23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 26 Ekim 1974 İKîAPtMATTi SlSKAUh ... AMA,ÖA(SÖA GuTUN t ü 2 t U fr uTU İ TBr ADAtf y'flUiNü KftMon'. KAfliNU^ b ü t M & 0tNZfY£N \/ ABDVLCANBAZ DAĞLAR KRALI Yazan: Edmond About Çeviren: Ali Sirmen kışilen tanıyordum Bu genç adamm anlatbklanxun ne gıbı ılpnç bır yanı olabilirdı ta' Bılmıyorum once hangımız haydutluk sozü nu ettık Ama bu sozcugu duyar duymaz, Alman botanıltçısının bevecanlandığüjı farkettım Işte Mosyo dedı Hermann Schultz bozuk aksanlı Fransızcasıyîa benım ınamlmaz oyküm de "i unanıstan'dakı havdutlann en korkuncu DagJa Kraîı Hacı Stavros »le ılgılı O andan sonra genç adamın anlattıklannı, hayretle dınledım Gerçı soyledıtclerı benım ülkede gorduKİenmle çeliîiruyordu Tıne de öylesıne ınanılmaz olaylardı Id1 Sonunda genç adarı oykusunü bıtınnce bunlan vayınlamaya karar verdım Ama, içımde kalan son şüphe kırıntısını da gıdermek ıçm, yazdıklanmın bır nu^hasmı da Atina dan tarıdığım Patnotıo Psefhs adlı dostuma gonderdım ve kendısinden genç Alman ın anlattıklarmın dogru olup olmadıtını bır Yunanlı dtırustlüfuyle bana bıldırmesını nca ettım Sanınm arük yapılacak 15 sozü Hermann Schultz a bırakmak olacak Schultz byküsüne 50yi» devam ettı «Evet Bajım o gunlenn Atma'sında gtlven Bu sozlerı sovleyen, 3 Temmuı 1856 Pazar hk araroak boşunaydı Nıtektm Plaısance dü gunu sessızce bahçeme suzuluveren genç Al şusennuı tutsak edılmesmden bır kaç haîta raan botanıkçısı Hermann Schultz du Schulrz sonra Pentelık yolu uzerınde atla geave çıkmak bır yıl once, Hamburg botanık bahçesınde ça patavatsızl.pnda bulunan dostum Harrıs ıle ye hsırken kazandığı bır burs üe Atına ya gıtTiıs ğenı Lobster de haydutlarla karşüaşnuşlardı. tı Orada oasmdan geçen manılmaz seruvenı, Korkusuz Harns ıle Lobster hajdutlann elle ülke hakkında yazdığım kıtaplar dolayısıyle, nndn canlannı guçlukle kurtaımıslar, ama domışte bana anlatmak istemıştı Genç adamı atlannm vurulmasını engellevememışlerdl ıçen aldım ve oykusunü dıntemeye koyuldum Amenkalılar başlarından geçenı pansıyonda anlatiTİarken ev sahıbımız pastact Krıstodül Baslangıçta Schulrr*un orkusu pek fazla a*lann olumune çok uzuldu Ama haydutlan llgınç gelmedı bana Dehkanlı demıryollannın lanetleyecek en kucuk bır sözcük bıle bulama icadıyle yoksullaşmış bır hancımn oğluvdu dı Guçlukle okumuş sonunda kazandığı burs ıle Atma"mn yolunu turmusru tyı vureklı baba«ı Ne yaparsınız, dıyordu bu da onlann km nın tek umudu oğiunun uzak dıyarlarda zengm den bir prensesle evlenmesı ve yoksıılluktan kurtul Hemen hemen butun Rumlar haydutlara masTydı Hancı Içın Yunamstan bır «bınhır |f» " nak vcrıııe kon^KtBMnı oıPaz bızını *flew^Hsw^ iev ce» masalı ulkesrydı sahıbtmıze benzıyorlardı Bunun nedenı, haydutların kendı vatandaşlarına ınsaüı âavranıp Hermann Schultz Atina'da Krıstodül adlı yalnızca yabancıları soymalan degü, bır Yubir eskı palıkarjarun altı pastahane olan evın nanlının kendı kardeçı tarafmdan soyulması ha de pansiyoner kalıyordu RnstoduTun karısı lınde hıç değılse parasmm yabana gıtmedığıni Mırula jemeklerıru pışırıvor, butun Avrupa duşürmesıj dı Halk, tıpkı kocası tarafından dıllerınden çat pat bırşeyler geveleyen oğlu da dovulup de adamm ne guzel vurdugunu hayran Orta hırmetını goruyordj. lıkla dusun»n bır kadın gıbı soyuluyordu hayPansıyonda. Schultz dan başka, konsolosdutlar tarafından lukta çalışan ın yarı, yemekten baska bır şe\ dusunmeyen Maltah bır genç olan Gıacomo Bu soyledığım oylesme doğruydu kı, Atina* Fondı, yaslı Fransız arkelogu Bay Hıppolyte >a vardığım sırada ulkenın ulusal kahramanı Merınay ıle Lobster ve oğulları Jırması sahıp Atucm belası dıye anılan Hac Stavros'. lerının en kuçuk ogullan yırmı yaşmdakı Wıl tu Salonlarda, kahvelerde, halkın toplandığı lıam Lobster kalıyordu Aslmda h.ç bırı fazla beroer salonlannda, burjuvazırun bıraraya gelılgı çekıcı kışıler değıllerdı Lobster'm davısı, dıgı eczanelerde pazarın dar gurultulu soıcakJohn Harrıs ıse, haftada uç dort gun yegenı lannda, tozlu guzel Yunamstan caddesınde, tiıle yemek vemek uzere pansıvona Lğruvordu yatroda, pazar gunlerı japılan muzık gosterl 27 yaşındakı bu genç ^menkalı Pıre îımanında lerınde Patıssia volunda btrnik Hacı Stavros' demırh olan Fancy adlı gemıje komuta edıvor tan başka lâf konuşulmuyor, jemın ederken Uzakdoğu ulkelerıvle tıcaret yap.yor ve bır Bos onun başı uzerıne edılıyordu Buyük Hacı ton dergısine «$ark meselesı» ıle ılgılı vazılar Stavros jenılmez Hacı Stavros Jandarmalayanyordu John Hams bütim dunyayı gezmıs, nn 1 orkulu rujası Hacı Stavros, dağlann krabutun ışlerı denemış, kend nden baska bır şeve lı Hacı Stavros Tanrı benı batışlasm ama nere guvenmeyen, yakışıklı, akülı guçlu kuvvetlı bır deyse tapacaklardı Hacı Stavros'a adamdı Yunanıstan'ı bılıjordum, önde gelen (DEVAMJ VAR) «Rer gun Atına errarındaki kvlarda bitki tophrjor, mcelemeler T»pıvoTdum Ama h ç bır zaman istedifnn kadar uzaga gidernıyordırm Çünku çevre haydutlarla doluydu Tabansızm bin değılım öykümu dmlermce sız de anlaya caksınız Ama doğrusu yasamavı da sevrvor dum pısj pısme ölmek ıstemrvordum Yaşam yoksul ailemden aldığım tefc armağandı Ana ma babama duyduğum sevgı yuzunden de onu mumfcun olduğu kadar uzun süre elımde tut mak ısrfyordum Oysa 1856 baharmda Atına dı şına çıkmak çok tehlıkelrydı Hatta kentm ıçın de dolaşmak bıle pek akıl kân değı'dı ya ney se Güpegünchız çantası eîmden ahnan Bavan X'ın ovkusune dokunmak ve Lvcabet ın anlat tıklarıvla vak'mızı almak ıstemıvorum Ne var ki, Dafne teoelen tutsak edılen ıkı Fransız su bapnı getıriyordu akhma Pıre volunda yürur ken de elımde olmadan djgun alavı gıbı faytonla gezen ve gelip geçenlere pencereden ateş eden haydutlan hatırlamadan edem vor dum Pentehk >olu Plaısance duşesırun tutsak edıtnesını arumsatrj ordu » HERMAVV SCHTLTZ Tarihi Görünümünü Yitiren Boğaziçi Arkeoloğ Erdem YÜCEL Boğaziçi 18. yüzyılda altın çağını yaşadı Karadenız Ile Marmarayı bır Ieştıren, Asja \e A\rupajı da bır bırınden ayıran Boğaziçi, doga nın bızlere sunduğu gerçek bır hedıyedır Ahmet Hamdı Tanpı nar ın •Buyulc mımarı eserlerının oldugu kadar kuçuk koşelenn sürprız peyzajların şehndır» dıye tammladığı Abdülhak Şınası Hı sar'ın da «Bogazıçımn kendıne mahsus tatlı bır sessızlfğı \e o nunla ıç ıçe geçen, butıin günler ve geceler bovunca devam eden kendıne mahsus sesler vardır» dedığı bu belde ıle ılgilı kucak doltısu eser yazılmıştır Geçtığımız yuzyıllarda Ermondo de Arru cıs. Mıss Pardoe Th Gautıer, Lamartme H Von Moltke tstan bulda öeelhkle Bofazıçı üzenn de durmuş ve onu en ıyı şetalde günümüze yansıtmışlardır Ne var kı çok yakın tarıhlere kadar kendıne ozgu kışılığuu ko ruyan Bogaziçmde bugün bır ço kuş, başka bir degışle yıkım var Çagııruzın degışen koşulları bura smı da buyük olçüde etkılemı?, incı dızısi gıbı kıvılara sıralanan yalüar yavaş vavaş ortadan kalk mıya baslamıştır Oysa bu jıkım ve yok oluşun bır an once bnlen mesı ulusal bır borçtur larından, yan tann Heraklesle bıniKte Kaflcasyaya altın yapagı aramıya gıden Argonot'.ar bura dan Karaderuz e açılmısur Here dotos, Strabon ve Plınıus gıbi an tık tanhçüerın eserlerınde de Bosporos sozcüğüna rastlanmısür Boğaaçınde ılk >erleşmenın ns zaman ve nerede Daşladığı kesın lıkle bılınmez Yeterlı arkeolouk araştırmalar da yapılmadığından bılgıler mız kısmtüıdır Bununla beraber Ege'den Akdenız den Ka radenız e uzanan kolonı yollan nın bazı yerleşmelere yol açtığı bılınır Eskı Yunanlılar, Fenıkell ler Bogazm bazı noktalarım Ka radenız* çıkmak içın üs olarak kullanmışlardır Böylece Turk yerleşmesinin so nucu olarak Bogaziçmde yapı sa natınuzın en guzel eserlen bır araya toplanmıştır Koylann ard ndakı vadıle'de tepelerde, ça yır ve korul»rda îstanbul halkınuı vüzyıllar bovunca rağbet etti gu bırbırınden guzel mesıreler mev dana gelmıştır Bunlar arasında Goksu'nun kendıne has avrı bujerı vardı Ozellıkle Cuma gunlerı burada yoğun bır ınsan kalabalı £ı kaynaşırdı Goksu deresi kayık larla dolar, bır kılometrel k mesafede gınş ve çıkış dort saatı a lırdı Goksu, Baruthane ve Ku çuksu çayırlannda da yaya re at h bınlerce kısı toplarur, zanf ara balar Içınde gezınirlerdl Aynca Abrahampaşa korusu, Emırgfln korusu Kanlıca, Kaymakdondu ran Beykoz Akbaba Deresekı Karakulak Sarıyer, Çubuklu Bal talınanı ve Sultanive çayırlan da Bo*3zıçmn tanmmış mesırelerm dendı Turk sanatında onemll blr yeri kapsayan yalılarla ilgılı kaynakla rın başında Bostancıbaşı defterlerı gelır Osmanlı Imparatorlugunda buyuk sehrın asajışını ko rumakla gorevlı Bostancılann tut tuğu bu defterlerde Saraybur nundakı Yalı Kosnndan başlıyarak bütun Boğazıçindeki cami nıesçıt sahılsaraj yalı ev, kayık hane, dükkân, çeşme gıbi yapılar ve hafa bos arsalar bıle sahıple rının ısımlerıyle b<r bır tesbıt e dümıştır Bu nedenle Boğaziçi tarüunde Bostancıbaşı deîterlerının buyüK onemı vardır. Ayrıca Îstanbul a gelen Batılı ressam, gezgın ve yazarlann eserlen de bıze bu konuda son derece ya rarlı bır ışık tutar Bu gezgın.erden Edmondo de ATIICIS Boğazıçını şoyle tanıtır «Bır koy bır baska koyü orter, guzel bır camı tatlı bır tabıat parçasuıa bakma mıza engel olur ve koylere, lunan lara dalarken vezırlerın, paşala rın, sultan efendılenn, harem ağa larının, memleket buvüklerının saTayları gelıp geçer, sular üstun de yüzer gibl duran, sarmasıklar la ortulu taraçalan çıçek dolu, servi, defne ve portakal ağaçlı kuçük ormanlar ıçınde van gızlec mış san, mavı ve al renklı evler » Ardından yazar tatlı üslu bu ıle anlatımına devam eder «Her ıkı kıyıda evlerle ortulu bu lunmayan yer yok Burası koca man bır kır Venedığının BuyukKanah gibıdır Yalılar, köşkler, saraylar bırbıri arkasındadır, öy lesıne j apılmıslardır kl, hepsının cephesı gorunurdedır ve arka ta raftakiler ötekılennin damı üıtü ne vapılmış gıbi durur, bütun bu e\ lerın arası en yakın olanından en uzaktakme yeşıllıklerle çevrüı dıT her yandan meşe tepelen ve aalla>ı çınarlar karaagaçlar, k» vaklar çamlar ıncır agaçlan yuk sel r ve bu yeşıllıkler arasında çesmelenn bevazlıklan, türbelenn ve camılenn kuçuk kubbele n panldar » Y A R I N: BUGÜNKU DURUM Turkler Boğaziçi'nde Turkler îstanbul un fethmden yarım yuzyü once Boğaziçi ile ılgılenmış, kuracakları uslenn ılende kendılenne yararlı olaca ğını duşunmuşlerdı. Ilk kez XIV ncu yuzyıl sonunda Yıldınm Beyazıt Güzelcehısan (Anadolu hısarı) ardmaan Fatıh Sultan Mehmet onun karşısına Boğazke sem (Rumelıhısarı) japtırarak Bızansın Karaderuz ıle bağlantı smı kesmıştır Boylece TUrklenn Boğazıçıne yerleşmesı once aske rı amaçlarla başlamış sonra sıvı' halka donuşmuş ve bugunku kov lerın temellerı atılmıştır Ankara Savaşmdan bır yıl sonra Boğaz ıçmden geçen Ispanya elçısı Cla vı ıo Anadoluhısarmda Turklerle karşılaştığından soz eder îstanbul un fe'h nden sonra Bı zansın yararlanamadığı Boğaziçi suratle gehsmış kojler bırbirmı izlemıştır Öncelıkle Türkler Üskudara verleşmış, ardından Ana doluhısarı Kanlıca Vanıkby, Kefel koy Yenıkov \e Istınye'de kovler kurulmuştur Yıllar oncesi Arnavutköv tepelennden çekılmiş olan bu fotograf, artık b.r hayali jansıtıjor Mitoloji ve Boğaziçi Batı kavnaklanna Boğaziçi «Bosporos» dıye geçmıştır Bu sozcuk etımolojık açıdan ıncelen dığınde Bos un 'rak dıhnde okuz Poros'un da grekçe geçıt anlamı na geldığı gorulur Mıtolojıve gö re bır grek tannsı okuz şekiıne gırerek boğaa geçmış, bandan otürü de buraya oku» geçıtı anlamında «Bosporos» denrruştır öt« yandan gene mitoloji kahraman MALKOCOĞLU yazan veçızen.Ayhan BAŞOĞLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI DIŞİ BOND Altın çağ TİFFANY JONES yOLCuujâU Boğaziçi XVIII ncı yüzyılda al tın çağını yaşamıştır Kuşkusuz bunda Lâle devrı ve onun onemlı k ş*sı Sadnazam Nevşehırlı Da mad İbrahım Paşanın kaUısı bu f vuk ur Ardından Bogaziçmde Av rupa etkısı altında saraylarm ya pıldığı gorulur KendJermden onceküere gore, farklı bır duzen getıren bu yapıtların bellı başlı lan Çıragan, Dolmabahçe ve Bey lerbeyı Saraylandır Bunlar XVIII'ncı yuzyıldan itıbaren Boğaaçınde yenı bır uslubun belır tısı olan arıstokratık yapıların oncusü olmuşlardır Saadabad, Humayunabad, Nesetâbad Gül şcnabad gıbı ısımler alan bu yapüar bır vonden Avrupanın Ver saılles, Fontaınbleau nun tekran dır. KONGRE D 77 kod numaralı Bakırkoy Çocuk Bakım Yurdu Sosyal Hız met Derneğının 1630 sayılı Der nekler yasasına uygunlugunu sag lamak amacıyle, 14101974 Pa zartesı gunu saat 10 00'da >apıl ması gereken I Genel Kurul kongresı çoğunluk temın edılmeaığınden yapılmamıştır II Toplantının asağıdakı gün dem uyannca, 4 Kasım 1974 Pazartesı gunu saat 14 OO'de ya püacağı hususunu bılgılerıruze arzederım Mehmet GUR Bakırkoy Çocuk Bakım Yurdu Sosyal Hızmet Demeğı Yonetım Kurulu adına G ÜN DE M : 1 Açılış ve baskanlık divanı seçımı 2 Derneğm 1630 sayılı dernek ler yasasına uygunlugunun onaylanmasi 3 Yonetım ve Denetleme Kurulunun raporlarınm gorüfülmesı yonetım ve denetleme Kurullarının ıbrası • Yenı yonetım kuruluna 5 4 asü, 5 yedek Uyenın seçımı 5 Denetleme Kuruluna " a J sil 3 vedek üvenın seçımı 6 Temennıler ve kapanış Cumhunjet 8420 GARTH UYSU D EN BUVÜK PATCONU S6MT1NDE ANTfKASAT CILK5I SıElSl TELeRDNJ Uu ABtyOB B A y ucerrr BfPAZ MESl GERECARTIC OSUfZ; LEYEN ADAM BU İNf B f T I sı D " LOBOUM > s Z £ fO SıNE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear