatı olarak tam 572 dolara trans Aynı zatnanda bütün yakın kom îer etmiştir. Dünyanın hiç bir şularımıza ıhracat yaparak ö ülkesinds ilâç ithalinin dolaysız netnli bir dövız kaynagı eld» yapıldığı yerlerde bile çıkış ülkeetmis olacağız> demislerdir. sindeki bir maddenin on kat fazgeçirildığiAMındı bu cümleler yaban lasiyle muameleden nin örnegini bulmak mümkün cı s»rma;.enin el attıfı bütün degıldır. Daha başka ve tuyler mrmtaj ve •mbalaj tanayt kol larında hemen hemen aynı g« ürperticl olay da şudur: YAVUZ GÜRCAN 9 Eylül 19SS Dütar 8 Ekim 1973 lnnir GÜRCANLAR AİLESİ Dinar ı Cumhuriyet 7993) Kara Kuvvetleri Komutanlığı Adına; Ankara • İstanbul Fakülte ve Yüksek Okullar Askeri Öğrenci Komutanlıklarına ÖĞRENCİ Ankara. Istanbul v« Racettepe Üniversitelerina baflı Fakült* ve Yüksek Oku 1lardan Tabip Eczacı Fızik ve Kimya Mühendis veya Yüksek Mühendisleri Hukukçu (Askeri Hakimlik için) Dişçi ALINACAKTIR. istanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Devlet Miıııarlık . Mühendislik Akademisinden Makına, Elektrık Elektronık Fizik, Kımya. Inçaat ve Mimar, Mühendis. Yüksek Muhendıslen. 1. 1974 1975 öğretim yılında; Ankara, İstanbul ve Hacet'ope Universiteleri'nin Ankara ve ktanbul'da bulunan fakülte ve yüksek okultan ile, istanbul Teknik Üniversitesi ve lst«nbul Devlet Mimarlık Mühendislik Akademi&i nin ılk ve ara sınıflanndan, aşağıdaki branslarda öğrenci alınacaktır. 2. Müracaatlar; Ankara'da Cebeci, I«tanhıı''da Kumkapı'daki Fakülte ve Askeri Öğrenci Komutanlıklarına yapılacaiclır. Yüksek Okullar (Basın 'Sii'ii) 7987
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear